Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLUL 1997 SALI
HABERLER
Disiplin
cezalarına al
tasarısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Memur ve kamu
görevlileri hakkında 12
Temmuz 1997'den önce
verilen disiplin cezalannın
bütün sonuçlanyla
affedilmesini öngören yasa
tasansı. TBMM
Başkanhğı'na sunuldu.
Disiplin cezalan
affedilenlerin sıcil
dosyalanndaki kayıtlannın.
ilgililerin başvurusuna gerek
olmaksızın dosyadan
çıkanlmasımn öngöriildüğü
tasarı; devletın şahsiyetine
karşı işlenen suçlarla.
zimmet. rüşvet sahtecilik
gibi yüz kızartıcı suçlar.
resmi ihalelere fesat
kanştırma ve devlet sırlannı
açığa vurma suçlan
nedeniyle kurumla ilişkilerin
süreldi kesilmesıni doğuran
disiplin cezalannı
kapsamıyor.
7. Ulusal Enerji
Kongresi
• ANK\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Elektnk Elektronık
Bilgisayar Mühendisliği 7.
Ulusal Kongresi başjadı.
TÜBİTAKveODTÜ
Elektrik Elektronik
Mühendisliği Bölümü'nün
katkılanyla Ankara Elektrik
Mühendisleri Odası (EMO)
tarafmdan düzenlenen
kongre. 12 Eylül Cuma günü
sona erecek. Kongrenin
açılışında konuşan Türkiye
Mimar ve Mûhendis Odalan
Birliği (TMMOB) Başkanı
Yavuz Onen, etkinliğin ortak
bir dayanışmanın ürünü
olduğunu belırtti.
Adil Öngen'e
saldın davası
• İstanbul Haber Senisi -
Esentepe'de Borsa danışmanı
Adil Öngen'e yapılan silhlı
saldından sorumlu tutulan ve
aralannda Alaattin Çakıcı ile
Adnan Çiçek'in de
bulunduğu 7 sanığın
yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 11. Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşmada söz alan sanık
avukatı Hüseyin Kaderci.
Adil Öngen'in koruması
Hüseyin Yolcu"nun olayda
kaza sonucu yaralandığını
ileci sürdü. îâhliye
isîemlerını reddeden
mahkeme heyeti-diffuşmayı
erteledi.
Fast Yayıncılık'tan
Akit'e yalanlama
• İstanbul Haber Servisi -
RP'nin kapatılması ıçin
iddianame hazırlayan
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş'ın
iddianame ve mütalaası ile
partinin savunmasını
yayımlayan Fast Yayıncılık.
Savaş'ın kendilerinden para
istediği ıddialarını öne süren
Akit gazetesini yalanladı.
Yayınevinin Genel Yayın
Yönetmeni Kenan Akçay,
"Fast Yayıncılık, Vural
Savaş'ı bu ülkeye, bu
cumhuriyetin insanlanna
hizmet için başını ortaya
koymuş biri olarak •
görmektedır" dedi.
Gelir dağılımında
istikrar
• ANKARA (AA) - Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Nami Çağan. hükümetin
hedefinin gelir dağılımını
bozmayan bir istikrar
programını uygulamaya
koymak olduğunu söyledi.
Türkiye lşçı Emeklileri
Cemiyeti Genel Başkanı
Ethem Ezgü'yü kabul eden
Çağan. bakanlığının, 506
sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu'nu yeniden ele
alarak tasan çalışması
başlattığını belirterek ''Bu
tasanyı sonbaharda
Meclis'ten geçirmeye,
gerekirse ikinci bir tasan ile
gündeme getırmeye
çalışacağız. Amactmız. sizin
refahınız için yeni
düzenlemeler yapmaktır"
dedi.
Demirel'den onay
• ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. Bulgaristan ile
Türkiye arasında imzalanan
ve çifte vergilendırmeyi
önlemeyi amaçlayan
anlaşmayı onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın
Merkezi'nden yapılan yazılı
açıklamada. 7 Temmuz 1994
tanhinde Ankara "da
imzalanan 'Türkiye
Cumhuriyeti ile Bulgaristan
Cumhuriyeti Arasında Gelir
Ozerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşmasf'mn
Tasdikine Dair Bakanlar
KuruluKaran'mn.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafından
onaylandığı bildirildı.
Türkiye'ye îran üzerinden 20 kilogram eroin soktuklan savıyla yargılanan sanıklar DGM'de
3 özel tiınci yargıç öııüııdeDÎYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu)- Diyarbakır Devlet
Güvenlik Mahkemesi
Savcılığı. İran'dan Türkiye'ye
soktuklan uyuşturucuyu ülke
içinde dağıtmakla suçlanan,
aralannda 3 özel tim
mensubunun da bulunduğu 11
sanık hakkında 15 ile 20 yıl
arasında değişen ağır hapis
cezası istedi.
Diyarbakır 2 No'lu Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
önceki gün yapılan duruşmaya
tutuklu tüm sanıklar katıldı.
• Diyarbakır 2 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen
davaya 11 sanık da katıldı. Üç özel tim polisinin de yargılandığı davada,
sanıklar için 15-20 yıl arasında değişen ağır hapis cezalan isteniyor.
Esas hakkmdaki mütalaasını
tamamladığını belirten 2
No'lu DGM Savcısı, Iran'dan
Türkiye'ye. Yüksekovalı oto
galericisi Nazmi Koparan
tarafından sokulduğu öne
sürülen 20 kilo eroinin,
Ankara. Adana ve Mersin
emnıyet müdürlüklerinde
çalışan özel tim mensuplan
Burhanettin Karaoğlu,
Necdet Durmuş ve Kasun
Pekcan tarafından taşındığını
söyledi. Savcı. tutuklu
sanıklar özel tim polisleri
Burhanettin Karaoğlu.
Necdet Durmuş ve Kasım
Pekcan veeroini yurda sokan
Nazmi Koparan ile ona
yardım eden Abdülkerim
Karabağ, SaduUah Akn,
Hamit İnanç, Zeki Biber
hakkında "teşekkül
oluşturarak uyuşturucu
ticareti ve nakli yapbklan"
gerekçesiyle 15 ile 20 yıl
arasında değişen hapis cezası
istedi. Savcılık. tutuklu
sanıklardan Ali Kınklar ile Ali
Karadağ adlı sanıklann da
tahliyelerini talep etti.
Duruşma, sanık avukatlanmn
son savunma yapacağı
gerekçesiyle karar için bir ay
ertelendi.
Diyarbakır Emniyet Narkotik
Şube Müdürlüğü tarafından
Yüksekova, Antalya, Adana
ve Ankara'da düzenlenen
operasyonlarla ortaya
çıkanlan uyuşturucu şebekesi
sanıklan, 6 aydan bu yana
Diyarbakır 2 No'lu Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
yargılanıyorlar.
Aralık ayında yaptıklan etkinlikler nedeniyle 10 yıla kadar hapisleri istendi
IHD yöneticfleri mahkemedeANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Insan Hak-
İan Derneği (İHD) yöne-
ticilerinin, geçen aralık
ayında yaptıklan etkin-
likler nedeniyle yargılan-
malanna başlandı. Genel
Başkan Akın Birdal ve 10
yönetim kurulu üyesi için
3 yıldan 10 yıla kadar ha-
pis cezası istendi.
Ankara 4. Asliye Mah-
kemesi'nde görülen da-
vanın dün yapılan ilk du-
ruşmasına. İHD Genel
Başkanı Akın Birdal ve
tutuksuz yargılanan 8 sa-
nık katıldı. Savunmasını
yapan Akın Birdal. ''ba-
nş hakkı"nın bir insan
hakkı olduğunu, bu ne-
denle dernek tüzüğüne
aykın olmadığını belirte-
rek düzenlenen etkinlik-
ler için valilikten izin al-
dıklannı söyledi. Birdal,
etkinliklerde yasalara ay-
kın bir faaliyette bulunmadıkla-
nnı belirtti. Diğer sanıklar savun-
malannda. derneğin kapatılma-
masını ve beraatlannı istediler.
Sanıklann avukatı Yusuf Ala-
taş da davanın. lHD'nin faaliyet-
lerinden rahatsız olunduğu için
açıldığını kaydetti. Akın Birdal
hakkında aynı konuda Ankara 2
No'lu DGM'de de dava açıldığı-
nı anımsatan Alataş, bu nedenle
öncelikle Birdal'ın beraatına ka-
rar verilmesini istedi.
Mahkeme hâkımi, sanık Lüt-
fii Demirkapı'nın polis zoruyla
getirtilmesine. sanıklar Ercan
Demir ve Mahmut Şakar'ın tali-
matla ifadelerinin beklenmesine
karar vererek duruşmayı erteledi.
Davanın iddianamesinde. îh-
san Haklan Haftası nedeniyle
İHD'nın 10, 12 ve 14 Aralık
1996 tarihlerinde çeşitli etkinlik-
ler düzenlediği anımsatıldı.
Bu etkinliklerde, aralannda
tHD Genel Başkanı Akın Bir-
dal'ın da bulunduğu konuşmacı-
lann. "PKK isimli silahlı terör ör-
gütünün propagandasını yap-
mak, Türkiye Cumhuriyeti'nin -
İHD'nin "Düşünce
Özgüriüğü İçin 100 Bin
Kart" kampanvası sürüyor.
tHD İstanbul Şubesi
yöneticileri dün saat 12.00'de
Galatasaray Postanesi'nden
Cumhurbaşkanı, Başbakan
ve TBMM Başkanı ve
Başbakan Vardımcısı'na
"Düşünceye Özgüriük"
kartpostallan gönderdiler.
Üzerinde, yapûğı bir
konuşmada suç unsunı
bulunduğu gerekçesiyle
mahkûm edilen ve cezaevine
konulacak oian avukat Eşber
\'ağmurdereli'nin
fotoğraflannın bulunduğu
kartian postaladıktan sonra
bir açıklama yapan İHD
İstanbul Şube Başkanı Ercan
Kanar, ekim ayına kadar
sürecck kampanyanın
yedincisini
gerçekleştirdiklerini söyledL
(KEREM ILGAZ)
ülkesi ve milletiyle bölünmez bü-
tünlüğünü hedef alan propagan-
da vapmak, halkı ırk ve bölge
farklılığı gözeterek birbiri aleyhi-
ne kin ve düşmanlığı açıkça tah-
rik etmek" suçlannı işledikleri
öne sürülen iddianamede, sanık-
lann 3 yıldan 10 yıla kadar hapis
cezasına çarptinlması velHD'-
nin kapatrftnası ! S ^
ı * -
Zamları protesto eylemi yapılacak
DİSK 'hükümetin
eline' vuracak
İstanbul Haber Servisi -
DİSK. peş peşe yapılan
zamlar ve kazanılmış sosyal
haklara yönelik tehditler
konusunda alanlara çıkarak
uyaracak."Hükümet, elini
cebimden çek" sloganıyla
Türkiye genelinde yapılacak
uyan eylemine Hak-lş.
KESK. Halkevleri ve çok
sayıda kitle örgütü destek
veriyor. İstanbul "daki eylem
DlSK Genel Başkanı Rıdvan
Budak'ın. Kadıköy Iskele
Meydanı'nda saat 12.30'da
yapacağı kitlesel basın
açıklamasıyla
gerçekleştirilecek. Eyleme,
işçi sendikalannın yanı sıra
Kadıköy Demokrasi
Platformu da kitlesel destek
vereceğini bildirdi.
Aynı saatlerde Adana.
Ankara. Antalya, Bursa,
Edirne. Izmir. Kocaeli ve
Samsun'daki bölge
temsilciliklerinde de DlSK
Yönetim Kurulu üyeleri.
sendikacılann katılımıyla
yapacaklan basın
toplantılannda Türkiye'nin
her yanından hükümete "Elini
cebimden çek" uyansında
bulunacaklar. Uyan eylemi.
DlSK'in örgütlü bulunduğu
tüm işyerlerinde de DlSK'in
eleştiri ve istemlerini içeren
"DİSK Özel Sayısı" okunarak
yaşama geçirilecek.
DlSK'ten yapılan yazılı
açıklamada, eylemin
amacının. "halkın belini
büken zamları. hükümetin
zorunlu tasarruf fonu
birikimlerine el koyma
niyetini ve mezarda emeklilik
girişimini protesto etmek"
olduğu vurgulandı.
Açıklamada, uyan eyleminın
Hak-lş. KESK, Halkevleri,
Kadı-köy Demokrasi
Platformu ve çok sayıda
demokratik kitle örgütü ile
yerel demokrasi
platformlannca desteklendiği
de kaydedilerek. sergilenen
"emekçi dayanışmasına"
dikkat çekildi.
Barıs ve Demokrasi' paneli
ODP:Banş
istemek cesaret işi
CEMtLCİĞERİM
SAMSUN-ODPSamsunıl
örgütü tarafından düzenlenen
"Banş ve Demokrasi" konulu
toplantıda konuşan gazetemiz
yazan Oral Çalışlar. Türkiye'de
yıllardan beri solu ve
demokrasiyi ezmek için her
çabanın gösterildiğini.
yasalann ona göre
hazırlandığını. güvenlik
güçlerinin de buna göre
örgütlendirildiğini söyledi.
Çalışlar, "Tüm bu olumsuz
getişmelere karşm, Türkiye'nin
solculan. sosyalistieri,
demokrasi ve banş isteyen
insanlan eziknediler" dedi.
Gazi Belediyesi Gazi
Sanatevi'nde düzenlenen
"Banş ve Demokrasi" konulu
toplantının açış konuşmasını
ÖDP İl Başkanı Av. SeJçuk
Aksoyyaptı. Aksoy, Türkiye'de
banş istemenin gerçekten bir
cesaret işi olduğunu söyledi.
Gazi Sanatevi'ni dolduran
kalabalığa konuşan Oral
Çalışlar da Alman Nazilerinin
yenilgiye uğradığı 1 Eylül 1945
tarihinden bu yana yıllar
geçmesıne karşın insanlığm
hâlâ banşı. özgüriüğü ve
demokrasiyi aradığını, ancak
henüz ona ulaşamadığını
söyledi.
Banş sözcüğünün büyülü bir
sözcük olduğunu. ancak bu
sözcüğün arkasında korkunç bır
manzara olduğunu da kaydeden
Çalışlar, " Ne kadar çok
oanştan söz edivorsak biliniz ki
dünyada o kadar çok savaş ve
vahşet var" diye konuştu.
Çalışlar, şöyle devam etti:
"Türkiye'de yıllardan beri solu
ve demokrasiyi ezmek için her
çaba gösterildi. Yasalar ona
göre hazırlandı. güvenlik güçleri
de buna göre örgütlendi.
Eskiden komünizm tehlikesi
vardı. Şimdi bölücülük ortaya
çıkb. Bu dönemin sorumlusu
Demirel ve Inönü'dür. 'Kürt
realitesini tanıyoruz" dediler. O
realite sonunda Mehmet
AğarTann uyuşturucu ticareti
yapüğı faili meçhul cinayeüeri
yönettiği bir Türkiye yaratn."
İstanbul Barosu
'Susurluk'a
müdahil
olacağız'
HÜLYATOPCU
İstanbul Barosu, Susur-
luk'ta meydana gelen trafik
kazası sonrasında "çete
oluşturduklan" ıddiasıyla
haklannda dava açılan, eski
Özel Harekât Dairesi Baş-
kan Vekili İbrahim Şahin.
eski MlT'çi Yarbay Korkut
Eken ve özel timcilerin yar-
gılandığı davaya müdahil
olma talebinde bulunacak.
Baro Başkanı Yücel Say-
man yargılamanın Susur-
luk'la ortaya çıkan devlet
içindeki örgütlenmeyi ve
bunun karar mekanizmala-
nnı ortaya çıkarması için
böyle bir talepte bulunacak-
lannı vurguladı. Sayman,
başka barolarrh da böyle bir
hazırlıkta olduklannı söyle-
di. tbrahim Şahin, Korkut
Eken ve özel timcilerin de
olduğu 11 kişinin 5 ile 9 yıl
arasında ağır hapis cezası is-
temiyle yargılandığı davaya
12 Eylül'de İstanbul 6 No'lu
DGM'de devam edilecek.
Davayı başından beri izle-
yen İstanbul Barosu, önü-
müzdeki oturumda davaya
müdahil olma talebinde bu-
lja^yle . d y ^ ç ^ $
gütlenmeyi ve karar mexa-
nizmalannı ortaya çıkara-
mayacağını belirten İstan-
bul Barosu Başkanı Yücel
Sayman, AbdullahÇanYnın
yer aldığı devlet içindeki
gizli örgütlenmenin hangi
hukuka dayanarak insanlan
öldürdüğünü ya da nasıl iş-
ler yaptığının Susurluk da-
vasında derinleştirilerek ir-
delenmediğini savundu.
Sayman. "Kutsal devlet an-
layışı var, Ağar ve Bucak'ın
dokunulmazhklanıun kakh-
nlmaması gibi bir durum
var. Bu sevirie devlet içinde-
Id çete ortaya çıkmaz" dedi
Sayman, şöyle konuştu:
-Bu davada VlİTeskiele-
manı Tank Cmıt'in ortadan
kaybolması var. Eski MİT
Kontrterör Daire Başkanı
Mehmet Eymür, Ümit'in
kaybolmasından Çatlı'nın
sorumlu olduğunu bildiğini.
bu nedenle Mehmet Ağar ı
aradığını söylüyor. Ancako-
nun bu kaybolmadan so-
rumlu olup olmadıgı sorgu-
lanmıyor. Yargılanma bir-
kaç özel fimcinin yargılan-
masıetrahnda dönüvor. Ka-
mu adına Susurluk'la orta-
ya çıkan devlet içindeki giz-
li örgütlenmenin ve bunun
karar mekanizmalannın or-
taya çıkması için baro ola-
rak uğraşacagü Bu neden-
le dav av a müdahil olmak is-
tiyoruz."
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Güven Erkaya, 12 Eylül
Cuntası'nın lideri Kenan Ev-
ren'i eleştirmiş. 28 Şubat Milli
Güvenlik Kurulu karariannın et-
kili isimlerinden emekli Deniz
Kuvvetleri Komutanı Güven Er-
kaya'nın Isviçre'deki konuşma-
sı, zorunlu din derslerini ele alı-
yor. Erkaya, Kenan Evren için
"sola karşı maalesef dini kul-
landı" diyor. Konuşmasının de-
vamında ilginç sözler ediyor:
"Gayet iyi niyetle dinin ve din
kültürünün devlet tarafından
vatandaşa öğretilmesi amacı-
nı güttü. Bunu sadece Islam
dini için değil, bütün dinleriçin
istedi."
Emekli komutanın Evren'i
tam anlamıyla hangi nedenle
eleştirdiği bu konuşmadan an-
laşılmıyor. Evren'i sola karşı ol-
makla mı, yoksa sola karşı di-
ni kullanmakla mı eleştiriyor?
"Sola karşı kullanmak" sözcük-
lerinin, yöneticilerimizin anlayı-
şında çok köklü bir geleneği
ifade ettiğini biliyoruz.
Amiral Erkaya'nm Sözleri
SonTürkdevleti, onlarcayıl-
dır her şeyini, sola karşı olmak
üzerine kurdu. 12 Mart 1971 ve
12 Eylül 1980 darbeleri de so-
la karşı yapıldı. Darbeleri sola
karşı yapınca, müttefikiniz de
sağın çeşitli kanatlarıdır. Üste-
lik sağın da radikal kanatlannı
kullanabilirsiniz. Nitekim 12
Mart 1971 darbesini gerçek-
leştiren generaller, sola karşı
MHP'yi kullanmışlardı. 12 Mart
yargılamalarının tanıklan ve
savcıları MHP yanlılarından
oluşuyordu. Irkçılığın yanında
dinin kullanılması da ihmal edil-
memişti.
12 Eylül'de ise PKK'ye karşı
mücadele adı altında, Kürtlerin
yaşadığı bölgelere askeri uçak-
lar dini risaleler attılar. Alevi
köylerine cami yaptıran da yi-
ne 12 Eylül'ün generalleriydi.
Imam-hatiplerin üniversiteye
girebilmesinin yollannı açan ise
bir başka general, emekli De-
niz Kuvvetleri Komutanı, Baş-
bakan Bülent Ulusu'ydu. Tari-
hi gözden geçirirsek askeıierin
"sola karşı olmak" amacıyla
aşın sağla ittifakına ilişkin bol
bol malzeme bulabiliriz. Bu ne-
denle Güven Erkaya'nın Kenan
Evren'i eleştirerek sorunu kişi-
sel bir olaya dönüştürmesini
gerçekçi bulmuyorum.
Türkiye'ye son 55 yıl içinde
yön veren temel anlayış. sol ve
demokrasi düşmanlığı oldu.
Türkiye'nin Sovyetler'in tehdi-
di altında olduğundan yola çı-
kan siyasi ve askeri stratejiler,
aşın sağcı, gerici bir birikim ya-
rattı. Ceza kanunlan sol hedef
alınarak değiştirildi. Bürokrasi,
güvenlik güçleri, siyasi partiler
sağın yönlendirmesiyle örgüt-
lenip şekillendirildi.
Güven Erkaya, şeriatın ne-
den bu kadar güçlendiği soru-
suna teknik gerekçeler göste-
riyor. Temeldeki sakat anlayışı
ise ne yazık ki kavrayabilmiş
değil. Temeldeki sakat anlayış,
ordunun da içinde yer aldığı
merkezi devletin sola karşı
sağla beraber olma tercihi. 27
Mayıs'ta alt kademe subaylann
kısa süren radikal çıkışlannı bir
yana bırakırsak, 55 yıl boyun-
ca askerierin de aynı siyasetin
güçlü bir ayağını oluşturdukla-
rını görürüz.
Merkezi devletin temel poli-
tikalanndan birisi de, "iti ite kır-
dırmak" şeklinde ifadesini bu-
lan, bir gücü diğerine karşı kul-
lanmak. Ancak, bir gücü diğer
güce karşı kullanmak, kalıcı bir
sonuç elde etmek yen'ne karşı
gücü geliştiriyor. Demokrasiyi
ve özgürlükleri genişleterek so-
runu nasıl çözeriz diye düşün-
mek akıllara bir türlü gelmiyor.
Devleti yönetenler, demokrat
olmadıklan için hertüriü gerici-
likle ittifak yaparak statükoyu
korumaya çaJıştılar. Solu ezdi-
ler, demokrasiyi kör topal hale
getirdiler, gericiliğe karşı aydın-
lığı savunabilecek kafalan yok
etmeye çalıştılar.
Sonuç ortada. Merkez sağ
dahil, şeriata direnebilecek
herhangi bir sağcı kuvvetten
söz edilebilir mi? Sol ise bütü-
nüyle siyasi Islama da ırkçılığa
da karşı. Erkaya, bazı gerçek-
lere dikkat çekiyor, ama kendi
geçmişlerini köklü şekilde sor-
gulamıyor. Kenan Evren öme-
ği bireysel ve tesadüfi bir ör-
nek mi, yoksa yıllann ortak an-
layışının sonucunu mu simge-
liyor? Hâlâ Kenan Evren'in "iyi
niyetinden" söz ediliyor. Hangi
iyi niyet? 12 Eylül'ün niyetinin
iyi olduğunu düşünerek şeriata
karşı samimi bir mücadele yü-
rütülemez. Askerierin son 50
yılın ciddi bir muhasebesini
yapmaları gerekiyor. Kendi so-
rumluluklannı da saptamaları
gelecek İçin yararlı olur.
Telekom'da yolsuzluk
Hurdalar 'yer
darlığından'
satılmış
ANKARA (LBA) -
Ankara Cumhuriyet Sav-
cısı Adil Kubat'ın, Posta
Işletmeleri ve Türk Tele-
kom'daki 300 trilyon li-
ralık yolsuzluk iddialan
ile ilgili açtığı soruştur-
maya korru olan hurda
satışının, "yer dariığm-
dan" yapıldığı ortayı
çıktı.
Savcı Kubat'ın. araş-
tırmacı Muzaffer Ay-
ten'in ''Haberleşmemiz,
Enişteye Drohama" kita-
bında yer alan iddialar
ile kurum müfettişlerinin
ihbarlan üzerine açtığı
Telekom'daki trilyonluk
yolsuzluk soruşturma-
sında her gün yeni usul-
süzlüklerle karşılaşılı-
yor.
Soruşturmada, kuru-
mu 23 trilyon lira zarara
uğratan hurda satışının.
dönemin PTT yönetimi
tarafından, İMOD-
SAN'daki ve PTT baş-
müdürlüklerindeki yer
darlığı öne sürülerek ya-
pıldığı belirlendi.
Veli Bettemir başkan-
lığındaki PTT Yönetim
Kurulu'nun. 10 Şubat
1995 tarihli ve 3 No'lu
toplantıda aldığı 71
NoTu karannda, "Ünite-
lerde biriken hurda kab-
lolann, özellikle ambar
sahası yetersiz olan baş-
müdüriüklerimizde so-
run yarattığı tespit edil-
miştir" denilerek, piya-
sada tonu 170 milyondan
satılan hurda kablolann
kamu görevi yapan bele-
diyelere, MKEK'ye ve-
rilen fiyattan, yani 23
milyon 237 bin 188 lira
birim bedelle verilmesi-
nin kararlaştınldığı gö-
rüldü. Dönemin PTT
Yönetim Kurulu üyeleri
Oğuz Tezmen, Turgay
> Üçöz, Murot Atak ve
Cengiz Buhıt'un knzala-
nnı taşıyan kararda. "To-
kat iline bağh Sulusarav,
Güzelbeyli ve
Çamlıbel beledlyeleri-
nin toplam 285 ton muh-
telif kısa metrajlı hurda
kabloyıı satın almak iste-
dikleri anlaşıldığından.
vukanda adı geçen ve ka-
mu hizmeti
gören belediyelerce ta-
lep edilen bu hurdalann
kurumca belirlenen fiyat
artı yüzde 25 Cenel İda-
re Giderleri artı KD\ ile
toplam TL/ton 23 milyon
237 bin 188 lira bedelle
satılması uygun görül-
mektedir" denildi.
PTT Yönetim Kuru-
lu'nun, belediyelere hur-
da satışına ilişkin karan-
na, PTT'nin hurda kab-
lolanni işleyen İMOD-
SAN ve bazı bölge baş-
müdürlerinin karşı çıktı-
ğı belirlendi.
İMODSAN'ın 23 Ha-
ziran 1995 tanhinde Pos-
ta İşletmesi Genel Mü-
dürlüğü'ne hurda satı-
şıyla ilgili gönderdiği
yazıda ise, hurda kablo-
lann satılmaması gerek-
tiği belirtilerek "Mües-
sesemizde işleyeceğimiz
hurda kablo miktannın
tükenmesL tesisin kapa-
tılmasıyla eş anlamlıdır.
Bunun vanında önümüz-
deki günlerde vardiyalı
olarak çataştınlacak olan
mezkûr tesisin, şu anki
mevcut hurda kablo sto-
kunu daha kısa sürede
bitireceği ve bu tükenme-
yi önleyebUmek amacıyla
daha çok hurda kabto-
nun müessesemize akışn
nın sağlanması gerektiği
görünen bir gerçektir"
deniliyor.
6 bin ton hurda
Dönemin PTT yöneti-
minin tüm uyanlara rağ-
men. piyasada tonu 170
milyondan satılan 6 bin
ton hurda kabloyu, 23
milyon liradan sattığı
öne sürülürken. Savcı
Kubat'ın. hurda satışıyla
ilgili, aralannda eski
millevekillerinin de bu-
lunduğu birçok kişinin
ifadesini aldığı bildirildi.
Kubat'ın, usulsüz hurda
satışıyla ilgili soruştur-
masının ilk bölümünü
tamamlayarak 22 ilçe-
belde belediye başkanı
hakkında da Ağır Ceza
Mahkemesi "nde dava aç-
tığı belirlendi.
Usulsüz hurda satışı
yoluyla- haksız kazanç
sağladıklan öne sürülen,
savcının bu gerekçeyle
dönemin başkanlannı
soruşturma kapsamına
aldığı 22 belediye ise
şöyle:
Kayseri: Akmescit,
Sankent, Pınarbaşı. Pa-
zarören. Gesi.
Amasya: Akmoğlu.
Yozgat: Paşaköy, De-
vecipınar. Sankent.
Ankara: Bağlum, Ka-
lecık.
tzmir: Balçova.
Çubuk: Sirkeli.
Zonguldak: Yenice.
Erzincan: Çayırlı.
Tekirdağ: Velimeşeli.
Içel: Kızkalesi, Kus-
kan.
CHP lideri İzmir'de
Baykal: Devletteki
kuşatma aşılmalı
MERİH AK
SELÇUK- CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal
devletin kuşatma altında
olduğunu belirterek. "Bu
kuşatma aşılmalıdır, gü-
venlik güçleri devletin,
rejimin güvenlik güçleri
olması lazım" dedi.
Baykal, Selçuk'ta bir
dizi açılış törenlerine ka-
tılmak üzere Izmir'e gel-
di. Selçuk'ta gazetecile-
rin sorulannı yanıtlayan
Baykal, CHP'nın tutarlı
ve sorumlu politika izle-
diğini bunun da halk kit-
leleri tarafından büyük
destek gördüğünü söyle-
di. Baykal. Türkiye'de
sosyal demokrasi ve
CHP'nin mutlaka güçlen-
mesi gerektiğinı de belir-
terek. "Halk da bunun
farkında. Sosyal de-
mokrasiye en etkili des-
tek halktan gelecek.
Türkiye'de 10-13 yılda
bir sosyal demokrasi
güçlenme grafiği çizi-
yor. Şimdi bu döneme
geldik" diye konuştu.
Baykal 8 yıllık temel
eğitimin 28 şubattaki
MGK toplantısmdan ön-
ce 1996yıhnda CHP ta-
rafından yasa teklifi ola-
rak gündeme getirildiği-
ni anımsattı. Baykal, DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller'in 8 yıllık eğitıme
karşı çıkmasını da şöyle
değerlendirdi:
"Siyasetçi bazı ilkele-
ri bazı değerleri. bazı
düşünceleri ortaya koy-
malı. ancak bazıları
içinde bulunduğu siyasi
durum, siyasi ilişkilere
göre özelliklerini değiş-
tiriyor. Bu bizim anladı-
ğımız sivaset değil. Ba-
zıları içinde bulunduğu
kabın şeklini kolayca
alabiliyorlar, herhalde
hükümet devam etseydi
8 yıllık kesintisiz eğitimi
onlar çıkaracaktı. Ya çı-
kacak, ya çıkacak diyen
o değil "mi?"
Baykal. özellikle na-
maz çıkışlannda bazı gu-
ruplann gerçekleştirdiği
eylemlerin de dikkatli iz-
lenmesi gerektiğini belir-
terek şunlan söyledi: "O-
lay 8 yıla karşı değil ar-
tık, çünkü o 8 yıllık eği-
tim yasallaştı. Tepki kit-
leselleştirilmek isteni-
yor. Hükümetin bu ko-
nuda daha çok öğren-
mesi gereken çok şey
var. Devlet kuşatıldı. Bu
aşılmalı, güvenlik güçle-
ri devletin, rejimin gü-
venlik güçleri olması la-
zım. Randevular verili-
yor ama gerekli önlem-
ler alınmıyor. Bu dikkat
çekici, güvenlik güçleri-
nin olaya müdahale et-
mesini engelleyen yasal
bir boşluğu yok. Güven-
lik güçlerinin etkin ön-
lemler alması gereki-
yor."