Katalog

CumhuriyeC İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinka\a • Yazuşlen Müdurlen tbrahim Yıldız - Dinç Ta>anç • Sorumlu Mudür Fikret tlkiz 0 Haber Merkezı Müduru: Hakan Kara •Gorsel Yonetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Knhbarat Cengiz Yüdınm 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor \bdülkadir Yücdman 0 Nlakaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yaacı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Habeıien. Mehmet Faraç YayınKunılu İlhan Sdçuk (Ba,kan), Orhan Erinç, OkUy Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükraı Soner, Ergun Balcı. Dinç Tayanç. Ibrahim V ıldız. Orhan Bursalı. Muslafa Baibav, Hakan Kara. AnkaıaTemsilcısr Mustafa Balbay AtatürkBulvanNo- 125, Kat:4, Bakanlıklar-AnkaraTel. 4195020(7hat), Faks- 4195027 • tzmiT Temsılcısı: Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S.2'3Tel-4411220, Faks 44191170Adana Temsılcısı: Çetin Yigenoğlu, tnönii Cd 119 S No 1 Kat: 1, Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Muessese Mudüriî Üstün Akmen # Koordınator Ahraet Korulsan 0 Muhasebe Büknt Yener#tdare HUseyin Gûrer • lşletme Önder Çeük • Bılgı- Işlem. Nail tnal 9 Bıleısayar Sıstem Mürüvet Çikr • Satı, Vazikt Kııza MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Genel Mûdur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 u7 53 - 5139580-513 8460-61,Faks 5138463 'avzn!a>ao \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayıncıiık A Ş "ûrkocaŞ-Cad3')4! Cagalojiu34334lst PK 246 lslanbul f el (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212)513 85 95 29EYLÜL1997 İmsak: 5.26 Güneş:6.51 Öğle: 13.02 tkindi: 16.59 Akşam: 18.58 Yatsı: 20.18 \/loda Haftası • Çeviri Servisi - .ondra'daki Moda laftası kapsamında lüzenlenen John tocha'run defilesinde nini şeffaf elbise zleyıcilerin ilgısini opladı. Moda laftası'nda 50'nin ızerinde modacı jeasyonlannı ergiliyorlar. (Fotoğraf: IEUTERS) tişlerimiz çiıriik • ANKARA (AA) - Türk Diş Hekimleri Birliği (TDHB)BaşkanVekili ftof. Dr. Onur Şengün, ükemizde ınsanlann diş lekjmine gitme dışkanlığı bulunmadığını telirterek. bunun en büyük nedenlennden birinin de ekonomik akıntılar olduğunu söyledi. Şengün. Türkiye nüfusunun yüzde 1O'unun ağız sağlığına dıkkat ettiğini belirterek. çürük nedeni ile tedavi ihtiyacının yüzde 91.6 olduğunu söyledi. Ülkemizde 12-13 yaşlanndaki her 100 çocuktan 84'ünün ağzında çürük bulunduğunu anlatan Şengün, yetişkinlerde de 100 kişiden dişi çürük olmayanlann sayısının ise yalnızca 3 olduğunu bıldirdi. 7000 Yılına Mektup' • ANKARA (AA)- Halka mektup yazma alışkanlığı kazandırmak \ e mektup kavTamını toplumda daha canlı tutmak amacıyla PTT'nin 146. kuruluş yıldönümü olan23Ekim 1986'da başlatılan "2000 Yılına Mektup" hizmeti. meyvelerini 2000 yılı ocak ayından itibaren vermeye başlayacak. Posta Telgraf Dairesi Başkanı Selim Alıcı, uygulamanın halkın büyük ilgısıyle karşılandığını, 14 bin 850 kişinin. 2000 yılına mektup yazarak postaya verdiğıni kaydetti. 28 milyon dolar tazminat • CHICAGO(AA)- Trafik kazası geçirerek kötürüm kalan Debra Buongiovanni adlı Amerikalı kadın, otomobilinin koltugunu suçlayarak, General Motors firması aleyhine açtığı 28 milyon dolarlık tazminat davasını kazandı. 33 yaşındaki Debra Buogiovanni"nin, hatalı üretilmiş koltuğun 1989 yılmda meydana gelen kazada çökmesi sonucu felç olduğu belirtiliyor. Dinozor iskeleti • CHICAGO(AA)- ABD'dedeki Sotheby şirketi. bır dinozor iskeletini açık arttırmayla satacak. Açık arttırmada, bazı kemikleri eksik olanr Sue isimli, T-Rex cinsi dinozorun. milyon dolann üzerinde alıcı bulması bekleniyor. Toplam 400 civannda kemıkten meydana gelen iskeletin. her parçasının özenle paketlenmiş olduğu ve yeni alıcısının parçalan birleştirerek iskelet haline getireceği belirtiliyor. 1997 ÖYS'yi kazanamamış öğrencilerin ek yerleştirme kontenjanlanna başvurulan bugün başlıyor Üniversite a<la\ laraıa firsatANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖYS'yi kazanamayan binlerce gence "ünrversiteli" olma imkânı veren "ek yerleştirme kontenjanlan" için başvurular bugün başlıyor. 1997 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) sonuçlanna göre. 1997-1998 öğretim yılı için yükseköğretirn programlanna ek yerleştirme işlemleri. ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek. Ek yerleştirme kontenjanlanna başvurmak isteyen adaylann 1997 ÖYS"ye girmiş ve bu sınavı kazanamamış olmalan gerekiyor. Başvuracak adaylarda şu şartlar aranacak: ^1997'deki ÖYS'ye ginniş olmak. 1997 ÖSS'de başvurulan program için öngörülen puan türünde 105 ve daha fazla puana. ÖYS'de ise başyurulan program için geçerli hesaplanabilir ÖYS puanına sahip olmak, 1997 ÖYS merkezi yerleştirme sonunda açıköğretim programlan dışında hiçbir yükseköğretim programına yerleşmemiş olmak, ek yerieştinnede tereih edilen • Ek Yerleştirme Kılavuzu, il ve ilçelerdeki ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden alınacak. Açıköğretim hariç önlisans programlannda 7 bin 241, lisans programlannda 16 bin 539 olmak üzere toplam 23 bin 960 kontenjan bulunuyor. yükseköğretim programının 1997 ÖSYS merkezi yerieştirme sonunda oluşan en küçük puanına eşit veya daha yüksek bir puana sahip olmak." 1997 yılında ÖSS sonucu ve özel yetenek sınavı ile öğrenci alan yükseköğretim programlanna kesin kayıt yaptıranlar da 1997 ek yerleştirmeye başvurabilecekler. Ek yerleştirme kontenjanına başvurmak isteyenler. 400 bin TL karşılığında Ek Yerleştirme Başvuru Formu ve Ek Yerleştirme Ücreti Banka Belgesini 29 Eylül-6 Ekim 1997 tarihleri arasında il ve ılçelerde oluşturulan ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden alabilecekler. Adaylar, Ek Yerleştirme Kılavuzu'nda belirtilen esaslara uygun olarak dolduracaklan başvuru formu ile 600 bin TL'lik ek yerleştirme ücretüıi ilgili bankaya yatırdıklannı gösteren banka belgesini. 6 Ekim'e kadar ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticiliği yetkililerine teslim edecekler 1997-1998 öğretim yılında ek yerleştirme kontenjanlanna merkezi yerleştirme işlemleri, 1997 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı Kılavuzu, 1997 ÖSYS tkinci Basamak Kılavuzu ve Ek Yerleştirme Kılavuzu'nda belirtilen esaslara göre yapılacak. Posta ile yapılacak başvurular kabul edilmeyecek. Ek yerleştirme için (Açıköğretim hariç) önlisans programlannda 7 bin 241, lisans programlannda da 16 bin 539 olmak üzere toplam 23 bin 960 öğrenci kontenjanı bulunuyor. ÖSYM'den yapılan açıklamada. devlet üniversiteleri önlisans programlannda 5 bin 277, lisans programlannda 2 bin 622, Açıköğretim önlisans ve lisans programlannda toplam 408 bin 706, vakıf üniversiteleri önlisans programlannda 246. lisans programlannda 4 bin 184, KKTC ünıversitelerinde önlisans programlannda 1898, lisans programlannda ise 9 bin 480 öğrenci kontenjanı bulunduğu bildirildi. Açıklamada. diğer ülkelerdeki üniversitelerin sadece lisans programlanna öğrenci alınacağı ve bu üniversitelerde 253 kontenjan olduğu kaydedildi. Açıköğretim Fakültesi (AÖF) dahil önlisansta 416 bin 127, lisansta 16 bin 539 olmak üzere toplam 432 bin 666 öğrenci kontenjanı bulunduğu ifade edilen açıklamada, AÖF haricınde önlisans programlannda 7 bin 421, lisans programlannda 16 bin 539 olmak üzere toplam 23 bin 960 öğrenci kontenjanı olduğu da ifade edildi. Dianaile DodVyi evlendirdüer '•Renk imiş her ne var ise âlemde" Bedri Rahmi Ejüpoğlu'nun bu mısraİaruıı kendisine yaşam Ukesi edinen modacı Fanık Saraç, 550 metrekarelik yeni moda merkezini görkemli bir defüeyle hizmete soktu. Modayı renk, özgürlük ve kişiye özel bir özgünlük ifadesi olarak tanımlayan Fanık Şaraç, kıyafetkrinde kullandığı kumaş ve malzemeyi de İtahyan firmalanndan seçiyor. Saraç'ın defilesinde en ilginç sahne, Ece Pirim'in , Leydi Diana. Turgay Ankdoğan'ın ise Dodi El Fayed'i temsilen geHnlîk ve damaüık içinde pod>ııma çıkmalanydı. (Fotoğraf: UGUR DEMİR) e-posta : tan @ prizma.net. tr 3 sigaradan birini Çinlüer içiyor NEWYORK(AA)-Si- garanm ınsan ömründen or- talama 20 yıl çaldığı ve dün- yada her yıl sıgara yüzün- den 3.5 milyon kışınin öldü- ğü belirlendi. BM'ye bağlı kuruluşlar- dan Dünya Sağlık Örgü- tü'nün (WH0) hesaplamala- rına göre, sıgara tüketımi azalmadığı takdirde, bu tür alışkanlık nedenıyle ölenle- nn sayısı 25 yıl ıçınde 3 kat artarak 10 milyona çıkacak. Sigaradan ölümler, genel- de fazla yaşlı olmayan in- sanlarda görüJüyor. Ehger bir deyişle. bu insanlar sigara yüzünden ömürlerinin 20 yı- lını yaşayamıyorlar. Gelecek yıllarda sigara- nın sebep olduğu hastalık- laryüzünden ölmesi ihtima- li bulunan 10 milyon kişinin yüzde 70'ini oluşturan yak- laşık 7 milyon kişinin de ha- len sanayileşmiş ülkelerde yaşadıklan ifade edildi. Çın'in, sigaradan ölüm- lerde ABD'nin önüne geçe- rek birinci sırayı aldığı açık- landı. Her yıl 750 bin Çm- li'nin sigara dumanından öl- düğübildinliyor. Dünya Sağ- lık Örgütü'nce (WHO) ya- pılan bır araştırmada, Çin'de sıgara alışkanlığının aynı hız- la devam etmesi durumunda, gelecek yıllarda ölüm sayı- sının milyonu geçeceği tah- min edilıyor. WH0 rakam- lanna göre. Çin'de her gün 2 bin kişi sigaraya bağlı ola- rak ortaya çıkan hastalıklar- dan ölüyor Istatistiklere göre. dünya- da tüketılen her 3 sigaradan birini Çınliler içiyor. Sigara içen Çinlilerin sayısı. tüm az gelişmış ülkelerde sigara ıçenlerin sayısına eşit. Çın'den sonra ikinci sırada yer alan ABD'de. getirilen yoğun engelleyıci önlemler sayesınde, sıgara tüketimi Çin"dekinin dörtte biri ora- nına düşmüş bulunuyor. Bu-. na karşılık Çin'de kişi başı- na sigara tüketıminin 1970'ten bu yana yüzde 260 oranında arttığı bildiriliyor. 'Uluslararası 2. Rekonstrüktif Mikrocerrahi Kongresi' başladı 6 Amaç uzuv naklini saglamak' SÖYLEŞİ ATTILAİLHAN tstanbul Haber Servisi - Günümüzde olanaksız gibi göriinen birçok ame- liyatın rutin olarak yapıl- masını sağlayan mikro- cerrahi, insandan insana doku nakhnin yollannı araştınyor. Türkiye Re- konstrüktif Mikrocerrahi Demeği Başkanı ve Ame- rikan Hastanesi Mikro- cerrahi Servisi uzmanlanndan Prof. Dr. Türker Ozkan, mikrocerrahiden artık tüm alanlarda yararlanılabildi- ğinı belirterek "Uzmanlanıı şimdiki amacı doku reddi olayını halletmek. Böylece bir insandan diğerine kol bi- le nakledilebilecek" dedi. Türk Rekonstrüktif Mikrocerrahi Derneği tarafından düzenlenen ulus- lararası katılımlı 2. Rekonstrüktif Mik- rocerrahi Kongresi. Şark Sigorta bi- nasında başladı. Bugün de devam ede- cek olan kongrede, eğitimin ağırlıklı olacağı belirtildi. Mikrocerrahideki son gelişmeler hakkında bilgi veren Prof. Türker Özkan, bu yöntemle da- ha önce yapılması imkânsız olan ope- rasyonlarda başanya ulaşıldığını söy- ledi. Büyütme sistemleri sayesinde • Prof. Dr. Türker Özkan, mikrocerrahiden artık tüm alanlarda yararlanılabildiğini söyleyerek "Uzmanlann şimdiki amacı doku reddi olayını halletmek. Böylece bir insandan diğerine kol bile nakledilebilecek" dedi. insan gözünün yeteneklerinin arttı- nldığını belirten Özkan şöyle devam etti: "Mikrocerrahi teknikler kullanıla- rakçaplan 1 miUmetreden küçükolan damarlarve ince periferik sinir band- lan onanlabiliyor. Yani cerrahlann tarihsel bir özlemi olan kopan uzuv- lann yerine dikürnesi arbk gerçekleş- Mikrocerrahide kullanılan teknik- lenn son derece gelişmiş olduğunu da ifâde eden Özkan. "Uzmanlann şimdiki amacı doku reddini hallet- mek. Böylece insandan insana el ya da kol nakledUebilecek, \ani bir insanın bir UZMI koptuğunda organ buhna so- runumuz kalma>acak. Tabii ki bu şu an araşurma aşamasında" dedi. Mik- rocerrahi konusunda Tür- kiye'nin çok i>i olduğunu da vurgulayan Prof. Öz- kan, "Buoperasyonlarşu anda 17 ünh'ersite, 7 de\- let ve 3 özel hastanede ya- priıyor. Birhastanenin mik- rocerrahiyi başanyla uy- guladığını kabul etmemiz için yüzde 80 basan gös- termeüdir" dedi. Türki- ye'de eğitim eksiklığine bağlı olarak iş kazalannın çok göriildüğünü belir- ten Prof. Özkan, bu durumda yapıl- ması gerekenleri de şöyle sıraladı: "- Kopan, ezilen bir organdan ön- ce hastanın genel durumu gözden ge- çirilmeli. Yaşamsal şartian düzeltü- meli. - Kopan parçalann hepsi toplan- malı. Parçalar mümkünse steril bir bez ya da poşete konarak bu kabı üs- tünde hastaneye götürülmeli. - Telaşa kapılmadan kopan yere te- miz bir bez konmalı ve mümkünse kalp hizasının üstüne çıkartılmalı. Böylece kan kaybı olmaz. - Kopan yere kesinlıkle herhangi bir pansuman malzemesi sürülmeme- li. Hierapoliste Amazon kabartmalarıyla süslücesmebulundu 40 yıldan beri kazıhyorDEMZLİ(.4.\)-Denizli Pamukka- le'deki Hierapolis antik kenti, 40 yıl- dır ttalyan ekipler tarafından kazıh- yor. Kazılar sırasında ortaya çıkanlan 70 metre uzunluğundaki Amazon ka- bartmalanyla süslü. bir eşine daha henüz rastlanmamış çeşme. kazı he- yetini de heyecanlandırdı. Kazı çalışmalannı yürüten İtalyan heyetinin başkanı Torino Üniversite- si'nden Ord. Prof. Dr. Darie de Ber- nardi Ferraro ile Lecce Ünıversite- si'nden Prof. Dr. Francesco D'And- ria. neredeyse gençlik yıllannı Pa- mukkale Hierapolis kazılannda ge- çirdikJerini belirterek "40yıIlıkçalış- mamızın belki de en önenıli sonuçla- nnı bu yuld kazılarda elde ettik" de- di ler. D'Andriabaşkanlığındakiekip. çalışmalannı tamamlayarak ülkeleri- ne dönme hazırlığına başladı. Çalış- malanyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. D' Andria, ortaya çıkanlan iki eserin, Hierapolıs'in tarihi açısından çok önemli ipuçlan verdiğini söyledi. İş, Rakama DökülünceL. Hierapolis kazı çalışmalan ttalyan ekipler tarafından > ürürüyor. Kazılar sırasında Frontinos Çad- desi'nın devamında iki katlı çeşme- nin de ortaya çıkanldığını açıklayan D'Andna, 70 metre uzunluğundaki çeşmenin. Amazon kabartmalanyla süslü olduğunu, bu büyüklükte bir başka eser bulunmadığını bildirdi. D'Andrian, diğer önemli buluntu olan "Sanşın Attis Heykeli"nin, Anado- lu'da son yıllarda bulunan en görkem- li arkeolojik yapıtlardan biri olduğu- nu belirtti. Yaşanmış bir olay: geçen kitap fuannda, kitap imzalamaktayız; arada, ikili üçlü gruplar halin- de, 'tesettür' kızlan, karşımda peydahlanıyor: bes- belli Imam/Hatip Liseleri'nden yetişmiş, artık fa- külteli; sözleşmiş gibi, aynı kitaplan alıyorlar: şiir ki- taplanndan bazılannı, romanlardan 'Dersaadette Sabah Ezanlan'nı, fikir kitaplarından 'Hangi Ba- tı\ Hangi Sağ' ve 'Hangi Lâiklik'ı. vs... Tutanağa geçirdiğim olay, aralanndan bazılarının, öbür kitap- ların arasında gizleyerek, 'Hangi Seks'i, 'Fena Halde Leman'ı ya da 'Haco Hanım Vay'ı imzalat- mak istemesi! Bu da yaşanmış, bir başka olay; eli ayağı son de- rece düzgün, derli toplu, aklı başında bir delikanlı; hani eskiler 'efendiden' derierdi ya, öylesi; zaman zaman telefonla arar hal hatır sorar, kafasına takı- lan bazı sorunlan tartışır; zaman zaman da, çıkar gelir; bir eyyam karşılıklı oturur, söyleşiriz; o da Imam/Hatip Liseleri'nden yetişmiştir, o da fakül- teli; dünyaya, insanlığın gidişatına meraklı, önerdi- ğim her krtabı ayırdetmeksizin okur, yazarlan 'mü 'min' ya da değil diye ayırmaz! Bir akşam üstü, hiç umul- madık bir şekilde, bana neyi sorsa iyi: "-... bir in- sanın sosyalist olması için, mutlaka dinsiz mi olması lâzımdır?" Tutanaktakı bu iki olay, neyin kanıtı? Önce ister- se Imam/Hatip 'formasyonu' taşısın, insanın heryerde ve her zaman 'insan' olduğunun! Ay- nca, -bazı şaşkınlann sandığı gibi- her 'teset- tür' kızının, her Imam/Hatip oğlanının, mutlaka ve mutlaka tartışmasız bir 'gerici' olmadığının! Bunu bir kalem geçmek istedim, zira bence mü- him. Karşımıza çıkan 'manzara' i O istem'in Türkiye'ye telkin ettiği, -belki de O 'dayatbğı'- komünizme karşı din eğitim ve öğ- retimi, sonuç olarak önümüze hangi tabloyu çıkar- mıştır? * Kayrtlı Kuran kurslarına devam eden öğ- renci sayısı 1 milyon 685 bin. Her beş yılda bu sayı iki kat artıyor. * 561 Imam/Hatip lisesinde 492 bin 809 öğ- renci okuyor. Yıllık mezun sayısı 53 bin 553. Oy- sa din hizmetleri için personel ihtiyacı 2 bin 288 kişi! * Imam/Hatip liselerinden mezun olan 51 bin 345 kişi, Islami devlet yapısını oluşturmak için, her yıl hukuk, siyasal bilgiler faküttelerine ve po- lis akademilerine başvuruyor. 10 bin öğrenci- nin alınacağı polis okullanna girmek isteyen 12 bin 300 kişiden yüzde 4O'ı, Imam/Hatip lisesi me- zunu!.. (Gnl. Kurmay'ın brifıng rakamlan.) Her şey açık ve seçik görünmüyor mu? Tevhid- i Tedrisât Kanunu'na göre, din görevlileri için ta- sarlanmış Imam/Hatip Meslek Okullan'nın Di- yanet Işleri Başkanlığı'nın ihtiyacı olan din görev- lileri için yılda aşağı yukan 2 bin beş yüz mezun ver- mesi yetecek! Oysa bu okullar liseye dönüştürü- lünce, ihtiyacın çokfazlası çocuk, Imam/Hatip for- masyonu ile çıkıyor. Niçin? Yükseköğretime bu ka- fayla devam etmek sonra da devlet yönetim kade- melerinde yer alabilmek için! Diyeceksiniz ki, bu kadan önyargı olmuyor mu bi- raz? Olmuyor, çünkü PlAR/GALLUP'un Adana, Içel, Erzurum, Istanbul, Bursa, Trabzon, Kon- ya, Ankara, Gaziantep illerındeki 1085 Imam/Ha- tip'lı öğrenci arasında yaptığı bir kamuoyu araştır- masının sonuçları, bu düşünceyi tamamıyla doğ- ruluyor. Ona da bir göz atalım mı? Maksadını çok aşmıştır... Bu kapsamlı araştırmaya göre Imam/Hatip for- masyonlu öğrencilerin, kızlardan yüzde 22.8'i, oğlanlardan 23.2'si 'öğretmen' olmak is- tiyormuş; daha da ilginci kızlardan yüzde 19.3'ünün, oğlanlardan yüzde 18.2'sinin kayma- kam/vali' olmak istemesi; bu kadaıia kalsa iyi, Imam/Hatip'li delikanlılardan yüzde 16.1 'i 'su- bay' olmak özlemindedir; kızlardan 14.8'i, oğ- lanlardan 6.1'i 'hekim' olmak niyetinde iken, kızlann yüzde 8.8'i ve oğlanların 13.3'ü 'öğre- tim üyesi' olmak niyetini izhar ediyorlar. (Hürri- yet, 9Ağustos1997) Şaşılacak şey! 'Ümmet' üstyapılı kırsal Anado- lu Burjuvazisi, kendisine en büyük engelin Bürok- rasi'den geleceğini biliyorolmalı. Imam/Hatip'ten yetişenlerin büyük çoğunluğunu, Bürokrasi'nin en kilit kademelerini elde edebilecek mesleklere he- veslendırmiş! Böylece, İmam/Hatip okullarıru önce lise yapanların da, sonra mezunlarını üni- versitelere kabul edenlerin de, neticede kendi elleriyle kendi kuyularını kazdıklan açıkça gö- rülüyor. Bildiğiniz gibi, bu işi yapanlar, bugün vak- tiyle kanştırdıklan bu haltı temizlemeye çalı- şanlardır. Peki, adı üstünde Imam/Hatip yetiştirmesi ge- reken bu liselerden. din hizmetlerine hevesli çocuk yok mu hiç? Olmaz olur mu, okullann asıl gayesi- ne uygun hevesleri olan bu çocuklann yüzdesi. ina- nılmayacak kadar düşük! Oğlanlann sadece yüz- de 4'ü (evet 4'ü) imam/hatip olmak istiyor, yüz- de 7'si müftü/vaiz, hepsi o kadar! Bilmem bu kapsamlı araştırmanın, yapılan işin maksadını ne kadar aştığını, yeterince gösterebildim mi? Durumu daha da vahimleştiren, 'alafranga' ve 7â- ık' Anadolu Liseleri ya da kolejlerden çıkanlann, hemen hemen bütünüyle, 'devletmemuriuğuna' he- ves etmemeleri! Onun içindir ki, sadece sekiz yıl- lık kesintisiz öğretimle yetinmek; Türkiye'nin, kö- kü rejimin temellerini sarmış bu ciddi sorununu, çözmeye yetmeyecektir: bir kere, Imam/Hatip Li- sesi mezunlarının, llahiyat Fakülteleri dışında- ki disiplinlere alınmamalan gerekiyor, aynca, Tev- hid-i Tedrisât Kanunu'nda, onlar için öngörül- müş işleve, kavuşturulmaları şarttır; yâni, ihti- yaca yetecek kadar din görevlisi yetiştirmek! http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bikjiyay/yazar/ailhan.htlm