Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç #
Genel Yayın K.oordınatörü: Hikmet
Çetinkaya # Yazıişleri Mudürlerı
IbrahimYüdız (Sorumlu), Dinç Tayanç
• Haber Merkezi Müdürii. Hakan kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • lstıhbarat
Cengiz Yıldınm 0 Kültur Handan Şenköken
• Spor Abdülkadir YScelman 0 Makaleler:
Sami Karaören 9 Duzeltme: Abdullah Yazıcı
• Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
YavmKurulu İlhanSetçuk<Ba$kan>.
Orhan Erinç. Oktay Kurtböke,
Hikmet Çetinkaya, Şüknuı Soner,
Ergun Bata. Dinç Tayanç, tbrahim
Vıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balb»>. Hakan Kara.
Ankaıa Temsılcısı: Mustafa Balba> 9 Haber Müdüru. Doğan
Akın Atatürk Bulvan No- 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 • lzmır Temsılcısı
SerdarKızık.H.ZıyaBlv. 1352 S23Tel 4411220. Faks
4419117 9 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, lnonü Cd.
119 S No.l Katl.Tel-363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdüıü. Üstûn Akmen
9 Koordınaiı>r Ahmot Korulsan 9
Muhasebe Bülent Yener9İdare:
Hüseyin Gürer 9 Işletme Önder
Çelik •Bılgı-tşlem Nail tnal 9
Bilgjsayar Sıstemj Mürüvet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdûr Gülbin
Erduran # Koordınatör Reha
tytnun A Genel Müdûr Yaıdımcısı
Mine Akdag Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
aı ve Basan. Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş
ı Cid 3^ 41 Cagaloğlu 34334 Ist PK 246 lstanbul Td (0 2121 512 05 05 120 hat) Faks (0 212) 513 85 95 9AĞUSTOS1997 tmsak:4.19 Güneş:6.01 Öğle: 13.17 tkindi: 17.07 Akşam: 20.19 Yatsı: 21.53
Çelik konseri
• İstanbul Haber Servisi
- Atatürk'e ve laik
cumhunyete olan
bağlılığmı her firsatta
vurgulayan şarkıcı Çelik,
önceki gece
Rumelihisan'nda
hayranlanyla buluştu.
Atatürk ve Türk Bayrağı
görüntûlerinin de yer
aldığı sinevizyon gösterisi
eşliğinde eski ve yeni
çalışmalannı seslendiren
Çelik'e, hisan dolduran
hayranlan sevgi
gösterismde bulundu.
(Fotoğraf:BERTAN
AĞANOĞLU)
Spice Girls
komandoları'
• STOCKHOLM
(Cumhumet) -
Kendilerine 'Spice Girls
Komandolan' adı takan
bir grup genç kız,
Stockholm'deki porno
kulüplerine savaş açtı. Bir
gece kulübünün reklamını
taşıyan 4 aracı birden
kundaklayan genç kızlar
bir gazeteye yaptıklan
açıklamada. Isveç'te
kundakçılığın cezasının 2-
6 yıl olduğunun bilincinde
olduklannı söylediler.
Kızlann Eva takma adlı
sözcüsü şu açıklamayı
yaptı: "Toplumda kadına
uygulanan baskıya karşı
savaşıyoruz, pomografi
de bunun bir parçasıdır.
Pornografı, tecavüzün
reklamını yapıyor. Çeşitli
araştırmalar. ırza geçen
saldırganlann buna
pornografı izleyerek hazır
hale geldiklerini
gösteriyor."
Nemrurta
restorasyon
• ŞANLIURFA(AA)-
Kültür Bakanı Istemihan
Talay, Adıyaman'ın Kâhta
ilçesindeki, dev boyuttaki
heykelleriyle büyülü bir
ortama sahip Nemrut
' Dağı'nda, restorasyon
çâlışmalanna eylülde
başlanabileceğini söyledi.
Talay, "Nemrut
gündemde olan bir konu.
Bu nedenle konunun
uzmanı 3 arkadaşımla
bölgeye geldik. Onlar
daha önce gelip rapor
hazırladılar. Şimdi
yerinde tespit yapacağız"
dedı.
Anafartalar
Zaferi
• ÇANAKKALE
(Cumhuriyet) - Çanakkale
savaşlannın seyrini
değiştiren Anafartalar
Zaferi'nin 82. yıldönümü
yann Gelibolu Yanmadası
Kabatepe platfoımunda
törenle kutlanacak.
Kabatepe'dekı törenlerin
ardından Çanakkale
Savaşlan tanhine ve
Türk-Avustralya
dostluğunun pekişmesine
önemli katkı sağlayan
yazar ve tarihçi Mehmet
Uğurlu anısina, bir plaket
verilecek.
'Nükleer Karşıtı Şenlik' Büyükeceli'de başlıyor, Japonya'da banş çanı Akkuyu için çalacak
Akkuyu'da Nagazaki ıidıu
ÜMİTOTAN
• Akkuyu Büyükeceli'de bugün başlayacak nükleer
karşıtı eyleme dünyanın çeşitli yörelerinden destek
mesajı yağıyor. Japon Peace Wave örgütünün
Internet aracıhğıyla gönderdiği mesajda,
"Nagazaki'deki banş çanı bir kez de Akkuyu için
çalacak. Yanınızdayız" denildi.
lar dinmedi, sürüyor. Onlar için
her şey çok geçti, Akkuyulular
" Bizim hâlâ şansımız var" diyor.
52 yıl önce düşman elinden bı-
rakılan bombalarla her şey bitmiş-
ti. Akkuyulular kendi yetkilileri-
nin elinden çıkacak imzalarla yö-
relerine nükleer santral yapılma-
sının 52 yıl önce yaşanan korku-
yu bugünlere taşıyacağını söy-
lüyör.
Nükleer santral kurmayı kafa-
lanna koyan yetkililerin, nükle-
er santrallar kurduktan sonra atom
bombası da yapabilecek duruma
İZMİR- Japonya'dan tüm dûn-
yaya yayılan "feryatlar'' 52 yıl
sonra da dinmedi. Hıroşima ve
Nagazaki hâlâ kâbusu yaşıyor.
"Hiroşimalar olmasın". en çok
Akkuyu'da yankısını buluyor:
"Hiroşimalar da, nükleer sant-
rallar da olmasuu."
6 Ağustos 1945 sabahından
sonrası yok Hıroşimalılar için;
Nagazakililer için de 9 ağustos-
tan sonrası. Aradan yanm yüzyı-
lı aşkın bir zaman geçti ama acı-
gelecegimizi müjdeler gibi söy-
lemeleri "acı"dan hiç ders alın-
madığını göstenyor. Üstelik Çer-
nobil örneği gözlerönündeyken...
"Oralarda" felaketin acılannın
yıldönümü etkinlikleri var. "Bu-
ralarda" atom lobilerine, ulus-
lararası tekellerin yalanlanna ve
aymazlığa başkaldınnın hazır-
hklan var.
Nagazakı'nin "patladıgr saat-
lerde Büyükeceliler, sesleriyle
duymaz kulaklan patlatacak ve
bir kez daha uyaracak.
'Bergama dersT
tçel Nükleer Karşıtı Platform
Sözcüsü EnverCuybur. Hiroşi-
ma'da yaşanan ınsanlık ayıbının
üzerine "Akkuyu ayıbı" inşa edi-
lemeyeceğini belirtip, "Çerno-
bil de mi umurlannda değil? Bi-
zün umurumuzda. Mücadelemiz
sürüyor, sürecek. Nagazaki vah-
şetinin yddönümünde sesimiz du-
yarsıziarın yüzünde tokat gibi
patiayacak" diyor.
'Çernobil unutulmadı'
Osmaniye Çevre Dostlan Yö-
netim Kurulu Üyesi UmurGür-
soy, Kurtuluş Savaşı 'nda yakala-
nan toplumsal bilincin henüz yok
olmadığını, Bergama'daki hare-
ketin Akkuyu ile dayanışmaya
dönüşmesinin somut bir örnek
olduğunu vurgulayıp şöyle di-
yor: "Baü'nınsınırtaıumaz,do-
vumsuz, çügınca tüketen insanı,
atom enerjisi belasınıJaponya'nın
üzerinde denemişti. Şimdi aynı
Ban ve Kuzey ülketeri kendi nük-
leer sanay ikrineyeni iş olanakla-
n yaratma pahasına sekiz bin yıl-
lık geçmişi olan Anadolu uygar-
hğmın berekeditopraklanna yer-
100 günde 800 bfn metreküp çamur pompalandı
Haliç'ten
çıkan çamur
Alibeyköy'de
sorun olduİstanbul Haber Servisi - lstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın 3 yılı
aşkın hizmet süresinde tek "prestij projesi"
olarak görülen Haliç'ın temizlenmesı çalışması
100. gününü doldurdu. Yaklaşık 800 bin
metreküp çamur, Haliç'ten Alibeyköydeki eski
taşocaklanna pompalanarak depolandı.
Haliç'ten çıkanlması öngörülen toplam çamur
miktannın 4 milyon metreküp olarak
hesaplandığını belirten lstanbul Büyükşehir
Belediyesi yetkilileri, çalışmalann bu yıl
sonunda tamamlanacağını açıkladı. Haliç'te
temizleme yapan Amerika ve Hollanda yapırru
üç tarama teknesı 24 saat aralıksız çalışıyor.
Teknelerin üzerindeki pompalar yardımıyla
çıkanlan çamur iki boru hartından toplama
göletlerine pompalanıyor. Her iki borudan
saatte 2 bin metreküp çamur akışı sağlanıyor.
Haliç'ten basılan çamurun yüzde 4O'ı
çökertilirken yüzde 60 olan su antılmış olarak
Haliç'e geri veriliyor. Alibeyköy'deki
taşocaklannda oluşturulan çamur barajlannın
derinliği 60 metreyi buluyor. Çevre sakinleri,
depolanan çamurun çe\nreye koku yaydığını
belirterek çalışmalann hızla tamamlanarak
üzerinın kapatılmasını, tehlike yaratmaması için
de göletlerin etrafinda sıkı önlem alınmasını
istiyor.
Alibeyköy'deki taş ocaklanna pompalanan
çamur, yay dığı kokularla çevre sakinkrini
rahatsız edryor. (MEHMET DEMİRKAYA)
li işbirlikçDerinin de yardımıyla
nükleersakhn başktülar. Ama ba-
şaramayacaklar. İnsanük Hiro-
şima'yı, Nagazald'yi, Çernobil'i
unutmadı. Bir kcz daha yaşamak
istemiyor. Biz de istemiyoruz."
Dünyamız 52 yıl önce daha
güvenliydi. Çünkü insanlığın elin-
de ancak birkaç kenti yok edebi-
lecek kadar bomba vardı.
Bugün korku çok daha büyük.
Arkadaş Çevre Grubu, korkunun
vardığı boyutu şöyle değerlendi-
riyor:
"Bugün kentleri değil dünya-
yı birkaç kez yok edebilecek ka-
dar nükleer bombamız var. Dün
onlann şansı yoktu. Bugün bizim
şansımız var. Dünyalılar istemez-
se bombalaryeryüzünde banna-
maz. Dün nükleer pazar çelik ka-
salarm ardmdaydk bugün mafya-
nın elinde işporta pazanna düş-
muş durumda. Bilinçsiz insanlar
siyah poşetler içinde radyoaktif
madde saüyorlar. Dün şarkılar
Hiroşimalu NagazakiİL babkçı ço-
cuklar için söyteniyordu. Bugün
tüm insankk için söylenjyor."
t
Şakşakçdara' öfke
Sınırsız Çevre Partisi Kurucu-
lar Kurulu adına açıklama yapan
Hilmi Çamurdan da "bir grup
sözde bilim adamının nükleer
santrallann şakşakçılığmı yap-
malanna" sınirleniyor.
Dünyayı Hiroşima'ya, Naga-
zaki'ye döndürmeye kimsenin
hakkı olmadığını belirten Çamur-
dan, şunlan söyleniyor:
"Hiroşima'ya bomba atan
ABD, bu ayibm ezüdiği içindeyken
Türkiye'debir grupinsanın nük-
leer santrallan dayatması ve atom
bombası yapacagız diye sevinme-
si,insanıntüyierini diken diken edi-
yor. Biz gelecek kuşaklara, doğa-
mıza sahip çıkryoruz, ne Akku-
yu'da, ne Sinop'ta, ne de dünya-
nın herhangj bir yerinde nükleer
santral istemiyomz. İzin verme-
yeceğiz, yaptınnayacağız.''
Ban§ çanı Akkuyu için
Akkuyu Büyükeceli'de Türki-
ye'nin çeşitli yörelerinden gele-
cek çevre örgütleriyle bugün ve
yann "atoma ve nükleere" karşı
büyük bir gövde gösterisi yapı-
lırken dünyanın çeşitli yörelerin-
den de destek mesajlan yağıyor.
En büyük destek de Nagaza-
ki'den. Akkuyulular bugün
Büyükeceli Köyü'nde etkinlik-
lerini başlaurken Nagazaki'de ba-
nş çanı Akkuyu için çalacak. Ja-
pon Peace Wave örgütü Intemet
aracıhğıyla Türkiye ve Akku-
yu'daki çevrecilere gönderdiği
mesajda, "Nagazaki'deki banş
çanı bir kez de Akkuyu için çala-
cak. Yanımzdavız" denildi.
6
Çocuğa önce kitap, sonra oyuncak
9
Eğitimcilere göre okul öncesi dönemdeki çocuklar için en ideal iletişim ve eğitim aracı kitap
FİGEN ATALAY
Çocuklann kitap okuma alışkanlığı ka-
zanabilmeleri için en geç 3-6 yaş dönemin-
de kitapla tanışmalan gerekıyor. Bu yaş
çocuklar için ideal iletişim ve eğitim aracı
olarak nitelendirilen kitap, yapılan bir araş-
tırmaya göre çocuklara verilen armağan sı-
ralamasında oyuncak ve giysiden sonra ge-
lıyor.
Okulöncesi dönemdeki çocuklara eği-
tim hizmeti veren YA-PA için bir grup öğ-
retim üyesi tarafından hazırlanan Okulön-
cesi Çocuklarda Kitap Ahşkanhğı konulu
araştırmanın sonuçlanna göre anne ve ba-
balann çocuklanna aldıklan armağanlann
başında oyuncak geliyor. tkınci olarak ve-
rilen armağan giysi. Kitap. yalnızca şeker-
den önce geliyor. Çocuklanna kitap alma-
yan annelerin birinci nedeni, çocuğun oku-
ma-yazma bilmemesi, ikinci nedeni ise ev-
de kitap bulunması olarak gösteriliyor. Ba-
balann kitap almama nedenlerinın başın-
da ise çocuğun okuma-yazma bilmemesi,
çocuğun çok küçük olması ve çocuğun ki-
tabın değerini bilmemesi yer alıyor.
Çocuğa kitap okuma sıklığına ilişkin so-
rusunu yanıtlayanlann yüzde 46.4'ü hafta-
da birkaç gün, yüzde 22.9'u her gün. yüz-
de 18.6'sı haftasonu ve yüzde 12.1'i daha
seyrekokuduklannı belirtiyorlar. Ailelerin
yüzde 45.6'sında kitap okumaya her sefe-
rinde 30 dakika, yüzde 14.7'sinde 20 daki-
ka, yüzde 14'ünde 15 dakika, yüzde 11.6'sın-
da 60 dakika ve yüzde 9'unda 10 dakika ay-
nlıyor.
Araştırmaya göre çocuklann yüzde %.2'si
televizyon izliyor. Çocuklann televizyon
başında geçirdikleri ortalama süre soruldu-
ğunda ise en çok alınan yanıtın, yaklaşık
iki saat olduğu görülüyor. Program türleri-
ne göre ise çizgi film iki saat, yanşma bir
saat, aile filmleri bir-iki saat, kahramanı
çocuk olan fılmler beş saat, uzayla ilgili prog-
ramlar/filmler dört saat, komedı türü fılm-
ler dört saat, hayvanlarla ilgili filmler dört
saat. reklamlar bir saat süreyle izleniyor.
Eğitimli anne farkı
Kitabın farklı özellikleri. annenin eği-
tim düzeyine bağlı olarak farklı biçimler-
de algılanıyor. Kitabın konusu, ilkokul ve
üniversite mezunlannca çok önemli bulu-
nurken, ortaokul ve lise mezunlan önemli
olarak değerlendiriyor. İlkokul mezunlan
oyuncak özelliğinin çok önemli olduğunu
belirtiyorlar. Yani kitap, eğitim düzeyi dü-
şük annelere göre hem eğitici olmalı hem
de oyuncak işlevi görmeli.
YA-PA Genel Müdürii Turhan Özüdu-
ru, çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazan-
dınlması içm en geç 3-6 yaş döneminde ki-
tapla tanıştınlması gerektiğini belirtiyor.
Özüduru, "Kitap hem anne-baba ik çocuk
arasında kurulan iletişim hem de öğretim
açdanndankkalbir araçür. Oyuncakda ço-
cuğun getişimi için kuşkusuz gerekli ve ya-
rarbdn-. Ancak, oyuncakher zaman cocuk-
la doğnıdan ilgilenmev i gerektirmez. Kitap
ise her zaman gerektirir. ,\nne-babalar, ço-
cuklanna kitap \«rineoyımcakalarakkotayı
seçJyorlar
r
diyor.
Kurşunlanaıı balina öldü
ALANYA (AA)- Antalya'nın Alanya îlçesinde önce-
ki gün yaralı olarak karaya vuran balina dün öldü. Alan-
ya'nın dünyaca ünlü Ulaş Plajı'nda yurttaşlar tarafın-
dan üzerinde üç kurşun yarasıyla kayalara sıkışmış ola-
rak bulunan yavru balinanın kan kaybından öldüğü be-
lirtildi. Yetkililer karaya vuran balinanın açık denizde
kurşunlandığını bildirdiler. Ölü balina Süleyman Demi-
rel Üniversitesi Su Orünleri Bölümügörevlileri tarafin-
dan incelenmek üzere Isparta'ya göturüldü.
Daskyleion kazıları
100 yıl sürecek
BANDIRMA (AA) - Bandırma'nın Ergili Köyü ya-
kınlannda bulunan, Frig, Lidya ve Perslerin yaşadığı
Daskyleion antik kenti kazı çalışmalannın 100 yıl daha
süreceği bildirildi.
1987'de başlanan ve Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr.Tomris Bakır Akbaşog-
lu başkanlığındaki ekip tarafından sürdürülen kazılar-
da, çok sayıda tarihi eser gün ışığına çıkanldı. Kazılar-
da çanak, çömlek, hayvan ve insan figürleri, M.Ö. 2000
yılma ait Babil mühürii, Lydia dönemine ait 40 metre
uzunluğunda sur, Helenistik döneme ait olduğu sanılan
ağırlık ölçülen, ayıu döneme ait dokuma tezgâhlannda
iplik çekip itmeye yarayan iki tarafı çatallı bronz araç
gibi eserler bulundu.
Gerçekleştirilen çalışmalarla 2600 yıl önce yapılmış
Pers saraymın bir bÖlümünü oluşturan büyük mekânın
güney ve doğu duvarlan ile güneydoğu köşesi, sarayda
yaşayan soylulann kullandıklan seramik kaplar ortaya
çıkanldı.
Kazıdaki en önemli bulgulardan biri de sarayın avlu-
sundaki atık su kanallan. Kanal sistemi, 2600 yıl önce
yaşayan Perslerin, çevre ve insan sağlığına ne denli önem
verdiklerini de ortaya koyuyor. Bilim adamlan, Batı
Anadolu'nun arkaik döneminın bu en eski kanal sistemini
kullananlan, "dünyamn en eski çevrecfleri" olarak da
niteliyor.
Z&IT/M ÇALfSMALARI!.
e-posta : tan (a prizma.net. tr
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
^ 00 yıldır Avrupa'ya girmeye ça-
£ lışıyoruz, ama istediğımiz gibi ol-
muyor. Girmesine giriyoruz da şöy-
le eşitlikle birlikte olalım deyince ol-
muyor. İnsan haklanyla girelim de-
sek, karnemiz pek iyi değil. Avru-
pa'yla insan haklan meselesinde an-
laşamıyoruz. Her yiğidin kendine
göre bir yoğurt yiyişi var, Avrupah
bunu anlamıyor. Demokrasi desen
bizde çok, ama onlara göre pek eko-
nomik. Biz de onlarda olmayıp biz-
de olan şeylerle girelim. Böylesi da-
ha iyi değil mi? Onlarda olan bizde
eksikse bizde olan da onlarda yok.
Böylece ödeşmiş oluruz. Bu pek
faydalı takası bizimkiler neden dü-
şünmezler ki? Şimdi bizde olup on-
larda olmayan cevherlerimizi dü-
şünmeliyiz.
Keyfimizle girelim de
görsünler...
akın, bu Avrupalılarda keyif de-
nen şey yoktur. Kadını erkeği bir
. çalışmak bilırler ki akJlara ziyan. Sa-
bah kalkarlar, işe koşarlar, iş desen
keyifsiz bir çalışmadır, akşam evle-
rine koşarlar, hemen yemek yiyip
yatarlar ki sabâh işe kbşabilsinler.
Şimdi bu keyifsiz hayatlanna biz
Türkler öyle bir keyif katanz ki bir
tadını alsalar bizsiz yapamazlar. Bir
kere ünlü 'sabah keyfi'mizi tanıma-
lan gerekir. Evde kahvaltıyı yap-
mak yetmez, işbaşında da şöyle çay-
Avrupa'ya Neyimizle Girelim?..
lann içilip günlük haberlerin gözden
geçirildiği 'sabah keyfi' günün tat-
lı geçmesini sağlar. Saat 11.30'dan
sonra 'öğle keyfi' saati başlar ki iki-
ıki buçuğa kadar sürer. Akşam üsrü
saat dörtten sonra da akşam keyfi
başlamış demektir. İş öyle keyifli-
dir kı insanlanmız tatil günlerini zor
geçirir, işlerinde geçirecekleri saat-
leri özlerler. Avrupahlarhele bir 'ke-
>ifle yaşamak' formüllerimizi öğ-
rensinler, bizi Avrupa Birliği'ne al-
makla kalmaz, kıtanm her tarafında
'keyif uzmanı' olarak görevlendirir,
yaptıklanmızı yaparlar. Hemen yet-
kililenmiz şu 'keyifli >'aşam' kozu-
nu pazarlık masasına koysunlar.
Kalenderlikle girelim de
öğrensinler...
D ir de AvTupalılann her şeyi ken-
D dilerine dert etme huylan var-
dır ki bir türlü kurtulamazlar. Yok 'bu
neden böyle olmuş' da 'şu neden böy-
leohnuş' diye düşünüp araştırmadan
duramazlar. Bu yüzden de migren gi-
bi baş ağnlan, ülserler, tansiyon has-
talıklan başlanna bela olur. Eğer
onlara 'kalenderiik' denen şeyi öğ-
retirsek hem bize dua ederler, hem
de şimdiye kadar aklımız neredey-
miş diye kendilerine kızarlar. Ka-
lenderiik şudur: Bana ne yahu? Ba-
na mı sordular ki kendimi üzeyim?
Boş versene, gam çekip de ne ola-
cak, ölürnlü dünya.. sıkma canını,
deyip hiçbir şeyin tasasını çekme-
mek. Kalenderiik çok rahat bir şey-
dir, hayatı kolaylaştınr, stresten uzak
tutar, ömrü uzatır. Omrü uzatması iyi-
dir de az biraz derbederliğe yol aç-
ması kötüdür ya, o kadar kusur ka-
dı kızında da bulunur. Kalender ol,
kafanı takma, hiçbir şeye aldırma.
Trafik kazası olup insanlarmı ölmüş?
Ne yapalım, ölenle ölünmez ya, on-
lar da yola çıkmasalardı dersin. Olan-
la bitenle ilgilenmez, kafanı dinlen-
dirirsin. ŞuAvrupalılarbunuöğren-
dikleri zaman kafalannı taşlara vu-
rurlar da 'Biz nasıl oldu da bunu bi-
lemedik' diye kara tasalara düşerler.
Ama işte şimdi zamanı gelmiş olu-
yor, TürkJeri Avrupa Birliği'ne alır
almaz kalenderliğı de öğrenmiş olu-
yorlar ki, hayatlan birdenbire deği-
şiyor.
Kaderimizle girelim de
çeksinler...
A vrupa Birliği'ne 'kader'imizle
/ l giripkaderbirliği yapalım da on-
lar da bizim çektiklerimizi çekince
bizi anlasınlar. Yugoslavya parça-
landı mı? Kader. Avrupa'yı seller
mi bastı? Kader. Volkan mı patladı?
Kader Diana kötü yollara mı düş-
tü? Kader. Şu ünlü 'kader'i bir öğ-
rendiler mi şenliği seyredin. Avru-
palılar bir kez 'kaderin oyunu'nu
öğrendilermi şıp diye arabeski keş-
federler. Haydi bakalım, bizim şar-
kıcılar Avrupa turnelerinde, kültür
elçilerimiz olarak arabesk müzik sa-
natçılarımız başlar mı Avrupa kent-
lerini fethermeye. Pavarotti de öğ-
renir mi arabeski? Başlar mı söyle-
meye gür sesiyle?
İşte Avrupa Birliği'ne öyle birgi-
reriz ki artık Avrupa ülkeleri ora-
dan çıkar da biz çıkrnayız. Kültur fet-
hi diye buna denir işte. Keyfimizle,
kalenderliğimizle, kaderimizle Av-
rupa'ya öyle bir gireriz ki. Ne insan
haklan mazereti kalır, ne demokra-
si, ne ekonomi. tnsan haklan mı? Ka-
der. Demokrasi mi? Kalender ol,
takma kafana. Ekonomi mi? Keyfine
bak. Bitti gitti. böyle olur çelebi,
bizim Evropa seferi.