Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EYLÜL 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DP Genej Başkanı
Korkut Özal
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sekız yıllık
kesintısiz eğıtime karşı
çıkarak ANAPtan ıstifa
eden. 8. Cumhurbaşkanı
Turgul Özal'ın kardeşi
Korkut Özal. Demokrat
Parti'nin(DP) genel
başkanlıgına seçildi. Aydın
Menderes'in RPye
geçmesının ardından. genel
başkanlığını vekâleten
Yalçırı Koçak'ın yürüttüğü
DP'nın 11. Olağanüstü
Kongresi. dün Türk-lş
Genel Merkezi'nde yapıldı.
Genel başkanlık seçimlerine
tek aday olarak katılan
Korkut Özal. salt
çoğunluğun saglanamaması
nedeniyle üçüncü turda
seçilebildi. Özal. üçüncü
turda o\ lamaya katılan 162
delegenin tamamının oyunu
aldıJCorkut Özal'm DP
genel başkanılğına
seçilmesiyle TBMM'de
temsil edilen siyasi parti
sayısı 9"a çıktı.
DYP'den
ANAP'a eleştiri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet
Gölhan, ANAP'ın
"bürokrasıde kıyım"
yaptığını söyleyerek
"Tarafsjz devlet
memurlannı. 'Benden
değildir. ANAP'lı değıldir"
dıy erek görev den almak
olmaz" dedi. Gölhan, dün
düzenlediği basın
taplantısında,
kurulduğundan bu yana.
akaryakıt zammı, kredi
faizlerine yapılan artış ve
atamalar konusunda
hükümetin rekorlara imza
attığmı söyledi. Gölhan,
hükümetin göreve gelir
gelmez akaryakıta yüzde 32
zam yaptığını da anımsattı.
Entlasyon
araştırması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Dr. Hakkı
Soylu'nun araştırması.
devletin kamu açıklannı
kapatmak içın enilasyonu
yüj^çlterek bir tür
"enflasyon vergisi'"
yarattığını ortaya koydu. Dr.
Soylu, "Türkiye'de
Senyoraj Gelırleri ve Kamu
AçıkJan" başlıklı
araştırmasında. devletın
karşılıksız para basarak
enflasyon yoluyla para
balanslarını
vergılendırdiğini belirttı.
Merkez Bankasfnın açtığı
kredıler yoluyla özel
sektöre de bir çeşit
enflasyon gelin
sağlandığım vurgulayan
Soylu, enflasyon vergısınin
yüzde 90'ının kamuya,
yüzde 10'unun da özel
sektöre gıttığini ortaya
koydu.
Damsel-Faip 97'
tatbikaü
• ÇANAKKALE (AA)-
NATO'nun düzenlediği
"'Damsel Faır - 97" planlı
tatbikatı. Çanakkale ve
Saros Körfezı'nde başladı.
5 ekimde Çanakkale'de
yapılacak tatbikat sonu
kntığı ile sona erecek
tatbikata Türkıye. Fransa.
ltalya, îngiltere ve ABD
katihyor.
'DGM'ler tasfiye
edilecek'
• ANKARA (ANKA)-
Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu, DGM'lerin
zamanla tasfiye edileceğini
bildırdı. Sungurlu, CHP
Erzincan Milletvekıli
Mustafa Kul'un
Erzincan'daki DGM'nin
taşınmasıyla ilgıli soru
önergesıni yanıtlarken, bu
mahkemenin taşmdığım,
DGM'lerden ikısinin
yerlennin değiştırildiğinı,
yenıDGM'lerde
kurulduğunu belirtti.
Tabura yıldırım
düştü
• TATVAN (AA) - Bitlis-
Tatvan arasında Rehva
geçidindeki 6. Zırhlı Tugay
Komutanlığı'na bağlı topçu
taburu bınasına sabah
08.00*de yıldınm isabet etti.
Çıkan yangının. mühımmat
deposuna sıçraması
nedeniyle ardı ardma 3
patlama meydana geldi.
Kışlada bulunanlar kısa
sürede yangın alanından
uzaldaştınlırken, Bitlıs ve
Tatvan itfaiye ekiplennin
müdahalesi sonucu yangın,
bir saat içinde kontrol altına
alınarak söndürüldü.
îlköğretim okulu açan Cumhurbaşkanı Demirel, öğretmenleri uyardı
enci yetiştirinANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel, ülke insan-
lannın eğitim ve kültüre susuz olduklannı
belırtirken "Ülkenin yalmzca birkaç şehri-
ni yaşanmava değer bulup diğer kjsımlan-
nı taşra saymaktan ülkeyi kurtarmamız la-
am" dedı. Demırel. çocuklann demokra-
tik, laik cumhuriyetin vatandaşlan olarak
yetıştirilmesi gerektiğini. böyleceokullann
bina olmaktan çıkıp "medeniyete açılan
pencere'" olabileceğini söyledi.
Demirel. dün Gazi Üniversitesi Hastane-
si'nin yatakJı bölümlerinin hizmete açıl-
ması nedeniyle düzenlenen törene katıldı.
Demirel, üniversitelerin yurt geneline >a-
yılması için son 25-30 yıldır çaba harcan-
dığını, bunun 1992 yılından beri hızlandı-
• Demirel, Ankara'nın Balıkhisar Köyü'nde
yapılan ilköğretim okulunun açılışında da
öğretmenlere şöyle seslendi: "Siz, çocuklan büyük
Atatürk'ün dediği gıbi yetiştireceksiniz. Ailelerine.
devletlerine hayırlı evlatlar olarak, demokrat, laik
cumhuriyetin vatandaşlan olarak yetiştireceksiniz."
ğını anlatırken ülkenin hertarafma. ilım. ır-
fan. yükseköğretim, kültür ye sporun git-
mesı gerektiğini vurguladı. Ülkede yalmz-
ca gelir bakımirtdan değil, fıkn düzey ba-
kımından da farklılıklann kapatılması ge-
rektiğini kaydeden Demirel. şöyle konuş-
tu:
"İstiyoruz ki, 'Sadece birkaç şehrınde
yüksek kültüre sahıp olunur. diğer yerlen
akşam olunca uyuyan yerlerdır" gibi bir in-
tiba ortadan kalksın. Bu ülkenin insanlan-
nın tiimü uygarlık yanşında yerini alsuı.
Üniversiteler bunda öncü rolü üstienecek-
tir. Bu bir yeni harekettir. Buna ihtiyaç du-
vulmuştur."' Demirel, 40 bıne yakın bılım
adamıy la ülkenin çeşitli yerlerinde üniver-
sıtelenn kurulmaya çalışıldığını belirtirken
21. yüzyıla girerken Türkiye'nin en önem-
Selvi:
DSP zaaf
içinde
• Cevdet Selvi,
partisinin Istanbul
Milletvekıli olmasına
karşın, Istanbul il
kongresine çağnlmadı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Muhalif grubun
sokulmadığı DSP Istanbul
tl Kongresi'ne aynı ilden
millervekili seçilmiş
olmasına karşın davet
edilmeyen Cevdet Setvi,
yasal süre dolmuş
olmasına rağmen partinin
kurultay tarihinin
kesinleştirilmediğini. bazı
il ve ilçelerde
kongrelennin gızli
yapıldığını söyledi. Yasa,
tüzük v e kurallara
uyulmamasının son
ömeğinin Istanbul il
kongresinde yaşandığına
dikkat çeken Selvi,
DSP'nin kongreler
konusunda zaaf içinde
olduğunu kaydetti.
DSP Istanbul Millervekili
Cevdet Selvi, dün yaptığı
yazılı açıklamada, "atama
ile göreve gelen, gerekçesiz
olarak sık sık görevden
alınan il ve ilçe
yönetimleri"
oluşturulduğuna dikkat
çekerek, kurultay
zonınluluğu nedeniyle
"haksızlıklar ve kuraldışı
u\gulamalar"la il
kongresi yapıldığını
savundu. Cevdet Selvi.
gereksiz hesaplar
sonucunda partinin güven
kaybettığine dikkat çekti.
Yanşmada ikincilik ödülünü kazanan cezaev indekı \v1ekin Yümaz'ın ödülü geçen a> cezaevin-
den çıkan gazeteci Iştk Yiırtçu taranndan halasına verildi (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Anter ödüUeri dağıtddı
Istanbul Haber Servisi - Ül-
kede Gündem gazetesi tarafin-
dan düzenlenen "Musa Anter
ve Basın Şehitleri Gazetecilik
ÖdMeri" önceki akşam Mecı-
dîyeköy Küftür Merkezi'iıdpki
törenle sahiplerine verildi.
Faili meçhul bircinayette ha-
yatını kaybeden gazeteci, yazar
Musa .Anter anısına 1993 yılın-
dan bu yana her yıl düzenlenen
yanşmada fotoğraf dalında Se-
lahattinSönmezbirincıliğe. Şa-
ban Dayanan ıkınciliğe, Aclan
Uraz ûçüncülüğe değer görül-
dü. Araştırma-inceleme dalında
birincilik ödülü Mervem Er-
dal'a verildi. ikincilik ödülünü
kazanan ve cezaevinde bulunan
Aytekin Yılmaz'ın ödülü geçen
ay cezaevinden çıkan gazeteci
Işık Yurtçu tarafından halasına
verildi. Yurtçu, gazetecilerin
meslekleri uğruna karşılaştık-
lan baskılann ve verdıkleri mü-
cadelelerin boşa gitmediğini
belirtti.
Araştırma inceleme dalında
üçüncülük ödülünü Yüksel Işık
ve Serdar Doğan paylaştılar.
Karikatür dalında ıse Ahmet
Erkanlı birincilik ödülünü alır-
ken ikinciliğe değer görülen
eserin başka birine ait olduğu-
nun ortaya çıkması üzerine ödül
verilmedi. Karikatür dalında
üçüncülük ödülünü OğuzGürel
aldı. Jüri Onur Ödülü'nü, Mu-
sa Anter Banş Treni çalışmala-
nndan dolayı ftannover Çağn-
sı Grubu adına Insan Haklan
Derneği Genel Başkan Yardım-
cısı ve Diyarbakır Şube Başka-
nı Mahmut Şakar aldı. Jüri
Özel Banş Ödülü de Kıbns'ta
öldürülen gazeteci Kutiu Ada-
b'ya verildi. Adalı'nın ödülü
Ülkede Gündem gazetesi ya-
zarlanndan Ragıp Zarakolu ta-
rafından eşi Ukav Adalıya ve-
rildi.
Yılmaz: Yalanla uğraşacakzcananunızyok
ÖMERYURTSEVEN
DE.NÎZLİ- Başbakan Mesut Yılmaz, antma
tesisinı kuran sanayi kuruluşlanna düşük fiyatla
enerjı venleceğinı açıkladı. Yılmaz, DYP lıderi
Tansu Çiller"in hükümete yönelik eleştirilerinı
de yanıtsız bırakarak "Yalan. dolan ve balonla
uğraşacak zamanınuz yok" dedı. Denizlı
gezisınin ikıncı gününde Sarayköy-Horsunlu
karayolunun temelini atan Başbakan Yılmaz,
daha sonra DE-BA Holding'in antma
tesıslerinın açılışına katıldı. Türkiye'nin çevre
bilincinde çağı yakalamakta çok geç kaldığmı
anlatan Yılmaz. tüm sanayi kuruluşlanm çevre
dostu olmaya çağırarak "Antma tesisi sizden.
ucuz enerji bizden" diye konuştu. Enerjı
Bakanlığf nın uygulama ıçın yönetmelik
değışikliğine gıttiğıni vurgulayan Yılmaz. "55.
hükümet olarak çev reye büvük önem vereceğiz.
İlk kampanya da sanayi kuruluşlanndan
başlavacak. Antma tesisini kuran sanavi
kuruluşlanna çok düşük fivatla enerji vereceğiz.
lygulamayı tüm işadamlaruıa özendireceğiz.
Böylece çevre bilincinin gelişmesinde önemli bir
adım atılmış olacak" diye konuştu. Başbakan
Mesut Yılmaz. işadamı Nuri Erikoğlu
tarafından yaptınlan ilköğretim okulunun
açılışında ıse DYP lıden Çiller'in hükümete
yönelik eleştirilerinı yanıtsız bırakarak "Bizim
yalan. dolan ve balonla uğraşacak zamanımız
yok" demekle yetındi. Konuşmasında 8 yıllık
eğıtime de değinen Yılmaz. uygulama ıçın 1.5
katnlyona gereksinim duyuluduğunu
kaydederek bütce olanaklanyla bunu
karşılamanın mümkün olmadığmı söyledi.
Kesintısiz eğitimin başanya ulaşması ıçın
Demzli'de olduğu gıbı hayırsever ışadamlannın
desteğıne ihtiyaç duyduklannı ıfade eden
Başbakan Yılmaz. "Türkiye''nin benceen
önemli sonınu eğin'mdir. 2000 yılına kadar tüm
boy utlam la eğitim rcformunu
gerçekteştirmekten başka çaremizyok"dedı.
Yılmaz. Alman Focus dergısme verdiğı
demeçte. bugün başlayacak olan Almanya
zıyaretıne büyük ümıtler bağlamadığını
söyledi. Yılmaz. Almanya'nın. 65 mılyon
nüfuslu \e fert başına 3 bin dolar mılli gelir
düşen bir Türkıye'yi. "AB'nin genişleme
siirecinde sindirümesi zor bir ülke" olarak
gördüğünü belirterek Almanya'nın, bütün
platformlarda oyunu bu yönde kullandığına
dikkat çekti Başbakan Yılmaz. Kıbns Rum
kesıminm AB'ye tam üyelık müzakerelenne
davet edilmesinı yadırgamadığını kaydetti
li projesinin üniversiteler olduğunu kaydet-
ti. "Eğer bu projeyi Türkhe başanya ulaş-
ünrsa, ki ulaştıracaktır. o takdirde çok kes-
tirmeden çağı yakalama imkânını bulaca-
ğız" diyen Demirel. başka ülkelerde en az
10 yıl olan ortalama eğitim süresinin Tür-
kiye'de 3.2 yılda kaldığına dikkat çekti.
Demirel, Barmek Holding tarafından
Ankara'nın Balıkhisar Köyü'nde yapılan
ilköğretim okulunun açılışında da öğret-
menlere şöyle seslendi: "Siz, çocuklan bü-
yük Atatürk'ün dediği gibi yetiştireceksiniz.
Ailelerine, devletlerine hayıriı evlatlar ola-
rak, demokrat,laikcumhuriyetin vatandaş-
lan olarak yetiştireceksiniz."
Demirel, Büyükhanlılar Şirketı tarafın-
dan yaptınlacak Büyükhanlı Kardeşler İl-
köğretim Okulu'nun temel
atma törenmde yaptığı ko-
nuşmada da, ülkede binler-
ce okul yapıldığını. bu
okullara öğretmen bulma
görevinin de devletın oldu-
ğunu vurguladı. Demirel.
"Dünyanın diğer miUederi-
nin çocuklan, okullannda
neyi öğreniyorsa bizim ço-
cuklanmız da onu öğrene-
cek Id hayata aüldıklannda
başka milletlerin insanlan
ile yanşabilme. iş bulabilme
imkânını elde edebilsinler"
görüşünü dile getirdı.
Kesintısiz 8 yıllık eğitı-
me karşı yapılan protesto
gösterilenne de değinen
Demirel. "Bunlar, çoğu
yanlış anlamalardan doğan
şe\1erdir. Bizim çocuklan-
mız, tarihlerini. coğrafv ala-
nnı, dinlerinL matematiği,
fenni. her şevi öğrenecekler.
Bunlann birisini diğerinden
ayirmaya gerek voktur. Av-
nlmış gibi birtakım lüzum-
suz kampany alara da gerek
yoktur"
1
diye konuştu.
Kayseri'de
namaz
sonrası olay
RECEP BULLT
KAYSERİ - Kaysen'de 5
haftadan ben 8 Yıllık Kesin-
tisız Zorunlu Eğitim Yasa-
a'fli'prolesto amatfıyla Hu-
1
nat Camıınden çıkışında
toplanan grup ile polis ara-
sında dün çatışma çıktı. Bir
polıs memurunun kolunun
kınldığı çatışma sonrası 40
kişi gözaltınaalındı.
Melikgazı İlçe Milli Eği-
tim Müdürlüğü'nün bomba-
lanması nedeniyle dün sabah
Hunat Camıi'nın önünde
gergin bir hava vardı. 5 haf-
tadan ben her pazar Hunat
Camif nde kılınan sabah na-
mazından sonra 8 Yıllık Zo-
runlu Kesintısiz Eğitim Yasa-
sı'nı protesto eden bir grup
dün sabah da namaz sonrası
camı avlusunda toplanmaya
başladı. Emniyet müdür ve-
kili Bekir Tannkulu. arala-
nnda çocuk v e kadınların da
bulunduğu y aklaşık bın kışı-
yi, eylemlennın yasalara ay-
kın olduğunu belirterek da-
ğılmalan konusunda uyardı.
Dualannı cami içinde yap-
malannı isteyen Tannku-
lu'nun ikazlarına uymayan
ve Burası Türkiye, İsrail de-
p " sloganlan atan grup, po-
lisle çatışmaya girdı.
Polis ıse eylemcilen cami
avlusunasokmayaçalıştı. Bu
çatışma sırasında bir polisın
kolu kınldı. güvenlik güçleri
40 kişiyi gözaltına aldı.
)!>•' •
AYDIN ENGİN
Berlin - Frankfurt treninde
karşımda oturan mısır püskü-
lü saçlı, gri-mavi gözlü genç
kız sohbetin bir yennde Türk
olduğumu ve salı günü Türki-
ye'ye döneceğimi öğrenince
pattadanaksordu:
- Ah, evet anladım, akşama
elektrik düğmeleriyle oynaya-
caksınız...
Hani, bu yazıya renk katsın
diye bir fıkracık, fıkraya benze-
yen bir olaycık arasaydım bu
kadar sevimlisini bulamazdım.
Şubat 1997'deTürkiye'dey-
miş. Eğitim tatili için on bir gün
kalmış. Hukuk öğrencisiymiş
ve okul hemen hemen bitmiş.
Türkiye'de iken eğitim tatilinin
turistik bölümünde Anka-
ra'dan Ürgüp'e giderken ak-
şam saat tam dokuzda otobü-
sün şoförü fartarı yakıp sün-
dürmeye başlamış; biryandan
da bomboş yolda arabanın
kornasına basıyormuş. Şoför
muavini de ustasının yardımı-
na koşmuş. O da arabanın iç
ışıklannı yakıp söndürmeye
başlamış. Hukukçular ve hu-
kuk öğrencileriyle dolu oto-
büstekiler önce şaşırmışlar,
sonra sorup öğrenmişler ve...
Çorbada Tuz - Denizde Damla
Ve bayılmışlar.
- Anlatması çok zor. Gecey-
di. Yolda bizden başka araba
yok gibiydi. Yani gösterimizi
izleyen kimse yoktu. Ama şo-
förle yardımcısı gene de bir-
kaç dakika o harikulade oyu-
nu oynadılar... Ertesi akşam
Göreme'de, kaldığımızotelde
bu kez aynı oyunu biz oynadık,
öteki masalardakiler de bize
katıldılar: Çıt - çıt, çıt - çıt, çıt
-çıt!...
Salı günü Türkiye'ye dön-
mem için bir sürü ciddi neden
var. Bir kere işim bitti. Sonra iz-
nim bitti. Daha önemlisi param
bitti.
Ama işim ve iznim bitme-
seydi, param tükenmeseydi
de bu tren sohbetinden sonra
ben gene de denizde bir dam-
la olmak içın çorbada tuzum
bulunsun diye salı günü Türki-
ye'ye dönerdim...
• • •
Neredeyse on gündür Al-
manya'da sürtüyorum. Eski
Doğu Almanya topraklarında,
bir sosyalizm denemesinın yı-
kıntılan üstünde (yeniden) yük-
selen kapitalızmi gözledim.
Duvarla bölünmüş Berlin'de
geçirdiğim yıllann anıları ara-
sında dolaştım ve duvar yıkıl-
dıktan sonra da Berlin'in iki ya-
kasının henüz ve hâlâ birleş-
mediğine tanık oldum.
Vahşi ve pervasız bir kapita-
list saldırının işsiz bıraktığı in-
sanların, ücretin onda birini aş-
mayan kiraları artık çok eski-
lerde kalmış bir masal gibi an-
latışlannı içim burkularak din-
ledim. "Üstelik çocuk yuvası,
elektrik, telefon ve ısıtma da
kiraya dahildi" deyişleri kede-
rimi arttırdı.
Alman Marksistlerinden ta-
nıdığım ya da tanıştırıldıkları-
mın "Nerede yanlış yapıldı,
hâlâ bir çıkış yolu var mı" gibi
çok çetrefil soruları inatla tar-
tıştıklarına tanık oldum. Türki-
ye'de aynı konuların tartışılıp
tartışılmadığına ilişkin soruları
kendimce yanıtladım.
Bütün sohbetlerin sonunda
söz döndü dolaştı "Bugünkü
Türkiye"ye geldı ve havada
çok bildik, duya duya gına gel-
miş sözcükler, adlar uçuşma-
ya başiadı:
Köktendincilik... Minnacık
çocuklann sürüler halinde gö-
türüldükleri Kuran kursları...
Uluslararası köktendınci terör
örgütleriyle ilişkifer... Necmet-
tin Erbakan.. Refah Partisi...
Uyuşturucu, uyuşturucu mil-
yarları, uyuşturucu baronları,
uyuşturucu çeteleri, uyuşturu-
cu kaçakçıları... Mafya, maf-
yalaşma. mafya-politikacı iliş-
kileri... Tansu Çiller, Mehmet
Ağar, polis şefleri... Kürtsoru-
nu, teröre karşı terör çıkmazı...
Rafa kaldırılmış insan haklan,
işkence, provokasyon...Yüz-
de 100'ü aşmış bir enflasyon-
la yaşamak, enflasyonun so-
nuçları... Siyasetteki kirlenme,
siyasetçilerdeki çapsızlaşma
ve suça bulaşma... Trafik reza-
leti, keşmekeşi ve ilkelliği...
Büyük kentlerin yaşanamazlık
sınırına varışı, aşın nüfus artı-
şının yol açtığı boğuntu...
Neredeyse avaz avaz bağı-
racağım: "Vefer ulan, yeter.
Anladık. Biliyoruz, tamam. A-
ma hiç mı güzel birşeyyok bu
benim ülkemde be!"
Iştetam bu noktada "Sürek-
li Aydınlık İçin Bir Dakika Ka-
ranlık" eylemleri ile soluk al-
dım. Isterinanın, isterinanma-
yın, ama mutlaka kıvanın. di-
lerseniz övünün -en azından
benim tanıdığım, tanıştığım Al-
manlar arasında- Türkiye hal-
kı son yıllann en özgün, en ya-
ratıcı ve en büyük demokratik
ve sivil eylemine imza atmış
bir halk olarak selamlanmak-
ta.
Eh, hep olumsuzluklarla ve
iti uğursuzu ile anılır olmuş bir
ülkenin yurttaşı nasıl övün-
mez, nasıl kıvanmaz? Nasıl 30
Eylül akşamını iple çekmez?
Kendi kendine "Ya salı günü
uçakta yer yoksa" sorusunu
sorduktan sonra "Herhangi bir
uçağa binerim. Elimı cebime
sokar, silahlıymış havası atar
ve pilot kabinine yürüyüp,
'Çek bakalım hemşerim. He-
def: Istanbul' derim" diye uçuk
kaçık planlar yapmaz?
Salı akşamı için daha şimdi-
den parmaklanmın ucu kaşını-
yor: Çıt - Çıt, çıt - çıt!
POIİTİKA GÜMAJGU
HİKMET ÇETtNKAYA
. .Şeriatçı Vakıflar.
Samsun'un Bafra ilçesinde biryurt: Irşad Öğ-
renci Yurdu ..
Bu tür yurtlar Türkiye'nin dört bir yanında bu-
lunuyor. Denizli'den içel'e, Samsun'dan Sıvas'a
dek her il ve ilçede tarikat yurtlarına bir yenisi ek-
leniyor.
14 yaşındaki çocuk başından geçenleri anla-
tırken gözleri belirii bir noktaya takılıp öylece ka-
lıyor...
Diyorki: "İrşad Yurdu'nda 100kişiydik. 40ki-
şi okula gidiyor, diğerleriArapça öğreniyordu..."
Sonunda dayanamayıp İstanbul'a yakınları-
nın yanına sığınmış 14 yaşındaki çocuk...
Bafra'daki yurt Suleymancılann...
Burada yoksul ailelerin çocuklan kalıyor. Ço-
cuklara laik demokratik Cumhuriyetin nasıl yıkı-
lacağı öğretiliyor...
Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek is-
teyen güçler bildiğini okumayı sürdürüyor; dün
sabah Eyüp Camii'nin minaresinden yeşil bay-
rakla gösteri yapanlar ne denli örgütlü oldukla-
rını kanıtlıyor...
Hani dinci vakıflar denetlenecektı, şeriatçı
yurtlar kapatılacaktı?
Yurtlar, dershaneler, okullar hep vakıflar ara-
cılığıyla kuruluyor...
Türkiye'de vakıflar bugün ticaretin içindedir.
Kimileri vergı oyunuyla' şirketleşmiştir. Din ve
eğitim amaçlı vakıflar 'özel okullar' açmışlar,
dershaneler, yurtlar kurmuşlardır. Kimileri kur-
ban derilerini' toplayıp 'devletten vergi kaçıra-
rak' kasalarına trilyonlan indirmişlerdir. Tarikat-
lar, din ve din eğitimi amaçlı vakıflarını 'kendı si-
yasal çıkarları doğrultusunda' kullanmaktadır.
Bu işin sonu nereye varacaktır?..
Bir tarikat dershanesı, Milli Eğitim Bakanlığı'nı
'ahtapotun kolları' gibi sarmıştır. Yaşananlar ve
olup bıtenler görmezlikten gelinmektedir. Yıne
bir tarikat şeyhi, 'vakıflar zinciri' kurarak hol-
dingleşmiştir.
• • •
Bugün tarikatlar vakıf kuruyor ve daha sonra
şirketleşiyor...
Dinci vakıflar tıpkı ahtapotun kolları gibi Tür-
kiye'yi kuşatıyor...
İBDA-C, Hizbullah ve islami Hareket son ay-
larda tarıkatlarla çok iyi geçiniyor, Güneydo-
ğu'dan sonra Ege ve Karadeniz'de örgütleniyor,
özellikle Refah'lı belediyelere sızıyorlar...
Tüm bu olup bitenlere neden seyirci kalınıyor?
İstanbul Kartal Beledıyesı'nin kütüphanesıni
mescıt yapan düşunce, Türkiye'yi karanlığa
gömmek isteyen bir siyasal eylem değıl mıdir?
Ya din ve din amaçlı vakıflar ne yapıyor?
Onların amacını bilmeyen yok!
MGKtoplantılarında bu konu gundeme geldi,
tartışıldı...
Bakın TÜSEV raporunda vakıflar nasıl tanım-
lanıyor:
"903 sayılı kanundan sonra ise yeterli malvar-
lığı olmayan vakıflar, ya elden ele para tpplamâ-'
ya başlamışlarya da etkinlik gösteremediklenn-
den ölü doğmuş kuruluşlar olarak kalmışlardır.
Bazı vakıflar ıse artık hayır için hizmetten çok,
vakfın sürekliliğini sağlayacak ileriye dönük kâr-
lı yatırımlan düşünür olmuşlardır. Bunun sonu-
cu vakıflar, hizmetlehni bir karşılıkla görmeye
başlamış, resmi senetlerini buna göre düzenle-
mişlerdir. Serbest ekonominin benimsenmesin-
den sonra vakıfresmi senetlerinde kamunun ih-
tiyaç duyduğu asıl vakıf alanlan dışındaki konu-
larda şirket kurma, şirketlere iştirak etme, ko-
misyonculuk, acente işletme gibi faaliyet konu-
ları yeralmaya başlamıştır. işte hukuki ve gele-
neksel açıdan vakıf tanımına uymayan bu tür fa-
aliyet konulannı resmi senetlerine koyan vakıf-
lara kuruluş aşamasında hoşgörü gösterilmesi
sonucu, vakıf anlayışı yozlaşmış, bazı vakıflar
hayır kurumu olmaktan çıkmış ve şirketleşir ha-
le gelmiştir. Bu tür kuruluşlar gerçek anlamda
vakıf olarak hızmet veren başanlı vakıflara da
farklı gözle bakılmasına, vergıden muaf vakıfla-
ra tanınan teşviklerde geriye adımlar atılmasına
neden olmuşlardır."
• • •
12 Eylül 1980 oncesinin şeriatçı dernekleri
bugün vakıf oldu...
Onlar trilyonlarla oynuyoıiar, okullar, dersha-
neler, yurtlar, hastaneler kuruyorlar...
Devlet ise tüm bu olup bitenleri sadece izliyor...
Bafra'daki İrşad Yurdu'ndan kaçan çocuk di-
yor ki:
"Yurt denetlendiği zaman, Arapça öğrenen-
ler hemen marangoz atölyesine indiriliyor, du-
varlara Atatürk resimleri asılıyordu..."
Oyun kurahna göre oynanıyor...
Demokrasi düşmanlan zaman kazanıyor; Tür-
kiye'yi Cezayir'e dönüştürmek için yurtlarda,
okullarda, camilerde prova yapıyor...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya <i raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ÇAGDAŞ YAYINLARI
Hikmet Çetinkaya
ŞERİAT PAZARI
Cu,Tthwîyet Kttap Kulübü Çağ Pazartama A.Ş.
Yerebatan Cad. Safktmsoğüt Sok. No:9/B CağatoğJu-lstanbuf,
Tel:514 01 95/96 Posta çeki no«66322