Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 28EYLUL1997PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
İstanburun Suçluları...
ÇELİKGÜLERSOY
Ş
ehrin bugünkü dramımn ilk te-
mellerini atmış olan 1940 ve
1956 "imar"Iannı geçen ya-
zımda genel çizgileri ve ana
yanlışlan ik ortaya koyduktan
sonra o operasyonlarda kişile-
rn yıptığı yanhşlann ötesinde, topluma
ât ntdenlerin neler olduğunun bır özetini
yaprnayı bugüne bırakrruştım. Şimdi on-
Lrı eörelım:
Bugün bu şehirde, diyelim bir yerden
hr yere ancak 2-3 saatte gidebiliyorsak.
Eeyazıt-Laleli eksenine taksi ile giremi-
yor&ak, Haliç'in iç vadilerini lağım selle-
rbasıyorsa. Boğaz'ın yamaçlarından aşa-
ğ. beton beldeler sarkıyorsa... bunlann
tepsl 4 esash itka gücün sonucu oldu. Ben
gîçmiş yıllarda onlan "Mahşerin 4 atbsı"
dye nitelendirerek birkaç kez yazmıştım.
Bugün hem sözü bütünlemek, hem de
ana aynı şeyleri de döne-döne yazmış ol-
mamak için somutörneklervererekkonu-
yj renklendirehm.
1) Nüfiıs: Zorluklann, çıkmazlann te-
rr.elinde. önce bu şehre. tarihinde hayal
b.le edilemeyecek oranda ve miktarda in-
san sayısının yığılması yatar. Avrupa'da
da sanayileşme çaguıda, büyük şehirler
o.uşmuştur. Ama 3 önemli farkia: Bu sü-
reç, 50-100 yıl gibi uzunca bırzamana ya-
y:lmıştır, bir. O iilkelere kapitalizm ve sö-
mürgecilikten altın yağarken şehirleşme
oiuştuğu için önlemler alınabilmış ve alt-
yapı fınanse edilebılmiştir. iki.
O toplumlar yerleşik hayattan geldikle-
rinden. hem teknik. hem estetik yeni bir
düzenın nasıl kurulacağını da bilmişlerdir,
bj da üç.
İstanbul, bu 3 kaynaktan yoksun olarak
(üstetik kalitesi de Bat ile ilgisiz) bir nüfu-
sun \ükü altında kaldı.
Biz eskiler. bizi saran kalabalıklaşma-
ya. çaresız gözlerle bakakaldık. En yakın
çevremden bir örnek: Personelimizde
genç bir bahçevanın. art-arda 8 tane çocu-
ğu olmuş. Hepsi kız. Bu da. illa oğlan is-
termiş. 9'uncu oğlan olmuş. ama sakat
çıkmış. Şimdi hayatı kaydı.
Pekiy, ben de sorayım: Bunca bilgisizli-
ğin, aymaznğın ve sorumsuzluğun. hiç mi
giinahı yok? Sorumluluk, her şeye karşıy-
dı: Lağımı dolayısı ile şehrin demzine ve
içme suyu kaynaklanna. bacası sebebiyle
şehir havasına, daha daha trafığine. hasta-
ne ve okul kapasıtesıne...
Herkes. her kent ve her ülke. her şeyin
hesabuu bir gün ödemek dununundadır.
Çe\Te ülkelerinin nüfusu 5-10 mılyonu,
başkentleri 1 -2 milyonu geçmezken dur-
madan üreyen 70 milyonluk bir ülkeyiz \ e
sınırlan belli olmadığı için nüfusu tam bi-
linmeyen, bir İstanbulvar. Bunun da bir fa-
turası olur.
İstanbuLişteböyte. Clke. haikuun uçkur
faturasını ödüyor.
2) Poütika: Kestirmeden söyleyeceğim:
Türkiye. nüfus anışı ve onun şehirlere yı-
ğılması olayına,tekparti döneminde sah-
ne olsaydı, durum ve genel tablo başka
olurdu. Demagoji biçimi ile algılanan de-
mokrasi döneminde bu kalabalıklaşma ve
3-5 şehre yığılma yaşanınca. politik siste-
min bütün hastalıklan kendini gösterirdi.
Partilerin hepsinin. sakat. yanlış ve haksız
arazi yağmalannın her birine, parti hesap-
lan ile göz yumduklan, hatta yol. su. elekt-
rik ve otobüs götürerek yardımcı oldukla-
n, hep söylenir. Yani bilinmeyen şey de-
ğildir. Ben. burada bunun da ötesini iddia
edeyim: Partiler. zaman zaman. yağmayı.
organizede etmişlerdir? Vaşadığım iki ola-
yı nakledeceğim. Biri politik pasifliğe ait-
tir. öteki politik aktifliği belgeler.
Yöneticisi olduğum örgüt. Türkiye'nin
en eski. kamu yaran derneğidir. Bu nite-
liği ile ticari çıkarlan temsil etmez. Malı.
millet malıdır.
Bukurum, 19721de Boğaziçi'ndebirar-
sa aldı. Az sonra değerli arsanın çevresi.
önce gecekondulann tek katlı tipiyle dol-
du. Birkaç yıl sonra o beton kulübelerin.
4-5 katlı bom-bozuk apartmanlara dönüş-
mesi başladı.
Dık yamaca yapıldıklan için ilk dep-
remde hepsı aşagı kayacak olan bu sefer-
taslan göz göre göre yükselirken Beledi-
ye Başkanı Dr. Fahri Atabey'e gittim. Ön-
deki koyun. Boğazın en güzel körfezi ol-
duğunu hatırlatarak cehenneme çevril-
mekte olan bu cenneti konıması ricastnda
bulundum. Koltuğunun arkasına ayakta
dizdiği kurmaylan ile ilginç bir konumda
beni dinleyen doktor. uzun-uzun camdan
dışansını seyretti sonra ağır-ağır. konuştu:
-Bir şey yapamam, karşı parti. bana Mec-
tts'i zindaneder!" Bu ıbretlik cevabı alın-
ca. huzurdar çıktım. Bir süre sonra bana
bir diş doktoru ile görüşmem salık \eril-
di. Ben dişlerimden zorum olmadığını
söyleymce, açıkladılar: Bucak başkanı
olan doktor. tüm çevrenin yağmasını or-
ganize eder. yani nalburlardan veresive
malzeme alımında kefil olur. sonra da ta-
bii. "aş faturasını" çıkanrmış.
Bu şehri böylece bir de "siyasal sistem"
mahvettı.
3) Bürokrasi \« rüşvet: Hepsi dersem,
suç olur. Ben de zaten "bir kısımr
bürok-
rasıyı amaçlıyorum! Bu çıkarcı kesim, iş-
lerin rasyonel düzenlenmesjni hiç isteme-
dL Bozukve karman-çorman yerteşimden,
payını almak için.
Boğaz'da yoğun yerleşimin ilk işaretle-
ri belirdiği zaman. imar kadrolannın ya-
pacağı ilk iş. 1930 nüfusuna göre kıyı bo-
yuna çizilmiş belediye sınırlannı. hemen
arka yamaçlara doğru genişletmek. böy-
lece oralarda başlayan kanunsuz yerleşım-
leri kontrol altına almak olmalıydı. Kimi-
sı üşendı. kimi de bilerek yapmadı. "Mü-
cavir alan" gibi sonımlusu \ e yetkilisi be-
lirsiz. adı da yansı Arapça yansı uyduruk
Türkçe. acayip bir kavram yaratıp. onu sı-
ğındılar. Sonra da ciplere doluşup, "olay"
yerlerine giderek. parsalan topladılar.
Boğaz'daki arazımize gecekondu gir-
meye başlayınca, bunun "orkestra şefinin"
belediye yetkilisi olduğunu anladık. Onun
diliyle konuşunca. bu kez yapım değil, yı-
kımı bir organize edişi vardı. ibretlik şey-
di.
4) Bilmezlik: Bu şehirdesakatiıkveters-
lik olarak geriye ne kahrsa. kökenini bu
dördüncü kaynağa bağlayabilirsiniz.
Özetle adı konulacak olursa denebilir ki
''Göçerlikten gelen toplıun. yerleşik >aşa-
mın kurallannı bilemedi ve bir türlü. tam
oğrenemedi".
İş. bir evin neresi salon. neresi mutfak.
neresi hol olacak, onu belirlemek kadar
gerekliydi. ama bunlan büebflmek. dene-
>im vt görgü birikimi isti>ordu. o >oktu.
Taht şehrinde belediye örgütünü kurmak
kadar basit bir konuya ancak 1850'lerde.
o da yabancı komutanlann uyansı ile yi-
ne ancak. •"bas.lamış" olan toplum. bu işi
bir türlü bitiremedi.
"Saray kapısınastad>um".tersliğinikaç
kez yazdım. Orneği, stad> u mlardan verin-
ce, sürdürelim bari: Yoğun konut bölgele-
rinin tam ortasına ve tek trafık damannın
da tam kıyısına. bu spor arenalannı oturt-
ma becerisini de Avrupa'da tek örnek ola-
rak tstanbul göstermış. Gayrettepe'deki
eseri yeterli olmayınca. Fenerbahçesi ile
bir ikıncı dünya anıtı dıkebilmiştır. Bir bü-
yük gazete de 70"li yıllarda. projeyı ucu-
za çıkarmak için Boğaziçi"nin bir yama-
cına bunlardan bir taneyi oturtma kam-
panyası açmıştı.
Vlne İstanbuL yine tek trafık daman kı-
yısına. yine konut bölgesi içine. ama bu kez,
tarih dokusunun tam ortasınavedik bir >a-
macın hemen eteğine. liman tesislerini
oturtmuş tek dünya kentidir. Lımanlann.
her denizin kıyısında. şehirlerin dışlanna
\ e düzlüklere kurulması. onun tren ve ka-
rayolu hatlannın da tıpkı damarlann bir ele
ulaşması gibi uzaklardan getirilip. lünana
baglanması ve işçi konutlarımn da çevre-
ye yerleştirilmesi, çok eski kurallardır oy-
sa.
Bi/deki hasta ömekkrde. kararlan az
sayıda kişilervermiştir,aınasosyolojikgöz-
le bakılınca.halkda yaona> lamış ya da ko-
nulardan hiç anlama>an bir seyirci kalaba-
lığı rolünde kalmışur.
Belediye örgütlerini 1200. 1300'lü yıl-
larda kurmuş olan A\Tupa kentlerinde ise
halk. kendisine kalıcı taş binalar yaptığı.
onlan sürekli bakıp onardığı. kaldınm ya-
pıp onun üstünden gitme alışkanlığı edin-
diği.. için kentlerinin daha neresine neler
yapılacağı bılgıleri ve görgülerini de edin-
miştir.
Geçen yıl bana gönderilen eskil (antik)
kitap kataloglanrun birinde. parası çok
>liksek olduğu için sıpariş edemediğim
bir eser vardı: Kenüerin mev danlanna es-
tetik olarak biçim >ermenin kurallan, de-
senlerle anlatılıyordu. YıL 1500 bilmem
kaç.
Bu bilgilerden habersiz. tahta. dağınık
ve yeşil Osmanlı Istanbul'u. nüfusu azken
durum idare ettı. Caminın yanına kabris-
tan. pencereleri mezarlara bakan evler,
onun hemen yani bostan...
Nüfus 1 milyondan 15-20milyonadoğ-
rulunca ve malzeme tahtadan betona çev-
rilincc, eski "bihaberlik" ve derbedertik,
dramatikleşti. Halk deyimiyle, takke düş-
tü. kel göründü.
Hepsini özetlersek. İstanbul"un suçlula-
rı, kaç mihon kişi yaşnorsa. onlardır.
Bu milyonlar, arada bir tutam günahsı-
zı ile farurayı en fena biçimiyle. bir dep-
rem halinde. tam ödeyecek. Şehrin. du-
rup-durup en çok 100 yılda iyice bir sal-
landığı. "tarihen sabit"tir.
Eski "hareket-i arz"lar, sadece payitah-
ti etkikr. tahta eviere çok zarar «rnıez,
>alnız hamamlarla minareleri yıkardı. Bu
kez çüriik toprak ve bozuk betondan olu-
şan dokusuyla kentın tümünü ve ülkeeko-
nomisini haşat edecek.
Bu harabiyet ne sonuçlar \erir. yardım
gelecek dış güçlerin politikası ne olur. on-
lan da ancak İann büir. "Şom ağızlılık"
denmez bu \azdiklanma. Geçmişi bilen
bellek,çevTeyi gören göz vede düşünen akıl
deyimleri. daha uygun düşer.
M
MALTEPE UNIVERSITESIB İ I I >I I ) E Ç A Ğ D A Ş , D İ Ş İ \ ( F D E Ö Z G U R
O S S V E O Y S r l A . V l İ L E E K K O \ I I ,\ .1 A M » A ,\
ÖĞKEKCİ ALIKACAKTIR
ATATÜRK
ükelerinden ödün
vermeyen, insan haklarına
saygılı, özgür, çağdaş bilim
ve teknolojiyi yakalamayı
amaçlayan üretken bir
gençliğe yol gösterecek
eşsiz bir öğretim üyesi
kadrosu:
Prof. Dr. Oral PEKTAŞ
Prof. Dr. Nurhan ATASOY
Prof. Dr. Ersan İLAL
Prof. Dr. Aydın AYBAY
Prof. Dr. Mesut RAZBONYALI
Prof. Dr. İsmet SUNGURBEY
Prof. Dr. Ayferi GÖZE
Prof. Dr. Sevlm GÖRGÜN
Prof. Dr. A. Şerif ONARAN
Pro.f. Dr. Muzaffer GÜRAKAR
Prof. Dr. Yılmaz ALTUĞ
Prof. Dr. Mücella ULUĞ
Doç. Dr. Sinan ARSAN
Doç. Dr. Jale ŞARMAŞIK
Doç. Dr. Çiler İNAN
Yrd. Doç. Dr. Sevtap ELMAS
Dr. Sühendan İLAL
Öğr. Gör. Suha ARIN
Öğr. Gör. Ali KAPTAN
Öğr. Gör. Turhan YAVUZ
Öğr. Gör. M. Adil TALÇIN
Öğr. Gör. Evren ARIN
ÖYS İle Ek Kontenjandan
Öğrenci Alınacak
'•• Programlar
TIP FAKULTESI
Dekan:
Prof. Dr. Oral PEKTAŞ
KONTENJAN: 40 KİŞİ
HUKUK FAKULTESI
Dekan:
Prof. Dr. AYDIN AYBAY
KONTENJAN: 60 KİŞİ
MUHENDISLIK-MIMARLIK
FAKÜLTESİ
BÖMARLIK BÖLÜMÜ
Dekan:
Prof. Dr. Mesut RAZBONYALI
KONTENJAN: 40 KİŞİ
FEN- EDEBIYAT
FAKÜLTESİ
Dekan:
Prof. Dr. Nurhan ATASOY
KONTENJAN: 40 KİŞİ
HEMŞIRELİK
YÜKSEK OKULU
KONTENJAN: 40 KİŞİ
ÖSS ve Özel Yetenek
Sınavı İle Öğrenci Alınacak
Programlar
MUHENDISLIK-MIMARLIK
FAKÜLTESİ
IÇ MTMARLIK BOLÜMÜ
Dekan:
Prof. Dr. Mesut RAZBONYALI
KONTENJAN: 30 KİŞİ
i
ÖZEL YETENEK SINAVI
3 EKİM 1997. SAAT 10.00
ILETISIM FAKULTESI
RADYO - TV - SİNEMA VE
GÖRSEL SANATLAR BÖLÜMÜ
Dekan:
Prof. Dr. Ersan İLAL
KONTENJAN: 90 KİŞİ
ÖZEL YETENEK SINAVI
2 EKİM 1997, SAAT 10.00
Bu Programlara
1997 ÖSS'den 105 ve
üzerinde puan alanlarla,
herhangi bir örgün öğretim
kurumuna yerleştirilmiş olan
adaylar da başvurabilir.
ÖN KAYITLAR
30 EYLÜL 1997 TARİHİNE KADAR
SURECEKTm
M A L T E P E
BAŞVURU VE BILGI
Ü N İ V E R S İ T E S İ R E K T Ö R L Ü Ğ Ü
F e y z u l l a h C a d. N O : 3 9 ( M A R M A R A K O L E J İ ) M a l t e p e - İ S T A N B U L
T E L : ( 0 2 1 6 ) 3 9 9 0 0 6 0 - 4 4 2 0 7 5 9 F A K S : ( 0 2 1 6 ) 3 7 0 2 2 3 0
kmobs,** *Dört mevsim boyunca en iyi hizmeti ve-
ren Myndos Otel'de huzurlu ve sıcak bir
ortamda misafir olabilirsiniz.
Tesisimizde 2 yüzme havuzu, 4 bar. te-
nis kortu,toplantı salonu, merkezi ısıtma.
dört mevsim çiçeklerle bezenmiş geniş iç
bahçe ve aynca klimalı ve çok özel "Villa
Myndos' odalan mevcuttur.
Mindos Caddesi. No: t Tel: 0252 316 30 80 (81
48400 BODRL'M 0252 316 25 91
Faks:0252 316 52 52
İNTERNET ADRESt: http://www.hotelmyndos.com.tr.
e-MAlL: mvndosfo hotelmvndos com.tr.
PENCERE
Gebze'de
tatminkâr ücretle çalışacak,
tercihan tam gün, çocuk hastalıklan
uzmanı, aile hekimi ve pratisyen
hekim aranmaktadır.
7e/:
0 262 744 19 09-744 44 83
Fener'deki Patrik...
Patrik Bartholomeos, Elefterios Venizelos
adındaki gemiyle Karadeniz'de cerre çıktı. Gezinin
amacı ne?.. Gemide "Din, Bilım, Çevre: Krizdeki
Karadeniz" konulu uluslararası bir sempozyum ya-
pılıyor; Türkiye, Ermenistan, Rus limanları ziyaret
ediliyor. Karadeniz gerçekten komada!.. Bu, işin bir
yanı.Trabzon'daülkücülerin yabancı konuklantaş-
lamaları olayın ikinci yani. Ülkücü basın ne dedi:
"Trabzon Patriğe mezar olacak!.."
Ayıp şey!..
•
Fener Rum Ortodoks Patrikliği oldum olası -yal-
nız islam tarihinde değil, Hıristiyanlık dünyasında
da- bir "sonınsal"d\r, işin tuhaf yani Ortodoks Pat-
riği'nin en anlı şanlı yıllarını Osmanh'nın yükselme
döneminde yaşamasıdır.
Neden?..
Çünkü Osmanlı Imparatorluğu fetihlerle büyü-
dükçe Fener Patriği'nin de kendi hesabına ege-
menleştiği Ortodoks coğrafyası genişliyor, Küçük
Asya'dan Mısır'a, Balkanlar'dan Macaristan'a ya-
yılıyordu. Ne var ki Türklerin hoşgörüsüyle yükse-
len bu görkemli yaşam, Osmanh'nın çöküntüsüy-
legeriledi.
Ancak bu kez Fener Patriği bir başka sevdaya
kapıldı.
15 Mayıs 1919'da Yunan askeri Izmir'e çıkınca,
Istanbul'daki Patrik 4. Melitos-Osmanlı Padişahı
Vahdettin'le birlikte- işgalcilerle işbirliği yaptı. Vah-
dettin, Kemalistlere karşı hilafet ordusunu saldı;
Melftos Efendinin Ortodoksluğuyla padişahın Sün-
niliği Mustafa Kemal'in defterini dürmek amacın-
da bütünleşti. Fener Patrikhanesi Yunan ordusu-
na yardım ediyor. para topluyordu.
Ya bizim padişah ne halt ediyordu?..
•
Evdeki hesap çarşıya uymadı.
Kemalistler 30 Ağustos 1922'de kesin zaferi ka-
zanınca, Istanbul'da iki kişi güç durumda kaldı.
Biri: Vahdettin.
Öteki: Melitos.
Padişah Vahdettin bir Ingiliz gemisine binip ka-
çacaktı; ama, Patrik Melitos ne yapacaktı?.. İstan-
bul Ortodoksları Melitos'a kızmaya başlamışlardı.
1923 Haziranf nda Galata Rumları Fener Patrikha-
nesi'ni bastılar, mobilyaları kırıp parçaladılar, pa-
pazları dövmeye başladılar, Melitos'asövdüler... O
sırada İstanbul işgal altındaydı, Fransızjandarma-
sı Patriğin imdadına yetişti: yoksa işin nereye va-
racağı bilinemezdi. Birkaç gün sonra da Galata
Rum Kilisesi'nde Mehtos'un papazları köteği ye-
diler. takkeler havaya uçtu. cüppeler parçalandı, is-
tavrozlar kirıldı. tespihler kopup dağıldı, taneleri ki-
lisenin bahçesine yayıldı...
Kemalistler üç ay sonra -6 Ekim 1923'te- Istan-
bul'agirdiler...
Patrik perişandı.
•
Imparatorluklar dağılıp yerlerini ulus devletler
alınca; papa, patrik, halife gibi dinsel otoriteler ye-
ni oluşuma ayak uydurdular. İşin rengi değişti; Ati-
na Batı Trakya'da Türkler'i baskı altına aldıkça, Fe-
ner Rumluğu da Ankara'ya karşı zorlandt.-^c ••-
% Peki, şimdi sorun ne?.. ••
llfl WJl
'^
YDD (Yeni Dünya Düzeni) ulus devletleri silmek
istiyor; sömürgecilik döneminde olduğu gibi din-'
sel otorite odaklarını kullanmak için canlandırma-
yaçalışıyor. Ortodoksluk Rusya'da başlayarak Sır-
bistan'a, Yunanistan'a, Kuzey Kıbns'a doğru bir
çember çizmekte, Asya'ya da geçmektedir. Gerçi
bu dinsel dünyanın kendi içinde rekabetleri ve ça-
tışmaları vardın ama, Türkiye'ye bakışlarında pek
birayrım yok...
Türkiye laik bir cumhuriyet...
Bu cumhuriyette ne kadar din ve mezhep varsa,
devlet tümünün güvencesini sağlamakla görevli-
dir; ister Hıristiyan olsun, ister Musevi ya da Müs-.
lüman, vicdanlar özgür, dincilik yasak...
Bayandan 1996 model
Broadvvay.
Tel: 0 212 227 96 60 Dahili: 121
Ev: 504 62 72
ANMA
HÜSNÜ
KALAYCI
Yaşama hakkına son
1 9 a 8 - 1 9 9 2 verilişinin 5. yılındatrafik
terörüne isyan ediyor, özleminle yaşıyoruz.
Sen hep bizimlesin.
AİLEN
NOT: Karacaahmet 'te 29.09.1997 Pazartesi
saat 16.00'da amlacaktır.
Türkiye'nin hangi sorununa gitsek. altında eğitim
yetersizliğinin yattığını görüyoruz...
ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI
Tel: 0212-2'6 28 99 Faks: 0212-286 13 54
Çocuklarını 21. yıizyıln, "sağlrkı kenaıne guveoen soaımluluk dyygulan
gelışmış, bağımsız kışıhkiı ve Tiuttu bıreylerı" olarak yetıştırebılnesı [Ç n
20O2 yıltna Kadar MATURE ye başvuracaK 50 000 ailemfze
EV OGRETMENLERİ ARIYORUZ
3 Bebek .c çoa*lafi ç:< sever 0-3 yaş çacugura, çocuğur
yaşaûığı e«)e sevgı i o L oftar>da eflıtm veme< ıs:eyen
2 Atako(
, Bak«öy Şı^ı Le.en: E * Ulus.Tarabya Sanver
Eostarcı.SLadrye,CaodeMstar Erenncy.Goztepe,
. F Banç«. Kaarr ş, Koşdyffu, Acıcadem Altuiızads
Üsk'jdar. Beyıefbe^ v e ^ s^çeceOı semtte çatışrrak steyer
3 EĞIm aknaya, ^eitşmeye açık
3 Guleryüzlu. enerjı dolu kendıne guvenen
3 Errek. öğremen, Lnverate veya hse mezunu.
-
1
2
0
"
4 5
^ arasnda ve sıgara ıçme>en DayanlarMAT URE
Eğitim ekıbının bır uyesı olmak rsteyen bayanlar lütfen bızı arayınız
Tel: (0216) 327 68 77
Ücretsiz
şirin yavru kediler.
Tel: 0 212 230 80 94
TEŞEKKÜR
Eşim Fatoş'un sezaryen
doğumunu yaparak
oğlumuz ULAŞ'ın
dünyaya gelmesini
sağlayan
Opr. Dr.
YEŞİM DEMİR
Izman
Dr. LĞUR KAL
l'znıan Dr.
SEDAT TÜZÜNER
Çocuk Dr. GÜLAY
K.4R.\DENİZ'e
ve Özel Incirli
Hastanesi personeline
teşekkür ederim.
MEHMET
DEMİRKAYA
İSTANBUL
KÜLTÜR . ..
UNIVERSITESI (IKU)
EK KONTENJAN YÖNTEMİYLE ÖĞRENCİ ALACAKTIR
ML'HKNDISLIK VE MIMARLIK FAKLLTKS1
Bilgisayar Mühendisliği [ingmzce öğretim] (M puam ile)
İnşaat Mühendisliği [ingmzce öğretim] (M puam iie)
IKTISADI VE IDARI BILIMLER FAKULTESI
şletme BÖlÜmÜ [İngUizce Destekli Türkçe Öğretim] (TM puam İle)
FEN-EDEBIY AT FAKL'LI ESI
Matematik-Bilgisayar Bölümü /Burslu [Türkçe öğretim] (M puam ile)
• Fakühelerimize 1997 Ek Yerleştirme Kılavuzu'na göre
Universiternizi tercih eden öğrenciler girebilecektir.
# Yeterince İngilizce bilmeyenler Hazırlık Sınıfı'nda İngilizce öğreneceklerdir.
İngUizce HazıHık Okulu yıllık ücreti 6000 ABD dolan
Mühendislik Bölümleri yıllık ücreti 6750 ABD dolan
İflefme Bölümü yıllık ücreti 6250 ABD dolan
Ucretier 4 taksitte alınacakhr.
MESLEK VÖKSEMULLARMZA KAYITLARDEVAMETMEKTEDİR
İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ KAMPÜSÜ VE KAYIT BÜROSU
E5 Karayolu, Şirinevler, Ataköy Metro İstasyonu karşısı - İSTANBUL
Tel: (0-212) 639 30 24 Pbx (6 hat) Fax: (0-212) 551 93 06 - 551 11 89