Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20EYLÜL 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Bedelsizin
ticareti
• \NKARA(AA)-
Zinat Bankası'nda
açtnları 50 bin marklık
hesaplara tanınan
'beJelsizotomobil
ithtlatı hakkf nın
ticareti başladı. Bazı
firnalann hak
sahplerine 2 bin - 3
bın mark ödediği
beljtiliyor. Müsteşarlık
yetulileri,
kararnamede ithalatın
bizzat hak sahipleri
tarafından
yapılmasınm
öngörüldüğünü
hatTİatarak hak
sah plerimn vekâlet
yoluyla araba
aldsrabileceğini,
gümrükten ıthalatını
mu;laka kendisınin
yaptırması gerektiğini
kaydettiler.
ATİAD'ın
zfyareti
• Ekonomi Servisi -
Avnıpa Türk
İşadamlan Demeği
(ATİAD) üyelen, 22-
26 eylül tarihleri
arasında. Ankara'da
Cumhurbaşkanı
Demirel. Başbakan
Yılmaz, Başbakan
Yardımcısı Ecevit ve
Bakanlar Kurulu
üyelerini ziyaret
edecek, muhalefet
partılerinin liderleri ile
görüşmelerde
bulunacak. 2010
yılında Almanya'da
Türk kökenli
müteşebbıs ve sermaye
birikiminm ulaşacağı
büyük potansıyeli
ortaya koyması
bakımından önemli
sonuçlar veren
ATİAD'ın hazırlattığı
araştırma sonuçlan
Başbakan'a sur.ulacak.
Meyve suyu
vvorkshop'u
• Ekonomi Servisi -
Me\ye Suyu Endüstrisi
Derneğı'nin
(MEYED),
Uluslararası Meyve
Suyu Üreticılen
Federasyonu (IFU)
adına düzenlediği ve
Tetra-Pak'ın
sponsorluğunu
üstiendiğı "Meyve
suyu teknolojisine yeni
bakış açılan'" konulu
workshop.
çalışmalannı
tamamladı. Türkiye"de
ilk kez düzenlenen
workshopta. meyve
suyu endüstrisınin
çevresel sorunlarla
ilişkilerinden sağlıklı
beslenmeye etkisine
kadar değişik konular
üzerinde duruldu. IFU
Başkanlığı. geçici
süreyle İsvıçre Meyve
Birliği Başkanı Paull
Zwiker'e verildi.
Denizbank'ta
atamalar
• Ekonomi Servisi -
Kuruluş çalışmalan
tamamlanan Zorlu
Holding'e ait
Denızbank'ın üst
yönetim kadrosu
kesınleşti. Banka Genel
Müdürü Hakan Ateş'in
yaptıgı açıklamaya
göre banka üst
yönetimi 7 ana gruptan
oluşuyor. Üst
yönetimin yaş
ortalamasının 38
olduğunu belirten
Hakan Ateş, 15 yıllık
bankacılık deneyimine
sahip, genç ama
deneyımli bir ekip
olduklannı vurguladı.
İngilizlerin
pazar arayışı
• Ekonomi Servisi -
Northamptonshire
Ticaret Odası
tarafından organize
edilen ve Ingiltere
Ticaret ve Sanayi
Bakanlığı'mn
destekledıği heyet, 22-
26 eylül tarihlen
arasında Türkiye'ye
gelecek. Heyette,
telekomünikasyon. su
antma, kirlılik
kontrolü, hastane ve
tıbbi gereçler, doğal
gaz, enerjı, gıda ve
paketleme gibi
konularda hızmet
veren ve Türkiye'de
pazar arayan veya
mevcut pazannı
büyütmeyı amaçlayan
şırketler bulunuyor.
Işm Çelebi, Güneş Taner ekibinin 'acı önlemler' dizisine tepki gösterdi • İŞÇÎNÎN
Hükümet pakette uyuşamadıANKA.RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ekonomık ıstik-
rann sağlanması ve enflas-
yonla mücadele için ızlene-
cek politikalann belirlen-
mesinde hükümet içındeki
. görüş aynlığı büyüyor.
Dev let Bakanı Işın Çelebi,
De\ let Bakanı Güneş Ta-
ner'in ekibi tarafından ha-
zırlanan ve ekonomınin da-
raltılması, yatınmlann dur-
durulması. iç talebin kısıl-
masını öngören pakete kar-
şı çıktı.
Çelebi. enflasyonun orta
vadeli bır paketle kontrollü
olarak ındirilmesini ve ön-
celikli yatınmlann bitiril-
mesıni ıstedi.
Dev let Bakanı Çelebi.
Ankara Sanayi Odası
• Ekonomi politikalannın belirlenmesinde devlet
bakanlan Taner ve Çelebi arasındaki görüş aynlığı
büyüyor. Çelebi, enflasyonun 'şok paket'le bir yılda
düşürülmesi için ekonominin daraltılması, yatınmlann
durdurulması ve iç talebin kısılmasını içeren önerilere
karşı çıktı. Çelebi, enflasyonun orta vadeli bir paketle
kontrollü olarak indirilmesini ve öncelikli yatırımlann
bitirilmesini istedi.
(ASO) aylık olağan meclis
toplantısında, enflasyonla
mücadelenin tek boyutlu
olmadığını söyledi. Hazine
Müsteşan Mahfi Eğil-
mez'in "Enflasyonla müca-
dele mi edilecektir, yoksa
köprü, baraj mı yapdacak-
br? Buna karar verilmesi
gerekli" açıklamasını ya-
nıtlayan Çelebi, "Ekonomi-
vi biienler tek bir kanaldan
gftmezler. Enflasyonla mü-
cadele tek boyutlu değüdir.
1994'ten beri yatınmlara
ödenek aynlmamış, ama
enflasyondadfişmemiş" di-
ye konuştu. Enflasyonla
mücadelenin kısa vadeli
paketlerle olamayacağını
vurgulayan Çelebi, enflas-
yonu düşürmek için orta
vadeli bir programa gerek-
sinim olduğunu söyledi.
Enflasyona karşı bütçe
açıklannı önlemek gerekti-
ğine dikkat çeken Çelebi.
" Bunun için yatınmlar ara-
sında öncetikleri betirlemek
gerek. Biz 5 bin 300 proje-
den 100'üneönceükverdik.
10-15 yıl yaünm yapüğınız
bir projeyi bitirip ekonomi-
ye kazandıramazsamz enf-
las>onu da düşüremezsi-
niz" diye konuştu. Gerekli
yatınmlann yapılmaması
durumunda başta enerji ol-
mak üzere pek çok konuda
sıkıntıya düşüleceğini vur-
gulayan Çelebi, "Bu ülke-
nin bürokratı yatınmdan.
ihracattan nefret ediyor.
Türkiye'de yıllardır repo-
dan faizden para kazanan-
lar baş tacı edilmiş'' dedi.
Çelebi, seçım tarihınin
hükümetin ekonomi politi-
kalannın belirlenmesinde
yapacağıetkıyı değerlendi-
rirken "Ulkenin içinde bu-
lunduğu sorunlann çözül-
mesi gerekiyor. 1998'de,
1999'da seçim olsa bile, çö-
züme bir yerlerden başla-
mak gerek" diye konuştu.
1998 bütçesiyle ilgili ça-
lışmaların devam ettiğini
belirten Çelebi. "Enflas-
yon. büyümo, istihdam ve
dış ticarette oprimunı nok-
tayı yakalamaya çahşıyo-
nız. 1998'de ekonomiyi yüz-
de 1, 1.5 soğutarak büyü-
meyi yüzde4'te. enflasyonu
da yüzde 60'ta rutmayı he-
defiiyonız. flk defa, enflas-
yonu hedefdeğişken olarak
tutarak bütçe yapacağız"
dedı.
Demirel, toprağın verimli kullanımına dikkat çekti
'Tarım nüfîısu yüzde 10'a inmelT
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL,
tanmda çalışan yüzde 44'lük nüfu-
sun yüzde 10'un altına indirilmesi-
nın hedeflendigıni belirtirken "Top-
rağın kahnndan kurtulmanın yolu
ilimdir, teknolojidir" dedı. Demirel,
devletin verdiği sübvansiyonlann
"sağlam para" olmadığına dikkat çe-
kerken Tanm ve Köyişleri Bakanı
MustafaTaşar. çiftçilerin mayıs ayın-
dan bu yana biriken 14 trilyon lirahk
süb\ansiyon alacaklannın gelecek
günlerde ödeneceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Demirel. dün ka-
tıldığı tanm ön lisans programını ta-
mamlayan tanm teknisyenlerinın dip-
loma törenınde, toprağın verimli kul-
lanımınınönemıne dikkat çektı. "Ta-
nmda çalışan insanı toprağın kahnn-
dan kurtarmanın volu verimliliktir.
Toprak anamızdır. Her şeyimizi on-
dan alınz,ama o toprakbizi kahreder.
Bu kahn yenebilmenin yolu ilimdir,
fendir, teknolojidir, bilgjdir. O da in-
sanla olacaktır" diyen Demirel, 73
yılda gerçekleştinlmeye çalışılan
devrimin biraz daha zaman alacağını
söyledi. Nüfusun yüzde 40'lık bölü-
münün ulusal gelirin yalnızca yüzde
13-14'ünü almasının çok kötü oldu-
ğunu söyleyen Demirel, Türkiye'de 5
bin dolara ulaşan satın alma gücünün
topraksız köylerde 400 dolara düştü-
ğüne dikkat çekti. Sübvansiyonlann
açık finanstan verilmesinin, devletin
bir cebe kaşıkla koyduğunu, öbür
cepten kepçeyle alması sonucunu do-
ğuracağını anlatan Demirel, şöyle ko-
nuştu: "Türkiye'nin hedefû tanmda
çalışan nüfusu yüzde 44'ten yüzde
10'a indirmektir. Oraya geldiğimizza-
man gerçekten Türkiye kalkinmtşltğı-
nı sağbunış olur. Benim köyden. köy-
lülükten bir şikâyetün yok. Ama ben
istiyorum ki köy ve şehirfarkını bu ül-
keden kaldıralım."
Tanm ve Köyişleri Bakanı Taşar
da yaptıgı konuşmada, Toprak Mah-
sulleri Ofisi'nin buğday arpa alımı
karşılığında her salı günü peşin öde-
mek kaydıyla, 169 trilyon lirayı Türk
çiftçisinin cebine koyduğunu söyledi.
Doğal afetlerin getireceği zarann kar-
şılanması için yasal önlemlerin alın-
dığını, üretıci ve çiftçilerin Ziraat
Bankası, Tanm Işletmeleri Genel
Müdürlüğü (TtGEM) ve Tanm Kre-
di Kooperatifleri'ne olan zirai borç-
lannın vade tanhınden itibaren 1 yıl
süreyle faizsiz olarak ertelendiğini
anlatan Taşar. tohum konusunda da
yardım yapılacağını açıkladı.
Türk-lş'in AB raporunda kaçak işçiliğin arttığı belirtildi
Lriınıruk bırlıgı ucretlerı düşurdu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu).-Türir-Iş71 Ocak
1996 tarihınde yüriirlüğe
giren gümrük birliğinin
(GB) sendikalaşmayı o-
lumsuz etkilediğini ve ka-
çak işçiliği arttırdıgını bil-
dirdi. TİSK Genel Sekre-
teri Kubilay Atasayar da
"Eğer Avrupa Birliği (AB)
Hırisriyan topluluğu olmak
istemiyorsa. Türkiye'nin
AB'yt üyeliğini kabul etme-
lidir" dedı.
Türk-lş'in, Belçika'da
yapılacak AB-Türkiye
karma Istişare IComite-
si'ne sunulmak üzere ha-
zırladığı
u
Gümrük Birli-
ği'nin Sos>al EtkıterT baş-
lıklı raporda, GB'nin istih-
dam ve işsizlik sorunlanna
yenilerini ekJediği, küçük
ve orta ölçekli işletmeler
başta olmak üzere işyerle-
rinin kapandığı kaydedildi.
GB ile düşük olan ücretle-
rin daha da düşürülmeye
çahşıldığına dikkat çekilen
raporda, Türkiye'nin çalış-
' ma koşullannın AB stan-
dartlannın çok uzağında
olması nedeniyle GB süre-
cinde işçi-ışveren ilişkileri-
nin de olumsuz etkilendıği
vurgulandı. Yurtdışındaki
Türk işçilerinin bu süreçte
yasal haklardan yararlana-
madıklan gibi ırkçılık ve
toplumsal dışlanma ile kar-
şı karşıya kaldıklan belirti-
len raporda, şöyle denildi:
"Bu süreçte Türkiye'niıı
ekonomik açıdan uğradığı
ka> ıplara, sosyal olumsuz-
luklar ve AB'nin GB kara-
n>la hüküm altına alınmış
mali yükümlülüğünü yeri-
ne getirmediği de dikkate
ahndığmda, uğranılan kay-
bın büyüklüğü ortadadır.
GB, yabancı kaçak işçi is-
tihdamını artbran bir fak-
tördür."
TlSK'ten yapılan açık-
lamada, Genel Sekreter
Kubilay Atasayar'ın, Ulus-
lararası Işverenler Teşkila-
tı lcra Komitesi Avrupa
üyelerinin Lahey'deki top-
lantısında yaptıgı konuş-
mada, Türkiye'nin 1987
yılında yaptıgı üyelik baş-
vurusunun kabul edilebilır
nitelikte olduğunu vurgu-
ladığı belirtildi.
Atayasayar'ın Türki-
ye'nin üyeliğine siyasi mü-
İahazalarla karşı çıkıldığı-
na ve gerçeklerden uzak ol-
duğuna dikkat çektiği bil-
dirildi.
Nissan Terrano'yu
yenidenyarattı
Ekonomi Servisi -
Nissan'ın Ispanya'dakı
fabrikasında üretilen ve
Avrupa'da büyük beğenı
toplayan Terrano II 4x4.
benzinli motor
versiyonundan sonra
turbo dizel motorlu
versiyonu bu ay
Türkiye'de satışa
sunuluyor.
Her yaştan kullanıcıya
hitap eden Terrano II
TDI, Park Orman'da
düzenlenen bir barbekü
partisi ile tanıtıldı. Daha
güçlü ve daha ekonomik
turbo dizel versiyonu ile
oldukça iddialı olan
Nissan Terrano II. isteğe
bağlı olarak 4x2 veya
4x4 olarak
kullanılabiliyor. Off-
road v e on-road'da
yolculann maksimum
konforu ve güvenliği
düşünülerek hazırlanan
standart donanımda.
ABS fren sıstemi,
sürücü hava yastığı,
klima. alüminyum
alaşımlı jantlar, radyo-
teyp ve hoparlör, kilıtli
difensıyel. Superlock
kilit sistemi ve
immobiliser gibi
aksesuvarlar bulunuyor.
Terrano H'nin beygir
gücüll8HP'den 125
HP'ye, torku 191
Nm'den 218 Nm'ye
çıkanlarak Terrano II
TDI yaratıldı. 2.7 lt
hacmindeki dizel
motoru, kullanıcılann
off-road ve on-road tüm
ihtiyaçlannı
karşılayabılecek kadar
güçlü ve aynı zamanda
ses izolasyonu
sayesinde bir o kadar
sessiz.
TURİZM /Haluk Durukal
Türkiye lıakikateıı
4
ucııza mı' gidiyor?
Geçen yıl Antalya'da "last- minute
'Türk turizmi' denilen son dakika
saOşlara mahkûm mu" konulu bir
toplantı yapılmıştı.
Bu toplantıda TÜRSAB Başkanı
Camaş: "Elde kalan kapasite>i
doldurmanın bir yolu olarak
uygulanan 'last- minute' saöşlan
kabul edilebilir. hatta yapılması
gereken bir sa&ş rürüdür."
Teoman Ermete: "Gelir düzeyimizin
düşüklüğü, yatak sayumz artarken
pazariama servislerinin bu arüşlara
ayak uyduramaması bu tür satışlara
turizmcimizi zorladı.."
Yusuf Hacı Süleyman:
"Alışverişlerdeki geliri tek hedef
gören tur operatörlerinin varlığı
unutulnıamalı. Bunlar sonuçta
turizmi, turizm olmaktan
çıkanyoriar."
Barlas Küntay: "Avrupa ve
dünyanın en iyi en genç tesislerine
sahip olmanuza rağmen bu
yatırunlardan gereği gibi karşıhk
göremiyoruz!." demişlerdi.
Bu görüşlerle devam eden
toplantı sonunda öğrenilen AB
Güreli'nin söylediği: "Çözümyine
sektörün içerisindedir"
açıklamasıydı...
1993 yılında başlayan ve gittikçe
turizmin vazgeçilmez bır parçası
haline dönüşen 'last-minute'
harekâtı, şimdi Batı'da acentelerin
'last- minute' kelimesini tabelalanna
artık ve resmen çıkarmalanna kadar
dönüşmüş bulunuyor!.. Buna karşın
gazetelerimizde sevinilecek nadir
haberler arasında:
"Türkiye'de turizm patladı. Ege ve
Akdeniz'e dö\iz yağdı!. gibi
başlıklara
rastlamhyor ve
1997'de 10
milyon turist 9
mihar dolaruk
hedef aşddT
deniliyor.
Örneği yanda
görüldüğü gibi
A\Tupa'daki bu
tür acenteler
arasında
Avusturya'da
Türkiye'nin
'last-minute' fıyatlan şöyledir:
Antalya'da bir hafta uçak dahil 4
yıldız otelde yanm pansiyon,
transferler. geziler dahil 2990
şilingdir.
Resmi kur 1 şiling 13.700 TL eşittir,
bu da 40. 963.000 TL'dir. Istanbul
2290 şiling, dört gün, üç yıldız
otelde B'B uçak, otel, transfer,
şehir-Boğaz gezileri dahil ve
31.373.000 Türk Lirası'dır.
Şımdi sormak gerekir; bu
fiyatlardan Türkiye'ye ne kalıyor?
Bahsi geçen 10 milyon turistin
acaba kaçta kaçı last minute'çidir?
Hesap ortada... Iç turizme
so>Tinanlar da: "Bizim günahımız
nedir" diye soruyorlar.
Kısa...Kısa...
• Türkiye Turizm
Yatınmcılar Demeği'nin
(TYD) yaz sonu daveti,
Lütfî Kırdar Kongre
Merkezi'nde kalabalık
davetlilerin katılımlanyla
neşeli bir hava içerisinde
gerçekleşti. Dernek
Başkanı Barlas
Küntay'ın misafirleri ile
tek tek ilgilendiği bu
davette, doğal olarak çok
sayıda eski ve yeni
turizm bakanlan hazır
bulundular.
• Holiday Inn Crowne
Plaza Genel Müdürü
Samim Akgül'ün
geleneksel 'yaz biterken'
daveti önümüzdeki hafta
verilecek.
• Istatistik verilere göre
turizm, dünyada 270
milyon kişiye istihdam
olanağı yaratmakta.
Yapılan ön araştırmalara
göre bu sayı 2007
yılında 380 milyona
ulaşacak. Günümüzde
turizm endüstrisi. dünya
ekonomisine vergı
yoluyla 700 milyar
dolar katkıda
bulunuyor.
• Türkiye'de mevcut
seyahat ve turizm acente
sayısı 2979'a ulaştı.
H Türkiye'nin halen
14'ü iç ve dış uçuşlara ve
10'u da sade iç hatlara ve
14 adet de yalnız sivil
hava ulaşımına açık 38
havaalanı bulunuyor. Bu
alanlara her gün
dünyanın dört köşesinden
yolcu ve turist taşıyan 12
bin ve özel sektör dahil
22 bin koltuk kapasitesi
mevcut.
YeniDMbölgesinde
tatlı hayat..
Turizmimizin kalp bölgesi di-
ye isimlendirilen güney kıyıla-
nnda, özellikle Antalya çevTe-
sinde uzunca bir tatıl, dikkatli
gözlere çok çeşitli izlenimler ka-
zandınyor... Yörede denizin sa-
hillerde öpüştüğü kıyılardaki ür-
yan meraklısı medyalanmızın
sayfalannda sık sık seyredilen
fotoğrafık durumlan tıpkısımn
aynısı!.. Turistler hayatlanndan
tabii ki çok memnunlar... Neden
olmasmlar ki. Mevsime girme-
denbazı yöneticılenmizrn fiyat-
lannı rekabete düşürmeleri ne-
denleriyle ülkelerinde iki. en çok
üç yıldızılı DM'li tesislerde ha-
yat standartlan olanlar, beş yıl-
dızlıya terfi edip bınbır çeşit ye-
mek ve mükemmel konfora ka-
vuştuktan sonra...
Çok basit bir örnekle bu mem-
nuniyet nedenlerini anlatmaya
çalışırsak, sadece muhteremler
ülkelerinde kır kahvelennde bi-
le dört beş DM'ye içemedikleri
saplı koca bira kadehlerini bura-
larda sudan ucuz gibi yuvarlama
şansını yakahyorlarsa, hatta bay-
ram yapıyorlar da diyebiliriz.
Amma gelin iç turizm açısından
DM'yı Osmanlı'ya vurunca bu
kez de piramitle ters dönüyor!..
Tabii adamlar da merak ederler:
"Biz nerelerden kalkıp geliyonız
da sizler iki adımdaki bu güzei-
iiklerde neden azmhktasınız" di-
ye sorarlar...
Aslında bu sorunun asli mu-
hatabıbizlerdeğilız. "Bizleribu
hallere duşüren ekonomi uzman-
lan yöneticilerimizdir" demek
de varama...
Güney sanki içimizdeki bir
Alman tatil bölgesi görünümün-
de, Ruslar ve Israılliler de orava
mısafir gelmişler gibi oluyor...
Her malın etiketinde fiyatlar
DM olmuş. taksiler dahil. Boya-
cı çocuklar bıle çarşıda sandık-
lannın üstlerine fırçalannı \ıı-
rurlarken. "ein jahr garantie",
"ein jahr garantie!_" -bir yıl ga-
ranti- diye diye tunst çağınyor-
lar!.. Her şey o kadar Almarîlaş-
mış ki amma gene Tükçe de ko-
nuşuluyor diye de şakalaşılabili-
nir... Bu arada güneyde lisan ge-
lişmesı orada turizmde çalışan
gençler açısından galiba faydalı
da oluyor!..
Temelinde "cinsi latif" çeki-
cıliğınin ağırlıkta bulunduğu bu
lisan öğrenme merakında görü-
nürde Almancadan çok şimdi-
lerde öncelikle Rusça'da!.. Ken-
dilerine göre İngilızce-Alman-
ca- Rusça-Tarzanca ve Işaretçe
kanşımı kalıplar yapmışlar, öy-
le güzel anlaşıyorlarkı!.. Maşal-
lah çok beceriklı gençler yetişi-
yor... Kim demiş, hangi eğitim-
ci demiş ki: "Bizim çocuklar li-
san öğrenmede zoıiuk çekiyor-
lar_" diye. Siz amaca %e vasata,
yani koşullara bakın, yetenekler
turizmin faziletleri sayesinde, tu-
ristik yörelerde çabuk ve derhal
gelişiyor!..
Gel de aynı gençlere tıklım
tıklım sınıflarda. çatık kaşlı öğ-
retmenlerle lisan öğretmeye ça-
lışın, bakalım aynı hevesi ve iç-
güdüyü bulabilir misinız?
Anlaşılan bizimkilenn heves-
leri, kabiliyetlen, denizin iyodu,
çam \e çimen kokulan, bol ok-
sijen ve mayolu görüntü kanşı-
mıyla su üstüne çıkarak yetene-
ğin şekillenmesine dönüşüyor ve
sonuçta tunzme gönül kaptıran
yeni kadrolar çekırdekleşiyor!..
EVRENINDEIV
ŞÜKRAN SONER
Ahlaksızlık Prim Yapıyor
Yurttaşlar aydınlık için yeniden eylem hazırlık-
lannı yürütürken, her gün toplumla alay edercesi-
ne ahlaksızlığa prim veren, kirliliği gurur duyma
şovları ile kapatmaya çalışan yeni bir gelişme ya-
şanıyor.
Emlak Bankası kasasından Başbakanlığa ve
bakanlıklara ısmarlanan Mercedes'ler skandalı
patlak vereli kaç gün geçti ki? Mercedes'lerin ge-
ri verilmesi için, kımi gazete ve köşe yazarlannın
açtıkları protesto kampanyası sürüyor.
Toplum, başbakan ve bakanlara tahsis edilen
Mercedes'lerin ladesini beklerken Türk-iş Genel
Başkanı Bayram Meral'e alınan beşinci Merce-
des'ın fotoğrafı ve skandalı ile karşılaşıyor. Baş-
kan E 200 tipini küçük buluyormuş, E 320 serisin-
den değerinin 165 bin markolduğu bildirilen yeni
bır Mercedes alınmış.
Şimdi siz sız olun "Başbakan ve bakanlara Em-
lak Bankası kasasından Mercedes tahsis etmek
mı daha büyük ayıp ve ahlaksızlık, yoksa Türk-lş
Başkanı'na işçinin cebinden, sendikanın kasasın-
dan almak mı?" diye bir tartışma açıp işin içinden
çıkın bakalım.
Tabii tartışmanıza çeşni olsun diye Türk-lş Ge-
nel Sekreteri'nin Jaguar'ını da katabilirsinız.
Ya da hazır Türk-lş'in en büyük iki başkanından
söz açılmışken, Meral'in serveti eskı öykü sayılır;
çocuklarının üzerıne Zonguldak'ta yeni açılan,
yüzlerle işçinin sendikasızdan vazgeçtik, sigorta-
sız, kaçak, yasadışı çalıştınldıkları fabrikalanndan
söz edebilirsiniz.
Onu da geçin, dünyanın en büyük işçi direnişi-
nin liderliğini yapmış Şemsi Denizer'in, işçi aidat-
larından toplanan sendikanın parasını, Zongul-
dakspor ve Bogazıçi Konut Yapı Kooperatifı adı-
na ipotek ettinmesi olayına bır bakın. 89 milyarlık
işçi parasının, Genel Maden-lş mevduatının ipo-
tek edildiğinı, paranın gelmemesi ve çalışanlann
ücretleri için faizle borç para alınmak zorunda ka-
lınması ile öğrenen sendikanın diğer yöneticileri,
yasadışılığa, suça ortak olmamak üzere savcılı-
ğa suç duyurusunda bulunmak zorunda kalıyor-
lar.
Oysa biz kirlenen siyasete karşı savaşımda en
çok, en etkili, en örgütlü sivil toplum örgütlenme-
lerine, sendikalara güven duymak, onların öncü-
lüğünü beklemek durumundaydık.
Herkes bırbirine soruyor, Çiller'in Susurluk'a
sahip çıkmasındakı yüzsüzlüğü, pervasızlığı, vur-
dumduymazlığı açıklayamıyor. Koca bir partinin,
geçmişi olan DYP'nin, bütün deneyimli kadrolan
iie olaya seyirci kalmalannı, hatta pek çoğu ünlü
politikacının, pişmış kelle gibi sıntan yüzleri ile ar-
kasında sıralanmalarını anlayamıyor.
Günübirlik yine bir haber gayet açıklayıcı olu-
yor. Kansının kazan kaldırmasına karşın Çiller'in
şeriatçılarta ittifakına karşı duramayan Sedat A-
loğlu'nun birçok milletvekili, medya ve iş dünya-
sından isimle birlikte mevzuat ve bankalar yasa-
sına aykın olarak Halk Bankası'ndan verilen usul-
süz, imtiyazlı kredilerden büyük paylar aldığı bil-
diriliyor.
Başbakan Yılmaz yemin etmişken, bu hükü-
metin çetelerle ve Susurluk'la neden hesaplaşa-
mayacağı yine, bu hükümetin kimi icraatı ile ka-
nrtlanıyor. Susurluk'la değil hesaplaşmak, Susur-
luk sorgulanacaksa hesap vermek durumunda
olan pek çok üst derece kamu görevlisinin bu ik-
tidarda daha sorumlu ve yetkili görevlere atanma-
lannın listeleri yayımlanıyor. Hem de asıl çetelerin
odaklandığı Içişleri Bakanhğı ve emniyetin en üst
kademesine kadar her yerde olmak üzere...
Ahlaksızlık, yolsuzluk, vurgun, kirlenmişlik üze-
rine her gün yeni yeni öğrendiklerimiz midemizi bu-
landırıyor. Bu işlerin öyle üzülmekle, mide bulan-
tılan, ağrı kramplan ile, seyretmekle düzelmeye-
cegi, işin başa düştüğü çok daha iyi anlaşılıyor.
Umutsuzluğun, "Ama nasıl?" demenin, kahve
köşeleri, koltuklara yerleşmiş boş tartışmaların za-
manı hiç değil. Ya ahlaksızlığa prim üstüne prim
verilecek ya da kirlenmenin, her boyutu ile her yer-
de, belki de siyasi liderler ve sendika başkanlann-
dan başlanarak temızliğe girişilecek.
Ender - Sabancı karşı karşıya
Alpia, Milka'ya
rakip olacak
• Ender Çikolata. yaptıgı son anlaşma
çerçevesinde Alpia'yı ithal etmeye başlayacağını
ve piyasada hedeflenen pazar payına ulaşılması
halinde, Stolhverck'in ürünlerini Türkiye'de
üreteceğini duyurdu.
Ekonomi Servisi -
Çikolata pazannın
büyük bir bölümünü
elınde bulunduran
Sabancı Grubu'nun
ithal ettiği Milka'ya
rakip geliyor. Alman
Stollvverck-Sprengel'in
ürettiği Alpia marka
çikolatayı ithal etmeye
başlayacağını duyuran
Ender Çikolota ve
Şekerleme, kendisine
hedef olarak Milka'yı
seçri. Birsüredir
Stollwerck'le
işbirliği içinde olan
Ender Çikolata, yaptıgı
son anlaşma
çerçevesinde Alpia'yı
ithal etmeye
başlayacağını ve
piyasada hedeflenen
pazar payına ulaşılması
halinde, Stollvverck'in
ürünlenni Türkiye'de
üretmeye başlayacağını
duyurdu.
Ender Gıda Pazariama
Genel Müdür
Yardımcısı Mehmet
Güriin, Stollvverck'in
ürettiği 4 çeşit Alpia
marka ürünün satış ve
pazariama ile
dağıtımını yaptıklanru
anımsatarak ürünleri
ithal etmek üzere
anlaştıklannı belirtti. 3
- 4 yıl önce Sabancı
Grubu tarafından ithal
edilmeye başlanan
Milka tablet çikolatanın
Türkiye'de tutulduğuna
dikkat çeken Gürün.
"Çok sayıda Avrupa
ülkesindc Milka'nın en
büyük rakibi Alpia. Biz
de Türkiye'de bunu
başarabiliriz. Pazar
hazır olduğu zaman
Türldye'de de üretime
başlamayı
düşünüyoruz" dedi.
Türkiye'nin genç
nüfuslu bır ülke
olduğunu söyleyen
Gürün, iki yıl içinde
çikolata pazannın
yüzde 15'ini elde
etmeyi planladıklannı
vurguladı.