04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EYLÜL 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Yoksulluk sınırı Erzurum ve Kars'a gidecek olan îstanbullu sanayiciler, doğuya teknoloji desteği verecek 98 milyon lira • ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - Türkjye Kamu-Sen'in hesabı. 4 kişilik ailenin yoksulluk sınınnın 100 milyon liraya dayandığını ortaya koydu. Türkiye Kamu-Sen'den yapılan açıklamada, 1996 yıl sonunda geçinebilmek için 62 milyon liraya gereksinimi olan 4 kişilik ailenin yoksulluk sınınnın bu yılın ağustos ayında 97 milyon 927 bin liraya ulaştığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Demirel İSO'da • Ekonomi Servisi - tstanbul Sanayi Odası'nın (tSÖ) 45"ınci kuruluş yıldönümü etkinlikleri yann Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Sarayı'nda yapılacak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel "in katılacağı İSO kuruluş yıldönümü ve başanlı sanayici ihracatçılar ile yüksek düzeyde \ ergi ödeyen İSO üyelerinın ödüllendirileceği tören. saat 10.00'da başlayacak. Elektrikte ucuz tarife dönemi • ANKARA (AA) - Elektrikte "ucuz tarife" dönemi başlıyor. Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanlığı'nın günün bellı saatlerinde farklı fiyatlandırmayı içeren yeni çalışmasının aynntılan belli oldu. Üygulamaya geçildiğinde. konutlarda. 22.00 - 06.00 saatleri arasında kullanılacak elektnk enerjisine uygulanacak fiyat tarifesi. normal tarifeye göre yüzde 50 daha ucuz olacak. Sanayi tarmıla buhışuyor MUTLL GÜNEŞ SÖNMEZ Türkiye üretiminin yaklaşık ya- nsını gerçekleştiren İstanbul Sa- nayi Odasfnın (İSO) Yönetım Kurulu ve meclis üyelerinden bir grup. önümüzdeki riafta Erzurum ve Kars'ı kapsayan doğu gezisine çıkıyor. Îstanbullu sanayiciler, 12- 14 Eylül tanhleri arasındaki ge- zide. yöre işadamlan \e yerel >ö- neticilerle yoğun temaslarda bulu- nacaklar. Bölgedeki kalkınmaya hizmet edecek yatınm olanaklannın be- lirlenmesi ve yöre işadamlanyla ortak girişimlerde bulunulmasına özen gösterileceği belırtilen doğu gezisinde özellikle tanm ve ha\- yancılık konulannda bilgi \e tek- noloji desteği sağlanmasına yö- nelik çalışmalar yapılacağı kay- dediliyor. İSO Başkanı Hüsamef- tin Kavi. Erzurum ve Kars'a ya- pılacak gezinin yeni olanaklarya- ratacağına inandığını kaydettı. Daha öncekı gezilerden hem îs- tanbullu hem de bölge işadamla- İstanbul Sanayi Odasrnın Doğu gezisinde tanm ve hayvancüık alanında yeni açılımlar gündeme gelecek. nnın yararlandığını anımsatan Kavi. tanm ve hayvancılığın böl- ge insanı için öneminin bilincin- de olduklannı \e bu alana yapıla- cak teknoloji destegiyle yeni açı- lımlann oluşmasına katkıda bu- lunmayı amaçladıklannı söyiedi. Türkiye"de ulusal gelirin yüzde 15"inin tanm kesimi tarafından paylaşıldığına işaret eden Kavi. "Bu payı niifusun yüzde 45'i alı- yor. Yiizde45'in ulusal geürden al- dığı yüzde 15'lik payı ya büyüte- ceksiniz ya da bu kesimin nüfusu- nu azaltacaksınız. Getir bölü nüfus oranını büvütmek zonındaMz. Bunu yaparsak talep yaratan bir ülke oiuruz. Kövlüsüvle, çiftçisiy- le beraber kalkınma sağlanabilir. Tarunda bilimsel metotlann geliş- tirilmesL teknolojiden daha fazla yarartanılması için elden gelen bü- rün çaba sarfedümeli. Tanm sana- yiyte entegre olmak zorunda. Da- hasu çiftçiyi teknolojiyle destekle- yebilirsek. o zaman sanayive de müşteri varatabiliriz. Yani sanayi üriinlerine talep bulmak için de çiftçinin koşullannı geüştirmek durumundayız" diye konuştu. Bölge sanayicilerinın problemle- rini. diğer bölgelerle karşılıklı iliş- kilenn nasıl kurulabileceğini de araştıracaklannı kavdeden Kavi, "Geziye katılacak sanayiciler o bölge ile kendi bölgeleri arasında- ki rekabet ortamının sağlanması- na yöneiikçalışmalara dikkatede- cekler" dedi. Gezi programının bölge işa- damlanyla bırlikte çıkanldığını belirten İSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Erdal Bahçıvan da. Erzurum - Kars gezisinde tanm \e hayvancılık konulan dışında turizm alanında da görüşmeler ya- pılacağını belirtti. Bahçıvan. yörenin coğrafi ko- numudolayısıylaOnaAsya Türk devletlerine yönelık yatınm ola- naklarının gündeme gelebilece- ğini kayderti. Şahinler Holding Başkanı Şahin, sünnet düğününde çocuklanna gelen hediyelerle okul yaptırdı 129 mflyarlık sünnet hediyesi.Ekonomi Servisi - Almanya'da yılın ışa- damı seçilerek Türk ve Alman kamuoyunun dikkatlerinı üzenne çeken Şahınler Holding Başkanı Kemal Şahin. oğulları Deniz ve Akın'ın sünnet düğününde toplanan 1 mil- yon 400 mark tutanndaki para ve hediv eler- le Çorlu'da okul yaptırdığını açıkladı. Böy- lece Türk parasıyla 129 milyar liraya ulaşan sünnet armağanı alan Şahin ailesı. aynı za- manda bir rekora da imza atmış oldu. Şahin yaptıfı açıklamada. sünnette top- lanan paralarla okul yaptırma düşüncesinin çocuklanndan geldiğini belirterek. Türki- ye'de başlatılan 8 yıllık eğitim seferberliği- nın gereğine inandığını söyiedi. Şahin u Ta- • 8 yıllık eğitim seferberliğinin gereğine inandığını belirten Şahin, "Talep önce çocuklanmdan geldi. Eğitim imkânı bulamayan muhtaç çocuklara destek olmamız gerektiğini düşünüyoruz" dedi. lep önce çocuklanmdan geldi. Eğitim imkâ- nı bulamayan muhtaç çocuklara destek ol- mamız gerektiğini düşünüvoruz. İnsanımı- a en iyi şekilde vetiştirerek en iyi kaynağı da sağlamış oluruz" görüşünü dıle getırdi. ÇorluEmlaklConutlan'ndayapımı 1 yıl- da tamamlanan Şahinler îlköğretim Oku- lu'nun toplam 1 mılvon 400 marka (yakla- şık 129 mılyar lıra) mal olduğunu belirten Kemal Şahin. 16 derslikte 600'ün üzennde öğrencinin öğrenim göreceğini söyiedi. Tam gün öğretimin gerçekleştirileceği ilköğretim okulunun toplam 15 bin metre- kare alan üzennde. grubun inşaat firması Şahinler İnşaat tarafından yapıldığını ifade eden Şahin. okulun kapalı alanının ise 2 bin 7 85 metrekare olduğunu söyiedi. Kemal Şa- hin. "Okulumuzen güzel eğitim mobilyala- nvla donaüldı. Yaklaşık 6 milyar liraya mal olacak çim saha da yeni öğretim yılına yetiş- tirikcek" diye konuştu. Şahin. geçen yıl 1.4 milyar mark ciro gerçekleştiren Şahinler Holding'in daha önce de Konya Beyşehir'de bir ılkokulu hizmete soktuğunu, her yıl 350 öğrenciye karşılıksız burs sağladığını be- lirtti. Şahinler İlköğretim Okulu'nda 16 öğret- menle birlikte göre\ yapacak müdire Gül- ten Eker ise şunları söyiedi: "Kemal Şa- hüı'in çocuklannın sünnetdüğününde gelen hediyeleri böv le bir amaç uğruna değerlen- dirmesi ve vaptırdığı okulu devlete bağışla- ması gerçekten çok duv gulandıncı ve gurur verici. Eğitim seferberİiğinde diğer işadam- lanna da ömek bir davranışr DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ/ ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA Malezya'nın "her şeyi bilen" lideri Mahatir Mu- hammed'ip tükündükle-' Tini yalayarak, mali piya- salar önünde secdeye gelmesi için bir hafta yet- ti. Mahatir teslim bayra- ğını çeker çekmez, yıl ba- şından bu yana yüzde 40, yaklaşık 120 milyar dolar değer kaybetmiş olan Kuala Lumpur Borsa Indeksi cuma günü, görkemli bir sıçra- mayla yüzde 12 değer kazandı. Birçokları. medyanın da yardımıyla bu hikâye- den "Gördünüz mü, kü- reselleşmenin önünde kimse duramıyor" sonu- cunu çıkaracaklardır. An- cak "küreselleşmeyi" adetayeni birtann ilane- den bu çözümleme, ge- nel olarak, insanların re- fahına. gezegende yaşa- yanların geleceğine ilış- kin, hiç de hoş olmayan çoğu işaretlerin üzerini örtmeye hizmet edeceği için soğukkanlı ve ger- çekçı olmaktan çok uzak, idolojik bir sonuç olacak- tır. Mahatir'in "U" dönüşü Senelerdir, demokrasi ve "insan haklan"n\<n "Batılı" değerler olduğu- nu, dolayısıyla Asya top- lumlarına uymadığını, Asya toplumlarının, "As- yalı değerlerle" yönetil- dikleri için "mucizevi" bir kalkınma sergiledikleri görüşünün en "parlak" savunucularından Maha- tir Muhammed bu yaz ani bir şokla neye uğradığını şaşırdı. Borsalartepetak- lakgidiyor, paralar büyük bir hızla değer kaybedi- yor, ve Güney Asya kap- lanlarının gerçekte birer "kâğıttan kaplan" olduğu ortaya çıkıyordu. Bu şaş- kınlıkla Mahatir; uluslara- rası yatırımcı Soros'u "çokpahalı birgerizekâ- lı" olmakla suçladı; "IMF ve Batı Asya mucizesini saboteediyordu"... "Irk- çı bankalar Asyalılara karşıydı" vb.... (Financi- alTimes 1/08/97) Mahatir, bu hızla, ön- ceki hafta, spekülatörle- re ve ekonomik sabotör- lere karşı ağır cezaları içeren yasalar çıkarmak- tan söz açmaya, "Bunla- n çekip vurmak lazım" gi- bi ifadeler kullanmaya başladı; hatta Malezya ulusal parası 'rangitt'ın sürekli değer kaybetme- Mega-Şirketler ve Cüce Yöneticiler sine yol açan "short sel- ling" (rangittle borçlanıp, dolar almak, birsüreson- ra rangitt düşünce yeni- den rangitt alıp borcu ödemek) uygulamalarını yasakladı. Mahatir, Ma- lezyalı yatırımcıları koru- mak için 20 milyar dolar- lık bir yardım fonunu açıkladı. Ellehni kollarını bağlamayı amaçlayan bu kararlara, uluslararası mali sermaye ve büyük medya şiddetle tepki gösterdiler. The Econo- mist (6/09/97) Mahatir'in Soros'a söylediğini hiç- bir inceliğe başvurmadan Mahatir'e iade ediverdi. Mahatir'in donkişotlu- ğu bir hafta bile sürmedi. Geçen hafta, Mahatir bü- yük bir "U" dönüşü yap- tı, "short selling" ile ilgili yasağı kaldırdı. Büyük kamu projelerini askıya aldığını açıkladı. Böylece Mahatir de, başta Tay- land olmak üzere bölge- deki diğer "kâğıttan kap- lanlar"\n, liderlerinin IMF tarafından yönetilen ko- rosuna katıldı: daha faz- la serbestleşme, yavaş büyüme, kamu harca- malarında kesintiler... (Internaitonal Herald Tribune 05/09/97) Mor- gan Stanley Asya'nın Hong-Kong şubesinden Stephen Yen'e göre "Bu sancılı birsüreç. Ama kü- resel mali cemaatin par- çası olmanın aynlmaz bir ön koşulu" (Los Ange- les Times 29/08/97) Bu sürecin sancıları ne yazıkki Mahatir gibi "bü- yük devlet adamlannın" egolanylasınırlı kalmaya- cak. Milyonlarca insanın yaşamını hiç de hoş ol- mayan bir şekilde etkile- yecek. Birleşmiş Millet- ler tarafından geçen ay düzenlenen "Ticaret ve Gelişme" konulu konfe- ransın sonuçlarına bakı- lırsa "Ekonomisini hızlı bir şekilde serbestleşti- ren hemen hemen tüm gelişmekte olan ülkeler- de toplumsal eşitsizlikler artmış ve vasıfsız işçilerin ücretleri yüzde 20-30 dolaylarında düşmüş" (İHT, 4/09/97). Geçen hafta basınayansıyan bir Dünya Bankası raporuna göre, geçen dönemde ortalama yüzde 7-8 bü- yümelerine rağmen Asya ülkelerinde yoksullukta Kuala Lumpur Borsa indeksi görkemli bir sıçramayla yüzde 12 değer kazandı. yeterli bir azalma olma- mış. Rapora göre dünya- nın en yoksul nüfusunun 2/3'ü hâlâ bu bölgelerde yaşıyor. Şimdi, "Bölgede döviz ve sermaye piya- salannda yaşanan son çalkantıiar, ekonomik bü- yümenin yavaşlamasına yol açacağı için büyük endişe yaratıyor" (M2 Press WIRE 27/08/07). Özetle "kâğıttan kaplan- ları" şimdi ekonomikdur- gunluk, yoksullukta bir artış ve mali piyasalara daha sıkı bağlanma/tabi olmak bekliyor. Bu gidişi herkes görüyor, ancak görmezden gelmek ve bir dahaki krize ilişkin olarak, iyimser otobüs yolcusu gibi. bizim oto- büse değil öbürüne olur diyerek içini rahatlatmak istiyor. Sürücüler ise oto- büsün direksiyonuna ya- pışan diğer ellere rağmen hâlâ bir kaza anında ara- bayı yol üstünde tutabile- ceklerine inanmak isti- yorlar. Ne ki, yoldaki çu- kurlar da gittikçe artıyor. virajlar keskinleşiyor... Mega-şirketler, mülkiyet ve demokrasi... Bu arada solda önem- li bir kesim. hâlâ bu man- zaraya bakıp "hayatın bu maddi gerçekliği" önün- de eğilmekten başka bir çare olmadığına ilişkin "ağır başlı" ve "bilgece" çünkü sözde "gerçekçi" tespitlerde bulunuyorlar. Bu arada tüm toplum ekonomiye indirgeniyor ve insanın kendini yönet- me becerisinin artık kal- madığına ilişkin bir kanı bizzat sol arasında, Fran- sa, Kore ve UPS grevle- rinin başarılanna rağmen gücünü koruyor. Ancak. küreselleşme ve mali piyasalann etkile- ri, bizzat bu piyasalara en yakın olanlar arasında dehşetle karşılanıyor, git- tikçe artan eleştirilere he- def oluyor. Geçen aylar- da Soros'un serbest pi- yasanın özgürlükleri yok ettiğine ve toplumu par- çaladığına ilişkin tespit- leri büyük tartışmayarat- mıştı. Aynı etkiyi yaratır mı bilmem ama. ingilte- re'nin en saygın "iş idare- si gurularından" Chaıies Handy'nin son çalışma- sı da aynı konuya değini- yor. Çalışma. piyasa eko- nomisinin bir amaç değil insan yaşamını iyileştir- mek için bir araç olduğu- nu ve bu ölçüte göre de- ğerlendirilmesi; "piyasa kapitalizminin herşeye egemen olmasının en- gellenmesi gerektiğini" savunuyor. Handy'ye gö- re "Verimlilik ve zenginlik arayışı yaşamlanmızı çü- rütüyor. bizi kötü insanlar haline getiriyor" (The Hungry Spirit: Beyond Capitalizm- A quest for purpose in the Modern World. Hutchinson ve Fı- nancial Times Yayınlan). Ahlaksal tespitleri bir yana Handy'nin bugün- kü sistemin işleyişi üzeri- ne bazı çok önemli göz- lemleri ve eleştırileri de var. Handy'ye göre çok uluslu şirketler. bu mega- örgütler, artık orta büyük- lükteki devletlere benzi- yorlar. Örneğin, General Motors'un toplam satış gelirleri. Tanzanya, Eti- yopya, Nepal, Bangla- deş, Pakistan, Zaire, Uganda ve Nijerya'nın milli gelirlerinin toplamın- dan daha büyük. Yüzbin- lerce insan çalıştıran, mil- yonlarca insanın yaşamı- nı etkileyen bu mega-ör- gütlerin yöneticıleriyse hiç kimseye sorumlu de- ğiller. Bunlar adeta birer devlet, ama "kendi halk- lanna" diğer bir deyişle yaşamını etkiledikleri in- sanlara karşı değil, bir avuç hisse senedi sahibi- ne karşı sorumlular. Bu gerçeğe dayanarak Handy özel mülkiyetin önemli bir sorun olduğu- nu (yanlış okumadınız) sı- nırlanması, kontrol edil- mesi gerektiğini savunu- yor. Handy'ye göre bu mega-kuruluşların "de- mokratik bir şekilde, ça- lışanlar ve etkiledikleri topluluklann üyeleri tara- fından denetlenmesi ge- rekiyor". Handy'ye göre mülkiyet ve piyasa gibi kavramlardan uzaklaşa- rak vatandaş ve toplum kavramlarına yönelmek gerekiyor. Bizim sosyal demokrâtlann kendiferini Liberal Sosyal Demok- rat ilan ettıği bir dünyada bizzat iş çevrelerinin akıl hocalarının bu türden kaygıları dile getirmesi il- ginç, ama şaşırtıcı değil. Ne de olsa bunlar ger- çek dünyada yaşıyor- lar. Bu gerçek dunya ise bir başka "guru" Lester Turow'un sözlerıyle orta- çağın kaosunu anımsa- tan görüntüler sergiliyor. Büyük bir işsizler ordusu, ortaçağdaki gibi sürüler halinde bir lokma ekmek, kendisini çalıştıracak bir efendi bulmak için bir iş- yerinden diğerine, bir bölgeden öbürüne göç eden insan sürüleri, bun- lara karşı kendini yüksek duvarlarla (göçmenlik ya- salarıyla) korumaya çalışan şehirler (Avrupa- ABD?) ve bu arada bir iş- ten diğerine koşan, an- cak kendine bir türlü yaşam kuramayan mil- yonlar... İstinye'den En Taze Haberler Borsacı'da B HAFmiK EKONOMİ DEHGISI orsacı B HAFTALIK EKONOMİ DERGİSİ orsacı BORSA ŞİRKETLERİNİN 6 AYLIK PERFORMANSLARI DE6ERLENDİRİLİY0R 9 AYLIK BİLANÇOLARINDA EN ÇOK KAR AÇIKLAYACAK ŞİRKETLER ENERJİ SEKTÖRÜ HİSSELERİ HAREKETE GEÇTİ ARÇELİK İNSAN KAYNAKLARINA ÖNEM VERİYOR KARTONSAN, HAZNEDAR TUĞ.LA, FENİŞ ALÜMİNYUM, T. SI.EMENS, SASA, SÖKTAŞ, YÜNSA, VÂKIFBANK, AKSİGORTA, METAŞ, TEZSÂN TAKIM, KOÇ HOLDİNG, M. ZORLU HOLDİNG KÖYTAS YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALAADDİN ÇALISKAN: "GİRIŞİMCİLERE İHTİYACIMIZ VAR" "BORSADAKİ REHBERİNİZ" Q l | ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Ekonomi Nereye Gidiyor? Ekonominin iki yüzü var, parasal ve gerçek (re- el). Birincisi. fiyatlar, para, banka, borsa ve faiz gi- bi değişkenlere ilişkindir; gerçek dedığimiz değiş- kenler de ekonominin 'fiyat değişımlerinden arın- dırılmış' görüntüsünü verir. Bunların başında üre- tim gelir.. Genellikle bu ikili, karşılıklı etkileşim içinde bulu- nurlarsa da, kimi zaman 'gerçek yüz'ün görülme- si büyük önem taşır. Çünkü uzun dönemde belir- leyici olan gerçek yüzdür. Fiyat değişiminden anndırılmış biçımiyle, Türki- ye ekonomisinin, geçtiğimiz iki yıl boyunca, sıra- sıyla yüzde 8 ve 7.5 gibi oldukça parlak bir büyü- me sürece yaşadığı biliniyor. İçinde bulunduğumuz yılda büyüme eğiliminin süreceği. yüzde 5.5-6 do- layında ve 1980 sonrasının geleneksel ya da orta- lama büyüme oranının üzerinde yüksek bir orana ulaşılacağı kestirimleri yapılıyor. Ancak daha yakından bakıldığında büyümenin 'uzun soluklu' olamayacağı ortaya çıkıyor. Nasıl mı?.. Ekonominin büyümesınin belirleyici etmeni, bi- lindiği gibi, sabit sermaye yatırımlarıdır. Makine ve araç-gereç, bina ve kimi zaman da işçılik giderle- rini içeren yatırımlar, son yıllarda 'azalma eğilimi' gösteriyor. Ancak konuyu bu genel eğılimin ötesin- de irdelemek gerekir. Bu noktada da en açık gös- terge 'sermaye malları dışalımı'd\r. Çünkü sabit sermaye yatırımlarının 'makine' kısmı, ülkemizde, esas olarak, dışalımla karşılanıyor. Bu nedenle de 'sermaye mallan' dışalımının gi- dişi, 'ekonominin üretim olanaklannın genişletil- mesinin'gerçek göstergesi sayılmalıdır. Yalnız ve ancak üretim olanaklannın genişlemesiyledir kı, da- ha çok ve nitelikli üretim, iş bulma ve gelir artışı sağ- lanabilir. En son verilere göre, bu yılın ilk beş ayında, Tür- kiye dışalımı içinde sermaye mallarının değişimi, yani artış oranı yüzde 1.3 dolayındadır. Aynı dö- nemde 'toplam dışalım' yüzde 3.6 oranında artmış- tır. Kolayca anlaşılacağı gibi asıl artış yüzde 18.7 ile 'tüketim malları' alanında görülüyor. Üretim amacıyla getihlen 'ara malları' bölümünde de, ay- nı dönemde yüzde 2.3 bir artış oranı gözlenmek- tedir. Ekonominin, sermaye malları dışalımındaki bu gerilemeyi iç üretim artışıyla kapamadığı anlaşılıyor; bu yılın ilk çeyreğinde, örneğin makine sektörün- de kapasite kullanımı oranı, yüzde 71.7 ile imalat sanayii ortalaması olan yüzde 77.0'nin çok altında- dır. Bu göstergeler ekonominin sermaye birikimı yö- nünün giderek zayıfladığını kanıtlıyor. Türkiye, tüketiyor. Ekonomi, tüketime dayalı bir yolda gidiyor. Ancak bu hızlı tüketim eğilimi yerli üretimden çok dışalıma yöneliyor. Gerçekte, top- lumun yüksek gelirlı yüzde 5-10 gibi bir bölümü ya da daha geniş tutarsanız, yıllık gelirin yüzde 56'sı- na el koyan en varhklı yüzde 20'si, giderek kamçı- lanan (üks tüketime yöneliyor: dar ve sabit gelirli- lerin tüketimi de artan oranda, beslenme, giyim ve barınma gibi en temel gereksinmelere yöneliyor. Bu üretimsiz tüketim süreci en doğal sonucunu veri- yor. 'birikimli bir biçimde', enflasyonu körüklüyor. Bu yolun sonu pek de parlak görünmüyor. Çün- kü üretim olanaklarını sermaye birikimiyle genişlet- medikçe, ne iş bulmayı ne de üretimı arttırma söz konusu olamaz; enflasyon düşürülemez.. Giderek artan bir oranda tüketim amacıyla dışarıdan mal sa- tın alarak ekonomiyi sağlığına kavuşturmak ola- naklı değildir. Sonbahara doğru, bir taraftan IMF ile yeniden 'masaya' oturacak, diğer taraftan da gelecek yılın ekonomik 'programını ve bütçesini' hazırlayacak olan hükümetin. 'ivedilikle tersine çevirmesi' gereken. bu gidiştir. Sanayi BakanıErez 'Devlet yapısmda disiplin kalmadı' LATİFSANSÜR KUŞADASI - Ege Böl- gesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından düzenlenen "Sürdürülebilir Kalkınma Anla\ışı İçinde Ege Bölge- si'nde Sana>1leşme \e Dtş Ticaret Sorunlan" toplan- tısında konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez. Türkiye'de devletin yöne- tim anlayışının değişmesı gerektiğini söyiedi. Erez, "Türkiye'de devletyapısın- da disiplin diye bir şey kal- mamıştır. Siyasetçiler dev- let parasıyla hmardalık yapmaktan, vatandaş da her şeyi devletten bekleme anla> ışından vazgeçmedik- leri sürece bu devlet anla\> şı değiştirüemez" dedi. Başbakan Yardımcısı ye Mılli Savunma Bakanı ts- met Sezgin, kalkınmanın sürdürülmesi için doğanın ve çe\Tenm korunması ge- reğine inandığını belirtti. Sezgin. "Ege Bölgesi sana- yide olduğu gibi turizm, ti- caret. kültür. eğitim. sağlık gibi hizmet sektörierinde de büyük potansiyele sa- hiptir. Bu bakundan yan- nm >-aparken çe>Te>e du- yarü olmalıyız" diye ko- nuştu. Sezgin. Ege'ye 1997 yılı yatınm dönemi için yaklaşık 200 trilyon öde- nek tahsis edildiğini, bu- nun Türkiye geneli tahsisi- nın yüzde 15'inioluşturdu- ğunu vurguladı. Sanayici- leri savunma sanayiine ya- tınm yapmaya çağıran Sezgin. "İnanıyonım ki Türîdye AB'ye Ege Bölge- si sanavicik'rinin girişimci ruhuyla girecektir'" dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez de. yıllarca ko- nuşulan sorunlann, bugün yine gündeme gelmesinin ileride de konuşulacağı an- lammı taşıdığını vurgula- yarak, ileride v apılacakla- nn tartışılmasını istedi. 'SKasetçi hovardalık yapmasın' Türkiye'de de\ letin yö- netim yapısınm defiiştıril- mesi gerektiğini savunan Bakan Erez. "Vatandaşın beyanına güvenmeyen dev- let iş \apamaz. Türkhe'de devletyapısmda disiplin di- ye bir şey kahnamıştır. Si- yasetçi devlet parasıyla ho- vardalık yapmaktan; va- tandaş da her şeyi devlet- ten bekleme anlayışından vazgeçmediği sürece bu an- layış değiştirilemez. Devlet iş yapaıu engeüeven değil, iş yapan devlet haline geti- rilmelidir'" diye konuştu. Türkiye'de tüm sorun- lann Ankara "da çözüme u- laştığını. bunun değişmesi gerektiğini savıanan Yalım Erez. bugün devlet yapı- smda verimlilik olmadığı- nı belirtirken. "Ankara'nın rant menfaat dağıtan ko- numdan çıkarılıp, hizmet verilen konuma getirilme- si" gereğine değindi. Tür- kıye'nin bu enflasyon ko- şullannda me\cut projele- rin bitirilmesı için 16 yıla ve her yıl için de 10 milyar dolara gereksinimi olduğu- nu vurgulayan Erez. "Bu- nu da turizmle sağlayaca- ğımıza inanıvonım" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle