Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28EYLUL1997PAZAR
PAZAR KONUGU
Yunanistan'dakiSol Ittifak Partisi lideri Constantopoulos, Türk-Yunan ilişkilerinin iyileştirilmesi için çaba harcıyor
Ege Denizi'nde 'barış içinn r JT\TY JÇ Yunanistan 'da son yıllarda Synaspismos (Sol Ittifak)
* 3 \J 1 T %*J& Partisi,- adından çok söz ettirmeye başladı. Synaspismos,
komünist olmayan solculan bünyesinde banndıran bir parti. Yakın geçmişte de
bu partiyle yakın bağları bulunan "Akıl ve Mantık Cephesi" adlı bir sivil
toplum kuruluşu oluşturuldu. Bu kuruluşta önemli isimler var. Kuruluşun
amacı Yunanistan daki bazı aşırı milliyetçi odakların üstesinden gelmek ve
Türkiye ile yakınlaşmayı sağlamak. Partinin lideri Nicos Constantopoulos
geçen hafta sonu Istanbuldaydı. Onunla Türk-Yunan sorunları ve Kıbrıs 'ı
içeren ayrıntıh bir konuşma yaptık.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Kıbns Rum Yönetimi'nin Rusya'dan
S-300 füzeleri alma kararının ardından Yuna-
nistan 'ın da aynıfüzelerden alacağı ve Ege 'de-
ki Oniki Adalar'a konuşlandıracağı haberleri
yayüdu OnikiAdalar bildiğiniz gibi Türkiye'nin
Ege kıyüanna bakıyor. Sizce Yunanistan neden
bufüzelerden alıp adalara konuşlandırmayı seç-
tL
CONSTANTOPOULOS - Ben bu bilginin ger-
çek olduğunu düşünmüyorum. Ama sorunuzun
biçimi bana biraz daha genel düşünme olanağı
sağladı. Evet Oniki Adalar Türkiye'nin Ege kı-
yılannı, Türkiye'nin Ege Ordusu da Yunan ada-
lan, Dogu Ege Denizi ve Oniki Adalar'ı görü-
yor. Hiç kimse coğrafyayı değiştiremez. Ostelik
sınırlara saygı temel bir ilkedir. Bu gerçeğin ka-
ba kuvvetle değiştirilebilmesini düşünmek deli-
liktir.
Bölgenin istikran daha geniş bir stratejik he-
deftir. Biz coğrafyay ı değiştiremeyeceğimize gö-
re, siyasi iklimi değiştirmek zorundayız. Bu ger-
çeklerden hareket ederek, iki ülkenin izlemesi
gereken tek yol ve yaklaşımı. uluslararası yasa-
lar ve antlaşmalar çerçevesinde farklılıklann kar-
şılıklı anlayış ve banşçı kararlarla üstesinden ge-
linmesidir. Son gergınliklertarihı yüklerdir. ama
yüzümüzü geleceğe çevirmeli, geçmişe dönme-
meliyiz.
Ege, insanlan birbirine bağlayan, istıkrar ve
güven ortamını yaratan banş ve dostluk denizi
olmalıdır.
Tutunabilecek diğer yol ise gerginlık. silah-
lanmanın kısır döngüsü ve bitmek bilmez reka-
bettır. Bu yol, her iki ülke halkının hesabına, Tür-
kiye ve Yunanistan'ın dışındakı üçüncü tarafla-
nn hep avantajuıa olmuştur.
• « ^ ^ " Yunanlüar, Bülent Ecevit 'in başbakan
yardımcdığına atanmasını nasü karşüıyorlar?
CONSTANTOPOULOS- Kendi hükümetini
tayin hakkı kesinlilde Türk halkı ve siyasi güç-
lerine aittir. Türkiye'de hangı hükümet işbaşın-
da olursa olsun, gerginliklerin azaltılması, anlaş-
mazlıklann banşçı yollardan çözümü vc işbirii-
ğinde ısrarlı olacağız.
Yalnız, şu noktaya önemle dikkat çekmek is-
tiyorum.
Bir parti lideri değil, ama bir ülkenin başba-
kan yardımcısının söz ve davranışlannm ciddi bir
ağırhğı vardır. Bu söz ve davramşlar ya olumlu
etki yapar ya da (Sayın Ecevit'in son söylediği
sözlerde oldugu gibi) iki ülke arasıdaki ilişkile-
re ağır darbeler indirir.
Kanımca, ülkelerinde kamuoyu oluşturmakta
büyük katkılan olan Türkiye ve Yunanistan'ın si-
yasi güçleri aşın milliyetçi ve popülist tahrikle-
re kulaklannı tıkamalıdırlar. Yapay sertliklerden
kaçınmalı, dış politikayı, iç politika için tüketim
malzemesi yapmaya çalışmamalıdırlar. Ortaya
gerçek güçlükler çıktıgı ve gerilim oldugu zaman
da sükûnetle ve içtenlikle sorunu çözmek için ka-
rarlılık göstermelidirler.
Yangına körükle gitmek kolaycılıktır. Bunu
pek de çaplı olmayan ve tarih bilgisinden yok-
sun bulunan politikacılar yapar.
M ^ ^ B M Partinizbirgün Yunanistan'da iktida-
ra gelirse Türkiye 'yleyakınlaşma siyaseti mi iz-
leyecektir, yoksa öbür siyasi partiler gibi Türk
tehdidini içpolitika malzemesi olarak mı kulia-
nacaktır?
CONSTANTOPOULOS-Bence söylediğiniz
Ege'nin iki yakası için de geçerli. tki ülkede de
mantıklı davranan. ateşle oynamayan güçlerin
yanı sıra Türk-Yunan anlaşmazlığını iç politika
malzemesi olarak görenler de var.
Biz. farklı bir ortam yaratmak için iktidara gel-
meyi beklemedik. Muhalefette kalarak da pek
çok şey yaptık.
Mayıs 1996"da partimizin Merkez Komite-
sı'nin dış politikayla ilgili aldığı kesin karar ge-
reği Türk-Yunan ilişkilerindeki tavnmız çok açık
biçimde netleşti. Bu karann bir bölümü şöyle.
"Synaspismos. ülkemizin ilkeli davranışının
komşu ülkeyle divaloğa girmek olduğunda karar-
lıdır. Bu dhalog uluslararası hukuk ve uluslara-
rası antlaşmalann ilkeleri çerçevesinde olmalıdır.
Banşçı çözüm; diyaJog, fikir alışverişi, görüşme
demektir. Aynı zamanda diyaloğun sınırlan be-
lûienmelL, konuya uzmanca, adını adım yaklaşu-
malı: Törk-Yunan anlaşmazuğındaki konular ka-
tegoriler halinde belli zaman dilünleri içinde eie
almmalı."
Bunda kararlıyız. Yann hükümete geldiğimiz-
de bu tavnmızda hiçbir değişiklık olmayacaktır.
Hatta daha da ileriye götürülecektır.
Partiniz Türkiye'ningelecekte AB üye-
si olmasını nasıl algılıyor? İktidara gelirseniz
Türkiye 'nin üyeliğini destekler misiniz?
CONSTANTOPOULOS - Partimizin konuy-
la ilgili tavrı açıktır. Bunu kuramda bırakmamış,
hayata da geçirmiştir. AB'yle yapılan gümrük
bırliği anlaşmasının Yunanistan'ın çıkarlannı
hiçbir zaman zedelemeyeceğini söy ledik. Türki-
ye'nin AB'ye yaklaşması stratejik olarak Türk
insanının çıkarlanna hızmet edecektir, Balkan-
lar için bir istikrar unsurudur ve Türk-Yunan ilış-
MCOS
CONSTANTOPOULOS
Crestena Olimpia da 1942 de doğdu. Atina
Universitesi Hukuk Fakültesi ni bitirdi.
Dahafakültedeyken "Demokratik Öğrenci
ve Gençlik Orgütü "ne katıldı. Cunta
döneminde "Demokratik Savunma " hareketi
iiyesi olarak mücadele etti; tutukJandı,
işkence gördü, sekiz yıl hapse mahkûm oldu.
Cuntanın düşmesinden sonra Arahk 1974 'te
lağvedilen monarşinin kaldırılması
kampanyasmda etkin rol aldı. Daha sonra
PASOK'un kurucu üyelerinden oldu. Parti
merkez komitesinde 1975'e kadar ü'velik
yaptı; daha sonra ihraç edildi. 1989 da
kurulan Synaspismos 'un (Sol Ittifak) kurucu
üyeleri arasında yer aldı. 1989 da
milletvekili seçildi. Kurulan koalisyon
hükümetinde Içişleri Bakanı olarak görev
yaptı. 1996 seçimlerinde de parlamentova
girdi. Aynı zamanda Synaspismos 'un genel
başkanı.
CONSTANTOPOULOS - "Yurttaş diploma-
sisi"nin Türk-Yunan ilişkilerinin düzeltılmesin-
de çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum.
İki taraftan da çeşitli görüşteki. eğilimdeki güç-
ler. kişiler tanışmalı. buluşmalıdır.
Sivil toplum kuruluşlan, gerçekten hükümet-
lerin etkilerimn dışında kalmak koşuluyla başa-
nlı olacaklardır. Biz Yunanistan"da, yurttaşlar,
siyasiler, aydınlar, bilim adamlannın katılımıy-
la kurulan ve çok genış bir siyasi ve sosyal yel-
pazedeki "Milliyetçiliğe Karşı Akıl ve Mantık
Cephesi"nin Türkıye'yle Yunanistan arasındakı
sonınlan çözmek amacıyla yaptığı çalışmalan il-
giyle izlıyoruz. Insanlar, kendileri için ortak bir
iletişim geleceği olmadan güvencesiz yaşaya-
mazlar.
Son birkaç ay içinde Kıbrıs 'Ia ilgili ola-
rak toplumlararası iki görüşmeyapıldı: İkisi de
sonuçsuz kaldu Öte yandan ABD 'nin Kıbrıs
Özel TemsilcisiRichardHolbrooke ise 1998'de
Kıbrıs sorununu tümüyle çözmekte kararlı oldu-
ğunu açıkladu Sizce Holbrooke bunu başarabi-
lir mi? 23 yıllık bir aradan sonra Kıbrıs 'a kalı-
cı bir çözüm bulunabilir mi?
CONSTANTOPOULOS - Kıbns'ta kalıcı ve
adil bir çözüme vanlmasının Türk-Yunan ilişki-
len üzenndeki etkilen müthiş olacaktır.
Bize göre Kıbns'tn bütünlüğü korunmalıdır.
Tek ve egemen bir devlet olmalı. ama federal ça-
tı altında iki toplum ve iki bölge bulunabilmeli-
dir.
Bu konuda BM'nin. Holbrooke'un. AB'nin
her türlü girişimini desteklemekte kararlıyız. 23
yıl sonra da Kıbns'ta Türkler ve Rumlann bir
arada yaşamalan gerektiğine inanıyoruz.
Kıbns sorununa bulunacak adil birçözüm. sa-
dece Kıbns'a değil, Türk-Yunan ilişkileri ve böl-
ge istikran ve banşına da yardımcı olacaktır. Bu-
gün ve her zaman bütün uluslararası sorunlar,
uluslararası antlaşmalar çerçevesinde çözülme-
li ve bunlar güvenlik ve karşılıklı güven ilişkile-
ri yaratmahdır.
Bu bağlamda ben Denktaş'ın Kıbns'ın (Kıb-
ns Rum Yönetimı) AB üyeliğine karşı çıkması-
nı hatalı buluyorum.
Denktaş ve Türkiye'nin. Kıbns'ın (Kıbns
Rum Yönetimi) AB üyeliği için başlayacak gö-
rüşmelerden tedırginlik duymamalan gerektiği-
Tansu Çiller 1996 'da başbakanlığı dö-
neminde Kardak krizi patlak verdiğinde Yuna-
nistan'a karşı "casus belli "den (savaş nedeni)
sözetmisti Bugün ise Yunanistan BaşbakanıSi-
mitis, Türkiye'yle yakınlaşma politikasından
çark ederek "casus belli "yi telaffuz etti: Sizce Si-
mitis, Türkiye siyasetini neden böylesine radi-
kal biçimde değiştirdi?
CONSTANTOPOULOS - Partimız, Mad-
rid'de Simitis'in Cumhurbaşkanınız Süleyman
Demirerie buluşması ve deklarasyon imzalan-
masını formülasyonlardaki genellemelere kar-
şın ileri doğru götürülebilecek bir adım olarak
değerlendirmişti. Madrid. üzerinde anlaşılan ge-
nel ilkeleradım adım izlenerek geliştirilebilirdi.
Ancak Yunanistan"daki ve dış dünyadaki iyi ni-
yetli güçler Bülent Ecevit'in Türkiye ve Kıb-
ns'tan yaptığı açıklamalan şaşkınlıkla izlediler.
Bunlar banşçı olmayan tehdit dolu sözlerdi. Ece-
vit'in bu açıklamalan bizleri yıllarca geriye gö-
türdü ve Madnd'e gölge düşürürken. davramş-
lar değişmedikçe bu tür deklarasyonlann ne gi-
bi yaran olabileceği kuşkulannı da doğurdu. Bu
açıklamalann ardından karşılıklargelmesini hay-
retle karşılamamak gerekir.
u
CasusbeUi"nin kullanımının olumsuz birat-
mosfer yarattığını kabul edelim ve aramızdaki
ilişkilerde bunu kullanmayalım. Biz "si pacem
pare pacem" (banş için banş) doktnninin savu-
nucusuyuz. Ancak bu doktnn, iki tarafın da ay-
nı görüşe sahıp olmasını gerektirir.
Ben Yunan hükümetinin, yakınlaşma politi-
kasını biryana ıttiğıni düşünmüyorum. Bundan
sonra atılacak adımın bu yanlış kanıya göre atıl-
ması hatalı olacaktır
^ • ^ ^ Atina, Londra, Lozan, Montrö antlas-
malannın ilgili maddelerine rağmen Yunanis-
tan Ege 'de bazı adaları askeıieştirip silahlandı-
rarak bu antlaşmaları ihlal ediyor. Sizce bunun
amacı ne olabilir?
CONSTANTOPOULOS - Türkiye nin
1974'te Kıbns'ı işgal etmesinın ardından Türki-
ye kıyılanna bakan bizim adalann halkının ken-
dilerini ciddi biçimde güvensızlık içinde hısset-
meleri hem doğal, hem de kaçınılmazdı. Gerili-
min ciddi biçimde aşağı çekilmesı. iki ülkenin si-
lahlanma hızının azaltılması, ortak bir Avrupa bi-
linci, Kıbns'ın askerden anndınlması, adalann
savunması ve Ege ordusu konulanna da bir çö-
züm getirecektir. .
Sizce Yunanistan, ikili sorunlardaki
Türk tezlerini algılayabiliyor mu?
CONSTANTOPOULOS - Her iki tarafta da
birbirini anlama sorunu var. Diyaloğun şöyle
olumlu bir yanı var:
Zor da olsa, başlangıçta güçlükler de çıksa di-
yalog karşılıklı anlayışın sağlanmasına yardım
eder. Anlaşmaya giden yol, zorluklar ve gerilim-
lerle tıkansa da o yol vardır. Bence biz bunu gös-
termeli ve günün birinde o yolda yürümeliyiz.
kilerinde de gelişme sağlayacaktır.
AB. insan. azınlık haklanna saygı gösterilme-
sı, basın özgürlüğünün konınması. komşu ülke-
lerle ilişkilerde uluslararası hukuk ilkelerine
uy-ulmasmı öngörür. Bu da ilişkılerimiz için da-
ha da geliştirilebilecek bir temel olabilir.
Hatta Kıbns'ın da AB'ye girmesinin adada
yaşayan her iki toplum için yararh olmasmın ya-
nı sıra. soruna kalıcı ve adil bir çözüm bulunma-
sına da yardımcı olacaktır.
^^^^m
Türkiye ve Yunanistan 'da bazı manük-
lı ve barışsever insanlar, aradaki havayı yumu-
şatmak amacıyla sivil toplum örgütleri kuru-
yorlar. Sizce, bu sivil toplum örgütleri başanlı
olabilirler mi?
ni düşünüyorum.
Biz Kıbns'ın bütünüyje AB'ye girmesini is-
teriz. Ama Denktaş'ın bunu anlaması için de üye-
lik görüşmeleri sürecinin dondurulmasmı kabul
edemeviz.
Kıbns'ın (Rum Yönetimi) AB'ye tam üyeli-
ği, hem Kjbns Cumhuriyeti hem de Rum ve Türk
toplumlannın yaranna olacaktır
Sizgeçen hafta sonu İstanbul'agelmiş
ve Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholome-
os 'la görüşmüştünüz- Patrik Bartholomeos 'Ia
ne konuları görüştünüz?
CONSTANTOPOULOS - Bu benim için ger-
çekten önemli bir deneyım ve önemli bir ziya-
retti. Patnk'le, dünyadaki insanlan kaygılandıran
evrensel konulan ele aldık. Patrik bizlere kendi
planlannı. çahşmalannı. projelennı anlattı.
Bu gınşimler barışçı. toplumsal duyarlılığı
olan ve iletişimci gırişimlerdı, Patrik'in özellik-
le Türk-Yunan ilişkilenyle ilgili yaklaşımı önem-
li. Patrik. son derece objektif bir kişi olarak her
iki halk arasında köprü görevi yapıyor.
Siz yakın bir gelecekte partinizin yet-
kil'üeriyle birtikte Ankara 'yı ziyaret etmeyi plan-
lıyorsunuz. Bu ziyaretin amacı nedir?
CONSTANTOPOULOS - Partimin resmi bir
ziyareti için yakın bir gelecekte Ankara"da olma-
yı planlıyor ve umuyorum. Biz kendi adımıza,
elimizden geldiğince Türkiye ile Yunanistan ara-
sındaki karşılıklı anlayış ve dostluk iklimınin
güçlenmesine katkıda bulunmak istiyoruz.
CHP
GENEL BAŞKANLIĞI'NDAN
DUYURU
Partimizin kongreler süreci başlamaktadır. Bütün
ilçelerimizsandıkçevresi sorumlularının seçimi için
üye çizelgelerini 1 Ekim 1997 Çarşamba günü as-
kıya çıkaracaktır. Çizelgeler 10 gün süre ile askıda
kalacaktır. Bütün üyeler çizelgeleri incelemek ve
gerekirse itiraz hakkını kullanmak için çizelgelerin
askıdan indirildiği günü izleyen beş gün içinde baş-
vuruda bulunabileceklerdir.
Bu seçimlere bütün asil üyelerimizin katılması par-
ti içi demokrasinin işletilmesi bakımından çok
gereklidir.
Üyelerimizin partili olmaktan doğan haklarını kul-
lanmaları için duyurulur.
Antalya'daki toplantıda, AB'nin Yunanistan'a tanıdığı ayncalık ve Atina'nm tutumu eleştirildi
Konferansta Türk-Yunan tarbşması
ALPER BALLI
BÜLENT ECEVİT
KEMER- Antalya'da bu yıl se-
kizincisi yapılan Uluslararası Gü-
venlik ve Işbirliği Konferansı'nın
ikinci günü, Türkiye ile Yunanis-
tanlı yetkililerin tartışma platfor-
muna dönüştü. Konuşmacılann
bir bölümü, Avrupa Birlığı'nın
Yunanistan'a tanıdığı ayncalık-
lardan şikâyet ederek Atina yöne-
timinin tavnna tepkı göstenrken
Yunanistan "m Ankara Büyükel-
çisi DimitriNezeritis, S-300 fuze-
lerinın Türkiye için tehdit oluş-
turduğu savını anlayamadığını
söyledi.
Türk-Atlantik Derneği'nce dü-
zenlenen 8. Uluslararası Güven-
lik ve Işbirliği Konferansı'nın bıl-
din sunulması ve tartışmalara
ilişkin bölümü dün sona erdi. Es-
ki Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreteri Emekli Orgeneral Sab-
ri Yirmibeşoğlu, Batı'nın Kurtu-
luş Savaşı öncesinde yaptığı gibi
bugün de Yunanistan'ı Türki-
ye'ye karşı pompaladığını belir-
terek Avrupa ülkelerinin Türki-
ye'den esırgediği hoşgörüyü Yu-
nanistan'a gösterdiğine dikkat
çekti.
"AB, Yunanistan'ın soranlany-
la Kıbns sorununu çözmek için
kunıunadı herhalde" diyen Yir-
mibeşoğlu, Yunanistan'ın Ege
Denizi'ni Yunan gölü haline dö-
nüştürmek istediğini söyledi. Av-
rupa ve Amerika'nın çifte stan-
dart uygulayan tavnna işaret e-
den Yirmibeşoğlu, ABD Başka-
nı'nın Kıbns konusundaki danış-
manı Richart Holbrooke'un
Rumlan destekleyen sözlerini de
eleştirdi. Yirmibeşoğlu, Yunanis-
tan Dışışleri Bakanı Theodoros
Pangatos'un Türkiye yöneticıleri-
ne yönelik "katiller, hırsızlar, vn
düşmanlan" sözlerini "sokak
kavgasında kullanılacak sozler"
dıye değerlendirdi.
Yirmibeşoğlu'nun sözlerini
yanıtlamak üzere kürsüye çıkan
Yunanistan'ın Ankara Büyükel-
çisi Dimitri Nezeritis, emekli or-
generalin, Kıbns'ın Türk adası
Caziosmanpaşa Belediyesi'nin iki arsasına haciz
RP'li başkati) işçi mesailerini ödemiyor
İstanbulHaberServia -RP '1i Gaziosmanpaşa Be-
lediyesi yönetimi, yaklaşık 400 işçinin cumartesi
günlerine ait fazla mesai paralannı 3 yıldır ödemi-
yor. Imarla ilgili yolsuzluk iddialan nedeniyle mül-
kiye müfettişleri tarafindan incelemeye alınan Ga-
ziosmanpaşa Belediyesi'nden işçilerin toplam ala-
cağı ise yaklaşık 60 milyar lira tutuyor.
Belediye-IşSendikası 1 No'luŞube Başkanı Hfi-
seyin tncesu. mahkeme karan ile kesinleşen işçi ala-
caklannın ödenmemesi üzerine belediyeye ait iki ar-
saya haciz koydurttuklannı söyledi. CHP Gazios-
manpaşa tlçe Başkanı Mehmet Polat da belediye
yönetiminin işçilere, alacaklannm yansı ödenerek
•'hiçbir alacağım kalmamıştır"şeklinde taahhütna-
me imzalamalan için baskı yaptığını iddia etti.
Belediye-lş Sendikası, cumartesi günleri çalıştı-
nldıklan halde 3 yıldır RP'li Gaziosmanpaşa Bele-
diye yönetimi tarafmdan ödenmeyen fazla mesai
ücretlerine karşılık belediyenin iki arsasına haciz
koydurttu. Arsalar önümüzdeki günlerde satışa çı-
kartılacak.
Gaziosmanpaşa Beiediyesi yönetiminin işçiîere
çok büyük baskılar yapüğını öne süren Belediye-lş
Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Incesu
"Başkanj-aıthnıasıSaduIlah beylSadullah Ata)var
orada. İşçilcri tek tek odasına çağırarak Hak-tş'e
bağb Hizmet-İş sendikasına geçmelerini istedL'Ya
Hizmet-tş ya kapı'vı gösterdi insanlara. tş aktini fes-
he yönelik bir baskı uyguladuar VB taraf oldular. Bu-
nu kuUandılar. İşçi arkadaşlannuza şunu da soyte-
dilen "Geçin Hizmet-lş"e, paramzı ödeyeceğiz." de-
di.
Mehmet Polat ise, CHP olarak işçilerin haklarını
sonuna dek savunacaklannı vurguladı.
oldugu yolundaki sözlen hakkın-
da yoruma sahip bulunmadığını
söyledi. Kıbns sorununun Türk-
Yunan sorunu ohnadığını savu-
nan Nezeritis, S-300 füzelerinin
Türkiye için tehdit oluşturmadı-
ğını, Türkiye'nin bu konuda ge-
reksiz heyecanlara kapılarak gü-
rültü çıkardığını savundu.
Nezeritis. Türkiye'nin AB'ye
üyelik sürecini değerlendırirken,
"Türkiye'nin AB'yetam üye otana
arzusu çok açıktır. Madem AB
üyeliği Türkiye için iyi bir şey, Ku-
zey Kıbns'ta yaşa> an Türkler için
iyi değil mi? Türkiye niye adada-
ki Türklerin orada temsil edilme-
sini istemiyor? Ben bunu anlanu-
yorum" dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı
Emekli Orgeneral Necip Torum-
tay. Nezeritis'in açıklamalan
üzerine söz alarak, "Rumlann ge-
tirdiği füzelerin arkasında Yuna-
nistan'ın Türkive'ye zarar ver-
mek için geliştirdiği bir strateji o\-
duğu için karşı çıkıyoruz" dedi.
Eski Dışişlen Bakanı ve CHP
Samsun Milletvekili Murat Ka-
rayalçui da Rumlann gırişimi ve
sözlerini değerlendirirken üzün-
tü, tepki ve dehşet içinde kaldık-
Iannı belirtti.