27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI TBV'den denge ımodeli projesi • Ekonomi Servisi - Ttrkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafindan tstanbul Mülkiyeliler Vakfi Sosyal Araştırmalar Merkezi'ne hazırlatılan "TürkiyeBilgi Teknolojileri: Ekonomik Denge Modeli Projesi "ne Istanbul Menkul Kjymetler Borsası ve Park Holding sponsor oldular. TBV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, projenin 36 bin dolara mal olacağını söyledi. Yabancılardan 'bekle-gör' • İZMİR (AA) - Yabancı Sermaye Koordinasyon Derneği (YASED) Genel Sekreteri Abdurrahman Anman. Türkiye'nin yabancı sermaye çekebilmek için enflasyonu yûzde 10 seviyelerine indirmek ve siyasi istıkrannı sağlamak zorunda olduğunu bildirdi. "Şu an yabancı sermaye, 'bekle-gör' politikası izliyor" diyen Anman. Türkiye'de yatınm yapmak isteyen çok sayıda firma olduğunu yabancı sermaye çekilmesi yolunda yeni düzenleme ve strajilenn belirlemesı gerektiğinı de söyledi. Çelebi, Park Holding'e geçti • Ekonomi Servisi - THY Yönetim Kurulu eski başkanı ve eski genel müdür Atilla Çelebi, Park Holding Havacılık Bölümü Başkanlığı'na geririldi. Park Holding"den yapılan açıklamaya göre aynı zamanda emekli pilot binbaşı c!an Çelebi, Havaş'taki Yönetim Kurulu Başkantvekilliği görevini deSürdürüyor. Holding bünyesindeki havacılık bölümü geçen mayıs ayında kuruldu. TÜRSAB temsilciliği • Ekonomi Servisi - Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, birliğin Brüksel temsilciliğinin 7 Ekim'de resmen faaliyete geçeceğini söyledi. TÜRSAB'ın yayımladığı "Avrupa Birliği Turizm Politikalan ve Türkiye" kitabının tanıtım toplantısında konuşan Çamaş. Türkiye'nin yüzünü Batı'ya çevirmesinin bır zorunluluk olduğunu belirtti. Doğu Holding halka açılıyor • DÎY ARBAKIR (Cumhuriyet Güneydoğu tlleri Bürosu) - Doğu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldınm, holdingin bölgede yapılan 15 tesisi yıl sonunakadar halka açacaklannı söyledi. Yıldınm, holdingin hazırladığı proje sayısının 32'ye yükseldiğini ve bunlann genel yatınm tutannın 600 milyon dolar olduğunu kaydetti. Aday ülkelerin alım gücü • PARİS(AA)- AB'nin istatistik kuruluşu Eurostat tarafindan yapılan bir araştırmaya göre, AB'ye aday ülkelerde ekonomilerin giderek gelişmesine rağmen alım gücü. tam üye ülkelere oranla hâlâ çok düşük seviyede bulunuyor. 1995 yılı rakamlanna göre yapılan araştırmaya göre, alım gücü konusunda aday olan ülkeler arasında en zengin Slovenya ve Çek Cumhuriyeti görûnüyor. Eski Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Karaosmanoğlu'na göre hükümet umut vermiyor 'Halk hesap sormah9 ALİER Eski Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Atilla Karaosmanoğlu, üçlü koalisyon hükümetinin bugüne dek sergilediğı icraatlannı umut verici bulmadığını belirtti. Türkiye'de ücretlilerin yüksek oranda meşru ve gayn meşru vergi ödemelerine karşın bunun farkında olmadıklannı belirten Karaosmanoğlu. bu nedenle kimsenin hesap sormayı aklından geçirmediğini vurguladı. Karaosmanoğlu, savunmaya 100 ayınrken adalete 6 ayırarak adaletin işletilemeyeceğini vurguladı. Karaosmanoğlu, üçlü koalisyon hükümetini değerlendınrken hükümetin ıcraatlanndan enflasyonu düşürme ve sosyal adaleti sağlama açısından hiçbir olumlu ipucu • Karaosmanoğlu, üçlü koalisyon hükümetini değerlendirirken hükümetin icraatlannda enflasyonu düşürme ve sosyal adaleti sağlama açısından hiçbir olumlu ipucu bulamadığını belirtti. bulamadığmı belirtti. Karaosmanoğlu. "Fındık stokunu ne yapacağuu bilmeyen bir durumdayken kalkıp fındık fiyatlannı çok yüksek seviyede tutmak ve bunlan böyle birtakım uydurma vergflerle kapatma gayreti içinde olanlar mı enflasyonu önleyecek" dedi. Karaosmanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ortağmın sosyal demokrat olduğu hangi hükümette bir bakan Ben, ellerindekı imkânlan zorla aldıâım bir vatandaş gnıbunun ne faizini ne ana parasını ödemem" diyebilir. Cstelik hükümet sermaye gruplarmdan çok yüksek faizie aldığı paralann faizlerinden vergi almıyor. Olacak şe> değil bunlar." Karaosmanoğlu, Türkiye'de vergi oranlannın yüksek olduğunu, ücretlilerin yüksek oranda meşru ve gayri meşru vergi ödemelerine karşm bunun farkında olmadıklannın kaydetti. Karaosmanoğlu. "Farkında olmadıklan için de deviete 'bizden aldığın vergileri ne yapıyorsun" demek akıllanndan geçmiyor. Ama bir şekilde gayn safi olarak ücrctini alsa, ondan sonra vergisini ödese, o zaman bu soruyu sorabilir. Bunu demek hakkını kendinde görebilir" diye konuştu. Çetelerle mücadele Türkiye'nin kendine özgü çelişkilerinden ve çarpık yaklaşımlardan örnekler veren Karaosmanoğlu, bir yandan herkesin adaletin işlemediğinden şikâyetçi olduğunu. öte yandan 1997 bütçesinde savunmaya aynlan pay 100 ise adalete aynlanın 6 olduğuna dikkat çekti. Karaosmanoğlu "Bu koşullarda adalet kendisinden beklenen işlevi yerine gctirebilir mL iş kesiminde faaliyet gösteren çeteler ihtivaç oünaktan çıkar mı" diye sordu. Kalite ödüllü Netaş'ta kriz yaşanırken Brisa'nm örnek alınması vurgulanıyor 'Sendikasız kalite olmaz'MIRTEN YALÇLN Brisa'nın aldığı birincilik ödülü için, bu yıl da büyük şirketler sırufinda Ne- taş, küçük ve orta işletmeler sırufinda da Beksa'nın aday olarak gösterilme- sıyle, kalite yönetimindeki ölçütler ye- nidentartışılmayabaşlandı. Üretimde- ki kalitenin yaşamın tüm alanlanna yansıtılması gerektiğini vurgulayan iş- çi temsılcileri kalite yönetiminde işçi örgütlerinın "olmazsa olmaz" bır un- sur olduğunu, aksı durumda kalite yö- netiminin yalnızca işverenin kânnı > ükseltmek için bir araç olacağı vurgu- luyorlar. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak, Lastık-lş Sendikası Kocaelı Şu- be Başkanı tsmail Gürel, sendika ka- lite bölümü başkanı Reflk Çömrük- çüoğlu ve işyeri temsilcisi Kemal Yıl- dız Bnsa'daki sistemin işverenı oldu- ğu kadar, işçiyi de memnun ettiğıni, toplam kalite yönetimini uygulayan di- ğer işyerlerinin örgütlülük açısından Ekonomide kalite tartışüıyor Ekonomi Servisi - Türkiye Sanayici ve Işadamlan Derneği (TÜSİAD) ile Kalite Derneği Kal-Der tarafindan bu yıl 6'ncısı düzenlenecek olan Ulusal Kalite Kongresi'nde. ekonomi yönetiminde kalite konusu tartışılacak. 12-13 Kasımtarihleri arasında Lütfı Kırdar Kongre Sarayı'nda toplanacak olan kongreye yurtdışından çok sayıda konuk İcatılacak. Brisa'yı örnek almalan gerektiğini be- lirttiler. İşçi temsilcileri, toplam kalite yönetıminin sendika katkısı olmadan uygulandığı işyerlerinden Netaş'ta ekonomik krizin yaşandığı bazı dö- nemlerde işçi çıkanldığını, oysa Las- tik-tş'in örgütlü olduğu Brisa'da en zor anlarda dahı işverenle yapılan sözleş- meye bağlı olarak sadece "emeklisi gelenlerin emekliye ayrılması'" yö- nünde işlem yapıldığını vurguladılar. Budak sendikanın başardığını de\ - letin de başarması gerektiğini beline- rek "Avrupa'da kalite aldığımız çer- çeve ülkenin bütün alanlanna dev- let aracılığıvla sokulabilmeli. Daha çok ürerim yapmak, sadece işverenin değil vergi yoluyla devletin de daha çok kazanması demek. Öyleyse top- lam kalitenin uygulanması devletin de yararına" dedi. Budak. böylesine önemli bır modelde işçınin söz hakkı olmadan katılımının tıkanıklığa neden olacağını vurgulayarak "Brisa'daki kalite sendikanın varlığı, Netaş'taki kalitesizlik sendikanın olmaması- dır" dedi. Lastik-lş Kalite Bölümü Başkanı Refik Çörmükçüoğlu da "Sendika olmadan böyle bir başannın yakalanması mümkün değiL Kalite zin- cirierinin oluşuum ve başansı sendika] destekten geçer" dedi. Devlet Bakanı Burhan Kara ^Yıınaııîstaıı'la anlaşacağız' Ekonomi Servisi - De- nızcilıkten sorumlu Devlet Bakanı Burhan Kara, De- nizcilik Bakanlığı yasa ta- sansı ve denizcilerin ısrar- lı olduklan uluslararası ikincı gemi sicilı konusu- nun, ekim ayında Meclıs açılır açılmaz hükümetin ilk gündeminde olacağını ve kasım ayında Mec- lis'ten çıkacağını sö> ledi. Burhan Kara, Yunanis- tan ile Türkiye arasında an- laşılabilecek konularda bir araya gelinmesi gerektiği- ni belirterek Yunanistan Deniz Ticaret Bakanı'nı. 27 ekimdekı Ulusal Deniz- cilik Şûrası'na davet ede- ceklerini belirtti. Kara, "Yunanistan'la denizdlik konusunda anlaşınz" de- di. Bakan Kara^ "HaBçte- ki iki tersaneyi başka bir yere taşımayı planlıyoruz. İzmh'e sıkışıp kalan özel tersane işletmecilerinden Doğu Akdeniz ve Karade- niz'e vayümak isteyenler için her türiü desteği sağla- yacağız. I uzla'da49>ıllığı- na kiralanan tersane arazi- lerini de içinde bulunanla- ra satmayı düşünüyoruz" dedi. Deniz Ticaret Odasrnın aylık olağan meclis toplan- tısına katılan denizcilikten sorumlu Dev let Bakanı Burhan Kara, Başbakan Mesut Yümaz nezdinde. denizciliğin fınans darbo- ğazmı mutlaka çözüme u- laştıracaklannı ve yeni fi- nans modelleri üstünde durduklanns belirtti. Kara, Isdemir, Erdemir ürünleri- nin ve petrol ürünleri taşı- macılığının Türk bayraklı gemilere bırakılması için Ankara'ya döner dönmez çalışacağını belirtti. Devletin yüz çevirdiği Sinop'a işadamlan sahip çıktı Karadeniz'de yatınm dalgası FİLİZGÜMÜŞ StNOP - Illerin sosyo-eko- nomikgelişmişlik sıralamasm- da 54'üncü sırada yer alan Si- nop. "unutulmuşluğu" karşı- sında kendi başının çaresini kendisi anyor. "Amerikan ra- dan" olarak adlandınlan ortak savunma tesisleri ile kamuya ait Sinop Cam Fabnkası'nın aniden kapatılması karşısında yüzde 20 dolayında bir ekono- mik kayba uğrayan Sinop, şim- di "gurbetteki'' ışadamlannın memleketlerine geri dönme- siyle yeni bir sanayi ve turizm yatınmı atağında. Sinoplu Sa- nayici ve tşadamlan Derneği ve yerel yöneticiler, iç kesim- lerle ulaşımını engelleyen coğrafi ya- pısı nedeniyle hinterlandsız kalan ve politikacılann da ilgisizligi nedeniyle kendi haline terk edilen Sinop'un kal- krnması ve göçün durması için istih- dam yaratan yeni yatınmlann peşinde. Sinop'lu tşadamlan Derneği Başkanı Cevat Güleç. 30'a yakın Sinop ve yö- resi dayanışma demeğiyle koordinas- yon kurduklannı belirterek Sinop'takı Sinophılar işadamlanm davulla karşıiadı. bürokratik engellere ve ulaşım sorun- lanna karşın, yatınmlannı sürdürmeye kararlı olduklannı ifade etti. İşadamlan, Organize Sanayi Bölge- si için 90 işadamının beklediğini belir- tiyorlar. 100 hektarlık alana kurulması planlananve 1991 yılında yatınm prog- ramrna dahıl edilmiş olan organize sa- nayi bölgesi için hiçbir adım atılmamış olması ise tepkiye neden oluyor. İyi bir egitim için önce çocuğu, sonra OKULUTANIMALI Çocuğa gelecek konusunda ozgüven sağlayan bir okul. Eylül 97deeğıtımveöğretimebaşlayacakolan21. YÜZYILKOLEJİ4000Ağaç içinde iki katılı üç bina üzerine kuruludur. 21. YÜZYIL KOLEJİ'nde yeni çağa yaraşır "daha iyi bir eğitim" için her biri 24 öğrenci ile sınırlı ve her öğrenciye eğıtimleri suresince tahsis ediiecek bilgisayarlı sınıllar sağlık odası, kapalı devre televizyon sistemi. geniş CD arşıvü dil laboratuvarı. oğrencilerin uygulama yapabıtmelen için donanıml fizik, kimya ve biyoloji laboratuvarları, konferans salonu, kapalı spor salonları yemekhane ve kantınlen tiyatro salonu, resim. miizik odaları, hoby salonları rahat ve kolay ulaşım için servis araçları, öğrencınin okuldakı durumunu öğrenebilmek için 24 saat hizmete açık bilgisayar hattı bulunuyor 21. YÜZYIL KOLEJİ anasınıf, ilkokul. ortaokul ve yabancı dil ağırlıklı süper lise bölümleriyle eğitim vermektedir "DAHA İYİ YAŞAM İÇİN, DAHA İYİ EĞİTİM - ilkesi ile 21. YÜZYIL KOLEJİ'nde eğitim görecek çocuklar, Atatürk'ün izinden çağdaş uygarlık yoluna güvenJi adımlar atıyor. L L Turgut Özal Bulvarı Sahil Yolu No. 3 (Dengemek-Beltaş Yanı) Kartal Istanbul, Tel:(0216)387 27 00(6hat) ÎŞÇÎNÎN EVREMNDEN ŞUKRANSONER Öteki Yüzü Petrol-lş Sendikası, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi işletmesinin durumuna ilişkin raporun öte- ki yüzünü araştırmış, elde edilen bunca zenginli- ğin arka planına ışıktutmuş. Bu zenginliklerin, yük- selen kârlar, yoğunlaşan sermaye birikimi, büyü- yen özsermayeler, yükselen satışların.. işçilerin, iş güvencesi olmadan, düşük ücretle, ağır iş koşul- larında ve uzun süreli çalışmalan sonucunda ya- ratıldığını ortaya koymuş. Başarı, panltı olarak sunulan ekonomik gelişme- nin, sermaye biriktirmenin öteki yüzünde elde edi- len gelirlerin, işçilerin ücretlerinin düşürülmesi, ça- lışma koşullannın ağırlaştınlması ile sağlandığı ger- çeği, sendikasızlaştırma, taşeronlaşma, yatırılma- yan SSK primleri var. • Paylaşım sürekli çalışanlar aleyhine gelişiyor: 1982 yılında elde edilen yüz liralık gelırin 42 lirası- nı 511 bin çalışan alırken 500 büyük firma 69 lira- sını alıyordu. 1996 yılında ise her yüz liradan çalı- şanlann aldıkları pay 17.2 liraya kadar düşerken 500 firmanın aldığı pay 82.8 liraya kadar çıkryor. • Verimlilik sürekli artıyor: 1982 100, başlangıç kabul edildiğinde 1996'da verimlilik 301'e, yani üç katına çıkıyor. Çalışan başına ücret ise 1982'den, 1996'ya binde 2.4 oranında ancak ar- tıyor. Böylece verimlilik artışı ücret artışının 12.5 katı olarak gerçekleşiyor. Çalışan verimlilik artı- şından yararlanamazken verimlilik artışı tümüyle sermayeye kayarak çalışan başına sermaye geli- rinin artışı tam 4 katına yükseliyor. Aynca 1994-96 yıllannda çalışan başına ücret, firma başına işçi- lik maliyeti, firma başına istihdam da (-12.1, -15.9, -4.4 olarak) azalıyor. 500 firmanın 15 yıllık süreci yansıtan verileri, bü- tünü ile faiz, sanayici kârı ve ranttan oluşan top- lam kâr hacminin sürekli artış eğilimi ile ücretlerin genel düşüşünü sergiliyor. 500 büyük firma aslında, Türkiye'deki haksız, çalışan aleyhine, çarpık sermaye birikiminin en olumlu ömekleri. Aşağıya doğru işçi sömürüsü, sendikasız, yasal hakları verilmeksizin, taşeron eliyle. kayıt dışı çalıştırmalar, haksız kazançlar kat- lanarak artıyor. Işteyine aynı sendikadan dün elimize ulaşan bır basın toplantısı metninden son yıllar ve aylarda benzerleri çok fazla yaşanan olaylan özetleyecek bırkaç cümlelik alıntı... Tıbset işyerinde haziran ayında örgütlenmesini tamamlayan sendika, o ta- rihte işyerinde çalışmayan 44 işçinin geriye dönük SSK prim ödemesi hakkının kötüye uygulanma- sı olgusu ile karşı karşıya kalıyor. Bunu protesto etmek üzere 4 ağustosta işçiler eylem yapınca da kendilerini kapının önünde buluyorlar. Sendikalı olup işten atılan işçilerin o tarihten bu yana işyeri önünde kurduklan çadırlarda süren direnişleri ise 9-10 eylül tarihlerinde işverenin başvurusu ile gö- zaltına alınmalan ile noktalanıyor. Fabrikanın sen- dika üyesi olan işçileri önce işten atılıp sonra gö- zaltına alınırken sonradan alınan sendikasız işçi- lerle üretim sürdürülüyor.. Yarın 12 Eylül'ün yıldönümü. 1980'den bu yana arada bir-iki toparlanma süreci dışında işçi ücret- leri gerçek satın alma gücü ile hep gerilemekte, 1980'in reel ücretinin altında seyretmekte. Nüfus patlaması ve ekonomik büyüme ile doğal olarak çalışan sayısında büyük artış olurken, sendikalı ve kayıtlı üretimde sıgortalı çalışanlarda oran ola- rak önemli düşmeler var. Sayısal gelişme bile tersıne: Sigortalı işçi sayısı 1980'den bugüne 2.5 milyondan 4.5 milyona ula- şırken, sendikalı işçi sayısı 1.5 milyondan, 750- 800 bine kadar düşmüş bulunuyor. Kayıt dışı eko- nomide çalışanların yüzde 40'lardan 60'lara kadar çıktığı tahmin ediliyor. Bugün pek çok işkolunda, gerçek istatistiklerle sendikaların toplusözleşme yapma hakları bile yok. (Resmi istatistikler, 2.9 milyonda 2 milyonun üzerinde bır büyük sahtelikle yasal baraj yetkisini varmış gibi gösterip, sorunu gündemden kaçırı- yor.) Türkiye de dünya düzeyinde Yeni Dünya sömü- rü düzeninin çalışanlara yönelik yarattığı haksızlık ve çarpıklıklardan çok daha boyutlu bir düzeyde sendikal çöküşü, işçi haklannda geriye gidişi ya- şıyor. Akıl almaz bir değerler erozyonu, deformas- yon içinde, hiç utanmadan, işçi-işveren- hükümet tarafları her gün bir araya gelip, bazen rejimi kur- tarmak, bazan Ekonomik Sosyal Konsey'de so- runları çözmek gibi gündemlerie, sistemin işledi- ği, özgür sendikal düzenin var olduğu gibi oyun sergiliyorlar. Esel-mobil Maliyetin yüzde 36'sı kesintilere gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet yetkilile- rinin. eşel-mobil uygulama- sının bu toplusözleşme döne- minde yüriirlükte kalacağını açıklamasına karşın, sistemin kaldınlması için oluşturulan alt komısyon çalışmalannı sürdürüyor. Komisyonda ya- pılan maliyet hesaplanna gö- re, eşel-mobilin kaldınlma- sıyla doğacak ek maliyetin yüzde 36"lık dilimi kesinti- lerden oluşuyor. Ekonomik ve Sosyal Kon- sey'de oluşturulan alt komis- yonda. maliyet unsurlan ola- rak vergi kesintisinin yüzde 22, sıgorta priminin \iizde 11.3 ve zorunlu tasarruf ke- sintisinin ^ d e 2.5 düzeyin- de pay sahıbi olduklan sap- tandı. Buna göre eşel-mobi- lin kaldınlmasıyla oluşacak ek maliyetin yüzde 36'sı ke- sintiler yoluyla devlete ve SSK'ye geri dönecek. Enf- lasyonun bır yıl ıçın yüzde 87.9 düzeyinde alınması, bu- günkü değer analızine göre hesaplama yapılması ve geri- ye dönük olarak bırinci yılın ikincı 6 ay lık dönemine 6 ay- lık enflasyon oranında ücret artışı verilmesı durumunda, toplam ek maliyetin 202 tril- yon lira olarak hesaplandığı öğrenildi. Maliyet unsurlan- nın yüzde ağırlığına göre, 44.4 trilyon lira gelir vergisi- ne, 22.8 trilyon lira sigorta primine, 5 trilyon lira zorun- lu tasarruf kesintisine aynlı- yor. Bugünün değeriyle 129.5 trilyon lira gerçek ma- liyet kalıyor. Komisyon çalışmalanyla kamu kesimindeki 508 bin ış- çinin 304 bininin KlT'lerde, 57 bininin genel bütçeye bağ- lı kuruluşlarda, 137bin5OO"ü katma bütçeli kuruluşlarda, geriye kalan 9 bin 500 kişınin de döner sermayeli kuruluş- larda çalıştıklan ortaya çıka- nldı. Buna dayanılarak yapı- lan hesaba göre, aylık eşel- mobil sisteminin kaldınlma- sıyla oluşacak ek maliyetin 77.4 trilyon lirası KİT'lerden karşılanırken genel bütçeden 49.5 trilyon lira aynlması ge- rekiyor. Bunun da 1997 büt- çesinde yalnızca 15.8 trilyon liralık yük olusturduğu. gen- ye kalan 33.7 trilyon liranın 1998 bütçesinden aynlması gerektiği savunuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle