Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 EYLÜL 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İlk ve ortaöğretimde 13 milyon öğrenci ve 500 bin öğretmen sistemle tanışacak
Yeııi eğitim yıfanamerhabaANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- İlk ve ortaöğretim
; kurumlannda 1997"-1998
; ders yılı bugûn törenle baş-
lıyor. Milli ESitim Bakanı
HikmetLluğbsrv. 8 yıllık ke-
sintisiz temel eğitim yasası
doğrultusunda belırlenen
hedeflenn gerçekleştirilme-
siyle ikili öğretim ve tek öğ-
retmenlı okuliann "tarihe
kanşacağuu" söyledi.
'• 1997-1998 öğretim yılı-
' nın başlaması nedenıyle bu-
^gün saat 09.00'da Ankara
1
Valisi Erdoğan Şahinoğ-
' lu'nun katılırmyla Anıtka-
bir'de tören düzenlenecek.
, Mıllı Egıtim Bakanı Hikmet
Uhığbay, saat 10.00'da Ye-
nımahalle Orhan Eren ll-
köğretım Okulu ıle saat
11.30'da Çankaya Hüseyin
'Hüsnü Tekışık İlköğretim
' Okulu'nda yapılacak tören-
lere katıldıktan sonra saat
; 14.00'te Polatlı ilçesındeki
1
bazı okullan zıyaret edecek.
\ Uluğbay, 1997-1998 öğ-
retim yılının başlaması ne-
denıv le yaptığı açıklamada,
bu vıl 1 milyon 300 bin öğ-
rencinın okula başlayacağı-
nı, ancak 6 yaş üzeri nüfo-
sun yaklaşık 8 milyonunun
hâlâ okur-yazar olmadığını
bildirdi. 8 Yıllık Kesintisiz
Eğitim Yasası doğrultusun-
da yapılması hedeflenen
140 bin yeni dersükten bir
bölümünün yatılı ılköğretim
bölge okullan biçiminde
hizmete gireceğini kayde-
den Uluğbay. 250 bin bölge
okulunun ınşa edileceğini.
tMKB'nin yaptıracağı ders-
liklerden yaklaşık 10 bıni-
nın de bu yıl kullanıma açı-
lacağını söyledi.
tlköğretımde bilgisayar,
televizvon ve v ideo kullanı-
rrunın yaygınlaştınlacağını
belirten Uluğbay şu bilgile-
ri verdi:
tt
190 bin yeni öğretmen
istihdam edilecektir. Bunla-
nn yaklaşık 27 bininin bu yıl
göreve başlaması içüı gerek-
li hazırbklar tamanılanmış-
ür. Bu düzenlemeler sonu-
cunda Oköğretimde her suııf-
ta 30 öğrenci okur konuma
gelinecektir. İlköğretimin 4.
yılından itibaren yabancı dil
eğitimine ağıriıkverilecektir.
Bu amaçla 2000yıhna kadar,
bugünün değeri ile 1 katril-
yonluk yaürun yapdacaktır.
55. hûkümetin ekonomik
gücü olmayan ailelere okul
araç ve gereçleri konusunda
yardım yapacağını bildiren
Uluğbay, ilköğretımde yapı-
lan atılımlann okulöncesi,
ortaöğretim, yükseköğretim
ve yaygın eğitim düzeyinde
de sûrdürûleceğini kaydetti.
Öğrencilere başanlar dile-
yen Uluğbay, öğretmenlere
de "Ülkenin yannlan, sizle-
re emanet edilmiştir" diye
seslendı. Yeni öğretim yılın-
da toplam 74 bin 459 okul-
da 12 milyon 906 bin öğren-
ci ve 475 bin 501 öğretmen
ders başı yaparken, yaklaşık
1 milyon 300 bin öğrenci
okula yeni başlamanın he-
yecanını taşıyacak.
Eğitimciler Demeği
(Eğit-Der) Genel Başkanı
Mustafa Gazalcı da, yaptığı
açıklamada, yeni öğretim yı-
lıyla birlikte, 8 yıllık temel
eğitim yasasını destekleye-
cek uygulamalann başlatıl-
ması gerektiğini bildirdi.
Gazalcı. "Emekli öğretmen-
lere, emekli aylıklan kesil-
meden yeniden görev verfl-
meüdir" dedı.
Çıraklık eğitimi çıtayı yükseltti
tLHAN TAŞÇI
ANKARA - Gün geçmesin kı ço-
cuk yaşta sanayilerde sigortasız ça-
lıştınlan çocuklar ış kazası geçırme-
sin. Kimi yoksulluktan. kımi çaresız-
likten başlamıştı işe. Çıraklık eğitim
merkezlennin yaygınlaşması ve 8
yıllık kesintisiz eğitimin yasalaşma-
sıyla birlikte sanayilerde çocuk yaş-
taki çıraklan görmek pek mümkün
değıl gibı. Çıraklık eğıhm merkez-
lerinde eğitim görüyorlar ve hepsi
de okul tarafından siaortalı.
Sanayilerde sigortasız çalıştınlan
küçük yaştaki çıraklann yerlerini ya-
vaş yavaş çıraklık eğitim merkezle-
nnde eğitim gören sigortalı çocuk-
lar almaya başladı. Artık onlann da
sigortalan, az da olsa haftalıklan var.
Çekiç seslerinin yükseldiği oto ta-
mircisinin en küçük elemanı Cihan.
12 yaşında. İlkokulu yeni bitirmiş.
Okumak istemeyınce de babası, Ali
L'sta'nın yanına vermiş elı ış tutsun
dıye. O da yaz tatilinde başlamış işe.
Ancak 8 yıllık kesintisiz eğitim ya-
salaşınca mecburen ortaokula kay-
dolmak zorunda kalmış. 3 kardeşin
en küçüğü Cihan. Ağabeyi de Site-
ler'de çalışıyor. Aslında o işinden
memnun, ancak 8 yıllık kesintisiz
eğitimin yasalaşmasıyla birlikte şim-
di mecburen okula gitmesı gereki-
yormuş. Annesi de gündelikçi gidi-
yor. Cihan haftalık 2 milyon lira alı-
yormuş. Eve de katkıda bulunuyor.
Ali Ustada eski çıraklann yokluğun-
dan, yenilerin, bir fiske attıklannda
işe gelmemelerinden yakınıyor. Si-
gortası da yok Cihan'ın. Çünkü Ali
Usta hatır için almış onu işe. Öğle
yemeğini de kendi cebinden yiyor.
Kimi gün bir tostla geçiştiriyor öğü-
nü. kimi gün pilavüstü az kuru ile.
Adem 16 yaşında. Kaportacıda
çalışıyor. 5 kardeşten ortancası. Ahi-
evran Çıraklık Eğitim Merkezi'nde
eğitimini sürdürdüğü için okul tara-
findan sigortalı. Mektepli olduğu
için haftalığı 3.5 milyon lira! A-
dem'e bakarsan pek istememiş bu
işi yapmayı, ama "Mesleği sevme-
miz gerek, yoksa nerden kazamnz
ekmekparasuu" diyerek mecbur ka-
lışmdan söz ediyor.
6
Onlar da bizim çocuklanmız
9
tstanbul Haber Servisi - Onlar
için kulaktan kulağa "Pek normal
Ideğil gatiba" diye fısıldanır. Merak
edenı çok olursa "Allah baba öyle
yaratmış" derler. Kibarcası "zihiıı-
sel özürtü", tıptaki terimleri ise
"embesil, mongol, spastik"tir. An-
cak bu ad bulma trafiğinde onlann
her şeyden önce bir insan oldukla-
n çogunlukla geri plana itilir.
Florya Özürlüler Kampı perso-
nelınden 3 y ıldır, gün 24 saat özür-
lülerle iç içe yaşayan Sedat Çakır
ise özürlü insanlann ıçsel yaşamla-
nnı keşfettikten sonra artık kam-
pın dışında kalanlara bir ad bula-
madığını söylüyor. Çakır, "Sokak-
taki insanla yaşamak daha zormuş
meğerse. Buradakiler asla imkân-
sta istemiyorlar. Tek istedikleri sev-
gi. şefkaL O sevgiyi verdikten son-
ra ise karşılığını buluyorsunuz. Öy-
le say gık, öy le ince düşünceliler ki_
Aklım başımda diyenler onlar ka-
dar insancıl değjT dıyor. Çakır, zi-
hınsel özürlülerin ruh yapılannı ise
edindıği tecrübelere göre şöyle an-
latıyor:
"Kendilerini kimin sevdiğini, Id-
min sovmediğini çok iyi anlarlar.
Kindardııiar. Nc yapılan iyiligi ne
de kotülüğü unuturtar. Baâlan içi-
ne kapalı olur. Onlann kimi takın-
tılan da vardır. Takıntılanna saygı
duymanız. uynm göstermeniz ye-
teriidir. Ba/ılan ise ilgi çekmek için
her şeyi yapabilir. Bunu yaparken
çevrelerini rahatsız ediyoriarsa, bu-
nun onlara güzel bir dille anlaül-
ması sorunu hemen çözer. Bir diğer
Florya'daki kampta evler tahtadan yapılmış Kızdderili çadırlannı andınyor. (KA.\N SAĞANAK)
önemli özeDikkri ise oynamayı, şar-
kı söylemeyi çok severier. Tencere
kapağı yere düşse başlarlar oyna-
maya."
Çakır, kampta geçen bir anısını
ise şöyle anlatıyor:
"Görme özüriülere futbol maçı
yapnrdık. Topu bir naylon torbaya
sardık. başladılar oy namaya. Tabii
sese doğru koşuyorlar ve daha ön-
ce hiç oynamadıklan için top yeri-
ne birbirlerine Miruyorlar. Böyle bir
anda özürlü arkadaşlardan biri ca-
m yanınca karşısındakine'Bana ne
vuruyorsun' dij e bağırdL Vuran ar-
kadaş da yanıt olarak 'Kör müsün.
ben topa vurdum' dedL Bir an ara-
lannda sessizlik oldu. sonra ikisi de
başladılar gübneye, tabii bizler
de-."
Çakır'ın anlattığı bu anı aslında
özürlü ailelerinin de dile getirdiği
bir sorunun altını çıziyor. Kampta
kalan 18 yaşındaki özürlü oğluna
refakat eden anne Saliha Yıldınm.
özürlülerin eve kapalı kaldıklannı,
gidebilecekleri, kendisi gibi insan-
larla iletişim kurabilecekJeri spor,
oyun merkezlennin olmamasından
şikâyet ediyor. Bir başka özürlü an-
nesi Talia Hanım ise oğlunun aslın-
da el becerisınin olduğunu, kendi-
sini geliştirebilecek bir okul iste-
dikJenni belirtiyor. Kampta kalan
diğer refakatçı ailelerin de isteği
hemen hemen aynı:
"Çocuklanmıza okul, biz öldük-
ten sonra bakımlannı yapılabflecek
bir\-urt"
Ozel eğitime kadro verilmedi
Bakanlık
unuttu
• Çocuklann yüzde 14'ünün özürlü olduğu
Türkiye'de, özel eğitim bu yıl da dikkate
ahnmadı. Özürlü çocuklann eğitimi için
özel olarak yetiştirilmiş personel ve
geliştirilmiş eğitim programlannm
bulunmadığı ülkemizde "özel eğitim" Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından unutuldu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim Ba-
kanlığı, Türkiye genelindeki
4 milyon görme, işitme, ko-
nuşma, ortopedik ve zekâ
özürlü öğrencinin eğitimini
unuttu. Son atamalarda Hol-
landaca ve mobirya dekoras-
yon öğretmenlerine bile yer
veren bakanlık, 4 milyon ço-
cuğu ilgilendiren "özeleğiti-
me" kadro vermedı.
Çocuklann yüzde
14'ünün özürlü olduğu Tür-
kiye'de, özel eğitim bu yıl
da dikkate ahnmadı. Özürlü
çocuklann eğitimi için özel
olarak yetiştirilmiş personel
İyi bir eğitim için önce çocuğu, sonra
OKULU TANIMALI
Çocuğa gelecek konusunda
ozgüven sağlayan bir okul.
Eylül 97'de eğitim ve öğretime başlayacak olan 21. YÜZYIL KOLEJİ 4000 Ağaç
içinde iki katılı üç bina uzerine kurufucfur 21. YÜZYIL KOLEJİ nde yeni çağa
yaraşır "daha iyi bir eğitim" için her biri 24 öğrenci ile sınırlı ve her öğrenciye
eğitimleri süresınce tahsis edilecek bilgisayarlı sınıflar. sağlık odası, kapalı
devre televizyon sistemi, geniş CD arşıvli dil laboratuvarı, öğrencilerin
uygulama yapabılmeleri ıçin donammlı, fizik, kimya ve biyoloji laboratuvarları,
konferans salonu, kapalı spor salonları. yemekhane ve kantınlerı, tiyatro
salonu, resim, müzik odaları, hoby salonları rahat ve kolay ulaşım için
servis araçları oğrencının okjldakı durumunu öğrenebilmek ıçin
24 saat hizmete açık bilgisayar hattı bulunuyor 21. YÜZYIL KOLEJİ
anasınıf ilkokul, ortaokui ve yabancı dil ağırlıklı süper lise bölümleriyle eğitim
vermektedir. ^DAHA İYİ YAŞAM İÇİN, DAHA İYİ EĞİTİM" ilkesı ıle 21. YÜZYIL
KOLEJİ'nde eğitim görecek çocuklar, Aîatürk'ün izinden çağdaş uygarlık yoluna
güvenii adımlar atıyor.
tOLEf
Turgut Özal Bulvarı Sahil Yolu No: 3
(Dengemek-Beltaş Yanı) Kartal İstanbul,
Tel:(0216)387 27 00(6hat)
ve geliştirilmiş eğitim prog-
ramlannm bulunmadığı ül-
kemizde "özel eğitim
r
Mil-
li Eğitim Bakanlığı tarafın-
dan unutuldu. Milli Eğitim
Bakanlığı'nın 84 özel eği-
tim okulunda bulunan bin
68 öğretmen, özürlü çocuk-
lann eğitimi için gereken ih-
tiyacı karşılamazken, son
atamalarda özel eğitime
kadro verilmemesi mevcut
sorunlan daha da ağırlaştır-
dı. Milli Eğitim Bakanlığı,
özel eğitim personelinin ye-
tiştirildiğı Ankara, Gazi ve
Anadolu üniversitelerinde-
ki 116 "Özel Eğitim Öğret-
menliği Programı
r
öğrenci-
lerine 25 Eylül'de yapılan
16 bin 351 öğretmenin atan-
masında yer vermedi. 7 Hol-
landaca ve 150 ağaç işleri
öğretmenine kadro veren
bakanlık, 4 milyon özel ba-
kıma muhtaç çocuğun eğiti-
mini unuttu.
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın göz ardı ettiği özel
eğitime muhtaç çocuklara
Genç Demokrat Vakfı sahip
çıktı. Genç Demokrat Vak-
fi. zihinsel ve bedensel özür-
lü çocuklann eğitimi için
okul yaptıracağım bildirdi.
Genç Demokrat Vakfi An-
kara Şube Başkanı Muam-
roer Beşir. okul kadrosu için
çocuk gelişim uzmanlan,
fizyoterapistler. psikologlar
ve grup eğitimcilerinden
oluşan bir kadro yarattıkla-
nnı belirtti. Hasanoğlan Ya-
tılı Öğretmen Okulu'ntm
lojmanlanndan birini özür-
lü çocuklann eğitimi için
kullanacaklannı kaydeden
Beşir, bu konuda Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Nami Çağan, Orman Baka-
nı Ersin Taranoğlu. Devlet
Bakanı Yücel Seçkiner. Sağ-
lık Bakanı HaBl tbrahim
Ozsoy ve Devlet Bakanı Işı-
lay Sav gm'dan destek aldık-
lannı bildirdi.
AYDENLAINMA
EMRE KONGAR
REFAHYOL Niye Çöktü?
Son günlerde gerek basında gerekse televizyon-
larda, REFAHYOL hükümetinin nasıl çöktüğü üze-
rine çeşitli spekülasyonlar yapılıyor ve Türkiye'de-
ki demokrasi, özellikle, ordunun siyasete müdaha-
lesi açısından yeniden ırdeleniyor.
Bu süreç sırasında, pek çok yeni "demokrasi kah-
ramanı" da piyasaya çıktı.
Hiç kuşkusuz, önce REFAHYOL'un niye çöktüğü-
nün irdelenmesi, sonra da, "demokrasi" savunucu-
luğunun, yanlış temellere oturtulmuş bile olsa, gün-
deme egemen olması, ülkemiz bakımından olumlu
işaretlerdir.
Her toplumsal. ekonomik ve siyasal olayın bir
"yakın nedenleri" bir de 'uzak nedenleri' vardır.
"Yakın nedenler", aslında "bardağı taşıran dam-
ladır".
Bir olayı su yüzüne çıkaran nedenlere "yakın ne-
denler" diyoruz.
Bunlar, "uzaknedenler"tarafından hazırianan or-
tam yeterince olgunlaşınca. işe kanşarak o olayı
gerçekleştiren nedenlerdir.
C^rsa olayın asıl nedenleri "uzak nedenlerdir".
Yani "uzak nedenler", o olayı zaman içinde ha-
zıriayan temel süreçler, toplumsal, siyasal, ekono-
mik ve kültürel oluşumlardır.
• • •
Şimdi soğukkanh bir biçımde REFAHYOL hükü-
metini oluşturan iki partinin, yani Refah Partisi'nin
ve Doğru Yol Partisi'nin genel söylemlerine, toplu-
ma verdikleri sözlere ve bu sözlere dayalı olarak
seçmende oluşturdukları imajlara bakalım.
Sonra da birlikte kurmuş olduklan REFAHYOL
hükümetinin bu imajlarla, ne denli uyuştuğunu irde-
leyelim.
Refah Partisi, Milli Nizam'dan başlayan. Milli Se-
lamet ile devam eden ve refah ile gunümüze gelen
imajını oluştururken "siyasal Islam" söylemini kul-
lanmış; bu söylemin içinı de, "adil düzen" adını ver-
diği, ekonomik, toplumsal ve hukuksal sistemlerde
uygulanacak olan adalet ve dürüstlük ilkelerine da-
yalı bir felsefe ıle doldurmaya çalışmıştır.
Seçmene verdiği bu imaj, Islam dinı ve dine da-
yalı olarak Allah korkusu gibi, ahlaka ve dürüstlüğe
dayalı bir arka plana da uygundur.
Doğru Yol Partisi ise, özellikle yeni genel başka-
nının liderliğinde girdiğı 1995 genel seçimlerinde, la-
ikliğin ödün vermez savunucusu imajını işlemiş, bu
soyut imajı, doğrudan Refah Partisi'ni rejim düşma-
nı ilan ederek ve kendisinin bu "tehlikeyr en iyi ön-
leyecek siyasal parti olduğunu vurgulayarak, so-
mutlaştırmıştır.
işte Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi'nin kurduk-
lan ortak hükümet, her iki partinin de zaman içinde
oluşturduklan ve 1995 seçimlerinde seçmene doğ-
rudan yaptıklan propaganda ile pekiştirdikten imaj-
lanna tümüyle ters bir uygulamaya yönelmiştir:
Refah Partisi, sadece toplumsal. ekonomik ve si-
yasal olarak değil, dinı olarak da savunduğu "temiz
toplum" vaatlerine tümüyle ters bir uygulama ser-
gileyerek, daha önce araştırma ve soruşturma öner-
geleri verdiği, yani kamuoyuna angaje olduğu ko-
nularda tamamen kendi kendini inkâr eden bir tu-
tum içinde geri çekilmiş, yeni ortağıntn daha önce
karşı çıktığı tüm uygulamalannın üzerine bir sünger
çekmiştir.
Böylece, Refah Partisi, kendisıne oy veren seç-
menlerin tümünü, en hafif ve en nazik terimle "düş
kınklığına uğratmıştır".
Öte yandan Doğru Yol Partisi de, vaatlerinin tam
tersi bir uygulamaya girerek seçımlerde rejim aleyh-
tan ilan ettiği ve sadece kendisinin iktidara gelme-
sini önleyebileceği iddıasında bulunduğu Refah
Partisi'ni, bizzat iktidara taşıyarak, seçmenlerinde
aynı şiddetteki bir başka "düş kınklığı" yaratmıştır.
• • *
Şimdi bir an için duralım ve soğukkanh bir biçim-
de düşünelim:
Türkiye'de seçmen, hâlâ, böyle bir "sert aldatıl-
ma" karşısında tepkisız kalacak kadar bilinçsiz mi-
dir?
Ülkemizde demokrasi 1946'dan beri hiç mi ge-
lişmedi?
Seçmen kitlesi gerçekten bir "koyun sürüsü" mü-
dür?
Öyle bir parti düşünün ki, seçimlerde söyledikle-
rinin tam tersini, ama gerçekten tam tersinı yapıyor.
Üstelik, tek bir parti de değil. iki parti birden bu-
nu yapıyor. İkisi de, "iktidaruğruna", seçmene ver
dikleri sözlerin ve oluşturduklan imajların tam tersi
yönde bir uygulamaya gidiyor.
Bu partilerin milletvekilleri, halkın karşısına hangi
yüzle çıkar?
Bu partilerin örgütleri, hangi yüzle boyle bir hü-
kümeti destekleyebilir?
Bence REFAHYOL'un neden çöktüğünü irdele-
yenler, "yakın nedenler" üzerinde saplanıp kalacak-
lanna, olayın "uzaknedenleri"olan "siyasalnamus"
ve "siyasal dürüstlük" ilkeleri üzerinde biraz kafa
yorsalar, başta kendilerine ve destekledikleri parti-
lere olmak üzere, tüm Türkiye'ye büyük bir hizmet-
te bulunurlar.
Medya notu: CTV kanalında, 11 Eylül perşembe
günü "İki Kişilik Dünya" adlı dizide, sekreter, "Bir
oyuncak firması benimle kontak kurdu " diyor. Türk-
çe konuşanlar galiba, "Bir oyuncak firması benim-
le temas kurdu" ya da "..ilişki kurdu" der. Kontak
kelimesi Türkçede 'elektrik kontağı' ya da 'kafadan
kontak' deyimlerinde kullanılır.
emre.kongar (ğ raksnet.com
AINKARA 8. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1996/197
Davacı Rıfat Çağlar vekili tarafından davalı Kez-
ban Çağlar aleyhine açılan boşanma davasının yapı-
lan duruşması sonucunda: Davalı Kezban Çağlar'ın
adresi bulunamadığmdan ilanen tebligat yapılması-
na karar verilmiştir. Kars ilı Kağızman ilçesi, Göre-
cek köyü, cilt no: 013-01, sayfa no: 58. kütük sıra
no: 17'de nüfusa kayıtlı Nusret ve Elmahan'dan ol-
ma 3.2.1966 doğumlu davacı Rıfat Çağlar ıle Cemal
ve Şükriye'den olma 17.12.1970 doğumlu davalı
Kezban Çağlar" ın 3444 sayılı yasayla değişik
MK'nin 134/son maddesi gereğince boşanmalanna
karar verilmiş olup, yukanda ismi vazılı davalıya ga-
zetenin yayımlandığı tanhten itibaren 7 gün. 7 günü
müteakip 15 gün içinde temyız etmedığiniz takdirde
karann kesinleşeceği tebligat yerine kaim olmak
üzere ilanen duyurulur. 20.8.1997
Basın 40364