27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 fetrtul Edine Kocaeli Çanakkale Izmr Mansa Ayar Dendi Y Y Y PB PB PB PB PB Wm 18 19 20 21 25 26 28 25 Zorsçuldak Y 15 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas Y Y Y Y Y Y PB Y 19 20 21 21 18 19 22 19 A 29 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A PB PB PB PB PB PB 31 30 30 30 27 30 24 23 23 Yurdun kuzey kesım- lerı çok bulutlu, Trak- ya, Marmara'nın do- ğusu. Iç ve Doğu Anadolu'nun kuzeyi Helsinkı ile Karadenız bolge- stockholm Y 22 A 15 fen yağmuriu, yer yer : — - r — sağanakyağışlı.dığer L o n d r a  15 A 22 yefter parçalı az bu- Amsterdam lutlu geçecek. Hava Brüksel sıcaklığı yurdun ku- 5 zeybatı kesimlerinde İ-HÎ22 azalacak, ötekı yerler Bonn değışmeyecek. A A 20 22 A 2 3 A 24 Münıh A 19 Milano Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına A PB PB PB PB PB PB Y 20 20 28 19 16 16 25 22 PB 25 ASYA Moskova PB 8 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A PB PB PB PB PB A 33 26 26 26 28 26 27 Şam 28 alı bulutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu Yağmurlu Kart > Gok gûrûltûhj EKONOMIYE BAKIŞ • Biştarafı 6. Sayfada Euromoney dergisi özel sayısında piyasalann riskliiği açısından bir sıralama yapmış. Sanal dün- yadan sıyrılıp gerçeği görmemizi sağlayan bu ra- karr.ar borçlanma vadesi ve risk primi açısından şarnaiyon adayları arasında olduğumuzu gösteri- yor. Jluslararası piyasalarda mayıs ayı itibanyla borçianmâ vademizin beş yıl, risk primimizin ise 350 olduğu anlaşılıyor. Bu, düzgün sayılabilecek olarm yansı kadar bir vadeyle ve olumlu sayılabi- lec&< risk priminin birkaç katı faizle borçlanabildi- <ğ\ma anlamına geliyor. Bize yakın olan iki ülke Bre- zılya ve Ekvador. Uüslararası piyasalann risk algılaması açısın? dan /apılan sıralamada da 69. sırada yer alıyoruz. Bercemeye pek meraklı olduğumuz Ispanya 19, Portekız 20, Yunanistan 30. sıradalar. Bizden son- ra Suriye, Irak, İran, Libya gibi piyasalar oyununa pekde meraklı olmayanlar var. Son bir sıralama da rüşvet ve para yeme ile ilgili. Biz bu açıdan 38. sı- rada yer alırken yiyicilikte 24. sıradaki Ispanya ve 25. sıradaki Yunanistan'ı çok geride bırakmış, pi- yasa söyleminin erdemini kendimizce ispatlamış durumdayız. Piyasalar üzerine oturtulan yeni dünyada edin- diğimiz kimlik ve pozisyonun özetini bu rakamlar veriyor. Gerçeklik bize dayatılan sanal dünyayı pek de doğrulamıyor gibi. • • • - Peki bunun ne tür sonuçlan oluyor derseniz, pek çok sonucundan en çarpıcı olanına tşaret ederek yazıyt tamamlayalım. Biz, sanal dünya hevesiyle gün geçirirken UNC- TADın son araştırması insanlanmızın, yaşadığımız gerçeğin fazlasıyla çarpıldığını gösteriyor. Gelir da- ğılımındaki eşıtsizlik açısından dünyanın en beter ikinti grup ülkesi arasında yer alıyoruz. Referans grubumuzda alışık olduğumuz ya da yeni öykün- düğümüz ülkeler yok. Honduras, Dominik, Nika- ragua, Porto Rico, Costa Rika gibi klasman dışı La- tinlerte; Malezya, Filipinler gibi kaplan meraklısı olup kuyruğu kısa kalan Asyalılarla aynı gruptayız. Yaşadığımız gerçeklığin dünya ölçegindeki tanı- mını bu sayılar ve sıralamalar yeteri ölçüde yapı- yor. Dediğim gibi bunlar şadece son günlerde ma- samdan geçen bilgiler. Örnekleri arttırmak kolay. Esas^or olanı gerçeklik böyle iken faizin, kurun sa- nal ortamdaki hareketlerinden olmadık hoşnutluk- lar üretmek. Kendi ölçeğimizdeki gerçekler de buna elveımiyor. Bu konuya da eğileceğim. SIT alanları yağmalanacak • Baştarafi 1. Sayfada raltıldığı öğrenildi. Yetkililer, tu- rizme açılan alanlann dökûmü ko- nusunda bilgi vermekten kaçınır- ken. bu bölgelerdeki birinci ve ikinci derece SİT alanlannın duru- mu da belirsizliğini koruyor. Devlet Bakanı Refaiddin Şahin, turizm alanlannın genişletilmesi yerine, yeni alanlar açılması ve alt- yapıya öncelik verilmesi gerekti- ğini vurguladı. Şahin, "Ancak, tu- ristin tercih ettiği yerler var. O yer- leri değiştirip 'llla şuraya git" diye- miyorsun. Dolayısıyla genişletilme- si gerekir. Örneğin Kaş'ta havaala- nu Alanya'da yolumuz yok. Bu tür yerlerin genişletilmesi öngörülüyor. Türkiye'de turizm arz talep denge- sine göre şeküTenmeli'' diye konuş- tu. Türkiye Seyahat Acentalan Bir- liği (TÜRSAB) Yönerim Kurulu Üyesi Nizamettin Şen, yeni alanlar açmadan önce yataklann kaliteli ve turizme uygun hale getirilmesi gerektiğini bildirdi. Kamping alanlannın yetersizli- ğine dikkat çeken Şen, "Karavan- lar artık sokaklarda geceliyorlar. Yeni turizm bölgeleri yerine bu tür kamp aianlanna öncelik verilmeu- dir" dedi. Akdeniz Turistik Oteller Işlet- meleri Bırliği Genel Sekreteri Tur- gay Alp, Antalya bölgesinde bulu- nan 137 bin yatak kapasitesinin, yatınm halindeki tesislerin de ta- mamlanmasıyla 2000 yılında 200 bine ulaşacağinı belırtti. Antalya ve diğer bölgelerde, ya- tak sayısının sûrekli yükselmesine karşın, talepte yeterli artışın olma- dığını belirten Alp. turizmde su- num ve istemin kjsa zamanda den- gelenmesi ve arsa tahsislerinin en az 5 yıl daha açılmaması gerekti- ğini bildirdi. Cumhurbaşkam Süleyman De- mirelin "Ben 1 milyon yatak isti- yorum" sözlerini anımsatan Alp, "Yatak artışı konaklama sektörün- de fiyat kaosu yaratir. Yatak azlığı- nın bulunduğu bölgeler araşünla- rak bulunması veyatak arüşının bu yöne verilmesi gerekir. Antalya'nın şu andaki yatak kapasitesi 2000 yı- lına kadar yeterli. Zaten binlerce arazi tahsiste" dıye konuştu. Alp, gereksinim fazlası tesislerin yarattığı haksız rekabet nedeniyle büyük tesislerin küçüğe karşı fıyat indirimine gitmelerinin döviz gır- disini azalttığına dikkat çekti. Hizmet kalitesinin de düştüğünü belirten Alp, "Yaünmcı para kaza- namıyor. Giderierse çok fazla. Ço- ğu tesis zarar eder duruma geldi Bu sefer personelden kısıyoriar. Hizmet standartını düşürüyorlar. Turizm menfi yönde etküeniyor" dedı. 'Rant amaçlamyor' ÇMO Başkanı Rifat Göksu, plansız yapılaşmaya dikkat çeker- ken, yeni turizm merkezleri nede- niyle kıyılann "mahvolacağını" söyledi. Karann, bazı fırma ve gnıplann yatınm yapmayı sürdür- me isteğinden kaynaklandığını be- lirten Göksu, "Bunun turizm amaçh, ülkeye döviz getirsin diye yapıMığını zannetmiyorum. Rant arayışı var insanlann. Bununla ilgi- li isteklerin, taleplerin yerine gel- mesi kaygısı yatıyor. Burada amaç yalnızca turizm değiL bunun arka- sında belûii rant gelirierine saha aç- mak yatıyor. Karan Türkiye açısın- dan çok sıkıntüı görüyoruz" dıye konuştu. Turîzmde ıııiııik pay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye Otelciler Bırliği'nin (TÜROB), Devlet Ba- kanı GüneşTaner'e sunduğu raporda, yillık 3.7 trilyon dolan bulan dünya turizm paza- nndan Türkiye'niıı, "kayıtdışı ve bavul tka- reti" de dahil olmak üzere toplam 20 milyar dolarlık pay alabildiği vurgulandı. TÜROB, turizm endüstrisindekı sorunlann her geçen yıl büyüdüğüne, "uludararası siyasi yapı ve terör eylemlerinin" de hizmetin ucuza satıl- masına neden olduğuna dikkat çektı. TÜROB'unhazırladığı "2000'BYıBaraGJ- rerken Turizm Endüstrisinin Durumu. So- runlan, Kısa \e Uzun Dönem Çözüm Öneri- lerimiz 71 başlüdı raporda, Ağustos 1997 iti- banyla Türkiye ve dünyada turizmin örgüt- lenme, teşvik sistemi, eğitim, altyapı gibi so- runlanna değinildi. Rapora göre, yılda 3.7 trilyon dolara varan dünya turizm gelirine karşılık Türkiye'nin kayıtlı, kayıtsız ve bavul turizminden kazandığı gelir yalnızca 20 mil- yar dolar. Bugüne kadar yapılan yatınm ise 30 milyar dolara ulaşıyor. Raporda, turizm kaynaklı vergilenn de 1.45 milyar dolar «1- duğu belirtildi. Tunzm alanında dünyada 255 milyon, Türkiye'de 500 bın kışinin çalıştığı- na işaret edilen raporda, dünyadaki istihda- mın 2003 yılında 580 milyon kişiye çıkaca- ğı kaydedildi. Raporda, tunzm alamndaki 2 bin 200'ü işletme belgeli, 1100'ü belediye belgeli olmak üzere toplam 3 bin 300 adet oteli tek bir disiplin ve çatı altında toplaya- cak "Türldy«Oteldler Biriigi Yasası"mn acı- len çıkanlması gerektiği vurgulandı. Türk askeri yine K. Irak'ta Insanın kendine yolculuğu • Baştarafi 1. Sayfada kirlenmenin ortasındakibir aşkın ayakta kalma. yaşamrm yitırmeme mücadelesini yansıtan "Mektup"; "kirien- menin ortasında kendi duyarlılığını. kendi içsel dünyasmı korumak adına yapılan bir davramşın filmi". Türkiye'de uzun bir süredır unutulduğu ıçin acı ve hüz- nün de iyi bir seyirlik olduğunu anımsatmak isteyen Ali Özgentürk'ün son filmi "Mektup" cuma günü gösterime giriyor. 10 sinemada birden gösterime girecek olan "Mek- tup", yıllardır eğitim gördüğü Amerika'da yaşayan, bir Amerikalı kadınla evlenmiş, nükleer fizik mühendisi Ra- gıp'ın, günün birinde lstanbul'a dönüşünü ve babasını aramasını anlatıyor. Yaşamda her türlü do>Tima ulaşıp tıkanma noktasında bulunan Ragıp'm kendisine yeniden enerji verebilecek tek şey, ölü sandığı babasını bulup ülkesini keşfetmektir. Fılmin başrollerini Tank Akan. Zişan Uğurlu, Cüneyt Gökçer, Ahmet Mekin, Jessica CampbelL Nail Çakırhan ve Necdet Mahfi Ayral paylaşıyor. • Baştarafi 1. Sayfada yük Kürt örgütlennin de desteğini alarak saldınya geçen PKK'liler bu ülkenin ba- zı bölgelerinde IKDP'yi zor durumda bı- raktı. Türk askerinin de bölgeden'tafma- mıyla geri çekilmesini fırsat bilen PKJC'liler, son günlerde IK.DP peşmerge- lerine karşı saldınlannı yoğunlaştırdı. IKDP lideri Mesut Barzani'nin birkaç haftadır Ankara'ya ilettiği "yardım çağn- sı" üzerine son bir haftadan bu yana Tür- kiye-Irak sınırında harekât halindeki TSK'ye bağlı 10 bini aşkın asker ile çok sayıda tank ve zırhlı araç dün sabah Habur SınırKapısı'ndan Kuzey Irak'agirdi. TSK birliklerinin yoğun çatışmalann yaşandığı Amediya bölgesine doğru harekete geç- tikleri bildirildi. Bu arada Amediya bölgesindeki yoğun çatışmalar sırasında sıkışan IKDP'lilere yardımm daha çabuk ulaşması için Türk birliklerinin Uludere ve Beytüşşebap sını- j JARKAN LEVENT BHMMNI mım »MFVM nndan da bölgeye ilerlediği belirtildi. IKDP radyosu tarafindan dün sabah ve- rilen bir haberde, PKK'liler tarafindan atı- lan havan mermilerinin Amediya^mn De- reluk kasabasına düşmesi sonucu iki çocu- ğun yaşamını yitirdiği belirtildi. Radyo olayda 9 sivil vatandaşın da yaralandığını duyurdu. TSK'nin Kuzey Irak'a 3 aylık bir aradan sonra girmesinin ardından IKDP yetkilileriyle Türk askeri yetkilileri arasın- da ikili görüşmeler yoğunlaştı. Silopı ilçe merkezi yakınlannda, Habur Sımr Kapısı ile Hac Konaklama Tesisleri'nde de çok sa- yıda asker ve tankın bekletildiğı öğrenil- di. Güvenlık güçlerinin Suriye sının boyun- ca ilerledikleri. Hayırsız Dağlan'nda bu- lunan PKK üslerini hedef aldıklan bildi- rildi. Barzani'ye bağlı peşmergelerin de TSK'nin operasyonuna yoğun destek sun- duklan, bölgeden gelen haberler arasında yeraldı. Içki içen bürokrata kınama cezası ANKARA (UBA) - RE- FAHYOL hükümeti döne- minde özellikle RP'li bakan- lann kendilerine bağlı sos- yal tesislerde içkı içilmesini yasaklaması yeni hükümet döneminde de sürüyor. Sı\7 as Karayollan Bölge Müdürlü- ğü tesislerinde mesai saati dışında içki içtiği için kına- ma cezası alan Bölge Müdür Yardımcısı Vehbi Baran'ın cezası "Ben de rakı içerim" diyen Karayollan Genel Mü- dürü Yaman Kök tarafindan da onaylandı. REFAHYOL hükümeti- nin işbaşına gelmesı ile bir- likte Sıvas Karayollan 16. Bölge Müdür Yardımcılığı görevini yürüten ve çevTe- sinde laik, Atatürkçü olarak bilinen Vehbi Baran, bu gö- revinden almarak trafık mü- hendısliğine atandı. Baran, idare mahkemesi karanyla, yeni hükümetin göreve baş- İamasından sonra 6 Ağustos 1997 tarihinde görevine döndü. Aynı akşam arkadaş- lan ile bu olayı kutlamak için Sıvas Karayollan Bölge Mü- dürlüğü Sosyal Tesisleri'nde akşam yemeği yedi. Baran ve arkadaşlanmn yemekte içki içmesi, başına olmadık işler açtı. RP'li Bayındırlık Bakanı Cevat Ayhan'ın söz- lü içki yasagını dayanak ka- bul eden ve çevresinde ken- disinin de içki içtiği bilinen Bölge Müdürii FTkri Viırdu, Baran'ın savunmasını ıstedi. Baran, yazılı bir yasak olma- dığını, kimsenin kendisini uyarmadığını belirten sa- vunmasını vennesıne karşın, kendisine "kınama" cezası verildi. Nükkerinadı• Baştarafi 1. Sayfada 3-5 yıl ertelemeyi yararlan- dığunız diğer hizmetlerin bir bedeli olarak kabul ede- biliriz'" görüşünü savundu. Çağlayan, teklif verdikleri Ankara-Kınkkale elektrik dağıtım ıhalesinin "bir an önce" kendilerine verilme- sini istedi. Ersümer de, son yıllarda ensrii sektöründeki zorun- lu yatınmlann yapılmadı- ğını anımsatarak, enerji ta- lebinin her yıl yüzde 10 art- tığına dikkat çekti. Ersü- mer. "ülke menfaatlerinin üstüneçıkmamak şarttyla" çevreye saygılı bir hükü- met olduklannı söyledi. Ersümer' in çeşitli konular- daki açıklamalan şöyle: Elektrik dağrtun ihalele- ri: 2020 yılına kadar 100 milyar dolarlık yatınm ya- pılması gerekiyor. Yerli ve yabancı sermayeyi enerji sektörüne kanalize etmek zorundayız. Elektrik hatla- nndaki kayıp yüzde 20, bu kayıplan yanya düşünlr- sek, herhangi bir yatınm yapmamıza gerek yok. Bu yatınmlan devlet olanak- İan ile yapacak durumu- muz yok. Elektrik dağıtımını özel- leştirmemızin nedeni bu. Bu ihaleye girenlere, önce- likle. ne kadar yatınm ya- pacaklannı ve kayip-kaçak oranlannı ne kadar düşüre- ceklerini sonıyonız. Ihale- ler bu yıl sonuna kadar ta- mamlanmış olacak. Özel- leştirme çalışmalan ile ilgı- li suçlamalara hedef oluyo- nız. Kimsenin içinde şüp- he kalmayacak şekilde ka- rarlar alacağız. Doğalgaz: Doğalgazdaki tekelleşmenin kalkmasım istiyoruz. Tüm yatınmlan kendi olanakJanrmzla ya- pamayız. Bu konuda da özel sektörün kanalize ol- ması gerekir. Bu kış en has- sas dönem. Doğalgaz sı- kıntısına düşmeden ve kı- sıntı yapılmadan kışı geçi- rebiliriz diye umut ediyo- ruz. Yaptığımız anlaşmalar sayesinde, daha sonraki yıllarda sıkıntı olmayacak. Antına tesisleri: Valilik- lerin bize bildirdiklerine göre, antma tesislerinin enerji maliyetlen o kadar yüksek ki, bazı işletmeler çalıştınlmıyor. Antma te- sislerine ayn bir hat verile- cek. Hem denetlenebilecek hem de ucuz enerjiyle teş- vik edilecek. Termik santrallar: Da- nıştay karanna karşın, geç- miş hükümet döneminde Bakanlar Kurulu karan ile Yatağan, Yeniköy ve Ke- merköy termik santrallan çahştıhldl. Biz'aeBüMa- n uyguluyonız. Biz iktidar olarak gerekli tedbirleri alı- yoruz. Yargıya seslenip "Yeni bir karar ahn" diyecek de- ğilız. Hukuka aykın dav- randığımız ıddialannı ka- bul etmiyoruz. Nükleerenerji: thaleye 3 firma katılıyor. Bunlardan biri süre uzatımı istedi. Fir- ma sayısının 2"ye düşme- mesi için ihale süresini 15 ekime erteledik. Bir kere daha uzatılmayacak. Ba- kanlar Kurulu'ndan yetki alıp gerekirse ihaleyi 2 fir- mayla yapanm. Bir nükle- er santralın 50 yıl süresin- ce atık miktan 6 metre bo- yunda, 3 metre eninde, 3 metre yüksekliğinde bir odayı dolduracak kadar. Mersin tstanbul'a uzaklığı ile nükleer santralı bulunan Bulgaristan'ın lstanbul'a uzaklığı arasında çok fark var. Bize, "Bu nükleer santralı yapamazsınız'' di- yorlarsa, biz bu nükleer santralı yapanz. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada yoriar. Tüm partiler, muhalefetteyken ülkenin bir numa- ralı sorununun vergi reformu olduğunu söylerler. O partinin ekonomiden anlayan temsilcileri, ekono- miye ilişkin toplantılarda, mangalda kül, refonmda fasikül bırakmaz. Ama iktidara gelince, "O konu- ya bakıyonız" olur. Bakalım bu hükümet ne yapacak... Vergi rakamlanndaki çarpıklık, çalışanlann neden bu kadar çarpıldığını açıkça ortaya koyuyor. Kamu Hesapları Bülteni'ndeki verilere göre 1996'da toplanan vergilerin dökümü şöyle: Toplanan vergi: İki katrilyon 248 trityon lira. Gelir ve kurumlar vergisinin toplamı: 865 trilyon lira. Serbest meslek sahipleri ve tacirierden alınan vergi: 64 trilyon 469 milyar lira. Holding ve şirketlerin ödediği toplam vergi: 189 trilyon 426 milyar lira. Gelir ve kurumlar vergisinin de yüzde 70'lik diii- mi çalışanlann bordrolanndan kaynağında kesile- rek sağlandı. Serbest meslek sahipleri, adı üzerinde serbest takılıyor. Ne kadar vergi vermek isterlerse o kadar veriyoriar. AA'nın yaptığı araştırmaya göre kuyumcular ay- daortalama 66 milyon lira kazandığını bildiriyor, 20 milyon vergi ödüyor. Bakkallar 32 milyon bildirip 9 milyon ödüyor. Mimar-mühendisler 96 milyon bil- diriyor, 35 milyon ödüyor. Doktoriar 75 milyon gös- teriyor, 24 milyon ödüyor. Rakamlar kısalıp gidiyor. Acınacak durumda olanlann başında da müte- ahhitler gelîyor. Zavallılar, 56 milyon kazanıyor, 17 milyon vergi ödüyor. Bir müteahhit bu kadar gelirie gecekonduda bi- le oturamaz! Madalyonun öteki yüzünün de altını çizelim. Ser- best meslek sahipleri bu enflasyon ortamında "dü- riıst" davranır, kazancını aynen gösterirse ortala- ma üçte birini vergi olarak devlete vermek duru- munda. TÜRMOB Başkanı Mustafa Özyürek'e göre bu tutumunu sürdüren mükellef, birkaç yılda iflasın eşiğine gelir. Görünen o ki devletle meslek kuruluşlannın tem- silcilerinin bir araya gelip, orta yolu bulması gere- • kiyor. Kazancını vergilendiren aptaldır... Bizim büroda da doğal olarak zaman zaman "maaşlar" konu olur. Arkadaşlar sorarlar: - Bir kesinti mi var? Maaşlar düşmüş... Anlaşılır ki vergi dilimi yükseldiği için kesilen ver- "ğt ârtrnış. Acaba dünyanın kaç ülkesinde çalışan- lann geliri yılbaşında artar, yılın sonuna doğru gi- derek düşer? Türkiye'de birkişi gelir vergisini ödemek için 188 gün çalışıyor. Bize en yakın ülke Isveç 122 gün. Bu rakam, Kanada'da71 gün, Ispanya'da38gün, In- giltere'de 44 gün, Almanya'da 23 gün, Italya'da 32, Hollanda'da 52 gün. Bu rakamlar çalışanlara yöneliR vergi haksızlığı- nın boyutlannı daha net ortaya koyuyor. Sözü yeniden vergi kaçıranlara getirirsek... Dev- letin de teşvik ettiği kaçırma yöntemleri çeşitli. Ser- best meslek sahipleri, "iyi muhasebeciden", ver- giyi sağlam kaçıran, başına iş açmayan kişiyi an- lıyor. Peki, kazancını bildirip vergisini ödemeyenler neye güveniyor? Sadece 1974 yılından bu yana tam-14 kez ver- ' gi affı çıkmış. Hükümetler iki yıl dolmadan vergi af- fı çıkarmışlar. O zaman vergi veren enayi, vermeyen en iyi... Konunun bütün yönlerini bir yazıya sığdırmak olanaksız, ama bir de "vergiden kaçınma" var. Ka- çırmıyor da kaçınıyor. Büyük holdingler, usta mali müşavirleri sayesinde bunu çok iyi başarıyoriar. Buna, "gelihnibildirerek vergisiniödememe" de- nebilir. Yazıyı bağlayalım. Vergi dairelerinin kapısında şu yazılıdır: "Vergilendirilmiş kazanç kutsaJdır..." Bunun modası geçti. Yenisini asmalılar: "Kazancını vergilendiren aptaldır," Demirel: Rejim tarbşması bitmeli • Baştarafi 1. Sayfada lete daha çok sanlsm" dedi. Demirel üç günlük Hırvatistan ge- zisini tamamlayarak dün Türkiye'ye döndü. Geçen hafta gerçekleştirdiği Mısır gezisinden dönerken uçakta başkanlık sistemini tartışmaya açan Demirel, bu kez Hırvatistan gezisi dö- nüşü yine uçakta. gazetecilerin "Baş- kanlık sistemi neden gerekfi" sorusuy- la karşılaştı. Soruya "Onu ben söyleyecek deği- linı. Ben tarüşılsın dedim" karşılığını veren Demirel, ortaya konan fikri tar- tışmak yerine söyleyenlerle uğraşıldı- ğını beliıtti. Tartışmanın şeklini değiştirmedik- çe, bu konuya girmeyeceğini belirten Demirel, "Ben Cumhurbaşkanıyım. Cumhurbaşkanı. Türkiye'nin daha iyi idare edilmesi gerektiğini söylüyor- sa bunda alınganlığa lüzum yok ki Türkiye iyi idare ediüyorsa mesele yok" dedi. Bir gazetecinin "Başkanlık sistemi bir tek ABD'de başanyla uygulanı- yor" sözlerine "Hiç mesele yok. Öy- leyse bunadevamedin" karşılığını ve- ren Demirel. başkanlık sisteminde "başkamn, sultan gibi davramp dav- ranmayacağı'' soran gazeteciye de şu yanıtı verdi: " Kamuoyu eğer rejime sahipse, ka- muoyunu hiçir şeyin aşması mümkün degil. Ne sultan aşabiUr, ne de başka- SL Türkiye'de varsayalım ki başkan halk tarafuıdan seçildi. O zaman halk onu gemler. Halk herkesten önce ge- lir. Allah'tan sonra halk gelir." Cumhurbaşkanını y/urttaşlann seç- mesi durumunda halkın daha çok hak sahibi olacağını belirten Demirel, "HalktartışsuL, üniversitelertartışsın; daha iyi idarenin yolu o değilse, onu bulsunlar" diye konuştu. Demirel •şunlan söyledi: "Ben Türkiye'nin daha iyi idaresi- nin şeklini ve yolunu anyorum. Anyo- rum ki halk ikide bir dcmokrasiyi bir kenara bırakıp başka arayışlarm içi- ne girmesin. Hem cumhuriyete. hem demokrasiye, hem devlete daha çok sanlsuı. İkide bir rejm tartışmasmm içine itümesin. Bu yorgunluk yarab- yor. 2000'li yülara girdiğimizde Tür- kiye rejim tartışmasını bitirmelidir. Türkiye şikâyetkrini bir tarafa atma- lıdır. Devletten rejimden şikâyetleri bir kenara aün. Nasıl atahm? Devle- tin, rejimin ne gibi aksaklıklan varsa onlan söyleyin. Bunlan düzehecek ça- releri söyleyin. Bu çareler ahnsın." Demirel, "Sistemin aksakuğı rüşvet mi*' diye soran bir gazeteciye rüşve- tin her rejimde bulunduğunu, çaresi- nin de açık rejim olduğunu söyledi. Başkanlık rejiminin tartışılması için yaptığı çağnrun muhatabının kim olduğu sorusuna da Demirel, "Bir ül- kenin vatandaşlarının bir kısmı seyir- ci, bir kısmı misafir, bir kısmı ev sahi- biyseorada henüztoplum teşekkül et- memiştir. Hepsi ev sahibi olacaktır. Çağnm herkese" karşılığım verdi. Atamalar konusundaki bir soruya yanıt verirken Türkiye'de 1 milyon 400 bin memur bulunduğunu, deği- şen hükümetlerin atamalar konusun- da birtakım tasarruflar yaptığuıı, bun- lann bir kısmımn doğru olmadığın belirten Demirel şunlan söyledi: "Yeni gelenler, doğru olmayan bu tasarruflaruı üzerine tasarruf yapö- lar. Onlar da birçok yanlış \aptı. Işte istikran onun için anyoruz. Devletin yüksek kademelerinde makam temi- naü yoktur, ama devletin hizmedni gö- ren memurunu itmemek, kakmamak lazım; güvensizhge sevk etmemek la- zım. Başka türlü devlet işlemez." Demirel ortaçağ kentinde "Çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması" ve "Tarım alanında işbir- Hği protokolü''nün imzalandığı Hır- vatistan gezisinin son gününde Avru- pa'nm en iyi korunmuş ortaçağ kent- İerinden olan Dubrovnik'i gezen De- mirel, kentin kilisesini de ziyaret et- ti. Çıkışta, kilisenin yanındaki iafe- teryada dinlenen piyanist İvo Pogore- Bç ile tanıştı. Piyanistin hatınnı soran Demirel, beraberindekilere Pogore- liç'in, dünyamn en büyük piyanistle- rinden birisi olduğunu, Bosnalı ço- cuklar için de bir konser verdiğini anımsattı. Kaleyi gezisi sırasında, çevredeki kafeteryalarda oturan Hırvatlann al- kışladığı Demirel, Osmanlı arşivleri- nin de yer aldığı müzeyi de ziyaret et- ti. Müze yetkilileri, Osmanlı Padişa- hı 4. Mehmet'in 1649 yılında yayım- ladığı orijinal fermanı Cumhuibaşka- nı Demirel'e hediye ettiler. Demirel de müze yetkilisine bir şilt sunarak "Bu da benim fermamm. 4. Mehmet padişah, ama ben cumhurbaşkanı- yım" diyerek espri yıptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle