Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
j%5EYLÛL 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Saygın'öan
Köçiikibo'ya
aferin'
fe ANKARA (AA) - Kadın
•se \ileden Sonımlu Devlet
Bakanı Işılay Saygın, sahne
ı çalışmalan nedeniyle
okulunu bırakan Küçük
îbo'nun yeniden okula
'dönmesi nedeniyle kutlama
1
meictubu gönderdı. Devlet
Bai.anlığı'ndan yapılan
açıklamadd Saygın'ın
mektupta. "Bazı televizyon
iprogramlanna çıkarak, bir
Tüik çocuğuna
yakışmayacak şekılde
yaşının iizerindeki konuşma
• ve davranışlannla bizi
üzmiiştün'' dedı.
T7OB toprak
reformuna karşı
: • ANKARA (Cumhuriyet
.Bürosu)- Türkiye Ziraat
-Odalan Bırliği Genel
Başkanı Faruk Yücel.
Başbakan Yardımcısı Bülent
'jEcevit tarafindan gündeme
tgetirilen toprak reformunun
olanaksız olduğunu söyledi.
Yücel. birlik yönetim kurulu
üyeleriyle birlikte DTP'li
yöneticileri ziyaret ettı. DTP
Genel Başkan Yardımcısı
.Ufiık Söylemez ile ortak
basın toplantısı düzenleyen
Yücel, üretıcı birlıklerine
-faridı faız oranlan
uygulanmasının sıkıntı
doğurduğunu belirterek bu
'konuda "geri adım" atan
hükümetin yerinde bir karar
aldığım söyledi
Karagöz'ün
ihracına tepki
• İstanbul Haber Servisi -
Genel-lş Sendıkası 2 No'lu
Şube üyesı Mehmet
Karagöz'ün "Kemal
Türklerın Katılı
Susurluktadır" adıyla bır
etkınlik düzenlediğı
gerekçesiyle genel merkez
yönetimi tarafindan ihraç
edildigi öne sürüldü. Genel-
lş Sendıkası Genel Merkezi
ise Karagöz'ün yönetımin
aldığı kararlan
uygulamadığını gerekçe
göstererek üç ay süreyle
geçici olarak ihraç edildiğini
ÖDP'yemolotoî
• İstanbul Haber Servisi -
•Özgürlük ve Dayanışma
Partisi Maltepe ilçe binasma
geçen pazanesı gecesi
'molotofkokteyli atıldığı
bildirildi. ÖDP Maltepe tlçe
Yönetim Kurulu tarafindan
"yapıjan açıklamada
tmolotofkokteylinin
pencerenin yüksek olması
ınedeniyle yere düşmeden
söndüğü belirtılerek
"Bombayla. ateşle ÖDP'nin
ateşini söndürebileceklerini
sananlar. artık yaptıklan her
saldınnın bizı daha da
güçlendirdiğıni görmeliler"
denıldı.
İşKence iddiası
<• İstanbul Haber Servisi -
KESK Genel Başkanı
Siyamı Erdem. Yanmca'da
faaliyet gösteren ENTEKS
iişçtîerinin diişük ücret ve
tişteo atılmalara karşı yaptığ
direnişe destek verdiği ıçin
gözattma alınan Petrol-lş
Yaomca Şube Başkanı Alı
Buğdaycı'nın ışkenceye
maruz kaldığını ıddia etti.
Buğdaycı'ya Körfez
Karakolu'nda ışkence
yapıldıgını kaydeden Erdem,
olayı kmadıklannı açıkladı.
Keçeciler'e tepki
• İstanbul Haber Servisi -
-Pir Sultan Kültür Derneği
Genel Başkanı Murteza
•Derrar, ANAP mılletvekili
Mehmet Keçecıler'in
medyada Alevilere
önyargısını kustuğunu
belirtti. Demir dün yaptığı
yazılı açıklamada
Keçecıler'ın bakjşının
sistemin bakışını
seslendirdiğuıi belirterek
"Alevilerin kimliklen de.
kişilıkleri de . ınanç ve
geleneklen de gün gibi
ortada. Bu güne değın oduğu
gibi bundan sonra da hıçbir
iftıra Alevıler üzennde iz
bırakmayacaktır" dedi.
6 yıldıp kayıp
• İstanbul Haber Servisi -
Diyarbakır Hazro'da 25
Eylül 1991 tarihinde
gözaltına ahndıktan sonra
bır daha kendisinden haber
alınamayan îbrahim
Gündem için bir açıkJama
yapan Uluslararası
Gözaltında Kayıplarla
Mücadele Komitesi (ICAD),
Gündem'ın gözaltında
kaybolmasının
sommlusunun devlet
olduğunu belirtti.
Çüfler'deıı çirkm mıdıalefet
Yılmaz'a hakaret eden DYP lideri, 'Onbaşı olmak şerefsizlik' dedi. Samsun'da
Kırat otobüsüne domates fırlatan ÎP'lilerle DYP'liler arasında gerginlik yaşandı
CEMİLCİĞERİM
HÜLYAKARABAĞLI
SAMSUN - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller. Sam-
sun mitinginde hükümete
yüklenırken. Başbakan Me-
sutYılmaz'a hakaret etti. Çil-
ler, "Şimdiye kadar hiçbir partinin genel baş-
kanı onbaşı olma şerefsLdiğini göstermedi"
dedi. Çiller, hakkında, C1A ajanJığından çe-
te örgütlenmesine kadar uzanan iddialann
fos çıktığını öne sürdü. MHP ve RP'lilerin
destek verdiği DYP mitingi öncesinde, tP'li-
ler, Kırat otobüsüne domates firlatarak DYP
liderinı protesto ettiler.
DYP'nin, birkaç haftadan beri hazırlana-
rak gövde gösterisine dönüştürmeye çalıştı-
ğı Samsun mitingi, MHP'li Bafra Belediye
Başkanı'run mehter takımı, ülkücü desteğı
ve RP il örgütünün katılımlanyla cumhuri-
yet meydanında yapıldı. Samsun il örgütü
meydana "İşte terazi, işte darağacı, Samsun-
lular çok çekti böyle ao, çakaDara yedirtme-
yiz baa" yazılı bez afışi astı.
Çiller, halka "Buradan Samsun bağınyor,
haykınvor, tam demokrasi istiyorum, diyor.
Ya tam demokrasi olacakya tam demokrasi
olacak"dıye seslendi.
Ankara'da demokrasi olmadığını, atanmış
bır hükümetin işbaşı yaptığını iddia eden
Çiller. Başbakan Yılmaz'a ağır suçlamalar
yöneltti. Çiller, "Yukandanbirkomutan,ik-
tidara bir tabela. önüne masa ve atanmış bir
Başbakan o masada. o iskemlede. Böylece
bir Dk daha oluyor. Şimdiye kadarara rejim-
ler oldu. atannıışlar da iskemleye oturdu. A-
ma hiçbirzaman, hiçbirpartinin genel başka-
nı onbaşı olma şereftiztiğini göstermedi" de-
di. Çiller. hükümetin ulusal irade hırsızlan
tarafindan kurulduğımu savunarak, demok-
rasinin güvencesinin mıllet olduğunu söyle-
di.
Zam ve kıyım hükümeti olarak nitelendir-
diği koalisyonun ömrünün uzun olmadığını
kaydeden Çiller, "MflTetin seçtikleri getecek,
Mesut Yümaz 3 ay. Bülent Ecevıt 6 ay eder,
bunlann tamamı 9 aydır. Bunlann işini biti-
receğim. Size söytüyorum, bunlann işlerini
bitireceğnn" diye konuştu. Çiller, Türk Ha-
va Yollan Yönetim Kurulu'na Yılmaz'ınba-
canağının getirilmesinı de eleştirerek, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Bu bacanakiktidannı götüreceksiniz. Bu
Başbakan. bu milletin hâkimine. savcısına
güvenmez, 65 müyonuna güvenmez. Neymiş
efendim, bacanağa güvenirmiş. Bu bacanak
hükümetindenkurtulacaksınız.''
8 yıllık kesintisiz eğıtımı eleştiren Çiller,
uygulamamn imam-hatip okullannı kapat-
mak için yapıldıgını kaydederek. şunJan söy-
ledi: '•Devletin öğretmeni, idarecisi kullaml-
mıyor mu? Yasaklarsan yann bunlar masa-
nın alüna, verin altma girer, o zaman sıkıno
doğar."
Çiller, devletin dini ve imanıyla kimsenin
uğraşmaması gerektiğini belirterek, Kara-
deniz'de görülmeye başlayan terör konusu-
na da değındi. Çiller,u
karadeıüztikj
re soru-
yorum, size birkaç ay önee 'Bu terör Karade-
niz sahillerine kadar inecek' denibeydi ina-
nır mıydınız?''dıye konuştu.
DYP lideri, "Bugünkü Başbakan, affeder-
sinizo onbaşı iskemlesine oturur. 3 ay geçme-
di buralara terörû indirdiler. Yümaz'ın ülke-
yi getirdiği nokta bu. Karadeniziiyi dedi, te-
rörü Karadeniz'e getirdT dedi
Çiller'in kente gırişinde bir grup lşçi
Partili, DYP liderinin de içinde bulundu-
ğu Kırat otobüsünün önüne "CIA ajam
Tansu Çiller vargüansın" yazılı bir pan-
kart açtılar. Bunun üzerine DYP'lilerle
tP'liler arasında tartışma çıktı ve daha
sonra kavgaya dönüştü. Polis DYP'liler
ile tP'lilen güçlükle ayırdı. ÖDP'liler dc
güzergâh üzerinde "Çeteler seninlegunır
duyuyor" yazılı bir pankart açtılar ve Çil-
ler'in otobüsüne attılar.
Gurbetçi
oyunu
mektupla
kullanacak
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksek Seçim Kurulu
(YSK) Başkanı Tufan
Algan, gurbetçilere
anayasada öngörülen oy
kullanma hakkının,
Avrupa'daki ülkelerle
anlaşma
sağlanamaması
nedeniyle "mektupla"
gerçekleştirileceğinı
söyledi. YSK Başkanı
Tufan Algan,
"Sakırıcalan var diye,
v atandaşlanmızm
anayasal haklan olan oy
kuUanmalannı
engeUeyemeyiz" dedi.
YSK B"aşkanı Tufan
Algan, mektupla oy
kullanma konusunda
yapılan çalışmalarla
ilgili olarak bilgi verdi.
Algan, mektupla oy
kullanma ışleminin
şekil, şart ve
detaylannm kurulacak
alt komısyonda
belirleneceğini
kaydederek, ülkenin
ekonomik durumunu da
göz önünde
bulunduracakJannı
söyledi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Güneydoğu'dan sonra Karadeniz'de de halk silahlandırılıyor
MHP
Çath'ya
sahip çıktı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - MHP Ankara II
Başkanı Ümit Durak.
Susurluk kazasında ölen
katlıam zanlısı ülkücü
Abdullah Çatlıya sahip
çıktıkJannı belirtti.
Susurluk samğı eski polis
şefı tbrahim Şahin'in
partisine katılmasından
mutluluk duyacağını
belirten Durak. "Devletin
güvenlik görevlilerinin
değil, mafyanın üzerine
gidilsin" diye konuştu.
Tuğrul Türkeş'in adayı
olarak Ankara II
Başkanlığı'nı kazanan
Durak, dün düzenlediğı
basınla tanışma
toplantısında,
hükümetin terör
politikasını eleştirdi.
Durak, "Milletin gözüne
baka baka yalan
söylüyoriar,alay
ediyorlar. Günde 450
miryar lira PKK ile
mücadeleye akıüuyor.
Ancak sonuç yok" diye
konuştu. "Hırsızhk
yapan, soysuzhık yapan
işbaşma geh>'or" dıyen
Durak. Susurluk olayının
6 aydır
çözümlenemedığini
anımsattı.
DSP'li muhalifler kasım ayında yapılacak kurultayda 'üyelik güvencesi' isteyecek
Aksoy: MevsbnUkişçilikgibigeçici üyelik varANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DSP'nin kasım ayında yapıl-
ması beklenen kurultayı öncesin-
de, parti ıçi muhalefet temsilcile-
ri üyelik sorunlan ile iktidar dö-
nemlerinı tartışmaya açma hazır-
lığına girdı. lzmir Milletvekili Ve-
li Aksoy. kurultayda üye yenilen-
mesiyle ilgili tüzük maddesinin
gözden geçinlmesini isteyecekle-
rini belirterek. "Mevsinılik işçi ko-
numunda bir geçici üyelik dunı-
mu var. Kimse üye olup olmadıgı-
nı bile bilmiyor" dedı.
Kurultay yapması ıçın yasa ge-
reği tanınan 3 yıllık süreyi ekim
ayı başında dolduran DSP'de ku-
rultay heyecanı başladı. DSP lide-
n ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit'in son Parti Meclisi (PM)
toplantısında "Kasunda kurultay
yapabinnz" demesı parti ıçi muha-
lefet temsilcilerinı de harekete ge-
çırdi. Bazı muhaliflerin kurultaya
kadar partide kalıp kalamayacağı
espri konusu olurken. TBMM'nin
açılmasından sonra parti içi muha-
lefet cephesinin genişleyebileceği
bildirildi. Aksoy. kurultayda üye-
lik yenilenmesiyle ilgili maddenin
gözden geçirilmesinı ısteyecekle-
rini belirterek, şunlart söyledi:
"UyeKk hakkı demokrasüerde vaz-
gecilme/ bir haknr. Bu hakkın gü-
venceye ahnması gerekir. Aksi hal-
de üyelik, mevsüniik işçilik gibi ge-
Ecevit'ten Cindoruk'a arabuluculuk ziyareti
'Atamalar titizlikle inceleniyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevitdün, hükümetin atama-
lanndan şikâyetinı dile getiren DTP Genel Baş-
kanı Hüsamettin Cindoruk'u ziyaret etti.
Hükümetin ANAP kanadımn yaptığı atamalar-
dan rahatsızlığını sık sık dile getiren Cindoruk, za-
man zaman "Gerekirseçekibnevi düşünürüz. Biz-
de CHP gibi hükümeti dışardan destekleyebiliriz"
tehdidini de gündeme getirmişti. Başbakan Me-
sut Y'ılmaz ile Cindoruk arasında ilişkiler gergın-
leşirken Ecevit devreye girdi. Ecevit, dün Devlet
Bakanı Hüsamettin Ozkan ile birlikte Cindoruk'u
ziyaret ettLEcevitgörüşmedensonrayaptığı açık-
lamada, "Hükümet içinde ne kadar diyalog varsa
Saym Cindoruk ile de o kadar diy aiog olacakor"
dedi. Ece\it gazetecilere "Ondoruk'un kadrolaş-
mas konusundaki kaygdan giderildi mi
r
sorusu-
na "Bu kaygdar üzerine hükümet içerisinde 3 ba-
kandan otuşan bir kotnite oluşturuldu. Tüm ata-
malar olabildiğince titizlikle inceleniyor." dedi.
Cindoruk da "Siyasette kaygdar bitmez. Ancak bir
çare müessesesi kunümuştur'" yanıtını verdi.
çici bir üyelik olur. Partiye Idnıin
üye olup olmadığuun bile nolli ol-
madığı bir üyelik anlay ışı tekçi bir
yönetime >ol açar. Demokratik
partilerde kaühmcıhk. parti içi de-
mokrasi esastır. Parti içi demokra-
sinin çahşması için bu haklann gü-
venceye ahnması gerekir. İzmir'de
eski ii başkanlannın bugün hiçbi-
ri partiye üye degiL Ben üyelik için
Çiğli ilçesine baş\ urdum,' Siz mil-
letvekili olarak doğal üyesınız' de-
diler. Doğal üyeligim millervekilli-
ğimin sonuna kadar, bu bitince
üyeliğim de bitecek. İ yelik hakla-
nı birtek kişinin karanndan çıkar-
mak lazrnı." Gürkan ile Zongul-
dak Milletvekili Mümtaz SoysaL
Cevdet Sehi, Veli Aksoy, Fıkret Ün-
lü, Hilmi Develi ve Yüksei Ak-
su'nun da aralannda yer aldığı
muhalefet cephesine TBMM açıl-
dıktan sonra yeni katılımlar olabi-
leceği kulislerde dile getirildi.
IRMIKI AYDIN ENGÎIV
Bir süre kararsız kaldım. Bu
yazı bir Tırmık olup okuyucuy-
la mı bölüşülmeli, yoksa "Çok
dar bir meslek grubunu ilgilen-
diriyor" deyip, Istanbul'a dö-
nünce bazı meslektaşlarla bir
sohbet konusu mu oluşturma-
h?
Tırmık oldu.
• • •
Joachim W. bir gazeteci. Ya-
şamının 50. yılını bir hafta önce
noktaladı. Yanm yüzyılı devirdi-
ği gün kendiyle hesaplaştı ve
yaşamında köklü değişiklikler
yaptı. Sigarayı bıraktı örneğin.
- Bildik lezzetlerle yeniden
tanışıyorum. Örneğin balın ta-
dı. Meğer bugünün ballan ço-
cukluğumun ballan kadar lez-
zetliymiş... Sonra kokular. Do-
ğanın kokularının yarısından
çoğunu sigaraya kurban etmi-
şiz. Sen bir karaağaçla, bir çı-
narın kokularını ayırt edebilır
misin? Ben artık ediyorum. Ta-
ze biçilmiş ot kokusunu herkes
tanır. Ama biçilmemiş, öylece
uzanan çayırın kokusu!..
Joachim W. Içimi Kararttı
Joachim W. mesleği de bı-
raktı.
- Bonn'da, koalisyon ve mu-
halefet partilerinin vergi refor-
mu tartışmalannı izlerken bir-
den içimi katlanamayacağım
bir sıkıntı bastı. Kendimi sor-
guladım ve işi bıraktım. Iki bu-
çuk haftadır gönüllü işsizim.
Joachim W. ile bu üçüncü
karşılaşışım.
llki taa 1984'teydi. Selanik'te,
kentin kuruluşunun 1400. yıl-
dönümü dolayısıyla düzenle-
nen "Medya ve Demokrasi" ko-
nulu bir haftalık sempozyuma
katılmıştık. En ilerici, en aklı ba-
şında görünen Yunanlı meslek-
taşlann bile bir pundunu bulup
lafı Kıbrıs'a getirmelerine öfke-
lenip söz almıştı:
- Baylar, bayanlar eğer de-
mokrasi ve medyayı konuşa-
caksak kangren olmuş ulusla-
rarası bir siyasal çatışmayı de-
ğil, Türkiye'deki meslektaşlan-
mızın tepesine çökmüş askeri
cuntanın marifetlerini konuşa-
lım. Faşizm koşullannda gaze-
tecilerin sorunlannı tartışalım...
Salonda patlayan sessizliği
anımsıyorum. Bir de içimin ısı-
nıverdiğini, o güzelim kentte
yalnız olmadığımın ayırdına var-
dığımı...
îkinci buluşmamız, 1993
Newroz'unda, Güneydoğu'da,
Idil'deydi. Kasabanın köşebaş-
lannda mevzilenmiş tanklardan
birinin (taze olduğu belli) boya-
sını tımak çakısıyla kazımış ve
altındaki Volksarmee (Halk Or-
dusu) yazısını ortaya çıkarmış-
tı. Mesleki birkeyifle güldü; ay-
dınca bir öfkeyle sövdü. Batı Al-
manya'ya teslim olan Doğu Al-
manya ordusunun modası -gö-
rece- geçmiş silahları haraç
mezat satılıyordu. Almanya'da
bu konuda şiddetli tartışmalar
vardı, ama kanıt yoktu.
Joachim W. Idil'de yakaladı-
ğı "Vo//csam7ee"tankını haber-
leştirdi. Cigarasıyla baca gibi
tüttüğü günlerdi. Diyarbakır'da
Demir Otel'in lokantasında ye-
meğe elini sürmeden Buzbağ
şarabı içip cigara yerken mınl-
dandı:
- Bu hep böyle oluyor Engin.
Birtakım pis herifler, durmaksı-
zın pis işleryapıyoriar. Bizim gi-
bi birtakım akılsız adamlar da
ha bire iz sürûp pisliklerin örtü-
lerini kaldırmaya, boyalannı ka-
zımaya çabalıyorlar. Sysiphos
bile bizden akıllı galiba...
Bu üçüncü karşılaşmamız.
Burada, Berlin'de, metro çıkı-
şında karşılaştık. En yakın bira-
haneye çöktük. Cigaraya alış-
mış elleri boş duramıyor. Masa-
nın üstünde benim kibrit kutu-
suyla oynarken sıkıntyla güldü:
- 68 de hepimiz dünyayı de-
ğiştirebileceğimize, daha iyi,
daha haklı, daha doğru bir dün-
ya yaratabileceğimize inanıyor-
duk. Yanılmadık. Yenildik... Dur
sözümü kesme, biliyorum.
Eninde sonunda insanlık kaza-
nacak, doğru kazanacak, haklı
kazanacak, iyi kazanacak... Ta-
mam, biliyorum bunlan. Baka-
ma, bız demokrasi dedik, so-
nunda galiba bir medya de-
mokrasisine ulaştık. Rezillik. In-
sanlann hangi konuda nasıl dü-
şünmesi gerektiği gazetelehe
ve ille de televizyonlaha belir-
leniyor artık. Seçimler filan da
bu kötüyemeğin garnitürü. Ni-
ye bu rezil çarkın dişlisi olalım
Engin? O kadar kötü müyüz
bız?
- Peki şimdi ne yapacaksın?
- Bilmiyorum. Param bitene
kadar çalışmayacağım. Bitince
belki küçük bir taşra gazetesin-
de muhabihik fılan yapanm. Al-
lah kahretsin, başka iş bilmiyo-
rum ki... Sen ne yapıyorsun?
Gazetecilik mi? Enayisin sen.
Bırak, gel gene Frankfurt'ta
taksi şoförlüğüne başla.
Gülüştük, biralarımıza yu-
mulduk.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çelişki...
Gazetelerin birinci sayfalannda boy boy fotoğ-
raflan çıktı, televizyon haberlerinde yer aldı...
O her haiinden hoşnuttu, üç düğmeli ceketi, be-
yaz gömleği, lacivert kravatı, bıyıklarıyla açık seçik
siyasal eğilimini gösteriyordu...
Eski Ûzel Harekât Dairesi Başkanı ibrahim Şa-
hin, gazetecilere, MHP'li yöneticilerle birlikte evi-
nin kapısında açıklamada bulunurken ben kendi
kendime sordum:
"Türkiye bir demokratik hukuk devleti mi yoksa
kanun devleti mi?"
İbrahim Şahin kim?
Şahin, bir bürokrat. Susurluk davasından tutuk-
landı, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere sa-
lıverildi...
Metris Cezaevi'nin önünde son model spor Mer-
cedes'e bindirilirken 15-20 kişi gösteri yapıyordu:
"Türkiye seninle gurur duyuyor!.."
Gurur duyulan birisi de bu ülkede başbakanlık
ve başbakan yardımcılığı yapmış bır kişi değil miy-
di?
Tansu Çiller, OHAL valilerini, emniyet genel mü-
dürünü, müsteşan, polis müdürierini 1995 seçim-
lerinde Meclis'e taşımıştı...
Ben gazete ve televizyon haberterini izlerken ka-
famdan şunlar geçti:
"İbrahim Şahin, yann mahkemece aklanırsa,
DYPya da MHP'den milletvekili adayı olacak, bel-
ki de bir koalisyon hükümetinde IçişleriyahutAda-
let Bakanı koltuğuna oturacaktı..."
Bir ülkücünün düğününde Oral Çelik ve MHP'li-
lerle birlikte görülen İbrahim Şahin, çok neşeliydi...
Cysa Ordu'nun Mesudiye ılçesınde 2 çocuk, te-
rörist zannedilerek Özel Tim tarafindan öldürül-
müştü...
Bakın, Özel Tım'i eleştirmek, kimi çevrelerce şöy-
le degerlendiriliyor:
"Özel Tım'i ortadan kaldınp PKK'nin ekmeğine
yağ sürecekler..."
Tokat ve Ordu'da olup bitenleri yaklaşık bir ay ön-
ce yazmış ve sormuştuk:
"Yaşlan 13-14 olan ıki çoban, özei Tım tarafin-
dan neden öldürüldü?"
Yanıt şu olmuştu:
"Terörist zannedildikleri için..."
Ardından biz yine sormuştuk:
"Çocuklan öldüren Özel Tim mensuplan hakkın-
da ne gibiyasal işlem yapıldı?"
Şu ana dek yetkililerden yanıt alamadık...
CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Amasya Mil-
letvekili Haydar Oymak bakın neler söylüyor: "Mil-
let bırbihnın evini taşlayarak 'Teröristler geldi' de-
yip silah alıyor. Aynca silahlarbellı birsiyasi düşün-
ceye mensup insanlara dağıtılmış."
•••
Susurluk kazasıyla ortaya çıkan çeteler, bu ülke-
de ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar...
Güneydoğu'da eroin kaçakçılığı bir yerlerden
yönlendiriliyor, mahkeme tutanaklarında 'devlet
görevlileri'nin bu işi niçin yaptıklan apaçık görülü-
yor... A
Tansu Çiller, dört-beş gün önce ne diyordu:
'İbrahim Şahin içeriye girdi, PKK; Iç Anadolü ve
Karadeniz bölgelerine yayıldı..."
Şimdi Tokat ve Ordu yöresindeki köyierde yurt-
taşlar silahlandınlıyor...
PKK, gerçekten o yörede var mı?
Bu soruya Güneydoğu'da uzun yıllar görev ya-
pan bir Emekli Kurmay Albay şu yanıtı veriyor:
"PKK'nin amacı Akdeniz ve Karadeniz'e yayıl-
maktı. PKK, Akdeniz'e indi. Ancak orada altyapı
hazırdı. Güneydoğu'dan göç nedeniyle Adana,
Içel, Antalya yörelerinde Kürt nüfus yoğunlaşmış-
tı. Durum Ege için de geçerlidir, İstanbul için de.
Ancak, PKK'nin Karadeniz'e çıkması olanaksızdır.
Çünkü Karadeniz'de altyapısı yoktur."
"O zaman niçin PKK, Karadeniz'e sızdı denili-
yor?"
Yanıt:
"Sıvas'a PKK girdi. Burada sayılan çokaz. Tun-
celi Ali Boğazı'ndan Sıvas'a geçti, ama Karade-
niz'e geçmeleribence olanaksız. Tokat ve Ordu'da
TİKKO ve DHKP/C örgütleri vardır. Bu örgütlerin
PKK ile işbihiği düşünülür, ama Karadeniz'de et-
kin olacaklan düşünülemez."
Karadeniz'de 1992'den bugüne dek 12 terörist
eylem Tokat'ta, diğer 4 eylem de Giresun, Ordu ve
Gümüşhane'de gerçekleştirildi...
Karadeniz'de 'koruculuk s/'sfem/'ni yaşama ge-
çirmek sorunu çözmeyecektir...
Güneydoğu'da 'kan gö/ü'nden çıkar umanlar,
şimdi neden Karadeniz'i seçti? Devletin gücü 200
teröristle baş edemiyor mu?
Türkiye: Tansu Çiller'in ve İbrahim Şahin'in kim-
liğiyle terörü çözmeye kalkmamalıdır...
Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Cezmi Öncüer'in 'umut veren' açıklaması şöyle:
"Üniversitemizin akademik ve idari kadro yapı-
lanmasında yer alan tüm kişiler, Atatürk ilke ve
devrimlerine bağlı, cumhuriyetimizin variık kural-
lannı korumakta kararlı, uygar, çağdaş ve yurtse-
ver kişilerdir. 1994 yılında benzer bir değerlendir-
meniz nedeniyle sizi telefonla bilgilendirmiştim.
Artık bu kez üniversitemizi bu olumsuz ve haksız
niteleme içinden çıkarmanızı bekliyor ve diliyo-
rum."
E. Posta: Hikmet.Cetinkayaflraksnet.com
Faks numaramız: 0212/513 90 98
DİNOZOR
Size
söyleyeceği
çokşeyvar
C I K T I