Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30EYLUL1997SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Kırtlara karşı
koyunlu eylem
• MCE(Reuters)-
Fransa'nın güneyinde
çobanlar. sürûlerine saldıran
kurtîann koruma altına
alınnasını protesto için kent
caddelerini 2 bin koyunla
kapattılar. Bu ilginç protesto
yöntemi, Fransa'nın
gûneyindeki turistik Nice
kentnde gerçekleşti. Kice'ın
civar köylerindeki
koyunların. kent yakmlannda
bulunan Mercantaur Milli
Parkfnda koruma altına
aluıan kurtlar tarafından
parçalanması üzerine
çobanlar. yetkililerden
kurtların öldürülmesini
istedıler. Ancak kurtların
"nesli tükenen hayvanlar"
sınıtina gırmesi
öldüriilmelenni
engeilediğınden yetkililer
çaresiz kaldı.
Express Tour'a
uçuş yasağı
• STOCKHOLM
(Cumhuriyet) - lsveç.
Daramarka \e Finlandiya'dan
Türkiye'ye turist getiren
şirketlerin en büyüğü olan ve
Türk Tursem'in sermayesi\le
kunılmuş bulunan Experss
Tour'un Sunways Ha\a
Vollan'na ait uçaklanna
pazar gecesinden itibaren
uçuş yasagı konuldu. lsveç
Hava Güvenlıği Dairesi,
karann, uçaklann öncelikle
çok kullanılıyor olmasının
yarattığı güvenlik
sorunundan ötürü alındığını,
aynca Express Tour'un
ödenmeyen borçlannın
yarattığı belirsizliğin gözden
geçirilmesi gerektiğini
açıkiadı.
Dövizzedelere
müjde
• ANKARA (AA)- Devlet
Bakanı Refaiddin Şahin.
Türkıye Emlak Bankası'ndan
dö\ıze endeksli konut kredisi
alan. ancak ödeme güçlüğü
içmde olan dövizzedeler
hakkmdaki adli ve idari
takipleri, ikinci bir emre
kadar yeniden durdurdu.
Şahin. daha önce
dö\ ızzedeler hakkındaki icra
takıplerini 30 eylül tarihine
kadar durdurmuştu. Dev let
Bakanlığı Basın
Müşavirlıği'nden yapılan
yazılı açıklamada.
dö\ izzedeler sorununun
çözümlenme aşamasına
geldıği belirtildi.
Devletin uyuşturucu trafiğinden elde edilen parayla döviz rezervlerini arttırdığı öne sürülüyor
Türkiye
4
kayıt dışı'dan vazgeçemîyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yıllık dış ticaret açığı 20 mil-
yardolanbulanTürkiye"nin. 1980
öncesinin tersine döviz sorunu ya-
şamamasında. "yeralö ekonomi-
si"ndeki sirkülasyonun etken ol-
duğu iddialan artıyor. Başta uyuş-
turucu kaçakçıhğı olmak üzere si-
lah. fuhuş ve Sovyetler Bırliği'nin
dağılmasıyla gündeme gelen nük-
leer madde kaçakçılığı faaliyetle-
rinden oluşan kara paranın. Türki-
ye'ye yıllık giriş-çıkışınm 10 mil-
yar dolan aştığı belirtildi.
Resmi verilere "bavul tfcareti*1
gibi adlarla yansıtıla'oilen kara pa-
ranın turizm. kumarhaneler, ben-
zin istasyonlan, inşaat. taşımacılık
gibi sektörlerde yoğunlaştığı belir-
tildi. Emlak alım-satımlan, Hazi-
ne ihaleleri ve gayrimenkul-men-
kul piyasalanndaki aşırı işlem
hacminin de bu ıddialara dayanak
oluşturduğu kaydedildi.
OECD'nin yoğun baskılan ve
kara listeye alma tehditleri üzen-
ne 5 yıl gecıkmeli olarak çıkanlan
Kara Parayla Mücadele Yasası'yla
getirilen 5 mılyar lıranın üzennde-
ki hesaplann denetlenmesine iliş-
kin yönetmeliSin uygulanması. 1
Ekım 1997'den 1 Ocak 1998'eer-
telenirken uygulamanın da şüphe-
li işlemlerle sınırlı tutulması öngö-
rülmüştü.
Uyuşturucu Jeopolitik Gözle-
mevi'nin (UJG) 1997 raporunda
özel bölüm aynlan Türkiye. ulus-
lararası kamuoyunda uyuşturucu
kaçakçılığı gibi faaliyetlerden olu-
şan yeraltı ekonomisine göz yu-
man ülkeler arasında değerlendi-
riliyor. 1980 öncesınde kronik dış
ticaret açıklan ve dö\ iz bunalımı
yaşayan Türkiye. 1980'den sonra
hayalı ıhracat gibi yollarla Isviçre
bankalannda saklanan kara para-
lan çekmeye çalışmıştı. Kara pa-
raya karşı gerekli mücadeleyi ver-
mediği gerekçesivle sürekli ola-
rak uluslararası örgütlerin eleştiri-
lerine uğrayan Türkiye. 1989 yı-
lından sonra da sermaye hareket-
lerini liberalize ederek sıcak para-
ya davetne çıkardı.
Kamu borçlanma gereğinin
yüksek rakamlara ulaşması ile
yükselen faizleri cazıp bularak ge-
len sermayenin bırbölümünün ye-
raltı ekonomısınden kavnaklandı-
ğı ileri sürülüyor. Dış ticaret açıgı
yıllık 20 milyar dolara. ıç borçla-
n 5 katrilyon liraya, dış borçlan
da 80 milyar dolara çıkan Türki-
ye'de. Merkez Bankası döviz re-
zervlerinin 20 milyar dolara ulaş-
ması dikkat çekici bulunuyor.
LJG'nin raporunda. Türki-
ye'nın. Avrupa uyuşturucu piyasa-
sında eroin ve baz morfın transit
geçiş hattı olmaktan çıkarak doğ-
rudan üreticı. işleyici ve ihracatçı
bir ülke konumuna yükseldiği be-
lirtildi. Türkiye'nın "uyuşturucu
kaçakçılığı ağı ve kara para akla-
ma merkezn konumuna dikkat
çekilen raporda. uyuşturucu para-
lannın sıyasi partiler ve bankacı-
lık sıstemi aracılığıyla özelleştir-
me sürecinde yatınma dönüşerek
aklandığı kaydedildi. Haklannda
çeşitli iddialar bulunan bazı kişi-
lerin Türkiye Denizcilik Işlet-
meleri'ne bağlı limanların özel-
leştirilmesi için açılan ihalelere
teklif vermesi de dikkat çekici
bulundu.
Türkiye"nin uyuşturucu trafi-
ğine "gizli veya açık" onay verdiği
ileri sürülen raporda. ülkücü maf-
yanın, gizli servislerin ve feodal
Kürt ağalanndan oluşan korucu-
lann uyuşturucu ticaretini elinde
tuttugu belirtildi. Raporda. PKK
ve diğer organize gruplardan
yakalanan yüklü miktarda uyuş-
turucuyu elinde tuttugu kay-
dedilen bu kesimlerin, devlet için-
de gizli örgütlenmelere gıttiği kay-
dedildi.
162 milyon dolarlık özelleştirmenin kesinleştirildiği son ÖYK toplantısı yasaya aykın
Ozelleştirmede son kararlar geçersiz
HÜLYAGENÇ
Sümer Holding'e ait 6 ışletmenin 33 mıl-
yon, Deniz Nakliyat'ın 129 milyon dolara
satılmasının karara bağlandığı son Özelleş-
tirme Yüksek Kurulu (ÖYK) toplantısının
geçersiz olduğu öne sürüldü. 162 milyon do-
larlık satışm kesinleştirildiği, SEKA'nın 9 iş-
letmesinin satışa çıkanlmasının karara bağ-
landığı ÖYK toplantısına, Maliye Bakanı Ze-
keriyaTemizerin yenne Devlet Bakanı Hü-
samertin Özkan'ın vekâlet etmesinin Özel-
leştirme Yasası'na aykın oldugu savunuldu.
Kamu tşletmeciliğini Geliştirme Merkezi
• Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) toplantısına Maliye Bakanı Zekeriya
Temizel yerine Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'ın katılmasının Özelleştirme
Yasası'na aykın olduğunu ileri süren KİGEM Genel Sekreteri llter Ertuğrul,
toplantıda alman kararlann geçersiz olduğunu iddia etti.
(KİGEM) desteğiyle ORÜS çahşanlan. usu- me Yasası'na göre. ÖYKtoplantılanna, Baş-
lüne uygun toplanmayan ÖYK toplantısın-
da alınan kararlann iptal edilmesi için dava
açmaya hazırlanıyor. KİGEM Genel Sekre-
teri Üter Ertuğrul. Özelleştirme Yasasf nın
hükümet tarafından ihlal edildiğini söyledı.
Usulüne göre toplanmayan OYK toplan-
tısının iptali için dava açacaklannı dile geti-
ren Ertuğrul. bu kararlann uygulanmasının
mümkün olmadığını ileri sürdü. Özelleştir-
bakan, Başbakan Yardımcısı. ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı. Başbakan'ın görev-
lendirdiği bir bakan, Maliye Bakanı ve Sa-
nayi Bakanı'nın katılması gerektiğini anım-
satan llter Ertuğrul, ancak sorumlu kişilerden
birinin yurtdışında görevli olması halınde
toplantıya vekâleten birinin atanabıleceğini
belirtti. Geçen ÖYK toplantısına Sanayı Ba-
kanı Yalım Erez. ekonomiden sorumlu Dev-
let Bakanı Güneş Taner ve yurtdışında olan
Maliye Bakanı ZekeriyaTemizeTinkatılma-
dığını anımsatan KİGEM Genel Sekreteri ll-
ter Ertuğrul. kaynak yaratmak amacıyla özel-
leştirmeye dört elle sanlan hükümetin aynı
tıtizliği ÖYK toplantılanna göstermediğini
vurguladı. Son ÖYK toplantısında kesinleş-
tirilen özelleştirme işlemleri arasında Sümer
Holding'e ait 6 işletmenin 33 milyon dolara,
Denız Nakliyat'ın 129 milyon dolara satıl-
masının bulunduğunu belirten Ertuğrul, za-
rar ettıği gerekçesiyle SEKA'mn 9 işletme-
sinin de özelleştirme kapsamına alındığını
sövledi.
IMF ile 'gölge
program' pazarlığı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hükümet. 6
Ekim'de Türkiye'ye gele-
cek olan Uluslararası Para
Fonu'ndan (IMF) bağlayi-
cı koşullar karşılığı yapı-
lan "stand-by" anlaşması
yerine. gölge programa
sözlü destek vermesıni is-
teyecek. Yetkililer. hükü-
metin olası bir seçime kar-
şı kendisini "sertönlemler
paketT ile bağlamak ıste-
mediğini. bu nedenle ıliş-
kileri gölge programla sı-
nırlı tutmak istediğini kay-
dettiler. IMF'nin ise bağla-
yıcı metin içerecek stand-
by konusunda ısrarcı ola-
bileceği ya da Türkiye'yle
masaya oturmayı kabul et-
meyeceği belirtildi. Bü-
rokrasınin de delinmesi ve
ödün verilmesi daha zor
olan stand-by anlaşması
yapılması konusunda ıs-
rarcı olduğu öğrenildi.
IMF heyeti, Türki-
ye'nin ekonomik koşulla-
n. sunulacak istikrar pake-
tıve 1998bütçehedeflen-
ni incelemek üzere gele-
cek hafta Türkiye'ye geli-
yor. Önce lstanbul'da ışa-
damlanyla görüşecek olan
IMF heyeti, 8 Ekim çar-
şamba gününden itibaren
Ankara'da temaslanna
başlayacak.
Hong-Kong'da olağan
yıllık toplantılan sırasında
IMF ile ön temaslarda bu-
lunan Devlet Bakanı Gü-
neş Taner ve beraberinde-
ki bürokrası heyeti "stand-
bv" ve ekonomik paket
konusunda görüşmelerde
bulundular.
Uluslararası piyasalar-
dan borçlanamayan ve dış
kredı için IMF'\le anlaş-
maya çalışan hükümetin.
olası bir seçime karşı
"bağlayTcı" bir metne im-
za atmak istemediği belir-
tildi.
Bu çerçevede. hüküme-
tin, IMF'nin bağlaytc» s--
tand-by kredi anlaşması
yerine "gölgeprogram" is-
tedıği öğrenildi.
Hükümetin de reel üc-
retlerin ve maaşlann düşü-
rüleceği, belediyelerin fon
akışlannın ve yatınmlann
sınırlandınlacağı. destek-
leme ahmlannın durduru-
lacağı "sert paket" yerine
"gölge pakede" anlaşma
yapmak isteyeceği \nrgu-
landı.
Bürokrasi çevreleri ıse
IMFnin "gölge paketle"
yetinmeyeceğini. 1998 yı-
lı içinde seçim olasılığı
olan Türkiye ile daha bağ-
layıcı bir anlaşma yapmak
veya ilışkiye girmemek
konusunu gündeme geti-
rebileceğini belirttiler.
Bürokrasinin. ekonomi-
nin içinde bulunduğu ko-
şullann istikrara kaMiştu-
rulabilmesi için "stand-
by" anlaşması konusunda
ısrarlı olduğu. hükümete
esneklik tanınmamasını
istediği kaydedildi.
ÇAYKUR özelleştiriliyor
Aşık: Ça> fabrikalan üreticiye de\Tedilecek.
ANKARA (AA) - Devlet
Bakanı Eyüp Aşık, Çay
Işletmeleri Genel
Müdürlüğü'nün (ÇAYKUR).
özelleştirirmesi çalışması
içinde olduklannı bildirdi.
Devlet Bakanı Aşık.
yaptığı açıklamada.
kuruma ait çay fabrikalannın,
5 yıl içinde üreticilere
devrinin söz konusu olduğunu
belirterek "Fabrikaja, ça>
satan üreticiye, verdiği çay
bedelinin yüzde 10*u
karşıfigûıba hisse vererek
fabrikalann üreticiye devri
çalışması var" dedi.
Bu tür bir özelleştirme ile
ÇAYKUR'un tamamen
devreden çıkmadığını.
üreticinin fabrikalara ortak
olacağını ifade eden Aşık,
"İdare ÇAYKUR'da olacak.
Ancak fabrikalara ürerici
ortak olacak. Böy le bir
özelleştirme düşünüyoruz.
Hazine'de konuyla ilgili olarak
bir çalışma başlattık" dı> e
konuştu.
Ça^' borsası kurulmalı
Devlet Bakanı Eyüp Aşık.
özel sektörün disiplin altına
alınması, çayda kalitenin
sağlanması ve marka tescilinin
kontrol edilmesi için çay
borsasının kurulması
gerektiğini vurgulayarak
konuya ilişkin kanun
tasansının hazırlandığını ve
Bakanlar Kurulu'na
sunulduğunu kaydetti.
İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz, ihracatm arttığını söyledi
6
Tekstil sektörii saflammyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye lhracatçılar Meclisi (TİM)
Başkanı Okan Oğuz, tekstil sektörü-
nün tüm olumsuzluklara karşın bü-
vük bir ihracat artışı içinde olduğunu.
sektörün "sallandığı" yönündekı id-
dilann gerçeğı yansıtmadığını söyle-
di. Türkiye Giyim Sanayicileri Der-
neği (TGSD) Başkanı Turan Sangül-
le, sıcak para, yüksek enflasyon ne-
deniyle yaşanan sorunlar bulunduğu-
nu, ancak bunlann geçici olduğunu
kaydetti. Limon Company'nin sahi-
bi Banş Küce ve Abbate Genel Mü-
dürü Kemal İlnalda fırmalannın kre-
di sorunu bulunmadığını söylediler.
Oğuz, tekstil sektöründe birçok fir-
manın kredi ödeme sorunu yaşadığı
ve sıkıntıda olduğu iddialannın ger-
çeğı yansıtmadığını söyledi. Oğuz,
tüm ihracatçılann sorunlan bulundu-
ğunu, ancak tekstilin en güçlü sektör
olduğunu belirtti.
Sangülle. tekstil ve giyım sanayi-
cileri sektöründe büyük bir doyum
yaşandığını. artık her bölgeye geniş
yatınm yapılamayacağını söyledi.
Hem iç piyasada hem de ihracat açı-
sından rekabetin arttığını vurgulayan
Sangülle. sıcak para politikası nede-
niyle kurlardaki aşınmanın ihracatçı-
nın gelirlerini sınırlandırdığını: yük-
sek enflasyon. kredi maliyetleri ve
akaryakıt. işçi ücretleri gibi girdiler-
deki maliyet artışlannın firmalan
zorladığını belirtti.
Limon Company'nin sahibi Küce
de haber üzerine yaptığı açıklamada.
firmasının hiçbir bankayla kredi iliş-
kisi bulunmadığını. ödenemeyen bir
tek çek veya senedi bulunmadığını
söyledi.
ÇIFTÇI DOSTU /SADULLAH USUM!
BURSA - Tanm kesımi tam bir şaşkınlık
içinde... 1980 yılından sonra işbaşına gelen
hükümetler, dünyanın en lyi iklim koşullan-
na sahip Türkiye'de tanmı batırmak için el-
lerinden ne gelirse yapıyorlar. Üretim düşü-
yor. kalite bozuluyor. Gıda ürünleri ithalatı
gıderek artıyor... Çiftçi borç içinde... Birço-
ğu mahkeme ve ıcra kapılannda sürünüyor...
Büyük çoğunluğunun cebinde yeni ürünü
ekmek için gerekli olan parası yok... Büyük
umutiarla kurulan Mesırt Yılmaz hüküme-
ti. aldığı yanlış kararlarta tanm kesiminde kı-
sa süre içinde büyük yaralar açtı...
Akaryakıta anka arkaya gelen zamlar, tüm
dar gelirlilerle bırlikte, çiftçiyi de canından
bezdirdi. Akla gelebilecek her çeşit sanayi
ürününün fiyatlarında adeta patlama oldu...
Traktör ve yedek parça fiyatlan ateş paha-
sı... Değil almak, yanınayaklaşmak mümkün
degil... Çiftçi, traktörlerini, su motoriannı,
varsa diğer hızmet araçlarını çalıştıramaz
hale geldi. Çünkü, mazot fiyatlan 100 bin li-
raya dayandı. Köy ve kasabalardan şehiıie-
re yolcu taşıyan minübüslerin sefer sayıla-
nndabileazalmaoldu.
Çiftçinin bu şaşkınlığı devam ederken, ta-
rımın en önemli gırdilerinden biri olan güb-
reye de büyük oranda zam gelmesi kasaba
ve köylerde tam bir şok etkisi yaptı... Son-
baharda buğday ekiminde toprak altına atı-
lacak DAP gübresinin fiyatı 44 bin liradan 62
bin liraya, kompoze gübrenin fiyatı da 32 bin
liradan 48 bin liraya çıkanldı... Ure cinsi güb-
rebile 39 bin liradan satılacak... Korkunç ra-
kamlar... Çiftçi iki veya üç ay önce akarya-
kıt ve gübre fiyatlarının bu rakamlara ulaşa-
cağını rüyasında görseydi, dudaklan uçuk-
lardı...
Ama asıl kimsenin aklının ucundan bile
geçmeyen en büyük darbe Ziraat Banka-
sı'ndan geldi. Hükümetin talimatı ileziraı kre-
diıerın faizleri bir günde arttınldı. Çiftçi eski
Gübreye Büyük Zam; Çiftçi Şokta
faizlerle bile borçlarını bankaya ödemekte
güçlük çekiyordu. Bundan sonra uygulana-
cak faizleri ise birçoğunun ödemesi müm-
kün olamayacak. Hem çiftçinin traktörleri.
hayvanlan, tarlalan elinden gidecek, hem de
Ziraat Bankası ve Türk ekonomisi büyük sar-
sıntılar geçirecek... Belki de bu sarsıntıları
onarabilmek için 5 yıl, 10 yıl yeni sıkıntılara
katlanmak zorunda kalacağız...
Bu tehlikeleri göremeyenlerin hükümet et-
mesi çok acı. Tanm ülkesi olan Türkiye'de
başbakanların, bakanlann tarımdan anla-
maması veya bir başka deyişle tanma des-
tek vermekten kaçınması, onlan küçümse-
mesı çok büyük talihsizlik...
Yıllardan beri yüzde 43 faizle dağrtılan
hayvancılık kredisi, geçmiş hükümetler ve
devlet yetkilileri tarafından yüksek bulunu-
yordu. Bu nedenle yüzde 20 faizli hayvan-
cılık kredileri uygulamalan yapılıyordu. Hat-
ta, hayvancılığı yaşatabilmek için hükümet-
ler ve çeşitli siyaset adamları yüzde 0 faizli
krediler vaat edıyorlardı. Bunda haklılık pa-
yı vardı. Zira, yüzde 43 faizle hayvancılığı ya-
şatmak ve geliştirmek mümkün olamıyordu.
Çünkü üreticiler, yüzde 43'lü kredileri öde-
yemediği için cins süt ineklerini yarı fiyatına
kasaplara satmak zorunda kalıyorlardı. Hay-
vancılık gerilıyor ve yok oluyordu. Yıllarca
yabancılann sağlıksız ve çürük çank etlerini
halkımıza, çoluk çocuğumuza yedirdik. Türk
hayvan üreticisinden esirgediğimiz yüzlerce
trilyon lirayı yabancı üreticilere adeta bağış-
ladık. Bundan hem Türk ekonomisi, hem de
hayvan üreticilerizarargördü... Şimdi hükü-
met, hayvancılık kredilerinin faizlerini yüzde
43'ten yüzde 59'a çıkardı... Bu karar Türk
hayvancılığının "idam fermam"d\r... Tekrar
ediyorum. Bu karar, hayvancılığımızm ipını
çekmekten farksızdır. Bu haberi duyan diğer
ülkelerdeki hayvan üreticilerinin kendilerine
yeni bir ihracat kapısı açılacağı için sevinç-
ten gobek attıklannı görür gibi oluyorum.
Bu talihsiz karar. ülkemiz insanını yeniden
diğer ülkelerin "deli dana"larına. hastalıklı
etlerine muhtaç edecektir. Belki de Türki-
ye'ye yeni ölümcül hastalıklar girecektir. Ül-
kemizde işsizlik ve göç artacak, açlık yay-
gınlaşacaktır. Bitkisel üretim kredilerinin fa-
iz oranlan yüzde 50'den, yüzde 70'e, trak-
tör kredilerinin de faizleri yüzde 55'ten yüz-
de 76'ya çıkmış... Can çekişen Türk tanmı-
na ve çiftçisine bundan daha büyük bir kö-
tülük yapılamazdı.
Aynca, ipotek işlemlerinin komisyon ve
masrafları da arttı... Tecrübeli çiftçiler bu ra-
kamlarta traktör faizlerinin en azından yüz-
de 88'lere, hatta yüzde 90'lara ulaşacağını
ileri sürüyorlar. Zaten 17 yıldan beri para ka-
zanamayan ve bir süreden beri de kendi var-
lığından yiyen çiftçiler, son gelen zamlarla ve
yükselen kredi faizleri ile kesinlikle ayakta ka-
lamaz...
Tanmda iş görebılecek bir traktörün fiya-
tı ortalama 3 milyar lira. Türkiye'de 20 mil-
yon çiftçinin içinde 3 milyar lirayı peşin öde-
yerek traktör alabilecek çiftçi sayısı 50'yi
geçmez... Hatta. onlar bile almaktazorlanır...
Kredilı alacaklar ise, çitfçilikten kazana-
cakları para ile ana para ve krediyi ödeye-
mez. Zira, bir traktör için her yıl 1 milyar lira-
ya yakın ödeme yapmak gerekecektir. Bu da
Türk çiftçisinı teknolojik gelişmelerden vaz-
geçmek zorunda bırakacaktır...
Işte... ANAR DSP ve DTP'nin ortaklaşa
kurduklan hükümetin darbesi yüzünden
Türk çiftçisi traktörlü dönemden, öküzlü,
inekli ilkel sısteme dönecektir. Bunun ayıbı
da Mesut Yılmaz'ın kurduğu "umut" hükü-
metininolacaktır...
Neden sadece
çiftçi hedef alındı?
Çiftçi akaryakıt, gübre, traktör, yedek
parça, tohumiuk gibi tüm girdilerini kredili
alımlarta karşılamaktadır. Böylece, her aldı-
ğı girdıye değerinin üç beş katı para ödemek
zorunda kalacaktır.
Aynca, sanayici, ihracatçı ve tüccar, ban-
kalardan aldığı kredileri bir yıl içinde üç beş
kez kullanma imkânına sahiptir. Çiftçinin al-
dığı krediyi kullanma şansı ise yılda bir kez-
dır. ikinci kez kullanamaz. Çünkü, krediyi al-
dığı tarihle üretim tarihi arasında geçen za-
man bir yılın altında olamaz.
Daha da acısı, Türkiye'de tanmın dışında
hiçbir kesimin kredi kullanma koşullan de-
ğışmemiştir. Hükümetler bugüne kadar ih-
racatçının da. sanayicinin de, esnafın da kre-
di faizleri ile oynamamıştır. Bu konuda he-
def seçilen sadece Türk çiftçisi olmuştur.
Nitekim, böyle bir ayncalık ve dışlanma ta-
nm kesimini ayağa kaldırmıştır. Ziraat Oda-
lan tepki halindedir... Türkiye Ziraat Odaları
Biriiği, Genel Başkan Faruk Yücel'in imza-
sıylayayımladığı bir bildiri ile kredi faizlerinin
yükseltilmesini kınamıştır.
Ziraat Odası başkanlanndan Fuat Sarı
(Bursa), Nuri Karaca (Karacabey), ismail
Bolu (Edirne), Süteyman Girmen (Adana),
Kemal Çetin (Aydın). İsmail Büyüksan (Es-
kışehir), Hikmet Karabayır (Adapazarı) Şe-
rif Baykut (Tekırdağ), Naci Özkara (Akhi-
sar), Mahmut Doğan (Menderes) karara
karşı çıkarak, Ziraat Bankası'nın kredi faiz-
lerini eski haline çekmesini istemişlerdir. Bir-
çok Ziraat Odası Başkanı, hükümet kredi
faizlerini eski haline getirmediğitakdirdeey-
lem yapmak için karariı olduklannı açıklamış-
lardır.
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
İstanbul'un Sokakları
Siz de bir kenti yaşamak. insanlarını tanımak
için sokaklarında yürümek gerektiğıne inananlar-
dan mısınız? Ben bunu sık sık yaparım. Yine de
en iyi bildiğimi sandığım Istanbul sokaklarında
bile her yürüdüğümde. gördüklerime, günlük ya-
şam alanımız içinde aynı kenti paylaştığımız in-
sanlardan ne kadar kopuk olduğumuza şaşar ka-
lırım.
Geçen cumartesi günü Cumuhuriyet ailesin-
den Yasemin'in Şişli Evlendirme Dairesi'ndeki
nikâhından çıktığımda, önce bir Maçka parkının
içinde dolanmak istedim.
Hafif makyajları, topuklu ayakkabıları, şık man-
to ve renkli türbanları ile kotlu genç kızlarımızdan
daha çekici, daha seksi bir genç kız grubunun ar-
kasına takılmış delikanlılar arasında bildik diya-
loglar gelişiyor: "Sizinle arkadaşlık edebilir mi-
yim?.."
Banklarda ya dinlenmek ya da biraz hava al-
mak üzere çıkmış, çene yanştıran orta yaş üstü
gruplar ile el ele tutuşmuş, daha cesurları birbir-
lerine sarılmış sevgililer, bildik, olağan görüntü-
leri oluşturuyorlar.
Taksim-Gaiatasaray hattında biryandan kültür
alışkanlıkları gelişen, diğer yandan körelen iki
farklı kümelenmeler ile yüz yüze geliyorsunuz.
Kitapçılarla, kültür etkinlikleri ile buluşmuş, keyif-
li oturma alanlan kahvelerle, gürültülü, şans, ku-
mar oyunlarının oynandığı salonlar yarışmakta.
Cumartesi Anneleri'nin geleneksel eylemi, üni-
versite öğrencilerinin gerekçesiz gözaltına alınan
arkadaşları Ufuk Tanla için sürdürdükleri direniş,
spor- lotonun biraz daha uzamış kuyruğu, sine-
ma giriş-çıkış, alışveriş kalabalıklan ile tanıdık bir
Beyoğlu.
Ya Unkapanı? Haliç'ten sonrası, Çarşamba'nın
sokakları? Yavuzselim Camii'nin yanıbaşındaki
büyük çukur sahada gençler top peşinde. Çıkar-
dıklan sarık ve cüppeleri, sahayı çeviren tel örgü-
ler üzerinde çarpıcı bir görüntü oluşturuyor. Ço-
ğunun sarık altında kalan iç takkesi top oynarken
de başında duruyor. izleyicileri sarıklı, cüppeli ar-
kadaşlan. Daha uzaktan çarşaflı kadın kümeleri
de var.
Çarşamba mahallesinin delisi bile farklı. Yavuz-
selim caddesi boyunca yüksek sesle "Allah be-
lanı versin..", "Geber inşallah.." diye, beddua
okuya okuya gidiyor.
Yaşamın her alanında tesettüre tam uyum söz
konusu. Sarıklı, cüppeli, çarşaflı sokak kalabalı-
ğı ile uyumlu eşya satışı yapan giyim mağazala-
nnın müzikyayınlan bile Arapça. Tanıdık spor-lo-
to kuyruğu kalabalığının görünümünü degiştiren
kuyruktakilerin giyimlerı sadece.
Yolun bir yanında yeni dev bir inşaatın Arap mi-
marisi ve cami camlarına benzetilmiş yapısının
üstünde "Fatih Vakfı öğrenci yurdu inşaatı" ya-
zısı. Biraz ileride Selam Vakfı'nın sosyal merkezi.
Cadde boyunca asılmış afişlerde, 8 yıllık kesinti-
siz eğitime alternatif otarak açılan kız ve erkek öğ-
renciler için ilkokuldan başlayan özel ayrı kolej-
lerin reklamları..
Bu bölgelerde her dolaşmamda gördüğüm bü-
yük bir yoksullukla, yeni yeni zenginleşme de iç
içe. Bizans, Osmanlı kent merkezi olmanın çok
önemli mimari, kültür ürünleri ile çirkin gecekon-
dular karmaşasında, özellikle tarikatların eline
geçmiş camiler ve çevreleri onarılmış, pırıl pırıl.
Kiliseler kapalı ve harabe. En görkemli binalar
Vakıf okul ve yurtlan.
Her caminin nerede ise bir başka tarikata ait ol-
duğunun göstergesi tabelalan okuya okuya, fark-
lı giysılerle insan davranışlarını izleye izleye, Fa-
tih ana caddesini de geçip, Edirnekapı'dan Su-
lukule'ye doğru uzanıyorum. Yaşları çok küçük,
saçları esmer tenleri üzerinde sırıtan sarılıkta
boyanmış, yüksek ökçeli sandaletli, koyu mak-
yajlı kızlaryol kenarlanna dizilmiş, alacakaranlık-
la birlikte müşteri beklerken deiikanlılarla. aile
büyükleri ile laf dalaşında. Sulukule'nin yoksul
daracık gecekondu sokaklarında, akıl almaz bir
çocuk kalabalığı ve gürültü, hazır yiyecek satan
dükkânları arasında, burada da hâlâ uzun spor-
loto kuyrukları göze batıyor.
istanbul'un sokaklarında iki saati aşan bir
yürüyüşte karşıma çıkan insan manzaraları,
yaşam biçimlerinde, en belirgin, ortak buluşma
ne yazık ki ancak spor-loto kuyruğu ve çılgın-
lığında ancak göze çarpıyor.
B
HAFTALIK EKONOMİ DERGİSİ
orsacı
BORSA YİNE EN
ÇOK KAZANDIRAN
OLMAYA ADAY
ÜÜ
İstlnye'den
En Taze
Haberler
Borsacı'da
B
HAFTALIK EKONOMİ OERGİSİ
orsacı
YABANCILAR GÜMBÜR
GÜMBÜR 6ELİY0R
YENİ LİRA DOLARA
EŞİT OLURSA...
ABANA, DOĞUSAN, ÇARSI MAÖAZACILIK, TANSAŞ,
MARDİN ÇİMENTO, ANADOLU ISUZU, EMSAN
PASLANMAZ ÇELİK, KİPA, BOLU ÇİMENTO, BİSAŞ
TEKSTİL, ENKA HOLDİNG, NET TURİZM
İLHAN İZİBELLİ:
"İLLE DE ÖZELLEŞTİRME VE VERGİ"
"BORSADAKİ REHBERİNİZ"