05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 1997 PAZARTESİ 10 HABERLER TBMM yarışıIANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Merkez Karar Yürütme Kurulu(MKYK)dün Genel Başkan Erbakan'ın başkanlığında toplandı. Edınilen bilgıye göre toplantıda, Meclıs Başkanlı&ı seçimı gûndeme geldi. MKYK üyeleri, en azından ilk turda partının aday göstermesi gerektiğinı savunarak başka bir partınin adayının desteklenmesinin doğru olmayacağına dikkat çektiler. Yapılan değerlendirmelerde. Genel Başkan Yardımcısı Aydın Menderes'in, TBMM Başkanlığı ıçin aday göstenlmesi görüşü ağırlık kazandı. Dünya ftonomik Forumu başladı • İstanbul Haber Servisi - Dünya Ekonomik Forumu "1997 Türkiye Toplantısı" dün Çırağan Sarayfnda başladı. Başbakan Mesut Yılmaz ile DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un katıldığı ve 5O0'e yakın yabancı konuk tarafından izlenen toplantı. basına kapalı gerçekleştırildi. Toplantinın ardından bır açıklama yapan Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral, toplantıda; yatınmlar. özelleştirme, vergi. 12 Eylül'ün getirdığı antidemokratik yasaların yanı sıra işsizliğin ve haksızlığın önlenmesi gibı konulann görüşüldüğünü söyledi. İstanbul'da trafik kazası • İstanbul Haber Servisi -Alibeyköv TEM Otoyolu'nda dün gece 23.30 sıralannda 34 L 0662 plakalı bir kamyonetin 34 ALP 98 plakalı otomobile çarpması sonucu meydana gelea trafik kazasında 1 'i ağır 8 kişi yaralandı. Aşın hız nedeniyle meydana gelen kazada yaralananlar, Bakırköy Devlet Hastanesı'nde tedavi altına alındı. Ağır yaralı otomobil sürücüsü Engin Yılmaz ise Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldınldı. 'Santrallar çalışacak' ÇANAKKALE (Cumhuriyet) - Çanakkale'de çeşitli açılış ve temel atma törenlerine katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer. dün bir yerel gazeteye yaptığı ziyarette kendisıne yöneltilen sonılan yanıtladı. Ersümer, Yatağan, Yeniköy ve Gökova Termik santrallannı. yerine çözüm bulmadan durdurmanın, ülke ekonomisine zarar vereceğini savundu. Şair Behçet Aysan anıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvas'ta katledilen şair Dr. Behçet Ay san, Türk Tabıpleri Birliği'nce (TTB) Ankara'da düzenlenen gecede anıldı. Modern Dans Topluluğu'nun bır gösten sunduğu gecede. Rüştü Asyalı ile Benn Ötenel. Aysan'ın şıirlerinden örnekler sundu. Ezginın Günlüğü grubu da Aysan'ın şiirlerinden bestelenen şarkılardan oluşan bir konser verdi. Aysan anısına yapılan ve 118 eserin değerlendirildıği yanşmada ıse büyük ödül "Karla Gelen" adlı şiiriyle Devrim Dırlikyapan'a verildi. Nüfus Cüzdanımı, öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. FATMA YAZGAN Eleftherios Venizelos'ta düzenlenen sempozyum son derece heyecanlı ve öğretici geçti Çevre için din ve bilim el ele LEYLA TAVŞANOGLU Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholo- meos'un ön ayak olmasıyla Eleftherios Ve- nızelos adlı gemide düzenlenen "Din. Bi- lim, Çevre: Krizdeki Karadeniz" konulu sempozyum heyecanlı ve ılgınç olaylann yanında son derece öğretici geçtı. Sempoz- .yumun yapıldığı geminın Trabzon'dan kalkmasını "Pontus'u hatırlatmak istiyor- lar" gıbı bir gerekçeyle olay çıkarmak is- teyen bır avuç MHP lı ve ülkücünün adeta Trabzon Valısı İsmet Gürbüz Civelek'ten destek görmesi. böylesinegenışçaplıulus- lararası bir sempozyumdan tanıtım ama- cıyla yararlanmak yerine. Türkiye'nin ima- jını bır kez daha cıddı bıçımde zedeledi. Eleftherios Venızelos. öncekı gün sabah saatlerinde tstanbul limanına yanaşır ya- naşmaz Çe\ re Bakanı İmren Aykut ve işa- damı Rahmi Koçgemıyebındi. Sempozyu- mun sabah oturumuna Rahmi Koç başkan- lık ederken Bakan tmren Aykut da hükü- metinın çevreve verdiği önemi. kirlenen Karadeniz'm kurtanlması için somut ça- lışmalara bır an önce başlanılması gerekti- • Rahmi Koç'un başkanlık ettiği sempozyumun sabahki oturumunda konuşan Bakan İmren Aykut, çevreye verdikleri önemi ve hükümetin, Patrik Bartholomeos'u hedef alan Trabzon'daki olaylardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. ğı ve yıne hükümetin Patrik Bartholome- os'u hedef alan Trabzon'dakı olaylardan duyduğu üzüntüyü dile getıren bır konuş- ma yaptı. Öte yandan Karadeniz sempozyumu sü- rerken gemiye. Karadeniz'e kıyısı olan bü- tün ülkelenn lımanlanndan dm adamlan biner ve Patnk Bartholomeos'la görüşür- ken Dıyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yıhnaz ya da Türkiyeli dın adamlanndan hıç kimse katılmadı. Bu arada Ukrayna Er- meni Kılısesfnden bir başpıskoposun OdessaLımanı'nda gemiye gelerekpatrik- le görüşmesine karşın. Türkiye Ermenile- ri Patrikhanesi'nden hiç kimsenin çağnlı olmayışı da dıkkatlerden kaçmadı. Sempozyumun ana temalanndan birisi- nin çevTe ıçin dirüe bilimin bağdaştmlma- sı olduğu çok açıktı. Ancak biz buna bir açıklık getirmek istiyorduk. Din ve bilimin bagdaştınlması bır paradoks yaratmıyor muydu? Bu konuyu sempozyumun Dın \e Bılim Komıtesı üyesı Massachusetts Tek- nolojı Enstıtüsü öğretım üyelennden Dr. DanielAmit'lekonuştuk Amıt'ınbızesöy- ledikleri gerçekten de ilgimızı çekmiştı: "Bundan yirmi otuz yü önce bildiğiniz gjbi dine hiçbir biçimde prim verilmi) ordu. Her şe> gayet somut, ispatlı yapıimak iste- niyordu. Zaten bilim. ispat demektir. Ama bu son derece katı oluyor, insanlan tarmin etmiyordu. Son yıllarda. hele Sovyet bioku dağıldıktan sonra insanlar dine daha fazla yönelince inancın gücü de bununla doğru orantılı olarak arttı. İnanç. üstelik insanla- n rahatlatı>or, sivri köşelerini de törpülü- yor. İnançlı insanlann bilimle ilgisi olama- yacağını söy lemek bence doğru değil. Pekâ- İâ da din inancıyla bilim bağdaştınlarak bi- limsel çahşmalar yapıiabilir. Ben bunu çok Taksim Meydanı'na yürüyen Öncü Gençlik üyeleri "'Şeriata hayır, aydınlık Türkiye** sloganı arülar. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) İP: Tarikatokıdlan kamuhıştmlsın tstanbul Haber Servisi-lşçi Partisi'nin genç- lik kolu Öncü Gençlik. tarikat yurtlan \ e okul- lannın kamulaştınlması için kampanya başlat- tı. Öncü Gençlik İstanbul ll Başkanı GökçeFı- rat Çulhaoğlu. Mıllı Gü\enlik Kurulu'nu. Mil- li Eğitım Bakanlığı'na karşı uyararak "Bakan- lığın denetimi yeteıii değildir. Zaten burada da şeriatçılar yuvalannuşnr. Alınacak tedbir ka- mulaştırmadır" dedi. Öncü Gençlik tstanbul ll Örgütü'ne üyeyak- laşık 250 kişilik bir grup dün Beyoğlu Mis So- kak'ta toplanarak Taksim Meydanı'na kadar yürüdü. Katillen hâlâ bulunamayan Prof. Dr. Muammer Aksoy, Turan Dursun \ e gazetemız Tarih vakfi sahip çıktı Boratav'ın arşivi Türkiye'ye getiriliyor • Tarih Vakfi, Türk folklorunun en büyük araştırmacısı Pertev Naili Boratav'ın Fransa'daki arşivinin Türkiye'ye getirilmesi için çalışmalara başladı. Bakanîıktan fınansal destek istendi. yazan Uğur Mumcu'yla Aziz Nesin'in poster- lenni taşıyan grup sık sık "Medrese değil laik eğranT, u Şeriata hayır, aydınlık Türkiye" slo- ganlan attı. Taksim Meydanı'nda açıklama ya- pan Çulhaoğlu, polisin cuma eylemlerine son- suz yumuşak bir tavır göstermesine karşın la- ıklıği savunan Öncü Gençlık'i engellediğini be- lırtti. Çulhaoğlu. halen 8 bin 569 yasal Kuran kur- sunda 160 bin kişinın eğitim gördüğünü. 1 mil- yon 685 bin çocuğun bu kurslara gittığıni. 606 ımam-hatip lısesınde 515 bm (jğrencınin oku- duğunubıldirdı. Çulhaoğlu halen faalıyettebu- lunan 376 özel liseden 118"ınin şeriatçı kesime ait olduğunu kaydederek. cemaatlere bağlı 800 vakfın da özel okul açmak için harekete geçti- ğini vurguladı. Çulhaoğlu. mev cut 4 bin 108 va- kıftan 3 bin 806"sının 12 Eylül 1980"den sonra açıldığını belirterek bu vakıflann çoğunun di- ni amaçlı olduğunu kaydettı. Türkıye'deki 4 bin 324 yurttan 2141 "ınin de tarikatçılann elinde olduğunu ıfade eden Çulhaoğlu. bunlann ka- mulaştınlması gerektiğini söyledi. Öte yandan İP, DYP liderı Tansu ÇUlerın Konya mitınginı protesto ettıklerı gerekçesıy- le gözaltına alınan Konya ll Başkanı Ata Öz- can ve Öncü Gençlik üyesı Atakan Hatıpoğ- lu'na işkence vapıldığını bildirdı. da fazla dini inançlan olmayan bir kişi ola- rak söylüyorum.*" Gerçekten de Bulganstan'ın Varna Lı- manı'ndan İstanbul'a hareket edılmesın- den önceki akşam sempozyum oturumla- nnın ardından Patrik Bartholomeos, Eleft- henos Venizelos gemisinin alt güvertesin- de Karadeniz' i kutsama törenı y aptı. Gemi- dekıler ellerinde yanan birer mum, patnk ve çevresındekı dın adamlannın okudukla- n ilahileri dinledıler. Daha sonra Bartho- lomeos Karadeniz'e su döktü ve dua etti. Dikkatimizı çeken ilginç bir nokta da sempozyumdaki bilimsel gruplaşmalarol- du. Özellikle Ingiltere'den gelen Ingiliz ve Irlandalı bılım adamlan Karadeniz'in kir- lilikten anndınlması gereği üzerinde du- rurken kalkınma ve toplumsal gelişme bo- yutlannı göz ardı etmeyi yeğlediler. Bunun üzerine eski BM Kalkınma Programı Baş- danışmanı ve ikı HABITAT Konferansı'nın miman olan Üner Kırdar. eski Turizm Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcısı LeylaÖzhan, Massachusetts Teknololji Enstitüsü (MİT) Teknoloji, Polıtıka ve Sanayı Kalkınması Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Nicho- lasAshford, şehircilık uzma- nı mimar MehmetDülger, bu duruma karşı çıktı. Tabıı ki sorunun özü Kaf- kas petrollennin nasıl taşına- cağıydı. Zaten Tuna'dan dö- külen Avrupa ülkelen atık- lannın, büyük ölçüde mah- vettiği Karadeniz'den bir de şımdi Kafkas petrollerinin taşınması sorunu ortaya çıkı- yordu. Bir kesim bilim ada- mı boru hatlanyla petrolün taşmmasının, bu hatlar yü- zünden Karadeniz'in daha fazla kirlenecek olmasını sa- vunurken Türk bilim adam- lan ise petrolün tankerlerle taşınmaması gerektiğini, bu- nun Boğazlar için son dere- ce tehlikeh olduğunu teblığ- lenyle bildiriyorlardı. Bir yanda ıse Patrik Bart- holomeos. Türkiye Cumhu- rıyetı'nın bır vatandaşı ola- rak. Karadeniz çevresinın kurtanlması amacıyla bu sempozyumu düzenleyıp MHP'liler, ülkücüler ve en son da kendisini koruması gerekirken yaptıklannı bal- talamaya çalışan Trabzon Valisi İsmet Gürbüz Cive- lek'ın hışmına uğramanın acısını Gürcistan. Rusya. Ukrayna, Romanya ve bul- garistan'da gördüğü ilgıyle çıkarmaya çahşıyordu. Gemide bulunan bilim in- sanlan, yazarlar. gazeteciler ve aydınlardan oluşan Türk grubu. Trabzon'da yapılan- larla kendilerinin özdeşleşti- rilmesi olasılığına karşı çık- tıklan. yapılanlan derin bir üzüntüyle karşıladıklan için protestolannı Cumhurbaş- kanı Demirel. Başbakan Me- sut Yılmaz. Içişleri Bakanı Murat Basesgioğlu \ e dığer ılgilılere gönderdikleri bır bildinyle dile getiriyorlardı. Nüfus Cüzdanımı, Pasaportumu ve sağlık karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. FİLİZAYD1N IVÜYASE tLKNUR Türk folklorunun gel- miş geçmış en büyük araş- tırmacısı olarak kabul edi- len Pertev Naili Boratavın Fransa'dakı arşıvının Tür- kiye've getirilmesi ıçin Ta- rih Vakfi ile Eskişehir Anadolu Üniversitesi gö- nüllü olduklannı açıkladı. Tarih Vakfi Başkanı Orhan Silier, \akfın kuru- cuları arasında yer alan Boratav'ın arşivinin geti- rilmesi için kendısiyle gö- rüşüldüğünü ve bu konuda vekâlet alındığını belirte- rek bir aydan beri arşivin orıjinalının ya da kopyası- nın Türkıye'ye getirilmesi yönünde çahştıklannı be- lirtti. Bu konuda Fran- sa'da. Boğaziçı Üniversı- tesi'nde ve ABD'de bulu- nan malzemenin nasıl kop- yalanacağı konusunda bil- gi topladıklarını bildiren Silier. "Bu haarlık bitince ortaya çıkacak bütçeye gö- re >akında bir kampanya başlatacağız" dedi. Eski Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de Boratav'ın istemesi halin- de üniversite bünyesınde adına bır kütüphane kura- rak arşivi getirme işinı üst- leneceklerini söyledi. Arşivinin Türkiye'ye getirilmesini ısteyen Bora- tav ise Türk halkına hita- ben yazdığı "Çağn" mek- tubunda. arşiv inin araştın- cılann kullanımına imkân verecek kurumsal mekân- larda ve koşullarda bulun- ması gereklıliğıne işaret ederek beklentilenni şöy- le açıkladı:"Konuyu tü- müyle sahiplenecek bir ku- rumun veya kurumlann ortaya çıkması gereklidir. Tarih Vakfi'nın bu tür bir sahiplenmeve aday olması- nı memnuniyetle karşılıyo- rum. En azından bir üni- versite De yapılacak işbirli- ğinin yarariı olacağını dü- şünüyonım.'" Mektubunda arşıv m ge- tırilebilmesı için cıddi bır finansal kaynağa ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Boratav. Kültür Bakanlı- ğı'nı da bu konuda katkı yapmayaçağırdı. Boratav, mektubunda bakanlığa şöyle seslendı: "Arşhin Fransa'da bu- lunmasının ana nedeni be- ni Türkiye dışındaçahşma- ya zorlayan etkenlerdir: yani o dönemin devlet güç- leridir. Belki de bugünün hükümetleri. Kültür Ba- kanlığı aracılığıyla arsivin tekrar Türkiye'ye kazan- dınlmasına katkı yaparak bir 'telafı' yükümlülüğü hissederler."* Araştırmalarında arşiv malzemesinin sadece bir bölümünü kullanabildıği- ni belirten Boratav. arşivin kendısinden sonra yitip gitmemesı konusunu son yıllannın ana sorunu ola- rak gördüğünü söylüyor. Dokunulmazlıkları kaldırın! Çetelere dokununl Yurttaş, sessiz, dilsiz, belleksiz, kimliksiz olmadığını gösterdi: Suç örgütlerını kuranlar ve onlara gorev verenler yargtlansın diye ışıklarını geceler boyu yakıp söndürdü. Ve Türkıye'de, yurttaşın bu banşçı, demokratık eylemi dışında, hiçbir olumlu adım atılmadı. Ağar ve Bucak içn düzenlenen fezlekeler Meclıs Genel Kurulu'na indirılmedi. Susurluk davasının sanıkları tahlıye edildi. Salıverılenler, "Türkiye seninlegururduyuyor" alkışlarıyla karşılandı. Herkes bıliyor kı, onların alnına surülen kan, karanlık cınayetlere kurban gidenlerın kanıdır... Ve bugün Türkiye'nin dört bir yanından yükselen büyük tepki, tek bır mesaj veriyor: "Yeniden ışıkbaşına!" Hükümetler değişıyor, yurttaşın talebi değışmıyor... Yurttaş hiçbir partiye ya da kuruma karşı degıl. Ama Susurluk'u ortmek ısteyen herkese karşı!.. Meclıs aglışından bır gün önce, 30 Eylül'den başlayarak ışıklanmızı, başka bır nedenle değıl, "dokunulmazlıklann hemen kaldırılması, çetelere mutlaka dokunulması için" yakıp söndürüyoruz... Bu amacı paylaşan herkesı, her kurumu desteklıyoruz... Yetkilılerın, yetkilenni mutlaka kullanmaları istıyoruz... istıyoruz kı, onları "takıpte" olduğumuzu bılsinler! Karanlıga bunun için ses veriyoruz. Ve kararlılıgımızı, tüm dünyaya ılan ediyoruz: "Işığımızı çaldırmayacağız!" A Y D I N L I K İ Ç İ N YURTTAŞ GİRİŞİMİ Psikiyatri uzmanı Mazlum Çöpür 'AdliTıp uzmanları sıkıntı içinde' SAADETUSLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesı Adlı Tıp Anabilim Dalı'nda çalışan hekımler, asıl görev- leri olan tedavıden uzak ka- lıyor. Adlı Tıp Kurumu'nda dosya inceleyip tanı koyduk- larını söyleyen çocuk ruh sağlığı ve hastalıklan vepsi- ki>atn uzmanı Mazlum Çö- pür. "Biz adli olay larla uğra- şa uğraşa bir nevi dedektiflik yapmaya başlıyonız" dıyor. Cezaı olaylarda son karar merciı olarak kabul edılen Adli Tıp. ölüm nedenlennin belirlenmesinden zehırlen- melere. balıstık rapordan sahte imzalar: trafikten hu- kukıehliyete kadar çok geniş bır yelpazeyi bünyesinde ba- nndınyor. Mahkemelerden gelen dosyalan ınceledikten sonra karar \eren Adlı Tıp. verdiği kararlann önemi ne- deniyle sıyasılerin de en çok ılgılendiklen kurumlardan bin halıne geliyor. Öraeğın kurum bir kişi hakkında ce- zaı müeyyidesı yok dese hiç ceza almayacak. Ama aksı karar verilmesı durumunda belkı de ıdam edilecek. Dr. Mazlum Çöpür. bu kadar önemli kararlann verildiği bir yerde sık sık şaibelerin yaşandığına dikkat çekerek "Gerçekten bu şaibeleri ya- pan varsa da bir kişi değil, tüm kurum suçlanıyor" diye konuşuyor. Geniş bır yelpazeyle ılgı- lenen Adli Tıp Kuru- mu'ndan psikiyatri konusun- da görüşlerinı aldığımız Dr. Mazlum Çöpür. en büyük sı- kmtılarının uzman olmayan kışılenn de konulan hakkın- da karar vermesi olduğunu söylüyor. Mahkemenin inisi- yatifıne göre, davalann ya ılk elden Adlı Tıp Kurumu'na ya da öncesinde çeşitli sağlık kuruhışlanna gittığinı belir- ten Çöpür. *Sağhk ocağı d»1 praösyen hekim de bir Idşi- nin cezai müeyyidesi olup ol- mayacağına karar verebili- yor. Bu durum yanhşlıklara neden olabilivor. Bu konuda yasal boşluk var. Bunun ya- nında kurum içinde de psiki- yatri uzmanı olmavanlar. ka- rar hakkına sahip. Bu konu gerekli düzenlemeler \apıla- rak düzeltümeli" dıvor. Psikıyatnnın Adli Tıp Ku- rumu ıçindeki 5 ıhtisas ku- rulundan 4'üncüsü olduğu- nu kaydeden Dr. Çöpür. her yıl kendılenne 4-5 bin dosya geldiğini söylüyor. Çöpür. bu dosyalardan büyük çoğunlu- ğunun cezaı müeyy ide ve hu- kuki ehlıyete aıt olduğunu vurguluyor. Mahkemelerde Adli Tıp Kurumu'nun verdi- ği kararlann yüzde 95'ının uvgulandığını belırten Çö- pür. psikıyatnnın ilgılendıği alanlan ıse şöyle sıralıyor: Cezaehfiyeti: Büyüklerde- kı ırade kabılıyetı, aklı duru- mu yerınde mı? konulanyla ılgılenır. Bu konuda yaklaşık bin 500 dosya gelrr. Sadece dörtte binni cezaı ehlıyeti ol- maz. Farik münezlik: 12-16 >aşlar arasında ışlenen suç- larda kişinin yaptığının far- kında olup olmadığına bakı- lır. Bu vaşlarda ışlenen bü- tün suçlarda ınceleme şarttır. Yılda 300-600 dosya gelır. Hukukiehliyet: Bır kışının bir imzayı atarken aklı den- gesınin yerinde olup olmadı- ğı ya da mirasçıların 'Bu adam mirası yazarken akli dengesi yerinde değildi' de- mesi gıbi durumlarla ılgile- nir. Yılda 1500 dosya gelir. Dosyalar genelde mirasla il- gılıdir ve çoğu kişinin akli dengesi yerinde çıkar. Lyıışturucu bağımlılığı: Kişi bağımlı kabul edılmesı durumunda ceza almaz. te- davı edılir. Evlilik: Bırı imzayı attı- ğında akli dengesi yerinde olmalı. Taraflardan biri aksı- ni ispatlarsa evlilik iptal edi- lır. Kişinin sonradan hasta ol- ması halinde ıse bu durum evliliği yürütmeye engel mi? Iv ileşir mi? Kaç yıldır dev am ediyor? Bu sorulara qevş§' aramr. Kişi hakkında iyileştf3 karan verilırse ya da 3 yıl- dan az süredir hastaysa bo- şanma gerçekleşmez. Memuriyet: Kişinin me- murluk yapıp yapamayacağı ile ılgilenır. Polisten askere öğretmene kadar her meslek- ten memur gelir. Yılda 30-40 dosya gelir. Baykal'dan destek istendi Tekel'de sürgünler devam ediyor tstanbul Haber Servisi - KESK"& bağlı Tarım Gıda- Sen Genel Başkanı Yahit Genç, anayasa ve uluslar ~ı- sı tüm sözleşmelenn hıçe sa- yılarak REFAHYOL döne- minde yapılan sürgünlerin hâlâ devam ettiğini belirttı. Genç. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk'un hükümetin "sürgün politikası**na dur demelerini isteyerek aksi halde Baykal ve Cındoruk'u da bu sürgün- leri onaylamış kabul edecek- lerini kaydetti. Tarım Gıda-Sen Genel Başkanı Genç, Tekelden son olarak Genel Malı Sekreter Mehmet Barakçı'nın Istan- bul'dan Kılis'e gönderildiği- ni. Izmir Şube Başkanı Ab- durrahman Nakı. üye Ner- min Melek, Mahsun Ozkan ve AhmetÇelik'ın farklı yer- lere sürüldüklenni bildirdi. Bu sürgünlerin ILO'nun 151 sa> ılı sözleşmesine ve Baş- bakanhğın 15.06.1993 tarih- h genelgesine aykın olduğu- nu belırten Genç, mevcut sürgünlere yenilerinın de ek- leneceğinden endişe duv- duklannı ifade etti. Genç. Devlet Bakanı Eyüp Aşık'la daha önce ko- nuyla ılgılı bır görüşme yap- tıklannı belirterek görüşme- de Aşık'ın kendilenne "Hiç kimsenin isteği olmadan veri değiştirilmeyecek" dediğını anımsattı. Genç şöyle devam etti: "Sayınbakanı uyarmak istiyoruz, gerçekten bilgj dı- şında yapılıyorsa bu sürgün- ler durduruimalıdır. Çağdışı olarak gördüğümüz sürgün- ler bi/Jcri yıkürmayacak ak- sine gittiğimiz her yerde ör- güdenme çalışmalarına de- vam edeceğiz. Sendikal hak \e Özgüıiükleri kazanmamn kolay olmayacağı bilinciyle her rürlü baskı ve sindirme girişimini boşa çıkaracağız." Turizminyeniumudu: Golf Antalya Belek'teki Türkiye'nin ilk ve tek 27 delikli golf sahası Tat International Golf Club, ekim ayında hizmete açılacak. Kulübün genel miidürü Kai Lande, Belek parkurundaki ikinci 9 delikli alanın, doğrudan deniz taraündan uzanmakta olduğunu ve bu olanağın dünvada ender bulunduğunu belirterek "Golf sporu aracılığıyla daha üst düzey turist grubunu ülkemize çekebileceğiz. Çünkü üstün özelliklere sahip golfsever müşterilerin görmek istedikleri her şey bu tesislerde var" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle