Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 EYLÜL 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Atatüpk'e
mareşal rütbesi
verilmesi
• ANKARA (AA)-
Aatûrk'eTBMM
taıafindan "mareşal"
rüibesi ve gazılik unvanı
verilişınin 76. yıldönümü
veGaziler Günü nedeniyle
mesaj yayımlayan
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, "Atatürk'e,
mareşal ve gazi unvanı
vedlerek Türk milletinin
şükran ve duygulanna
tercüman olunmuştur"
dedi. Demirel. Kurtuluş
Savaşı'nm, Türk insanının
geıektiğinde canını vererek
vaan yaptığı bu topraklar
üzerinde, her türlü
yoksunluğa ve zorluğa
rafmen kendi bayrağı
altında, dımdik. hür ve
bağımsız yaşama azminin
en güzel ıfadesi olduğunu
söyledi.
Genel seçmen
yanmı
• ANKARA (A\)-
Yüksek Seçim Kurulu
(YSK), 30 Kasım pazar
günü "Genel Nüfus
Tespiti" ılebirlikte
gerçekleşrinlecek "Genel
Seçmen Yazımı-Denetimi"
için, Malıye
Bakanlığı'ndan 5 trilyon 63
milyar lira ödenek istedi.
38 milyon civannda olacağı
tahmin edilen seçmenlenn
yazımı ve denetimi için,
520 bin kadar yazım
memuru görev yapacak.
Her görevliye 5 gündelik
üzerinden 7 milyon 500 bin
lira ödenecek. Olağanüstü
Hal Bölgesi'nde çalışacak
yaklaşık 20 bin görevliye
ise bu miktara ilave olarak
1 milyon 875'er bin lira
verilecek. Bu arada,
uygulamada kullanılacak
seçmen kayıt formu ile
misafir seçmen kayıt formu
ve diğer evrakın basımına
başlandı.
TBMM'den okul
desteği
• Haber Merkezi - TBMM
Vakfi. 8 yıllık temel
eğitime ilköğretim okulu
vaptırarak katkıda
bulunacak. Ankara
Yenimahalle'de yapılacak
ISjderslikli ilköğretim
okulu yapımı için protokol
dün TBMM Başkanı
Mustafa Kalemli'nin
başkanlığında imzalandı.
Öte yandan 8 yıllık temel
eğitim isteyen öğretmenler
hakkında Muğla Valiliği
oluru ile tl Milli Eğitim
Müdürlüğü tarafından
araştırma yapılıyor. Eğitim-
Sen üyesi öğretmenler 4-5
hazıran tarihlerinde iki gün
boyunca yakalanna "8
Yıllık Kesintisiz, Parasız
Temel Eğitime Evet'" yazılı
kokartlar takrruşlardı.
RP'den fişleme
sorusu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- RP lstanbul
Milletvekili Mehmet Ali
Şahin, Büyükçekmece llçe
Jandarma Komutanlığı'nın
bir yazı ile tüm siyasi parti
ilçe başkanlanndan ilçe ve
belde başkanlan ile
yönetım kurulu üyelerinin
açık kimlik bılgıleri ve
ikametgâh adreslerini
istedığıni bildirerek Içişleri
Bakanı Murat
Başesgioğlu'ndan bunun
gerekçesini sordu.
Istanbul'un
kurtuluşu
• tstanbul Haber Servisi -
Istanbul'un düşman
işgalinden kurtuluşunun 74.
yıldönümüyle ilgili olarak
21-27 eylül günleri ve 6
Ekim 1997 Pazartesi günü
saat 10.30'da, Vatan
Caddesi üzerinde genel
prova ve tören yapılacağı,
bu yüzden caddenin araç
trafiğine kapatılacağı
bildirildi.
• ANKARA (AA)- Milli
Eğitim Bakanlığı, bazı
okullardan usulsüz olarak
alınan 495 ortaokul ve lise
diplomasıru iptal etti. Iptal
edilen diplomalardan
bazılan şöyle: Van Çaldıran
Lısesi'nden 1995 yılında
verilen 71 diploma, 1993,
1994, 1995 öğretim
yıllannda Hakkâri Lisesi
lise kısmı okul dışı bitirme
sınavlan sonucu verilen
235 diploma, 1993,1994
yıllannda Ankara Çankaya
Sokotlu Mehmet Paşa
Lisesi lise kısmı okul kışı
bitirme sınavlan sonucunda
verilen 62 diploma, 1994,
1995 öğretim yılı Adana
Seyhan Erkek Lisesi lise
kısmı okul dışı bitirme
sınavlan sonucunda verilen
2 diploma.
FethuEahçı kadro isyatn
DSP'li bakanlıklarda, özellikle Milli Eğitim'de sol kadrolaşma sağlayamayan
bakanlar eleştiriliyor. Partide çoğunluk "Bu iktidar bizi bitirir" görüşünde
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Nami Çağan ile
Kültür Bakanı tstcmihan Talay
ve Milli Eğitim Bakanı Hikmet
lluğbay, 'sol kadrolaşmayı' sağlayamadık-
lan gerekçesiyle sert eleştirilere hedef olur-
ken, TBMM açıldıktan sonra bu yöndeki sı-
kıntılann grupta da dile getirileceği bildiril-
di. Partide "DTP kadar olamadık. Bu ikti-
dar bizi bitirir" eleştirilen dile getinlırken,
tzrrur Millervekili Vdi Aksoy, "MHPTi, Fet-
hullahçı kadrolaşmayı içime sindiremiyo-
rum. Bu kadrolara milletvekili olarak isyan
edhorum. Bunun hesabı bakanlardan soru-
hır'" dedi.
DSP'de bulunan bakanlıklardaki kadro-
laşma. örgütte ve millervekilleri arasında sı-
kıntı yarattı. Örgütlerin isteklerini 'flçe-flör-
gütü" sıralaması izleyerek iletmeleri, doğru-
dan bakanlara gitmemeleri talimatı verilir-
ken, bir ilçe örgütünün "Aristokrat bakan-
hk anlayışı istemiyonız" diye tepkisinı dile
getirdiği öğrenildi. Milletvekillerinin istem-
lerinın de çoğu kez karşılanmadığı bildiril-
di. Kendi bakanlanna ulaşamadıklannı an-
latan bir millervekili. "Ulaşüğımız zaman
da azar işitiyoruz. Sol kadrolar yerine
ANAP'b, MHP'li kadrolan anyorlar. İkti-
darda bizi yok edecekler. Genel başkanımız
sekretersiz çalışıyor. Böyle bir şey olabilir
mi? Zoraki gnıp kurdurulan DTP kadar
olamıyoruz. Onlar diretti. vaüter kararne-
mesi çıkmasını bile engellediler" dedi.
DSP'li bakanlardan sadece örgüt kökenli
olan Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın yo-
DTP:
Hükümete
desteğimizi
kesebiliriz
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokrat Türkı-
ye Partisi (DTP) Genel Baş-
kan Yardımcısı Gürcan
Dağdaş, bürokraside yapı-
lan atamalann ve hüküme-
tin bazı uygulamalannın
sürmesı durumunda "hü-
kümetin dışuıa çıkmayı tar-
üşıp bunu eyleme dönüştü-
rebikceklerini" söyledi.
Dağdaş. dün düzenlediğı
basın toplantısında. u>an-
lara karşın atamalann de-
vam ettiğini bildirdi. RE-
FAHYOL döneminde yak-
laşık 400 üst düzey atama
yapıldığını belirten Dağdaş.
55. hükümetin 1600'e ula-
san atamalanna "RP'li kad-
rolann temizlenmesi"nın
gerekçe gösterilemeyeceğı-
ni kaydetti. Atamalarla ilgi-
li komisyonun DTP dışın-
daki partılerin mazeretleri
nedeniyle toplanamadığını
vurgulayan Dağdaş, "Saıu-
yorum, kadrolaşma ta-
mamlandıktan sonra ko-
misyon toplanacak. ANAP
kadrolaşmasını bitirdi, şim-
di DSP devam ediyor" dedi.
Dağdaş. DSPÎi Devlet
Bakanı Hasan Gemici'ye
bağlı Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kuru-
mu'nda 40O'e yakm atama
yapıldığını söyledi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Güneş Taner, "Enflasyon canavarını küçük bir köpeğe dönüştüreceğim" dedi.
ğun bir kadrolaşma çabası içinde olduğu,
kendısine bağlı Köy Hizmetlen Genel Mü-
dürlüğü'nün tüm illerdeki önemli kadrola-
nnı değiştirdiği ve seçim bölgesi Gazian-
tep'i de'ihyaettiğine'dikkat çekildi.Millet-
vekilleri, TBMM açıldığında şikâyetlerinı
dile getireceklerini söylerken, bu sürecin
partiden yeni kopmalar getirebıleceğini de
vurguladılar.
DSP'de parti ıçi muhalefetin temsılcile-
rinden tstanbul Milletvekili Cevdet Sehi
RP'nin rejim için tehlikeli kadrolaşmasının
ardından, yeni ıktidann sağ-
lıklı kadrolaşmasının özel
bir önem taşıdığına dikkat
çektı.
Izmir Milletvekili Veli
Aksoy da. "Sosyal demok-
rat, demokratik solcu bir
partinin ortak olduğu bir ik-
tidaruı kendi bakanhklann-
da en üst görevlere eğer
MHP tandansh. Fethullah
Hoca'ya yakınlığı ile bilinen
kişikr getirilhorsa bunu içi—
mizeandiremeviz" dedi. Sol
kadrolann dışlandığına dık-
kat çeken Aksoy, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Herkes kartlannı açık
oynamaİL Çalışma Bakanlı-
ği'na MHP kökenü olduğu
iddiaedilen bir müsteşar ata-
nıvor. Bazı bakanlıklarda
aşın milnyetçi Fethuüah Ho-
ca'ya yakınlığı ile bilinen
kadrolaratanıyor. Bir millet-
vekili olarak buna isyan edi-
yorum. Bir bakanımız diyor
ki, paranın olduğu yerlere
demokratik solcu getirmem.
Apolitik. sağcı unsuriar an-
yorlar. Bunlar sola yakışmı-
yor. Bize yann sormazlar nu,
şu kadar iktidar oldunuz, ne
yapunız. diye. Bu kadrolaş-
maya izin veren bakanlar-
dan bunlann hesabı sorulur.
Solculann göre\e getirilme-
mesini kabul etmemiz müm-
kün değüdir."
Milli Eğitim Bakanı U-
luğbay'ın sağcı, dincı kad-
rolan işbaşında tutması eleş-
tiri konusu olurken, Kültür
Bakanı Istemihan Talay'ın
da kadrolaşma operasyo-
nunda kurnmdakı ANAPve- >
'MHP'lt'igtfnleri vitrine'Çi-
11
kardığınâ dikkaf çekildi. '''
CHP, muhalefetteyken verdiği sözleri tutmayan Başbakan Mesut Yılmaz'ın istifasını istedi
Sağlar:KayıpsilahlarAzerbaycm
y
danu?
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM Susurluk Araştırma Komisyonu üye-
si, CHP lçel Milletvekili Fikri Sağlar,
Başbakan MesutYıhnaz'a Emniyet teşki-
ları için alınan ve kaybolan silahlan anım-
sataralc. "Sayüan 10 bini geçen ve bü>ük
çoğunluğu Güneydoğu'da işlenen faili
meçhul cinayetlerin kaç tanesi boğma tel-
leri, testereli bıçak ve su-
ikastsilahlanylaişlenmiş-
tir" sorusunu yöneltti.
Sağlar, kayıp silahlann
Azerbaycan'a gönderil-
miş olmasına dönük sav-
lar konusunda bir araştır-
ma yapılıp yapılmayaca-
ğını da sordu. CHP Genel
Sekreteri Adnan Keskin
ise muhalefetteyken ver-
diği sözleri yenne getir-
meyen Yılmaz'ın istifa
etmesi gerektiğini söyle-
di.
TBMM Susurluk
Araştırma Komisyonu
üyesi, CHP lçel Millet-
vekili Fikri Sağlar, Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın
yanıtlaması istemiyle
verdiği soru önergesinde,
kamuoyunun, boğma tel-
leri ve bunlarla işlenen
cinayetlerle ülkücü teröristler Abdullah
ÇaÜL, Haluk Ku-cı ve arkadaşlannca ger-
çekleştirilen Bahçelievler katliamında ta-
nıştığına dikkat çekti. Sağlar, önergesin-
de Başbakan Mesut Yılmaz'a şu sorulan
yöneltti:
"Ga> ri nizami harpte kullanıldığı bili-
nen bu silahlann aunmasına niçin gerek
duvıılmuştur? Ülkemizin yurtiçinde ve
VTirtdtşmda resmi politika olarak benim-
seyerek uyguladığı herhangi bir gayri ni-
zami harp var mıdır? Her türlü vasadışı
faaliyete karşı yasalar ve evrensel hukuk
kurallan dahilinde mücadele etmesi be-
lirleyici kriteri ve tanımlav ıcısı olan bir hu-
kuk devletinde bir diğer adı kontrgerilla
DYP lideri, 55. hükümetin atanmış olduğunu yineledi
Çiller'den 'kaçmama' sözü
tstanbul Haber Servisi-DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller, kendisüıin
Türkiye'den kaçmayacağı sözünü
vererek, Başbakan Mesut
Yılmaz'a yine "onbaşı" dedi.
DYP Gaziosmanpaşa llçe
Teşkilatı'nın açılışmda konuşan
DYP lideri, partili gençlerin "Vıır
vur inlesin, Mesut Yılmaz
dinlesin*'sloganı atmalan üzerine,
"Mesut Yılmaz meşgul, onbaşılık
göreviyte meşguPdiye konuştu.
Açılışa 1.5 saat geç gelerek
kendisini dinlemeye gelen
yurttaşlan yağmur altında
bekleten Çiller, bugün ülkede zam
ve zulüm olduğunu söyledi. 55.
hükümetin atanmış olduğunu
savunan Çiller, yapılan zamlarla
hükümetin kendisini iktidara
getiren tekelci sermayeye ve
kartelcilere diyet ödediğini
söyledi. "Bu bacınız her zaman
sizierie beraber olacak" dıyen
Çiller, kimsenin kendisini
kaçıramayacağım söyledi.
Bu arada lşçi Partisi (ÎP) Öncü
Gençlik üyesi 100 kişilik bir grup,
"ABD ajanı Çiller yargüansın''
yazılı bir pankart açtılar. Gösteri
sonrası protestoculara saldıran
polis, Baki Günükadlı gencin
yaralanmasma neden oldu.
Olaydan sonra Baki Günük
gözaltına ahndı. Ancak Günük'ün
durumu kötüleşince, götürüldüğü
karakoldan hastaneye kaldtnldı.
IP Öncü Gençlik üyeleri, polisin
saldınsım kınayarak, Çiller
yargılanana kadar ülke çapında
protestolanm sürdüreceklerini
söylediler.
faaüyeri olan gayri nizami harp ve bunun
aracjanna gerek duyulabilir mi?
Azerbaycan darbe girişimi kurgusunda
Haydar Aliyev'in havaalamnda uzak me-
safeden suikast silahıyla öldürüleceği ilgi-
li taraflann beyanlanyla açığa çıkmış bir
gerçektir. Ay nı şekilde kamuoyunda bu
darbe girişimini tertipleyen kişilerin Tür-
kiye'de bazı kişi ve güç-
lerle bağlantılan da yay-
gm bir şekilde iddia edil-
mektedir. Bu anlamda
kavıp olduğu beUrtilen si-
lahlann bir kısmuıın
Azerbaycan'a gönderil-
miş olması da bir başka
iddia olarak kamuoy unca
merak konusudur. Bu ko-
nuda araştırma yapür-
mavı düşünüyor musu-
nuz? Eski İçişleri Bakanı
Mehmet Ağar, Emniyet
Genel Müdürlüğü yaptı-
ğı dönemde alımı yapüan
söz konusu silahlann Ge-
nelkurmay'ın bilgisi da-
hilinde olduğunu belirt-
miştir. Bu konuda döne-
min Genelkurmay Baş-
kanı Doğan Güreş'in
herhangi bir talep ve tav-
siyesi olmuş mudur?"
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Sorun...
Demokrat Türkiye Partisi (DTP), önce ANASOL-
D hükümetine girip ardından daTBMM'de grup ku-
rarak DYP lideri Tansu Çillerin 'defterini düreceği-
ni' sanıyordu.
Ancak, DTP lideri Hüsamettin Cindoruk'un bu
hesabı tutmadı. Partisi, ANASOL-D içinde etkisiz
kaldı...
DTP Izmir'deörgütlenip, "SiyasetinnabzıEge'de
atar" diyecekti. O yüzden, Izmir'de tüm milletvekil-
lerini DTP ve ANÂP'a kaptıran DYP'de sancı baş-
lamıştı. Gün geçtikçe eriyen DYP, DTP'nin bu atağı
karşısında ne yapacağını şaşırmıştı...
DTP'nin Izmir ll Başkanı eski DYP'li bakanlardan
Ersin Faralyalı işe sıkı sarıldı...
Siyasetin acemisi Tansu Çiller'in yanından aynl-
mayan iki eski kurt Mehmet Gölhan ve Nahit Men-
teşe, Izmir Anakent Belediye Başkanı Burhan Öz-
fatura'yı Ankara'ya çağırdı. Özfatura 13 yıl gecik-
meli olarak siyaseti öğrenmişti. ANAP'ta politika
yaptığı yıllarda Islam Kültür Merkezi' projesini artık
bir kenara itmiş, DYP içinde 'önemli kişi' olmak için
kollan sıvamıştı. Sınırsız bir hayal gücü olan Özfa-
tura, Izmir'in sosyal yapısını bildiği için de şöyle di-
yordu:
"Izmir'i birAkdeniz kentiyapacağım. Izmirkültür-
sanat kenti olacak..."
Takunyalı Burhan Hoca, 'fırsat bu fırsat' deyip,
Tansu Çiller'e kollannı açtı ve "Seniben kurtannm"
dedi.
Tansu Hanım, Izmir'e geldi, sanayici ve işadam-
lannı kucakladı. Onlar da Tansu Hanım'a, "Sen çok
yaşa bacım" karşılığını verdi.
DYP Izmir örgütünde herkes milletvekilliği hesa-
bı yapmaya başladı. Özellikle çıkar gruplan, DYP'nin
çevresini kuşattı...
DTP ise umduğunu bulamadı...
•••
Tansu Çiller'i DYP'nin başından götüremeyecek-
lerini anlayan DTP, şimdi Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'ın başkanlık-yan başkanlık sıstemini
destekliyor...
DTP'liler ne diyor
"Merkez sağda lider boşluğu bulunuyor. O ne-
denle başkanlık ya da yan başkanlık sistemi şart.
Demokrasimiz Süleyman Demirel sayesinde kurtul-
du. ANASOL-D kuruldu ve buhran atlatıldı. Eğer
başkanlık ya da yan başkanlık sistemine geçilirse
Süleyman Demirel aday olur. O zaman Tansu Çil-
ler ile Necmettin Erbakan ittifak yapsınlar, karşı-
sınaçıksınlar..."
Böylece mesele ortaya çıkıyor...
DTP, Tansu Çiller'i haklayamayacağını anlayınca
Demirel'i konuşturup kendıni kurtarmak istiyor...
Bakın, DTP Grup Başkanı Mehmet Köstepen ne
diyor
"Sağın ve solun birieşmesi mümkün olmadı. Gay-
retlerimiz, merkez sağın aynı çatı altında birleşme-
si. Sağda ve solda biheşme olmadığı sürece siya-
si tıkanıklık devam edecek. Tıkanıklık, siyasi istik-
rarsızlığa dönüşüyor. Türkiye koalisyonlara alışa-
caktır, ama bizde şimdi dörtlü koalisyona dönüştü.
önümüzdeki dönem seçim ittifaklanyla ortadan kal-
kabilir. Herşeye rağmen tıkanıklık yan başkanlık ya
da başkanlık sistemiyle aşttır."
IRMIKIAYDIN ENGİN
Dünkü gazetelerde kendine
birer ikişer sütunluk yer bula-
bilmiş bir haber: Mersin Üni-
vefsitesi'nin çevresine, yöreye,
bölgeye ve ülkeye saçtığı ışığı
boğmak üzere YÖK kollan sı-
vadı..
YÖK'ü tanıyorsunuz. 12 Ey-
lül'ün bilim ve düşünce özgür-
lüğünün kaleleri üniversitelere
pranga vurmak üzere kurduğu
bilim jandarmalığı kurumu. 12
Eylül'le var olan bu kurum, 12
Eylül'ün hedef ve amaçlannı o
gün bugün savunmakta.
Bundan önceki YÖK Başka-
nı Mehmet Sağlam'ın siya-
setçiliğe savunup, Çiller kon-
tenjanından Meclis'egirip Mil-
li Eğitim Bakanlığı koltuğuna
oturduktan sonra gösterdiği
marifetler henüz anılarda taze.
YÖK'ün bayrağını Sağ-
lam'dan devralan Kemal Gü-
rüz de 12 Eylül rejimine tümüy-
le layık olduğunu ve 12 Eylül
kafasının güvenini tümüyle hak
Mersin Aydmlığı - YOK Karanlığı
ettiğini kanıtlamakta.
Eğer Mersin Üniversitesi'ni
görüp tanısaydınız, bize hak
verirdiniz. YÖK düzeni saye-
sinde Anadolu'da pek çok üni-
versite tarikat elebaşılannın at
oynattığı, bilimin değil siyasal
kadro hesaplannın egemen ol-
duğu birer gericiliküssüne dö-
nüşürken Mersin Üniversitesi
çölde bir vaha.
Orada genç ve çok inatçı bi-
lim adamlan, salt öğrencilere
değil, kente, yöreye bilimin ışı-
ğını şaçan bir vaha yarattılar.
YÖK daha baştan bu ışık
kaynağına gözünü dikti. Mer-
sin'in hemen bitişiğinde, ağa-
cı krt, taşı bol bir bölgede top-
rağı yeşerten, insanları ışıtan
bir üniversite kampusu yükse-
lirken, YÖK destek değil kös-
tek olmaktan hiç geri kalmadı.
Mersin Üniversitesi'nin üç beş
yıllık tarihçiği; verilmeyen kad-
rolar, gerçekleşmeyen tahsi-
satlar, bürokratik engelleme-
lerle dolu.
Buna rağmen bir avuç bilim
adamı ne yenilgiyi kabullendi-
ler, ne engellemelerden yılıp
sindiler. Tersine, olmazı olmaz,
imkânsızı mümkün kılmak için
asıldılar.
Mersin Üniversitesi kentle ve
yöreyle bütünleşen, ışığını üni-
versite kampusunun duvariarı-
nın (..hoş, tahsisat yokluğun-
dan daha duvar filan da yok
ya!) içine hapsetmeyen bir bi-
lim ve bilgi merkezinin en iyi
örneklerinden biri.
Bu satırların yazan geçen
şubat ayı sonlarında Mer-
şin'deydi. Gitmişken Mersin
Üniversitesi'ni de gezdi. Rek-
tör'ün henüz bitmemiş binala-
rı gezdirirken nasıl coştuğuna,
çevresinde halkalanan gence-
cik bilim adamlanna nasıl sa-
rıldığınatanıkoldu. Yorgunluk-
tan gözleri kan çanağına dön-
müş gencecik doçentlerin,
profesörlerin dersten çıkıp in-
şaatlara, inşaatlardan ayrılıp
kentte üniversiteye bağlı kon-
servatuvann klasik müzik kon-
serine, konserde verilen yanm
saatlık arada, sokağa fıriayıp
"Sürekli Aydınlık İçin Bir daki-
ka Karanlık" eylemi için mum-
larını türkülerle sallayıp, kent
halkıyla kucak kucağa "Sus-
ma sustukça sıra sana gele-
cek" diye haykırışlanna tanık
oldu. İçine doğmuş gibi, "İyi
hoşda, YÖK'ün gözüne batan
bir iğne gibisiniz. YÖK buna
nasıl katlanır" diye sordu. Ya-
nıt biraz kederli, epey kararlı ve
anlamlı birgülümsemeydi.
Biraz gecikmeli de olsa YÖK
saldınyageçti işte. 12 Eylül ka-
fası bir kez daha aydmlığı boğ-
mak için kollan sıvadı. Bakın
YÖK'çübaşı Prof. Gürüz'ün te-
lefonda Mersin Üniversitesi
Rektörü'ne söylediklerine:
"... Laiklik, demokrasi size
mi kalmış? Bunlar sizin tekeli-
nizde mi sanıyorsunuz ? Siz
kim oluyorsunuz da bunlar ko-
nusunda konuşuyorsunuz ?..
... Üniversite bir iki 12 Eylül ar-
tığına bırakılmayacaktır. Orada
12 Eylül öncesini yeniden ya-
ratmak isteyenler var. Onlar
devletin gücünü görecekler-
dir..." Gördünüz değil mi "dev-
letin gücünü" ve YOK'çübaşı-
nın kafasını ?
Soruya bakın: Laiklik ve de-
mokrasi size mi kalmış ?..
Elbette laiklik ve demokrasi
bize kaldı. Size kalsa ortalıkta
ne laiklik kalır, ne demokrasi...
Yeniden "çıt karanhk-çıtaydın-
lık" oynamaya o yüzden karar
verdikya...
tûrkiye'de siyasi tıkanıklığın başkanlık sistemiy-
le çözümleneceğini öne süren DTP sözcüleri yanı-
lıyor...
Bugün ülkemizde asıl sorun, demokrasinin işle-
yememesidir...
DTP, kendini kurtarmak ya da Tansu Çiller'i 'yok
etmek' için Süleyman Demirel'den medet umuyor-
sa vay o siyasi partinin haline!
Tansu Çiller'i siyasete sokan kimler? Çiller'i öve
öve bitiremeyen gazeteciler, yazarlar kimler? Tûrki-
ye'de solu bitirenler kimler? Sendikasızlaştırmayı il-
ke edinenler kimter? Emek-sermaye çelişkısini ağız-
lanna almayanlar kimler? Özelleştirme = demokra-
si diyenler kimler? Televizyon haberciliğinı kendi çı-
karları uğruna kullananlar kimler? Şenatçılan koru-
yup kollayan, onlan televizyon ekranlannda demok-
rasi adına savunanlar kimler? Yargısız infazlara, iş-
kencelere, faili meçhullere alkış tutanlar kimler?
Sıyasetçiler kendi çıkarlan ve koltuk uğruna Tür-
kiye'yi bugünkü noktayagetirdiler, demokrasiyi hep
gözardı ettiler...
Metin Göktepe ve Gazi davalanndaki rezilliğe
ne diyorsunuz, siz DTP'liler bu konuda niçin susu-
yorsunuz?
Bir dava, 'kamu güvenliği' gerekçesiyle Istan-
bul'dan Aydın'a, oradan Afyon'a gönderiliyor; bir di-
ğeri Trabzon'da 2 yıl sonra başlıyor, Sıvas katliamı
sanıklan 4 yıldır yargılanıyor...
Siz demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görmez-
seniz, siz emekçi halkı ezerseniz, siz başkanlık sis-
temini kendi çıkariannız için savunursanız Türkiye
aydınlığa değil, karanlığasürüklenir...
Sorun, merkez sağda ve merkez solda birleşme
ya da DYP-RP ittifakı olmayıp 'demokrasinin işler-
lik' kazanmasıdır...
Görüldüğü gibi Ege ve Izmir 1950 ve 1977'deki
gibi 'siyasetin harman olduğuyer' değil artık. Bu ha-
taya 1983'te MDP'yle Tiırgut Sunalp de düşmüş-
tü...
Neden mi?
Demokrasiyi gözardı ettiği için!..
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya « raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Konuklann gezisi iptal edildi
Rıım Patriği'ne
ülkücü protesto
AHMET ŞEFtK
TRABZO.N-MHPilör-
gütü, "Karadeniz'i Kurta-
ralnn" adlı sempozyıım
dolayısıyla Fener Rum Pat-
nği 1. Bartolomeos'un
Trabzon'a gelişini bir gös-
teriyle protesto etti.
Trabzon'da bugün baş-
layacak olan ve 28 eylüle
kadar Karadeniz'in çeşitli
limanlan ile açık denizin-
de sürecek olan "Karade-
niz'i Kurtaralım" adlı
sempoz>umun yapılacağı
Yunan bandıralı Elefteros
Venizelos adlı yolcugemi-
si dün saat 13.30'da Trab-
zon Limanı'na yanaştı.
Aynı saatlerde Iskenderpa-
şa Camii önünde cuma na-
mazından sonra toplanan
ülkücüler, "Trabzonpapa-
za mezar olacak", "Kanı-
mızaksa da zafer tslamın",
u
KaradenizTürktür,Türk
kalacakür
r
diye slogan
aüp dağıldılar.
Sempozyum için Ati-
na'dan gelen THY uçağı-
nın yolculannı karşılayan
otobüs de ülkücü bir gru-
bun saldınsına uğradı. Taş
yağmuruna tutulan otobüs
hasar görürken yolcular-
dan yaralanan olmadı. Va-
li tsmet Gürbüz Civelek,
kendisine olayla ilgili bir
bilgi gelmediğini söyledi.
Sempozyum ıçın Trab-
zon'a gelen konuklar
bugün tarihi yerleri geze-
ceklerdi. ancak taşlama
olayından sonra gezi iptal
edildi.