Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İ9EYLUL1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Direniş hareketini eksen alarak Gestapo'yu kandırmış, kocasını kurtarmış, seven, yürekli bir kadının öyküsü
En güzel direnîşçi Carole Boıwjııet
SUNGU ÇAPAN
Bigün göstenme girecek olan o caka-
sından geçılmez, şık şıkırdım, gösterişlı
Amerikan yapımlan arasında, özlediğımiz
türden eski tatlariçeren, yahn bır sevgi, da-
yanışma, kahramanlık övgiisü niteliğınde-
ki br Fransız fılmi dikkati çekiyon 'Lucie
Aııbrac'. 1966 yapımı ilk fılmi 'Le Vıefl
Hommeet l'Enfant'dan bu yana, genelge-
çer modalara, akımlara kapılmaksızın, ıs-
rarla 'babadan kalma' sinema anlayışının
ûrünii 'Jean De Florette', "Manon Des So-
urces', 'Germinal' vb. gıbi, hem iyı eleşti-
riler alan hem de gışe şampıyonu olan
fılmlenyle Jean Renoir'ın mırasına sahip
çıkan yapımcı-yönetmen Claude Berri bu
kez, yanm yüzyıl kadar öncesınde Nazi
çızmesi altındakı, alçak ışbirlikçilerle sah-
te vatanseverlerden geçilmeyen. işgal
Fransası'nda gerçekten yaşanmış olaylar-
dan ve Lude Aubrac'ın 'İbpartirontdans
l'ivresse' adlı anılar kitabından yola çıka-
rak Fransa yakrn tarihinin pek aydmlığa
kavuşmayıp öribas edilmiş, ama romanla-
ra, filnalere konu olmuş, haylı karanlık bir
dönemine el atıyor 'Lucie Aubrac'ta.
Fransız sinemasında 'yönetmenler ara-
smdayapunalann en iyisi,yapımalar ara-
sında da yönetmenlerin en iyisi' sayılan,
aslında bır romancının yaratıcı, zengin ha-
yal gûcûne pek sahip olamasa da uzun yıl-
lardan ben klasik, yahn ve sağlam bir si-
nemanın sadık uygulayıcısı olagelen Cla-
ude Berri, 1940'ta, tam bir kaos içındekı
Fransa'da hükümetın başına geçırilen, Bı-
rincı Dünya Savaşrnın Verdün kahrama-
nı, seksenlik ıhtıyar mareşal Petain'ın Na-
zılere teslim bayrağını çektığı tkinci Dün-
ya Savaşı yıllarından 1943 'te, Lyon'da ge-
çen bir aşk ve direniş öyküsünü anlatıyor
bu son fılminde.
Yahudi kökenli Raymond (Samuel)
Aubrac'la öğretmen kansı Lucie (Daniel
Auteuil. Carole Bouquet), direniş hareke-
tının başkenti konumundaki Lyon'da ış-
galcı Nazı kuvvetlenne suikastlar. Alman
cephane trenlerine sabotajlar yapıp gaze-
te çıkararak, bildin dağıtarak, başı belada-
kı vatandaşlara yardım ederek eylemlen-
nı sürdüren, Nazileri kabullenrruş sessiz
çoğunluğu harekete geçirmek isteyen
Fransız direnişçilerinın ön saflannda yeT
alan yurtsever bir kan-kocadır. Gesta-
po'nun François Vallet kimliğiyle yakala-
yıp adı karaborsacılıktan tutukladığı, son-
ra tekrar Fransız polisine iade ettiği koca-
sı Raymond Aubrac'ı, kraldan çok kralcı
Fransız savcıyı, general De GauOe ve bü-
tün direniş hareketi adına cezüriâhdırmak-
la bizzat tehdit ederek özgürlüğüne kavuş-
'turacak kadar seven. güçlü, azımlı, gözü
•4cara, yığit ve güzeller güzelı bir kadındır
Lucie Aubrac. Gündüzlen okulda küçük
-öğrencilerine tarih öğretir, gecelen B-
BC'den yayın yapan Özgür Fransa radyo-
sunudınler, kocasını kurtarmak için her şe-
yi göze alır o; jurnalcilerin, işbirlikçilerin,
herçeşit ve cınsten alçaklann kol gezdiği,
kukla Vıchy hûkümeti yönetimindeki ül-
Jcesinde. Önceleri her kafadan aykın ses-
Jer çıkan, birbirlennden habersiz grupla-
nn yûrüttüğû Fransız direniş hareketinın
ateşini Londra'dan körükleyip farklı eği-
limlerdeki direnişçileri tek amaçta birleş-
tiren general De Gaulle'ün temsilcisı olan,
Max kod adlı Jean Moulın'le (Patrice Cbe-
reau) arkadaşlanrun, Caluire'deki bir dok-
torun evınde planlanmış toplantısı, bir is-
pıyoncunun ihbarı sonucunda Almanlarca
basılır ve adı sonradan Lyon Kasabı'na çı-
kacak Gestapo şefı Klaus Barbie'nin (tam
bır gaddar Nazi olmuş çıkmış HeinoFerch)
eline dûşer, direniş hareketınin önderi
-'Maı'la. Aubrac ve öteki arkadaşlan.
Muhbirliği tam anlamıyla hiçbir zaman
kanıtlanamamış olsa da, baskından kolay-
ca koşarak kaçıp kurtulan Rene Hardy'nin
(Pascal Gregory) ihanetine uğrayan direniş
örgütü, ışkence sonucu alınan itiraflarla
büyük yara alır böylelikle. Gerçekte, şef
Max-Jean Moulin de Almanya'ya toplama
kampına götürülürken ortadan kaldınla-
caktır sonradan.
Direnişçileri tam anlamıyla çökertmek
içın gittikçe tutumunu sertleştiren Gesta-
po'nun ağır işkencelerden geçirip (gerçek-
te konuşturduğu, yanı Max'ın kımliğiru
ağzından aldığı ve) idama mahkûm ettiği
kocasına duyduğu büyük aşkla, her türlü
riski göze alarak yeniden işe koyulur cin
fıkirli Lucie. Direnişçi terzi arkadaşı Ma-
urice'in (hanka bir tip Jean-Roger Mflo)
desteğiyle, bu kez Petain'ci, askerkızı, var-
lıklı, onuruna düşkün, kıpkırmızıya bo-
Yönetmen:
Claude Berri /
C.
Berri, Artette
Langmann /
Kamera:
Vıncenzo
Marano / Müzik:
Philippe Sarde /
Oyunculan
Carole Bouquet,
Daniel Auteuil,
Jean- Roger
Milo, Patnce
Chereau, Eric
Boucher, Heino
Ferch, Bemard
Verley, Jean
Martin/1996
Fransa
(Umut Sanat)
yanmış dudaklı, süslü püslu bır burjuva
Fransız kadını kılığına bürünerek güzellı-
ğıne vurulmuş, efendiden bır Nazi komu-
tanını kandırmayı deneyecek ve gerçekte
'kimliğini bilmeden ilişki kurup gebe kal-
dıgT yalanını kı\ ırarak bol takma ısımlı i-
dam mahkûmu Raymond Aubrac-Franço-
is Vallet-Ckude Ermelin'le, Fransız yasa-
lannın da elverdığince, daha doğmamış
çocuğunun geleceğini kurtarmak amacıy-
la evlenmek ıçm izin almayı başaracaktır
Alman yetkililerden. Böylece zaten evli
olduğu, bir çocuk doğurduğu sevgılı idam
mahkûmu kocasıyla bir kez daha evlene-
cektir, Nazilerin nezaretinde.
Evlenme törenı sonrasındaysa önceden
tüm aynntısi\la tasarlarup planldnmı$ bır
kaçırma eylemıyle hapishane arabasından
ve idamdan kurtanlan Raymond Aubrac 'la
güzel, yürekli kansı Lucıe'yi ve küçük
oğullannı pır pır bir ucağa bındirip Lond-
ra'ya uçunırlar. Max'la öteki direnişçıler.
Böylesi. alışılmış bir mutlu sona bağlanan
'Lucie Aubrac', Allah herkese Lucie gibi
güzel, akıllı, cesur ve seven bir kadın na-
sip etsın dedirterek masal gibi noktalanır-
ken sevgi ve direniş kadını. kahraman Lu-
cie'nin Londra'da bır çocuk daha doğurdu-
ğunu, böylelikle ailenın sevunlı oğlu Bo-
oboo'nun bır kızkardeşe kavuştuğunu da
arkajenerik yazılanndan öğreniyoruz.
Malum amansız Nazi zulmü tablolany-
la bezclı, >cr >er poiiii>e bır heyecan, ge-
nlim temposuna da bürünen, Fransızlar
için hâlâ tabu sayılagelen karanlık bir dö-
nemi fon olarak almış bu Claude Bern fıl-
mi; savaş, şiddet, baskı, terörden aşka ve
romantizme kadar uzanan bir yelpazede
seyreden; bazı tren, metro, sokak sahnele-
riyle çizgi dışı olabilen, tarihin bütün ay-
nntısıyla yeniden canlandınldığı bır dö-
nem fılmınden çok, pek zamana bağlı ol-
maksızın, evrensel. insancıl ve klasik bir
tarzda hikâye edilmiş biraşk ve direniş gü-
zellemesi etkisi bırakıyor ızleyicide. Yahu-
di kökenli Aubrac ailesinın gerçek öykü-
sünü kimı müdahalelerle akıllara durgun-
luk verici bir sevgi-dayanışma serüvenine
dönüştüren yapımcı-yönetmen Claude
Berri'nin nice ihanet, şiddet, acı ve baskı-
nın bile bozamadığı bu yalın 'seven, sevi-
len, direnişçi kan-koca öyküsü' çeşitleme-
sı, ügiyle ızlenıyor izlenmesine ancak yo-
ğun bir aşk, dayanışma ve direniş atmos-
ferini soludufumuz, iki saatlik bu fılmin
giderek beylik ve hatta yer yer didaktik bır
hal aldığı da açık seçik ortada.
Sınıftakı küçük öğrencilerine 'Şimdiki
zamanı la>ikuıca yaşamak için tarihi iyice
öğrenmek, biimek gerekir' diyen, aydıîı ve
esaslı öğretmen rolündekı, artık yaşlan-
maya başladığını görmekten üzüldüğü-
müz, eşsiz Carole Bouquet'nın soğuk,
mermerimsi ama ateşli güzelliğinin hatı-
nna rahatlıkla, hatta kımi zaman keyıfle
seyredıp bellegimizin 'Rezistans'a inşkin
Fransızfilmleri' kategonsınde, orta sıralar-
da bır yeTİere çarçabucak postaladığırruz
'Lucie Aubrac'ta, Yahudi annesi-babası-
nın toplama kampına göndenldiği Ray-
mond Aubrac rolündeki usta aktör Daniel
Auteuil da, her zamankı performansmı çı-
kanyor yıne. 'KraBce Margot'nun yönet-
mem Patnce Chereau kanzmasıyla ulusal
direniş kahramaru Jean Moulın'i ete cana
büründüriirken delıfişek. genç direnişçi
Serge'deki uzaktan uzağa Brad Pht'ı çağ-
nştıran Eric Boucher, makas kadar silahı-
nı ve aklını da kuUanmasını bılen terzi Ma-
urice'deki Jean-RogerMilo ve sorgulama-
lannda ışkenceye başvurmadan edeme-
yen, sadıst, cellat Nazi subayı Klaus Bar-
bie'deki Heino Ferch de oldukça göz dol-
dunıyoriar. Her ne kadar insanın içini kı-
ptr kıpır etürip sıcak ve iyi şeyler hıssetti-
ren, büyük bır fılm seyretmenın keyfıni ıl-
gıt ılgıt duyumsatan o yüce başyapıtlar
ayarmda olmasa da, kimi zayıflıklar ve
ucuzluklar içerse de, ışini bilen yapımcı-
yönetmen Claude Berri'nin elinden çıkma
bu orta karar Fransız fılminden, kuşkusuz
parlak bir Holryvvood yapırruyİa kıyasla-
namayacak kadar hoşnut kaldık sonuçta.
Head Above Water /
Yönetmen: Jim Wilson
/ Senaryo: Theresa
Marie / Kamera:
Richard Bovven /
Müzik: Christopher
Young / Oyuncular:
Harvey Keitel,
Cameron Diaz, Craig
Sheffer, Billy Zane,
Shay Duffin /
1997 ABD
(Umut Sanat)
Bir çiçek, biri
olu uç bocek...
Alabildiğine çekici, güzeL zen-
gin bir aile ve zamane kızı, baştan
çıkancı bir sanşın afettir Natalie
(Cameron Diaz). Zevk sefa peşin-
de, alkol, hap ve uyuştunıcularla
yaşarken, yasalarla başı belaya gir-
diğinden tutmuş, yasalan çok iyi
bilen. ağırveoturaklı, nerdeyseba-
bası yaşındaki bır yargıçia evlen-
miştir. Böylece yasalardan yana
kendiru sağlama almış Natalie, gü-
ven ve huzuru bulduğu, yargıç ko-
cası George'un (Harvejf
KeiteJ) ne-
zaretinde alkol ve haplardan kurtu-
lup anndığı, yeni, temiz bir yaşam
kunnuştur görünürde. Ailesinin
Maıne kıyısında. ıssız bır adadaki
yazlık evine, TV'siz, telefonsuz,
fakssız; güneşli, denizli, temiz ha-
valı bir tatil geçirmek üzere koca-
smı getirir Natalie. Aslında yıllar-
dır Natalie'ye tutkun, eski çocuk-
luk arkadaşı, münzevi heykeltıraş
Lance'den (Craig Sheffer) başka
canlıdayokturadada Yaz-kışada-
da oturup evlerine de göz kulak
olan Lance ile yargıç George'un
tekneyle balığa çıktığı bir gece es-
ki sevgilısi, ıçkıcı yakışıklı Kent'ın
(Bflly Zane) kayıkla çıkagelmesiy-
le, eski aşk defterlerinin sayfalan-
m kanştırmak dunımunda kalan
güzel Natalie'nin düzgün yaşamı
altüst oluverir. Çünkü kocasına
ihanet edip etmediğini bilemediği-
miz gecenin sabahında divanda
uyanan genç kadın, votkalan içip
içip sızmış Kent'in ölmüş, çıplak
bedenını bulur yatağında. Kocası-
nın kıskançlığından korkup panik-
leyerek önce cesedı saklayan, son-
ra da durumu yargıç kocasına açık-
layan Natalie, her zamanki gibi, bu
ceset sorununun halledilmesi işinı
kanun adamı George'a bıralar.
Kalp krizi ya da zehirli votkadan
dünyasını değiştirmiş, dirisi gibi,
ölüsü de başa bela olan Kent'in ce-
sedini Lance'den saklayan kan ko-
canın arasına giren kuşku giderek
evUüklennin altım oyarken, sürp-
riz gehşmelerle süregelen olaylar,
gitgjde kâbusa dönüşür...
Bir Norveç filminin yeniden
çevrimi olan "Head Above Water-
IzPeşjncfc'', 1990"lannbaşmdaTa-
rantino'nun "Rezervuar Köpekle-
ri"yle tıpasmı patlattığı Kara fılm
türünün, oldukça eğlendirici yeni
bir uzanüsı. Kevin Costner filmle-
rinin yapımcılığ^ından kamera ar-
kasınageçen JimWilson'un ilk yö-
netmenliğınin ürünü "izPeşmde",
sürprizlere çanak futan. sürekli me-
rakı arttıran, şaşırtmacalı gelişme-
lere gebe. ınişli çıkışlı bir çizgide
seyreden, beylik bir aşk üçgeninın
(dörtgeninin) dolambaçlanna sav-
rulup klasik 'Katil Kim?' entrika-
smın peşine takıldığımız bır kara
fılm komedisi. Yeni yönetmenlere
destek çıkıp düşük bütçeli fılmler-
de oynamakhobisini sürdüren Har-
vey Keitel gibi bir ağır topa ve en
son yine iki kardeşi baştan çıkardı-
ğı "FeelingMinnesota''da izlediğı-
mız, erkek seyircinin gözünde,
gönlünde güller açtıran Cameron
Diaz gibi dayanılmaz bir sanşın
fistığa sahip fılmin güldürü yanı,
polisiye gerilime ağır basıyor ge-
nelde. Aşktan nefrete dönüşüp şüp-
henin kemirdiği kan koca ilişkısi,
cinayet, baskı, esrar ve kurtulun-
mak istenenbir cesedi ortadankal-
dırma yollan hakkında şenlıkli, ke-
yifli sahneler içeren ve seyirciye
sık sık şaşırtmacalar veren "Head
AboveWater-tzPeşinde'nin senar-
yosu,GeirEriksen ve ErikUdahl'ın
yazdığı. onjinal Norveç filminin
Amerika'da adapte edilmiş hali ve
tabii her sorunun mantıklı bir açık-
laması da var! Çok önemsenmese
de oyunculanyla ilgi çeken. neşe ve
mizahın eksiİc obnadığı, hatta ge-
nhm-heyecan temposunun giderek
gülümsemelere yenik düştüğü "tz
PEşjnde",bizim Harvey Keitel tut-
kunlannın gözardı etmeyeceği bir
fılm özetle. Genç kadın, yaşlı ko-
cası ve kadının iki eski göz ağnsı
erkekten oluşan bu "bir çiçek, üç
böcek' çeşitlemesi, sürprizlerle,
keyifle, neşeyle tüketilen, şirin bır
kara fîlm eğlenceliği sayılabılir.
YENt BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
Anna Karenina
Bugün sinemalanmızda göstenme gi-
jen bır başka fılm, Ingıliz yazar-yönetmen
Bernard Rose'un Tobtoy'un aynı adlı, ün-
1ü romanından sinemaya uyarladığı Anna
Karenina. Gerek, romandaki ilişkileri da-
•ha önce yapılmış bütün versıyonlanndan
.daha derinlemesine ele alması, gerekse bir
!'dönem fdmi' ve kostümlü bir drama ol-
!ması bakurundan önem taşıyan fılmde,
Anna ve Vronsky arasındaki inişli çıkışlı
;ilişki, kapsamlıca işlenmiş. Anna Kareni-
na'nın bır başka özelliği de çok sayıda ta-
nınmış ve sinema kariyeri parlak oyuncu-
yu bir araya toplamış olması. Daha önce
Paperhouse, Candyman ve Immortal Be-
loved gıbi fılmleriyle tanınan yönetmen
Bernard Rose'la yapımcı Bruce Davey'in,
Anna Karenina rolü için Sopoie Marce-
au'yu seçmelen bir tesadüf değil.
Öscar ödüllü Braveheart filminde de
Marceau'yla bıriıkte çalışmış olan Davey,
Marceau'nun, Romanov hanedanı dönemi
Rus sosyetesini yansıtmak için gereken
mükemmel görüntüye
sahip olduğu için Anna
rolünü üstlendiğini be-
lirtiyor.
LaBoum,Braveheart,
Dartanvan'ın Kızı ve
Bulutlann Otesüıde gıbi
fılmlenn yıldızı Sophie
Marceau'nun yanı sıra,
öteki rollerde Caravag-
gio, Lorna Donne, S-
tormyMondayde de oy-
nayan Sean Bean, Alf-
red Moüna, James Fox
ve Esotka'dan anımsa-
nacak Mia Kirshner var
Anna Karenina'da.
"TTıe Impure Blood / Bozuk Kan"
19. yüzyıl sonlanna doğru küçük brr
Balkan kasabasında. hayattaki şansını yı-
tirmiş bir baba. bır akşam eve zengin bır
çiftçiyi getinr. Güzel kızı Sofka'yı para
karşılığı bu zengin adamın, henüz 12 ya-
şındaki oğlu ıle evlenmesi için satar. Ba-
basının fakirliğı yüzünden ailesinin gele-
ceğini kurtarmak amacıyla mecburen ev-
liliği kabul eden Sofka, gelin gittiği evde
henüz bır çocuk olan damada annelik,da-
madın babası Marko'ya ise karılık yap-
maya başlar. Kaytnpeder Marko'nun ölü-
müyle gelişen olaylar ve geçen zaman,
Sofka'yı bir cehenneme doğru sürükle-
mektedir... Bugün gösterime giren Bozuk
Kan, ilk filmi Metmorphosis ile Berlin
Film Festivalı dahil çeşitlı festivallere ka-
tılmış Sırp yönetmen Stojan Stojcic'in ese-
ri. Cannes'da göstenlen Bozuk Kan, aynı
zamanda 10. Yugoslavya Film Festiva-
li'nde Altın Mimoza ödülünü kazanmış
bir fılm. Başlıca rollerini ülkemizde de bü-
yük ilgi görmüş, 1995 Venedik Fılm Fes-
tivali 'Altm Asian' ödüllü Yağmurdan Ön-
ce'nin başrolünde oynamış Rade Serbed-
zija, MayaStojanovic ve yine Yağmurdan
Önce'de rol almış MetoJovanovski paylaş-
mış.
The Lost Wortd: Jurasslc Park /
Kayıp Dünya"
Steven Spielberg'ün şimdilik en çok ha-
sılat elde eden film unvanına sahip üç Os-
car ödüllü Jurassic Park'ın devamı Lost
VVbrld: Jurassic Park filmi de bugün baş-
bymDuMzm-pigınhğıruyenRienyaşaracak
olan vebaşbcarofleriniJeffGotdbhım, Ric-
hard Attenborought ve Julianne Mo-
ore'un paylaştıklan Kayıp Dünya'nın ko-
nusu, ilk Jurassic Park'ın da senaryo yazı-
mına katılmış olan David Koepp'le Spiel-
berg'ün yaptığı bir dizi toplannrun sonu-
cunda ortaya çjkü ve dinozorlan koruyan-
larla dınozor avcılan-
nın mücadelesini ele
alan bir serüven nite-
liğine kavuştu. 'Sine-
manm harika cocuğu'
olarak nitelendirilen
ve bugüne kadar Clo-
se Encounters of the
ThirdKind,ET^Em-
pire of the Sun, Hook,
Javvs.Raiders of the
Lost Ark. Indiana Jo-
nes, Oscar ödüllü
SchiiMUer'ınListEsi gı-
bi ses getrrmiş fıhnle-
re imza atmış deneyimli yönetmen, bu fil-
mi çekmiş olmaktan duyduğu hoşnutluğu
vurgulamaktan çekinmezken bazı endişe-
lerini de dile getirmeden de duramayıp
şöyle diyor: "fnsanlann bol bol konuştu-
ğu bir film yapmay ı çok istiyordum. Çün-
kü zaman zaman öyle bir duyguya kapın-
yorum ki sanki sadece homurtulann oldu-
pı dev fflmler yapıyormusuın gibi getiyor_"
Insan karakterlerinın ilk Jurassic Park fıl-
minden daha karmaşık olduğu Kayıp Dün-
ya'da, dinozorlar bu kez daha inandıncı,
daha korkutucu ve ilk filme oranla çok da-
ha alımlılar.
Jimi Hendrix müzesi açılıyor
• Kültür Servisi
-Jimi Hendrix'in
kızkardeşi Janie
Hendrix, bir fibn,
bir festival, bir
kitap ve bir gezıci
müze ile
sanatçının
amsının
önümüzdeki yıl
içersinde yeniden
canlandınlacağını
açıkladı. Janıe
Hendrix,
"Hendrix
Experience" ismi
verilecek olan
müzenin 1998
yılı içersinde
oluşturulacağını
belirtti.
Sanatçımn
yaşamımn konu alınacağı filmde ise başrolü ismi
fazla duyulmamış bir aktörün üstlenmesinı
yeğlediklerim söyleyen Janie Hendrix, Oliver
Stone'un Tne Doors fılminde düştüğü hatanın
tekrarlanmayacağının altım çizdi. 1970 yılında ölen
Hendrix'in albümlen tüm dünyadakı müzik
piyasalannda her yıl mılyonlarca ahcı bulmaya
devam edıyor. 14 Ekim'de sanatçının daha önce
yayımlanmarruş parçalanndan oluşan "South
Saturn Delta" adlı yeni bir albüm de Hendrix
hayranlan ile buluşacak. Sanatçının babası Al
Hendrix. önümüzdeki yıl içersinde kendi yazdığı
"My Son Jimi" isimlı bir Jimi Hendrix
biyografîsinin de yayımlanacağını açıkladı. Yine
gelecek yılın ilk aylan içersinde gerçekleştirilmesi
tasarlanan Hendrix festivalinin yeri ise New York
olarak belirlendi.
u
Booker Edebiyat Ödülteri'nin
finalistiepi belirlendj
• Kültür Servisi - lngiltere'nm en önemli edebiyat
ödüllerinden olan "Booker Ödülleri"nın altı
finalisti belirlendi. Ödülü kazanan yazar
milyonerliğe doğru ilk adımını atmış olacak.
Birinciliğe değer görülen yazann 20 bin dolar para
ödülü kazanacağı "Booker Ödülleri"nin yöneticisi
Martyn Goff, " Yazarlar yalnızca 20bin pound ödül
kazansa da milyonerliğe doğru bir adım atmış
olacaklar" dedi. Yanşma sonuçlan 14 ekimde
açıklanacak. Hindistanlı yazar Arundathi Roy'un
ilk kitabı "The God of Small TTıings" (Flamingo
Yayınlan), Sydney doğumlu yazar Madeleıne St
Jones'un üçüncü kitabı "The Essence of The
Thing"(Fourth Estate Yayınlan). Bemard
MacLaverty'nin "Grace Notes" (Cape Yayınevi),
Mick Jackson'un "UndergTound Man" (Picador
Yayınevi), Jim CraceMn "Quarantıne" (Viking
Yayınevı), Tim Parks'ın "Europa"(Secker and
Warburg Yayınevi) isimli kitaplan ödül almaya
değer kitaplar olarak belirlendi.
Ruhi Su yaruı andıyor
• Kültür Servisi - 12 yıl önce aramızdan aynlan
Ruhi Su, yann saat 12.30'da Zincirlikuyu'daki
mezan başında anılacak. Hapishane arkadaşı
Şükran Kurdakul'un da bir konuşma yapacağı
etkinlik, Ruhi Su Kültür Merkezi tarafindan
düzenleniyor. Korist Nurha Uyar, Hüseyin îlbey ve
Ruhi Su Dostlar Korosu da saz çalıp türkü
söyleyecek.
Vepsace'nin yaşamı film ohıyor
• Kültür Servisi -Öldürülmesinm ardından iki ay
geçen Gıanni Versace'nin öldürülüşünü ve yaşammı
konu alan bir film çekiliyor. Daha önce "Della Force"
ve "Fotebbes Operation Thunderbolt" gibi filmleri
çeken Menahem Gulan'ın yöneteceği filmde, Stephan
Bauer, CLA ajanuu. Shane Pardoe, hmoseksüel katili,
Franco Nera da Gıanni Versace'yı canlandıracak.
"The Versace Murder" isimli fılmin çekımlen.
Miami'nin kuzeyinde başladı. Fılm yapım şırketinden
Sam Lupovvitz, "Güncel olaylarla ılgıli bir film
çektiğiruzde halkın ilgisi daha fazla oluyor. Ancak ilk
olmak da çok önemli çünkü bu olay unutulmak
üzereydi" dedi.
Fransa Voltaire'in şatosuna
milyaıHar ödedi
• Kültür Servisi - Fransa, Voltaire'in "Candide"
romanını yazdığı ve yaşamımn son 20 yılını geçirdiği
şatoya mılyarlar ödedı. Şato. insan haklan üzerine
yoğunlaşmış bir kültür merkezi olarak kullanılacak.
Ferney-Voltaire'in Fransa"yı eleştirmesi yüzünden.
Fransa dışında da yaşamak zorunda kaldığı için şatosu
Isveç sınınndaydı. Şato iki yıl önce, satışa
sunulduğunda Fransa hûkümeti şatoyu almaya
yanasmamıştı. Ancak yeni kültür bakanı Cathcrine
Trautmann, geçen hafta yaptığı sürpriz bir
açıklamayla şatoyu satm aldıklanm açıkladı. 1 milyon
steriin değerindeki şatonun satın almma karan,
Voltaire'in anısına saygı olmaktan çok ekonomik
nedenlere dayanıyor. Şato, ilerki tarihlerde restore
edilerek yeniden satışa sunulacak.
Ünüi komedyen Skelton öWü
• Kültür Servisi - ABD'li
ünlü komedyen Red
Skelton, uzun süren
rahatsızlığınuı ardından.
evvelki gün 84 yaşında
öldü. Eisenhovver Tıp
Merkezi'nden bır yetkilınin
yaptığı açıklamaya göre
bırçok TV dizisinde ve
fılmlerde rol alan
komedyen Skelton evvelki
gün yaşamını yitirdi. Asıl
adı Richar Bernard Skelton
olan komedyen saçlannın renginden dolayı "Red"
adıyla anılmaya başlanmışrı. 1940'h yıllarda
oyunculuğu parlayan Skelton, Esther Willıams ve
Eleanor Povvell gibi ünlü yıldızlarla birlikte
oynamış, 1951 yılında da televızyona geçmişti.
Clem Kadiddlehopper. Freddie the Freeloader,
Cauliflovver McPugg ve Mean Widdle Kid gibi
karakterlerle öne çıkan Skelton kendi adını taşıyan
bir show programını 20 yıl sürdürmüştü.