28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezgin'den Hava Kuvvetleri'ne ziyaret • A!NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin, 30 ağustosta emeklıye aynlacak olan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman'ı ziyaret etti. Sezgin. Hava Kuvvetleri KomutanlığVnı ziyaretinde, Orgeneral Çörekçi "nin 50 yıla yakın süre Tiirk ordusuna hizmet veren ve büyük başanlar elde eden bir komutan olduğunu söyledi. Orgeneral Çörekçi'nin orduya hizmetleri sırasında insana yatınmın en güzel örneklerini verdiğini ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK)21.yüzyıla hazırlamada önemli görevler üstlendiğini belirten Sezgin. "Türk devletinin amacı; banş, huzur ve istikrann en büyûk ^üvencesi olan TSK'nin yeni konseptlerim en iyi şekilde kullanmasıdır" diye konuştu. Sezgin. daha sonra Koman'ı da ziyaret etti. Ziyaret basına kapalı olarak gerçekleşti DGM'de idam cezası • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - lzmir DGM'de görülmekte olan 28 sanıklı PKK davasında 3 kişi idam, bir kişi ömür boyu. 25 sanık ise 3 ile 24 yıl arasında degişen ağır hapis cezasına çarptınldı. DGM görülen davanın dünkü karar orurumunda sanıklardan Hüseyın Güçlü. Bayram Kaymaz. Fıkri Demir için örgüt adına silahlı eylemlerde bulunduklannı açıklayarak idam cezası verirken, Hüseyin Eksık'i ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme diğer sanıklardan. Doğan Hatun'u ^4 yıl. Hacı Yanık'ı 18 yıl, Yahya Kezer, Zekeriya Efetürk'ü 15'er yıl, Nedim öhdeş'i 15 yıl 5 ay. Ömer Erkek'i 6 yıl 8 ay, Haydar Akay, Alaattin Şili, Serkan Tekin, Senanik Gül, Kazım Yüksel, Zeynep Yüksel, Seyfettin Öncü, Mehmet Yücel, Ferhan Özçelik, Musa Demir, Şükrü Avcıoğlu. Düzgün Bulat, Saraç Turan, Mehmet Çelik. Yusuf Eroğlu'nu 3'eryıl ağır hapis cezasına çarptırdı. Fatsa'da operasyon • SI\AS (AA) - Ordu'nun Fatsa ilçesi kırsal alanında yapılan operasyonlarda DHKP-C örgütüne ait depo ve sığınakiar imha edildi. Bir süre önce ele geçirilen 'Deniz' kod adlı Yusuf Deniz'in gösterdiği yerlerde yapılan aramalarda Sıvas kırsalında arkadaşlan tarafindan \urulan Önder Dede'nin cesedi de bulundu. Kadınlara kredi müjdesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Işılay Saygın. Türkiye Halk Bankası'nca uygulanan "kadın ve genç ginşimci kredisi"nin yaş sınınnın 45'e yükseldiğini bildirdi. Saygın, dün düzenledigi basın toplantısında, kadınlara evde ya da ev dışında çalışarak ekonomik açıdan güçlenmelerini sağlayacak bilgi ve beceriyi kazandırmak ve üretileni sürekli ve güvenli bir .kazanca dönüştürmek J yönünde çalışmalannı sürdürdüklerini belirtti. İstanbul'da elektrik kesintisi • İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu ve Sanyer'deki trafo merkezlerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, bugün ve pazar günü bazı semtlere elektrik verilemeyecek. Bugün 08.00-17.30 saatleri arasında Şişli Etfal Hastanesi, pazar günü aynı saatler arasında ise Tepebaşı, Odakule, Meşrutiyet Caddesi ve Kallavi Sokak elektrik alamayacak. Terör havasını sürdüren RP, 'Meleklerin laneti üzerinize olsun' sözleriyle muhalefet yapıyor Çaresîz RP beddua ediyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda terör havası estirerek 8 yıllık kesintisiz temel eğitim tasansını engellemeye çalışan RP milletvekilleri. "din elden gkfiyor" mesaj- lan vererek propagandalannı sürdürdüler. Komisyonun geceki bölümünde RP'liler, CHP'li Ali Topuz'un üzerine yürüdüler. ANAP ve CHP arasında, din eğitimini dü- zenleyen4. madde üzerindeki anlaşmazlık giderilemeyince bu maddenin ele alınma- sı görüşmelerin sonuna ertelendi. Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP liden Deniz Baykal arasındaki görüşmelerde uz- laşmaya bağlanamayan 4. madde üzerinde- ki görüş aynlığı komisyonun dünkü çalış- malan sırasında da giderilemedi. CHP'nin, Öğretim Birliği Yasası ve Anayasa'ya aykınlık itirazı üzerine ANAP, kurslann Milli Eğitim Bakanlığı tarafin- dan verilmesi konusunda geri adım attı. Ancak CHP, maddenin tasandan tümüyle çıkanlması için önerge hazırlayarak ısran- nı sürdürdü. Komisyon çahşmalannın gündüz bölü- • Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki görüşmelerde uzlaşmaya bağlanamayan 4. madde üzerindeki görüş aynlığı komisyonun dünkü çalışmalan sırasında da giderilemedi. münde RP'lilerin yoğun engellemelerine karşın, daha önce kabul edilen 1,2,3. mad- delerden sonra 5. ve 6. madde de kabul edildi. Komisyonun gecenin geç saatleri- ne kadar süren çalışmalan sırasında RP'li- ler zaman zaman havayı yine gerginleştir- diler. RP"li RamazanVenidedenin, tasan- yı "ucube", savunanlan da "din düşman- lığı yapmak"la suçlaması üzerine CHP İs- tanbul Milletvekıli Algan Hacaloğlu. bu sözlerin tutanaklardan çıkanlmasını istedi. Yenidede. "Terör havası estirmeyin" diye laf atarken, Kuran'dan bir ayet okuduktan sonra, Atatürk'ün. ölümünden 15 gün ön- ce Islam ülkelerine Hz.Muhammed'inyo- lundan gidilmesi için mesaj gönderdiğini ileri sürdü. CHP'li Ali Topuz, "Onun için mi heykelleri kınldT diye laf atınca RP'li- Serinkuşatmasıaltındakaldı. RP'liler ayak- lanarak bu sözlerin geri alınmasını istedi- ler. Topuz. "RP'vi hedefalmadığını'" belirt- mesine karşm uzun süre sataşmalarla kar- şı karşıya kaldı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sürekli gerginlik ve zaman zaman yumruk- laşmalann son anda önlendiği tartışmalar arasında görüşülen 8 yıllık kesintisiz te- mel eğitim tasansına karşı çıkan RP'liler, din istismannı ön planda tutarak eleştiriler- de bulundular. Tasanya destek verenlere " Bütün mdcklerin ve insanlann laneti üze- rinize olsun" diye beddua eden RP millet- vekilerinden bazılannın konuşmalan şöy- le: Mikail Korkmaz (Kınkkale): Sayın Ba- kana birkaç soru yöneltmek istiyorum. Her caminin yanına bir de kilise yapmayı dü- şünüyor musunuz? Evlerimizde çoluk ço- cuğumuza Allah'tan bahsedince celladın üzerine ünifoıma giydirip bizi astıracak mısınız? Evlerimizde "Aflah" derken po- lis-askerkorkusuyla kapılanrruzı, pencere- lerimizi kapatmak zonında mı bırakacak- suıız? Lütfü Esengün (Erzurum): Biz bu ko- misyonda inancımızm mücadelesini yapı- yoruz. Imam hatipleri kapatm, o şeref size ait olsun. Gelip açacağız, o şeref de bize na- sip olacak inşallah. Cafer Güneş (Kırşehir): tnönü'nün bir lafi varmış, kim ki dini siyasete alet eder- se Allah belasını versin diye. Kim ki Ata- türkçülüğü, dini siyasete alet ederse Allah müstehakını versin. Memduh Büyükkılıç: Bu 5 artı 3'ün kaç ettiğini bir türlü çözemedim, sayın Bakan bunun cevabını verir misiniz? Aslan Polat (Erzurum): Bu tasanyı hü- kümet getirmiş görünüyorsa da asıl CHP anlayışını yansıtıyor. Benim amcam 7 yıl CHP'de il başkanhğı yaptı. O. 'CHPdemek Ali Topuz demektir' diyordu. Bu tasan CHP'nin, dolayısıyla Ali Topuz'undur. Kadmdan sorumlu Devlet Bakanı Saygın, bağımsız milletvekilini terbiyesizlikle suçladı Çelik yine basuıa Idn kustuANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-8 Yıllık Ke- sintisiz Temel Eğitim Ya- sa Tasansı'nın görüşül- düğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, gazetemiz parlamento muhabiri Türey Köse ile Hürriyet gazetesi muha- biri Kamuran Zeren'e "Medyanın kumandalı o...larT diye küfreden Şanlıurfa Milletvekili İb- rahim Halil Çelik. "Onla- nn kendilerine uygun gördüğü sıfaö ben kendi- lerine uygun görmüyo- rum" diyerek hakaretle- rini dün de sürdürdü. Komisyonda önceki gün terör estiren RP'liler, partilerinden 'danışıkh' istifayla aynlan Çelik'i savunurken, gazetelerde bu olaylann manşet ol- masını eleştirerek basının komisyon salonundan çı- kanlmasını gündeme ge- tirdiler. RP'liler, basın mensuplannın bazı ko- misyon üyelerini 'yönlen- dirmeye' çalıştığını ileri sürerken, Çelik'e yönelik gazetelerde yer alan ha- berlerin komisyon baş- kanlığınca kınanmasmı istediler. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu dünkü çalış- malanna başlarken RP'li- ler, önceki gün komis- yonda çıkardıklan kavga ve Çelik'in gazetecilere yönelik küfürlerinin yer aldığı gazete haberlerini birbirlerine göstererek. "Ne zaman bizim hakkı- mızda doğru yazdüar ki, bizünle, gösterdikleri tek fotoğrafa göre haberyapıyorlar, çarpıtıyor- lar" diye konuşmaya başladılar. Başkan Biltekin Özdemir bırleşımı açtı- ğında da RP Trabzon Milletvekili Kema- lettin Göktaş. CHP istanbul Milletvekili Ali Topuz' u kastederek, "Basın, haddini aşanraüdahalelerde,akıllannca bulunarak komisyonu yönlendirmeye çahşıyor, bir ga- zetedgizti oturum istiyor" dedi. Çelik' in bu müdahaleyi önlemek için "ajao, provoka- tör" dediğini vurgulayan Göktaş, "Ama ga- zetelerde, halkın seçtigi bir temsflciye 'ter- biyesiz' diye hakaret ediliyor. Bunun baş- kanlık drvanınca kınanmasını istiyorum" diye konuştu. CHP'li Ali Topuz, bazı gazetecilerin kendilerine •basının dışançıkanlabüeceği' yönünde görüş bildirdiğini belirterek. "Ben, komisyon olarak böyle bir düşünce- Sabancı, siyasetçileri eleştirince Menzir ve Erez tepki gösterdi. (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) Polis balosunda söz düellosu İstanbul Haber Servisi -TEYEV düzenledigi "Ge- leneksel Polis Balosu". işadamı Sakıp Sabancı ile U- laştırma Bakanı Necdet Menzir'in söz düellosuna sahne oldu. Kuruçeşme Divan'da yapılan baloda ko- nuşan işadarru Sakıp Sabancı, Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne 4 ay ıçinde 3. İstanbul Emniyet Müdürlü- ğü'ne 9 ay içinde 3 atama yapıldığını anımsatarak da- vetlilerden Ankara'yı alkışlarla protesto etmelerini is- tedi. Davetlilerin Sabancı'nın çağnsınakatıhnalan üze- rine Sanayi ve Ticaret Bakanı Yaum Erez, Türki- ye'nin şov ve sloganla yönetilemeyecegini belirtti. Erez. Sabancı'ya gönderme yaparak "İşlerin iyi git- mediğine inanıyorsanız, para kazanmayı bırakır, siyaset yaparsmız" dedi ve balodan ayrılmak istedi. Ödül vermek için sahneye çağnlan Ulaştırma Baka- nı Necdet Menzir ise "Sakıp Bey hükümetimizi eleş- tirdL Ancak hükümetûniz, çiçeği burnunda bir hükü- mettir. Kimse eline kâgıdı kalemi ahp şu memur ora- ya, o memur buraya demesin. Bu yüzden de istedigi olmayınca bize kınlmasın" diye konuştu. Bu konuşmadan sonra Sabancı. Menzir'in elini tu- tarak "Siz yapmadınız. Sizden öncekiler yaprj" söz- leriyle ortarru yumuşatmaya çalıştı. miz olmadığııu, isteıierse kendilerinin çıka- bileceğini sövledim. Ancak burada benim yönlendirikbikceğimi düşünen arkadaşla- run varsa kendilerine teessüf ederim" de- di. Çelik'in, konuyu anlamadan hakaretle- re başladığını kaydeden Topuz. "Ancak, Sa>ın Çelik. konuyu anlamadan. gazeteci arkadaşlarımızın hiç de hak etmediği ve be- nim de hiç hoşlanmadığun bir tavır sergile- di" açıklamasında bulundu. ANAP Uşak Millenekili Yıldınm Ak- türkde kameramanlann sadece çalışmala- nn başında görüntü almasını, bunun dışın- da salona alınmamasını. gazetecilerin ger- ginlik anında dışan çıkanlmasını önerdi. Komisyonun ANAP'lı Başkanı Biltekin Özdemir ise komisyon çalışmalan sırasın- da 'münferit' olaylann olabileceği, ancak, 'uyumlu' bir çalışma sergilenmesine de- vam edileceğini savunurken. kameraman- lara 'son kez' bir fırsat tanınmasmı istedi. RP'lilerin saldırgan tutumlan karşısında 'toleransh' davranışlanyla dikkati çeken Başkan Özdemir, kameramanlara, sıralann arkasına geçmeleri uyansmda bulunurken, komisyon çalışmalannı aksatacak tarzda çalışanlara daha sert yaptınmlar uygulaya- cağını söyledi. Gazeteciler önünde basın toplantısı dü- zenlemekten kaçınan Çelik, dün yaptığı ya- zılı açıklamayla da hakaretlerini sürdürdü. Çelik, iki gazeteciyi, Ali Topuz ile Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uhığbay'a "GizM cebe isteyin. kapalı oturum isteyin, konuş- malanna meydan vermeyin" derken 'su- çüstü'yakaladığını ileri sürdü. Gazetecile- re "ajan, provokatör" diye saldırdığını in- kâr etmeyen Çelik. "Medyanm kumanda- h o~lan" sözlerini inkâr etti. Çelik, kendisi hakkmdaki ha- berleri yazan gazete ve so- rumlulan hakkında dava aça- cağını bildirdi. Çelik, aynı açıklamayı komisyon toplan- tısı sırasında da tekrarladı. Başkan Özdemir'in RP'lilerin bağırmalan üzerine söz ver- diği Çelik, "Bu iki kadın ga- zeteci Hikmet(Uhığbay)ve Ali Bey'e talimat vennişlerdir. Bu, ajan ve provokatörlüktür,yine tekrarlıyonınTdiye bağırdı. CHP milletvekilleri yerlerin- den konuşmaya tepkı göster- di. 'Aynen iade ediyorum' Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Işüay Saygın da gazetecilere küfreden Çelik'i kınadı. Saygın, bu da\Tanışı 'terbiyesizlik' diye nitelendi- rirken, "Söylenen laflan aynen iadeediyorum. Bu tür davra- nışlar ancak RP ahniyetine yakışır. Kendini bilmezler yü- zünden illerin adı çıkıyor. Bi- risi Rizeli, digeri L rfah, bunlar illerin adını da k'ketiyorlar" di- ye tepki gösterdi. RP Genel Başkan Yardım- cısı AbdülkadirAksudün dü- zenledigi basın toplantısında konuya ilişkin bir soruya, "Kim söylediyseona sorun.Ne söyknmiş bUmiyonım, ancak bu çau aranda görev yapan ba- sın mensuplanna kimsenin hakaretetmeye hakkı yok. Bu- nu kim yaparsa kınanz" diye konuştu. Türkiye Gazeteciler Cemi- yeti'nden (TGC) yapılan açık- lamada olay üzüntü verici ola- rak nitelendirilerek "Hakaret, küfür ve kaba kuvvet gerçek- te normal bir davranış değü, çarpık bir zihniyetin üriinüdür. Bu tür dav- ranışlann, hangi görüşte olursa olsun tüm siyasi partikrin yöneticüerince kınanması gerekir" denildi. Basın Konseyi 2. Başka- nı Doğan Heper, Çelik'i kınayarak tepkisi- ni şöyle dile getirdi: "İktidan kay bedince hırslanndan ne ya- pacaklannı bilemez dunıma gelen bazı RP'liler, demokrasiden, insan hak \e özgür- lüklerinden ve insana saygıdan ne denü na~ sip akhklannı bir kez daha ortaya koydu- lar." Güvenlik ve Hukuk Muhabirleri Derne- ği de yaptıklan açıklamayla Çelik'in basın mensuplanna yönelik hakaretlerini kınadı. CHP istanbul tl Başkanı Mehmet Ali Öz- polat açıklamasında, Çelik'in hakaretleri- ni kastederek "Kem söz sahibine aittir" de- di. IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin @ planetcom.tr Kifnliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. HAKAN DEM/RCAN Olay, gündemi ışık hızıyla de- ğişen Türkiye'de güncelliğini hemen hemen yitirdi. Meslek deyimiyle "bayatladı". Ama ge- ne de yazılmalı. Gözden kaç- masınagözyumulmamalı; top- lumsal belleğin derinliklerine gömülmemeli... ...diye başlayan biryazı okur- sanız bilin ki gazeteci o konuda doludur. Yüreğine bir öfke çök- müştür. Yazmazsa içini boşatta- mamanın gerginliğini yaşaya- caktır. Yani ille de yazacaktır. ••• Olay, gündemi ışık hızıyla değişen Türkiye'de güncelliği- ni hemen hemen yitirdi. Meslek deyimiyle "bayatladı". Ama ge- ne de yazılmalı. Gözden kaç- masınagözyumulmamalı; top- lumsal belleğin derinliklerine gömülmemeli... Izmir'in bir Belediye Başkanı var: Burhan Özfatura Düşünün Izmir'in Belediye Başkanı! Türkiye'nin üç büyük kentinden birinin, gelenekli gö- renekli, güzelim Izmir'in... Şu Ozfatura Kul mu, Yurttaş mı? sözler de onun: "Atatürk, Chantal'/n falan Atatürk'ü değil. Başı örtülü Zü- beyde Hanım'/n Atatürk'ü. Chantal Zakari provokatördür. Chantal Atatürkçü de biz değil miyiz? Türk pasaportuyla Tür- kiye'de yaşamasına izin verdi- ğimiz biri kalkıp Atatürkçü oldu- ğunu söylüyor..." Chantal Zakari'yi anımsadı- nız mı? Hani Refah'ın, "Amanın imam-hatipleri kapatıyoriar. Amanın kadro kaynaklanmız kurutuluyor. Amanın bize bir haller oluyor" diye can havliyte militanını, yandaşını, seçmeni- ni Ankara'ya çağırdığı, kendin- ce gövde gösterisi yapmaya soyunduğu miting sırasında Atatürk'ün küçük boy, çerçeve- li fotoğrafını molla ve molliyele- rin yürüyüş kollanna doğru uza- tan genç kız. Bir Ege Yahudisi. Bir zaman- lann halklarmozaiği izmir'in son renklerinden Zakari ailesinin kı- zı. Ailenin Izmir'deki kökleri 300 yıldan ötelere uzanıyor. (Geçer- ken sormalı: Özfatura'nın Izmir- liliği kaç göbek geriye gidebili- yoracabaT). Chantal Zakari bu ülkenin yurttaşı. Şimdi Ameri- ka'da öğretim üyesi. Ama bu ülkenin yurttaş kimliği ile, bu ül- kenin yurttaşlannın pasaportu ile. Pasaportunu elbette Özfatu- ra'dan ya da Özfaturagillerden ya da Özfatura gibilerden alma- dı. Türkiye'de "yaşama izni'ne de ihtiyacı yok. O bu toprakla- nn çocuğu. Çok halklı Ege toprağının kı- zı. Tıpkı çocukluk aşkım, Yeşua Amcamın kızı Klara gibi, okul arkadaşım Tireli Irma gibi, dört kutsal kitabı sindirerek okuyup dört kitaptan sapasağlam bir hümanizma sentezi üreten Hanri Benazus gibi... Vaat edilmiş topraklar üstün- de amcaoğulları Yahudilerie Arapların düşmanlığını tarih okuyarak anlamak mümkün. Diyelim miras kavgası. Diyelim aile içi, ama kan davasına dö- nüşmüşbirçatışma. Müslüman Arap kavminin, Musevi kavmi- ne düşmanlığı anlayışla karşıla- maksızın anlaşılabilir. Peki Yahudi düşmanlığını Ege toprağına taşımaya ne de- meli? Anadolu toprağını Arap çöllerine dönüştürmek isteyen bir ideoloji (dünya görüşü) mi kendini ele veriyor, yoksa Htt- ler'in antisemitizminden etkile- nen Türk ırkçılığının 2. Dünya Savaşı sonrasında azınlıkları, özellikle Yahudileri çökertmek için saldıkJan Vahık Vergisi'nüe- kJ zihniyet mi hortluyor? Yoksa tarikat ehl-i, Fethullah Hoca Cemaati mensubu Bur- han Özfatura'da dile gelen, bu iki utanç verici yönelimin bir sentezi mi? Yani Türk-lslam sentezi dedikleri düşünsel ucu- be bu mu? O dönemde servet sayılacak 5 milyonluk Varlık Vergisi toka- dının altında ezilmiş Salamon, Türk dükkân komşusuna sor- muş: - Ahmet Efendi sana da ver- giyazdilar? - He ya. Yazdılar. - Ne kadardir kuzum? - Yüz kırk beş lira Salamon efendi. Beş milyonluk verginin acısı daha da artan Salamon acı acı gülmüş: - Ah, demiş. ne böyük adam idi. Babamiz, Atamiz ne yüzel söylemis: Ne mutlu Türk'üm di- yene!.. • • • Chantal Zakari Türk değil, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı. Bu satıriann yazan da Türkiye Cumhuriyeti yurrtaşıdır. Bu sa- tırtan okuyanlann hemen tümü Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Ya Burtıan Özfatura(giller)? Onlar yurttaş mı, kul mu? POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA ANAP ve DYP'nin Açmazı... 8 Ağustos 1997 Cuma... Beyazrt Camisi'nden çıkan 700-800 kişilik Hizbul- lah ve İBDA-C topluluğu gösteri yapıyor. Tekbir ge- tiren topluluk, ellerinde Kuran'la yürümek istiyor. Çoğu sakallı, sanklı ve şalvarlılardan oluşan göste- riciler, "Imam-hatipler kapatılamaz", Islami hare- ketengellenemez" ve "Mesut şaşırma, sabnmızı ta- şırma" diye bağınyor... Bu görüntüler yıllar önce Cezayir'de de yaşanma- mış mıydı?... Şeriatçılar giderek saldırganlaşıyorlar... Cumhuriyet muhabiri Türey Köse ile Hürriyet muhabiri Kamuran Zeren'in üzerine yürüyen RP'den istifa eden bağımsız Şanlıurfa Milletvekili Ib- rahim Halil Çelik, ağza alınmayacak küfür ve ha- karetlerde bulunuyor... Şeriatçı basın ne yapıyor bu arada? ibrahim H. Çelik, "Medyanın kumandalı orospulan" derken şe- riatçı basın nasıl başlık atıyor? Şöyle: "Cumhuhyet'in kızlan dökülüyor... Birisarhoş, bi- ri haçlı..." Pezevenk ve orospu sözcüklerini ağızlanndan düşürmeyenler nasıl bir ruh yapısına sahiptirler? Sanınz psikryatristler bu soruya yanrt verecekler- dir. Ama bizim bildiğimiz bu tip kişilerin sorunlan, on- lann ruh yapılanndan kaynaklanır. Şimdi şeriatçılar zorbalıkla işin içinden çıkacak- lannı, toplumun demokratik dinamik güçlerini yıldı- racaklannı sanıyorlar. Chantal Zakari'yi 'haçlı', Zu- hal Sönmez'i 'sarhoş' ilan edenler, 15-16 yaşlann- dayken 'şeriatçı kamplarda' yaşadıklannı unutuyor- lar... Son günlerde, "Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eği- timi çıkanrsanız Türkiye kan gölüne döner, Ceza- yir'den beterolur" diyen şeriatçılann Meclis'teki sa- yısı artıyor. Elpet bu arada kimi ANAP'lılar ve özel- likle Korkut Özal yeni bir siyasal oluşum için hare- kete geçiyor. Oldum olası Necmettin Erbakan'la yıldızlan barışmayan Korkut Özal ile Ali Coşkun, meydanı Hasan Celal Güzel'e bırakmamak için şu hesabı yapıyor: "Yeni birparti kurup örgütlenirsek ilk seçimlerde iktidaroluruz..." • • • Şeriatçı basın ve televizyonlann 'hedef adamı' Başbakan Mesut Yılmaz; Korkut Özal, Aii Coşkun, Cemil Çiçek gibi adları 1995 seçimlerinde Istan- bul'dan aday gösterirken başına 'çorap örecekle- n'ni bilmiyor muydu? Elbet biliyordu!.. Ama Mesut Yılmaz, bu yanlışı bildiği halde yap- tı, hatta BBP'yle seçim birlikteliğine girip ikinci bir yanlışla Izmir'de DYP'nin ekmeğine yağ sürdü... ANAP lideri, yanlıştan doğruya yönelip partisini bir yıl sonra 'merkez sağ' çizgide 'çağdaş biryapı- ya' dönüştürmek için çaba göstermeye başladı... Bu arada ilk fire de geldi: Diyarbakır Milletvekili Abdülkadir Aksu, ANAP'tan istifa edip RP'ye geç- ti ve genel başkan yardımcısı oldu... Korkut Özal, Ali Coşkun, Cemil Çiçek gibi adlara başta Ekrem Pakdemirii gibi daha 8-10 kişiyi ek- lerseniz, bunlann ABD'nin çok sıcak baktığı 'ılımlı Islam' formülüyle ilgilendiğini görürsünüz. Aynı formülü RP içinde uygulamak isteyenler de vardır. Örneğin Aydın Menderes, Bülent Annç 'ılımlı Islam'a sıcak bakan kişilerdir. DYP içinde de aynı düşünce çizgisinde olan milletvekillerinin sa- yısı az değildir. ANAP, RP ve DYP içindeki bu kad- rolar, Necmettin Erbakan'ın çevresinde bulunan ya- kın çalışma arkadaşları Oğuzhan Asiltürk, Recai Kutan, Şevket Kazan, Süleyman Arif Emre'ye detepkilidirier... ••• ANAP ve DYP içindeki 'muhafazakâriann' tüm hesaplannı, "RP'nin Anayasa Mahkemesi'nce ka- patılacağı" üzerine yaptığı bir gerçektir... Bakın ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç ne diyor: "Ne laik olduğunu söyleyen devlet ne de siyasi Islamcılar din eğitiminden vazgeçiyor. Birtarafço- cuklara din dersi nasıl verilecek tartışmalannı sür- dürürken diğer taraf da şeriat propagandası yapı- yor..." Saruhan Oluç'un bu saptaması DYP ve ANAP'ın açmazını ortaya koymuyor mu? Yine bu sapta- ma,'zorunlu din eğitimi'nm bu bağlamda şeriatçı- lara prim vermek olduğunu vurgulamıyor mu? Şeriatçılar "pezevenk, orospu, haçlı, sarhoş, Cumhuriyet kızlan dökülüyor" diye saldınrken biz- ler niye susuyoruz? Önce bunun üzerinde duralım ve düşünelim! Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (â Planet.com. TR Yılmaz Bitliste '8 yıl en büyük reform' BÜLENT ECEVİT BİTLİS/ANTALYA- Başbakan Mesut Yılmaz. eğitim reformunu Cum- huriyet döneminin en bü- yük reformlanndan biri- si olarak niteleyerek, he- deflerinin 2 bin yılına ka- dar yönlendirilmiş öğ- rencilerin oranını yüzde 75'e çıkarmak olduğunu söyledi. Yılmaz. "Kendi gelecekleriniTürkiye'nnı geri kalmışhğmda ara- yanlar bu reforma karşı çıkacakür" dedi. Başbakan Yılmaz, be- raberindeki bazı bakan- larla birlikte Bitlis'in düşman işgalinden kur- tuluşunun 81. yıldönümü dolayısıyla Gök Meyda- nı'nda düzenlenen kııtla- ma törenlerine katıldı. Kurtuluş törenlerine ilk kez bir başbakanın katıl- dığını belirten Bitlis Be- lediye Başkanı Yaşar Bu- ha, Bitlis'in kurtuluşunu sağlayan Atatürk'ün bu kente bir üniversite ku- rulmasına ilişkin talebi- nin, yıllardır gerçekleşti- rilemediğinden yakındı. Başbakan Mesut Yıl- maz da konuşmasına, hü- kümetin. daha 1 ay önce kurulmasına karşın ülke- nin sorunlannın çözümü için devletin bütün ola- naklannı seferber ettiği- ni belirterek başladı. Türkiye'nin sorunlan- nın bugüne kadar çö- zümlenememesindeki en büyük engelin, bugün yapmak istedikleri eği- tim reformuna karşı çı- kan anlayışın aynısı ol- duğunu belirten Yılmaz, "Kendi geleceklerini Türkiye'nin geri kalmış- hğuıda arayanların bu re- forma karşı çıkacağuur söyledi. Yılmaz, "Bit- lis'in, Erzurum"un. Yoz- gat'ın, Sinop'un, Ispar- ta'nın. velhasıl bütün Türldve'nin geri kalmış- hğı en büyük gıdalan olanlar vardır. Bu, kötü ve Türldye'yi karanhkta bırakan bir zihniyettir. Bizim mücadelemiz bu zihniyete karşıdır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle