Katalog

28EYLUL1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Seçmen yazımı tensilcHeri • ANKARA (AA) Yüksek SeçjnKurulu(YSK),30 Kas m Pazar günü yapılacak seçnen yazımı nedeniyle yazım memurlan yamnda temsilci bulundurabilecek. kendlenne kroki \e binalar cenelı ile sandık seçmen listes.i verilecek siyasi partJeri belirledi. YSK'nin karanna göre söz konusu partıler şunlar: Anavatan Partsi. Büyük Birlik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Deır.okıat Parti. Demokratik Sol Parti. Demokrat Türkiye Partisi. Doğru Yol Partisi, Halkın Demokrasi Partisi, Işçı Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi. Millet Partisi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Refah Partisi. Yeni Demokrasi Hareketi ve Yeniden Doğuş Partisi 'Sağlık bilinç ister' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye Aıle Planlaması Derneği "nce (TAPD) düzenlenen AIDS Üst Düzey Polıtika ve Karar Organlan Girişımi Projesi değerlendirme toplantısına katılan Demirel. sağlıklı toplumun herkesin hedefi olduğunu kaydetti. Demirel. "Sağlıklı toplum. sadece hastalannı tedavi edebilen toplum değildir. Kışi hasta olduktan sonra çok geç kalınmıştır. Hasta olmadan evvel kişiyı hayatta tutabilmek. sağlıklı tutabılmek lazımdır. Bu ise bilinç ister. Bu bılinci yaratmak eğitim meselesidir" diye konuştu. Demirel. Uluslararası Kazalar ve ve Trafik Tıbbi Bırliği 15. Dünya Kongresi'ne de katıldı. Demirel aynca Esenboğa Havalanı yolu üzerindeki Doğan Grubu"na aıt Doğan Baskı Tesisleri'nin de açıiışını yaptı. 3 şeriatçı tutuklandı • BURSA (Cumhuriyet) - Geçen pazar günü Bursa'da 8^ıllık temel eğitimi protesto etroek amacıyla yapılan gösteri sırasında fotoğraf çeken gazetecilere saldırdıklan için gözaltına alınan 14 kişiden 3"ü tutuklandı. Bursa'da dün nöbetçi mahkemeye çıkanlan 14 sanık, Gazetecilere, "Sizinle işimiz daha bitmedı, hesaplaşacağız" tehditleri savurdular. Aynı sanıklar duruşmada. '"Bizim ilgimiz yok. Yoldan geçiyorduk" diye ıfadeverdıler. Mahkeme, sanıklardan Halis Kılınç, Mustafa Yılmaz ıle Ekrem Güneş'in tutuklanmasına karar verirken 11 sanığı da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Güvenlik güçlerine lojman • ANKARA (AA) - Toplu Konut Idaresi (TOKİ) tarafından Diyarbakır. Hakkâri ve Şımak'ta yaptınlan konutlardan 329 tanesı. Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, lojman olarak kullanılmak üzere tahsis edılecek. Devlet Bakanı Refaiddin Şahin, yaptıgı açıklamada. jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Olağanüstü Hal (OHAL) Bölgesf ndeki lojman ihtiyaçlannın karşılanması amacıyla, uzun süredir, TOKl'nin. bu bölgede yaptırdığı konutlardan istediğini söyledi. NATO tatbikatı bugün başlıyor • ANKARA (AA) - NATO"nun güney bölgedeki planlı mayın harbi tatbikatı olan Damsel Fair-97 tatbikatı, 28 Eylül-5 Ekim tarihlerı arasında Orta Akdenız ve Ege Denizi'nde icra edilecek. "Çiller boş çuval' • KLTAHYA (Cumhuriyet) - Devlet Bakanı Refaiddin Şahin ile Kütahya'ya gelen DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, DTP il binasının açılış töreninden önce vatandaşlara hitap etti. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i "'boş çuval'"a benzeten Cindoruk, "Boş çuval ayakta durur mu? Bırakın o boş çuvalı, akıbetine doğru gitsin'" dedi. 'Şerefsiz onbaşı' diyen DYP liderine Konya'da RP'lilerden tam destek Çiller'in helikopteri askeri alaııa indirîhnediHÜLVA KARABAĞLI SABÎTHORASAN KONYA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i miting ıçın Konya'ya taşıyan he- likopter. askeri havaalanma ındirilmedi. Çiller. yine bazı protestolarla karşılaşa- rak geldığı alanda, "harem-selamlık'' şek- linde toplanan RP'lilerin tam desteğini al- dı. Konya'da Başbakan Mesut Yümaz'ı kumar oynamakla suçlayan Çiller. Baş- bakan Yardımcısı Bülent Ecevite de ''Ça- vuş'' tammıyla yüklendi REFAHYOL "ortaklan. DYP'nın Kon- ya'da düzenledıği mitingde buluştu. RP Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile çok sav ıda RP örgütü, DYP'nin düzen- lediği mıtinge teknik olanaklannı seferber ettiler. Hükümet Meydanı mitingden bir gün önce RP'lı beledıyenin katkısıyla ha- zırlandı. Çiller'in türbe ziyaretinden ön- izinsizler kapatılacak ce kaldınmlar özel olarak yıkandı. DYP ve kırat afişlerinin alanda bulunan RP ıl- çe örgütü binasına kadar uzanması dikkat çektı. DYP Genel Başkanı Çıller'den ön- ce Kırat otobüsünden toplanan kalabalı- ğa seslenen Genel Sekreter Nurhan Teki- nel. Çiller'in "şerefsiz onbaşı"sözlerini düzeltmeye çalıştı Tekinel. halka "Siya- si anlamda şerefsiz onbaşı kim?" diye ses- lendı. Mitingde haremlık-selamlık uygu- laması yapılması. Tekınel'ın de kalabalı- ga "Bacılanmıza, analanmıza, evlatlan- mızayeraçın" sözleriyle kalabalığı uyar- ması dikkat çekti. DYP Bursa Milletvekili Ali Osman Sönmez'in. Tansu Çiller'i taşıyan heli- kopteri. Konya Askeri Havaalanı yerine, alanm hemen yanındakı boş bir alana in- dı. lktidardan düştükten sonra Çankaya Köşkü veTürk Silahlı KuvvetlerTnin ko- muta kademesine ağir suçlamalar yönel- ten ve son olarak "onbaşı olma şerefsizli- ğT tanımlamasını kullanan Çiller'in he- likoptennin, askeri yönetimin izin verme- mesi nedeniyle havaalanına inemediği ıd- dia edildi. Detnirel'e pankarth protesto Alanda "Demirel verdiğûniz aylar ha- ram olsun" pankartı sergilendıkten kısa bir süre sonra ındınldı. Alanda "Kesinti- siz eğitim kesintisiz curcuna. olan denıok- rasiye oldu, ama millet de gerçek liderini buldu^yazılıbezafişleryeraldı. Çillere Konya örgütü Kuran armağan etti RP Bü- yükşehir Belediye Başkanı'nın alana gön- derdığı mehteran takımı da gösteri yapar- ken, DYP otobüsünün üzerinde kaşıklar- la Konya havası oynandı. Alandaki konuşmasında. Başbakan Mesut Yılmazı kumar oynamakla suçla- yan Çiller. Başbakan Yardımcısı Biilent Müli Eğitim f den kurslaragözaltı • Milli Eğitim Bakanı Uluğbay. bakanlıgın izni dışında bazı belediye ve vakıflarca açılan kurslann ülke bütünlüğüne ve anayasal düzene zarar verebileceği uyansında bulundu. EBRLTOKTAR ANKARA-Milli Eği- tim Bakanı Hikmet U- luğbay. usulsüz olarak vakıf. demek ve belediye başkanlannca açılan kurslan gözaltına aldı. Uluğbay. bazı illerde ba- kanlığın izni dışında va- kıf. dernek ve belediye- lerce açılan kurslann de- netimsizlik nedeniyle ül- ke bütünlüğü ve anaya- sal düzene zarar verebi- leceğini belirttı. Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, usulsüz olarak açılan kurslann denetimini öngören bir aenelge yayımlayarak îçişlcri Bakanlıgı ve Baş- bakanlık'a gönderdi. Çe- şıtlı vakıf ve belediyele- rin, bakanlıgın bılgi ve denetımi dışında eğitim etkinliklerinde bulundu- ğunu belirten Uluğbay, izinsiz kurslann kapatıl- masmı istedi. Bazı iller- de 625 sayıh Ozel Öğre- tım Kurumlan Yasası'na aykın biçımde kurslann açıldığına ışaret eden U- luğbay. "Bakanlıgunızm ilgili birimleri ile işbirligi yapümadan açılan bu tiir kurslann usulsüz olma- lan nedenivle verdikleri belgeler de geçersizdir" uyansında bulundu. U- luğbay, usulsüz olarak kurs açan vakıf, demek ve belediyelenn bağış ve belge adı altında gelirel- de ettiklerine ışaret etti. Uluğbay! bakanlıgın izni dışında kurs açanlara karşı önlem alınmasını isteyerek "Eğitim ve ög- retim devletin gözetim ve denetiminde yapılır" de- di. Anayasanın 42. mad- desine göre eğitim ve öğ- retimin devletin gözetim ve denetiminde yapılaca- ğını ve yasalara aykın eğitim ve ögretim yerle- riaçılamayacağını anım- satan Uluğbay. "1739 sa- yıh Milli Eğitm Yasa- sı'nın 17. maddesi de res- mi, özel ve gönüllü kuru- luşlann yapacaklan eği- tim etkinliklerini, milli eğitimin amaçlanna uy- gunluğu bakunuıdan ba- kanlığunızın denetimine tabi tutmaktadır" dedı. Uluğbay, eğitimle ılgıli her türlü kursun bakan- lık tarafından denetlen- mesi gerektiğini vurgu- layarak kursiyerlerden de kendi istekleri dışında bağış alınmaması uyan- sında bulundu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ü Köye dönüş projesi başhyor EMtVE KAPLAN ANKARA - Hükümetin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesı'ne ekonomik önlemler paketi içinde yer alan köye dönüş projesi. yann Şırnak'ta başlıyor. Devlet Bakanı Salih Yıldmm. proje için 4 ilde güvenliği sağlanan 23 köyün seçildiğını vurgulayarak, 1 trilyon 57 milyar liralık proje çerçevesinde 7 sağlık ocağı ve 12 ilköğretim okulu yapılacağmı kaydetti. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in "olur"u alınan köye dönüş projesi yanndan ıtibaren uygulanmaya başlanacak. Devlet Bakanı Yıldınm, proje için Hakkân, Bıngöl, Diyarbakır ve Şırnak'ta güvenliği sağlanan 23 köyün seçildığinı, bin 74 ailenin köye dönmesinin hedeflendığı proje çerçevesinde 7 sağhk ocağı ve 12 ilköğretim okulu yapılacağmı söyledi. Şırnak köylerinın proje için başlangıç noktası olacağını anlatan Yıldınm, uygulamadan olumlu sonuç alınması durumunda diğer illere de yaygınlaştınlacağını belirtti. Projenın "güvenliğin tam olarak sağlannuş olması ve köye dönüşün gerçekten istenmesi. geriye dönüş için kırsai ve sosyal ahyapının hazırianması" ılkesine göre hazırlandığını anlatan Yıldınm. bölgede yapılacak konutlarda yerel özelliklere dikkat edılmesi gerektiğini söyledi. Toplu Konut îdaresı'nin yaptığı 340 konuttan 266'sının boş kaldığını kaydeden Yıldınm. "İlk önce boş olan konutlar doldurulacak. Bölgeye 10 bin konut vapılması planlanıyor. Ancak. bölge halkının gereksinûnlerine göre yapılmalıdır. Bizim projemizde, 18 metrekarelik bir ahır da var" dedı. Projenin 1 trilyon 57 milyar liraya mal olacağını kaydeden Yıldırım. finansman sıkmtısı ıçınde olduklarını. proje kapsamında yalnızca Birleşmış Mılletler Kalkınma Programı'ndan 312 bin dolarlık bır kaynak geldiğini söyledi. Köye dönüş projesınin uygulanacağı köyler şunlar: Şırnak: Üçkıraz. Yoğunçular. Seslice. Hendek. Taşdelen. Kayadıbı. Bolluk. Çobankazanı. Çedik. Taşkonak. Yağızoymak, Koyunoba. Diyarbakır: Ayhan. Karşıbağlar Bingöl: Ölmez. Koşan Mahallesi, Karapolat, Kabaoluk. Şehittepe. Demirkanat. Yukanserinyer. Hakkâri: Lzümlü ve Narlı" Ecevit'e de "Çavuş" tammıyla yüklendı. Ankara'da atanmış bir hükümet oldugunu savunan Çiller, şöyle dedı: "Bugün Ankara'da atanmış bir hükü- met var. Milli iradeyi satın aldılar. Sizin helal o\ lannızL, sizleri satın aldılar. Bu mil- li irade hırsızlan atanmış siyasi bir onba- şı getirdi. Bu onbaşı, kar-kış demeden, >o- rulmadan göğsünü siper etmiş şerefli, şan- Iı. şöhretlL, kahraman onbaşüar değil. O değil o. O kahraman onbaşıiara, terör mü- cadeiesinde göğsünü siper etmiş onbaşıia- ra bin tane Çiller feda olsun." Çiller. Başbakan Yılmaz'a "Şerefsizon- başı" demesınin saptınldığını da öne sü- rerek "Benim milletim benim ne demekis- tediğimi anlıyor. Bizim söj lediğimizi çar- pıtıvorlar, saptınv orlar. çünkü sizden kor- kuyorlar. me> danlardan korkuyoıiar" de- di. "Manşet sahiplerine sorujorum" di- yen Çiller, bu sözleri kullandığı gün Yu- nan Dışişleri Bakanı Pan- galos'un TC Dev leti ve as- kenne "u-z düşmaıu, hu-- sız"dediğini öne sürerek "Şimdi ben soruvorum. o şerefmücadelesi yapmak is- teyenlere sormorum, o Yu- nanlı için niye manşetlerat- mıyorsunuz?" diye konuş- tu. Çiller. Başbakan Yıl- maz'ın hükümetinin aile boyıı bacanak hükümeti ol- duğunu söyledi. Başbakan Mesut Yıl- maz'ın 55. hükümetin ku- ruluşunda "ANASOL'un kıvılcımı askerden geldi" dedığını öne süren Çiller, "Bunu ben söyiemiyorum. Cenab-ı Allah söyletiyor. Ben de soruyorum. \'a mil- letten özür dilesin ya da bu adamı susturun 1 " diye ko- nuştu. Çiller'in konuşması sıra- sında alanda "Onbaşı Me- sut, Çavuş Ecevit, hükümet istifa" sloganlan atıldı. Çiller'e asker protestosu ANKARA (Cumhuri>«t Bürosu) - Emekli askerîer, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in. "Şimdiye kadar secilmiş hiçbir genel başkan onbaşı olma şerefsizliğini göstermedi" sözünü, parti- nin genel merkezine siyah çelenk bırakarak kınadılar. Türkiye Muharip Gaziler Derneğı Başkanı Ahmet Arıcan, "Nefretle kınıvoruz. açıklama yapmaya davet ediyoruz" dedi. Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derne- ği ve Türkiye Harp Malulü Şehit Dul ve Yetımler Der- neği Çiller'in sözlerine tep- ki gösterirken DYP binası yanmdaki ağacın altma si- yah çelenk bıraktılar. Tür- kiye Emekli Subaylar Der- neği 2. Başkanı Emekli Tuğgeneral Mehmet Kara- teke 4 dernek adına yaptığı basın açıklamasında, "Çil- ler'in konuşmasında Türk Silahlı Kuv-veüeri'nde çalı- şan onbaşı rütbesini \e bu rütbeyi taşıyan >üz binlerce vatandaşımıza hakaret et- mesi bizleri fevkalade üz- müştür. Kendi seviyemize uygun bir stkilde shah çe- lenkle tepkimizi gösterivo- ruz" diye konuştu. Asker emeklileri, valilıkten izin alamadıkları ıçın çelengi DYP binasının vanındaki ağacın altma bıraktılar. IRMIKIAYDIN ENGİN Âdettir. Biryere konuk gidi- lirken armağan götürülür. Eğer gelen konuk bir ülkenin baş- bakanıysa ve bir başbakana konuk geliyorsa armağanın değeri de buna uygun olur. Öyle Boğaz Köprüsü girişin- deki işveli Çingene kızlanndan bir demet çiçek alarak ya da Hacı Bekir'e uğrayıp bir kutu akide şekeri yaptırarak savuş- turamazsınız. Mesut Yılmazyarın Bonn'a gidiyor (benim olduğum nok- tadan bakarsanız: Geliyor!). Avrupa'nın en "okkalı" ülkesi Federal Almanya'nın ve Avru- pa'nın en "okkalı" Başbakan'ı Helmut Kohl'ün konuğu ola- cak. Eh "En büyük" olduğu herfutbol maçında durmaksı- zın yinelenen ve "Başka büyük yok" diye ayrıca vurgulanan bir ülkenin başbakanından öy- le sıradan bir armağanla Al- manya'ya gelmesi beklen- mezdi. Mesut Yılmaz, armağanını Yılmaz'm Armağan Paketi kendi gelmeden yolladı: Yurt- dışındaki Türkiye Cumhuriye- ti yurttaşlanna mektupla se- çim hakkı!.. Türkiye bu armağanın ağır- lığı, değeri ve.. ve evet, mali- yeti üstüne ne düşünmekte bi- lemem. Bildiğim, gözledığim Alman hükümeti, politikacıla- rı, partileri çok hoşnutlar. On- lar da "En büyük Türkiye! Baş- ka büyük yok!" diye sokakla- ra çıkarlarsa şaşmayın. • • • Okuyuculardan anımsayan- lar çıkacaktır. Avrupa'da ya- şayan "TCyurttaşlan" üstüne bu köşede birkaç kez yazıldı ve yazılanlar resmi görüşle de genel geçer yargılarla da hele hele o cılkı çıkmış "gurbetçi" edebiyatı ile uyuşmuyordu. Bugünkü de öyle olacak. Bugün yalnız Almanya'da üç milyona yakın TC yurttaşı yaşıyor. Kimileri gençliklerin- de Anadolu'dan, Trakya'dan kopup gelmışler, kimileri bura- da doğmuş büyümüş üç mil- yon lacivert pasaportlu TC yurttaşı. Yeryüzünde yaşanan irili ufaklı bütün göçlerin kaderini onlar da yaşadılar. Göçebe Türkmenlerin bilgelik ve dene- yimlerden süzülmüş atalar sözü onların serüveninde de doğrulandı: "Göç geri dön- mez!" Dönmedi. Kendılerıni gur- betçi olarak niteleyenler, uzun süre bu gerçeği bilince çıkara- madılar. On yıllar boyu hep "Bir gün anayurda, baba oca- ğına dönmek" düşüyle yaşa- dılar. Ancak üçüncü kuşakla- rın da süt emme dönemini aşıp ayağa kalkmaları. okula filan gitmeye başlamalanyla "göçün geri dönmeyeceğinı" bilince çıkarıroldular. Eskiden söylemeye utanılan "Vatan in- sanın doğduğu değil, doydu- ğu yerdir" atalar sözü artık yüksek sesle ve sık sık yinele- nir oldu. Bir ülkede yaşayan, çalışan, evlenen, doğan, büyüyen, vergi ödeyen, sporyapan, ço- cuklarını okula yollayan, yolla- rında araba kullanan, emekli- lik, hastalık ve ışsizlik kasala- rı için ücretlerinden her ay prim kesilen ınsanların sorun- iarı olur. insanların sorunlarını çözmek için kullanabildikleri en etkilı araç "seçme ve seçil- me hakkı "dır. Politikacılar "seçmenler"\n isteklerini, ta- leplerini karşılamak üzere söz- ler verirler. Siyasi partiler, programlar açıklarlar. Sözleri- ni yenne getirdıklen. program- larırr h.ayata geçırdıkierı ölçü- de ve sürece yeniden seçilir- ler. Peki o ülkede yaşayan bir bölüm insan seçmen değilse ne olur? Bugün Batı Avrupa'da ne oluyorsa o olur? Oysa bu milyonluk kitlenin elinde seçme ve seçilme sila- hı olaydı, bugün burnundan kıl aldırmayan, lacivert pasaport- luların sorunlarını hiç umursa- mayan politikacılar "gurbetçi- lerin" çevresinde fır dönerler- di. iktidarın birkaç puanla be- lırlendiği Almanya'da siyasi partiler "gurbetçiler"e yaran- mak için yarışırlardı. Mektupla (Türkiye'de) se- çim hakkı(!) bu yüzden Alman politikacılarına rahat bir soluk aldırttı. O yüzden Mesut Yıl- maz'ın konuk gelirken getirdi- ği armağan bu kadar değerli. Türkiyeli göçmenlerin Batı Avrupa'da yıllardır inatla sa- vundukları. talep ettikleri seç- me ve seçilme hakkı boylece bir başka bahara kaldı. POLİTİKA GÜNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Siyah Süvari... Gecenin türküsünü söylediniz mi tek başınıza, sevdiğiniz terk edince ağladınız mı? Bir bahar dalında çoğalan öpüşlerden kurtulup hiç yağmura tutulup sırılsıklam ıslandınız mı? Hiç şöyle haykırdınız mı: "Gökyüzü! Aşk! Özgürlük! Bu ne düştür, hey çılgın çocuk; kora düşmüş kar gıbi eritip bitirmiş seni!" Arthur Rimbaud Ofelyası bembeyaz bakışlar fırlattı mı sana? Yıldızlann yuduğu durgun kara suda, niçin ağ- lıyor salkımsöğütler omuzlarındaki saçlara doku- narak? Ellerin vakitsiz çalan saatler gıbıydi; gözlerin sonbahar esıntileri getirırdi... Siyah süvari gecelerinde bana anlatılan masal- lar, bir mangalın üzerindeki bakır çaydanlık önce taş kesılmiş korkuları büyütürdü... Bir genç kızın sevda düşleri, kentin kıyısında akan ırmakla buluşur, o bildiğimiz körebe oyunu içimizdeki yangını söndürürdü... Hani o aşk tespihi, hani o şarkılardan çıkıp ge- len çalgıcı kadın şimdi nerede söyler mısin? Yağmurdan sırılsıklam ıslanmış haki parkan, botlann ve uzamış sakallarınla çığlık çığlığa koş- tuğun günlere dönmek ister misın? Selimiye'deki taş duvarları, mazgallan, dalgacı gülüşleri anımsar mısın? Bak genç bir asker uyuyor; başı çıplak, ağzı açık, ensesi taze mavi terlerle yıkanmış... Yeşil yatağına yağmur gibı yağıyor ışık, bulutlar altın- da, solgun, otlara uzanmış... O hasta çocuklar gibi uykuda gülümsüyor, ayakları zambaklar içinde; askercik üşüyor... Sevda düşlerini saklıyor, burun kanatları artık ür- permiyor korkuyla... Soruyor bana, size yanı hepimize: "Gecenin türküsünü söylediniz mi hiç?" Hazin ve sararan gün ortasında intıhar düşle- riyle büyüyen yalnızlıklar benı kanatsız rüzgârlar- la buluşturuyor, bir süvari hırçınlığı Attila Joz- sef'in kara trenlerini gümüş renkli uykulara ulaş- tınyor... Sarhoş bir gemiye bakıyor tüm gözler... Diyorum ki: "Ölü sularından iniyordum nehirierin I Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış I Cırlak Kızılderili- ler nişan almak için I Hepsını soyup alaca direk- lere çıkmış." • • • Yan sisli birakşamda gözlerin pul pul biryalnız- lığı getiriyor, utanç sevdalannın gölgesinde... Ormanlardan dövmeli güneşi, düşlere sızama- yan kervan kıran güneşi o en bilgiç sessizlikte gö- mün bulutlara... Lorca'nın yanmaya duran ateşböceklerınin söndürün bütün ışıklannı, ıssız tepelerdeki ağaç- lann arasında gezinen kadınların sırılsıklam umut- larını yok edin... Ben, bir yanı buza kesmiş. sepserin gecede dörtnala koşarken gördüm kendimi... Gördüm, ne dizgin ne de üzengi at koşturma- larının en güzelini... Neler anlattı sevişirken bilseniz, neler söyledi öpüşler toz toprağa bulanmışken... Onlar silahlannı ayarlıyorlardı gecenin esıntile- rine karşı... Aşk açlığın hırpalandığı bulutlarda duruyordu, hazin ve sararan güzün şarkısıyla... ikimız de savrulan mor çığhkları katmıştık çivı- tini aşkın ateşıne... Ayrılığın burcuna mı dikmiştik sevdanın bayra- ğını, bir pazar sabahı erkenden uyandığımızda... Bir piyano ezgısi miydi, bir ses çınlaması mıydı fosfor ışıl gülüşmelerimiz.. haydi söyle!.. Robert Desnos'tan çaldığımız göğün ve yıldız- lann şarkısı içinde mi geziniyorduk.. haydi anlat!.. • • • Gecenin türküsünü söylediniz mi tek başınıza.. sevdiğiniz terk edince ağladınız mı? Çok erken saatlerde hücrenin kapısı çalındığın- da. gözlerinize siyah bır bant takıldığında bir ka- dının çığlığını işittiniz mi? Neler düşündünüz bir aracın arka koltuğuna oturduğunuzda? Haydi acılarla batmamış bir sevda söyle bana? Bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına! Bilir misin en küçük şarkıyı mutsuzluktur kurta- ran! Ve her gitar havası beslenir hıçkırıklarla!.. Yıkmamış kıymamış olsun, bir aşk söyle sarar- tıp soldurmamış. tüm düşleri altüst etmemiş... Bir aşk anlat bana, gözlerı gri yalnızlıkta yıkan- mamış, ölü mevsımlere kaçmamış, bir bahar da- lında çoğalmamış, hıçkırıkla boğulmamış olsun!.. Ne olursun bir aşk söyle çılgın çocuk!.. Sarhoş gemilere el sallayan ben, paramparça olan bir yürekte elı sılahsız askerleıie konuşan ben, onca sevdalara yenik düşen ben, nhtımlar- da yalnız dolaşan sana koşuyorum... Oysa sen tuhaf bir ayrılıkta tek başına ağlıyor- sun!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(o raksnet.com Faks numaramız: 0212/513 90 98 ÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Cumhurıyet Kitap Kulubû Çağ Pazarfama A.Ş. I ^ferebatan Cad. Salktmsöğût Sofc. No:9/B CağaJoğlu-tstanbut j Tel:5t4 01 95/96 Posta çeki no:6^322