23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL1997 PA2ARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Yerinden Yönetim Düzeltimi Prof. Dr. RLŞEN KELEŞ E Uıbeşincihükümetmızlencesin- de *KamuYönetiminin\feniden Yapüandınlmasr başhğı altın- da. merkezı yönetim üe yerel yönetimler arasmdakı ilişkilere yenı bırbiçım verilmesi. kamu ruzmetleri- nin büyük ölçüde yerel yönetımkre bırakıl- ması öngörûlüyor. tzlencede, aynca, etkin denetim mekanizmalannın oluşturulması, hızmetlerle ılgilikararsüreçlerinehalkınyo- ğun olarak katüması veyönetimde saydam- lığın sağlanması gibi gereksinmelerden de söz edılmiş. Düzelnmin (reformun) amaçlanna ihşkin olarak. bir süredir basına yansıyan haberle- re bakıhrsa, merkeze ve yerel yönetimlere görev veyetkî bölüşümündebırakılması ön- görûlenpaylar. sırasıyla. yüzde 65 ve yüzde 35'tır. ii özel yönetimlerinin yenni. nitelik- len, işlevlen vekuruluş biçımleri pekde be- lirgin olmayan il ve ilçe meclislerinin alma- sı ve aralannda eğitim ve sağhk gibi hiz- metlerin de bulunduğubirçok görevin onla- ra aktanlması öngörülmektedir. GenelBütçe"den ılözel yönetimlennin al- dıkları payın yüzde 20"ye. belediyelerinki- mn ise yüzde 15"e (yerel yönetimler ıcın toplam yüzde 35'e) çıkanlması. ilkbakışta, yerel görevlerle yerel gelirler arasında bır denge sağlanmak istei|diği izlenimini ver- rfîektedir. Clke ekonomisinin bu yükü nasıl kaldıracağı sonısu bir yana bırakılırsa. ba- şanlabildiğı takdırde, bununla. kuşkusuz, anayasamızın ve Avrupa YerelÖzerklik Şar- tı'nın bir buyruğunun verine getirilmiş ola- cağı söylenebilir. Hemenbelirtelım ki. izlen- cesinde yennden yönetim düzeltımıne yer ayıran ilkvetekhükümetbugünkühükümet değüdır. En azotuzyıldanberi, işbaşına gel- miş hükümeüerin hepsi de, aşağı yukan ay- m sözlerle birdüzeltımgereksinmesine par- mak basrruşlarsa da; gerçekçi. çağdaş, de- mokratık ve köklü bır düzeltimi yaşama ge- çirmeyi başaramamışlardır. Yapabüdiklen. bütüncüllükten uzak kımı iyıleştirmelerden öteye geçebılmış değıldir. Oysa. de\letın eğitim ve araştırma kurumlannm, ışçi ve iş- veren örgütlennin ve kımı meslek kunıluş- lanmnbu alandahazırlamış olduklan ve sa- yıs\ ikı düzineyi aşan tasan \e taslaklarda, ciddi bir düzeltıme kaynak oluşturabilecek değerde bılgi birikımı vardır. Aynntılar bır yana bırakılarak denilebilir ki, yerinden yönetimde düzeltim konusuna öncehk venlmesı olumlubiradımdır. Bu zo- runluluğubenımsemek önemlı olmaklabir- Hkte, otuz - otuz beş yıldır. bılimsel verile- re ve araştırma bulgulanna dayanılarak ha- zırlanan tüm tasanlann neden bir yana ıtıl- rmş olduğunu da düşünrnek gerekir. Bunun nedenlen arasmdanesnel olanlannbulundu- ğu kuşkusuzdur. Ama, oznel olan ve sıyasal hesaplara dayananlann ağırlıkta olduklan görmezlıkten gelınemez. Beledıye başkanlığı gibi yerel görevlerde denevım kazandıktan sonra parlamentoya ve hana hukümete kadar yükselmış olanla- nn da ıçinde yer aldığı merkezdeki sıyasal kadrolarda, yerel yönetimlerin güçlendinl- mesine karşı örtülü bir ısteksızlik vardır. Çünkü yerel yönetimleri ve onlara egemen olan güçleri kendi güdümlerialtındaturmak- ta yarar görür ve olası bir düzeltimin kendi güçlü konumlannı sarsmasından kaygı du- yarlar Ellenndeki görev, yetkı ve kaynakla- n yerel bınmlerle paylaşmaktan özenle ka- çınmalan daha çok bundandır. Açıktır kı. böyle bır tav ır, gücünü tabandan alması ge- rek'en demokrasiyle bağdaşmaz. Yerinden yönetim düzeltımimn. bir ""kamu yönetimi sorumT olduğu kadar. sıyasal niteliöı ağır basandemokratikleşme ileilgili bir sorun ol- duğu da gözden kaçınlmamahdır. Demok- ratıkleşmedekı her eksık ya da gecıkme. ol- duğu gibi. yerel demokrasıye de yansır Ye- rel yönetimleruzenndekı "•yerindetik"dene- tımınin kaldınlması. merkez denetımınin yenne yargı denetımınin konması, halk ka- tılımınm ozendınlmesi. seçmene. ikı seçım arasında. belli konularda görüş yansıtabile- ceği halkoylaması yolunun açılması. beledı- ye meclısi toplantılanndakı sıyaset yasağı gibi çağdışı sımrlamalara son v enlmesi. ilk atılacak adımlararasındayer almalıdır Mer- kezin. kamu görevlerinin yükü altında bu- naldığı doğrudur. Bununia birlıkte. merke- zı rahatlatmak uğnına. birçok görevin. taş- ra bırimlerine. vahhklere ve bölge örgütle- nne aktanlması, verel yönetımlenn güçlen- dirilmesı olarak adlandınlamaz. Böyle bır düzeltım. yerinden yönetıme (decentralıza- tion) değil, yetki genişliği (deconcentrati- onülkesineağırlıktanıyan birdüzeltim olur. Türkiye'de. kuşkusuz, ona da gereksinme vardın ama adı yanlışkonmamalıdır. Görev - lenn yerel yönetimlere aktanlmasında,w ge- net yetki'" ılkesınm benımsenmesı uygun olur. Bu ilke, yasalarca yasaklanmış ya da başka yönetimbasamaklanna bırakılmıs. ol- mayan tüm kamu hizmetlennt yerel yöne- timlerin görmesinı sağlar. Avrupa Yerel Özerklik Şartı"nın felsefesme deuygun düş- mekle birlikte, genel yetki ilkesini. ülkenin ve yerel yönetımlenn koşullan açısmdan gerçekçı bır değerlendirmeye konu yapmak gerekir. Yerel yönetımlerimizı, bugünkünden da- ha çok kamu hizmetini başanyla yürütebı- lecek personel. araç, gereç,örgüt, yöntem ve kaynaklarla etkinleştırmek öncelik almalı- dır. Ulusal birlık ve bütünlük, kısaca. genel yarar açısından merkezden y üriitülmestnde zorunluluk bulunan ulusal savunma, adalet, dışpolitika, genel güvenlik, ekonomikplan- lamave iletişim dışmdakalan hizmetler, an- cakbukoşulla yerel yönetimlere bırakılabı- lir. Kaldı ki. kültürel altyapısı oluşmamış hiçbirdüzeltım başanya ulaşamaz. \erel yö- netimlere can veren halkm. her düzeydekı yöneticilerin ve siyasal parti kadrolannm bilgi ve siyasalkültürdüzeyı değişmedikçe. merkezdenyönetimle yerinden yönetimden herhangı bırimn yeğlenmesı onemlı olmak- tan çıkar. Gerçek bir yerinden yönetim ah- lakı toplumda yerleştıkçe, merkeze egemen sıyaset adamı kendi adaylanna oy verme- yenlerin elmi kolunu bağlayacağı ılerısmi yurttaşa vermeye cesaretedemeyecek, özel- leştirme şampiyonluğu ile övünen sosyal de- mokratbelediyeci parti ideolojısine ters düş- mekle suçlanabilecek. beledive başkanının armağan (!) ernği kol saatıni k'olunatakarak kendis'ıni suskımluğa mahkûm eden meclis üyesı seçmenindentepki görecek, belediye- cılıği kentsel rantlan paylaşma yeri olarak görenlenn sayısı azalacaktır Yenndenyöne- tim düzeltımınin başansmı. bu anlayış. ah- lak ve davranış değışikliklerinde aramak dogru olur. Ekonominm akıkı yollardan düzlüğeçıkanlması sonucundaişsizhğın ha- fıfletilmesının. gelir dağılımındakj denge- sızlığm gıdenlmesımn tse. beledıyelerin par- tılerce bırer ıstihdam kapısı olarak kullanıl- masından kurtulmamn asıl çözümü olduğu unutulmamahdır. Çağı Yakalamanm Gerekli Koşulu... Prof. Dr. H A M Z A B U L U T hmır Cnhersıtelen Ögretim Elemanlan Demeğı (IZCSİDER) Başkam • • lkeleri vönetenler. torjlumsal kalkınmada ki öğrenci sayısı, mesleksel teknik ögretim öğrencilen- nin yüzde 57"sıdir. Bu öğrencilerin yüzde 80'inm tsla- milîukukıstediğı de yapılan istatistıklerle saptanmıştır. Yukandakı sayılar. ımam-hatıp okullannın kuruluş ama- cın> aştığmı ve sahıp çıkan kesımlerce arka bahçe \e oy deposu olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır. Okullann görevi: Okullar; siyasıienn, ıstısmarcıla- nn, cemaatlenn ve benzen kuruluşlann arka bahçesı değıldir. Okullar; bilgi. beceri \e ahşkanlık gibi birçok davTanışlann (sistemlı ve mantıklı düşünme alışkanlı- ğı) öğremldıği, öğretıldığı ve bunlann planlı olarak ya- pıldığı kurumlardır. Okullann görevi; çocuklan. belhev - relerinde lyaşına ve anlak -zekâ- yaşına göre) öğrenme güçlerini saptayarak araştırma, bulmave doğrulama ey- lemi ıçıne sokmak ve böylece çevresinı tantmaya, olay- lan açıklamaya ve evrenı anlamaya yönelten beceriler vermektir. Herkese fırsat eşıtliği tanıyarak öğrenme ürünlennde eşitlik sağlamak; niteliklen ortaya çıkar- mak. yönlendirmek. geliştirmek ve zihinsel yetenekler kazandırmak; yenı ve değişen durumlara bilgi ve bece- rilerini aktarma yetisi vererek gerektiğinde yenı ve da- ha etkin bilgi ediruneye yöneltmek de okullann görev ı- dir. Okullar, toplumsal eğıtımınyapıldığı yerlerdır. Eğer okullan bir insan ımalathanesıne benzetırsek. eğıtımın de bır insan biçımlendırme olayı olduğu görülür. Bu ımalathanede. insanla bcraber evren de bıçımlendınlır ve araç olarak bılgı kullanılır. Bu nedenle, bılgının nı- teliğı ve amacı büyijk önem taşır. Çağdaş eğıtimm bı- rincil amacı, yeteneklen saptamak ve geliştırmektır Çağdaş toplumlarbunubaşarmışlarve okul öncesmden başlayıp uzmanhk sınıflanna aynlıncaya dek bu uygu- lamayı etkili birbiçirnde sütdürmüşlerdir. Böylece, bel- lkeleri yönetenler. toplumsal kalkınmada U eğıtımın rolünü ve bıhmın üretıci güç ış- lev ini çok iyıbilmelidirler. Eğitilmiş ve iyi yetişmış insan gücünü oluşturmadan kal- kınmayı sağlamak, çağı yakalamak ve de- mokrasiyi yerleştırmek olanaklı değıldir. llerlemek ve çağı yakalamak isteyen toplumlar. siyasal alanda demokrasiyı ve yaşamsal alanda da bıhmı öne geçırmelıdirler. 8 yıllık zorunlu kesintisız temel eğitim bu ereğın gerekli koşuludur. Topîumumuzu çağdaş uygarlığataşıyan yolunbaşlan- gıcı ve olmazsa olmaz koşulu olan 8 yıllık zorunlu ke- smtisız temel eğitim uygulamasmabugünkarşı çıkan ve bu gerekli koşulu bılim dışmaçıkarmauğraşısıveren an- layış ile, dün matbaayaistemezükdıyerek dırenenvekul- lanımını geciktiren anlayış aynıdır. Bugün, 8 yıllık ke- sintisız zorunlu temel eğitime karşı çıkanlar ve saptır- maya çahşanlar. ~_imamhkve hatiplik gibi din hirmet- lerinin yerine getirttmesi ik görevti memurtar"ın yetış- tırilmesı ıçın açılan ımam-hatip okullannın savunucu- luğunu üstlenmekte ve "Imam-hatipteri kapatürmaya- cs^ız^ söylemten ile ortaya çıkmaktadırlar. Oysa, çıka- nlan temel eğitim yasası ile Anadolu Liseleri başta ol- mak üzere bırçok mesleksel teknik eğitim veren okul- lar da etkilenmiştır. Bu okullann hiçbinnden herhangi bir tepkı gelmezken yalmzca imam-hatıp okullan ıçın tepkı gelmesı anlamlıdır. Bugün 36'sı çok programlı, 2'sı super. 107"sı Anado- lu ve 461 'ı düz olmak üzere 606 imam-hatip lisesi vaT- dır. Bu okullarda 120 bini kız olmak üzere 515 bın öğ- rencı öğrerum görmektedir. 515 bın öğrencimn 318 bı- m ona bölümde okumaktadır. İmam-hatip okullannda- li bir alanda uzmanlaşan ve yüksek düzeyde bılgılerle donatılan büyük çoğunluklar yaratmışlardır. İnsanın doğası: İnsan, 6 yaşına dek karakten (ayıncı özelliklen) oluşan, 15 yaşına dek zihinsel gelışimi sü- ren. 15 yaşmdan sonra yeteneklen belirlenebilen ve 18 yaşından sonra kendi başına iş yapabilen bır v aratıktır. İnsanın bu özelliğı, meslek seçiminin, ancak 15 yaşın- dan sonra olanaklı olduğunun kanıtıdır. Dunım boyley- ken: "İmam-hatibime dokunma" eylemlerinin yapıl- ması ve küçük çocuklann alınlanna "S artı3"yazılarak protesto göstenleri düzenlenmesı düşündürücüdür. 15 yaşından önce, "lyi hatip olur" ya da "tvi boyacı olur" diyerek çocuğun bir mesleğe yönlendinlmesı, çocuğun gelişmesinı durdururve dolayısıylatoplum zarar görür. Temel eğitim: Temel eğitim. çocukta zihinsel gelışı- mın sürdüğü evreyi ıçme alan eğıtımdir; bu nedenle ke- sıntisiz ve zorunlu olmalıdır. Bu evrede, çocuğun yaşı- na ve anlak yaşına göre davranışlar kazandınlmalıdır. Bu evrede; Ne?, Neden?, Nasıl?, Yonımla'., Uygula! ve Açıkla! gıbı anlamaya ve kavTamaya götüren etkınhk- ler yaşanmalıdır. Buevrede. bilgının doğruve kesinola- rak yargı ve kanılara dönüşümü sağlanmalıdır. Bu ev- rede. sistemlı ve mantıklı düşünme alışkanlığı verilme- lidir. Bu evrede; çocuklar. arama, bulma ve doğrulama eylemı ıçıne sokulmalıdır. BuevTede; iyı bır insan ve iyi bır yurttaş bılincı ile birlikte; ulusal egemenliği özüm- semeve. ulusal kültürü güçlendirmeye. ulus bırlığinı sağlamaya v e laık, bılimsel. çağdaş eğıtimi yaşama ge- çırmeye yönelik temeller de atılmalıdır. . Yeterti koşul: Bu noktada bazı sorular aklımıza gel- mektedir: "Peki bunlan kimler uygulayacak?". "Baa okullan arka bahçe olarak gören ve şu anda eğitim ku- runüanndaetkinoiançağdışıbir anlayışlaçağdaşbitim- sel ve laikeğirun yaşamageçirilebilir mi?", "Neolursan ol. gel ögretmen ol anlavışı ile, topiumumuzun çağı ya- kalavabikceğine inanı\or musuma?", "Eğitiınde firsat eşitsi/Üğive sosyaldeviet anla\ışındaki zaaflıkürkütikü boyuttavken.eğitim\eögretim kurumlanndakibaBce- maatlerin etkinlikleri >e topîumumuzu yü/vıllar gerisi- ne çekecek gjrişimleri önlenebilir mi?". "Eğirim ve ög- retim kurumlannuzdaki çürümüştüğü ortadan kaktar- madan, temel eğitim amacma ulaşdabilir mi?". "Hangi kadro ile çocuklanmıon yeten«klerini saptavacaL yön- lendirecek ve gdiştireceksiniz?*1 v e "Simit satarak. B- mon satarak,pazarcdıkyaparakya da özel ders vererek ikincL üçüncü bir iş yaparak yaşamava çalışan bordro mahkûmu öğretmenierie. çağı vakalamanuı gerekli ko- şulunun \erine getirileceği kanısında nusuuz?" Bu sorulann yanıtlan, temel eğıtımınyeterlı koşulla- ndır. Mılli Eğitim Bakanımız Sayın HikmetOuğbay da. ınanıyorumkı, aynı sorulan sormaktaveyanıtlannı ara- maktadır. Bakanlık olarak bu sorulann yanıtlan bulun- madıkça vebılimsel birsonuca vanlmadıkça. temel eğı- tımın yeterli koşullan sağlanamaz. Sonuç: Çağı v akalamanın gerekli koşulu. 8yılhk ke- sintisizzorunlutemeleğitimdir. ANASOL-D hükumeti, Türktoplumunu çağdaş dünyaya. uygar dünyaya ve ay- dmlığa taşıyan yolu açan temel eğitim yasasıntn çıka- nlmasında gösterdiğı uğraşı. duyarhlık ve sorumluluk ıçin büyüktakdıralmıştır. Bundan sonrakı aşama; bu ya- sanın içinın doldurulması. sulandınlmaması ve ödünsüz uygulanmasıdır. Ders programlanmn \e ıçenklerinin yenı baştan düzenlenerek çağın gereklenne uygun du- ruma getırilmesi. nıtelıklı ögretmen yetışünlmesı. öğ- retmenliğin çekıciliğinm arttınlması. eğitımde fırsat eşitsizliği ortadan kaldınlarak sosyal deviet anlayışının yaşam bulması ve hakça bır vergılendırme sıstemınin getinknesj de bu büyük adımın yeterli koşullandır. CUMHURÎYETTEN OKURLARA ORHA1N ERİTsÇ eündemdekiTartışmalar Dinci kadrolaşmaları, şerıat devletı ginşimleri- ni, öğrencilere okuttuğumuz bilim ve laiklik karşı- tı ders kitaplarını, kamu mallarını özelleştirme gö- rüntüsü altında ucuz fiyata eşe dosta aktamnayı, tarım ile hayvancılıktakı yanlış uygulamaların Tür- kiye'yi gıda maddesi ithal eden bir ülke durumu- na düşürmesini bir yana bıraktık. Sayın Demirel'in "Başkanlık sistemi" önerisi ve Bayan Çiller'in yeni süper gafı "onbaşı krizi" ile yatıp kalkıyoruz. Başkanlık sistemınin, Türklerin deviet kurmaya başladığı bin yıllar öncesinden yaşanagelen de- neyimlere bakılırsa, sağlıklı biryöntem olmayaca- ğı yönündeki değerlendirmeler ağır basıyor. Sistemdekı tıkanmalann ya da demokrasiyi al- gılamadaki eksikliklerimizin başkanlık sistemine geçişle birlikte giderilebileceğini varsaymak, pek tutarlı görünmüyor. Zaman zamarj oluşumundan, çalışmalarından yakınsak da Türkiye Büyük Mil- let Meclisı'ne dayalı bir yönetim biçimine, birieş- tirici-toparlayıcı niteliği açısından gereksinimimiz var. Onu arka plana atmak yerine, Seçim Yasa- sı'nı, Partıler Yasası'nı ve 12 Eylül hukukunun il- kelerini yansıtan anayasayı değiştirerek demok- rasınin önünü açmak, bizden sonraki kuşaklann da kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesini sağlayacak sürekli bir çözüm biçimi gibi görünü- yor. Bayan Çiller'in, Bay Yılmaz'ı suçlamak ısterken bu kez baltayı daha sert bır taşa vurduğu anlaşı- lıyor. Kısa bir süre öncesine kadarki gafları, ordu- nun hep en üst düzeydeki komutanlanna yönelik olduğu için politika anekdotları düzeyinde kalıyor- du. RP ile ortaklıktan, hele Başbakanlık koltuğu- nu kaybettikten sortra kendisine oy verenlerin ço- ğunluğunu da karşısına almaya başladı. Sanki RP Genel Başkanı olmuş gibi davranıp konuşuyor. "Şerefsiz onbaşı" nitelemesi ile de kişüiğine son noktayı koymayı başardı. Kesin bir tahminde bu- lunmak zor, ama Türkiye'de askerliği onbaşı ola- rak yapmışlann sayısı milyonlarla ifade edHebilir. Bir genel başkan düşününüz kı ağzından çıkanı kulağı duyuyor, ama ne anlama geldiğini bümiyor. Sonra daTürkiye'yi yönetmeye yeniden talip olu- yor. "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye bağı- ran bir avuç yandaşını Türkiye sanıyor. Neyse ki ucuz kurtulmuşuz. Ya yeniden başbakan olsay- dı.. • Karadeniz'de, terör sızmaları ve özel tim bas- kılan nedenıyle yaşanan gerginlıği, bölgedeki ge- lişmelerin boyutunu Işık Kansu ve Erdoğan Eri- şenyazdı. • Gelirler ve kurumlar vergisiyle toplanan gelirin yüzde 70'inin çalışanlardan kesildiğini, buna kar- M 17. Sayfaadtı I '1,1 {I) üttı YAZ, MERHABA Birbirinden renkli, zevkli tasarımlar, istikbal Sonbahar Koleksiyonu'nda sizi bekliyor. En cazip fiyatlarla. F*T En uygun taksit seçenekleriyle. peşin ödeme İndirimleriyle. ? : *eşin ffiyatına taksitle! Eski günleri unutun, yepyeni bir İstikbal'le bu kampanyada buluşun. KAMPANYA! istikbai "yenileyin, yenilenin ( y n t e b t ı ğ ı n e u y g u n û u t Ürûnıeı,îsiıkbalYMatıSatıcılarırma»es6medihr Kampanyaw geç3110i997BntwıekaıJaıde'(ame<!«»kolup ûretHnvestotı.mkâniarıylasınırtıöır fyafar TSrk Ustı'dK IscıKbal A Ş Organm Sanayı Böges' U Od No13 MOiJK 6 Vtoiette ÜCRETSIZ TUKETİCİ HATT1 0800 361 55 58
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle