Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYLÜL 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Albayrak işçileri
direniyor
• İstanbul Haber Servisi-
DtSK'e bağlı Nakliyat-lş
Sendikasf na üye olduklan
gerekçesiyle RP'li Kartal
Belediyesi tarafından işten
çıkanlan Albayrak işçilen
tam 3 aydır direniyor.
Albayrak AŞ'den çıkanlan
temizlik işçilerinin
eylemine, işçi \e memur
sendikalan, siyasi partiler, 8
dergi ve gazeteden oluşan
Sosyalist Basın Platformu,
Sınıf Sendikaeılığı
Platformu (SSP)"ve Kadıköy
Demokrasi Platformu destek
verdi. Güvenlik güçlerinin.
Kartal Belediyesi'ne
yürünmesine izin vermemesi
üzerine belediye garajında
yapılan açıklamada,
•'Albayrak işçileri.
sendikasızlaştırma
politikasına karşı çıktıklan
ıçin işlerinden atıldılar"
denildi.
'Çiller gösteriyle
aklanmar
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet
K.eçeciler, DYP lideri Tansu
Çiller'in Susurluk'ta gösteri
yaparak bu davadan
aklanamayacağını öne
sürerek "Sayın Çiller.
aklanmak istıyorsa yargıya
gitmeli ve orada
dklanmalıdır" dedi. ANAP
Gönüllüler Grubu'nca
düzenlenen 150 çocugun
sûnnet ettirildiği şöiene
katılan Keçeciler. Çiller'ı
dokunulmazhklann
kaldınlması için Meclis'e
verdikleri teklifi DYP
grubuyla birlikte
desteklemeye çağırdı.
Sıvas sanıgı
• SIVAS (AA)- Sıvas
olaylamla ilgili hakkında
gıyabi tutuklama karan
bulunan Faruk Belkavli.
Terörle Mücadele Şubesi
ekiplerinin Sıvas Mimar
Sinan Mahallesi'nde bir eve
yaptığı baskında yakalandı.
Faruk Belkavli. Sıvas'ta 2
Temmuz 1993 tarihinde
meydana gelen ve 37 kişinin
ölümü ile sonuçlanan
olaylardan sonra gözaltına
alınıp. bir süre tutuklu
kaldıktan sonra tutuksuz
yargılanmak üzere serbest
bırakılmıştı.
Barış istemi
• TRABZON
(Cumhuriyet) - Trabzon'da
Demokrasi Platformu
tarafından gerçekleştirilen
banş şöleninde. dünyadaki
savaşlann etnik. inanç,
cinsiyet aynmcılığı ve emek
sömürüsünden
kaynaklandığı belirtilerek.
bunlar ortadân kalkmadan
nihai banşa ulaşılamayacağı
vurgulandı. Şölende konuşan
platform sözcüsü Ismet
Raşit Erdem, bugûn banşı
savunmanın neredeyse vatan
hainliği olarak kabul
edildiğini, oysa banşa
herkesin ihtiyacı olduğunu
söyledi. Savaşın ve
çatışmanın kimseye yaran
olmadığını vurgulayan
Erdem, sorunlann
demokratik yollardan hukuk
kurallan çerçevesinde
çözümlenmesi gerektiğini
kaydetti.
Karadayı'nın
gezisi
• ANKARA (AA)-
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral tsmail Hakkı
Karadayı, 127. Askeri
Komite Toplantısı'na
katılmak ûzere Brüksel'e
girti. Genelkurmay
Başkanlığı Genel
Sekreterliğf nden yapılan
açıklamaya göre, Orgeneral
Karadayı 7-20 Eylül tarihleri
arasında Belçika, Kanada ve
ABD'de düzenlenecek olan
127. Askeri Komite
Toplantısı'na katılacak.
2 Ekim'de kurultayını yapması gereken parti yönetimi henüz hiçbir girişimde bulunmadı
DSP'de kıırııltay sancısıANKARA
(A\KA)- DSP
Genel Merkezi"nin
kurultay yapması
için Siyasi Partiler
Kanunu gereği tanınan yasal
süre 2 Ekim'de dolarken genel
merkez yöneticilerinin. kurultay
hakkında partililenne ve basına
hiçbir açıklama yapmaması,
kunıltayın "daha öncekiler gibi"
zamanında yapılmayacağınm
sinyallerini verdi.
• DSP tüzüğüne göre "kongrenin en az 1 ay önceden duyurulması" gerektiği
yönündeki maddesi dikkate ahndığında, kongrenin normal zamanında
yapılamayacağı kesinleşti.
Daha önce il ve ilçe kongrelerini
ve kurultayı zamanında
yapmadığı için Anayasa
Mahkemesi ve Yargıtay
Başsavcılığı tarafından uyanlan
parti yönetiminin, kurultayı
kasım ayının sonlanna kadar
yapmayı hedeflediği belirtiliyor.
Ancak. bazı iddialara göre ise
Anayasa Mahkemesi'nin uyansı
beklenerek bu süre 6 ay daha
uzatılacak. DSP"nin Siyasi
Partiler Yasası gereği kurultayı 3
yıl içerisinde yapması
gerekirken DSP tüzüğünde bu
sürenin en az 30 gün önceden
bildirilmesi öngörülüyor. Şu ana
kadar parti yönetiminin
kurultavla ilgili basına ve
partililere hiçbir açıklama
yapmamış olması da kurultay
süresinin uzayacağının bir
göstergesi kabul ediliyor.
Kurultayda, Başbakan
Yardımcısı ve DSP lideri Bülent
Ecevit ile Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit'in
yönetimde bazı değişiklikler
yapması bekleniyor.
Başta Sayman Yaşar Mengü
olmak üzere çok sayıda Parti
Meclisi üyesinin degiştirilmesi
beklenirken birçok milletvekili
kurultaydan. "Her şey Bülent
Bey'in ve Rahşan Hanım'ın
kteğine bağlı" diyerek genel
başkan seçiminm de yapılacağı
bu kurultaydan "hiçbir
beldentilerinin olmadığını*'
vurguluyorlar.
Sezgin 'den
Susurluk
güvencesi
• Başbakan Yardımcısı
ve Milli Savunma
Bakanı Ismet Sezgin,
'"Önûmüzdeki yasama
yılında Susurluk dahil,
her türlü olayın üzerine
gideceğiz" dedi.
AYDIN (Cumhuriyet)-
Başbakan Yardımcısı ve
Milli Savunma Bakanı ts-
met Sezgin. önûmüzdeki
yasama döneminde, kım
olursa olsun. altından kim
çıkarsa çıksın. Susurluk
dahil her türlü yolsuzluğun
üzerine gideceklerini söy-
ledi. Sezgin. hakkında so-
ruşturma bulunan millet-
vekillerinin dokunulmaz-
lıkJarının kaldırılması ıçin.
dosyalan Meclis'e gönde-
receklerini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı
Sezgin. Aydın'a yaptığı
gezinin üçüncü gününde.
Aydın'ın kurtuluş yıldönü-
mü dolayısıyla düzenlenen
törene katıldı.
Milli Savunma Bakanı
Sezgin. daha sonra İl Jan-
darma Alay Komutanlığı
ve Aydın Polis Okulu'nu
ziyaret etti. Daha sonra
Demokrat Türkiye Partisi
(DTP) il binasında basın
toplantısı düzenleyen Sez-
gin. 8 Yıllık Zorunlu Eği-
tim Yasası'nın, Cumhuri-
yet tarihinin en büyük re-
formlanndan biri olduğu-
nu söyledi. Sezgin, DYP'-
lilerin "İhanetettiler" iddi-
alanyla ilgili olarak da
" İhanetedenler biz değiliz.
İhanet edenler. devletin ne-
malannı kendileri için har-
cavanlardır" dedi.
Genel Başkan Uras Adana kongresinde yaptığı konuşmada CHP'yi hedef aldı
'ÖDP dini özelleştirecek'ADANA (Cumhuriyet
Güney İUeri Bürosu)- Parti-
sinın 2. olağan il kongresine
katılan ÖDP Genel Başkanı
UukUras. CHP'yi kastede-
rek "Fransa'dan. İngiltere'den sol dalga bekje-
yenler burada neler olduğunu kavrayamıyor-
lar. Sol dalga Anadolu'dan gelecek*dedi ve par-
tisi iktidara geldiğinde dini özelleştireceğini.
özgürlükçü. demokratik düzen getirecegini
söyledi. Ecevit'i "solcu ohnamak'"la, Baykal'ı
da"siyasi yalancıhk"la suçladı.
Yaklaşık 200 araçlık bir konvoyla Adana tu-
ru yaptıktan sonra kongrenin yapıldığı salona
gelen Uras. banş şenliğı % e koşusunun engel-
lendiği bir ortamda kongre yaptıklannı belir-
terek"Hacıbektaş'ta Cumhurbaşkanı "Banş.
banş, barış' deyince mi banş öneınli oldu? Ba-
nş demek için Cumhurbaşkanı mı olmak ge-
rek?" diye yakındı.
ÖDP'nin 60 bin kişiyle doldurduğu tstan-
bul Fenerbahçe Stadına CHP'nin ancak 7-8
bin kişıyi getırebildiğini belirten Uras. "sol
dalga" yorumu konusunda CHP'yi kastede-
rek -Fransa'dan. İngiltere'den üç \aktc kadar
sol dalga gelecek diye Tanzimat \e komprador
kafasıyla bakanlar, burada nelerin olup-bitti-
ğini göremiyor, kavrayamıyorlar. Sol dalga
Anadolu'dan geliyor" dedi. Çok sesli bir or-
kestra kurduklannı belirtirken iktidarlann çok
kimlikli. çok dinli yapıya tahammül edemez
tutumlarsergilediğini anlatan ÖDP lideri Uras.
dinin siyasallaşmasına olan tepkısinı~Politi-
kada kutsiyet olmaz. Çünkü kutsal olan eleşti-
rilemez. Oysa politikada eleştiri yapıhr. ÖDP di-
ni özelleştirecek \e özgürlükçü. demokratik la-
iklik anlayışı gereği dini kişinin özel alanı hali-
ne getirecektir. İmam-hatiplerden de ruhban sı-
nıfı çıkmasına izin vermeyecektir" sözleriyle
dile getirdi.
Hiç kimsenin solculara vatan- millet ya da
bağımsızlık edebiyatı yaparak ders v eremeye-
ceğini vurgulayan Uras. konuşmasında Ece-
vit'i "solcu olmamakla". Baykal'ı da "siyasi
yalancıhkla" suçladı.
Tavla,
siırıit,
siyaset
Tanm ve
Köyişleri Bakanı
Mustafa Taşar,
Gaziantep'e
yaptığı gezi
sırasında
Karşıvaka
semtindeki
Kargin
kıraathanesinc
giderek vatandaş
Mehmet Doğan
ile tavla oynadı.
Çay içilip simit
yenen tavla
karşılaşmasında
sohbetin konusu
dashasetti.
(Fotoğraf: AA)
RP, Özden hakkında yapılması planlanan 'reddi hâkim' girişimini de beklemeye aldı
Erbakan'ın ince hesaplam• RP'de, kapatma davasmın uzayacağı. böylece 31
Arahk'ta yaş haddinden emekli olacak Yekta Güngör
Özden'in davayı bitirmeden Anayasa Mahkemesi
Başkanlığı'ndan aynlacağının hesaplan yapılıyor.
ANKARA (ANKA) -Savunma
için verilen 1 aylık ek süre
RP de. 'Yekta Güngör Özden 31
Arahk'ta yaş haddinden emekli
olur, dava 98'e sarkar' hesabını
gündeme getirdi. RP yönetimi.
görev süresi içinde davayı
tamamlayamayacağı hesabı
nedeniyle daha önce planladığı
Özden'e yönelik "reddi hâldm"
girişimini de beklemeye aldı.
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'ın savunma ıçin
verilen 1 aylık ek süre sonrası
yaptığı değerlendirme. partinin
davanın ne kadar süreceğine
ilişkin yeni hesaplannı ortaya
koydu. Özellikle .Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden'in 31 Arahk'ta
"yaş haddinden emekli
oJacağma" dayanan RP hesabı,
davanın başta öngörülmeyen bir
süre bovunca uzama sevrine
girdiği. bu uzama sürecinde de
beklenmeyen gelişmelerin
ortaya çıkabileceği görüşüne
daya'ndırıldı. RP Yönetiminin
"Kazanılacak her süre parti
lehine" yaklaşımıyla davaya
ilişkin üzerinde birleştiği yeni
hesap şöyle: "6 Ekim'de
savunmayı vereceğiz. Mahkeme
hem Başsa\cı Savaş'ın esas
hakkındaki mütalaasını
inceleyecek hem bizim
savunmamızı ancak bu tarihten
itibaren incelemeye başlayacak.
Bu beUi bir sürenin gecmesi
demektir. Daha sonra ancak
kasım ayı ortalannda sözlü
savunma yapüacak. Sözlü
savunmalann ardından
kasetlerin deşifre edilip
çözülmesi gibi zaman alıcı
çahşmalar ve belli yazışmalar
olacak. Bu yazılann
cevaplarının gelmesi ve tüm
işlerin bitmesi aralık ortalannı
bulacak. Dosya bu tarihten
sonra raportöre gidecek.
Raportöriin de belli bir zaman
sınırlaması yok. Dosya
raportördev ken tarihler 31
Arahk'ı gösterecek. 31 Arahk'ta
Özden yaş haddinden emekli
olacak. Bu demektir ki dava
98'e sarkacak ve davayı
Özden'den sonra gelen başkan
tamamlavacak. Bu arada
Özden'in aynlmasından sonra 1
yedek üye asil üyeliğe geçecek ve
yeni başkan seçilecek. Tüm
bunlar da\a\ı uzatacak."
RP yönetimi bu hesaplannın
tutması halinde davanın en
erken 1998 bahannda.
açıldıktan 1 yıl sonra
tamamlanmasını bekliyor.
Özden in davayı
tamamlamadan başkanlıktan
aynlmasının ciddi bir olasılık
olduğu sonucuna varan
RP yönetimi. daha önce
Erbakan'ın talimatıyla
hazırlanan ve dilekçesi de
yazılan "reddi hâkim"
girişimini beklemeye aldı.
Gözünüzden kaçmamıştır,
üç dört gündür Cumhuriyet
üçüncü Boğaz köprüsü girişi-
mine kancayı taktı. Kimileri
"Ortada folyokyumurta yok"
deyipsordu: "Sizin gazete bu
köprüyü niye öptü?"
Birkereöpmedi, ısırdı. ikin-
cisi ortada fol da var yumurta
da var.
Tatilin bitişi ile yeniden ger-
çek nüfusuna kavuşan bu ko-
ca kentin trafiği yeniden doğal
akışına yani akmayışına dön-
dü bile. Yaz aylannda ana tra-
fık kanallarından geçip yarım
saat, bilemedin üç çeyrek sa-
atte evinden işine, işinden evi-
ne ulaşan İstanbullu, artık gi-
diş gelişleri için ikişer saat
ayırmaya çoktan başladı.
Eh, bu kadar bunalan bir kit-
lenin önüne "Çözüm: Üçüncü
köprü" diye bir yem atarsanız
yutturması pek zor olmaz. Ar-
dından patiayan arsa rantla-
rından, trilyonluk yol ihalele-
rinden, uluslararası finans ku-
rumlarının (uluslararası tefeci-
lik kurumlan diye de anlayabi-
lirsiniz) ağzını şimdiden sulan-
dıran köprü projelerine kadar
Biz
c
Evet' Demesini de Biliriz
uzanan kocaman bir vurgun
kapısı açılmış olur.
Bu vurgundan beslenecek
sülükler bu kararı verenlere
övgüler düzer. Bu kararı veren
siyasetçiler (Örneğin koalis-
yon partilerinin önder kadrola-
rı) vurgundan belki pay almaz-
lar. Ama kısa, çok kısa, çok
çok kısa bir süre için ferahla-
mış gibi görünen kent trafiğin-
den duyulan geçici hoşnutlu-
ğu oya çevirmenin günübirlik
hesapları içine dalar giderler.
• • •
Üç gündür Cumhuriyet'te
haberiyle yorumuyla yazıldı çi-
zildi. Dahadayazıhpçizilecek.
Türkiye'nin mal ve insan taşı-
macıhğının ekseninin daha
1960'larda, karayolu olarak
saptanmasına dayanan bir
ulaşım tercihi ile bugünlere
geldik. Yanlışı yanlışla katmer-
leyerek, çözelim derken büs-
bütün çözümsüzleştirerek bu-
günlere ulaştık. Bugün yollar-
da kol gezen "trafik canavar-
lan "nın ebeleri Ankara'da me-
kân tutmuştu.
Gazetelerin "katliam gibi
kaza" başlıklannın "tercüme-
si" bundan ibaret. Katliam Os-
manlıca bir sözcük. Katl - ci-
nayet, âm= toplu. hepbirlikte,
kamusal boyutta demek. Ama
bir yerde katliam varsa katil de
var demektir.
• • •
Cinayetin suçunu bir yolunu
bulup direksiyon basına otur-
muş iki üç maganda. üç beş
ayı, yedi sekiz hanzo, birkaç
sonradan görme hıyarın üstü-
ne yıkıp, hepsine toptan "tra-
fik canavarı" deyip işin için-
den kimse sıyrılmasın. Ka-
til(ler) bu abuk sabuk ve çıl-
gınca ulaştırma politikalarını
saptayan, onaylayan, deniz ve
demiryolu taşımacılığını sa-
distçe bir inatla dinamitleyen-
lerdir.
Şimdi bizler "Üçüncü köp-
rüye hayır!" diye haykınnca,
yılışık bir sırıtma ile "Bunlar bi-
rinci köprüye de 'hayır' dedi-
lerdi. Bu solcular hep böyle-
dir zaten. Her şeye hayır der-
ler" diyecekler ve pek başka
bir şey de diyemeyecekler.
Önce bu yılışık sırıtkanlar
önünde bir adım bile gerile-
meksizin yineleyelim. Biz sol-
cular. birinci köprüye "hayır"
derken haklıydık. Yaşam çok
değil on iki, on üç yılda haklı-
lığımızı kanıtladı. Onlarsayan-
lışlarını yanlışlarla düzeltmeye
yöneldiler. Ikinci köprüyü yap-
tılar. Ülkeye 12 Eylül general-
lerinin kara gölgesinin çöktü-
ğü, gene "hayır" diyeceklerin
seslerinin vahşice kısıldığı
günlerde ikinci köprüyü kota-
rıverdiler.
On yıl geçti. Istanbul trafiği
gene felç, gene kördüğüm,
gene çözümsüz. Fark sadece
köprülerde ve köprülere açılan
yoilarda eskiden sadece dan-
dik yerli arabalann direksiyo-
nunda bekleniyordu, şimdi
dünyanın bütün otomobil
markaları tıknefes trafikte kor-
na çalar oldular.
Birinci köprüye "hayır" der-
ken haklıydık. Haklı çıktık.
Ikinciye "hayır" derken hak-
lıydık. Haklı çıktık.
•••
Şimdi üçüncüye "hayır" di-
yoruz ve haklıyız.
"Bu solcular sadece hayır
demesini bilir" palavralarına
da karnımız tok. istanbul'da
araba değil insan taşımaya
yönelmiş bir kamu taşımacılı-
ğına yönelin bakalım ne diye-
ceğiz. Demiryolları, deniz yol-
ları ağırlıklı karayolu destekli
bir ulaşım politikasına yönelin
bakalım ne diyeceğiz.
izmir'in bağrına otoyol sap-
layan Özfatura dan. Boğaz'ın
üstünü köprülerden oluşan bir
tünelle örtmeye yönelen An-
kara'daki politika esnafına ka-
dar herkes "biz solcuların"
köprüye değil, bilimsizliğe, bi-
linçsizliğe, vurgunculuğa "Ha-
yır" dediğimizi hiç kavrayama-
yacaklar. Bunu kavramaya ku-
maşlarının dokuması uygun
değil.
IRMIKI AYDIN ENGİN
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Canavar...
Trafik kazalarında günde kaç kişi ölüyor? Yakla-
şık elli kişi!.. Biz kaç yıldır 'Trafik Canavan'ntian söz
ediyoruz? Yaklaşık otuz yıldır!..
Toplum olarak bir yandan 'trafik kazaları' öte yan-
dan 'zehirli mantar'\a uğraşıyor, ardından Türki-
ye'nin nasıl çağdaş bir ülke olduğunu anlatmayaça-
lışıyoruz...
Çok şükür bugünlerde zehirli mantardan ölen yok!
istanbul'un varoşlanndayaşayan milyonlar, yağ-
murların ardından 'zehirli mantar' toplamaya baş-
layıp, bir güzel yerler sonra da bir mide ağrısıyla en
yakın sağlık merkezine koşarlar...
Anımsayın iki yıl önce. istanbul'da yirmi kişi 'ze-
hirii mantar'dan öldü, kimsenin 'gıkı' çıkmadı...
Şimdilerde Bolu yakınlarındaki trafik kazasıyla
oyalanıyoruz. otuz üç insanı öldüren şoförü nere-
deyse ipe çekmeye hazırlanıyoruz...
ilkelliği 'yaşam biçimi' seçmiş ülkelerde günde
50-60 kişi trafik kazalarında ölür...
Bu ülkeler hangileri?
Hindistan, Pakistan vb!..
Eh, Türkiye onlarla elbet yanş edecektir!
Söyler misinız sanayileşmiş demokratik ülkelerin
hangisinde 'yurtiçi taşımacılık' kamyonlarla ve
TIR'larla yapılıyor?
Hiçbirinde!...
Türkiye'nin dört biryanı denizlerle çevrili, demir-
yolu ağı Edirne'den Kars'a dek uzanıyor ama taşı-
macılık Tcarayo/u'yla yapılıyor...
Eğer bir gece Bursa-lzmir arasında otomobille
yolculuk yaparsanız 'canavar'm nerelerde nöbet tut-
tuğunu göreceksiniz...
Haydi sizlere bir soru:
"Almanya mı kapitalist yoksa Türkiye mi?"
Trene 'komünist işi' diyen düşünce, bugün Tür-
kiye'nin ekonomisini altüst ettiği halde hâlâ devrim-
ci olarak tanımlanıyor, zengin sofraların dalkavuk-
lan tarafından "O yaşasaydı Türkiye Avrupa 'yla ya-
nşırdı" deniliyor...
• • •
'Yeşil Şehir' projesinin imar planı ve ruhsatı Bur-
sa2. IdareMahkemesi'nin 9.6.1997 gün, 1996/218
esas ve 1997/336 sayılı kararıyla iptal edilmedi mi?
Edildi!..
Bursa Barosu Başkanı Av. Ali Arabacı ile TM-
MOB Koordinasyon Kurulu Başkanı Mustafa Öz-
çelik tarafından Cumhurbaşkanı Demirel'e "Huku-
ka aykırı olan bu inşaatın temel atma törenine, hu-
kuka saygılı bir kişi olarak katılmayın" denildi mi?
Denildi!..
O zaman biz, alkollü otobüs kullandığı için ehli-
yeti alınan ve ehliyetsiz olarak sürücülük yaptığı
araçla otuz üç kişinin ölümüne neden olan Tamer
Sapmaz'ı niye suçluyoruz?
Gelin Bursa 2. Idare Mahkemesi'nin 'Türk Mille-
ti' adına verdiği kararını birlikte okuyalım:
"Inşaat ruhsatı sahibi tarafından Çevre Bakanlı-
ğı'ndan görüş sorulmuş olup, anılan bakanlıkça
6746 villa için ÇED raporu hazırlanması gerektiği
ancak onaylı mevzii imar planı uyarınca Yönetme-
liğin Geçici 1. maddesi kapsamında mütalaa edi-
lerek yönetmelik hükümlerinin uygulanmadığı, da-
vacının Bursa Valiliği'nce yapmış olduğu başvuru-
nun da bu işleme dayanılarak reddedildiği anlaşıl-
makta ise de; Demirtaş Belediye Meclisi'rlin
18.6.1992 gün ve 16 sayılı kararile gerçekleştirilen
mevzii imar planı genel düzenleyici işlem niteliğin-
de olup inşaat yapımı için verilen bir izin ya da
onay olarak değeriendihlemez. Dolayısıyla ÇED Yö-
netmeliği kapsamında olduğu idarece de kabul edi-
len bu faaliyet nedeniyle inşaat ruhsatı verilmesi
aşamasında ÇED raporu istenilmesi zorunludur. İn-
şaat ruhsatlannın 5.10.1995 tarihli olduğu gözetil-
diğinde bu tarihte yönetmelik hükümleri yürühük-
tedir.
Bu nedenle inşaat ruhsatlan verilirken ÇED rapo-
ru istenilmemesi nedeniyle de hukuka uyarlık bu-
lunmamaktadır. Açıklanan nedenlehe; dava konu-
su işlemlerin iptaline, aşağıda dökümü yapılan
3.182.900 lira yargılama giderinin davalı idareden
1/2 oranında ve müteselsilen alınarak davacıya ve-
rilmesine 9.6.1997 tarihinde oybirtiği ile karar veril-
di."
• • •
Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk
devletidir; yurttaşlar yargı kararlarına uymak zorun-
dadır...
Ne yazık ki. Türkiye'de bunun tam tersi oluyor, ya-
sa koyucular yargı kararlanna uymuyorlar...
Televizyonlar. gazetelerbu konuda 'tek satır' yaz-
mıyor, kamuoyu tepkisiz kalıyor...
Türkiye'de siyasal Islam niye yükselıyor, insanlar
'adil düzen masalı'na neden kanıyor?
Şöyle oturup bir düşünün bakalım!..
Yargı kararları Cumhurbaşkanf nı, bakanları, mil-
letvekillerini işadamlannı, sanayicileri kısaca herke-
si bağlamaz mı?
Çürümüş bir düzen Türkiye'yi bir çıkmaz sokağa
götürüyor, medyamızşoföre gösterdiğı tepkiyi yar-
gı kararlannı çiğneyenlere gösteremiyor!..
O zaman nerede kaldı sizin demokratlığınız, ba-
sın özgürlüğü laflannız?
Yargı kararlarını hiçe sayan toplumda kimileri ka-
çak inşaat yapar, kimileri adam soyar, kimileri dev-
let içinde çete kurar, kimileri yargısız infaza girişir,
kimileri de Islam devleti kurmayı hesaplar!..
Yargı karariannın hıçe sayıldığı bir toplumda hiç
demokrasi bilinci gelişir mi?..
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
1 Eylül Barış Cünü eylemi
Gözaltndaki HADEP'li
ve sendikacılara ek süre
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet) - l Eylül Dünya
Banş günü öncesi gözal-
tına alınan HADEP yöne-
tıcileri ve sendikacılar
için DGM Başsavcılığı
Terörle Mücadele Şube-
si 'ne 5 günlük ek süre ver-
di. Sorgulan için ikinci
kez gözaltı süreleri uzatı-
lan HADEP yöneticileri
ve sendikacılann perşem-
be günü DGM Başsavcı-
lığı'na çıkanlmalan bek-
leniyor.
l Eylül Dünya Banş
Günü öncesi gözaltına
alınan HADEP Genel
Sekreter Yardımcısı Zey-
nettin Onay, HADEP Par-
ti Meclisi üyesi Selma
Tanrıkulu, HADEP tl
Sekreteri Hüscvin Bora ile
il yöneticileri Mehmet
Baştekin. Mehmet Baş-
kurt Hanifi Boran. Nur-
han Etki.Şahin Eroğlu. S-
ES Diyarbakır Şube Baş-
kanı AL' Crküt, Eğitim-
Sen Diyarbakır Şube Baş-
kanı Haydar Kılıçoğlu ve
isimleri henüz açıklanma-
yan 6 kişi yaklaşık 9 gün-
den beri Diyarbakır Te-
rörle Mücadele Şube-
si'nde gözaltında tutulu-
yorlar.
Bu arada. Diyarbakır
Eğitım-Sen Şubesi tara-
fından yapılan yazılı açık-
lamada ise. demokratik
kitle örgütlerine karşı ya-
pılan baskılann \ e antide-
mokratık uygulamaların
bir kez daha protesto edi I-
diği belırtildi.