Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 EYLÜL 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ŞtRKETLER
• Turkısh Franchıse
Magazıne, ıkı ayda bır
Türkçe-lngılızce olarak
okuyuculara ulaş.ıyor.
Kendı alanında bır ılkı
başlatan dergı, perakende
pazar geli^imini kollamayı,
ginşimcileri yeni yaıınm
olanaklanna taşımayı
amaçlıyor.
• Aksıgorta, Ilköğretim
Haftası'nda düzenlediği
toplantıda ilkokul
öğrencilenne yanguı ve
deprem sırasında yapılması
gerekenleri anlattı.
Aksigorta Yangın ve
Deprem Eğitım
Merkezi'nde bugûne dek 5
bin kişiye eğitım verildi.
• Renault Başkan
Yardımcısı Georges Douin
ve Oyak Yönetim Kurulu
Başkanı E. Korg. Yusuf
Selçuk Saka'nın
katılımıyla, bugün,
Bursa'daOyak-
Renault'nun "Megane
Tanıtım Toplantısı"
gerçekJeştırılıyor.
•
m
\I Camel Trophy
Adventure Wear.
Türkiye'ye Tümeks Tekstil
ile ginyor. Outdoor \e
günlükgiyım ıçın
tasarlanmış modeller,
ekimden itibaren
Istanbul'da Arctica
mağazasında ve tüm yurtta
doğa tutkunlarına ulaşacak.
• MAX1ME-GA - -•'
hıpermarkd, geçen *''
gunlerde Silıvri E5
Karayolu üzennde hızmete
girdi. Hamoğlu Holding'ın
marketler zıncinnın ıkınci
halkası olan hıpermarket,
haftanın yedı günü saat
22'ye kadar açık.
• Garantı Bankası
şubelen. mükelleflenn
gecikmış borçlannı. öğle
tatilı ve cumartesı günleri
dahil olmak üzere nakit
veya çek olarak tahsıl
ediyor.
• Omomatik, 28 Eylül
tarihmde herkesin
katılımına açık olan bisiklet
gezisı düzenliyor.
r
Migros'lardan katılım
formu dolduranlara, gezi
günü tişört armağan
edilecek.
• Netaş. Sa\Tinma Sanayii
Müsteşarlığı ve TAI ile
Cougar hehkopterlerinde
kullanılacak 1FF
(Identıfication Friend or
Foe - Dost Düşman
Tanıtma) Sıstemleri'nin
temınme ilişkin 1.8 rnilyon
ABD dolan değerinde bir
sözleşme imzaladı.
I Istanbul Menkul
Kıymetler Borsası.
tllüstrasyon Sanatçısı Firuz
Aşkın'ın eserlennı, Sanat
Galerisınde
sanatseverlerin beğenisine
sunmor.
• VoKo World Cup'ın bir
ayağı olan uluslararası
binicılik müsabakası
İstanbul Horse Show '97,
CTNF.5. Yapı Kredi,
Demırdöküm, Eresin Hotel
İstanbul \e THY fırmaları
sponsorluğunda, Kemer
GolfCountryClub"tal2-
14 Eylül tarıhlerinde
gerçekleştınldi.
Ekonomide hazırlanan yeni acı paketle, ücretler enflasyonun altında tutulacak
Kemer sıkma dönemiESRAYENER
ANKARA - Bürokrasinin enflasyonu dü-
şürmek ıçin hazırladığı istıkrar önlemlen,
yeni bır "acı paketi" öngörüyor. Önlemler;
ücret ve maaşların enflasyonun altında arttı-
nlması. destekleme alımlan ve yatınmlann
durdurulması. KİT ürün fıyatlannın düzen-
li arttınlması temeline dayandınldı. Bütçe
açığını düşürme amacı taşıyan programda
özelleştirme ve vergı gelirlerinin yükseltıl-
mesi için bir dizi önlem yer alacak. Merkez
Bankasf nın. para arzını ve emısyonu düşük
tutarak katılacağı program, Hazıne'nin iç
borçlanmasının uzun \adeye yayılması için
hazırlanacak yasal düzenlemelerle destekle-
necek.
Hazine Müsteşan Mahfl Eğilmez'ın enf-
lasyonu düşürmek ıçin hazırladığı, bin enf-
lasyonun gelecek yıl sonunda yüzde 60'a,
ikincisi sonrakı yıl yüzde 45"e ve 3 yıl so-
• Bütçe harcamalannı kısmak için maaş ve ücret artışının enflasyonun
altında tutulması, yatınmlann sınırlandınlması, destekleme alımlannın
durdunalması, sosyal güvenlik kuruluşlanna yapılan aktanmlann
azaltılması öngörülüyor. Bütçe gelirlerinin yükseltilmesi için
özelleştirme, KİT zamlannın arttınlması ve vergi artışı temel alınacak.
nunda yüzde 29a ındirilmesını öngören
programlar yeni "acı paket" sinyallerini de
verdi. Programlar, bütçe açığının gayri safı
ulusal gelire (GSMH) oranının 3 yıllık dö-
nemde her yıl 1 -2 puan düşürülmesini amaç-
lıyor. Bu çerçevede. kamu harcamalannm
kısılması. para arzmın artışının sınırlı tutul-
masını öngören paketler. yine ücret ve maaş
artışlannın enflasyonun altında verilmesı ıl-
kesini içerdi. Paketlerde. maaş ve ücretlerin
enflasyonun 10 puan kadar altında zamla re-
el olarak indırilmesi, tanm destekleme alım-
lannın durdurulması. tanm kredi kooperatıf-
lerine verilen kayTiakJann sınırlandınlması
da öngörüldü. Bu çerçevede. kamu borçlan-
ma gereğinin düşürülmesi ve piyasadaki li-
kiditenın azaltılması programİanırken, büt-
çeden yatınmlara aktanlacak paylann indi-
nlmesi de paketin maddeleri arasında yer al-
dı. Programda, KİT ürün fıyatlannın düzen-
li arttınlması. vergi gelirlerinin yükseltilme-
si programlanırken. özelleştirmeyle kamuya
akacak kaynaklann >r
ükseltilmesı öngörüldü.
Merkez Bankası ile kamu bankalannın.
verecekleri kredilen stnırlandırarak, emıs-
yon artışını tutarak ve para arzı denetimiyle
parasal programa destek veımesı öngörüldü.
Hazine'nin iç borçlanmasmın uzun vadeye
yayılması için. bankalann mevduatlanna
karşılık ayırdıklan munzam değerlenn 2 yıl
vadeli devlet kâğıdı olarak tutulmasını öngö-
ren yasal düzenlemelerle iç borçlanmanın
vadesınin uzatılmasım öngören program çer-
çevesinde. repoya da sımrlama getinleceğı
kaydedıldı.
Programlann tüm bu aşamalannın yanı sı-
ra, sosyal güvenlik kuruluşlanna yapılan yar-
dımlann düşürülmesi de temel hedef olarak
alındı. Sosyal güvenlik kuruluşlannın mal-
lannın satışı ve sisteminde özelleştirmeye
gidilmesi programlanan pakette, yapılacak
düzenlemelerle ekonominın daraltılması ya
da büyüme düzeyinin yüzde 2-3 oranında tu-
tulması planlanıyor. 1998 bütçe rakamlannın
belirlenmesinde de temel alınacak paketler-
den kabul edilecek olanı. ekim ayında Tür-
kiye'ye gelecek Uluslararası Para Fonu he-
yetine sunulacak. IMF'den, bu paketler çer-
çevesinde kredi anlaşması istenecek.
İşçi ücretlerinin ahm gücü, yılbaşından bu yana 22 puan geriledi.
Ucret zamları eridiBANU SALMAN
ANKARA - Bu yılın ilk 8 ayında
yüzde 52.8 oranında enflasyon ger-
çekJeşmesine karşm, işçi ücretlerine
yapılan artış yüzde 16'dakaldı. Kamu
kesiminde çalışan işçiler için imzala-
nan toplusözJeşmglerde, ilk 6 ay igig ,
venlen yüzde 78.4'lük zammın ardın-
dan bu dönemde gerçekleşen yüzde
31.6 oranındaki enflasyonun yok sa-
yılması nedeniyle 1 Ocak 1997 tari-
hinde 100 kabul edilen ücretlerin ahm
gücü, 22 puan gerileyerek 78'e düş-
tü. REFAHYOL dönemmde ımzala-
nan toplusözleşmelerle ilk 6 ay için
yapılan yüzde 78.4 oranındaki artış-
la kamu kesimındeki ortalama brüt
ücret düzeyı 64 milyon 220 bin lira-
ya yükseldı.
Türk-lş'ten alınan bilgiye göre, en
düşük ücret 39 milyon 945 bin liraya,
ta\ an ücret de 87 milyon 680 bin lira-
ya çıktı. Ancak. aylık enflasyon ora-
nında artış bıçiminde uygulanan eşel-
mobil sisteminin ikinci 6 aylık dönem
başında yürürlüğe konulması nede-
niyle ilk 5 ayda gerçekleşen yüzde
Vergi yükü çalışanda
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn)- Maliye Bakanı Zekeriya
Î Temizei gelir vergisi oranlan-
* î&f düş&rMeceğîlıi b3!irtiricen,
geçen yıl gelirlerden doğrudan
alrnan 865 trilyon 321 milyar li-
r^ık*kunımvegetirler vergisi''
toplammın 574 trilyon 405 mil-
yar liralık bölümü çalışanlann
ücret ve maaşlanndan yapılan
kesintilerden oluştu. Yüzbinler-
ce holding ve şirket ise, yalnız-
ca 189 trilyon 426 milyar lira-
lık kurumlar vergisi ödedi.
• Bunun yapı sıra, çaJUşanlar'
tüm mal ve hizmetlerin satışın-
dan alınan KDY akaryakıt tüke-
tim vergisi gjbi gelir düzeyi dü-
şünülmeden herkese eşit oran-
larda yansıtılan dolaylı vergi
gelirlerini ödemeyi de paylaşb-
lar.
31.6 oranındaki enflasyon ücretlere
yansıtılmadı. Bu nedenle ücretlere
başlangıçta verilen artışla sağlanan
alım gücü düştü. Toplusözleşmelen 1
Ocak 1997 tanhinden itibaren yürür-
lüğe giren işçiler için bu tarihte ücret-
lerinin 100 olarak kabul edilen alım
gücü, 31 Hazıran 1997 tarihi itibany-
la 22 puan geriledi.
Harb-tş"in hazırladığı grafığe gö-
re, Ağustos 1994'te 100 kabul edilen
ücretlerin alım gücü Şubat 1995 *te
76.2'ye; Ağustos 1995'te 70.9'a. Şu-
bat 1996'da58.1'e, Ağustos 1996'da
54"e düşerken; imzalanan sözleşme-
lerle Şubat 1997'de ancak 62.3 düze-
yine çıktı. Harb-lş'in grafıği, ücretle-
nn alım gücünün, bu yılm şubat-ağus-
tos aylan arasında da 48.5'e kadar
düştüğünü ortaya koydu.
6
Zorunhı'ya
îptaldavası
ANKARA (AA) - Kamu-
oyunda zorunlu tasarruf uy-
gulamasının kaldınlması tar-
tışılırken, Danıştay bu konu-
dabiradım attı. Danıştay 10.
Dairesi, söz konusu uygula-
maya olanak tanıyan yasa-
nın iptali istemiyle Anayasa
Mahkemesı'ne başvurdu.
Erzurum Şenkaya'da hâ-
kimlik yapan Nilgün Acar'ın
görevinden ıstıfa etmesinden
sonra zorunlu tasarruf hesa-
bmda biriken pararun, ne-
masıyla birlikte ödenmesi is-
temiyle yaptığı başvuru.
Başbakanlık KamuOrtaklı-
ğı tdaresı'nce reddedildı.
Bunun üzerine Acar, söz ko-
nusu işlemın iptali \e yüriit-
menin durdurulması iste-
miyle Ankara 3. Jdare Mah-
kemesi'ne dava açtı. Ankara
3. Idare Mahkemesi de, iste-
mi yerinde bulmadı. Tem-
yiz ıncelemesini yapan Da-
nıştay 10. Daıresi'nce, da\a-
nın esas itıbanyla ödeme ya-
pılmaması işleminedayanak
oluşturan yasal düzenleme-
lerin anayasaya aykın oldu-
ğu yolundakı savlarla açıldı-
ğmı. ancak yerel mahkeme-
nın bu istemı dıkkate alma-
dan karar verdiğıne işaret
edildi.
Hukuk devletınde her şey-
den önce bütün faaliyetlenn
hukukun genel ilkeleri ve
anayasa hükümlerine uygun
olma zorunluluğu bulundu-
ğu belirtilen kararda. anaya-
sanın 2. ve 5. maddelerine
atıfta bulunuldu.
Kararda, şöyle denildi:
"Kişiler gelirierini diledikle-
ri alanda ve diledikleri kıs-
mıyla değeriendirebilirier.
Tasarruf hürri>eti, çalışma,
sözleşme ve tesebbüs hürri-
yetierinin aynlmaz gereği ol-
duğundaıu de\let çahşanla-
nnın ve müteşebbüslerinin
ekteettikieri vergüendirilmiş
gefirteri beffi alanlarda tasar-
ruf etmeleri yasayla zorunlu
hale gerjrilemez. ancak teş-
vik edebiKr."
Avrupa Kalite Büyük
Ödülü Beksa'nın
Ekonomi Servisi - Bu yıl
ilk defa verilen küçük ve or-
ta büyüklükteki işletmeler
için Avrupa Kalite Büyük
Odülü'nü Sabancı Holding
şirketi Beksa kazandı. Bü-
yük Ödül, Stocholm'de dün
gece düzenlenen Nobel stilı
gala yemeğınde Isveç Krali-
çesi tarafından Beksa Genel
Müdürü Bülent Sa\aş'a ve-
rildi.
Büyük Şirketler kategon-
sınde Fransa'dan SGS-
Thomson Mıcroelecrronics
birinci olurken, Büyük Şir-
ketler Başan Ödüllen'ni In-
giltere'den Bnrish Telecom,
Türkiye'den Netaş, lngilte-
re'den TNT Express paylaş-
tılar. Avrupa 1997 KOBI'ler-
de Başan Odülü'nü ise ls-
panya'dan Gasnalsa şirketi
aldı.
1991 'den bu yana Toplam
Kalite Yönetimi uygulayan
Beksa'nın 217 çalışanı bu-
lunuyor.
ÇIFTÇIDOSTU/ SADULLAH USUMI
İZMİR - Zirai kredi fa-
izlerinin arttınlması mil-
yonlarca çiftçiyi ve onla-
rın kuruluşlarını adeta
ayağa kaldırdı. Bu konu-
da hükümete karşı olan
tepkiler giderek yoğunla-
şıyor ve sertleşiyor. Hele
faiz oranlarının arttınlma-
sında etkili olduğu ileri
sürülen ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı Gü-
neş Taner'e karşı Türki-
ye'nin çeşitli bölgelerin-
de çıftçiler isyan halin-
de... Birçok ziraat odası
başkanı Güneş Taner'i
"çiftçi düşmanı" ilan et-
ti... Bu arada Güneş Ta-
ner'in bakanlıktan derhal
istifa etmesini isteyenler
de var... Eğer istifa et-
mezse görevden alınma-
sı ve ANAP'tan ihracı için
Başbakan Mesut Yıl-
maz'a baskı yapılacak!...
Türkiye Ziraat Odalan
Biriiği Genel Merkezi ve
çeşitli ziraat odalarının
yetkilileri, kredi faizlerinin
arttırılmasıyla ilgili uygu-
lamanın durdurulması
için Danıştay'adavaaçıl-
masını istiyor. Bazı kuru-
luşlar bu konuda hareke-
te geçtiler bile... Birçok
bölgede hukuk komis-
yonları kuruldu ve çalış-
malar hızlandı... Ayrıca
hükümet bu kararından
vazgeçmezse ve Güneş
Taner görevinden alın-
mazsaTürkiye'deşimdi-
ye kadar görülmemiş
"çiftçi eylemleri" başla-
tılacak...
Türkiye Ziraat Odaları
Biriiği Genel Yönetim Ku-
rulu önümüzdeki pazar-
tesi günü Ankara'da ola-
ğaniistü bır toplantı ya-
Çiftçi Güneş Taner'i İstemiyor...
pacak ve bu konudaki
gelişmeleri ve önerileri bir
karara bağlayacak... Bu
arada Genel Başkan Fa-
ruk Yücel ile merkez yö-
netim kurulu üyeleri top-
lu halde Başbakan Me-
sut Yılmaz'ı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Ece-
vif i ziyaret ederek kredi
faizlerinin eski haline çe-
kilmesini ve bu arada sü-
rekli tarım kesimi aleyhin-
de kararlar alan Güneş
Taner'in görevden aynl-
ması için gerekenlerin
yapılmasını isteyecekler.
Türkiye Ziraat Odalan
Biriiği yöneticileri, ayrıca
son aylarda tanm kesimi-
ne her yerde yaptığı ko-
nuşmalarla büyük des-
tek veren CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal ile
de görüşerek zirai kredi
faizlerinin eski durumu-
na getirilmesi için kendi-
lerine yardımcı olmasını
isteyeceklerdir.
Artan kredi faizleri
çiftçiye yük getirdi
Ziraat Bankası 8 eylül-
den geçerli olmak üzere
zirai kredi faizlerini trak-
tör alımlannda yüzde
55'ten, yüzde 70'e.. bit-
kisel üretimde yüzde
50'den yüzde 70'e.. hay-
vancılıkta ise yüzde
43'ten yüzde 59'a çıkar-
mıştı. Çiftçiler de oranla-
rın yükseltilmesinin ar-
dından adeta "şok" ge-
çirmişlerdı. Zira, zirai kre-
di faizlerinin oranlarının
artması çiftçi için tam bir
idam fermanı idi. Nitekim
düşük oranlı faizlerin uy-
gulandığı dönemde bile
çiftçiler ezilmekten kur-
tulamamış ve büyük bir
ekonomik çıkmaza sü-
rüklenmişlerdi... Hatta bu
nedenle zirai kredi faizle-
rinin düşürülmesi için ça-
lışmalar başlatılmıştı.
Çünkü çiftçi aldığı zirai
krediyi yılda bir kez kul-
lanma şansına sahipti.
Üstelik yetiştirdiği ürün-
lerden para kazanamı-
yordu.
Bazı yıllar verim nok-
sanlığından, bazı yıllar ise
fiyat düşüklüğünden za-
rar ediyordu. Her yıl var-
lığını biraz daha yiyip bi-
tiriyordu... Örneğin hay-
vancılıktaki gerileme
Türk çiftçisinin ekonomik
gücünü tamamen yok et-
mişti. Böylece hem hay-
vancılık çöküyor, hem de
çiftçi altından kalkama-
yacağı kadar borç bata-
ğına saplanıyordu... Şu
andaAnadolu'nun çeşit-
li bölgelerinde, yine yüz-
binlerce çiftçi banka
borçlarını ödeyemediği
için icra ve mahkeme ka-
pılannda koşturuyori...
Türk çiftçisinin içinde
bulunduğu ağır ekono-
mik koşullara rağmen, zi-
rai kredi faizlerinin arttınl-
masına izah etmek ve
yarar sağlayacağına
inanmak mümkün değil-
dir...
Eğer faizler eski haline
çekilmezse tarım kesi-
minde iflaslar birbirini ta-
kip edecek, çiftçımizin
anasından, babasından
kalan arazileri, hayvanla-
rı, traktörleri ve hatta ev-
leri haraç-mezat yok ba-
hasına satılacaktır. Üç,
beş y11 içi nde de tarım ta-
mamen bitecek ve kasa-
balanmızda, köylenmiz-
de yaşayan insanlanmı-
zın büyük çoğunluğu
kentlere göç edecektir.
Hem de öylesine göç
edecektir ki, köy ve ka-
sabalarımızda tarımla
uğraşacak insan kalma-
yacaktır.
Türk ekonomisi de
allak bullak olacak
Buğdayımızı, pamuğu-
muzu, ayçiçeğimizi, zey-
tinyağımızı, mısırımızı,
etimizi, sütümüzü ithal
etmek zorunda kalaca-
Bunların karşılığında
yabancı ülkelere ve on-
lann çiftçilerine her yıl bir
katrilyon liraya yakın pa-
ra ödememiz gereke-
cek... Tarım yok olursa
Türk ekonomisi allak bul-
lak olacak. O zaman de-
ğil bir katrilyon lirayı bul-
mak, 100 trilyon lirayı
bulmaktazorlanacağız...
Böylece de Türk halkı
önce birçok gıda mad-
desine hasret kalarak, ar-
dından da çok zenginle-
rimizin dışında kalan 50
milyondan fazla insanı-
mız açlığa mahkûm ola-
caktır...
Şu anda hükümet yet-
kiliîeri ve bazı çevrelerfa-
iz oranlarının yaratacağı
ortamın farkında değil...
Ama, farkettikleri zaman
da çoktan iş işten geç-
miş olacak... zira, Türk
tarımını bugünkü haline
getirebilmek için bile ka-
tirilyonlarca lira yetmeye-
cektir...
Aslında faiz oranlannın
uygulanmasında büyük
bir haksızlık yaşanacak...
Uygulama tarihi 8 eylül
olarak açıklandı... Bu ne-
denle herkes zamlı uygu-
lamanın 8 eylülden son-
ra başlatılacağını sanı-
yor... Bu, tarih aldatma-
casından başka bir şey
değildir. Zira, uygulama
8 eylülden önce kredi
alanlara yapılacaktır... 8
eylülden 10 gün önce
yüzde 50 faizle traktör
alan bir çiftçi, bundan
sonraki borçlarını yüzde
70 faizle ödeyecektir. He-
sabını yüzde 5 faize gö-
re yapanlar, 10 gün son-
ra birden bire yüzde 70
faiz ödemeye başlaya-
caklardır...
Bu haksızlıktır...
Manisa Ziraat Odası
Başkanı Nuri Sorman
şöyle yakınıyor:
"ANASOL-Dhüküme-
ti, icraatı ile para çiftçinin
cebine girmeden kat, kat
geri almıştır. Hükümet
pamuk ve üzümde bizim
istediğimiz prim sistemi-
ni uygulamaktan kaçın-
mıştır. Prim sistemi vergi
kaçakçılığını önleyecekti.
Hükümet bu tavn ile çift-
çinin değil, sanayicinin
yanında olduğunu gös-
termiştir. Çiftçi düşmanı
Güneş Taner hem ba-
kanlıktan ayrılmalıdır,
hem de ANAP'tan ihraç
edilmelidir. Bu keyfi uy-
gulamalann sorumlusu
Güneş Taner'dir... Zirai
kredi faizlerinin arttınl-
ması ise, tanm kesimini
yok edecektir. Hükümet
mutlaka bu kararından
vazgeçmelidir..."
YORUM
ÖZTİN AKGÜÇ
Yadırgamamak
Gazetenin ekoncmi sayfasında zaman zaman
toplumsal eleştiriler, değerlendirmeler yapılması,
köşenin bu amaçla kullanılması garipsenebilir, ya-
dırganabilir. Ekonomide kişisel, toplumsal davra-
nışlann, değeryargılannın, bakışaçılannın önemli ol-
duğuna, bunlann ekonomik sonuçlar doğuracağı-
na ya da sonuçlan etkileyeceğine inanıyorsak, kö-
şe yazısında zaman zaman toplumsal davranışlara
yer venmeyi yadırgamamak gerekir.
Bir ülkenin en önemli kaynağı insandır. İnsan kay-
nağına beceri kazandırmadan, yetenekleri geliştir-
meden, değeryargılannı ve davranış biçimlerini sağ-
lıklı duruma getirmeden, ekonomik gelişmeye, kal-
kınmaya olanak yoktur. Ekonomik kalkınma; yalnız
yol, baraj, okul, beş yıldızlı otel, sınai yatırım yap-
mak değildir. Bu tür yatınmlar, sürecin belki de
önemli olmayan bir halkası ya da bölümünü oluş-
turur. Kalkınma, insan kaynağının geltştiriImesiyle
gerçekleştırilebiiir. İnsan öğesini geliştirmeden üike-
de ne dürüst bir yönetim kurabilirsiniz, ne demok-
rasiyi tüm kurum ve kurallanyla işletebilirsiniz, ne de
geleceğe umutla bakabilirsiniz.
Türkiye'de yaşanan çoğu olay kişiyi şaşırjmaz.
Kamu duyuncunu (vicdanını)tatmin etmeyen karar-
lar, salıvermeler, haksız tutuklamalar, halkı aldat-
mak, taraflı yönetim, boş vaatler, esen yele göre yel-
ken açmak, yiyicilik, din, milliyet, liberalizm, hatta
çevrecilik yaftalan ardında çıkar kollamak, bunlar ne
yazık ki ülkemizde olağan olaylardır, bu tür davra-
nışlar, genelde yadırganmaz. Asıl şaşılacak, yadır-
ganacak olan, yürekli, dürüst, özverili, kişilikli dav-
ranışlardır. Bu tür davranmadığımız için, fazla bö-
bürlenmemıze karşın ülkemizin konumuna, büyük-
lüğüne, nüfus sayısına karşın, belirli hedeflere ula-
şamadık, etkin bir ülke haline gelemedik, dünya bi-
rinciliğinde oynayamıyoruz. Çağdaş düzeye, otuz-
kırk yıl öncesine göre daha uzağız.
Bir bankanın yönetici adaylan yetiştirmek için dü-
zenlediği bir eğitim programında geçen gunlerde
görev almıştım. Gençlerden birkaçı bazı eğitmen-
lerin kendilerini "Özalgençliği" olarak nitelendirdik-
lerinden yakındılar. "Ozal gençliği" olarak nıtelen-
dirilmek onlara küçültücü hatta aşağılayıcı olarak
gelmiştir.
"Özal gençliği" ne demek? Böyle bir deyime,
kavrama içerik kazandırmak gerekir. Etik kurallara
önem vermeyen, yüksekten atan, olduğundan faz-
la görünmeye çalışıp bilmediğinın de bilincınde ol-
mayan, çabadan çok ayak oyunlan ile başanya u-
laşmaya çalışan, fırsatçı bir davranış bıçimi yansı-
tıyor, bu kavram ya da deyim. 1980 sonrası, etik ku-
rallara uymayan ya da daha az uyan, çıkarcı, fırsat-
çı, köşedönücü kişiler haline geldikse, değeryargı-
lanmız yozlaştıysa bunu tümüyle Özal'a bağlamak
yanlış. daha doğrusu abartmalı olur. Bizdekı olum-
suz eğilimler, elverişli bir ortam bulunca ya da boy-
le bir ortam yaratılınca gelişti.
Kişisel eksikiiklerimiz, yetersizliklerimiz olabilir.
Bu eksikliklerimizi, yetersizliklerimizi, fobilerimizi,
korkulanmızı, kişisel tutkulanmızı ğözardı ederek,
görmezlikten gelerek bazı görevleri sürdürmeye ça-
lışmamız, bazı üst düzey görevlere talıp olmamız,
başansıziığa karşı ısrariı olmamız, düzeltilmesi ge-
reken en önemli kusurumuz. Bu kişisel kusurun,
yetersizliğin, önemli toplumsal zararlan oluyor; ka-
mu yönetimi aksıyor, adalet dağıtılamıyor, eğitim
verilemiyor, sağlık sorunlan ağırlaşıyor, ülkede te-
mel görev ve işlevler gereği gibi yerine getirilemi-
yor. Burada erdemli tutum, yerine getırmediğimiz
görevleri daha yetenekli olanlara devretmek, her
nasılsa kaptığımız bazı makamlan (orunlan) boşalt-
maktır. Ne yazık ki bunun bilincınde olan liderimiz,
politikacımız. üst düzey bürokratımız. hatta özel
sektörde yöneticimiz çok az. Bu tür davranışları da
böyle bir ortamda yadırgamamak gerekir.
1. ODTÜ İktisat Kongresi
'Türkiye esneye
esneye koptu'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu)-l. ODTÜ tk-
tısat Kongresi'nin ilk gü-
nünde gerçekleştınlen "tş-
gücü Piyasalannda Yeni
Eğilimler ve Emek-Serma-
yeİlişküeri" panelinde, es-
neklikle çalışma yaşamı-
nın emek aleyhine düzen-
sizleştırilmeye çalışıldığı
ortaya konuldu. Panelde,
sendıkal hareketin kan
kaybettığine dikkat çekil-
di.
EsnekJik. sendikal hare-
ket ile Ekonomik \e Sos-
yal Konsey'ın ele alındığı
oturuma ba^kanlık eden
Türk-lş Araştırma Müdü-
rü Prof. Dr. Oğuz O\an.
emeğin, küreselleşmenin
öznesi değil nesnesi duru-
munda olduğuna dikkat
çekerken. "Küreselleş-
meyle, dümanuıtek bir pa-
zar haline gelmesiyle eme-
ğin de tek bir fiyaö olması
gerekü\di. Tam tersi, eme-
ğin fiyaündaki farklılıklar
giderek açıh>'or'" dedı.
Yol-tş Sendikası'nın
Antalya
Damşmanı Se> han Erdoğ-
du. çalışmada esneklik
kavramının, çalışanlann
bireysel tercihleri yenne
düzensizleştirme olarak
dayatıldığını anlattı. Er-
doğdu, "Türkhe'deesnek-
liköyle bir düze> de ki esne-
ye esneye koptuk. Türki-
ye'de ekoDominin çok
önemli bir bötümü, hatta
yarrya yakını kayıtdışında.
Tanmı birtarafa bırakrvo-
rum. Zaten kayıt dışı oldu-
ğu için hiçbir düzenleme
yok" dedi. Erdoğdu. sendi-
kalann sınıfsal ilkelerine
geri dönmesi gerektiğini
vıırguladı.
Selüloz-İş Sendıka-
sı'nda uzman olarak çalı-
şan Avukat Murat Özveri
ise. yeni bır ış hukukunun
yaratılmasını ıstedı. Harb-
Iş Araştırma Müdürü Ha-
kan Arslan da. sendıkala-
rın politikalannı bilımsel
bulgulara dayandırmalan
gerektiğine dikkat çekerek
üst yönetımleri yüreksiz-
likle suçladı.
Ozelleştirilen suya tepki
BÜLENT ECE\TT
ANTALYA - Kentın su
şebekestnın yapılabilme-
si amacıyla Büyükşehir
Belediyesi tarafından
özelleştıren Antalya'nın
içme suyu konusunda so-
runlar bitmiyor.
Faturalann yüklü gel-
mesi, abone bedelinin
fazla olması yurttaşlann
tepkısinı çekerken. bunun
için kurulan Antsu adlı
şirketin yabancı ortağının
Fransız oiması, "Kapitü-
lasyonlar geri geldi" yo-
nımlanna neden oluyor.
Adil Hoda ısımli Mali
Müşavir, bu konuda bele-
diye ile hukuk savaşına
gireceğini anlatıyor. Son
gelen faturasını gösteren
Adil Hoda. 11 milyon
565 bin 817 lira borcuna
itıraz ederek, sayaç 2 ay-
dan daha geç bir sürede
okunduğu için fatura
miktannı 7 milyon 363
bin 61 liraya indinldığını
anlattı Hoda. "Atatürk
kapitülasyonlaria miica-
dele ettL savaşü. Siz şimdi
savaşmadan bunu geri \e-
riyorsunuz. Müyariarca
Bra haksızkazanc. sovgun
parası yabancüara gidi-
vor" dedi.