04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL1997 PAZARTESİ HABERLER lOpartiden 'demokratlar birligi' • BLRSA(AA)-YDP Genel Başkanı Hasan Celai Güzel, ılk firsatta "demokratlar birlıgi" oluşturacaklannı kaydederek "Bu bırliein içinde DYP. MHP. YDP. BBP, DP, YP. LDP. YDP. MP ve YDH yer alacaktır" dedi. Demokrat Parti tarafından kullanılan 'Yeter söz milletindir' sloganıvla 50 vıl sonra yine sokağa çıkacaklannı ileri süren Güzel. oluşturacakları birlığin karşısında ANAP, DTP, CHP ve DSP"nin olacağım söyledi. Dedelek: DYP panik içinde • ESKİŞEHİR (AA) - 55 hükümetin büyük ışler yaptığını söyleyen ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ibrahim Yaşar Dedelek. hükümetin başarılannı gören DYP'nın büyük bir panik içinde olduğunu savundu. Dedelek. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in. Eskışehır halkından itıbar görmemesı nedenıyle gezisinı vanda kestiğini söyledi. Yasama Dokunulmazlığı yasa tasarısının ekim aymda TBMM">e getınleceğıni bildiren Dedelek. "Çiller. hakkında çıkan iddıalarla ılgili yargılanmaktan korktuğu içın, tasanya karşı çıkıyor. Ekim ayı Tansu Çiller'le buluşma günümüzdür" dıye konuştu. Kalemli'nin ABD ziyareti • ANKARA (AA) TBMM Başkanı Mustafa Kalemlı. TBMM\eABD Kongresi arasındakı ilk resmi ve doğrudan teması gerçekleştiımek üzere bu ülke>egitti. ABDtie. "Alatürk devrimlennin hayranı olduğunu" sık sık dile getiren ve bir Türk dostu olarak tanınan Temsilcıler Meclisi Başkanı Nevvton Gıngricîtin . davetlısi olarak bulunacak olan Kalemli'nin bu gezisinin. iki ülke arasında bu düzeyde yapılan ılk ziyaret olması \e özellikle Washington tarafından Ankara'ya uygulanan "örtülü sılah ambargosu" nedeniyle gergınleşen ilişkilerin yumuşatılması açısından büyük önem taşıdığı belirtildi. Meclis sarayların peşinde • ANKARA (ANKA) - TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve bazı kamu kurum ve kuruluşlanna yazı yazarak saray ve kasırlann TBMM've dev redilmesıni istedi. TBMM Başkanı Kalemlı yazıtannda "Sarav, köşk ve kasırlanmızın çevreleriyle birlikte tarihi kimliklerine kavuşturmak v e çağdaş etkinlıklerle donatarak kültür mirasımızın bölünmezliğıni vurgulayarak geçmışin değişik ısteklerine göre tasarlanarak küçük bir kent gibi düşünülen. kültürün ve sanatın odak noktası olan bu yapılar topluluğunun gûnümüzde doğru algılanması ancak böylesi bir bütünlükle mümkün görülmektedir" dedi. BBP,MHP İle ittifak arıyor • OSMANİYE (AA) - BBP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kavuncu. MHP ıle seçim îttifakı yapabileceklerini söyledi. Kavuncu. seçim ittifakının MHP'nin olağan kurultayından sonra netlik kazanabileceğını belirtti. Milliyetçi, muhafazakâr partilenn bir çatı altında toplanmasının normal olduğunu ıfade eden Kavuncu, şunlan söyledi: "MHP ile seçim irtifakı yapabilmemiz için, bu partiden daha önce kopmamıza neden olan sorunlann ortadan kaldınlması gerekir. İslami hassasıyetleri kaybolmuş bir milliyetçilik fıkriyatını benimsemediğimız için koptuğumuz bu partinın. ekim ayında oluşacak üst yönetiminin politikalannı takip edeceğiz." Adalet Bakanı Sungurlu, tutuklu aileleriyle işbirliği yapmaya hazır olduklannı söyledi Cezaevinde eylem kaygısıEVİN GÖKTAŞ ANKARA - Adalet Bakanı Oltan Sun- gurlu. siyasi hükümlü v e rutuklulann bu- lunduğu cezaev lerinde geçen yıllarda ol- duğu gibi. eylemlenn başlamasından kay- gı duyduğunu söyledi. Oltan Sungurlu, hükümlü \ e tutuklulann yiyecek. nakil ve mahkemelere gidiş gelişlerini özelleştıre- ceklerini belirtti. Hücre sistemine karşı olmasına ve bu sistemin uygulanmasının Türkiye"de ımkânsız olduğuna manması- na karşın bazı çevrelerin sürekli olarak "hücre"" lafını gündeme getirdiğini sa- vunan Sungurlu. "Bizim tek düşünce- miz, bize emanet edilen insanları daha iyi şartlarda vaşatmak" dedi Cezaev lerinde koguş kapılannın sade- ce koruma müdürü ve savcının talimatıy- la "özel ekipler" tarafından açılması ko- • Türk insanına hücre sisteminin uygun olmadığını söyleyen Adalet Bakanı, "Avrupa insanı tek odada yaşayabilır, ama bizim insanımız asla bunu kabul etmez. Zaten ben bundan önceki bakanlığım döneminde hücre sistemini kaldırmıştım. Çok mecbur kalmadıkça, insan hücreye konulmamalı" dedi. nusunda yayımladığı genelgenin "hücre sistemine ilk adım" olarak değerlendirıl- mesini eleştiren Oltan Sungurlu. "Daha önce de söylemiştim; Türk insanına hücre sistemi gitmez. A\ rupa insanı tek odada vaşayabilir, ama bizim insanımız asla bunu kabul etmez. Zaten ben bun- dan önceki bakanlığım döneminde hüc- re sistemini kaldırmıştım. Çok mecbur kalmadıkça, insan hücreye konulma- malı" dedi. Sungurlu. şunlan söyledi: "Gazeteler- den okuduğum haberlerden anladığım kadarıv la, bazı çe\ reler hücre lafını sü- rekli gündemde tutarak. terör suçla- rından vatan hükümlü ve tutukluları kışkırtmaya çalışıyor. Aileler de bilme- den buna alet olup, kendi çocuklarına ' zarar verivorlar. Ailelerin tavrı beni hayrete düşürüyor. Bazen divorum ki, bunlar gerçekten de tutuklu ve hüküm- lü ailesi mi? Çünkü gerçek bir tutuklu ve hükümlü ailesi ev latlarına zarar ve- rilsin istemez. Yoksa bunlar gafil mi? Merak edivorum. Ailelerin bizimle iş- birliği yapnıası lazını. Çocuklarının da- 75 yaşındaki tutuklu yakını Hasibe özelmalı hücre tipi haberlerinden tedirgin 'Torunumu hücreye koymayın' Cezaevlerinde hücre tipi uvgulamasına geçileceği haberleri üzerine gerginlik artıyor. Adana'da Hasibe Özelmalı "Yeni ölümler olmasın" diyerek Adalet Bakanlığı'ndan konuya acil olarak çözüm getirmesini istivor. SABİT ÖZKESER ADANA - Adı Hasibe Özel- malı. 75 yaşinda. Ceyhan Özel Tip Cezaevi'nde yatan torunu Orhan Özelmalı için yanıyor yüregi. Gazetelerde yer alan "hücre haberleri"nden çok tç- dirgin. Hasibe Nine. "Torunu- ma" diyor. "Eğer bir şey olur- sa kendimi yakacağım." Ceyhan Özel Tıp Cezaev i'nde 180 siyasi tutuklunun hücre sis- temi ve daha önce verilmiş hak- lannın alındığı gerekçesiyle baş- lattığı görüşe çıkmama, koğuş kapılanna gunde üç kez vurma gibi protesto eylemine yakınlan da destek veriyor. İHD Adana Şubesi'nde bir araya gelen tutuklu yakınlan ara- sında buJunan Hasibe Nine, en son torununu bir hafta önce gör- düğünü söylüyor. TİKKO davasından tutuklu bulunan torunu 23 yaşındaki Or- han Özelmalfnın "Bize yar- dımcı olun" dediğini anlatan yaşlı kadın. daha önce de oğlu Kemal Özelmalı'nın ölüm oru- cuna girdiğini söylüyor. Oğlu- nun eylemden dolayı rahatsız- landığım anlatan Hasibe Nine. "Yeni ölümler olmasın" diye- rek Adalet Bakanlığı'ndan ko- nuya acil olarak çözüm getirme- sini istedi. Hasibe Nine sözlerı- ni şöyle sürdürdü: "Torunum ve diğer arkadaş- ları Adalet Bakanlığı'nın uy- gulayacağı cezaevlerinde hüc- re sistemini istemiyorlar. Bu konuda defalarca Adalet Ba- kanlığı'na başvuruda bulun- duk. Hatta bu konuda Cezaevi Izleme Komisyonu bir rapor hazırladı. Bu rapor da bakan- lığa iletildi. Ancak bu konuda şimdiye kadar olumlu bir adım atılmadı. Torunum ve diğerle- ri hücre sistemiyle ilgili adım- ların geri atılmaması duru- munda protesto eylemlerini sürdüreceklerini bize'ilettikr. Pilot bölge seçilen Ceyhan ile birlikte 7 cezaevinde sürdürü- len hücre sisteminin durdurul- masını istiyoruz. Eğer torunu- ma bir şey olursa ben de ken- dimi yakacağım." ha iyi şartlarda yaşamasını istivorlar- sa, bizimle. yani devletle işbirliği yap- maları gerekir. Aileler diyorlar ki; ço- cukiarımu ölümü göze aldılar. Cezaev - lerinde Adalet Bakanlığf nın tedbir al- masını istemiyorlar. Aslında aldığımız tedbir Fılan da yok, ama almamız gere- kiyor." Sungurlu, siyasi suçlulann yattığı ceza- ev lerinde bakanlığının fazla etkisi ve yet- kisinin olmadığını belırterek, "Buralar- da yetkiler daha ziyade cezaevi savcıla- rı ve müdürlerinin elinde bulunuyor" diye konuştu. Bu cezaevlerinin bazılann- da hükümlü ve tutuklulann hâkimıyet kur- duğunu ileri süren Sungurlu. şunlan kay- detti: "Bu hâkimiyeti istemeyerek de ol- sa diğerleri de desteklivor. Fakat işin garibi, bu insanların aileleri de destek- livor. Açlık grevi olduğunda hep kendi- mi ve çocuklarımı onla- rın ve ailelerinin yerine koyarak acı ve üzüntü çe- kiyorum. Açlık grevine katılanların birçoğunun, zorla bu işe sürüklendi- ğine inanıyorum. Bu in- sanlar acz içinde kalıyor- lar. Ailelerinin tavrı da çok yanlış." Sungurlu, hükümlü ve tutukluları "erat tayını" esasına bağladıklarını anımsatırken. "Asker ne yiyorsa, onlarda onu vi- yor. Bu konuda diğer ba- zı bakanlıklarla da işbir- liği vaptık" dedi. Ailelerden tepki Sungurlunun, son ya- yımladığı genelgeyle ce- zaevlerinde hücre sistemi- ne yenıden geçış girışi- mınde bulunduğunu ileri süren tutuklu ve hükümlü aileleri. cezaevlerinde ye- nıden ölümlere izın ver- meyeceklerını belirttıler. Tutuklu ve hükümlü aile- leri adına dün yazılı bir açıklama yapan TİYAD. devletın cezaevlennde si- yasi tutuklulara yönelık politikasının hiç değışme- diğmi kaydetti. Açıklamada, "Her se- ferinde insanlık dışı sal- dırılarla kendi kokuş- muş düzenlerinin ömrü- nü uzatabilmek için tut- saklar sındirilmeye çalı- şıldı" denıldı. Adalet Ba- kanlığı'nın Utemmuzge- nelgesi "Katliam genel- gesi" dıye adlandırılan açıklamada. medyanın ko- nuya duyarlı yaklaşması gerektıği belirtildi. BİZ BİZE Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi hâkiminin, davanın görülmesini geciktirdiği öne sürüldü Gaziyargıcına ağır suçlama HULYA TOPCU • Gazi aileleri ve avukatları. yargıç Hüseyin Imamoğlu'nu iki yıl önce Trabzon'da başlayacak davanın görülmesini engellemekle suçladılar. Hâkimin iki yıl önce davadan çekilmesi durumunda sanık polislerin çoktan yargı önüne çıkmış olacağına dikkat çeken aileler, hâkimin tarafsız olmadığını söylediler. nı iki yıl geciktirdiği öne sürül- dü. "Dcvlete karşı yapılmış planlı isyan ve toplu ayaklan- ma" olarak nitelendirdiği Gazi olaylan davasından tarafsız ola- mayacağı için çekilen Imamoğ- lu'na tepki gösteren avukatlar. "Hâkim, bu dosya Trabzon'a iki yıl önce ilk gittiğinde dava- dan çekilseydi. bu dava dosya- sı Trabzon. Rize ve Ankara Gazi Mahallesi'nde 12-13 Mart 1995 tarihinde meydana gelen ve 16 kişınin ölümüyle so- nuçlanan ancak sadece 7 kişinin ölümü ve birinin yaralanmasın- dan sorumlu tutulan 20 polis hakkında açılan davanın görüle- ceği Trabzon Ağır Ceza Mah- kemesi hâkimi Hüseyin İma- moğlu' nun, davanın başlaması- arasında mekik dokumaya- caktı" dediler. Gazi Mahallesi"nde meydana gelen olaylarda 7 kişının ölümü. 1 'ınm ise yaralanmasına neden olmakla suçlanan polisler hak- kında ıdam cezası ıstemıyle açı- lan dava güvenlik nedeniyle iki yıl önce Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmıştı. Ancak mahkeme başkanı Hüse- yin tmamoğlu. sanık polislerin memur olduğunu gerekçe göste- rerek yargılanabilmeleri için haklannda "Lüzum-u muhake- me kararı" verilmesi gerektiği- nı belirterek dosyayı İstanbul Valiliği'ne göndermişti. Aileler ise dosyanın gönderilmesine iti- raz ederek Yargıtay'a baş\ urdu- lar. Bu nedenle Gazi dosyasının tekrar Trabzon'da görülebılmesı karannın çıkması iki yıl sürdü. Dava dosyasının İstanbul Va- liliği'ne gönderilmesi karannı veren Trabzon Ağır Ceza Mah- kemesi Başkanı Hüseyin Ima- moğlu. geçen aylarda "tarafsız olamayacağını" gerekçe göste- rerekdavadançekildi. lmamoğ- lu, mahkeme başkanına verdıği dilekçesınde. bazı illegal örgüt- lere hedef gösterildığını öne sü- rerek mağdur olduğunu ifade et- ti. Öz yeğeninin illegal örgütler tarafından öldürüldüğünü belir- ten lmamoğlu. bu nedenle bu davaya bakamayacağını bıldir- di. Gazi olaylannın "devlete karşı vapılmış planlı bir isyan ve toplu bir ayaklanma" oldu- ğunu savunan tmamoğlu. bu ne- denle dav ada sanık polislerin ta- rafını tuttuğunu kaydetti. Gazi aileleri ve avukatlan ise tmamoğlu"nu iki yıl önce Trab- zon'da başlayacak davanın gö- rülmesini engellemekle suçladı- lar. Tarafsız olmadığını belırten hâkimin ıkı yıl önce dav adan çe- kilmesi durumunda sanık polis- lerin çoktan >argı önüne çıkmış olacağına dikkat çeken aileler ve avukatlar. Imamoğlu'nu Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Ku- rulu'na şıkâyet edeceklerini vur- guladılar. Kesintisiz barış isteği ÖDP'den Barış Koşusu İstanbul Haber Senisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Beyoğlu llçe Örgütü tarafından düzenlenen "4. Barış Koşusu". Maçka Demokrasi Parkı etrafında gerçekleştirildi Maçka Oteli önünde başlayan ve yaklaşık 2 bin 500 metrelik parkuru kapsayan koşunun startını veren ÖDP Beyoğlu İlçe Başkanı Hülya Üstün. Türkıye'de yaşayan bütün insanlan değişik kültürlerin renkleri kabul ederek hepsiyle bir arada yaşamak istediklerini söyledi. Koşuyu da banşa hizmet etmek amacıyla düzenlediklerini ifade eden Üstün. "Türkiye'de kesintisiz barış istiyoruz'" dedi. Toplam 33 kışinın katıldiğı koşuda erkeklerde Yüksel Akbulut birinci, Musa Elmas ikinci. Özav Karabaş üçüncü olurken kadınlarda Ayşe lpin birinci. Seren Bayrakçı ikinci oldu. Çocuk kategorisinde ise koşuya babası ÖDP Sişli lîçe Başkanı Aydıri Kaşkal'la birlikte katılan Emekcan Kaşkal binnci, Yağmur Akbulut ikinci. Sezer Boztaş üçüncü geldi. Tüm katılımcılara bırer sertifika. dereceye girenlere de birer teyp kaseti hediye edildi. 4. Barış Koşusu, Maçka Demokrasi Parkı etrafında gerçekleştirildi. Cözü liderlikte Ağar nabız yokluyor FARUK ATAY ELAZIĞ - DYP Genel Baş- kanlığı için aday olmaya hazır- landığı ilen sürülen Elazığ Mıl- letvekili Mehmet Ağar. parti ör- gütlerine yaptığı gezılere hız ver- di. Hafta sonunda Malatya ve Elazığ örgütlerini gezen Ağar. gelecek hafta da Trakya. Akde- niz ve Doğu Anadoluillenni ge- zecek. Ağar, hafta sonunda Malatya ve Elazığ'a gerçekleştirdiğı gezi- de futbol maçlanna ve açılışlara katılarak partı tabanıyla bir ara- ya geldı. Türkıv e Odalar ve Bor- salar Birliği'nı'n (TOBB) Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge toplantısma da katılan Ağar. ga- zetecilerin sorulannı vanıtladı. Gazetecılerin "Genel başkanlı- ğa mı hazırlanıyorsunuz" so- rusunu "Boşluk mu var ki ta- banda çalışma yapalım" diye yanıtlayan Ağar. yurt gezılerini yoğunlaştırdığını belırtmekten geri durmadı. ERDAL ATABEK Gölgeler ve Kurbanlar... Önce gölgeyı yaratacaksınız. Aslından ayırıp değiştırdığınız gölgede kitlelere göstereceksiniz. Bu bölgede herkes kendine ilişkin bir şey bula- cak. Kimisi hayallerıni, kimisi özlemlerini, kimisi eksikliğini tamamladığı bir özelliği. O gölge yıp- randıkça yeni bir gölge yaratacaksınız. O da yıp- randıkçabiryenisini. Busürüpgidecek. Aslınaya- bancılaşmış gölgelere siz istediğiniz anlamı yük- leyeceksiniz. Gölgeier hayatınızın çekilmezliğini hafifletecek, anlamsızlığını değiştirecek. İmaj ça- ğının özelliği bu. Marilyn Monroe da gölgesi değiştirilip büyü- tülmüş genç bir kadındı. Bu gölgeyi taşımayınca bunalımlara gırdi, eşlerini değiştirdi. Belki de hep "aslını" aradı. Artık ne olduğunu bile unuttuğu "kendini" aradı. Gölgelerin içinde kendini iyice yitirdiği zaman da belki kendini öldürdü ya da öl- dürdüler. Bir gölge, aslını kurban vermişti. Leydi Di yeni bir kurbandır. Işlevi biten kraliyet kurumuna, kraliyet ailesıne genç bir dalın aşısı gi- bi tazelik veren Diana Spencer artık rüyaların prensesi olmuştu. Toplumsal bilinç dışının sinsi is- teklerinde yaşayan "kral olmak, prens olmak, prenses olmak" imajlarının temsılcısi olan Leydı Di, artık aynı bilinç dışının dedıkodu zevkınin ale- ti olmaktan kurtulamazdı. Bir gölge yaratılmıştı, artık kullanım değerini ödeyecekti. Paparazziler de onları gönderıp malzeme bekleyen iletişim patronları da bu haberleri bayıla bayıla bekleyen izleyici/okurlar da aynı suçun ortaklarıdır. Gölge- yi yaratıp kullanan. sonra da yok eden sistem, içinde yaşayan herkesı suçun ortağı yapmakta- dır. Kurban. kendısı de suçun ortağı olarak, be- lirlenmiş sonuna doğru gıderken hiç kimse ve hiç bir şey masum kalmayacaktır. Belki de işlenen su- çu bir ayine dönüştüren sınsı doyumun tadı bu- rada yatmaktadır. Gölgenin kurban edılışıne gözyaşlarıyla katılan insanların her bıri aslında kendisı için ağlamakta- dır. Bu gözyaşlarının içinde varmış gibi görünen genç kadının talihsız kaderi, aslında gözyaşlarını dökenın kendi hayatının özlemleri. boşlukları, düş kırıklıklarıdır. Böyle bir sonu ızlemek, pek çok ki- şinin hayatını çekılır kılmakta, ölümden sonranın anlamsızlığı içinde kendi hayatının boşluğunu unutturmaktadır. Leydi Di olayının toplumsal bir histeriye dönüşmesının ardında yatan gerçekler bunlar olmalıdır. Ama bu olayda da gerçek hiçbir zaman aranmayacak, bulunduğu zaman da dö- nüp bakan olmayacaktır. Çünkü insanların iste- diği gerçek değıldır. doyumsuzluklarına çözüm bulacak yalanlardır. Bu noktada ölüm bile gerçek olmaktan çıkacak. ölümun yerinı artık yıllarca sü- rüp gidecek bir efsane alacaktır. Tıpkı Elvis Presley'ın, tıpkı Marilyn Mon- roe'nun, Kurt Cobain'in ölümlerınin gerçek ol- maktan çıkıp ayrı birer efsaneye dönüşmesı gıbı. Bir devrimci, Che Guevara bile amaçlarını bilme- yen, anımsamayan kitlelere gölgesiyle, efsanesıy- le sunulmaktadır. İnsanların gerçeğe gereksinmesi bırakılmamış- tır. Insanlar artık hayatla bağlannı gerçekler üze- rine kurmamaktadır. imaj çağı bu kyrguyu orta- dan kaldırmıştır. Hayatla bağlar artık sanal dün- yada kurulmaktadır. İnsanların gündüz rüyalarına; gölgelere. yalanlara gereksinmesi vardır? Bu da büyük yapımcıların, yeni teknolojinin, seçilmiş kurbanların işidir. Bütün dünya bir pazardır. Ya- şayan herkes para ödeyerek rüyaları, gölgelerı, hayalleri satın almaktadır. Para yerine duygular da kabul edilmektedir. Duygusal bağlar artık gerçek kişilerle değil, gölgeler ve rüyalarla kurulmakta- dır. Bir ölümün gerçeğı her şeyı değiştırir gibi ol- duğunda hemen müdahale edılmekte. ölum de bir rüyaya, bir hayale. bir efsaneye dönüştürül- mektedir. Artık ondan sonra efsane yaşayıp git- mekte, ortaya da yeni kurbanlar sürülmektedır. Insanın gölgeleşmesı. gerçeğin rüyalaşması. kurbanın da suç ortağı olduğu gızli bir suçun kur- banla kutsanması. insanı paraya değiştirmenin böyle bir sonucu da var. Tansu Çiller yollara düştü ANKAR.\(Cumhuri- yet Bürosu) - Czerınde odaklanan çete suçlama- lanndan aklanmak için gittiğı Susurluk'taprotes- tolarla karşılaşan D\"P Genel Başkanı Tansu Çiller. yurt gezılerini 10 Ekım'e kadar sürdürecek. Çiller. bugün ve yann \ a- pacağı ıkı günlük îzmir gezisinin ardından RE- FAHYOL hükümetının miman olan v e yolları ay - nlan Sanayı ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in se- çim bölgesı Muğla'ya gı- decek. Çiller; Sakarya. Çorum. Bilecik'in ardın- dan Karadeniz'i dolaştık- tan sonra ekımın ılk haf- tasında Manısa'da olacak Çiller'in mevdanlara inmesı. partinın kilıt ısım- lerince vakından izleme- ye alındı 55. hükümete verdiği 8 yıllık kesintisiz temel eğitım desteğıvle dıkkatleri çeken Bursa Milletvekılı AIi Osnıan Sönmez. ılk Genel Idare KurululGlKHoplantısın- da Çiller'e, bazı konular- da uyarıda bulunacağını söyledi. "Çiller. medvav- la barışmalı. dost olma- lı ve onları küçümseme- nıeli. Medva ak verinc kara dedi dive tavır al- mamalı" diyen Sönmez, meydanlarda yenne getı- rılmeyecek vaatlerın ve- rilmemesini önerdı. Çil- ler'in mılletle barışma za- manının geldiğinı de v ur- gulayan Sönmez. "Bü- yük şehirlerde DYP za- vıf denmeden çalışma vapılmalıdır. İstanbul ve Ankara gözden çıkanl- mamalı" dıye konuştu. DYP'nın yeni bir genel başkan arav ışına gırmesi- nin zor olduğunu kayde- den Sönmez. "Dışarıdan birisini getirseniz bile halka bunu anlatmak çok zor olur. Buna cesa- ret etmek zordur" dedi. İki büyük yanlış DYP'nın içinde bulun- duğu hükümetlerde Doğu \e Güneydoğu'dan so- rumlu devlet bakanlığı görevini yürüten Divar- bakır Mılletvekili SaJim Ensarioğlu. Tansu Çil- ler'in iki konuda büyük hatalar yaptığını belirte- rek "Bunlardan biri ete- ğindeki genel merkez vönetimi ve danışman- ları. ikincisi de Kuşada- sı'ndaki çiftlikten kay- naklanan Suna Pelister konusudur" dedi. Tansu Çiller'in kur- mavları ve danışmanlan tarafından yanlış yönlen- dınldiğını kaydeden Sa- lım Ensarioğlu. "Çiftliği Suna Pelister'in aldığı- nı söyledi. Buna gerek yoktu. Aldıvsa almıştır. Bunu halkın tartışması- na indirgeyecek kadar yanlış yapmak doğru değildi" görüşunü dile tjetırdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle