Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EYLÜL 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, 8 yıllık eğitim için umut verici konuştu
' 140 bin derslik yapacağız'• Bakan Uluğbay,
kitap seçimmin
öğrenci ve velilere
bırakılması
nedeniyle çeşitliliğin
sağlanacağını, aynca
bu yolla ezberciliği
de önleyeceklerini
savundu. Uluğbay,
böylece öğrencilerin
belli kitaplara
yönlendirilmesinin
de engelleneceğini
söyledi.
Istanbul Haber Servisi-
Milli Eğitim Bakanı Hik-
met Uluğbay. amaçlannın
8 yıllık kesintisiz temel eği-
timi en iyi şekilde uygula-
mak ve çağdaş dünyanın
eğitimdeki ölçütlerini yaka-
lamak olduğunu belırtti.
Bakan Uluğbay. kitap seçı-
minin öğrenci ve velilere bı-
rakılması nedeniyle çeşitli-
liğin sağlanmasının yanısıra
ezberciliği de önemlı ölçüde
önleyeceklerini savunarak,
"Böylece öğrencilerin bel-
li yayıne\lerine yönlendi-
rilmesini de engelleyece-
ğiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı U-
luğbay. Müsteşan Bener
Cordan, tstanbul Milli Eği-
tim Müdürü Ömer Balıbey
ve Basın Danışmanı Murat
Eşginat ile bırlikte gazete-
mizi ziyaret ederek yönetici
ve yazarlanmızla eğitimın
sorunlan hakkında görüştü.
Uluğbay. "Türkiye 8 yıllık eğitim
tercihini yıllar önce yaptı. Pilot uv-
gulamalar da başlamıştı. Biz sadece
onu tüm iilkeve yaydık. Önümüzde-
ki 3 yıl içinde 140 bin derslik yapa-
cağız ki. bu sayı son 25 v ılda yapılan-
dan fazla. Bunun için gerekli biitçe
hazır ve önceliği de Güneydoğu böl-
gesi alacak" dedı.
Ellerinde sıhırli değnek olmadığını
ve herşeyi bir anda çözemeyeceklerinı
belirteren Uluğbay. "Milli eğitimin so-
Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay. gazetemizi zivaret ederek 8 yıllık kesintisiz eğitim konusunda görüşlerini dile getirdi. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
Emekli
maaşları
kesilmesin
fstanbul Haber Servisi-Mil-
li Eğitim BakanhğVnın 8 yıllık
kesintisiz ilköğretimin uygulan-
ması için çağırdığı emekli öğ-
retmenler. bakanlıkta şeriatçı ve
ırkçı kadrolaşmanın temizlen-
mesi, maaşlann kesilmemesi ve
genel bir sicil affının getiriime-
si durumunda geri dönebilecek-
lerini bildirdiler. Çağdaş Yaşa-
mı Destekleme Derneği (ÇY-
DD), emekli öğretmenlerle dün
birtoplantı yaptı. Emekli öğret-
menler 1946'dailkadımlan atı-
lan ve 1980'de yoğunlaşmaya
başlayan şeriatçı ve ırkçı kadro-
laşmalar ile parasal şaibeli olay-
lann öğretmenleri yıldırdığını
vurguladılar. Öğretmenlermes-
leği bırakma gerekçelerini şöy-
le sıraladılar: "-Siyasetçilerin
torpilleriyle getirilen nitelik-
siz, ırkçı, şeriatçı ve bir kısmı
parasal konularda şaibeli bu
yöneticiler, eğitimi daha iyi
yapmak için çaba gösteren
tüm öğretmenleri ödüllendir-
mek yerine cezalandırmış,
sürmüş, siciüerini bozmuş,
kademe ilerlemelerini dur-
durmuştur. Bu haksızlıklara
dayanmamak para yetersizli-
ğinden çok önde gelmiş. günü
saati dolanlar. gözyaşları için-
de öğrencilerini terkederek bu
baskıcı yönelişten kurtuimak
istemişlerdir. Emeklilik yaşı-
nın 55 sınırında olması da bir-
çok öğretmeni en verimli çağ-
larında eğitim dışı bırakmış-
tır." Emekli öğretmenler geri
dönmelerinin koşullannı ise
şöyle açıkladılar:
- Milli eğitimdeki şeriatçı ve
ırkçı kadrolaşmanın lemiz-
lenmesi, dürüst. çağdaş, laik
ve demokrat yöneticilerin gö-
revi devralması gerekir.
- Genel bir sicil affinın getiri-
lerek geçmiş dönemin haksız-
lıklannın giderilmesi sağlanma-
hdır.
runları yıllar öncesine uzanıvor.
Tüm bunları bir anda çozmek ola-
naksız. Biz de sorunlan doğru tespit
edip, gerekli adımları atarak zaman
içinde çözmev i amaçlıvoruz" dıye ko-
nuştu. Uluğbay. öğretmenlen de ihmal
etmeyeceklerinı \e onlann bilgi ve ge-
lirdüzeyini arttıracaklannı vurgulaya-
rak, Istanbul Menkul Kıymetler Borsa-
sı (İMKB) tarafından bağışlanan 32
trilyon liranın öncelikle Güneydoğu'da
yapılması planlanan ılköğretim okulla-
n ıçın harcanacağını kaydettı. Yabancı
dıl öğretimine ilköğretimin 4. sınıfın-
da başlayacakJannı ve Doğu'daki eği-
tim sorununu çözmek amacıyla ılköğ-
retim okullannın sayısını arttıracakla-
nnı anlatan Uluğbay, velilerden de zor-
la bağış alınmamasını istedi. Uluğbay.
şu anda 30 binden fazla öğretmenin.
emeklıliklerini bozdurup yeniden mes-
leğe döndüklerini de belirtti ve şöyle
konuştu: "1 milyon 100 bin çocuğu-
muz 5. sınıftan sonra okula devam
edemiyor ve bunların da 780 binini
geleceğin kuşaklarını yetiştirecek
olan kız öğrenciler oluşturuyor. Bun-
ların okula devam etmelerini sağla-
yacağız. Öğretmen yetiştirme konu-
sunda niteliğe önem vereceğiz ve öğ-
retmenlerin tez vermeden, yalnızca
ders alarak ihtisas yapmalarını sağ-
lavacağız. Kitapların seçimini öğren-
ci ve velilere bırakmamız nedeniyle,
öğretmen ve öğrencilerin kendileriy-
le ilgili diğer kitapları da bulabilme-
lerini sağlamak amacıyla okullarda
tüm kitaplardan birer set bulundu-
racağız. 2000 yılına kadar sınıflarda-
ki öğrenci sayısını 30 kişiye çekmeyi
planlıyoruz. 3 yıl içinde 190 bin öğ-
retmen atayacağız. Bu ay içinde de 16
bin öğretmen alacağız. Ek ders üc-
retlerini de arttırarak tüm öğret-
menlerin gelirini arttırmayı amaçlı-
voruz. 3 yıl içinde 400 yatılı bölge
okulu yapacağız ve bilgisayarlı eğiti-
me ağırlık vereceğiz."
Kongre başladı
Kas hastaları
yardım bekliyor
Istanbul Haber Servi-
si-Genetik gelişmeler sa-
yesinde Avrupa'da kas has-
talannm yüzde 98'ine teş-
his konulabilirken, Türki-
ye'de imkânsızlıklar yü-
zûnden hastalann en fazla
yüzde 20'sine doğru tanı
konulabildiğı vurgulandı.
Uluslararası Kas Hasta-
lıklan Kongresi dün tstan-
bul'da Polat Rönesans Ote-
li'nde başladı. Üç gün sü-
recek kongrenin açış ko-
Terzioğlu
'Çocuklara
matematiği'
sevdirin'
ANKARA (AA) -
Türkiye Bilimsel ve
TekmkAraştırma Ku-
rumu (TÜBİTAK)
Başkanı Prof. Dr. To-
sun Terzioğlu, Türki-
ye'de bilime verilen
desteğin yeterli olma-
dığım belirtti.
13 Eylül 1997"de
görevini_ Prof. Dr.
Dinçer Ülkü'ye dev-
rederek bilime katkı-
lanm rektörlûğüne
atandığı Sabancı Uni-
versitesi'nde sürdüre-
cckolan Prof. Dr. Ter-
zioğlu. bilime verilen
desteğin yeterli olma-
dığını söyledi. Aane
babalara da öğütlerde
bulunan Terzioğlu,
ebeveynlerin çocuk-
lannı matematikle
korkutmamalannı is-
teyerek şöyle konuş-
tu: "Her çocuğun
belli bir yeteneği,
belli bir merakı var.
Anne-babalar ço-
cuklarının merakını
köreltmemelidir, on-
lann yeteneğini keş-
fedip geliştirmelidir.
Çocuklann eğer bi-
lime merakı varsa,
'Profesör olursan aç
kaursın' demesinler.
Profesörler. zengin
olmak için profesör
olmuyor ama aç da
kalmıyor" dedi.
nuşmasını yapan Prof. Dr.
Coşkun Özdemir, Türki-
ye'de 100 bin kas hastası
olduğunu tahmın ettikleri-
ni belırterek. "Bunların
yalnızca vüzde 10 veva
20'sine doğru tanı konu-
labiliyor" dedı. Kashasta-
lığının tedavısinin henüz
bulunamadığını anımsatan
Prof. Coşkun Özdemir.
şunlan söyledi:
"Bu yüzden kas hasta-
larının yaşam kalitesinin
yükseltilmesi için çalışıl-
ması gerekiyor. Sağlık
alanındaki sorunlar özel-
leştirmeyle çözülemez.
Bu nedenle de kas hasta-
larının ve bedensel engel-
lilerin tanı ve rehabilite
sorunu gibi böyle ciddi ve
önemli sorunlan özel te-
şebbüse bırakamayız"
Türkiye'de SSK ve devlet
hastanelerinin devletten
aldığı desteğin gitgide
azaldığına ve özel hastane-
lerin sayısındakı artışa dık-
kat çeken Özdemir. Türki-
ye'de kas hastalan için ta-
nı ve rehabilite merkezle-
rinin sayısının çok az ol-
duğunu söyledi.
Devlet Bakanı Hasan
Gemici ise, Türkiye'de
devletın çeşitli kurumlan-
nın hizmet verdiğı özürlü
sayısının 10 bin olduğunu
ifade ederek. bu rakamın
çok düşük olduğunu ve
mutlaka arttırmak zorun-
da olduklannı söyledi..
Kongrede konuşan Kas
Hastalıkları Derneği Fen
Bilimleri Başkanı Doç. Dr.
Piraye Serdaroğlu. Tür-
kiye "deki kas hastalannın
çoğunun Doğu Anado-
lu"da olduğunu söyleyerek.
"Bu insanların paraları
yok, doktora erişme im-
kânları yok. erişseler bi-
le gerekli teşhis ve reha-
bilite merkezleri yok" dı-
ye konuştu. lskoçya Aber-
deen Üniversitesi'nden
toplantıya katılan genetik
uzmanı Prof. Neva Haites
ise. son 10 yılda genetik
alanında kaydedilen geliş-
meler sayesinde kas hasta-
lıklannın yüzde 98'ine çok
daha kolay tanı konulabil-
diğini söyledi.
New York'ta düzenlenen muhteşem bir törenle MTV Müzik Ödülü'nü kazanan sanatçı ve gruplara ödülleri verildi. (REUTERS)
MTVMüzik ÖdülleriDiana'ya adandı
NEVV YORK (AA) - 14. MTV Müzik
Ödülleri dün akşam Nevv York'ta yapılan bir
törenle sahiplerini buldu.
"The Nevv Pollution" ve "Devil's Hair-
cut" şarkılannın video klipleri Beck'e 5 ödül
kazandırarak sanatçıyı gecenın yıldızı yaptı.
Beck. The Nevv Pollution adlı şarkısı ile en
iyi yönetılen klip. en iyi koreografi ve en iyi
sanat yönetmenlığı dallannda. Devil's Haırcut
şarkısı ile de en iyi uyarlama ve en iyi erkek
sanatçı vıdeo klibıyle ödül aldı.
Jamiroquai. "Virtual Insanity" adlı şar-
kısıyla en ıvı video klip. en ıvi özel efekt vc
en ivi çıkış yapan vıdeo klip dallannda ödül
alarak geceyi ikıncı tamamladı.
En iyi kadın vıdeo klıbı dalında "You vve-
re meant for me" adlı şarkısıyla Jevvel ödü-
le değer bulunurken. No Doubt, "Don't spe-
ak" adlı parçasıyla en ivi grup video klibi
ödülünü aldı.
The Notorious B.I.G.'ın "Hvpnotize" şar-
kısı en iyi rap vıdeo klibi, Spice Girls'ün
"Wannabe" adlı klıbı en iyi dans video kli-
bi. Aerosmithin "Falling in Love (Is Hard
on the Knees)" şarkısı en iyi rock video kli-
bi seçildi.
Alternatif klip
En i\i alternatif müzik video klibi dalında
"\Vhat I Got" şarkısıyla Sublime. en iyi
R&B video klibi kategorisınde "I'll Be Mis-
sing You" ile Puff Daddy & the Family ödül
aldılar. En iyi film klibi kategorisinde "Men
in Black" şarkısıyla VVill Smith ödüle değer
bulunurken, bu yılki izleyıcinin seçimi Pro-
digvnin "Breathe" adlı şarkısı oldu.
Ödül töreninde. geçen hafta trafık kazasın-
da hayatını kaybeden Galler Prensesi Diana
daanıldı.
tngilız Spice Girls grubu "\Vannabe*' şar-
kısıyla en iyi dans vıdeo klibi kategonsinde
aldıklan ödülü prensese adadı.
Prenses Dıana'nın varın yapılacak cenaze
töreninde şarkı söylemeyı kabul eden Elton
John da MTV'nin, Prenses Diana'nın faali-
yetlerine katkıda bulunduğu AIDS yardım ku-
ruluşuna 100 bin dolar bağış y apacağını açık-
ladı
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Anadolu Muslumanlığı
Geçenlerde yayınilanan bir yazımda; Sadun Tan-
ju'nun "Eski Dostlar" başlıklı kitabını okurken. Yah-
ya Kemal'i yeniden keşfettiğimden söz etmiş ve
Yahya Kemal'in ''ulus" anlayışını ortaya koymaya
çalışmıştım. Bugün. o yazımda da söz verdiğim üze-
re, Yahya Kemal'in Islamiyet anlayışı üzerinde dur-
mak istiyorum.
Yahya Kemal'in islamıyet anlayışını, "Türkiye
Muslumanlığı", ya da "Anadolu Muslumanlığı" ola-
rak niteleyebiliriz. Ve Muslumanlığı bu bağlam için-
de elealdığımız zaman; "bizim"Müslümanlığımızın,
başka ülkelerde yaşanan Müslümanlıktan çok fark-
lı olduöunu net bir biçimde görebiliyoruz. Arabistan
ya dalran'dan ithal edilen bir Müslümanlık anlayı-
şının egemen kılınmak ıstendiği Türkiyemızde, bu
farklılıkların iyice bılinmesmde çokyarar var.
Türkiye'de ağırlıklı bir biçimde, "İthal Musluman-
lığı" egemen kılmaya çahşan Refah Partisı'nın güç-
lenmesinin kökenindeki nedenleri ırdeleyip duruyo-
ruz. Ülkemizin sosyo-ekonomik koşullarının bu ko-
nudaki baş etken olduğuna kuşku yok. Ancak "mer-
kezsağ" ve "merkezsol "daki yanlış tutumlar da Re-
fah'ı bugünkü konumuna getıren nedenler arasın-
da sayılmalı.
Merkez sağın yanlışlığı, "Dincıçevrelere ödün ve-
rerek siyasal Islamın önünü keseriz" düşüncesi ol-
du. Çağdaş ve laik cumhuriyete bağlılıklarından hiç
kuşku duymayacağımız ve (kendilerınce) samimi
Atatürkçü pek çok insan, çok partıli yaşama geçıl-
mesinden sonra islamcılara ödün üstüne ödün ver-
diler.
Adnan Menderes'ın "Siz ıstersenız hilafetı bile
geri getirebilırsinız" cümlesının altında yatan da, Sü-
leyman Demirel'in "Banasağcılarsuç işlıyordedir-
feme7S/n/z"cümlesinın altında da, "Tetik çeken par-
makla tespih çeken parmak bir olur mu" sorusunun
altında da aynı beklentı yatmaktadır. Hatta Kenan
Evren'in bırtakım hadislerle ve ayetlerie susledıği
konuşmalarının altında, ortaoğretıme zorunlu dın
dersi koymalarının ve ımam-hatıp meslek lıselerı
mezunlarına, mesleklerıyle ılgilı olmayan alanlarda
yükseköğretim yapma olanağı sağlamalarında, hep
aynı yanlış beklentı vardır.
Tükiye'de merkez sağ, İslamcılara ödun vererek
siyasal Islamın önünü kesemeyeceğinı anladı ama
geç anladı. Umarım "fazla" geç kalınmamış olsun.
Türkıye'deki merkez sol ya da daha genış bir bi-
çimde ifade edersek. "ilerıci" ve "Atatürkçü" çev-
relerde ise bir başka yanlış tutum sergilenıyor. Kimi
"ilericiler", Islamıyete karşı tümüyle "ilgısız" kalın-
masından yana. Aslında bunlardan önemli bir bö-
lümü kendini "Müslüman" olarak tanımlıyor ama
bunu dile getirmedikleri gibı, dıle getırılmesinden
de pek hoşlanmıyorlar.
Islamiyette kul ile Tanrı arasında hiçbir aracının ol-
madığı ve hıç kimsenın dinsel yaklaşımını dile ge-
tirmek zorunda olmadığı konusunda elbette kuşku
duymuyorum. Fakat bu tavır istismar ediliyor, top-
luma çarpıtılarak gösterilıyor.
Türk halkı siyasal islama soğuk bakmaktadır. Bu-
nu seçim sonuçlarından gormek de mümkundür.
Fakat Türk halkı Islamıyete büyuk bir sevgiyle bağ-
lıdır ve bu sevgiyi paylaşmayan insanlara karşı ol-
dukça soğuktur. Işte bu nedenle; siyasal Islamın
"mücahitleri". laikliğin dinsızlik olduğunu ilerı sür-
mekte ve kavramları çarpıtarak halkımızın kafasını
karıştırmaktadır. "Müslümanlarayapılan zulüm" vb.
gibısinden senaryoların kökeninde de aynı saptır-
ma çabaları yatmaktadır.
Benzer bir tartışma, yüzyılımızın başında da var-
dır. Önemli bir Islam tarihçısi olan Ahmet Naim'le
Yahya Kemal çatışmaktadır. Ahmet Naim. Yahya
Kemal'in "ulusçuluklapekıştirdiği"\s\am\yet anlayı-
şını "Islamiyetten sapış" olarak nıtelendirmektedir.
Sadun Tanju'dan okuyalım:
"... Ahmet Naım, dınin ulusal bir üslupla benim-
senmesinikabuledemez. Yahya Kemal'in Istanbul'u
semt semt, türbe türbe, mezar mezar gezerek tari-
hin şan ve şereflerini şiirınde hikâye edışını putpe-
restlik olarak görür; halka başka bir inanç aşılandığı
şüphesine düşer. Karşılaştıklan bir başka gun, Yah-
ya Kemal de ona öfkeyle şu cevabı verecektır: 'Evet
beyefendi, bu millet Islamıyeti kendı mizacına göre
kabul etmiş ve onu çok eskı putperestliğı ile karış-
tırmıştır. Dinini öyle sever, onun uğrunda yalnız bu
sebeple ölür. Bizım dinimiz, bızım mıllı tahayyülü-
müze uygundur, başkaturlü deolamaz..."
Ahmet Naim'le Yahya Kemal'in tartışmaları uzun
bir süre devam edecektir. Ahmet Naim. Yahya Ke-
mal'i bu çabalarından ötürü "zındık" olarak ılan et-
mekten bile çekınmeyecektir. Fakat bu tartışmanın
sonunda çok ılgınç bir noktaya gelinır. Gene Sadun
Tanju'dan okuyalım:
"... Aradan 12-13 sene geçer. Bir gün Vefa'ya
doğru yürürken Ahmet Naim çıkar Üstâd'ın karşısı-
na. Hayliyaşlı ve yorgundur. 'Allahıma şükurler ol-
sun ki sana rastladım...' der, gözleriparfayarak. 'Sa-
na haksızlık ettim...' diye sözlerinı sürdürür, 'O ya-
zıların nasıl birer manevi ırfuk açtığını görememiş-
tim o zaman'..."
Günümüzde de bunu goremeyen o kadar çok ın-
san var ki... İthal bir Muslumanlığı Türkiye'de ege-
men kılmak isteyenleri gordüklerı zaman, eminim
hem Yahya Kemal'in ve hem de Ahmet Naim'in ruh-
ları ıstırap çekiyordur.
Türk cumhuriyetleri
ile ortak ders kitabı
EBRL TOKTAR
ANKAR.4 - Milh
Eğitim Bakanlığı. Türk
cumhuriyetlerinde öğ-
renim gören öğrencile-
rin Türkiye ile ortak
kültür ve dil kökenine
sahip olduğunu vurgu-
lamak amacıyla "ortak
ders programı" proje-
sini gelecek yıl yaşama
geçirecek.
Türk cumhuriyetleri
ile Türkiye'nin dil ve ta-
rih uzmanlannca hazır-
latılan kitaplar. lise son
sınıf öğrencılerine oku-
tulacak.
Milh Eğitim Bakanh-
ğfnın önerisı üzerine
Türkıye ile Özbekıstan.
Türkmenistan. Kırgızıs-
tan. Kazakistan ve
Azerbaycan ülkeleri
arasında "kültürel iş-
birliği" anlaşmasına
varıldı. Anlaşmaya gö-
re, uzun süre Sovyet
Sosyalist Cumhuriyet-
ler Birliği'nın (SSCB)
kültürel yönden etkisin-
de kalan Türk cumhuri-
yetleri öğrencilerine
Türkiye ile aynı kültü-
rel ve tarihsel birikıme
sahip olduklan anlatıla-
cak. Türkiye ile Türk
cumhuriyetlerinin lise
son sınıf öğrencileri.
1999 yılından itibaren
tarih ve Türk dili ve ede-
biyatı derslennı ortak
kitaplardan ışleyecek.
Türk cumhurivetlerin-
deki tarih kitaplarında
Anadolu Türkleri'ne
ilışkin bilgılerin Selçuk-
lu Devleti döneminde
bıttiğini fark eden Türk
bılim uzmanlarının ça-
lışmaları sonucunda. bu
ülkelerdeki tarih kitap-
ları yenıden düzenlene-
cek. Kitaplarda. ana te-
ma "tarih ve kültür"
bırliği üzerındo kurgu-
lanacak.