Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL1997 PAZARTESİ
HABERLER
lOpartiden
'demokratlar
birligi'
• BLRSA(AA)-YDP
Genel Başkanı Hasan
Celai Güzel, ılk firsatta
"demokratlar birlıgi"
oluşturacaklannı
kaydederek "Bu bırliein
içinde DYP. MHP. YDP.
BBP, DP, YP. LDP. YDP.
MP ve YDH yer alacaktır"
dedi. Demokrat Parti
tarafından kullanılan
'Yeter söz milletindir'
sloganıvla 50 vıl sonra
yine sokağa çıkacaklannı
ileri süren Güzel.
oluşturacakları birlığin
karşısında ANAP, DTP,
CHP ve DSP"nin olacağım
söyledi.
Dedelek: DYP
panik içinde
• ESKİŞEHİR (AA) - 55
hükümetin büyük ışler
yaptığını söyleyen ANAP
Genel Başkan Yardımcısı
Ibrahim Yaşar Dedelek.
hükümetin başarılannı
gören DYP'nın büyük bir
panik içinde olduğunu
savundu. Dedelek. DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller'in. Eskışehır
halkından itıbar görmemesı
nedenıyle gezisinı vanda
kestiğini söyledi. Yasama
Dokunulmazlığı
yasa tasarısının ekim aymda
TBMM">e getınleceğıni
bildiren Dedelek. "Çiller.
hakkında çıkan iddıalarla
ılgili yargılanmaktan
korktuğu içın,
tasanya karşı çıkıyor. Ekim
ayı Tansu
Çiller'le buluşma
günümüzdür" dıye konuştu.
Kalemli'nin ABD
ziyareti
• ANKARA (AA)
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemlı. TBMM\eABD
Kongresi arasındakı ilk
resmi ve doğrudan teması
gerçekleştiımek üzere bu
ülke>egitti. ABDtie.
"Alatürk devrimlennin
hayranı olduğunu" sık sık
dile getiren ve bir
Türk dostu olarak tanınan
Temsilcıler Meclisi Başkanı
Nevvton Gıngricîtin .
davetlısi olarak bulunacak
olan Kalemli'nin bu
gezisinin. iki ülke arasında
bu düzeyde yapılan ılk
ziyaret olması \e özellikle
Washington tarafından
Ankara'ya uygulanan
"örtülü sılah ambargosu"
nedeniyle gergınleşen
ilişkilerin yumuşatılması
açısından büyük
önem taşıdığı
belirtildi.
Meclis sarayların
peşinde
• ANKARA (ANKA) -
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli. İstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı ve bazı kamu
kurum ve kuruluşlanna yazı
yazarak saray ve kasırlann
TBMM've dev redilmesıni
istedi. TBMM Başkanı
Kalemlı yazıtannda "Sarav,
köşk ve kasırlanmızın
çevreleriyle
birlikte tarihi kimliklerine
kavuşturmak v e çağdaş
etkinlıklerle donatarak
kültür mirasımızın
bölünmezliğıni
vurgulayarak geçmışin
değişik ısteklerine göre
tasarlanarak küçük bir kent
gibi düşünülen. kültürün ve
sanatın odak noktası olan bu
yapılar topluluğunun
gûnümüzde doğru
algılanması ancak böylesi
bir bütünlükle mümkün
görülmektedir" dedi.
BBP,MHP İle
ittifak arıyor
• OSMANİYE (AA) -
BBP Genel Başkan
Yardımcısı Orhan
Kavuncu. MHP ıle seçim
îttifakı yapabileceklerini
söyledi. Kavuncu. seçim
ittifakının MHP'nin olağan
kurultayından sonra netlik
kazanabileceğını belirtti.
Milliyetçi, muhafazakâr
partilenn bir çatı altında
toplanmasının normal
olduğunu ıfade eden
Kavuncu, şunlan söyledi:
"MHP ile seçim irtifakı
yapabilmemiz için, bu
partiden daha önce
kopmamıza neden olan
sorunlann ortadan
kaldınlması gerekir. İslami
hassasıyetleri kaybolmuş
bir milliyetçilik fıkriyatını
benimsemediğimız için
koptuğumuz bu partinın.
ekim ayında oluşacak üst
yönetiminin politikalannı
takip edeceğiz."
Adalet Bakanı Sungurlu, tutuklu aileleriyle işbirliği yapmaya hazır olduklannı söyledi
Cezaevinde eylem kaygısıEVİN GÖKTAŞ
ANKARA - Adalet Bakanı Oltan Sun-
gurlu. siyasi hükümlü v e rutuklulann bu-
lunduğu cezaev lerinde geçen yıllarda ol-
duğu gibi. eylemlenn başlamasından kay-
gı duyduğunu söyledi. Oltan Sungurlu,
hükümlü \ e tutuklulann yiyecek. nakil ve
mahkemelere gidiş gelişlerini özelleştıre-
ceklerini belirtti. Hücre sistemine karşı
olmasına ve bu sistemin uygulanmasının
Türkiye"de ımkânsız olduğuna manması-
na karşın bazı çevrelerin sürekli olarak
"hücre"" lafını gündeme getirdiğini sa-
vunan Sungurlu. "Bizim tek düşünce-
miz, bize emanet edilen insanları daha
iyi şartlarda vaşatmak" dedi
Cezaev lerinde koguş kapılannın sade-
ce koruma müdürü ve savcının talimatıy-
la "özel ekipler" tarafından açılması ko-
• Türk insanına hücre sisteminin uygun olmadığını söyleyen
Adalet Bakanı, "Avrupa insanı tek odada yaşayabilır, ama bizim
insanımız asla bunu kabul etmez. Zaten ben bundan önceki
bakanlığım döneminde hücre sistemini kaldırmıştım. Çok mecbur
kalmadıkça, insan hücreye konulmamalı" dedi.
nusunda yayımladığı genelgenin "hücre
sistemine ilk adım" olarak değerlendirıl-
mesini eleştiren Oltan Sungurlu. "Daha
önce de söylemiştim; Türk insanına
hücre sistemi gitmez. A\ rupa insanı tek
odada vaşayabilir, ama bizim insanımız
asla bunu kabul etmez. Zaten ben bun-
dan önceki bakanlığım döneminde hüc-
re sistemini kaldırmıştım. Çok mecbur
kalmadıkça, insan hücreye konulma-
malı" dedi.
Sungurlu. şunlan söyledi: "Gazeteler-
den okuduğum haberlerden anladığım
kadarıv la, bazı çe\ reler hücre lafını sü-
rekli gündemde tutarak. terör suçla-
rından vatan hükümlü ve tutukluları
kışkırtmaya çalışıyor. Aileler de bilme-
den buna alet olup, kendi çocuklarına '
zarar verivorlar. Ailelerin tavrı beni
hayrete düşürüyor. Bazen divorum ki,
bunlar gerçekten de tutuklu ve hüküm-
lü ailesi mi? Çünkü gerçek bir tutuklu
ve hükümlü ailesi ev latlarına zarar ve-
rilsin istemez. Yoksa bunlar gafil mi?
Merak edivorum. Ailelerin bizimle iş-
birliği yapnıası lazını. Çocuklarının da-
75 yaşındaki tutuklu yakını Hasibe özelmalı hücre tipi haberlerinden tedirgin
'Torunumu hücreye koymayın'
Cezaevlerinde
hücre tipi
uvgulamasına
geçileceği
haberleri
üzerine
gerginlik
artıyor.
Adana'da
Hasibe
Özelmalı "Yeni
ölümler
olmasın"
diyerek Adalet
Bakanlığı'ndan
konuya acil
olarak çözüm
getirmesini
istivor.
SABİT ÖZKESER
ADANA - Adı Hasibe Özel-
malı. 75 yaşinda. Ceyhan Özel
Tip Cezaevi'nde yatan torunu
Orhan Özelmalı için yanıyor
yüregi. Gazetelerde yer alan
"hücre haberleri"nden çok tç-
dirgin. Hasibe Nine. "Torunu-
ma" diyor. "Eğer bir şey olur-
sa kendimi yakacağım."
Ceyhan Özel Tıp Cezaev i'nde
180 siyasi tutuklunun hücre sis-
temi ve daha önce verilmiş hak-
lannın alındığı gerekçesiyle baş-
lattığı görüşe çıkmama, koğuş
kapılanna gunde üç kez vurma
gibi protesto eylemine yakınlan
da destek veriyor.
İHD Adana Şubesi'nde bir
araya gelen tutuklu yakınlan ara-
sında buJunan Hasibe Nine, en
son torununu bir hafta önce gör-
düğünü söylüyor.
TİKKO davasından tutuklu
bulunan torunu 23 yaşındaki Or-
han Özelmalfnın "Bize yar-
dımcı olun" dediğini anlatan
yaşlı kadın. daha önce de oğlu
Kemal Özelmalı'nın ölüm oru-
cuna girdiğini söylüyor. Oğlu-
nun eylemden dolayı rahatsız-
landığım anlatan Hasibe Nine.
"Yeni ölümler olmasın" diye-
rek Adalet Bakanlığı'ndan ko-
nuya acil olarak çözüm getirme-
sini istedi. Hasibe Nine sözlerı-
ni şöyle sürdürdü:
"Torunum ve diğer arkadaş-
ları Adalet Bakanlığı'nın uy-
gulayacağı cezaevlerinde hüc-
re sistemini istemiyorlar. Bu
konuda defalarca Adalet Ba-
kanlığı'na başvuruda bulun-
duk. Hatta bu konuda Cezaevi
Izleme Komisyonu bir rapor
hazırladı. Bu rapor da bakan-
lığa iletildi. Ancak bu konuda
şimdiye kadar olumlu bir adım
atılmadı. Torunum ve diğerle-
ri hücre sistemiyle ilgili adım-
ların geri atılmaması duru-
munda protesto eylemlerini
sürdüreceklerini bize'ilettikr.
Pilot bölge seçilen Ceyhan ile
birlikte 7 cezaevinde sürdürü-
len hücre sisteminin durdurul-
masını istiyoruz. Eğer torunu-
ma bir şey olursa ben de ken-
dimi yakacağım."
ha iyi şartlarda yaşamasını istivorlar-
sa, bizimle. yani devletle işbirliği yap-
maları gerekir. Aileler diyorlar ki; ço-
cukiarımu ölümü göze aldılar. Cezaev -
lerinde Adalet Bakanlığf nın tedbir al-
masını istemiyorlar. Aslında aldığımız
tedbir Fılan da yok, ama almamız gere-
kiyor."
Sungurlu, siyasi suçlulann yattığı ceza-
ev lerinde bakanlığının fazla etkisi ve yet-
kisinin olmadığını belırterek, "Buralar-
da yetkiler daha ziyade cezaevi savcıla-
rı ve müdürlerinin elinde bulunuyor"
diye konuştu. Bu cezaevlerinin bazılann-
da hükümlü ve tutuklulann hâkimıyet kur-
duğunu ileri süren Sungurlu. şunlan kay-
detti: "Bu hâkimiyeti istemeyerek de ol-
sa diğerleri de desteklivor. Fakat işin
garibi, bu insanların aileleri de destek-
livor. Açlık grevi olduğunda hep kendi-
mi ve çocuklarımı onla-
rın ve ailelerinin yerine
koyarak acı ve üzüntü çe-
kiyorum. Açlık grevine
katılanların birçoğunun,
zorla bu işe sürüklendi-
ğine inanıyorum. Bu in-
sanlar acz içinde kalıyor-
lar. Ailelerinin tavrı da
çok yanlış."
Sungurlu, hükümlü ve
tutukluları "erat tayını"
esasına bağladıklarını
anımsatırken. "Asker ne
yiyorsa, onlarda onu vi-
yor. Bu konuda diğer ba-
zı bakanlıklarla da işbir-
liği vaptık" dedi.
Ailelerden tepki
Sungurlunun, son ya-
yımladığı genelgeyle ce-
zaevlerinde hücre sistemi-
ne yenıden geçış girışi-
mınde bulunduğunu ileri
süren tutuklu ve hükümlü
aileleri. cezaevlerinde ye-
nıden ölümlere izın ver-
meyeceklerını belirttıler.
Tutuklu ve hükümlü aile-
leri adına dün yazılı bir
açıklama yapan TİYAD.
devletın cezaevlennde si-
yasi tutuklulara yönelık
politikasının hiç değışme-
diğmi kaydetti.
Açıklamada, "Her se-
ferinde insanlık dışı sal-
dırılarla kendi kokuş-
muş düzenlerinin ömrü-
nü uzatabilmek için tut-
saklar sındirilmeye çalı-
şıldı" denıldı. Adalet Ba-
kanlığı'nın Utemmuzge-
nelgesi "Katliam genel-
gesi" dıye adlandırılan
açıklamada. medyanın ko-
nuya duyarlı yaklaşması
gerektıği belirtildi.
BİZ BİZE
Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi hâkiminin, davanın görülmesini geciktirdiği öne sürüldü
Gaziyargıcına ağır suçlama
HULYA TOPCU
• Gazi aileleri ve avukatları. yargıç Hüseyin
Imamoğlu'nu iki yıl önce Trabzon'da başlayacak davanın
görülmesini engellemekle suçladılar. Hâkimin iki yıl
önce davadan çekilmesi durumunda sanık polislerin
çoktan yargı önüne çıkmış olacağına dikkat çeken aileler,
hâkimin tarafsız olmadığını söylediler.
nı iki yıl geciktirdiği öne sürül-
dü.
"Dcvlete karşı yapılmış
planlı isyan ve toplu ayaklan-
ma" olarak nitelendirdiği Gazi
olaylan davasından tarafsız ola-
mayacağı için çekilen Imamoğ-
lu'na tepki gösteren avukatlar.
"Hâkim, bu dosya Trabzon'a
iki yıl önce ilk gittiğinde dava-
dan çekilseydi. bu dava dosya-
sı Trabzon. Rize ve Ankara
Gazi Mahallesi'nde 12-13
Mart 1995 tarihinde meydana
gelen ve 16 kişınin ölümüyle so-
nuçlanan ancak sadece 7 kişinin
ölümü ve birinin yaralanmasın-
dan sorumlu tutulan 20 polis
hakkında açılan davanın görüle-
ceği Trabzon Ağır Ceza Mah-
kemesi hâkimi Hüseyin İma-
moğlu' nun, davanın başlaması-
arasında mekik dokumaya-
caktı" dediler.
Gazi Mahallesi"nde meydana
gelen olaylarda 7 kişının ölümü.
1 'ınm ise yaralanmasına neden
olmakla suçlanan polisler hak-
kında ıdam cezası ıstemıyle açı-
lan dava güvenlik nedeniyle iki
yıl önce Trabzon Ağır Ceza
Mahkemesi'ne gönderilmıştı.
Ancak mahkeme başkanı Hüse-
yin tmamoğlu. sanık polislerin
memur olduğunu gerekçe göste-
rerek yargılanabilmeleri için
haklannda "Lüzum-u muhake-
me kararı" verilmesi gerektiği-
nı belirterek dosyayı İstanbul
Valiliği'ne göndermişti. Aileler
ise dosyanın gönderilmesine iti-
raz ederek Yargıtay'a baş\ urdu-
lar. Bu nedenle Gazi dosyasının
tekrar Trabzon'da görülebılmesı
karannın çıkması iki yıl sürdü.
Dava dosyasının İstanbul Va-
liliği'ne gönderilmesi karannı
veren Trabzon Ağır Ceza Mah-
kemesi Başkanı Hüseyin Ima-
moğlu. geçen aylarda "tarafsız
olamayacağını" gerekçe göste-
rerekdavadançekildi. lmamoğ-
lu, mahkeme başkanına verdıği
dilekçesınde. bazı illegal örgüt-
lere hedef gösterildığını öne sü-
rerek mağdur olduğunu ifade et-
ti. Öz yeğeninin illegal örgütler
tarafından öldürüldüğünü belir-
ten lmamoğlu. bu nedenle bu
davaya bakamayacağını bıldir-
di. Gazi olaylannın "devlete
karşı vapılmış planlı bir isyan
ve toplu bir ayaklanma" oldu-
ğunu savunan tmamoğlu. bu ne-
denle dav ada sanık polislerin ta-
rafını tuttuğunu kaydetti.
Gazi aileleri ve avukatlan ise
tmamoğlu"nu iki yıl önce Trab-
zon'da başlayacak davanın gö-
rülmesini engellemekle suçladı-
lar. Tarafsız olmadığını belırten
hâkimin ıkı yıl önce dav adan çe-
kilmesi durumunda sanık polis-
lerin çoktan >argı önüne çıkmış
olacağına dikkat çeken aileler
ve avukatlar. Imamoğlu'nu Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu'na şıkâyet edeceklerini vur-
guladılar.
Kesintisiz barış isteği
ÖDP'den
Barış Koşusu
İstanbul Haber Senisi - Özgürlük ve
Dayanışma Partisi (ÖDP) Beyoğlu llçe
Örgütü tarafından düzenlenen "4. Barış
Koşusu". Maçka Demokrasi Parkı
etrafında gerçekleştirildi Maçka Oteli
önünde başlayan ve yaklaşık 2 bin 500
metrelik parkuru kapsayan koşunun startını
veren ÖDP Beyoğlu İlçe Başkanı Hülya
Üstün. Türkıye'de yaşayan bütün insanlan
değişik kültürlerin renkleri kabul ederek
hepsiyle bir arada yaşamak istediklerini
söyledi. Koşuyu da banşa hizmet etmek
amacıyla düzenlediklerini ifade eden
Üstün. "Türkiye'de kesintisiz barış
istiyoruz'" dedi. Toplam 33 kışinın
katıldiğı koşuda erkeklerde Yüksel
Akbulut birinci, Musa Elmas ikinci. Özav
Karabaş üçüncü olurken kadınlarda Ayşe
lpin birinci. Seren Bayrakçı ikinci oldu.
Çocuk kategorisinde ise koşuya babası
ÖDP Sişli lîçe Başkanı Aydıri Kaşkal'la
birlikte katılan Emekcan Kaşkal binnci,
Yağmur Akbulut ikinci. Sezer Boztaş
üçüncü geldi. Tüm katılımcılara bırer
sertifika. dereceye girenlere de birer teyp
kaseti hediye edildi. 4. Barış Koşusu, Maçka Demokrasi Parkı etrafında gerçekleştirildi.
Cözü liderlikte
Ağar nabız
yokluyor
FARUK ATAY
ELAZIĞ - DYP Genel Baş-
kanlığı için aday olmaya hazır-
landığı ilen sürülen Elazığ Mıl-
letvekili Mehmet Ağar. parti ör-
gütlerine yaptığı gezılere hız ver-
di. Hafta sonunda Malatya ve
Elazığ örgütlerini gezen Ağar.
gelecek hafta da Trakya. Akde-
niz ve Doğu Anadoluillenni ge-
zecek.
Ağar, hafta sonunda Malatya
ve Elazığ'a gerçekleştirdiğı gezi-
de futbol maçlanna ve açılışlara
katılarak partı tabanıyla bir ara-
ya geldı. Türkıv e Odalar ve Bor-
salar Birliği'nı'n (TOBB) Doğu
ve Güneydoğu Anadolu bölge
toplantısma da katılan Ağar. ga-
zetecilerin sorulannı vanıtladı.
Gazetecılerin "Genel başkanlı-
ğa mı hazırlanıyorsunuz" so-
rusunu "Boşluk mu var ki ta-
banda çalışma yapalım" diye
yanıtlayan Ağar. yurt gezılerini
yoğunlaştırdığını belırtmekten
geri durmadı.
ERDAL ATABEK
Gölgeler ve Kurbanlar...
Önce gölgeyı yaratacaksınız. Aslından ayırıp
değiştırdığınız gölgede kitlelere göstereceksiniz.
Bu bölgede herkes kendine ilişkin bir şey bula-
cak. Kimisi hayallerıni, kimisi özlemlerini, kimisi
eksikliğini tamamladığı bir özelliği. O gölge yıp-
randıkça yeni bir gölge yaratacaksınız. O da yıp-
randıkçabiryenisini. Busürüpgidecek. Aslınaya-
bancılaşmış gölgelere siz istediğiniz anlamı yük-
leyeceksiniz. Gölgeier hayatınızın çekilmezliğini
hafifletecek, anlamsızlığını değiştirecek. İmaj ça-
ğının özelliği bu.
Marilyn Monroe da gölgesi değiştirilip büyü-
tülmüş genç bir kadındı. Bu gölgeyi taşımayınca
bunalımlara gırdi, eşlerini değiştirdi. Belki de hep
"aslını" aradı. Artık ne olduğunu bile unuttuğu
"kendini" aradı. Gölgelerin içinde kendini iyice
yitirdiği zaman da belki kendini öldürdü ya da öl-
dürdüler. Bir gölge, aslını kurban vermişti.
Leydi Di yeni bir kurbandır. Işlevi biten kraliyet
kurumuna, kraliyet ailesıne genç bir dalın aşısı gi-
bi tazelik veren Diana Spencer artık rüyaların
prensesi olmuştu. Toplumsal bilinç dışının sinsi is-
teklerinde yaşayan "kral olmak, prens olmak,
prenses olmak" imajlarının temsılcısi olan Leydı
Di, artık aynı bilinç dışının dedıkodu zevkınin ale-
ti olmaktan kurtulamazdı. Bir gölge yaratılmıştı,
artık kullanım değerini ödeyecekti. Paparazziler
de onları gönderıp malzeme bekleyen iletişim
patronları da bu haberleri bayıla bayıla bekleyen
izleyici/okurlar da aynı suçun ortaklarıdır. Gölge-
yi yaratıp kullanan. sonra da yok eden sistem,
içinde yaşayan herkesı suçun ortağı yapmakta-
dır. Kurban. kendısı de suçun ortağı olarak, be-
lirlenmiş sonuna doğru gıderken hiç kimse ve hiç
bir şey masum kalmayacaktır. Belki de işlenen su-
çu bir ayine dönüştüren sınsı doyumun tadı bu-
rada yatmaktadır.
Gölgenin kurban edılışıne gözyaşlarıyla katılan
insanların her bıri aslında kendisı için ağlamakta-
dır. Bu gözyaşlarının içinde varmış gibi görünen
genç kadının talihsız kaderi, aslında gözyaşlarını
dökenın kendi hayatının özlemleri. boşlukları, düş
kırıklıklarıdır. Böyle bir sonu ızlemek, pek çok ki-
şinin hayatını çekılır kılmakta, ölümden sonranın
anlamsızlığı içinde kendi hayatının boşluğunu
unutturmaktadır. Leydi Di olayının toplumsal bir
histeriye dönüşmesının ardında yatan gerçekler
bunlar olmalıdır. Ama bu olayda da gerçek hiçbir
zaman aranmayacak, bulunduğu zaman da dö-
nüp bakan olmayacaktır. Çünkü insanların iste-
diği gerçek değıldır. doyumsuzluklarına çözüm
bulacak yalanlardır. Bu noktada ölüm bile gerçek
olmaktan çıkacak. ölümun yerinı artık yıllarca sü-
rüp gidecek bir efsane alacaktır.
Tıpkı Elvis Presley'ın, tıpkı Marilyn Mon-
roe'nun, Kurt Cobain'in ölümlerınin gerçek ol-
maktan çıkıp ayrı birer efsaneye dönüşmesı gıbı.
Bir devrimci, Che Guevara bile amaçlarını bilme-
yen, anımsamayan kitlelere gölgesiyle, efsanesıy-
le sunulmaktadır.
İnsanların gerçeğe gereksinmesi bırakılmamış-
tır. Insanlar artık hayatla bağlannı gerçekler üze-
rine kurmamaktadır. imaj çağı bu kyrguyu orta-
dan kaldırmıştır. Hayatla bağlar artık sanal dün-
yada kurulmaktadır. İnsanların gündüz rüyalarına;
gölgelere. yalanlara gereksinmesi vardır? Bu da
büyük yapımcıların, yeni teknolojinin, seçilmiş
kurbanların işidir. Bütün dünya bir pazardır. Ya-
şayan herkes para ödeyerek rüyaları, gölgelerı,
hayalleri satın almaktadır. Para yerine duygular da
kabul edilmektedir. Duygusal bağlar artık gerçek
kişilerle değil, gölgeler ve rüyalarla kurulmakta-
dır. Bir ölümün gerçeğı her şeyı değiştırir gibi ol-
duğunda hemen müdahale edılmekte. ölum de
bir rüyaya, bir hayale. bir efsaneye dönüştürül-
mektedir. Artık ondan sonra efsane yaşayıp git-
mekte, ortaya da yeni kurbanlar sürülmektedır.
Insanın gölgeleşmesı. gerçeğin rüyalaşması.
kurbanın da suç ortağı olduğu gızli bir suçun kur-
banla kutsanması.
insanı paraya değiştirmenin böyle bir sonucu
da var.
Tansu Çiller
yollara düştü
ANKAR.\(Cumhuri-
yet Bürosu) - Czerınde
odaklanan çete suçlama-
lanndan aklanmak için
gittiğı Susurluk'taprotes-
tolarla karşılaşan D\"P
Genel Başkanı Tansu
Çiller. yurt gezılerini 10
Ekım'e kadar sürdürecek.
Çiller. bugün ve yann \ a-
pacağı ıkı günlük îzmir
gezisinin ardından RE-
FAHYOL hükümetının
miman olan v e yolları ay -
nlan Sanayı ve Ticaret
Bakanı Yalım Erez'in se-
çim bölgesı Muğla'ya gı-
decek. Çiller; Sakarya.
Çorum. Bilecik'in ardın-
dan Karadeniz'i dolaştık-
tan sonra ekımın ılk haf-
tasında Manısa'da olacak
Çiller'in mevdanlara
inmesı. partinın kilıt ısım-
lerince vakından izleme-
ye alındı 55. hükümete
verdiği 8 yıllık kesintisiz
temel eğitım desteğıvle
dıkkatleri çeken Bursa
Milletvekılı AIi Osnıan
Sönmez. ılk Genel Idare
KurululGlKHoplantısın-
da Çiller'e, bazı konular-
da uyarıda bulunacağını
söyledi. "Çiller. medvav-
la barışmalı. dost olma-
lı ve onları küçümseme-
nıeli. Medva ak verinc
kara dedi dive tavır al-
mamalı" diyen Sönmez,
meydanlarda yenne getı-
rılmeyecek vaatlerın ve-
rilmemesini önerdı. Çil-
ler'in mılletle barışma za-
manının geldiğinı de v ur-
gulayan Sönmez. "Bü-
yük şehirlerde DYP za-
vıf denmeden çalışma
vapılmalıdır. İstanbul ve
Ankara gözden çıkanl-
mamalı" dıye konuştu.
DYP'nın yeni bir genel
başkan arav ışına gırmesi-
nin zor olduğunu kayde-
den Sönmez. "Dışarıdan
birisini getirseniz bile
halka bunu anlatmak
çok zor olur. Buna cesa-
ret etmek zordur" dedi.
İki büyük yanlış
DYP'nın içinde bulun-
duğu hükümetlerde Doğu
\e Güneydoğu'dan so-
rumlu devlet bakanlığı
görevini yürüten Divar-
bakır Mılletvekili SaJim
Ensarioğlu. Tansu Çil-
ler'in iki konuda büyük
hatalar yaptığını belirte-
rek "Bunlardan biri ete-
ğindeki genel merkez
vönetimi ve danışman-
ları. ikincisi de Kuşada-
sı'ndaki çiftlikten kay-
naklanan Suna Pelister
konusudur" dedi.
Tansu Çiller'in kur-
mavları ve danışmanlan
tarafından yanlış yönlen-
dınldiğını kaydeden Sa-
lım Ensarioğlu. "Çiftliği
Suna Pelister'in aldığı-
nı söyledi. Buna gerek
yoktu. Aldıvsa almıştır.
Bunu halkın tartışması-
na indirgeyecek kadar
yanlış yapmak doğru
değildi" görüşunü dile
tjetırdı