23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28EYLUL1997PAZAR PAZAR KONUGU Yunanistan'dakiSol Ittifak Partisi lideri Constantopoulos, Türk-Yunan ilişkilerinin iyileştirilmesi için çaba harcıyor Ege Denizi'nde 'barış içinn r JT\TY JÇ Yunanistan 'da son yıllarda Synaspismos (Sol Ittifak) * 3 \J 1 T %*J& Partisi,- adından çok söz ettirmeye başladı. Synaspismos, komünist olmayan solculan bünyesinde banndıran bir parti. Yakın geçmişte de bu partiyle yakın bağları bulunan "Akıl ve Mantık Cephesi" adlı bir sivil toplum kuruluşu oluşturuldu. Bu kuruluşta önemli isimler var. Kuruluşun amacı Yunanistan daki bazı aşırı milliyetçi odakların üstesinden gelmek ve Türkiye ile yakınlaşmayı sağlamak. Partinin lideri Nicos Constantopoulos geçen hafta sonu Istanbuldaydı. Onunla Türk-Yunan sorunları ve Kıbrıs 'ı içeren ayrıntıh bir konuşma yaptık. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Kıbns Rum Yönetimi'nin Rusya'dan S-300 füzeleri alma kararının ardından Yuna- nistan 'ın da aynıfüzelerden alacağı ve Ege 'de- ki Oniki Adalar'a konuşlandıracağı haberleri yayüdu OnikiAdalar bildiğiniz gibi Türkiye'nin Ege kıyüanna bakıyor. Sizce Yunanistan neden bufüzelerden alıp adalara konuşlandırmayı seç- tL CONSTANTOPOULOS - Ben bu bilginin ger- çek olduğunu düşünmüyorum. Ama sorunuzun biçimi bana biraz daha genel düşünme olanağı sağladı. Evet Oniki Adalar Türkiye'nin Ege kı- yılannı, Türkiye'nin Ege Ordusu da Yunan ada- lan, Dogu Ege Denizi ve Oniki Adalar'ı görü- yor. Hiç kimse coğrafyayı değiştiremez. Ostelik sınırlara saygı temel bir ilkedir. Bu gerçeğin ka- ba kuvvetle değiştirilebilmesini düşünmek deli- liktir. Bölgenin istikran daha geniş bir stratejik he- deftir. Biz coğrafyay ı değiştiremeyeceğimize gö- re, siyasi iklimi değiştirmek zorundayız. Bu ger- çeklerden hareket ederek, iki ülkenin izlemesi gereken tek yol ve yaklaşımı. uluslararası yasa- lar ve antlaşmalar çerçevesinde farklılıklann kar- şılıklı anlayış ve banşçı kararlarla üstesinden ge- linmesidir. Son gergınliklertarihı yüklerdir. ama yüzümüzü geleceğe çevirmeli, geçmişe dönme- meliyiz. Ege, insanlan birbirine bağlayan, istıkrar ve güven ortamını yaratan banş ve dostluk denizi olmalıdır. Tutunabilecek diğer yol ise gerginlık. silah- lanmanın kısır döngüsü ve bitmek bilmez reka- bettır. Bu yol, her iki ülke halkının hesabına, Tür- kiye ve Yunanistan'ın dışındakı üçüncü tarafla- nn hep avantajuıa olmuştur. • « ^ ^ " Yunanlüar, Bülent Ecevit 'in başbakan yardımcdığına atanmasını nasü karşüıyorlar? CONSTANTOPOULOS- Kendi hükümetini tayin hakkı kesinlilde Türk halkı ve siyasi güç- lerine aittir. Türkiye'de hangı hükümet işbaşın- da olursa olsun, gerginliklerin azaltılması, anlaş- mazlıklann banşçı yollardan çözümü vc işbirii- ğinde ısrarlı olacağız. Yalnız, şu noktaya önemle dikkat çekmek is- tiyorum. Bir parti lideri değil, ama bir ülkenin başba- kan yardımcısının söz ve davranışlannm ciddi bir ağırhğı vardır. Bu söz ve davramşlar ya olumlu etki yapar ya da (Sayın Ecevit'in son söylediği sözlerde oldugu gibi) iki ülke arasıdaki ilişkile- re ağır darbeler indirir. Kanımca, ülkelerinde kamuoyu oluşturmakta büyük katkılan olan Türkiye ve Yunanistan'ın si- yasi güçleri aşın milliyetçi ve popülist tahrikle- re kulaklannı tıkamalıdırlar. Yapay sertliklerden kaçınmalı, dış politikayı, iç politika için tüketim malzemesi yapmaya çalışmamalıdırlar. Ortaya gerçek güçlükler çıktıgı ve gerilim oldugu zaman da sükûnetle ve içtenlikle sorunu çözmek için ka- rarlılık göstermelidirler. Yangına körükle gitmek kolaycılıktır. Bunu pek de çaplı olmayan ve tarih bilgisinden yok- sun bulunan politikacılar yapar. M ^ ^ B M Partinizbirgün Yunanistan'da iktida- ra gelirse Türkiye 'yleyakınlaşma siyaseti mi iz- leyecektir, yoksa öbür siyasi partiler gibi Türk tehdidini içpolitika malzemesi olarak mı kulia- nacaktır? CONSTANTOPOULOS-Bence söylediğiniz Ege'nin iki yakası için de geçerli. tki ülkede de mantıklı davranan. ateşle oynamayan güçlerin yanı sıra Türk-Yunan anlaşmazlığını iç politika malzemesi olarak görenler de var. Biz. farklı bir ortam yaratmak için iktidara gel- meyi beklemedik. Muhalefette kalarak da pek çok şey yaptık. Mayıs 1996"da partimizin Merkez Komite- sı'nin dış politikayla ilgili aldığı kesin karar ge- reği Türk-Yunan ilişkilerindeki tavnmız çok açık biçimde netleşti. Bu karann bir bölümü şöyle. "Synaspismos. ülkemizin ilkeli davranışının komşu ülkeyle divaloğa girmek olduğunda karar- lıdır. Bu dhalog uluslararası hukuk ve uluslara- rası antlaşmalann ilkeleri çerçevesinde olmalıdır. Banşçı çözüm; diyaJog, fikir alışverişi, görüşme demektir. Aynı zamanda diyaloğun sınırlan be- lûienmelL, konuya uzmanca, adını adım yaklaşu- malı: Törk-Yunan anlaşmazuğındaki konular ka- tegoriler halinde belli zaman dilünleri içinde eie almmalı." Bunda kararlıyız. Yann hükümete geldiğimiz- de bu tavnmızda hiçbir değişiklık olmayacaktır. Hatta daha da ileriye götürülecektır. Partiniz Türkiye'ningelecekte AB üye- si olmasını nasıl algılıyor? İktidara gelirseniz Türkiye 'nin üyeliğini destekler misiniz? CONSTANTOPOULOS - Partimizin konuy- la ilgili tavrı açıktır. Bunu kuramda bırakmamış, hayata da geçirmiştir. AB'yle yapılan gümrük bırliği anlaşmasının Yunanistan'ın çıkarlannı hiçbir zaman zedelemeyeceğini söy ledik. Türki- ye'nin AB'ye yaklaşması stratejik olarak Türk insanının çıkarlanna hızmet edecektir, Balkan- lar için bir istikrar unsurudur ve Türk-Yunan ilış- MCOS CONSTANTOPOULOS Crestena Olimpia da 1942 de doğdu. Atina Universitesi Hukuk Fakültesi ni bitirdi. Dahafakültedeyken "Demokratik Öğrenci ve Gençlik Orgütü "ne katıldı. Cunta döneminde "Demokratik Savunma " hareketi iiyesi olarak mücadele etti; tutukJandı, işkence gördü, sekiz yıl hapse mahkûm oldu. Cuntanın düşmesinden sonra Arahk 1974 'te lağvedilen monarşinin kaldırılması kampanyasmda etkin rol aldı. Daha sonra PASOK'un kurucu üyelerinden oldu. Parti merkez komitesinde 1975'e kadar ü'velik yaptı; daha sonra ihraç edildi. 1989 da kurulan Synaspismos 'un (Sol Ittifak) kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1989 da milletvekili seçildi. Kurulan koalisyon hükümetinde Içişleri Bakanı olarak görev yaptı. 1996 seçimlerinde de parlamentova girdi. Aynı zamanda Synaspismos 'un genel başkanı. CONSTANTOPOULOS - "Yurttaş diploma- sisi"nin Türk-Yunan ilişkilerinin düzeltılmesin- de çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. İki taraftan da çeşitli görüşteki. eğilimdeki güç- ler. kişiler tanışmalı. buluşmalıdır. Sivil toplum kuruluşlan, gerçekten hükümet- lerin etkilerimn dışında kalmak koşuluyla başa- nlı olacaklardır. Biz Yunanistan"da, yurttaşlar, siyasiler, aydınlar, bilim adamlannın katılımıy- la kurulan ve çok genış bir siyasi ve sosyal yel- pazedeki "Milliyetçiliğe Karşı Akıl ve Mantık Cephesi"nin Türkıye'yle Yunanistan arasındakı sonınlan çözmek amacıyla yaptığı çalışmalan il- giyle izlıyoruz. Insanlar, kendileri için ortak bir iletişim geleceği olmadan güvencesiz yaşaya- mazlar. Son birkaç ay içinde Kıbrıs 'Ia ilgili ola- rak toplumlararası iki görüşmeyapıldı: İkisi de sonuçsuz kaldu Öte yandan ABD 'nin Kıbrıs Özel TemsilcisiRichardHolbrooke ise 1998'de Kıbrıs sorununu tümüyle çözmekte kararlı oldu- ğunu açıkladu Sizce Holbrooke bunu başarabi- lir mi? 23 yıllık bir aradan sonra Kıbrıs 'a kalı- cı bir çözüm bulunabilir mi? CONSTANTOPOULOS - Kıbns'ta kalıcı ve adil bir çözüme vanlmasının Türk-Yunan ilişki- len üzenndeki etkilen müthiş olacaktır. Bize göre Kıbns'tn bütünlüğü korunmalıdır. Tek ve egemen bir devlet olmalı. ama federal ça- tı altında iki toplum ve iki bölge bulunabilmeli- dir. Bu konuda BM'nin. Holbrooke'un. AB'nin her türlü girişimini desteklemekte kararlıyız. 23 yıl sonra da Kıbns'ta Türkler ve Rumlann bir arada yaşamalan gerektiğine inanıyoruz. Kıbns sorununa bulunacak adil birçözüm. sa- dece Kıbns'a değil, Türk-Yunan ilişkileri ve böl- ge istikran ve banşına da yardımcı olacaktır. Bu- gün ve her zaman bütün uluslararası sorunlar, uluslararası antlaşmalar çerçevesinde çözülme- li ve bunlar güvenlik ve karşılıklı güven ilişkile- ri yaratmahdır. Bu bağlamda ben Denktaş'ın Kıbns'ın (Kıb- ns Rum Yönetimı) AB üyeliğine karşı çıkması- nı hatalı buluyorum. Denktaş ve Türkiye'nin. Kıbns'ın (Kıbns Rum Yönetimi) AB üyeliği için başlayacak gö- rüşmelerden tedırginlik duymamalan gerektiği- Tansu Çiller 1996 'da başbakanlığı dö- neminde Kardak krizi patlak verdiğinde Yuna- nistan'a karşı "casus belli "den (savaş nedeni) sözetmisti Bugün ise Yunanistan BaşbakanıSi- mitis, Türkiye'yle yakınlaşma politikasından çark ederek "casus belli "yi telaffuz etti: Sizce Si- mitis, Türkiye siyasetini neden böylesine radi- kal biçimde değiştirdi? CONSTANTOPOULOS - Partimız, Mad- rid'de Simitis'in Cumhurbaşkanınız Süleyman Demirerie buluşması ve deklarasyon imzalan- masını formülasyonlardaki genellemelere kar- şın ileri doğru götürülebilecek bir adım olarak değerlendirmişti. Madrid. üzerinde anlaşılan ge- nel ilkeleradım adım izlenerek geliştirilebilirdi. Ancak Yunanistan"daki ve dış dünyadaki iyi ni- yetli güçler Bülent Ecevit'in Türkiye ve Kıb- ns'tan yaptığı açıklamalan şaşkınlıkla izlediler. Bunlar banşçı olmayan tehdit dolu sözlerdi. Ece- vit'in bu açıklamalan bizleri yıllarca geriye gö- türdü ve Madnd'e gölge düşürürken. davramş- lar değişmedikçe bu tür deklarasyonlann ne gi- bi yaran olabileceği kuşkulannı da doğurdu. Bu açıklamalann ardından karşılıklargelmesini hay- retle karşılamamak gerekir. u CasusbeUi"nin kullanımının olumsuz birat- mosfer yarattığını kabul edelim ve aramızdaki ilişkilerde bunu kullanmayalım. Biz "si pacem pare pacem" (banş için banş) doktnninin savu- nucusuyuz. Ancak bu doktnn, iki tarafın da ay- nı görüşe sahıp olmasını gerektirir. Ben Yunan hükümetinin, yakınlaşma politi- kasını biryana ıttiğıni düşünmüyorum. Bundan sonra atılacak adımın bu yanlış kanıya göre atıl- ması hatalı olacaktır ^ • ^ ^ Atina, Londra, Lozan, Montrö antlas- malannın ilgili maddelerine rağmen Yunanis- tan Ege 'de bazı adaları askeıieştirip silahlandı- rarak bu antlaşmaları ihlal ediyor. Sizce bunun amacı ne olabilir? CONSTANTOPOULOS - Türkiye nin 1974'te Kıbns'ı işgal etmesinın ardından Türki- ye kıyılanna bakan bizim adalann halkının ken- dilerini ciddi biçimde güvensızlık içinde hısset- meleri hem doğal, hem de kaçınılmazdı. Gerili- min ciddi biçimde aşağı çekilmesı. iki ülkenin si- lahlanma hızının azaltılması, ortak bir Avrupa bi- linci, Kıbns'ın askerden anndınlması, adalann savunması ve Ege ordusu konulanna da bir çö- züm getirecektir. . Sizce Yunanistan, ikili sorunlardaki Türk tezlerini algılayabiliyor mu? CONSTANTOPOULOS - Her iki tarafta da birbirini anlama sorunu var. Diyaloğun şöyle olumlu bir yanı var: Zor da olsa, başlangıçta güçlükler de çıksa di- yalog karşılıklı anlayışın sağlanmasına yardım eder. Anlaşmaya giden yol, zorluklar ve gerilim- lerle tıkansa da o yol vardır. Bence biz bunu gös- termeli ve günün birinde o yolda yürümeliyiz. kilerinde de gelişme sağlayacaktır. AB. insan. azınlık haklanna saygı gösterilme- sı, basın özgürlüğünün konınması. komşu ülke- lerle ilişkilerde uluslararası hukuk ilkelerine uy-ulmasmı öngörür. Bu da ilişkılerimiz için da- ha da geliştirilebilecek bir temel olabilir. Hatta Kıbns'ın da AB'ye girmesinin adada yaşayan her iki toplum için yararh olmasmın ya- nı sıra. soruna kalıcı ve adil bir çözüm bulunma- sına da yardımcı olacaktır. ^^^^m Türkiye ve Yunanistan 'da bazı manük- lı ve barışsever insanlar, aradaki havayı yumu- şatmak amacıyla sivil toplum örgütleri kuru- yorlar. Sizce, bu sivil toplum örgütleri başanlı olabilirler mi? ni düşünüyorum. Biz Kıbns'ın bütünüyje AB'ye girmesini is- teriz. Ama Denktaş'ın bunu anlaması için de üye- lik görüşmeleri sürecinin dondurulmasmı kabul edemeviz. Kıbns'ın (Rum Yönetimi) AB'ye tam üyeli- ği, hem Kjbns Cumhuriyeti hem de Rum ve Türk toplumlannın yaranna olacaktır Sizgeçen hafta sonu İstanbul'agelmiş ve Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholome- os 'la görüşmüştünüz- Patrik Bartholomeos 'Ia ne konuları görüştünüz? CONSTANTOPOULOS - Bu benim için ger- çekten önemli bir deneyım ve önemli bir ziya- retti. Patnk'le, dünyadaki insanlan kaygılandıran evrensel konulan ele aldık. Patrik bizlere kendi planlannı. çahşmalannı. projelennı anlattı. Bu gınşimler barışçı. toplumsal duyarlılığı olan ve iletişimci gırişimlerdı, Patrik'in özellik- le Türk-Yunan ilişkilenyle ilgili yaklaşımı önem- li. Patrik. son derece objektif bir kişi olarak her iki halk arasında köprü görevi yapıyor. Siz yakın bir gelecekte partinizin yet- kil'üeriyle birtikte Ankara 'yı ziyaret etmeyi plan- lıyorsunuz. Bu ziyaretin amacı nedir? CONSTANTOPOULOS - Partimin resmi bir ziyareti için yakın bir gelecekte Ankara"da olma- yı planlıyor ve umuyorum. Biz kendi adımıza, elimizden geldiğince Türkiye ile Yunanistan ara- sındaki karşılıklı anlayış ve dostluk iklimınin güçlenmesine katkıda bulunmak istiyoruz. CHP GENEL BAŞKANLIĞI'NDAN DUYURU Partimizin kongreler süreci başlamaktadır. Bütün ilçelerimizsandıkçevresi sorumlularının seçimi için üye çizelgelerini 1 Ekim 1997 Çarşamba günü as- kıya çıkaracaktır. Çizelgeler 10 gün süre ile askıda kalacaktır. Bütün üyeler çizelgeleri incelemek ve gerekirse itiraz hakkını kullanmak için çizelgelerin askıdan indirildiği günü izleyen beş gün içinde baş- vuruda bulunabileceklerdir. Bu seçimlere bütün asil üyelerimizin katılması par- ti içi demokrasinin işletilmesi bakımından çok gereklidir. Üyelerimizin partili olmaktan doğan haklarını kul- lanmaları için duyurulur. Antalya'daki toplantıda, AB'nin Yunanistan'a tanıdığı ayncalık ve Atina'nm tutumu eleştirildi Konferansta Türk-Yunan tarbşması ALPER BALLI BÜLENT ECEVİT KEMER- Antalya'da bu yıl se- kizincisi yapılan Uluslararası Gü- venlik ve Işbirliği Konferansı'nın ikinci günü, Türkiye ile Yunanis- tanlı yetkililerin tartışma platfor- muna dönüştü. Konuşmacılann bir bölümü, Avrupa Birlığı'nın Yunanistan'a tanıdığı ayncalık- lardan şikâyet ederek Atina yöne- timinin tavnna tepkı göstenrken Yunanistan "m Ankara Büyükel- çisi DimitriNezeritis, S-300 fuze- lerinın Türkiye için tehdit oluş- turduğu savını anlayamadığını söyledi. Türk-Atlantik Derneği'nce dü- zenlenen 8. Uluslararası Güven- lik ve Işbirliği Konferansı'nın bıl- din sunulması ve tartışmalara ilişkin bölümü dün sona erdi. Es- ki Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Sab- ri Yirmibeşoğlu, Batı'nın Kurtu- luş Savaşı öncesinde yaptığı gibi bugün de Yunanistan'ı Türki- ye'ye karşı pompaladığını belir- terek Avrupa ülkelerinin Türki- ye'den esırgediği hoşgörüyü Yu- nanistan'a gösterdiğine dikkat çekti. "AB, Yunanistan'ın soranlany- la Kıbns sorununu çözmek için kunıunadı herhalde" diyen Yir- mibeşoğlu, Yunanistan'ın Ege Denizi'ni Yunan gölü haline dö- nüştürmek istediğini söyledi. Av- rupa ve Amerika'nın çifte stan- dart uygulayan tavnna işaret e- den Yirmibeşoğlu, ABD Başka- nı'nın Kıbns konusundaki danış- manı Richart Holbrooke'un Rumlan destekleyen sözlerini de eleştirdi. Yirmibeşoğlu, Yunanis- tan Dışışleri Bakanı Theodoros Pangatos'un Türkiye yöneticıleri- ne yönelik "katiller, hırsızlar, vn düşmanlan" sözlerini "sokak kavgasında kullanılacak sozler" dıye değerlendirdi. Yirmibeşoğlu'nun sözlerini yanıtlamak üzere kürsüye çıkan Yunanistan'ın Ankara Büyükel- çisi Dimitri Nezeritis, emekli or- generalin, Kıbns'ın Türk adası Caziosmanpaşa Belediyesi'nin iki arsasına haciz RP'li başkati) işçi mesailerini ödemiyor İstanbulHaberServia -RP '1i Gaziosmanpaşa Be- lediyesi yönetimi, yaklaşık 400 işçinin cumartesi günlerine ait fazla mesai paralannı 3 yıldır ödemi- yor. Imarla ilgili yolsuzluk iddialan nedeniyle mül- kiye müfettişleri tarafindan incelemeye alınan Ga- ziosmanpaşa Belediyesi'nden işçilerin toplam ala- cağı ise yaklaşık 60 milyar lira tutuyor. Belediye-IşSendikası 1 No'luŞube Başkanı Hfi- seyin tncesu. mahkeme karan ile kesinleşen işçi ala- caklannın ödenmemesi üzerine belediyeye ait iki ar- saya haciz koydurttuklannı söyledi. CHP Gazios- manpaşa tlçe Başkanı Mehmet Polat da belediye yönetiminin işçilere, alacaklannm yansı ödenerek •'hiçbir alacağım kalmamıştır"şeklinde taahhütna- me imzalamalan için baskı yaptığını iddia etti. Belediye-lş Sendikası, cumartesi günleri çalıştı- nldıklan halde 3 yıldır RP'li Gaziosmanpaşa Bele- diye yönetimi tarafmdan ödenmeyen fazla mesai ücretlerine karşılık belediyenin iki arsasına haciz koydurttu. Arsalar önümüzdeki günlerde satışa çı- kartılacak. Gaziosmanpaşa Beiediyesi yönetiminin işçiîere çok büyük baskılar yapüğını öne süren Belediye-lş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Incesu "Başkanj-aıthnıasıSaduIlah beylSadullah Ata)var orada. İşçilcri tek tek odasına çağırarak Hak-tş'e bağb Hizmet-İş sendikasına geçmelerini istedL'Ya Hizmet-tş ya kapı'vı gösterdi insanlara. tş aktini fes- he yönelik bir baskı uyguladuar VB taraf oldular. Bu- nu kuUandılar. İşçi arkadaşlannuza şunu da soyte- dilen "Geçin Hizmet-lş"e, paramzı ödeyeceğiz." de- di. Mehmet Polat ise, CHP olarak işçilerin haklarını sonuna dek savunacaklannı vurguladı. oldugu yolundaki sözlen hakkın- da yoruma sahip bulunmadığını söyledi. Kıbns sorununun Türk- Yunan sorunu ohnadığını savu- nan Nezeritis, S-300 füzelerinin Türkiye için tehdit oluşturmadı- ğını, Türkiye'nin bu konuda ge- reksiz heyecanlara kapılarak gü- rültü çıkardığını savundu. Nezeritis. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini değerlendırirken, "Türkiye'nin AB'yetam üye otana arzusu çok açıktır. Madem AB üyeliği Türkiye için iyi bir şey, Ku- zey Kıbns'ta yaşa> an Türkler için iyi değil mi? Türkiye niye adada- ki Türklerin orada temsil edilme- sini istemiyor? Ben bunu anlanu- yorum" dedi. Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Necip Torum- tay. Nezeritis'in açıklamalan üzerine söz alarak, "Rumlann ge- tirdiği füzelerin arkasında Yuna- nistan'ın Türkive'ye zarar ver- mek için geliştirdiği bir strateji o\- duğu için karşı çıkıyoruz" dedi. Eski Dışişlen Bakanı ve CHP Samsun Milletvekili Murat Ka- rayalçui da Rumlann gırişimi ve sözlerini değerlendirirken üzün- tü, tepki ve dehşet içinde kaldık- Iannı belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle