Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLUL 1997 PAZAR
8 PAZAR YAZILARI
Bir sıcak yazdan sonra
güzelim eylül geldi
Bizim komşu kızlann
hepsinin geçen yazki
aşİdan bıtmişti; bu
yazmkiler henüz sürüyor.
Alanya. Marmans. Kemer;
AİL, Mehmet. Muammer
derken zar zor
biriktirdikleri
"kroncuklarla" ülkemize
gidiyorlarveâşıkolup
dönüyorlar. Aşklan. mide
kaldırmayan güneş
çarpması gibı. Yoğurtla
filan degil. zamanla
geçiyor.
Geçen yaz sonu da sıze
yetiştirmıştim.
Ezıle büzüle bana getirip
çevirmemi rica ettikleri -
birbirinin aynı- aşk
mektuplannı.
Kızım onlarla >aşıt ama.
Türkçesine
güvenmiyorlardı. Bu yıl
biraz ilerletmışler
"Türkçderini": yanı bazı
sözcüklen ögrenmışler.
u
Seni seviyonım*\ "beni
tsveç'e al", "bir bira",
filan. tki ay havanın normal
bir yazı tutturdugunu. ben
buradaki 25 yılımda ılk kez
gördüm. Yani. ıniş- çıkışsız
bir yazı. Ülkemızi tatil için
seçen 160bin Isveçli.
gazetelerde çıkan yazılara
göre hiç pişman degil.
Türkiye. tur
yolculuklanndan sonra
katılanlann en az şikâyette
bulunduğu ülke olma
özellığını koruyor.
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
Şimdi okullar açıldı bıle.
üstelık eylülü beklemeden.
Güneş yanığı sanşın
gençler, ayaklannda yerden
bir kanş yüksek
ayakkabılar. kafalannda
sıcak anılar, lj.\eç"teki en
zorlu mesleğın temsilcıleri
öğretmenlerin karşısında -
şu ya da bu şekilde-
verlerini aldılar.
Gazetelerin hafta sonu
eklerindeki falanca
ablalara. "tatilim sırasında
şunu yaptımJ". "sevgilimle
bunu denedim.."
gıbı başlavan ve altı
rumuzlu mektuplar
gelmeye başladı. Yaz
bıtmişti yani. eylül
gelmişti.
Geçen yıl size, buradaki üç
eylülü. Ankaradaki tek bir
eylüle değişmeyı
önermıştım. Hiçbinnızden
ses çıkmadı. Ne aldınız. ne
de verdiniz. Güzel. Bu yıl.
gelip kendim alacağım
Ankara'mın eylülünü. iki
haftacık da olsa. Sizlerle
bırlikte bir pazar sabahı
erkenden çıkıp -Ankara'da
hıç uzun uyınamam, kısa
gecelere karşın- gazetemi
çöpe atacağım. Gelişimınin
ılk pazanysa, yazım
olabılır. Onu kendim
yazmamışhm gıbi
okuyacağım; kızarsam bazı
görüşlere. karşı bir yazı bile
yazabilırim. Stockholm'den
yazan kişiye...
Çünkü sizlerleyken ben. bir
okurum. Sadece,
demiyorum. çünkü sade
olmayan bir onurdur bu.
Geçen nisan ayında
geldiğimde. yeni ama eski
bir dost gıbı fevkalade bana
yakın gelen bir dost.
gazetemizden söz ederken
şöyle demıştı:
"Cumhurhet bizim
gazetemiz, bir de başka
gazete var. Aramızda ona
"Cumhunyet light'
diyoruz." Hangısı mı? Pek
zor değıl bu bilmeceyı
çözmek. Bitmekte olan bir
yüzyılı gende bırakmıyor
muyuz? Bunun yenisinin
heveslisi kim?
Bu pazar yazısı. biraz gayn
resmi oldu. Hanı derler ya.
hafif satır arası. İşın en
keyifli yanı. sizlerle bırlikte
olarak okuyacak olmam.
Bakalım nasıl olacak beni
benden Ankaracia okumak.
Neyse. yıllar sonra bir
güzelim eylülde Ankara"da
berabenz. Bana borcunuz
olan o sabah çayını da
ıstemıyorum: ama bu ıkı
hafta. sağım solum sobe...
Savaşçılardan yenı anayasaya 'hayır'
Tavland'ın geleneksel sa\aşçılan kılığına girmiş kövlüler, başkent Bangkok'ta
pariamentonun önünde bir protesto gösterisi düzenlediler. Ta\land'ın dört bir
yanından gelen binlerce kt>> lii. ülkenin sivasi sistemine köklü değişiklikler
getirnıesi beklenen > eni ana> asa taslağını protesto etmek için başkente akın ettiler.
Boğaz'dan Volga'ya tren yolculuğuTren yolculuklan dinlendıriyor:
insana iç dünyasını anndırma
fırsatı \enyor; dış dünyaya
hüzünlü, yumuşak ve geniş
bakabılmek için elvenşli zemın
yaratıyor: geçmış ve gelecekle
ilgilı düşünce ve duygulan
kışkırtıyor: ıç hesaplaşmalann
kıvılcımlannı üretıyor.
Kompartımanın camı. içerisi ile
dışansını. sankı alışık olmadığım
ız bir zaman boyutunun kılıcıyla
birbirinden kopanyor. Dışansı.
tüm renklerine ve canlılığma
karşın uzak bir film şeridine
dönüşüyor. İçerisi, trenın kalkış
ve \anş istasyonlan arasında. her
zamanki kaygılardan sıynlmış
bir özgürlük. daha doğrusu
'yaşanmamışlık' hissi veriyor.
Dışansı engin düşüncelere,
içensi açık dıyaloglara göz
kırpıyor. Moskova-Samara
treninin bütün volculannın
benım görüşümü paylaşması şart
değil. Ama karşımdaki 50-55
yaşlanndaki sevimli kadının aynı
kanıda olabileceğını
hissedivorum. (Başlangıçta
"güzel** dı\e vazmıştım; sonra
"se\imlileştirdiın"\ Neden bö\ le
yapanz? Bazı sözcüklen
yaşlılara uygun bulmamamızdan
mı? Yoksa bu tür manevralarla
cinsel sataşmalara fırsat
vermemeye çalışmamızdan mı?)
Akıllı ve berrak bakışıyla ıyı bir
söyleşi ortagı olabılecegi
izleniminı veriyor. Banal
sorulanma biraz tereddütle.
sonradan önerdiğim ilginç
tartışma konulanna ise iştahla
yanıtlar veriyor. Çevrekyüzyıl
önce gazetecilik. daha sonra da
hosteslik yapmış. emekli
olduktan sonra ekonomik
nedenlerle de\ let memuru olarak
\enıden ışe başlamış. Gazeteci
olduğumu öğrendikten sonra
"Belki sizin gibi iyi ifade
edemeyebilirim ama.." ruründen
sözler sö\ le\erek beni
utandınyor. Ama anlatımı
oldukça düzgün. Sovyet
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
dönemının "tekdüze, ama
istikrarlı" yaşamını özledığıni
sık sık tekrarlıyor. Çocuklannı
anlatırken gözlerinde gurur ve
hüzün, torunlanndan söz
ederken ise korku ve endişe
beliriyor.
Onu dinlerken bal rengi
gözlerindeki ışıltının. ellerine ve
boynuna göre ne kadar genç
olduğuna şaşınyonım. Zaman
zaman da tıpkı onun yaptığı gibı
konuşmayı pencereye bakarak
sürdürüyorum. Raylann kıv nmlı
vollarla eğilip büküldüğü
yerlerde. trenın ön kısmı
görünüyor. Ortalardaki bir
vagonda kendi halınde yolculuk
yaparken birdenbire trenın başını
görmek. "işin aslını anlamak"
gibi bir hevecan duygusu
uyandınvor. Merak edıp avnı
kıvnmlardan trenin son
vagonunu görmek ıçın
yararlannıava çahştvorum. Sonu
görmek. "işin nereye vardığınr
anlama>a benzıvor; aynı hazzı
vermiyor. Tevze artık ben
sormadan da >eni kpnularaı;_
gırebılıyor
Hava karardıkça cam. dışanyı
yansıtmayı reddediyor Onun
yerine bızı daha çok ıçenye
çekiyor; kendi görüntülenmizın
net olmavan bıçimlenni
öneriyor. K.adın, camın ıçınden
geçerek trenın dışına taşan ve
vagona ınatla yapışan resmiyle
esrarengizleşivor: dışandaki
gözlen ikı kat fazla parlıyor;
resım giderek gençleşıp
güzelleşıyor. Görüntü bana yıllar
öncesinde kalan ve şimdı
düşünmek ıstemedıgim binlerini
hatırlatıyor. Göz kapaklanmın
ağırlaştığını hissediyorum.
Konuşmadan vazgeçmek
niyetinde değilim. ama
uykusuzluğa daha fazla
dayanacak gücüm yok. Bir de şu
karanlık aynaya yansıyanlar...
Camdaki İcıpır kıpır ışıklı Rusya
köyleri benimle alay ediyor;
ışıklar giderek çoğalıyor, zayıf
minarelere sanlıyor.
Marmara'nın dalgalanyla dans
ederek Boğaz'ın ıki yakasını
birleştiriyor. Kadının
konuşmasına ilgisiz kalıp da onu
kırmamak için kendimi
zorlayarak gerçeğe dönmeye
çalıştığımda onun mışıl mışıl
uyuduğunu görüyorum.
Marmara. Volga Nehri'ne
dönüşüyor. Minareler, yerlerini
Samara"nın uzun fabrika
bacalanna terk ediyor. Yalancı
vapur düdükleri. iyice hızlanarak
kendine güvenıni sonuna dek
arttırmış olan trenın coşkulu
çığlıklannın altında ezıliyor. Bir
yolculuk daha tükeniyor.
'Allahm Günü'nden
ustsuzluk ozgurlugune
TORONTO
ENGÎN
AŞKIN
Toronto kentine 35 yıl önce ayak
basan göçmenı şaşkınlığa boğan
yasaklar dizisi içinde. belki de en
ganpsenenler. pazar günüyle ılgili
yasaklardı. "AUahın Günü Yasası"
adını taşıyan yasa uyannca. sinema
ve spor yasaktı pazar günleri. O
süreler. şimdikının tam tersine,
tanımsız oranda tutucu olan din
adamlannın dolayh etkisiyle,
İnciTin öngördüğü günahsız
yaşamı amaçlayan yasaklarla. içkı
de içilmezdi pazarları. Haftanın
dığer günleri. öğle üzen açılıp. gece
23.00'te kapanan bar ve
içkievlerine, kadınlar ve erkekler.
ayn ginş kapılanndan girmek
zorunluluğundaydı. Yaz aylan.
diğer dünya kentlerindeki doğal
görüntünün bir parçası olan
kaldınm kenan içki servisi de
yasaktı. Kapkara camlarla örtülü
olan içkievlerinde. ıçki
ısmarlamanız için yemek
ısmarlamak da gerekırdı.Kentin
ancak "yaş" diye sınıflandınlmış
merkez bolümünde açılabılen
ıçkıevlenni. "kuru" diye
adlandınlan semtlerde ışletme
olanağı yoktu. Herbın birbinnden
guzel olan kent parklannda.
pikniğe çıkanlann önceden
belediyeden yazılı ızin olmaksızın,
bıra ıçmeleri bile yasaktı. 35 yıl
önce, parkta mayo ıle guneşlenmek
de yasaya aykırı bir olav dı
Toronto'da. Kentin bir plajında. 2
yaşındakı çocuğunu mayosuz
denize soktu diye, bir Avrupalı
göçmen kadırtı tutuklamıştı polıs.
Ulaştırma araçlanna ağzı sanmsak
kokanlann bınmesı kesinlikle
yasaktı o süreler. Kıtaplardaki
komik yasalardan esinlenen devlet
televizyonu CBC. 35 yıl önce TY
seyircilerini kahkahalara boğan
"İşte Buna Yasa Derler" adlı bir
dızisinde. büyük ilgi topladı tüm
Kanada'da.35 yıl önceki yasaklarla
savaşmayı. kendine iş edinen
Zoltan Zobosloi adlı orta yaşlı bir
Macar göçmeni. geldiği ülkede
avukatlık yaptıgı için mantığı
yadsıyan komik yasaklann
kalkması için mahkeme kapılannı
aşındınr dururdu.
u
Kanada deneyimr
olmadığı gerekçesiyle.
bir türlü iş bulamayan Macar
aviikat. mahkeme masraflannı,
devletin dar gelirlı ya da yoksul
yurttaşlara sağladığı
"yasal yardım fbnu"ndan öderdi.
Kanadalı yetkilıleri canmdan
bezdiren Macaristanlı
Zoltan, daha sonra Kanada'nın
manevi simgesi olan v e çok
sevilen tngıliz Kraliçesi
EBzabeth'ın -devletin başı
olmasrna karşı çıkmış, Kanada'da
cumhuriyet ilanı gerektiğini
savunmuştu. Zoltan Zobosloi. yıllar
boyunca basının manşetı olurken
Kanadalı yargıçlar Macar
göçmenınden adeta yaka
silkmışlerdi. Kentte bir yemek ve
eğlence kültürü de yoktu o
zamanlar. Bu nedenle, yepyeni
görgü ufuklan keşfetmek isteyen
tngiliz-Kanadalılar ve göçmenler,
yasaksız yaşamı ve beğenı
düzeyıyle Avrupa'yı hiç aratmayan
Fransız- Kanada'ya. özellikle
MontreaPe koşardı. Derken 1967
yılı geldı. kapıva dayandı ve Pierre
Eliott Trudeau başbakan oldu.
Seçkın bir entelektüel ve görgü
adamı olan Trudeau. işe başlar
başlamaz tüm pörsük yasalann
annmasına ve yasaksız bir ülke
oluşmasına karar verdı "Devletin
Yurttaşın Yatak Odasında İşi Yok"
diye bir demeç veren Başbakan
Trudeau. "Tüm Kanada'da sosyal
bağnazlığın son bulmasını \e
hoşgörülü kafalann işbaşına
geçmesini" yönetımının temel
ilkeleri olarak vurguladı. Nitekim,
dev letın her katında.
beledıvelerden. en yüksek
görevlere kadar. hem gönlü. hem
göv desi hem de v aşı genç bireyleri
atadı. Kafası ya da yaşı. çağın
gerisıne düşmüş olanlann
egemenlığıne kesinlikle son
vermiştı Pierre Elıort Trudeau.
Toronto. kuşkusuz dünyanın dört
köşesinden akın eden göçmenlerin
etkisiyle de yaşam kalitesı en
yüksek dünya kentlennden biri
olmaya başlamıştı. 1975"len
izleyen yıllar şımdı. evrensel
kültürün odak kentlerinden bin
sayılan Toronto'nun en büyük
aşamalara girıştığı dönemlerdı. Her
bölümüyle. birçok kültürlülük
mozayıgı durumuna gelen Toronto,
şimdı tüm Kanada'nın öviinç
duyduğu bir kent oldu. Diğer
Kanada kentleri gibı 200 yıl önce
gelen göçmenin. ülkeye henüz ayak
basanla. banş. hoşgörü ve uyum
içinde yaşadıgı pınl pınl bir
yerleşım merkezıydi Toronto. Tüm
Kanada da toplam sayılan 35 bine
yaklaştığı sanılan Türk
göçmenlennin. en büyük bölümü
Toronto'da yaşıyor. 17 bın Türk
göçmeninin yaşadıgı Toronto'da,
çogu Kanada yurttaşı olmayı seçen
Türkler, kaygıs'ız bir yaşam
sürüyor.Geçen yıl mahkemeye
başvuran Kanadalı bir üniversite
ögrencisi kız. "Erkekler yaz
aylannda. gömleksiz gezebildiğine
göre kı/lar \a da kadınlar da benzer
özgürlüğe sahip olmalı" dıyerek
üstsüz dolaşma hakkını
savunmuştu. Yargıç "E\etkmm
haklısm" dedı üstsüz dolaşmak
isteyen Kanadalı kıza. Böylece
şimdı tüm Kanadalı bayanlann. her
yerde üstsüz dolaşmaya haklan var.
Üstsüz gezınmenin yasallaşmasına
karşın. birkaç plaj dışında. Kanada
sokaklannda göv desınin üst
bölümü çıplak olan bir bayana
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE
Lady Di'nin HayatıPRENSESİN OLUMUNDEN SONRA
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE
BASIN ETİĞİ TARTISILIYOR
YASAMA YILININ
ARDINDAN MİLLETVEKJLLERİNJN
NOT KARNESİ
12 EYLÜL, TÜRK TOPLUMUNUN
DEMOKRASİ BİLİNCİNE
NE KAZANDIRDI?
DOGAL AFETLER İSTANBULU
NASIL VURACAK
• ENGİN DUNYA NIN TURK KAPTAN1 OMER OZARGUN
t DEVLET BAKANI HIKMET SAMITURK ILE POLJTIK SOYLESI
• ZINA. SUÇ VE ESJTSIZUK
• GUNOE BESISCI HAYAT1NI KAYBEDIYOR TUYLER URPERTEN IS KA2AUR!
.S-30O FÛZELERI GERGINLIGITIRMANDIRIYOR
.AGACURIN GO'.'DESINE ISLENEN SITEMLER
.ANKARA KULISI VE MUSA KARTIN CIZGILERI
Nokta Dergisi, internet Web Adresi:http: uu» mtdıaie\t.cı>m
Nokta Dergisi. E-Mail Adresi: m>kid<Sm«i>jie\t ı»m
* *
Dört mevsim boyunca en iyi hizmeti ve-
ren Myndos Otel'de huzurlu ve sıcak bir
ortamda misafir olabilirsiniz.
Tesisimizde 2 yüzme havuzu, 4 bar. te-
nis kortu.toplantı salonu. merkezi ısıtma,
dört mevsim çiçeklerle bezenmiş geniş iç
bahçe ve aynca klimalı ve çok özel 'Villa
Myndos' odalan mevcuttur.
Mindos Caddesi, No: 1 Tel: 0252 316 30 80 (81
48400 BODRUM 0252 316 25 91
Faks:0252 3
tNTERNET ADRESİ: http://www.hotelmyndos.com.tr.
e-MAIL: m\ndos!» hotelım ndos com.tr.
TEŞEKKUR
' ' Ailemizin değerli büyüğü, sevgili halam ,
FÜREYA KORAL ;
hastalığı sırasında yakın ilgilerini esirgemeyen Dr. Salih Osmanoğtu,
Doç. Dr. Ugur Tuzlacı başta olmak üzere Osmanoğtu Hastanesi nin
tüm değerii doktorlanna, Gülsevim, Gönül ve Sevinç hemşirelerin şahsında
tüm hemşire ve hastane personeline, halamın vefatından itibaren
bizzat gelerek veya telefon, telgraf ve faksla taziyelerini bildiren,
son yolculuguna çıkarken onu yalnız bırakmayan tüm dost ve
yakınlanmıza sonsuz teşekkürlerimi sunanm.
Sara Koral Aykar
0
ÖZEL ŞİŞL.İ
EĞİTİM KURUMLARI
VİLLA
NERGİS
SWİMMtNG
POOL-BAR
RESTAURANT
BİTEZ'
BODRUM
Rez.Tel: 0252 343 16 95
Fax: 0252 343 10 75
KİTAP KİTAPÇIDA
SATILIR. BAŞKA
ADRESYOKTUR.
KAYITDIŞI
EKONOMİ
OKULU\RDA
VE İŞPORTALARDA
BESLENMESİN.
MAHKÛM EDİLSİN.
KİTAPÇILAR DERNEĞI
KAYITLAR
BAŞLAMIŞTIR.
Tel: (0.212) 246 32 51
(O.212) 248 95 58
SATILIK
Babaeski'de asfalta cepheli 10 dönüm tarla.
0532 252 07 99
ERENKÖY GtRİŞ
GLMRLK
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümüzce ttemaş
Elektromekanık Tic. AŞ
Erdal Adalı adına tescilli
35378 sayıh 21.09.1994
tarihli gıriş bevannamesi
muhtevi>atı eşyadan ara-
nılan 129.672.000.- TL.
gelır eskiğı meblağın mü-
kellefın dosyamızda bulu-
nan mevcut adresine teb-
liğ edilmek üzere gönde-
rilmesi neticesınde adı ge-
çenin vefat ettığı bildiril-
diğinden teblığ edıleme-
miştır. Söz konusu beyan-
nameden aranılan gelir
eksiği zamanaşımı süre-
sinde olduğundan. adı ge-
çenin kanunı mirasçıları-
na 7201 sayıh tebligat ka-
nununun 28. ve 29. mad-
deleri gereğınce ilanen
tebliğ olunur.
Basın: 39273
Bir sesimiz daha kısıldı.
Sektörümüzdeki hemen herkesin, birlikte çok güzel işler yaptığı,
çalışmakfan her zaman keyif ve güç aldığı dosrumuz
Alev Sezer
/
i
yitirdiğimize üzgünüz. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
[RJ REKLAMCILARDERNEĞİ
BAŞBAKANLK GÜMRÜK
MLSTEŞARUĞI
GÜMRÜKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İSTANBULGÜMRÜKLERİ BAŞMÜDÜRLÜĞÜ
Savı:B.07.01.GÜM.4.06.10.00Konu:092HlK 5676(95) 12000
Istânbul Bınnci AslıveCezaMahkemesı'nın 1995 480 Esas. 1996 555
sayılı 23.05.1996 tanhlı kararları uyannca ıdaremize 121 531.200.- TL.
para cezası ödemeye yükumlü Muş ılı nüfusuna kayıtlı Viehi oğlu
19.04.1940 doğumlu Mehmet Sabn Coşkun'un kararda belırtilen adresın-
de bulunamadığmdan mezkûr para cezasıtahsil edılememektedır Teblı-
gata esas olacak başkaca bir adresi bılınemediğinden
7
201 sayılı Tebligat
Kanunu'nun 28 ve 29. maddelenne göre ilanen teblığıne karar venlmış-
tır Tebligat venne kaım olmak üzere teblığ olunur
İSTANBLL GÜMRÜKLERİ BAŞMLDÜRÜ Basın: 39302
IC\YSERİ 5. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1997 134
Davacı Şengul Ekıncı vekılı tarafından davalı
Remzi Ekınci aleyhıne açılan bojanma da\asının ya-
pılan yargılaması sırasında \enlen ara karar uyann-
ca. Davalı Remzı Ekıncf nin tum ara^tırmalara rağ-
men adresı tespıt edılememış ve da\a dılekçesi ken-
disine tebliğ edılemedıgınden ilanen tebligat yapıl-
masına karar venlmı^olup. da\alının 23. 10 1997 gü-
nü saat 09.00'dakı \argılama>a gelmesı veya kendi-
sını bir vekılle temsıl ettırmesı. aksı halde yokluğun-
da yargılamaya devam edıleceğı \e karar venleceğı
hıiMisu ilanen teblığ olunur. 13.8.1997 Basın. 37827