29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9EYLUL1997SALI OLAYLAR VE GORUŞLER İzmir'in Kurtuluşu ve Yüzbaşı Şeref AYDEVAYBAY A ttüâ Dhan soruyor: "ZabitlerNereyeKay- boldu?"(Cumhuriyet. 8 Ağustos 1997.) Hal- kın çoğunluğu gibi ya- şayan, devletten aldı- ğı üç kuruş aylıktan başka geliri olma- >an, yurdun her yerinde görev yapma zorunlugu dolayısıyla birkaç denk, hurç \e portatif sahra karyolalanndan ibaret eşyası ile çoluk çocuk oradan oraya adeta göç yaşamı yaşayan o ku- şak nereye gitti? En büyük hayali emekliye aynldığında alacağı ikrami- ye ile başını sokacak bir çatıya sahip ol- mak olan. dik yakalı ceketleri. omuz- dan geçmeli palaskaları. san yıldızlı apoletleri ve parlak çizmeleri ile ara- mızda dolaşan o soylu insanlar şimdi nerelerde? Bu sorunun en anlamlı ya- nıtı belki şu olabilir: Onlar kahraman- lar kuşağı idi; Mustafa Kemal'in inanç- lı "zabitteri" idiler. Namuslu ve onur- lu yaşamlannı tamamlayarak, içinden çıktıklan halkın yüreğine gömüldüler. Yurdumuzun üzerine karabasan gibı çöken felaketli günlerde başkomutan- lanna inanıp güvenerek yok olmaya bı- rakılmış ulusun kurtuluşunu gerçekleş- tiren gücün yılmaz savaşçılan onlardı. 9 Eylül 1922'de tzmir'in kurtuluşu ger- çekleşince Başkomutan. "Bu eseri ya- ratan bir milletin evladt bir ordunun başkomutanı olduğumdan dolay ı ebe- diyete kadar mesut ve bahtiyanm" (Söylev. s. 283) derken. bütûn savaşçı askerleriyle birlikte. özellikle onlan kastediyordu. tzrnir'imizi kurtaran irili ufaklı bir- liklerin başında onlar vardı. Bu kurtu- luş öncesindeki iki haftahk olaylann kronolojısınden ilgınç birkaç alıntı ya- palım: (G.Jaeschke,Türk Kurtuluş Sa- vaşı Kronolojisı. 2. Bası, 1989) 26 Ağustos: 1310 rakımlı tepe yanında Yunan cephesi yanldı; 27 Ağustos: Af- yon kurtuldu (aynı gün Peyam-ı Sabah gazetesinde Ali Kemal'in yazısı: "An- kararicalininzihni> etiy le ancak İran'a ve Turan'a gidebiliriz. fakat F.dirne, İz- mir ve İstanbul'un istiklaline yerişeme- yiz" (!) (Cümlenin sonundaki ünlem ışareti Prof. Jaeschke'nindir.) 30 Ağus- tos: Dumlupınar Başlcumandan Muha- rebesi: 1 Eylül: Mustafa Kemal'in em- ri "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir'* (aynı gün Ali Kemal'in yazısı: "Belki taamızyineneticesizdir'");4 Eylül: Yu- nanlılann Alaşehir'ı yakması (aynı gün The Times'ta yayımlanan haber: "Za- fer haberleri mübalağalıdır") 7 Eylül: Mürtefiklerin mütareke gırişimlen: 8 Eylül: İstanbul basınının zafer dolayı- sıyla camilerde mevlıt düzenlemesi ve Abdülmecid'in Ayasofya'daki mevlide katılması(!) (Bu ünlem işareti benim); 9 Eylül: "Yüzbaşı Şerafettin (tzmir) ile öncü Türk süvansının. sonra Mürsel Tümeni'nin İzmir'e girmesı." Kim bu Yüzbaşı Şerafettin? İzmir'e giren ilk süvan birliğinin komutanı % e hükümet konağına Türk bayrağını çe- ken yüzbaşıyı. Kolordu Komutanı Fah- rettin Altay Paşa'nın anlattıklanyla ta- nıyalım: (Istiklal Harbi'nde Süvari Ko- lordusu. tkinci Bası. 1949) "Alaym önünde Yüzbaşı Şerafettin konıutasında iki bölük gidiyor. Sokak- lardan geçerken e\ lerden toplu süvari- lerin bir ateşe uğramaması için sekiz er. ellerinde tüfek, yaya olarak en önde yü- rüyoıiar. Halkapınar köprüsünü geçip Tuzakoğlu fabrikasına yaklaşınca, fab- rika pencerelerinden ani bir ateşe uğru- yorlar. İçlerinden dördü yerlere serili- yor. Sonra Şeref anlatıyor: "Bu yavru- cakların mübarek cesetlen önümüzde bırer ok gibi başlan İzmir'e doğru ya- tıyor ve sanki bize. durmayın ilerleyin dıyor..." Pasaport yanından geçerken bir manga İngiliz deniz askeri tarafın- dan selamlanan öncü bölükkri az iler- de. sivil bir şahsuı attığı el bombasıyla karşılaşıyor; Yüzbaşı ŞereFle birkaç er hafifçe yaralanıyoriar, fakat aldınş et- meyerek soluğu hükümet kapılarında alıyorlar. Düşmanlar hükümeti kapa- mış ve kaçmışlar; bir odacı kadın kapı- ları açıyor. Şeref birkaç erle hemen bal- kona çıkıyor. Şanh sancağımızı öperek direğe çekiyor ve selamlıyor. Sancak yükselirken ay yıldızımızın bir kısmına yüzündeld yaranın kanının bulaştığmı görüyor ve bu saadete ermekten taşan heyecanını gözierinden boşaltıyor. Hıç- kınklannı rutamıyor. Bir an sonra ken- dini topluyor. Yanındakilere, "Arkadaş- lar. vazıfemiz bıtmemiştir. Millet bız- den daha çok şeyler bekliyor" diyerek aşağıya iniyoriar. Bu defa da oraya top- lanan İzmirlilerin coşkun alkışlan ara- sında kucaklanıyor. öpülüyor,öpülüyor. öpülüyorlar." İşte bu Yüzbaşı Şeref. llhan'ın nere- de olduğunu sorduğu zabitlerden.. o kahraman ve onurlu kuşaktan biri. Yüzbaşı Şerafettin'in bundan sonra- ki öy küsü. kendi kuşağından gelen öte- Id "zabitlerin" çoğunun öyküsü gibi yalın, sade ve gösterişten uzak bir ya- şamın öyküsüdür. Balkan Savaşı'ndan beri cepheden cepheye koşan yorgun savaşçı kiışağın- dan olan Şeref Yüzbaşı. Cumhunyet dönemınde de yurdun dört bir köşesın- de türlü meşakkatlerle bir süre daha as- kerlik hizmetine devam etmiştir. Son- ra 194O'lı yıllarda savaş sırasında aldı- ğı yaralar nedeniyle yataga düşme; al- bay rütbesınden erken emeklilik v e sü- rekli tedavı gereksinımı... Ve ardından eşinın ölümü ile başlayan büsbütün bır yalruzlık döneminden sonra 6 Kasım 1951de Tann'nın rahmetine kavuş- ma... Beşıktaş'ta Yahya Efendi Mezarlı- ğı'nda başucunda kimliğini belirten bir mezar taşı bile olmadan yatan Yüzba- şı Şerafettin'i, güzel tzmir'in kurtulu- şunu kutladığımız 9 Eylül'de bır kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. 9 Eylül'ü Anlamak Yrd. Doç. Dr. OKTAY GÖKDEMİR \iersm Cm. Atatürk //*. Tar Böl. Y etmiş beş yıl önce bugün Kurtu- luş Şavaşı ile ilgili İngiliz gizli belgelerine göre "AsiGenerarın askerien, Anadolu köylüsüne gö- re ıse "Kemal'in Askerleri'' em- peryalizme karşı verdıkleri onur dolu savaşımlannın sonunda başkomutanlannın 26 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da verdiği "Or- dular ilk hedefiniz Akdeniz" komutunu başanya ulaştırarak 9 Eylül 1922'de İzmir'e ve Ege'nin mavi sulanna- ulaşmıştı. Böyleiikle 30 Ocak 1919'da Paris Banş Konferansf nda kararlaştınl- dığı üzere hem tarihten gelen megali idealannı gerçekleştirmek hem de başta Ingiltere olmak üzere emperyalist ülkelerin Anadolu'daki jandar- malığını yapmak üzere 15 Mayıs 1919'da İzmir ve civannı işgal eden Yunanistan'ın "Küçük As- ya" macerası. 9 Eylül 1922'de sona eriyordu. îş- te bu nedenden dolayı 9 Eylül ve İzmir'in. Ulu- sal Kurtuluş Savaşımız içinde ayn bir yeri ve öne- mi vardır. Türk Devrimi'nin askeri yönü 15 Mayıs 1919'da Yunanhlann Izmir'i işgali ile başlamış ve yine 9 Eylül 1922'de tzmir'in işgalden kurtanl- masıyla sona ermişti. Hümanist Mustafa Kemal. zafer sonunda esir düşen Yunan Başkumandanı Trikopis ve kurmay heyetine gerçek bir devlet adamına yaraşır davramşlar göstermiş ve İzmirV girdiğınde ayaklannın altına serilen Yunan bay- rağının üstünden yürümeyi de reddetmıştı. Sava- şı ve savaşmayı bir ulusun yazgısı ile ilgili olma- dıkça reddeden Mustafa Kemal. biliyordu kı Yu- nanlılan Anadolu'da sonu bilinmeyen bu mace- raya sürükleyen etken emperyalızmin ta kendisi idi! Yüzlerce yıl Anadolu'da banş içinde bera- berce yaşayan: tanhı, coğrafyası ve kültüründe pek çok ortak değer banndıran Türkler ve Rum- lar emperyalizmin çirkin oyunlanyla karşı karşı- ya gelmişti. Emperyalizm, Niko ile Andonis'i Anadolu bozkınnda Memetlerin karşısına çıkar- mıştı. Mustafa Kemal 13 Eylül 1922'de yayımla- dığı zafer bildirgesinde "Büyük ve necip Türk milleti! Anadolu'nun halâs-ı zaferini tebrik eder- ken sana İzmir'den, Bursa'daru Akdeniz ufukla- nndan ordulannın selamını da takdim ediyo- rum"sözleriyle Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın aske- ri yönünün sona erdiğini belirtirken asıl savaşın yeni başladığını söylüyordu. Gerçekten asıl savaş bundan sonra başlayacaktı. Bu nedenle 9 Eylül 1922 tarihi askeri mücadelenin başanya ulaştığı bir son olmakla beraber. aklın ve bilimin yol gös- tericiliğinde laik. demokratik ve çağdaş Türki- ye'y i yaratacak olan uygarlık sav aşının da başlan- gıç noktasını oluşturmaktaydı. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde. empej- •'y&listlerin işbirlikçi Padişah Vahdettin ve Damat Ferit Paşa hükümetine dikte ettirdikleri Sevr pa- çavrasını yırtıp atan Türk ulusu, Anadolu toprak- lannı işgal eden emperyalist güçlere karşı siyasal bağımsızlık, 600 yıldan beri egemenliğini sürdü- ren halife-padişaha karşı da ulusal egemenlik mü- cadelesini başlatmış ve bu iki olgu kurtuluş sava- şı süresince iç içe gerçekleşmiştir. Türk ulusunun verdiği bu onur dolu savaşım daha sonra bağım- sızlık mücadelesi veren pek çok mazlum ülkeye de örnek olmuştur. tşte 9 Eylül 1922 tarihi üm- metten ulusa, tebaadan vatandaş anlayışına. teok- ratik ve monarşik devlet anlayışından demokrat ve laik cumhunyet anlayışına geçmek için gerçek- leştirilecek olan Cumhunyet Devrimi'nin kaza- nımlannın başlangıç noktasını oluşturması açı- sından da bir başka anlamlı v e bir başka güzeldir. Yetmiş beş yıl sonra bugün bu devasa olayı kü- çümseyenler. bu büyük zaferin yaratıcısını Sela- nik doğumlu olduğu için Türk saymayıp veled-i zina yakıştırması yapanlar. o insan ve yarattığı ev- rensel değerler olmasa idi namazlannı çan sesle- ri arasında kılacak olan yeni Dürrizâdeler ve Sa- it Molla'lar, Kemalizm'i darbe ideolojisi olarak ni- teleyen ikinci cumhuriyetçiler, rüzgâr nereden eserse yönlerini oraya çeviren v e Ulusal Kurtuluş Savaşım. emperyalizme karşı değil Anadolu'da- ki azınlıklan yok etmek için yapılan bir savaş ola- rak küçümseyen eski Marksıst neoliberaller, Cumhunyet Devnmi'ni ve o devrimin kazanım- lannı yetmiş yıllık zulüm dönemı olarak nitele- yıp Türk toplumunu 1400 yıl öncesinin değerle- rine sürüklemek ısteyen siyasal tslamcılar ve ulus devletin aşıldığını söyleyen küreselleşme hayra- nı yeni globaliterlenn Atatürk ve dönemini eleş- tirniede gerçekleştirdikleri kutsal ittifakın yıllar- dan beri sürdürdüğü sistemli çabalar ne kadar yo- ğunlaşırsa yoğunlaşsın güneşi balçıkla sıvamak mümkün olmuyor. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk yirminci yüzyılın gördüğü en büyük devrimciler- den bırisidir. Batı toplumlannın yüzlerce yılda gerçekleştirdiği aşamalan yirmi yıl gibi kısa za- man dilimine sığdırabilmeyi başarabilen Musta- fa Kemal, gerçekleştirdiği bu devasa olayı cum- huriyetin ilanınm 12. yılında toplanan CHP Ku- rultayı'nda şöyle tanıtıyordu: "Uçurumun kena- nnda yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı bo- ğuşmalar... Yıllarca süren savaş... Ondan sonra içe- ride ve dışanda saygı ile tanınan yeni \atan, yeni sosyete, yeni dev let_ \'e bunlan başarmak için ara- lıksız de\Tİmler_. İşte Türk genel devriminin kısa birdiyemi." (A.S.D., C: I, s 365). Sonuç olarak Türk Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalannı Türk toplumunun çağdaşlaşma uğra- şısı içinde bır güç kaynağı olarak anımsamak; ül- kemizin sorunlannı çözebilecek yeteneğin ve gi- zilgücün her zaman var olduğunu göstermek açı- sından yararlıdır. Yetmiş beşinci yılında 9 Eylül utkusu, Atatürk'ün izindeki Cumhunyet kuşak- lanna çağdaşlık. özgürlük ve bağımsızlık yolun- da çok anlamlı ipuçlan sunmaktadır. PENCERE Batılılaşmanın Gereği?.. Uygarlık nedir?.. Çok yönlü tartışmalara yol açacak bir sorudur bu; ama diyelim ki Batı'da kımi toplumlann siyasal, eko- nomik ve sosyal açıdan ulaştıkları gelişme düzeyi bugün uygariık sayıltyor; çoğu zaman "çağdaş uy- garlık" kavramıyla "Batı uygartığı" özdeşleşiyor. Tarihin her aşamasında çeşitli uygarlıklardan söz açılmıştır: eskı Mısır uygarlığı, Çin uygarlığı, Maya uygarlığı, Roma uygarlığı gibi... Peki, Batı uygariığını gelmiş geçmiş bütün uygar- lıklardan ayıran nedir?.. Eleştirel akıl!.. "Eleştirel akıl" Batı uygarlığının ürünüdür; bu ge- lişme "Şa/'/c"tatohumlanmadı. "Inanç" yeryüzü coğrafyasının her enleminde ve boylamında her zaman varoldu; ama "eleştirel akıl" tarihin bır aşamasında Avrupa'da boy verdi. "Aydınlanma" diyoruz buna... • Yalnız "Do^u"nun değıl, "Saf/"nın tarihi de kanlı bir insan mezbahasının ürkütücü sicili gibidir; Arherika bu alanda başı çekiyor. ABD bugün Mars'a ulaştı... Geçmişinde neydı?.. Amerika'nın kuruluşu. tarihte hiçbir devletin erişe- meyeceği çapta ilkellik, kıyım. soykırım, kan. zulüm, işkence, gaddartıkla harmanlanmıştır. İlk çağlardakin- den beter bir kölelik düzeni, Amerika'da. "beyaz adam" eliyle, 16 ve 17'nci yüzyıllarda hortlatıldı. Bir yandan Kızılderili soykınmı sürerken, Afrika'dan ge- miler dolusu siyah insan Amerika'ya taşınıp köleleş- tirildi. Osmanlı tarihi, Amerikan tarihinin yanında, sütten çıkmış ak kaşık gibidir. Kızılderilinin soyu kurutuldu; zenciler hayvandan sayıldı; bu tragedyanın kapsamında en azından beş milyon insan kahredikji. "İnsan Haklan Bildirisi"nin şafağında sıyah derılinın karabasanı. tüm yoğunlu- ğuyla Amerika'nın üstüne çökmüştü. -Ç, Ya Avrupa'nın tarihinde neler var?.. Uzağa gitmeye gerek yok; 20'nci yüzyılda yaşa- nan iki "Dünya Savaşı "nda 50 milyon insan yok edil- di; 6 milyon Yahudiye uygulanan soykınm yöntem- teridecabası... • Biz Birinci Dünya Savaşı 'nda "Şark Cephesi"ne 90 bin Mehmetçiği gömen Enver Paşa'ya sövmesini bi- liriz de o savaşı çıkaran Batılı suçlulan eleştirel aklın büyüteci altına yatırmasını bilmeyiz; çünkü "eleştirel akıl" Türkiye'de tam anlamında mayalanamadı. Batı'yı eleştiren herkesi "Batı düşmanlığı" ile suç- lamak budalalığı sürüyor. Oysa Batı uygariığını eleş- tirmeden çağdaş uygariığa erişmek olanaksızdır. YDD'yi (Yeni Dünya Düzeni) eleştirenlere saldır- makşımdi moda... Anadolu aydını, hem Türkiye'nin bugünkü düzeni- ni eleştirecek; hem iran'ı, Suudi Arabıstan'ı, ingilte- re'yi, Amerika'yı vb. eleştirel aklın terazisine vurup bi- lim kantannda tartmaya çalışacak!.. YDD'nin iç ve dış kodamanlanna yalakalık yaparak "Batılılaşma "ya ça- balamak budalalığın gösterisidir. M MAX/-TV" /ilenizin hayatında yeni bir dönem başlıyor. Bugüne kadar zevkle izlediğiniz CINE5'e, onun kadar eğlenceli iki kardeş leliyor. Dünyanın sporunu ayağınıza getiren SuperSport. Ve çocuklar için maximum' eğlence kaynağı MAXI TV. Eu üç muhteşem kanalı evinize getiren sihirli dekoderınizin adı da değişıyor: O şimdi MULTICANAL! H e m e n a r a y ı n : ( 0 2 1 2 ) 2 2 5 5 5 5 5 SuperSport ve MAXI TV yayınlarını ızlemek ıçın uydu alıcılannızı Türksat 1 C, 11683.500 Mhz dıkey polarızasyona ayarlamanîz gerekmektedır K A N MULTIL L A R I N CANAL K A N A L I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle