27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9AĞUST0S1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Akbank'ın 6 aylık kârı 58.8 trilyon • Ekonomi Servisi - Akbank, bu yılın ilk altı ayında 58 trilyon 521 mılyar hra kâr elde etti. Akbank'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, vergi karşılığı olan 17 trilyon 509 milyar lıra aynldıktan sonra, bankanın net kân bir öncekı yıla göre yüzde 183 artışla.'41 trilyon 12 milyar lira düzeyinde gerçekleştı. Genel MüdürÖzen Göksel, bir önceki yıla göre mevduatın yüzde 108. aktiflenn yüzde 120, kullandınlan kredilerin yüzde 204 büyüdüğünü bildırdi. Göksel, bankacıhk faaliyetlerinden elde edilen kânn tamamının bankanın sermayesine ekleneceğini kaydetti. Polat Holding'den Erzupum'a yaöpım • ERZURUM (AA) - Polat Şırketler Grubu Yönetım Kurulu Başkanı lbrahim Polat. Erzurum'a çeşitli yatınmlar planladıklannı belirterek, ilk etaptaki yatınm hedeflerinin 30 milyon dolar olduğunu söyledi. Polat. Palandöken Kayak Merkezi'ndekı otel inşaatının hızla devam ettiğini de belirterek. otelın 1999 >ılının eylül ayında tamamlanarak hizmete gireceğini bildirdi. Polat, Palandöken Kayak Merkezi'ndeki Dedeman Oteli'nın yerinin de yanlış olduğunu ve pisti tam ortadan böldüğünü belirterek, bu tesisin dağın doğal yapısını bozduğu ıddiasında bulundu. Casinoculardan tepki • Ekonomi Servisi - Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, casinolann kapatılması ile ilgili yasanin Meclis'ten geçmesi üzerine yaptığı açıklamada "Son bir yıldır başta Turizm Bakanlığı olmak üzere kamu yönetimi turizm adına bütün mesaisıni yalnız casino konusuna ayırdı. Oysa tunzmin başka sorunlan var" dedi. Casino olayının siyasi bir şov malzemesi haline getırildiğini savunan Çamaş, bu yüzden turizm sektörünün temel sorunlannın gölgede kaldığını söyledi. Casinolan turizm sektörünün bir parçası olduğunu. bu nedenle bu işletmelere kategonk olarak karşı olmadıklannı belirten Çamaş, "Casinolar için diğer ülkelerdeki düzenleme ne ise Türkiye'de de aynı düzenleme olmalıdır" dedi. Mevduat ve kredîlerde artış • ANKARA (AA) - Bankalardaki TL mevduat. 18 temmuzda 3 katrilyon 727 trilyon 336 milyar liraya yükseldi. Merkez Bankası verilerine göre, bir haftada 63 trilyon 484 milyar lira artış görülen bankalardaki mevduat, 11 temmuzda 3 katrilyon 663 trilyon 852 milyar lira düzeyinde bulunuyordu. 11 temmuzda 4 katrilyon 816 trilyon 965 milyar lira olan banka kredileri. 38 trilyon 744 milyar lira artışla, 18 temmuzda 4 katrilyon 855 trilyon 709 milyar lira oldu. Çelik Halat, Doğan Grubu'nun • Ekonomi Servisi - Tasfiyesine karar verilen Türkinvest'in, Çelik Halat"taki yüzde 50.53 hissesinin 21 milyon 50 bin dolara Doğan Şirketler Grubu'na satıldığı açıklandı. Türkinvest adına avukat Rahmi Kadıoğlu tarafından yapılan açıklamada, satışın peşin olarak gerçekleştiği ve hissedevrinin olağanüstü genel kurulda yapılacağı belirtıldi. Şirket için daha önce belirledikleri rakamın 25 milyon dolar olduğunu vurgulayan Kadıoğlu. "Ama 21 milyon 50 bin dolar. Türkinvest'in borçlarını ödemeye yeter bir mıktar" dedi. İMKB çalışanları, Tuncay Artun'u alkışlar ve karanfillerle son yolculuğuna gönderdi Borsa, başkanını ıığurladıEkonomi Servisi - Istanbul'da çarşamba günü ölen Istanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Tuncay Artun, son yolculuğuna 3 yılı aşkın baş- kanlığını yaptığı Borsa binasın- dan, alkış ve karanfillerle uğur- landı. Borsa 1. seansının ardından. binanın bahçesinde düzenlenen törene Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit, CHP Genel Başkanı Denız Bay- kal. devlet bakanlan Güneş Ta- ner. Cavit Kavak, Hüsamettin Özkan ile Dışişlen Bakanı Is- mail Cem' in yanı sıra iş ve finans dünyasındanisimlerkatıldı. Bor- sa çalışanlann beyaz gömlek ve siyah kurdelalanyla törene katı- lırken, bir aracı kurum temsilci- si törendeki konuşmasında "Bro- ker'ların kalbini binlerce lot hüzün kapladı. Bıraktığın me- şaleyi sonsuza dek taşıyacağız" dedi'. Yıllarca, Artun'un çalışmala- nnı uzaktan hayranlıkla izledi- ğini söyleyen Başbakan Yardım- cısı Ecevit. yaşamının son gün- lerinde İMKB'nin eğitime yap- tığı büyük katkı sayesinde tanış- tıklannı ve bu nedenle üzüntüsü- nün büyük olduğunu söyledi. Artun'un kendisini ülkesine adamış bir yönetici olduğunu belirten Ecevit. "Milvonlarca Artun'u devlet adamlarının yanı sıra iş çevreleri de uğurladı. (Foto: UGUR GÜNYÜZ) çocuk, anne ve baba, inanıyo- rum ki onu her zaman şükran- la anacaktır" diye konuştu. İMKB Başkanvekili Yavuz Canevi de, törendeki konuşma- sında, Artun'un 48 yıllık yaşamı- na çok şey sığdırdığını belirte- rek. "Gidişi olağanüstü oldu. hepimizin başı sağolsun" dedi. Törene katılan Sakıp Saban- cı da Artun'un genç ve dınami- ik bir insan olduğuna dikkat çe- kerek "Borsamız da gençti ama onun sayesinde başandan ba- şanya koştu" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da. İMKB Başkam'nın kamuoyunda yeterınce bılınıp takdir edildiğini belirtti. Baykal, şöyle konuştu: Siyasi anlayışı anlatıldı "Ama kamuoyunda çok bi- linmeyen yönü siyasi anlayışıy- dı. Artun ile biz sosyal demok- rat hareket içinde yakın bir iş- birliği içindeydik." 1990-91 'de kendisiyle birÜkte çalışma yap- tık. 1992 y ılında CHP yeniden açüınca, Artun yeniden CHP'ye girdi ve büyük bir tevazuy la îs- tanbul yönctiminde sorumlu- luk üstlendi." Artun'un borsa konusunda bü- yük ıddialan olduğunu kaydeden Deniz Baykal, "Bunu sergile- meyi başardı. Ama çok daha iyi hizmet verebileceği bir nok- tada kendisini kaybettik, başı- mız sağolsun" dedi. Artun için saygı dunışunda bu- lunulan törende, beyaz gömlek- leriyle kortej oluşturan borsa ça- lışanlan ellerindeki beyaz ve kır- mızı karanfilleri naaşın üzerine attılar ve Artun'u borsa binasın- dan alkışlarla uğurladılar. Artun'un cenazesi vasiyeti dıkkate ahnarak tMKB'nm res- torasyonunu yaptırdığı Doğanev- ler Camıi'nde kılınan cenaze na- mazının ardından, Reşitpaşa Me- zarlığf nda toprağa verildı. Artun için düzenlenen törene tüm borsa çalışanlannın katılı- mını sağlamak için 2. seans 1 sa- at geç başlanmasma karar veril- di. Ancak. törenin uzun sürmesi nedeniyle ikinci seansın başlama saatı sonradan 15.30 olarak değiş- tirildi. BDT ülkeleriyle çalışan nakliyeciler her kontrol noktasında rüşvet vermekten bıktı Rüşvetsiz 'yoY alaımyorlarFATMA KOŞAR Ihracatçılarve nakliyeciler açısından bu yılın en cazıp pazan olarak gösteri- len Bağımsız DevietlerTopluluğu ülke- lerinde büyük bir rüşvet piyasası oluş- tu. Yılın ilk aylannda yaşanan geçiş belgesı sorununu. belge başına 250 do- lar ödemeyı kabul ederek çözüme ka- vuşturan uluslararası taşımacılar, başta Rusya olmak üzere BDT ülkelenndeki rüşvetle boğuşuyorlar. Her kontrol nok- tasında denetim görevlılerine büyük miktarda para ödediklennı, ancak bu şekilde ışlerini yürütebildiklerini belir- ten taşımacılar, bu durumun sürücüyü de güç durumda bıraktığmı söylüyorlar. Kazançlı olduğu ıfade edilen BDTden bu tür sorunlardan dolayı uzak duran ba- zı firmalar da pazann cazip görünme- sine karşın, büyük problemleri olduğu- nu söylüyorlar. Pazara girmeyi düşün- mediklerini söyleyen Ernak Transport Genel Müdür Yardımcısı Engin Öz- bay, her yıl gıriş belgesi sorununun ya- nı sıra rüşvet ve başıboşluk gibi zor- luklar yaşandığını ifade etti. Yoğun şekilde BDT'ye çalışan Ekt- rans Uluslararası Nakliyat yetkılisi Öz- lem Güner de geçış belgesi sorununun yetersiz girişimlerden dolayı taşımacı- lar lehine çözümlenmediğini kaydede- rek verilen rüşvet için bir miktar belırt- menin mümkun olmadığını söyledi. Rusya'da bırçok şeyin oturmadığını ifa- de eden Güner, "Verilen rüşvetin mik- tarı şoför ile polisin diyalogu sırasın- da yapılan pazarlıkla belirleniyor. Ki- mi 100 dolar vererek yoluna devam eder, kimi 150. Rus pazarında sağlam çalışan kantara rastlayamazsınız. Yü- kü mutlaka daha ağır gösterir. Onla- rın sınırında olduğunuz için de hiç- bir şey diyemezsiniz" diye konuştu. Yaşanan sorunlan çözme konusunda yetersiz kaldığı ileri sürülerek eleştiri- len Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Genel Müdürü Cumhur Atıl- gan, rahatsızlık veren konulan, bu ül- kelerin sıstem değiştirmesiyle birlikte oluşan otorite boşluğuna bağlıyor. Fir- malan rahatsız edecek düzeyde illegal taleplerin olduğunu belirten Atılgan, derneğin bu sorunlan çözmek için sü- rekli temas halinde olduğunu ifade ede- rek "Karşı tarafın yetkili organlan bu- nu kabul ediyoıiar, sistemi yeni oturt- maya çalıştıklannı söy lüyorİar. Bunun zamanla çözüleceği inancındayını" dedi. Geçiş belgesi sorununu, belge bayna 250 dolar ödeyerek çözüme kavuşturan ulus- lararası taşımacılar, BDT ülkelerindeki rüşvetle boğuşuyorlar. Yüksek liman ücretleri ve tarifeler firmalan Türkiye ile rekabet eden Dubai'ye kaçırıyor Serbest bölgelere Dubai tehdidi HACER GEMİCÎ ÖZDEN ADANA - Serbest bölgelere giriş ve çıkışlarda alınan "tahsis ve geliştirme fo- nu". yüksek liman ücretleri ve tarifeler. firmalan Türkiye ile aynı pazara hitap eden Dubai'ye kaçınyor. Serbest Bölgeleri Tahsis ve Geliştir- me Fonu'nun kaldınlması konusunda Devlet Bakanı Işın Çelebi "yeşil ışık" yakarken liman ücret ve tarifeleri ile il- gili olarak Ankara ile yoğun temaslar sü- rüyor. 2002 yılında 50 milyar dolarhk ihra- cat hedefi için serbest bölgeleri ön plana çıkaran Devlet Bakanı Işın Çelebi'ye ha- len kurulu bulunan serbest bölgelerin yö- neticilerinden şikâyet var. Türk serbest böl- gelerinde fiyatlann yüksek olduğunu be- lirten Mersin Serbest Bölge Müdürü Erol Taşyürek, bu nedenle son dönemde özel- likle Dubai serbest bölgesinin Türkiye'yi pazar açısından tehdit etrneye başladığı- ru söyledi. "Gerekli önlem alınmazsa pa- zar Dubai'ye kayacaktır" dıyenTaşyü- rek, yüksek fiyatlann firmalann rekabet gücünü azalttığını söyledi. Halen Serbest Bölgeleri Tahsis ve Ge- liştirme Fonu adı altında alınan yüzde i s k e n d e r u n ' u n s e r b e s t b ö l g e h a y a l i k i r a y a t a k ı l d ı ÎSDEMlR 'dolarla kira' istiyor AKIN BODUR İSKENDERUN - İskenderun'un ser- best bölge hayali ISDEMlR'in "dolarla klra" talebi ile gölgelendi. Iskenderun Sa- nseki'de oluşturulması planlanan serbest böl- ge için gerekli arazinin 200 dönümünün denizin doldurulması, geri kalan 700 dö- nümün ise ISDEMİR'in atıl durumdaki sa- hasınm kiralanması ile temin edilmesi planlamyor. Ancak İSDEMÎR'in 700 dö- nüm arazisini metrekaresi 60 centten ki- raya vermek istemesi ve kira süresini de 29 yıl olarak belirlemesinin. serbest bölgenin cazibesini azalttığı kaydediliyor. Hatay Valisi ve Iskenderun Serbest Böl- ge Yönetim Kurulu Başkanı L'tku Acun, kira süresinin 49 yıla, ücretin de daha dü- şük düzeye çekilmesi için temaslara baş- ladıklannı söyledi. "İskenderun Serbest Bölgesi yatınm- cılann kendi imkânları ile gerçekleştiri- lecektir. Biz devletten bu amaçla kredi istemiyoruz. Bu nedenle bölgenin yatınm- cılara cazip gelmesi için kiralama süre- sinin vükseltilmesini ve arazi kirasının da düşüriilmesini istedik" diyen Acun, alt ve üstyapısı hazır olan bölgeye iki yılda 10- 15 trilyon lira yatınm yapılinası için siya- si karan beklediklerini kaydetti. îskenderun Serbest Bölgesi 'nin Yumur- talık Serbest Bölgesi ile rakip değil, birbi- rini tamamlar şekilde çalışacağına da dik- kat çeken Acun, "Serbest bölgenin, yılda 2 milyar dolar ticaret hacmi bulunan ve ülkenin sanavi ve ticaret merkezlerin- den biri olan tskenderun'a 10 dakikahk bir mesafede olması, yörenin cazibesini daha da arttıracaktır" diye konuştu. 5'lik kesintinin borsada işlem gören ürün- leri olumsuz etkılediğini belirten Taşyü- rek. Devlet Bakanı Çelebi'nin bu fonun kaldınlabileceğı yönündekı açıklamala- nnın kendilerini rahatlattığını kaydetti. Türkiye'de var olan 9 serbest bölgenin ticaret hacminin yansını tek başına kar- şılayan Mersın Serbest Bölgesi'nde ku- rulu bulunan Imisk AŞ yetkilileri de ta- rifelerin pahalı olduğunu belirterek, "Fon da bizleri olumsuz etkiliyor. Türk ser- best bölgeleri pahalı olduğu için Du- bai'de çok daha fazla iş yapıyoruz" di- yorlar. Serbest bölgelerin ticaret hacmini ge- liştirmek amacıyla yeni bölgeler açma planıııdaolan ANASOL-D hükümetinden tanfe ve fon sorununa çözüm bulunma- sını ısteyen serbest bölgelerde çalışan fır- ma temsilcileri "Aksi takdirde var olan pazarımız da elden gidebilir" diyorlar. boru hatbnda geri aduıı Boru hattındaki değişikliğin düzeltilerek tekrar Yozgat'tan geçirilmesi bekleniyor. SEYFİ ÇELİKKAYA YOZGAT - Türkıye'nin İran'dan temin ettiği doğalgazın getirilmesi yönünde RE- FAHYOL hükümeti dönemmde yapılan ihalede değişiklik yapılarak boru hattının Sıvas-Ankara bölümünün Yozgat yerine Kayseri'den geçirilmesinin temelinde si- yasi tercihin yattığmı kabul eden ANA- SOL-D hükümetinin istemi doğrultusun- da BOTAŞ, 4 ağustosta gerçekleştireceği Kayseri-Konya doğalgaz boru hattı ihale- sinden geri adım atmak zorunda kaldı. tran'dan temin edilen doğalgazın An- kara'ya getirilmesiyle ilgili 1993 yılında tamamlanan etüt proje çalışmalan sonu- cunda hazırlanan haritaya göre, boru hat- tının Doğubeyazıt-Erzurum-Erzincan-Sı- vas-Yozgat-Kınkkale güzergâhından ge- çirilerek Ankara'ya ulaştınlması karar- laştınlmıştı. Ancak REFAHYOL hükü- meti döneminde yapılan ihale öncesinde RP'li Devlet Bakanı, Kaysen Milletveki- h Abdullah Gül'ün devreye girmesi so- nucunda hat güzergâhında değişiklik ya- pılarak boru hattının yönünün Sıvas'tan çevrilip Kayseri'ye yönlendirilmesi ve bu- radan da Konya'ya hat çekilmesi öngörül- müştü. Bu arada Yozgat mılletvekilleri ANAP'h Lütfullah Kayalar, DYP'li Yusuf Barcan- lı, BBP'h İsniail Durak L nlü, RP'li Ab- dullah Örnek, Ilyas Arslan ve Kazım Arslan'ın bir araya gelerek. boru hattın- da yapılan değişikliğin düzeltılmesi yönün- de hükümet üyeleriyle görüşmesi ve de- ğişikliğin temelinde siyasi tercihin yattı- ğını anlatmalan bekleniyor. Mılletvekil- lerinın bu hafta ıçerisinde bir araya gelecek- leri bildirildi. tŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Taşlar Yerinden Oynuyor mu? Şeriatçı medya ne kadar yalanlarsa yalanlasın, o cephede gerek lidertiği kapma gerekse izlenecek stra- tejiler üzerinde müthiş bir kapışma var. Bence bu cephede asıl yenı liderliğe oynayan kadrolar. tarıkat örgütlenmeleri bu karışık günlerde harcanmamak üzere kenara çekilmiş, pusuya yat- mış konumdalar. Ortıan Birgit dünku gazetemizde ANAP'ın ıçini irdeleyen yazısında, 8 yıllık kesintısiz eğıtım tartış- ması ile su yüzune çıkan ayrışmanın, yeni bir olu- şumun altını çıziyor. Mesırt Yılmaz'ın ANAP içinde liderljğini onaylatma yolunda yol alışına karşın, Kor- kut Özal'ın Refah cephesindeki yeni oluşum içın- de yerini almak üzere hazırlık içinde olduğuna dik- kat çekiyor. Korkut Özal'ın ANAP içinde, Refah'a hep daha ya- kın kimliği ve davranışları yeni bir durum değil. Ye- ni olan, ANAP'ı iktidaryapan koşulların parti içinde liberal-şenatçı ayrışımını zorlaması, ANAP'ın mer- kez sağ parti kimlığınin öne çıkması. Aynı süreçte Refah'ın kapatılmasının gündeme gelmesi, o olma- sa bile Erbakan ve ekibinin şeriatçı cephede yıldız- larının sönmeye başlaması. Bu arada moda yöntemle, ABD'den verdiği de- meçlerle dikkat çekmeyi seçen Fethullah Gülen ve büyük kadrolaşmasını atlamamak gerek. Eskiden beri iki merkez sağ partide, ANAP ve DYP'de gerek parlamenterler gerekse parti yöneti- cileri dağılımında, şeriatçı, militarist eğilimlerin libe- ral egilime baskın çıktığının örneklerini gelişmelere bağlı olarak bu köşeden aktarmaya çalıştım. Şim- di aynı kadrolarla liberal eğilimi güçlendiren geliş- melerin sonuçlarına tanık oluyoruz. En azından ANAP'ta bu oluşum yoğun olarak yaşanmakta. Çiller faktörü ve DYP'lilerin bence çok daha ağır- lıklı bir tür şantaj, manyetik alan etkisi ile hâlâ Çil- ler'in belirleyiciliğinden kurtulamamaları nedeniyle, DYP, REFAHYOL kimliğinde, şeriat cephesi ile bir- likte gözükse de, yakın dönemde orada da aynı te- melde çok ciddi bir ayrışım yaşanacak gibi. Her iki partide de 12 Eylül'un, Turgut Özal'ın mi- rası birbiri ile özde çatışan 4 ideolojinin buluşması, sadece ve sadece sağı buluşturma paravanasında büyük oytoplamarüyasınaendeksliydi. Zaman için- de her iki partinin de merkez sağ kimlıklerinın, asıl olması gereken liberal çizgilerinın yok olmasını ge- tirmekle kalmadı. Türkiye'de şeriatçı ve ırkçı geliş- menin, sonunda Refah'ın önlenemez yükselışinin de kaynağını oluşturdu. Bugün milliyetçi eğilım öne çıkamıyorsa nedeni, şeriatçı eğilim ve örgütlenmelerden çok gerıde kal- ması değil, kendı iç bölünmesı. Bir bölumü Türk-ls- lam şentezinde şeriat cephesi ile buluşmuş konum- da. Önemli bir diğer bölümü devlet içine, DYP ve ANAP içine karışmanın, kaynaşmanın rahatlığını ya- şıyor ve kimlik olarak öne çıkma gereğıni duymu- yoriar. Aynca çetelere, mafyaya bulaşmanın, MHP'de liderlik kavgasında, ideolojik çizgi ve stratejilerde ça- tışmanın sancıları yaşanıyor. Yeni gelişmelerin, yakın ya da uzun bir süreçte, radikalleşmiş mılliyetçiliğin liberallerle hesaplaşma- sını, merkez sağ partilerde bu anlamda bir ayrışma- yı, bu çizgide yeniden oluşumları getirip getirmeye- ceğini kestırmek güç. Ama şerıatçılarla hberallerin yollannın ciddi olarak ayrılmakta olduğunu söyleye- biliriz. Milliyetçilerin de bu alanda yaptıkları seçım- lere göre şeriatçı ya da liberal cephede yer almak- ta olduklarını. Kendilerini sol olarak kabul edenler için bıle, şe- riatçılara ya da devlete daha yakın olma anlamında ciddi bir cepheleşme söz konusu. Merkez solun en azından laiklik ve Kemalizm çizgısinde bu anlam- daki yerı, cephesi çok açık ve belli. Ama radikal sol, geleneksel tepkileri ile şeriat cephesinın bugünkü söylemlerinin çakışması karşısında çok ciddi bir bo- calama geçiriyor. Türkiye'dekı rejim hesaplaşmasını "askerler, dev- let cephesi ile şeriat cephesi arasında bir hesaplaş- ma" olarak niteleyen kimi radikal sol fanatık grup- lar "It dalaşına taraf olma" türünden sloganları kul- lanacak kadar işi ilen götürebiliyorlar. Kimileri de de- mokrasi adına sivil radikal İslamcı örgütlere kendi- lerini askerlerden çok daha yakın hissediyor. Bu arada rejimi, demokrasiyi, laikliği savunma, ül- keyi şeriattan, karanlıktan kurtarma adına da, insan hakları, demokrasi ölçülerıni şaşıranlardaçıkmıyor değil. Bir yanda insan haklan, demokrasi adına, de- mokrasiyi yok etmek temel ilkesi olan şeriat örgüt- lenmesine destek verenler. diğer yanda yine insan hakları, demokrasi adına rejimi kurtarmak ve şeri- attan kurtulmak üzere yola çıkıp demokrasi çizgi- sindeki sapmaları ile, aslında şeriat cephesine hiz- met edenler... Sözün kısası taşlar fena halde yerinden oynamış bulunuyor. Türkiye özellikle siyasi partilerin yapı- lanmasında önemli gelişmelere gebe. Parti dağı- lımlannda, kadrolarında, eğilimlerinde çok büyük çalkalanma ve değişımlerin yaşanacağı kesin. Ama bu gelişmelertaşlan biraz olsun yerine oturtacak mı, kestirmek için henüz erken. Türkiye vergide OECD somıncusu GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - OECD ülkeleri içinde BNP'ye oranla vergi yü- künün en fazla olduğu ül- ke Danimarka; en az ol- duğu ülke ise Türkiye. Karşılaştırma. her ülke içinde vergi yükünün çe- şitli mesleklere dağılı- mında görülen eksiklik- lerin ve haksızhklann et- kisi düşünülmeden, yal- nızca devletin topladığı vergi toplamının. BNP ile karşılaştırması şeklinde yapıldı. Buna göre Danimarka yüzde 51.7 ile birinci, Is- veç ikinci (yüzde 50.2), Belçika üçüncü (yüzde 45.9), Finlandiya dördün- cü (yüzde 45.8) ve Fran- sa beşinci (yüzde 44.5). Sıralamanın son üç basa- mağında. Japonya (yüz- de 27.8). ABD (yüzde 27.6) ve Türkiye (yüzde 21.11) bulunuyor. Öte yandan, hiçbir OECD ülkesinde vergi konusunda son üç yıl için- de Isveç'teki kadar önem- li ve sık değişiklikler ya- pılmadığı açıklandı. Üç yıllık sosyal demok- rat yönetımin. tam 120 vergi değişikliği yaptığı, bunlardan 80'inin artış. 40'ınm azalış içerdiei be- lirlendi 1995-97 yılfann- da hükümet vergi gelin- nı toplam 53.1 milyar kron (106.2 trilyon ÎL) arttırdı. Bu mıktann. ge- lecek yılki genel seçım- lere kadar yüzde 20 ora- nında bir artış daha gös- tereceği hesaplandı. Bu durumda Isveç halkı için eylül 1998 seçimlerinin en önemli konusunu. ver- gi oluşturacak. Işsizlik oranının yüz- de 10 civanndan inme- mesı. vergi yükünün sü- rekli artması ve özellik- le sağlık hizmetlerinde bıreye düşen yükün bü- yük oranda olmasının, enflasyonun sıfıra yakın oranda dizginlenmesın- den ötürü kitlelerin rahat nefes almasına ızin ver- mediğini gösteriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle