27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
j%5EYLÛL 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Saygın'öan Köçiikibo'ya aferin' fe ANKARA (AA) - Kadın •se \ileden Sonımlu Devlet Bakanı Işılay Saygın, sahne ı çalışmalan nedeniyle okulunu bırakan Küçük îbo'nun yeniden okula 'dönmesi nedeniyle kutlama 1 meictubu gönderdı. Devlet Bai.anlığı'ndan yapılan açıklamadd Saygın'ın mektupta. "Bazı televizyon iprogramlanna çıkarak, bir Tüik çocuğuna yakışmayacak şekılde yaşının iizerindeki konuşma • ve davranışlannla bizi üzmiiştün'' dedı. T7OB toprak reformuna karşı : • ANKARA (Cumhuriyet .Bürosu)- Türkiye Ziraat -Odalan Bırliği Genel Başkanı Faruk Yücel. Başbakan Yardımcısı Bülent 'jEcevit tarafindan gündeme tgetirilen toprak reformunun olanaksız olduğunu söyledi. Yücel. birlik yönetim kurulu üyeleriyle birlikte DTP'li yöneticileri ziyaret ettı. DTP Genel Başkan Yardımcısı .Ufiık Söylemez ile ortak basın toplantısı düzenleyen Yücel, üretıcı birlıklerine -faridı faız oranlan uygulanmasının sıkıntı doğurduğunu belirterek bu 'konuda "geri adım" atan hükümetin yerinde bir karar aldığım söyledi Karagöz'ün ihracına tepki • İstanbul Haber Servisi - Genel-lş Sendıkası 2 No'lu Şube üyesı Mehmet Karagöz'ün "Kemal Türklerın Katılı Susurluktadır" adıyla bır etkınlik düzenlediğı gerekçesiyle genel merkez yönetimi tarafindan ihraç edildigi öne sürüldü. Genel- lş Sendıkası Genel Merkezi ise Karagöz'ün yönetımin aldığı kararlan uygulamadığını gerekçe göstererek üç ay süreyle geçici olarak ihraç edildiğini ÖDP'yemolotoî • İstanbul Haber Servisi - •Özgürlük ve Dayanışma Partisi Maltepe ilçe binasma geçen pazanesı gecesi 'molotofkokteyli atıldığı bildirildi. ÖDP Maltepe tlçe Yönetim Kurulu tarafindan "yapıjan açıklamada tmolotofkokteylinin pencerenin yüksek olması ınedeniyle yere düşmeden söndüğü belirtılerek "Bombayla. ateşle ÖDP'nin ateşini söndürebileceklerini sananlar. artık yaptıklan her saldınnın bizı daha da güçlendirdiğıni görmeliler" denıldı. İşKence iddiası <• İstanbul Haber Servisi - KESK Genel Başkanı Siyamı Erdem. Yanmca'da faaliyet gösteren ENTEKS iişçtîerinin diişük ücret ve tişteo atılmalara karşı yaptığ direnişe destek verdiği ıçin gözattma alınan Petrol-lş Yaomca Şube Başkanı Alı Buğdaycı'nın ışkenceye maruz kaldığını ıddia etti. Buğdaycı'ya Körfez Karakolu'nda ışkence yapıldıgını kaydeden Erdem, olayı kmadıklannı açıkladı. Keçeciler'e tepki • İstanbul Haber Servisi - -Pir Sultan Kültür Derneği Genel Başkanı Murteza •Derrar, ANAP mılletvekili Mehmet Keçecıler'in medyada Alevilere önyargısını kustuğunu belirtti. Demir dün yaptığı yazılı açıklamada Keçecıler'ın bakjşının sistemin bakışını seslendirdiğuıi belirterek "Alevilerin kimliklen de. kişilıkleri de . ınanç ve geleneklen de gün gibi ortada. Bu güne değın oduğu gibi bundan sonra da hıçbir iftıra Alevıler üzennde iz bırakmayacaktır" dedi. 6 yıldıp kayıp • İstanbul Haber Servisi - Diyarbakır Hazro'da 25 Eylül 1991 tarihinde gözaltına ahndıktan sonra bır daha kendisinden haber alınamayan îbrahim Gündem için bir açıkJama yapan Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Komitesi (ICAD), Gündem'ın gözaltında kaybolmasının sommlusunun devlet olduğunu belirtti. Çüfler'deıı çirkm mıdıalefet Yılmaz'a hakaret eden DYP lideri, 'Onbaşı olmak şerefsizlik' dedi. Samsun'da Kırat otobüsüne domates fırlatan ÎP'lilerle DYP'liler arasında gerginlik yaşandı CEMİLCİĞERİM HÜLYAKARABAĞLI SAMSUN - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. Sam- sun mitinginde hükümete yüklenırken. Başbakan Me- sutYılmaz'a hakaret etti. Çil- ler, "Şimdiye kadar hiçbir partinin genel baş- kanı onbaşı olma şerefsLdiğini göstermedi" dedi. Çiller, hakkında, C1A ajanJığından çe- te örgütlenmesine kadar uzanan iddialann fos çıktığını öne sürdü. MHP ve RP'lilerin destek verdiği DYP mitingi öncesinde, tP'li- ler, Kırat otobüsüne domates firlatarak DYP liderinı protesto ettiler. DYP'nin, birkaç haftadan beri hazırlana- rak gövde gösterisine dönüştürmeye çalıştı- ğı Samsun mitingi, MHP'li Bafra Belediye Başkanı'run mehter takımı, ülkücü desteğı ve RP il örgütünün katılımlanyla cumhuri- yet meydanında yapıldı. Samsun il örgütü meydana "İşte terazi, işte darağacı, Samsun- lular çok çekti böyle ao, çakaDara yedirtme- yiz baa" yazılı bez afışi astı. Çiller, halka "Buradan Samsun bağınyor, haykınvor, tam demokrasi istiyorum, diyor. Ya tam demokrasi olacakya tam demokrasi olacak"dıye seslendi. Ankara'da demokrasi olmadığını, atanmış bır hükümetin işbaşı yaptığını iddia eden Çiller. Başbakan Yılmaz'a ağır suçlamalar yöneltti. Çiller, "Yukandanbirkomutan,ik- tidara bir tabela. önüne masa ve atanmış bir Başbakan o masada. o iskemlede. Böylece bir Dk daha oluyor. Şimdiye kadarara rejim- ler oldu. atannıışlar da iskemleye oturdu. A- ma hiçbirzaman, hiçbirpartinin genel başka- nı onbaşı olma şereftiztiğini göstermedi" de- di. Çiller. hükümetin ulusal irade hırsızlan tarafindan kurulduğımu savunarak, demok- rasinin güvencesinin mıllet olduğunu söyle- di. Zam ve kıyım hükümeti olarak nitelendir- diği koalisyonun ömrünün uzun olmadığını kaydeden Çiller, "MflTetin seçtikleri getecek, Mesut Yümaz 3 ay. Bülent Ecevıt 6 ay eder, bunlann tamamı 9 aydır. Bunlann işini biti- receğim. Size söytüyorum, bunlann işlerini bitireceğnn" diye konuştu. Çiller, Türk Ha- va Yollan Yönetim Kurulu'na Yılmaz'ınba- canağının getirilmesinı de eleştirerek, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Bu bacanakiktidannı götüreceksiniz. Bu Başbakan. bu milletin hâkimine. savcısına güvenmez, 65 müyonuna güvenmez. Neymiş efendim, bacanağa güvenirmiş. Bu bacanak hükümetindenkurtulacaksınız.'' 8 yıllık kesintisiz eğıtımı eleştiren Çiller, uygulamamn imam-hatip okullannı kapat- mak için yapıldıgını kaydederek. şunJan söy- ledi: '•Devletin öğretmeni, idarecisi kullaml- mıyor mu? Yasaklarsan yann bunlar masa- nın alüna, verin altma girer, o zaman sıkıno doğar." Çiller, devletin dini ve imanıyla kimsenin uğraşmaması gerektiğini belirterek, Kara- deniz'de görülmeye başlayan terör konusu- na da değındi. Çiller,u karadeıüztikj re soru- yorum, size birkaç ay önee 'Bu terör Karade- niz sahillerine kadar inecek' denibeydi ina- nır mıydınız?''dıye konuştu. DYP lideri, "Bugünkü Başbakan, affeder- sinizo onbaşı iskemlesine oturur. 3 ay geçme- di buralara terörû indirdiler. Yümaz'ın ülke- yi getirdiği nokta bu. Karadeniziiyi dedi, te- rörü Karadeniz'e getirdT dedi Çiller'in kente gırişinde bir grup lşçi Partili, DYP liderinin de içinde bulundu- ğu Kırat otobüsünün önüne "CIA ajam Tansu Çiller vargüansın" yazılı bir pan- kart açtılar. Bunun üzerine DYP'lilerle tP'liler arasında tartışma çıktı ve daha sonra kavgaya dönüştü. Polis DYP'liler ile tP'lilen güçlükle ayırdı. ÖDP'liler dc güzergâh üzerinde "Çeteler seninlegunır duyuyor" yazılı bir pankart açtılar ve Çil- ler'in otobüsüne attılar. Gurbetçi oyunu mektupla kullanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Tufan Algan, gurbetçilere anayasada öngörülen oy kullanma hakkının, Avrupa'daki ülkelerle anlaşma sağlanamaması nedeniyle "mektupla" gerçekleştirileceğinı söyledi. YSK Başkanı Tufan Algan, "Sakırıcalan var diye, v atandaşlanmızm anayasal haklan olan oy kuUanmalannı engeUeyemeyiz" dedi. YSK B"aşkanı Tufan Algan, mektupla oy kullanma konusunda yapılan çalışmalarla ilgili olarak bilgi verdi. Algan, mektupla oy kullanma ışleminin şekil, şart ve detaylannm kurulacak alt komısyonda belirleneceğini kaydederek, ülkenin ekonomik durumunu da göz önünde bulunduracakJannı söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Güneydoğu'dan sonra Karadeniz'de de halk silahlandırılıyor MHP Çath'ya sahip çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Ankara II Başkanı Ümit Durak. Susurluk kazasında ölen katlıam zanlısı ülkücü Abdullah Çatlıya sahip çıktıkJannı belirtti. Susurluk samğı eski polis şefı tbrahim Şahin'in partisine katılmasından mutluluk duyacağını belirten Durak. "Devletin güvenlik görevlilerinin değil, mafyanın üzerine gidilsin" diye konuştu. Tuğrul Türkeş'in adayı olarak Ankara II Başkanlığı'nı kazanan Durak, dün düzenlediğı basınla tanışma toplantısında, hükümetin terör politikasını eleştirdi. Durak, "Milletin gözüne baka baka yalan söylüyoriar,alay ediyorlar. Günde 450 miryar lira PKK ile mücadeleye akıüuyor. Ancak sonuç yok" diye konuştu. "Hırsızhk yapan, soysuzhık yapan işbaşma geh>'or" dıyen Durak. Susurluk olayının 6 aydır çözümlenemedığini anımsattı. DSP'li muhalifler kasım ayında yapılacak kurultayda 'üyelik güvencesi' isteyecek Aksoy: MevsbnUkişçilikgibigeçici üyelik varANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DSP'nin kasım ayında yapıl- ması beklenen kurultayı öncesin- de, parti ıçi muhalefet temsilcile- ri üyelik sorunlan ile iktidar dö- nemlerinı tartışmaya açma hazır- lığına girdı. lzmir Milletvekili Ve- li Aksoy. kurultayda üye yenilen- mesiyle ilgili tüzük maddesinin gözden geçinlmesini isteyecekle- rini belirterek. "Mevsinılik işçi ko- numunda bir geçici üyelik dunı- mu var. Kimse üye olup olmadıgı- nı bile bilmiyor" dedı. Kurultay yapması ıçın yasa ge- reği tanınan 3 yıllık süreyi ekim ayı başında dolduran DSP'de ku- rultay heyecanı başladı. DSP lide- n ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in son Parti Meclisi (PM) toplantısında "Kasunda kurultay yapabinnz" demesı parti ıçi muha- lefet temsilcilerinı de harekete ge- çırdi. Bazı muhaliflerin kurultaya kadar partide kalıp kalamayacağı espri konusu olurken. TBMM'nin açılmasından sonra parti içi muha- lefet cephesinin genişleyebileceği bildirildi. Aksoy. kurultayda üye- lik yenilenmesiyle ilgili maddenin gözden geçirilmesinı ısteyecekle- rini belirterek, şunlart söyledi: "UyeKk hakkı demokrasüerde vaz- gecilme/ bir haknr. Bu hakkın gü- venceye ahnması gerekir. Aksi hal- de üyelik, mevsüniik işçilik gibi ge- Ecevit'ten Cindoruk'a arabuluculuk ziyareti 'Atamalar titizlikle inceleniyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevitdün, hükümetin atama- lanndan şikâyetinı dile getiren DTP Genel Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk'u ziyaret etti. Hükümetin ANAP kanadımn yaptığı atamalar- dan rahatsızlığını sık sık dile getiren Cindoruk, za- man zaman "Gerekirseçekibnevi düşünürüz. Biz- de CHP gibi hükümeti dışardan destekleyebiliriz" tehdidini de gündeme getirmişti. Başbakan Me- sut Y'ılmaz ile Cindoruk arasında ilişkiler gergın- leşirken Ecevit devreye girdi. Ecevit, dün Devlet Bakanı Hüsamettin Ozkan ile birlikte Cindoruk'u ziyaret ettLEcevitgörüşmedensonrayaptığı açık- lamada, "Hükümet içinde ne kadar diyalog varsa Saym Cindoruk ile de o kadar diy aiog olacakor" dedi. Ece\it gazetecilere "Ondoruk'un kadrolaş- mas konusundaki kaygdan giderildi mi r sorusu- na "Bu kaygdar üzerine hükümet içerisinde 3 ba- kandan otuşan bir kotnite oluşturuldu. Tüm ata- malar olabildiğince titizlikle inceleniyor." dedi. Cindoruk da "Siyasette kaygdar bitmez. Ancak bir çare müessesesi kunümuştur'" yanıtını verdi. çici bir üyelik olur. Partiye Idnıin üye olup olmadığuun bile nolli ol- madığı bir üyelik anlay ışı tekçi bir yönetime >ol açar. Demokratik partilerde kaühmcıhk. parti içi de- mokrasi esastır. Parti içi demokra- sinin çahşması için bu haklann gü- venceye ahnması gerekir. İzmir'de eski ii başkanlannın bugün hiçbi- ri partiye üye degiL Ben üyelik için Çiğli ilçesine baş\ urdum,' Siz mil- letvekili olarak doğal üyesınız' de- diler. Doğal üyeligim millervekilli- ğimin sonuna kadar, bu bitince üyeliğim de bitecek. İ yelik hakla- nı birtek kişinin karanndan çıkar- mak lazrnı." Gürkan ile Zongul- dak Milletvekili Mümtaz SoysaL Cevdet Sehi, Veli Aksoy, Fıkret Ün- lü, Hilmi Develi ve Yüksei Ak- su'nun da aralannda yer aldığı muhalefet cephesine TBMM açıl- dıktan sonra yeni katılımlar olabi- leceği kulislerde dile getirildi. IRMIKI AYDIN ENGÎIV Bir süre kararsız kaldım. Bu yazı bir Tırmık olup okuyucuy- la mı bölüşülmeli, yoksa "Çok dar bir meslek grubunu ilgilen- diriyor" deyip, Istanbul'a dö- nünce bazı meslektaşlarla bir sohbet konusu mu oluşturma- h? Tırmık oldu. • • • Joachim W. bir gazeteci. Ya- şamının 50. yılını bir hafta önce noktaladı. Yanm yüzyılı devirdi- ği gün kendiyle hesaplaştı ve yaşamında köklü değişiklikler yaptı. Sigarayı bıraktı örneğin. - Bildik lezzetlerle yeniden tanışıyorum. Örneğin balın ta- dı. Meğer bugünün ballan ço- cukluğumun ballan kadar lez- zetliymiş... Sonra kokular. Do- ğanın kokularının yarısından çoğunu sigaraya kurban etmi- şiz. Sen bir karaağaçla, bir çı- narın kokularını ayırt edebilır misin? Ben artık ediyorum. Ta- ze biçilmiş ot kokusunu herkes tanır. Ama biçilmemiş, öylece uzanan çayırın kokusu!.. Joachim W. Içimi Kararttı Joachim W. mesleği de bı- raktı. - Bonn'da, koalisyon ve mu- halefet partilerinin vergi refor- mu tartışmalannı izlerken bir- den içimi katlanamayacağım bir sıkıntı bastı. Kendimi sor- guladım ve işi bıraktım. Iki bu- çuk haftadır gönüllü işsizim. Joachim W. ile bu üçüncü karşılaşışım. llki taa 1984'teydi. Selanik'te, kentin kuruluşunun 1400. yıl- dönümü dolayısıyla düzenle- nen "Medya ve Demokrasi" ko- nulu bir haftalık sempozyuma katılmıştık. En ilerici, en aklı ba- şında görünen Yunanlı meslek- taşlann bile bir pundunu bulup lafı Kıbrıs'a getirmelerine öfke- lenip söz almıştı: - Baylar, bayanlar eğer de- mokrasi ve medyayı konuşa- caksak kangren olmuş ulusla- rarası bir siyasal çatışmayı de- ğil, Türkiye'deki meslektaşlan- mızın tepesine çökmüş askeri cuntanın marifetlerini konuşa- lım. Faşizm koşullannda gaze- tecilerin sorunlannı tartışalım... Salonda patlayan sessizliği anımsıyorum. Bir de içimin ısı- nıverdiğini, o güzelim kentte yalnız olmadığımın ayırdına var- dığımı... îkinci buluşmamız, 1993 Newroz'unda, Güneydoğu'da, Idil'deydi. Kasabanın köşebaş- lannda mevzilenmiş tanklardan birinin (taze olduğu belli) boya- sını tımak çakısıyla kazımış ve altındaki Volksarmee (Halk Or- dusu) yazısını ortaya çıkarmış- tı. Mesleki birkeyifle güldü; ay- dınca bir öfkeyle sövdü. Batı Al- manya'ya teslim olan Doğu Al- manya ordusunun modası -gö- rece- geçmiş silahları haraç mezat satılıyordu. Almanya'da bu konuda şiddetli tartışmalar vardı, ama kanıt yoktu. Joachim W. Idil'de yakaladı- ğı "Vo//csam7ee"tankını haber- leştirdi. Cigarasıyla baca gibi tüttüğü günlerdi. Diyarbakır'da Demir Otel'in lokantasında ye- meğe elini sürmeden Buzbağ şarabı içip cigara yerken mınl- dandı: - Bu hep böyle oluyor Engin. Birtakım pis herifler, durmaksı- zın pis işleryapıyoriar. Bizim gi- bi birtakım akılsız adamlar da ha bire iz sürûp pisliklerin örtü- lerini kaldırmaya, boyalannı ka- zımaya çabalıyorlar. Sysiphos bile bizden akıllı galiba... Bu üçüncü karşılaşmamız. Burada, Berlin'de, metro çıkı- şında karşılaştık. En yakın bira- haneye çöktük. Cigaraya alış- mış elleri boş duramıyor. Masa- nın üstünde benim kibrit kutu- suyla oynarken sıkıntyla güldü: - 68 de hepimiz dünyayı de- ğiştirebileceğimize, daha iyi, daha haklı, daha doğru bir dün- ya yaratabileceğimize inanıyor- duk. Yanılmadık. Yenildik... Dur sözümü kesme, biliyorum. Eninde sonunda insanlık kaza- nacak, doğru kazanacak, haklı kazanacak, iyi kazanacak... Ta- mam, biliyorum bunlan. Baka- ma, bız demokrasi dedik, so- nunda galiba bir medya de- mokrasisine ulaştık. Rezillik. In- sanlann hangi konuda nasıl dü- şünmesi gerektiği gazetelehe ve ille de televizyonlaha belir- leniyor artık. Seçimler filan da bu kötüyemeğin garnitürü. Ni- ye bu rezil çarkın dişlisi olalım Engin? O kadar kötü müyüz bız? - Peki şimdi ne yapacaksın? - Bilmiyorum. Param bitene kadar çalışmayacağım. Bitince belki küçük bir taşra gazetesin- de muhabihik fılan yapanm. Al- lah kahretsin, başka iş bilmiyo- rum ki... Sen ne yapıyorsun? Gazetecilik mi? Enayisin sen. Bırak, gel gene Frankfurt'ta taksi şoförlüğüne başla. Gülüştük, biralarımıza yu- mulduk. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çelişki... Gazetelerin birinci sayfalannda boy boy fotoğ- raflan çıktı, televizyon haberlerinde yer aldı... O her haiinden hoşnuttu, üç düğmeli ceketi, be- yaz gömleği, lacivert kravatı, bıyıklarıyla açık seçik siyasal eğilimini gösteriyordu... Eski Ûzel Harekât Dairesi Başkanı ibrahim Şa- hin, gazetecilere, MHP'li yöneticilerle birlikte evi- nin kapısında açıklamada bulunurken ben kendi kendime sordum: "Türkiye bir demokratik hukuk devleti mi yoksa kanun devleti mi?" İbrahim Şahin kim? Şahin, bir bürokrat. Susurluk davasından tutuk- landı, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere sa- lıverildi... Metris Cezaevi'nin önünde son model spor Mer- cedes'e bindirilirken 15-20 kişi gösteri yapıyordu: "Türkiye seninle gurur duyuyor!.." Gurur duyulan birisi de bu ülkede başbakanlık ve başbakan yardımcılığı yapmış bır kişi değil miy- di? Tansu Çiller, OHAL valilerini, emniyet genel mü- dürünü, müsteşan, polis müdürierini 1995 seçim- lerinde Meclis'e taşımıştı... Ben gazete ve televizyon haberterini izlerken ka- famdan şunlar geçti: "İbrahim Şahin, yann mahkemece aklanırsa, DYPya da MHP'den milletvekili adayı olacak, bel- ki de bir koalisyon hükümetinde IçişleriyahutAda- let Bakanı koltuğuna oturacaktı..." Bir ülkücünün düğününde Oral Çelik ve MHP'li- lerle birlikte görülen İbrahim Şahin, çok neşeliydi... Cysa Ordu'nun Mesudiye ılçesınde 2 çocuk, te- rörist zannedilerek Özel Tim tarafindan öldürül- müştü... Bakın, Özel Tım'i eleştirmek, kimi çevrelerce şöy- le degerlendiriliyor: "Özel Tım'i ortadan kaldınp PKK'nin ekmeğine yağ sürecekler..." Tokat ve Ordu'da olup bitenleri yaklaşık bir ay ön- ce yazmış ve sormuştuk: "Yaşlan 13-14 olan ıki çoban, özei Tım tarafin- dan neden öldürüldü?" Yanıt şu olmuştu: "Terörist zannedildikleri için..." Ardından biz yine sormuştuk: "Çocuklan öldüren Özel Tim mensuplan hakkın- da ne gibiyasal işlem yapıldı?" Şu ana dek yetkililerden yanıt alamadık... CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Amasya Mil- letvekili Haydar Oymak bakın neler söylüyor: "Mil- let bırbihnın evini taşlayarak 'Teröristler geldi' de- yip silah alıyor. Aynca silahlarbellı birsiyasi düşün- ceye mensup insanlara dağıtılmış." ••• Susurluk kazasıyla ortaya çıkan çeteler, bu ülke- de ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar... Güneydoğu'da eroin kaçakçılığı bir yerlerden yönlendiriliyor, mahkeme tutanaklarında 'devlet görevlileri'nin bu işi niçin yaptıklan apaçık görülü- yor... A Tansu Çiller, dört-beş gün önce ne diyordu: 'İbrahim Şahin içeriye girdi, PKK; Iç Anadolü ve Karadeniz bölgelerine yayıldı..." Şimdi Tokat ve Ordu yöresindeki köyierde yurt- taşlar silahlandınlıyor... PKK, gerçekten o yörede var mı? Bu soruya Güneydoğu'da uzun yıllar görev ya- pan bir Emekli Kurmay Albay şu yanıtı veriyor: "PKK'nin amacı Akdeniz ve Karadeniz'e yayıl- maktı. PKK, Akdeniz'e indi. Ancak orada altyapı hazırdı. Güneydoğu'dan göç nedeniyle Adana, Içel, Antalya yörelerinde Kürt nüfus yoğunlaşmış- tı. Durum Ege için de geçerlidir, İstanbul için de. Ancak, PKK'nin Karadeniz'e çıkması olanaksızdır. Çünkü Karadeniz'de altyapısı yoktur." "O zaman niçin PKK, Karadeniz'e sızdı denili- yor?" Yanıt: "Sıvas'a PKK girdi. Burada sayılan çokaz. Tun- celi Ali Boğazı'ndan Sıvas'a geçti, ama Karade- niz'e geçmeleribence olanaksız. Tokat ve Ordu'da TİKKO ve DHKP/C örgütleri vardır. Bu örgütlerin PKK ile işbihiği düşünülür, ama Karadeniz'de et- kin olacaklan düşünülemez." Karadeniz'de 1992'den bugüne dek 12 terörist eylem Tokat'ta, diğer 4 eylem de Giresun, Ordu ve Gümüşhane'de gerçekleştirildi... Karadeniz'de 'koruculuk s/'sfem/'ni yaşama ge- çirmek sorunu çözmeyecektir... Güneydoğu'da 'kan gö/ü'nden çıkar umanlar, şimdi neden Karadeniz'i seçti? Devletin gücü 200 teröristle baş edemiyor mu? Türkiye: Tansu Çiller'in ve İbrahim Şahin'in kim- liğiyle terörü çözmeye kalkmamalıdır... Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cezmi Öncüer'in 'umut veren' açıklaması şöyle: "Üniversitemizin akademik ve idari kadro yapı- lanmasında yer alan tüm kişiler, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, cumhuriyetimizin variık kural- lannı korumakta kararlı, uygar, çağdaş ve yurtse- ver kişilerdir. 1994 yılında benzer bir değerlendir- meniz nedeniyle sizi telefonla bilgilendirmiştim. Artık bu kez üniversitemizi bu olumsuz ve haksız niteleme içinden çıkarmanızı bekliyor ve diliyo- rum." E. Posta: Hikmet.Cetinkayaflraksnet.com Faks numaramız: 0212/513 90 98 DİNOZOR Size söyleyeceği çokşeyvar C I K T I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle