27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 1997 CUMARTESİ 10 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE istanbul A 24 Sinop 21 Edime A 25 Samsun PB 21 Kocaeli 24 Trabzon Y 21 Çanakkale A Izmir Â~" 25 Giresun Y 21 31 Ankara 23 Manisa Aydın _A 30 Eskişehir A 3 2 Konya Denizli 30 Sıvas Zonguldak A 20 Antalya 24 23 18 33 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A A A 34 30 30 31 29 30 24 25 PB 16 •,W) r^^-^T^-7 .Ankara"^--^ )—V^ • ^ V Erzurum J / S LMa 0 t^^- ^ M o l\Hakkan» Yurdun kuzeydoğu kesımlen parçalıbu- lutlu. Doğu Karadeniz kıyıları sağanak yağış- lı, diğer yerler az bu- lutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında onemli bır değışiklik olmayacak. Ruzgâr yurdun Batı kesımle- rınde kuzey ve doğu, Doğu kesimlerinde ise kuzey ve batı yönler- den hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Oslo Helsınki Stockhoim Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y PB PB PB PB Y 1b 17 20 22 22 23 25 22 Münih PB 24 Mılano Beıiin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y PB PB PB A 19 28 32 27 26 22 29 28 PB 26 ö' Tahran ASYA Moskova PB 13 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflıs Kahire A Y Y Y A Y A 26 24 24 19 24 18 33 Şam 34 0AÇ* Parçalı buıuTlu i S.slı Bulutlu k Çok bulutlu Yağmurlu ^•°-w Ka'lı Sulu kar > Gok gurütulu G U N C E L CÜNEYTARCAYtREK B Baştarafı 1. Sayfada Trafik kazalarıyla ilgili ne kadar neden varsa sı- ralıyorCumhurbaşkanı. Alkol diyor, uykusuzlukdi- yor ve sonunda gerçeği dile getiriyor: "Trafik ku- rallarına uyulduğu sürece başka ülkelerin seviye- sine gelinebilir." t Başka ülkelerin seviyesine "geleceğimiz"den, trafik kurallarına da uyulacağından umutlu değil Cumhurbaşkanı. Cümleyi "ge//neto///r"diyebağla- masının nedeni bu. Kuşkusunda, umutsuzluğunda haksız da değil. Öncelikle milyarlar değerindeki arabalarla kent caddelerinde -yasayla yasaklanmasına karşın- bir elinde telefon, öteki eli direksiyonda sürat yapan, yayaya hak tanımayan sonradan görme. yan ay- dın zenginleri. kişileri hizaya getirmek gerekiyor. Türkiye'de trafikte arabalara öncelik verilir, in- sanlara değil. Kuralları uygulamak için direksiyona geçen in- sanın "insanlığa eğitilmesi" ivedi bir koşul. Bizim gibi yayalar, karşıdan karşıya geçerlerken hızlage- len özel otoların, taksi sürücülerinin süratlerini art- tırarak aracı üzerimize doğru çevirdiğine, telaşla koşuşmamızdan zevk aldıklarına tanık oluyoruz. Yaya kaldırımlan özel otoların ışgalinde. Yayalar için zebralı ya da tüp geçitler de yararsız. Zira, üç dört metre yürüyüp zebradan veya tüp geçitten karşı kaldırıma ulaşmaya üşenen bir ulusun "kor- kusuz" çocuklarıyız. Uykusuz kamyon ve otobüs şoförü. Kuşkusuz, ölümün takendisi. Diyelim ki yeterli eğitim görme- miş, "cahil". Peki ama, ya okumuşlar? TV'lerde iz- ledik; bir gün önce fazla hızdan ceza yiyen özel o- to, bir gün sonra fazla hızdan ailesiyle birlikte ölü- yor. Ornekler, rakamlar isviçre'de geceyarısını geçen saatlerde cadde- de kimsenin, hiçbir aracın olmadığı noktada bir yaya veya otomobıl kırmızı ışarette durur, yeşili bekler. İsviçre'de trafik kurallarına uymayan ister özel, ister resmı bir aracın şoförü önce uyarılıyor, hata- yı ıkinci kez yinelediğinde ehliyeti 15 gün - iki ay arasında alınıyor. Üçüncü hata; yaşamboyu araba kullanması engelleniyor. Ehliyeti elinden alınıyor. "Cumhuriyet"\n yetkililerimizın övündüğü yeni trafik yasası çıkar çıkmaz gazete ile birlikte okur- larına verdiği "Trafik Ceza Rehberi"ri\ açıp bakınız lütfen. "Belgelerin alınması" öncelikle "muayene istas- yonu işletenlere" uygulanıyor. Istasyon "işletme şartlarına uymazsa veya ge- mktıği şekılterde musyene yapmazsa" önce 7 gün, ytnelendiğinde 15 gün, ikinci kezınde "belgeleri 'süresiz' geri" alınıyor. Bu kuralı yeterli bulmadığımızı yazıp söylediği- miz zaman yetkililer karşı çıkıyor. Belgelerin alın- ması başka tür trafik suçlarında uygulanıyor mu? Bakalım yasaya: Evet, doğru. "Uyuşturucu veya keyifvehcimad- de alarak araçkullananlann"sürücü belgeleri "sü- resiz geri ahnıyor". Aşırı alkollü kaç sürücüye bu ceza uygulanmıştır acaba? Bir. beş. on... Yoksa klasik yönetici ağzıyla "yeterince" mi? Bir başka soru: Taşıma sınırı üstünde yük alan kaç kamyon "gerekli şartlar sağlanıncaya kadar" trafikten men edilmiştir? Bakınız; yeni trafik yasamızın en parlak yanına geliyoruz şimdi: Trafik suçunun konusu: "Sürücü belgesiz araç sürenler ve sürülmesine izin ve- ren "lere sadece ve sadece 7 milyon 200 bın lıra para cezası uygulanıyor! Yasanın eciş bücüş çıkmasında kamyon ve oto- büs sahiplerinin etkili olduğu söylentilerini bu çar- pıkhklara eklerseniz; sanırız, salim bir sonuca va- rabilirsiniz. Trafik, bir uygarlık sorunu. "Böyyük Türkiye" edebiyatında unuttuğumuz ana öğe. 1997'nin ilk yedi ayında gerçekleşen 220 bin 798 kazada 2 bin 713 kişi öldü. 62 bin 539 kişi ya- ralandı. 26 Ağustos ulusal savaşımızı noktalayan "Büyük Taarruz"öa şehit sayısı: 2 bin 542. Yaralı: 9 bin 977! Ulusal savaş mı, trafik mi? Ne dersiniz? Elçilerin AB uyarısı SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA-Avrupa Bir- liği (AB) ülkelerinde gö- re\r yapan Türk büyükelçi- ler. Dışişleri Bakanı Isma- il Cem'e. kntik bır döne- meçte olan Türkiye- AB ilişkileriyle ilgili tavsiye- lerde bulundular. Büyükel- çiler. AB "ye karşı tehdit ya da şantaj politıkasının işle- mediğini belirterek "Eski- den çok söz verilirdi. ama icraat yapılmazdı. İnsan haklan imajımızı düzelt- mek için icraat >apmaü- yız" dedıler. Büyükelçiler. toplantıda özetle şu görüşleri dile ge- tirdiler: Tehdit politikası: Büyü- kelçiler. Türkiye'nin AB ile ılışkilerinde tehdit ya da şantaj politakası izleme- mesi gerektığini ilettiler. Bu polıtikanın genellikle ters teptiğini \e Türki- ye'nın bugünkü durumu- nu da kaybedebileceğine dikkat çeken büyükelçiler. "Avrupa'ya karşıükJ] iliş- kilerde denge aradığımız mesajını \ermeliyiz" dedi- ler. İnsan haklan: Büyükel- çiler. insan haklan ile ilgi- li olarak çok şeyin söylen- dığini. Türkiye'nin "ABis- tediği için değil, Türk hal- kı istediği için yapılacak" sözlerine karşın şimdiye kadar icraat yapılamama- sının sıkıntı yarattığını kaydettıler. Makroekonomikdenge- ler: Büyükelçiler. Türkiye- AB ilişkılerınin en önemlı boyutlanndan binnin eko- nomik olduğunu belirterek enflasyon oranı. işsızlik oranı ve gayn safi milli ha- sıladan kişi başına düşen gelır gibi makroekonomik dengelerin düzeltilmesi gereğine işaret ertiler. Akdeniz etldsi: Büyü- kelçiler. İtaha \e Fransa gibi Akdeniz ülkelerinin Türkıye'nın tezlerine ya- kın olduğunu. Türk yetki- lilerinin bu başkentlerden alacağı desteğin Almanya ve diğer AB ülkelerinde yapılacak görüşmelerde de etkili olabileceğıni kavdet- tiler. Genişleme sürecinın tüm aday ülkeleri kapsaya- cak şekilde sürdürülmesi tezini ortaya atan Italya ile Avrupa Daimi Konferan- sı'nın görüşlerinin uzak olmadığını belirten büyü- kelçiler. Türkiye'nin aday- lığı ile ilgili en büyük en- gelin Almanya ve Yuna- nıstan'dan geleceğine dik- kat çektiler. Boğazlarda kur zararı CEM ULUTAŞ Türkiye'nin, Montrö .Anlaşması çer- çevesinde 1937'den bu yana boğazlar- dan geçen gemilerden aldığı geçiş para- smda kur ayarlaması yapmadığı ortaya çıktı. 50 yıl boyunca alması gereken pa- ranın altıda biriyle yetinen Türkiye, bu yüzden yaklaşık 30 milyar dolar zarara uğradı. Montrö Anlaşması'nın u Annex" adlı eklerbölümünün 1. maddesinde, boğaz- lardan geçen gemilerden alınması gere- ken paranın aynntılı bir hesabı gösteri- liyor. Buna göre, 0.385 altın tsviçre Fran- gı. sağlık kontrolü. tahlisiye (cankurta- ran) hizmetleri ve fenerler rüsumunu içeren katsayı olarak belirleniyor. Bu katsayı ile geminin hacim büyüklüğü çarpılarak elde edilen sayı, alınacak ge- çiş parasını ortaya çıkanyor. Ancak al- tın frank tkinci Dünya Savaşı'ndan son- ra tedavülden kaldınlınca. iktidardaki Türk hükümetleri. anlaşmanın yapıldı- ğı tanhte 5.6 dolara denk düşen altın frank baz alınarak yapılması gereken kur ayarlamalannı. yaklaşık 50 yıl bo- yunca güncel olarak yenilemedi. Bunun sonucu olarak 1945'ten sonra- ki yıllarda ortalama 20 bin farklı büyük- lükte gemi geçtıgi \arsayılarak yapılan hesaplara göre yaklaşık 30 milyar dolar- lık zarara uğrandığı ortaya çıktı. Deniztemiz-Turmepa Derneği lcra Kurulu Üyesi ve dünyanın en büyük de- niz filosuna sahip Norveç'te denizcilik eğitimı alarak kaptanlık yapan Yümaz Dağct Montrö Anlaşması'ndaki Annex bölümünün 1. maddesinde alınması ge- rekli para hakkındaki hükmün çok açık olduğunu söyledi. Boğazlardan geçen 60 bin tonluk bir geminin ödediği parayı gösterir bir bel- genin eline geçmesi üzerine Montrö An- laşması'nı inceleyen Dağcı. bu büyük- lükteki bir geminin gerçekte 47 bin do- lar ödemesi gerektığini ortaya çıkardı- ğını söyledi. Bugün, söz konusu gemi- nin 8 bin 500 dolar ödeme yaptığını be- lirten Dağcı. Türkiye'nin gerekli kur ayarlamalan yapmaması nedeniyle, al- ması gereken paranın altıda biri ile ye- tindiğini anlattı. Bu yanlışm düzeltilme- sınin hukukçulara ve diplomasıye kal- dıgını ifade eden Dağcı. şunlan söyle- ûi: "Bugün kalkıp bir günde düzeltme>e kalkarsanız. dünya is>an eder. Kuruldu- ğu günden bu yana güncel kur ayarlama- sı yapsa\dınız, kimst stsini çıkaramaz- dı. Efendim. bütün dün\a 'Montrö var. orası serbesttır' diyor. >İontrö'nün tüm paragraflanna uyalım o zaman. Bu pa- ra) ı almamız halinde Türk hükümetine yılda 500 mihon dolar para getirir. Bu- nun yansını bogazlara yatınm yapar- sak. Mars'a indirüen sistemin daha mü- kemmelini burada kurar. yılda 40 değil, 80 bin gemiyi de boğazlardan daha gü- venliolarakgeçirirsiniz. Hergemininar- kasına 4 tane römorkör takar, gemilere heJikopteıie kılavıız kaptan gönderirsi- niz. Karadeniz'deki gemilere daha li- mandan çıkmadan haberverirsiniz. Tra- fik yogunluğunubildirir.örneğin'lıman- dan 2 saat sonra çıkarsanız daha iyi olur" dersek. kaptanlarbizeteşekküreder, ha- karetdeğiL- Kur ayarlamasını 12 Eylül askeri yö- netiminin yapmayı denediğini. ancak ül- kelerin tepkisi \ e ödeme yapmayı red- detmesi üzerine gen adım atıldığım anımsatan Dağcı. Montrö'nüri. "tkari gemflerin \ükü. büyüklüğü ve bandıra- sı ne olursa olsun gece \e gündüz ser- bestçe geçebileceğini'' öngören 2. parag- rafını dünya ile tartışmayı bırakmak ge- rektiğini vurguladı. Dağcı. yıne ,\nnex'ın 4. maddesinde, Türk hükümetinin ihti\açlan aşmaya- cak şekilde zam yapma hakkı da bulun- duğunu belirtti. Boğazları "Uğursuzge- çit" başlığı ile lanse eden Tıme dergisi- ne de bu gerçekleri bır faks çekerek yaz- dığını belirten Dağcı. ancak söz konu- su dergiden bir yanıt alamadığını \ e ya- zısmın yayımlanmadığını da sözlenne ekledi. 3. köprüye geçit yok I Baştarafı 1. Sayfada köprüye karşı güçlü bir direniş göste- rebilir." Şehir Plancılan Odası istanbul Şu- besı'nden şapılan açıklamada da üçüncü köprünün. trafik sorununun çözümü değil aksine sorunun nedeni olacağı savunuldu. Açıklamada. bu köprünün kısa sürede 4. köprüyü de gündeme getıreceğı ve bu kez lstan- bul'un kuzeyindeki ormanlann göz- den çıkanlacağı y-urgulandı. Mimar Sinan ÜBtMershesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi ve İstanbul Büyükşehir Be- lediyesı eski APK. Daire Başkanı İs- mail Acan 3. köprünün üzerinde top- lu taşımacılığa yönelik bir fonksiyo- nu olacağı söyleniyorsa da "bunun muhalefeti minimize etmeye yönelik" olduğunu ve köprü ısrannın ardında belli kesimlere yüksek rantlar sağla- ma arzusunun bulunduğunu savun- du. Acar şöyle devam etti: "Bugün kentteotopark nıekânı kal- mamışken. yolların tünıü tıkanmış iken, daha fazla aracı kent mcrkeane pompalamak tümü\ le ga\ri ciddi bir \aklaşundır. Belli kesimlere gerek in- şaat. gerekse otomotiv sanayii yönün- de ma\i boncuk dağıtnıaktır." K.öprü tartışmasına Ankara da dü- zenlediği basın toplantısıyla katılan Türkiye Mimar \e Mühendis Odala- n Birliğı (TMMOB) Başkanı Yavuz Önen. "Yüksek Planlama Kuru- lu'nda verilen karar, akılcılık temelin- den yoksundur" dedi. 1983 yılında Uluslararası Kalkm- ma Teşkilatf ndan sağlanan kredi ile "demiryolu boğaz tüp geçişi fizibUite- sinin" yapıldığını anımsatan Yavuz Önen. bu çalışmalar kapsamında Is- tanbul'u raylı toplu taşıma sistemiy- le bütünleştirerek. Boğaz Demiryolu Geçişi ve İstanbul Metrosu'nun tek bir proje olarak etüdüne karar veril- diğini \\ırguladı. Önen. vapılması planlanan köprü- ye isminin \enlmesi düşünülen Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'i ziya- ret ederek destek isteyeceklerini de kaydetti. CHP Samsun Milletvekili Murat Karayalçın da yaptığı yazılı açıklamada. hükümetlerin artık Mar- mara Bölge Planı yapılmadan bu gi- bi kararlar alma alışkanlığını terket- mesı gerektiğini belirtti. Kentsel rantlann denetlenme&ı. mckân kuila- nımının rahatlatılması için gerlîş bir raylı ulaşım sistemleri tarafından des- teklenecek Demiryolu Tüp Geçiş'in daha uygun çözüm olduğunu belir- ten CHP*Millervekili Murat Karayal- çın; "YPK'ninbiryaıüışlık>'aptığıka- nısındayını, İstanbul'un iki ayn ken- te bölünme düşüncesi de köprü yan- lışının de\amıdu-* 1 dedı. Şeriatçıların oyunu aynıHaber Merkezi - Şeriatçı- lar. 8 yıl kesintisiz temel eği- tim yasasına karşı cuma na- mazı çıkışındaki göstenleri- ni dün de yinelediler. İstan- bul'da polis bu kez gösteri- cileri zorla dağıtırken Anka- ra "da ise yumuşak davrana- rak gösteriyi yönlendiren ki- şiden yardım istedi. Olaylar sırasında 4 polis memuru yaralanırken çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gösteriler sırasında şeriatçılann ilk kez ordu aleyhinde "Paşalann tankı susturamaz halkı" ya- zılı pankart açtıklan gözlen- di. Adıyaman'da camiden çıkan bir grup ANAP il bi- nasının camlannı kırdı. Olayda polisin eylemcilere müdahalede tedirgin da%- ranması \e aöstericilenn gö- Sultanbe>1i'deola> çıkmamasıiçinaskerlerdeönlemaldL(MEHMET DEMIRK.AYA) zaltına alınmaması dikkat çekti. Kon- şininbulunduğu topluluğuortadan ya- eylem ihtimaline karşı tedbir alan po- ya'da da Hacıveyiszade ve Aziziye Camisi önlerinde gösteri yapan grup- lan dağıtan polis 30 kişiyi de gözaltı- na aldı. 8 yıllık temel eğitim yasası dün de tstanbul'un bazı camılerinden çıkan gruplar tarafından protesto edildi. Be- yazıt. Sultanbeyli ve Bağcılar'da gös- teri yapanlan dağıtan polis birçok ki- şiyi de gözaltına aldı. Olaylar sırasın- da 4 polis yaralandı. Beyazıt Camisi'nın önünde yapılan gösteride "Kahrolsun laik diktatör- lük", "Imam-hatipler kapatılamaz", u Kuran'a uzanan eller kınlsın" slo- ganlan atıldı. Gösteriden önce Beya- zıt Camisi'ne girmek isteyen Eminö- nü İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Büro Amirliği'nde görevli polis memuru Yunus Korkmaz saldı- nya uğradı. Korkmaz'ın belindeki tel- sizi fark eden göstericıler. polis me- murunu başma \urarak yaraladı. Top- luluk daha sonra polisin "Dağüın'" uyanlanna karşın "İslami hareketen- geUenemez" sloganını atmayı yaklaşık yanm saat sürdürdü. Şeriatçı gösteri- ciler. 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşle- ri Vasası'na muhalefet ettikkri' gerek- çesiyle dağılmalannı söyleyen polısi yuhalayarak protesto etti. "Paşalann tankı susturamaz halkı"." İsrail uşağı laik dikta. türbandan elini çek" pan- kartı da açan göstericılere. polis oto- büslerinden son kez "Dağdm"uyansı yapıldığı açıklandı. Yaklaşık 2 bin ki- rarak ayıran qe\ ik ku\-\et polisleri. ey- lemlerini sürdürmek isteyen çok sayı- da göstericiyi gözaltına aldı. Olaylar sırasında Yunus K.orkmaz'ın dışmda üç çevik kuvvet polisi de yaralanarak hastaneyekaldınldı. Dahaöncekı gös- terilere göre organize \e sert olduğu dikkat çeken polis, ara sokaklara da- ğılarak eylemlerini sürdürmek isteyen göstencileri dağıttı. Sultanbeyli Merkez Camisi'nden çıkan bir grup ise Kuran Kursu Cad- desi üzerinde tekbir getirerek slogan- lar attı. Güvenlik güçleri burada da birçok göstericiyi gözaltına aldı. 2. Zırhlı Piyade Tugay Komutanı Tuğ- general DoğuSilahçıoğlubirliğını Sul- tanbeyli girişinde hazır bekletirken. İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Alba> Baki Onurbaş da bir jandarma birliğini Sultanbeyli Lisesi önünde konuşlandırdı. Cuma gösterilerinden sonra Gaze- teciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Em- niyet Genel Müdürü Necati Bilican, gösterilerde 42 kışınin gözaltına alın- dığını açıkladı. HacıbayranTda gözaltı Ankara Hacıbayram Camisi'nde cuma namazından çıkan bır grubun. 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi protes- to amacıyla yaptığı yasadışı gösteri sırasında 15 kişi gözaltına alındı. Ha- cıbayram Camisi'nde cuma namazın- dan çıkan vatandaşlar dağılırken bir lis araçlannın bulunduğu yere giden 3 kişi, "İmanı-hatipler kapatılamaz" sloganını atmaya başladı. Namaz ön- cesinde avluda yoğun güvenlik önle- mi alan çevik ku\-vet ekıpleri ve robo- koplar. sayılan kısa sürede 50'ye ula- şan grubun etrafında çember oluştur- du. Uyanlara rağmen dağılmamakta ısrar eden gruptan taşkınlık yaptığı belirlenen 15 kişi gözaltına alınarak Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Grubu dağıtmak için zor kullanmak istemeyen polis. gösteriyi yönlendi- ren bir kişiden yardım istedi. Bu kişi- nin grubun dağılması yönünde yaptı- ğı konuşmanın ardından eylemciler, 15'er kişilik gruplar halinde polis çemberinden bırakıldı. Yalova'da da Merkez Camisi'nde öğlenamazı çıkışında "Yaşasınzalim- leriçincehennem" yazılı pankart açan Mehmet Mert ve Şerafettin Öncü ad- lı iki kişi Asayiş Şube Müdürlüğü'nce gözaltına alındı. Bu arada Adalet Bakanı Oltan Sun- gurlu'nun Kelkit'i ziyareti sırasında 8 yıllık zorunlu temel eğitime karşı yasadışı gösteri yaptıklan için gözal- tına alınan 9 kişiden Yusuf Aydın. Ha- run V ılmaz. Ali Nas. Bünyamin Turan ve Faziı Yiğit tutuklandı. Cumhuriyet savcılığınca ilk sorgulan sonucu izin- siz gösteri yapmaktan tutuklanan 5 ki- şi. Gümüşhane Cezae\ı'ne gönderi- lirken öteki 4 kişi serbest bırakıldı. Montrö gözden I Baştarafı 1. Sayfada rektiren bir durum olup olmadığı yolundaki soru üzerine şöyle dedi: "Şu anda hayır. Bugün Yunanhlann beyanlan var. Boğazlar'dan serbest geçişin mücadelesini ya- pacaklarmış. Şu anda bir şeye gerek yok. Zaten Bo- ğazlar'dan geçecek olan- lar bir süre sonra, yani biz "Buyurun Allah aşkına geçin' desekdegeçemeye- cekler. Anlatamıvorum mesele>i. Bizim boğaz- lardan geçişe bir şey dedi- ğimi/ yok, Arka arkaya gemileri koyuyorsunuz, boğazin kapasitesi belli. Bir süre sonra bu gemile- ri iki misline çıkanrsanız kimse geçemez." Demirel. "Amerika'mn Kıbns konusunda bir ka- rarlılığı göriinüyor. Sayuı Ece>ıt'in hükümette ol- ması. Amerikalılann bu konudaki kararhhğuıaen- gel olabilir mi" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Amerikahlann karar- ülığı yetmez ki. Bugüne kadar bir netice ahnma>> şu bir taratin kararlılığın- dan bir tarafın kararsızh- ğından olmadı ki. AdiL iş- leyebilir. zorla meydana getirilmemiş bir anlaşma anyoruz. Bu anlaşmanın şartlan meydana çıkınca KKTC \e Türkiye bunla- ra itiraz etmez. Yani ara- nan şe> adalettir." 'Almanya sorun' Demirel'in uçakta. Türkiye'nin AB'ye üyeli- ği konusunda Almanya'yı ad vererek engel olan ül- ke olarak göstermesi ile Ankara, perde arkasında dile getirdiği Alman- ya'nın engelleme girişim- lerini resmen en üst dü- zeyde açıklamış oldu. Av- rupa'nınbuyıl sonuna ka- dar büyük değışiklikler yaşayacağını belirten Cumhurbaşkanı Demirel. bunun ilk aşamasının AB'nin genişlemesi oldu- ğunu anımsattı. "Aslında Türkiye'nin .AB'ye entegre olnıası. AB ile müzakereye başlaya- cak ülkelerden daha önde gelen bir olaydır \e daha kolay bir olaydır" diyen Demirel. Türkiye'nin AB'ye üye olmasını iste- meyen ülkenin Almanya olduğunu ve sorunun bu ülkeden kaynaklandığını belirtti. Demirel. "Karşı çıkan Almanya'dır. .Almanya, 2^ milyon Türkün yanuı- da, beş mihon Türkün da- ha Almanya'ya geunesini istemiyor. Onlann endişe- si serbestdolaşundır. Ama biz de diyoruz ki, Türkiye kalkmmaya de% am ediyor. İleride bu ülkeye işçi akı- mına gerek olmayacak" görüşünüdile getirdi. De- mirel. AB'ye tam üyelik müzakereleri başlasa bi- le. üyeliğin zaman alaca- ğını her fırsatta ifade et- tiklerini anlatarak. Türki- ye'nin bu sırada kalkın- masını sürdüreceğini kay- detti. Türkiye. Osmanlı kültürmirasının en iyı ko- runduğu ve NATO'nun ilk aşamada genişleyece- ği üç eski Doğu Bloku ül- kesinden biri olan Maca- ristan'a askeri eğitim ver- meyi ve bu ülkeye savun- ma sanayiinde işbirliği çerçevesinde F-16 uçak- lan pazarlamayı planlı- yor. Diplomatik kaynak- lar. -Bizden F-16 saOn al- sınlar. bu uçaklar üzerin- de kendilerine NATO si- lahlanna uyum eğitimi ve- relim" diyorlar. Macaristan ile askeri iş- birliğinin aynntılan. ka- sım ayında Içişleri Baka- nı İsmet Sezgin'in bu ül- keyi znareti sırasındaele alınacak. Diğer yandan Macaris- tan. AB ile 5 yıllık bir en- tegrasyon sürecinin ardın- dan 5 ülke ile birlikte bir- liğe tam üye olacak ilk dalga ülkeler arasında yer alıyor. AB. 33 yıllık or- taklık ilişkisine karşın Türkiye'ye ise tam üyelik yolunda güvence vermı- yor. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. Macaris- tan'ın. Balkanlar'da. Os- manlı döneminden kalma tarihi eserlerin restore edilmesine izin veren tek ülke olduğunu belirterek, bu ülkenin A\ rupa'da Os- manlı'nın son gidebildiği yer olduğunu anımsattı. Demirel. Romanya'nın da Osmanlı kültürvarlıklan- nın restorasyonuna izin verdiğini belirtti. Macaristan'da komü- nist rejime karşı 1956 yı- lındaki ayaklanma sıra- sında Türkiye pek çok Macar'a sığınma hakkı vermişti. Sistemi elestirdi Demirel: Ankara Türkiye 'yi tıkıyor ANKARA/ANTALYA (Cumhuriy«) - Cumhur- başkanı Süleyman DemireL Türkiye'nin bıryetkı da- ğılırnına ihtiyacmın bulunduğunu vTirgulayarak ''An- kara Türkiye')! ükıvor" dedi. DTP liden Hüsamet- tin Cindoruk'un atamalar konusundaki hükümete tepkisini de değerlendiren Demırel, "atamalann kı- yuna dönüştüruJmemesi gerektiğki" vurgukd*.. o Macanstan ziyareti dönüşünde, uçakta gazeteci- * lerin sorulannı yanıtlayan DemireLTürkiye'nin mut- ;, laka bir yetki dağıtımına gitmesi gerektiğini belirte- rek merkezi hükümetin yetkilerinin önemli bir bö- lümünün yerel yönetimlere paylaştınlması gerekti- ğini söyledi. Demirel, "Ankara, Türkiye'yi tıktyor. Bunlarhep konuşukuı. Herkesbunda mutabık. Bun- tar içinrefbrmkanunlan da >apildı" dedi. Cindo- ruk'un atamalar konusunda hükümete yönelttiği eleştirileri de değerlendiren Demirel, "Bir defe her 6 a>da. 8 ayda hükümet değişirse, herkes de kiminle çahşabilirse onunla çahşacak diye ister istemez cab- şabÛeceği adamlan sorumluluğu gereği getiri>or. A- nıa bunu bir sınırda tutnıak lazım. Yani bir yerden sonra knım hattne getirmemek lazım r diye konuş- tu. Cumhurbaşkanı dün de çeşitli açılışlara katılmak üzere Antalya'ya geldi. Demirel. Türk Hava Kuru- mu'nun yaphrdığı Karain Havaalanı'nın açılışında yaptığı konuşmada, havacıhk ve uzay konulannın dünya gündeminde olduğunu, Türkiye'nin de bu ko- nulara hızla gireceğini söyledi. Demirel, THK'nin 70 yıllık tanhinde sivil havanhğa büyük hizmetleri olduğunu vurguladı. Demirel, daha sonra helikopterle Bakırlıtepe'ye giderek TÜBlTAK ulusal Gözlemevi'nin açıhşını yaptı. AIDS'e karşı zafer H Baştarafı 1. Sayfada versus (vs) virus", yani "viriis virüse karşı" iba- resinden kısaltmavla "V'SVadı verilen savaşçı virüsün, HIV virüsünüöl- dürmeden önce kendini kopyalayarak çoğaldığı. kopyalann da aynı şekilde diğer HIV virüslerine yö- neldiği ifade ediliyor. Yakında yeni virüsü maymunlarda deneyece- ğini belirten New England Primat Araştırma Merke- zi"nden Dr. Donald Desro- sies. yeni buluş için "ke- sinlikle şaşırtKLolumlu bir sonuç. Bir virüs ortaya çı- karacaksınız, sadece H1N \irüsünü hedef alarak yok edecek. İnamlmaz derece- degüzel" dedi. VSV nasü çalışıyor? Her HIY parçası, GP120 olarak bilinen bir proteinin içine sarmalan- mış bulunuyor. GP120 maddesi, CD4 ve fusin adı verilen iki protein için çok güçlü bir çekım kaynağı. Bazı kan hücreleri. yüzey- lerinde CD4 ve fusin pro- teinleri taşıyor. HIV virü- sü. GP120 proteinini bir mıknatıs gibi kullanarak kan hücrelerinin üzerine yapışıveriyor. GP120'yle kan hücrelerine tutunan HIV virüsü. bu anda yan- lıp genetık kopyalannı kurbanı kan hücresinin ıçine boşaltneriyor. lşte bu aşamayla kan hücresi, yeni genetik bilgilerle HIV virüsü yapan fabrika- lara dönüşüyor. Bu arada, HlV'e teslim olmuş hüc- reler, GP120 üretimini yü- zeylerinde sürdürüyorlar. Başan sağlanan söz konu- su \eni deneyde bilim adamlan, kuduz ve VSV virüsünden dış zarlannı değiştirmiş yeni kopyalar elde etti. Bunlar, yüzeyle- rinde GP120 yerine CD4 ve fusin taşıyorlardı. HIV bulaşma işlemini tersine çeviren araştırmacılar. CD4 ve fusinlı vırüslerin AIDS'lihücrelennGP120 proteinine \apışmasını sağladılar. Genetik mü- hendısliğiyle üretilmiş ye- ni VSV virüsleri, AIDS'li hücreye girerek kontrolü ele geçirdiler: bir süre içinde AIDS'li hücreyı öl- dürdüler \ e onun HIV üre- timini tamamen durdur- muş oldular. Aynı işleme alınan kuduz virüsünde ise sa%aş için kendı kendini yenıleme işlemi yapılama- dı. Rahibe Teresa öldü Dış Haberler Servisi - Yaşamını yoksul ve has- fâ insanlar için çalışmaya adayan Nobel Banş Ödülü sahibi "iyflik meleği'' Rahibe Teresa, dün 87 yaşında geçirdiği katp rahatsızlığı sonunda öl- dü. Birçok kişi tarafından •Şaşayan bir azize" ka- bul edilen Rahibe Teresa'nm ölümü tüm dünyada üzüntü yarattı. Hindistan'm yoksul halkına yaptı- ğı yardımlardan dolayı 1979 yılında Nobel Banş Odülü'nü alan Rahibe Teresa'nın ölümünün Papa BL Jean Paul'ü 'derinden sarstığı' bildirildi. ABD Başkanı Bill Cünton. yaptığı çalışmalarla bir ef- sane haline gelen Rahibe Teresa'nın ölüm habe- rini aldıktan sonra "Oolağanüstü bir insandı" söz- lerini sarfederken. Fransa Cumhurbaşkanı Jacqu- esChirac, "Bu akşam, dümada daha az sevgi, da- ha az şefkat ve daha az ışık var" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle