Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorun Laçin ve Nahcıvan koridorlannın açılmasıyla çözülecek
Karabağ'a Hsoridorlu' çözümSERKAIS DEMİRTAŞ
A1VKARA - Azerbaycan ve Ermenis-
tan arasındaki Dağlık Karabağ sorunu-
nun çözümüne yönelik olarak "koridor
formülü" geliştirildi. Formüle göre
Azerbaycan. Dağlık Karabağ'ı Ermenis-
tan'a bağlayan Laçin koridorunu açma-
sına karşılık. Ermenistan da Azerbaycan
topraklannı Nahcıvan'a bağlayan 40 ki-
lometrelik koridonın kullanılmasına izin
verecek. Dağlık Karabağ çözümü, Aze-
ri petrollerinin dünya pazarlanna taşın-
masına yönelik öngörülen boru hatlan-
nın gûzergâhının belirlenmesi açıstndan
da önem taşıyor.
Ankara ve Bakü'nun prensipte olum-
lubaktığı formüle göre, Dağlık Karabağ
Ermenilerinin Ermenistan ile ilişkileri-
ni sürdürmelerine yönelik olarak Laçin
koridoruna karşılık, Azerbaycan-Nahcı-
van arasında 40 kilometrelik bir koridor
açılacak. Her ıki koridonın güvenliği-
nin, Avrupa Güvenlik ve lşbirliği Teşkı-
latı (AGtT) ya da uluslararası bir güç ta-
• Ankara ve Bakü'nun prensipte olumlu baktığı formüle göre, Dağlık Karabağ
Ermenilerinin Ermenistan ile ilişkilerini sürdürmelerine yönelik olarak Laçin koridoruna
karşılık, Azerbaycan-Nahcıvan arasmda 40 kilometrelik bir koridor açılacak. Her iki
koridorun güvenliğinin, Avrupa Güvenlik ve lşbirliği Teşkilatı ya da uluslararası bir güç
tarafından sağlanması bekleniyor.
rafindan sağlanması bekleniyor.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan
Azeri yetkililer, Dağlık Karabağ bölge-
sinin yüzde 70'inin halen Ermenilerce
ışgal altında olduğunu anımsatarak, "Bu
sorunun bir an önce çözûimesi gerekiyor.
Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü 53 Av-
rupa ülkesinin oluşturduğu AGtT tara-
findan tescil edudj" dediler. Yetkililer,
sorunun çözümü için Ermeni güçlerinin
Azeri topraklanndan çekilmesinin şart
olduğunu, daha sonra Dağlık Karabağ
Ermenilerinin isteyecekleri en yüksek
otonominin verileceğini vurguladılar.
Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ sorunu-
nun Lizbon prensipleri çerçevesinde ba-
nş yoluyla çözülmesinden yana olduğu-
nu belirten yetkililer, koridor formülü ile
ılgili olarak şunları kaydettıler:
"Ermeniler topraklanmızdan çekü-
sinlcr. Daha sonra da otonomi ve koridor
konulan ele alınır. Ermenistan ile Dağlık
Karabağ arasındaki Laçin koridoru ge-
çici bir süre kullanılır. Aynı zamanda
Nahcrvan ik Azerbaycan arasuıa da 40
kilometrelik bir geçit açdır. Ashnda bu
topraklar, 191^1920 yülarındaAzerbay-
can'ın elindeydi.
Topraklanmız küçfiltüldü ve şimdi
Nahcıvan bölgesi ile Azerbaycan'ın ana
topraklan arasında Ermenistan toprak-
lan var. Zaten o arada bizim kurduğu-
muz tren yolu da var. Şimdi karşıhkh ola-
rak geçitlerin kullanılması fikri var. Nor-
mal itişkiter kunıluncaya kadar bunlar
Inıllanıhr Çözüm sağbuunasuıda önenv
li olan Ermenilerin tutumu."
Dıplomatik kaynaklar, Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Haydar AByevve ABD
Başkanı Bill Clinton'ın geçen hafta ya-
yımladıklan ortak açıklamada, "Dağhk
Karabağ sorununun bu yılın sonuna ka-
dar çözülmesi" maddesinin yer aldığını
anımsatarak, Fransa ve Rusya ile birlik-
te AGtT Minsk Grubu'nda eşbaşkanlık
yapan Washington yönetiminin konuy-
la ilgili çabalannı arttırmasınm beklen-
diğini bildirdiler. Aynı kaynaklar, Dağ-
lık Karabağ sorununun çözümünün, Ha-
zar havzası petrol ve doğalgazının dün-
ya pazarlanna taşınması için öngörülen
boru hatlannın güzergâhının belirlen-
mesi açısından da önemli olduğu görü-
şünü ilettiler.Azeri petrollerinin dünya
pazarlanna taşınması için yabancı şir-
ketler konsorsiyumunun (AIOC) seçe-
nekleri arasında yer alan Bakü-Ceyhan
hattının Gürcistan yoluna oranla daha
kısa olan Ermenistan üzerinden geçiril-
mesinin de Dağlık Karabağ sorununun
çözümüne bağlı olduğu kaydedildi. Türk
Dışişleri Bakanhğı yetkilileri, boru hat-
tının Ermenistan üzerinden Ceyhan'a
getirilmesine "prensipte''karşı olmadık-
lannı belirtirken Azeri yetkililer, "Önce
çözüm sağlanmalı. Boru hatlan çok
önemlidir. Şimdi duşmana böyle bir koz
verilir mi? Ama iki ülke arasındaki iliş-
kiler normalleşir, diplomatikilişkiler ku-
rulursa boru hadan Ermenistan dan da
geçebflir" diye konuşrular.
ABD'deki Ermeni lobisinin de boru
hatlannın Ermenistan üzerinden geçiril-
mesine yönelik yoğun girişimlerde bu-
lunduğuna dikkat çekildi. Washington
yönetiminin, Ermeni lobisinin tepkisini
çekmemek için boru hatlannın Ermenis-
tan üzerinden geçirilmesine sıcak baktığı
kaydedildi.
Beykoz Çaym'nda
yasadışı inşaat
İstanbul Haber Servisi- StT alanı olarak ko-
ruma altında bulunan ve istanbul 3 Numara-
lı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku-
rulu tarafindan geçen yıl üzerinde lunapark
kurulmasına dahi izin verilmeyen tarihi Bey-
koz Çayın'nda, İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi 'nin başlattığı yasadışı yapılaşmaya Bey-
kozlular büyük tepki gösteriyor.
istanbul 'un tarihi piknik alanı olan Beykoz
Çayır"ında halkm yeşil alan kullanımını en-
gelleyecek her türlü yapılaşma yasak olması-
na karşın. büyükşehir beledıyesi tarafından
spor kompleksı, stadyum, gösten alanı ve tu-
valet inşaatına başlandı. Bir süre önce İstan-
bul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Er-
doğan'ın da katıldığı temel atma törenıyle
başlav an tnşaatlann, belediyemn ihalesi sonu-
cu Ozkar tnşaat Şirketi tarafından yürütüldü-
ğü belirtılıyor. Beykoz Vakfi kurucu üyelerin-
den Halidun Aytaç, çayırda başlatılan inşaat-
la ilgili belediyeye ıki kez yazılı başMiruda
bulunduklannı. ancak başvurulannın hıçbiri-
ne tatmin edıci bir yanıt alamadıklannı söy-
ledi.
Beykoz Çayın'ndaki inşaatın durdurulma-
sı için belediyenin 2960 sayılı Boğaziçi Ka-
nunu'na, 2863 sayılı Koruma Kanunu'na ve
3194 sayılı Imar Kanunu'na aykın işlem yap-
tığına dair, İstanbul Valiliği'ne de yöre sakin-
ieriyle ortak dilekçe verdiklerini belirten Ay-
ı
taç, bu dılekçeye de henüz birvanıt alamadık-
lannı vurguladı. (KADER TUĞLA)
Tutuklu yakınları mahsur kaldı
Polis
firarîlerin
peşîndeİstanbul Haber Servisi - na alındı. istanbul 2 No'lu
Ümraniye Cezaevi'nde görüş
sırasında 4'ü tutuklu, l i hü-
kümlü 5 kişinın fırar etmesi,
görüşe gelen aılelerin ıçeride
mahsur kalmasına neden ol-
du.
Cmraniye Cezaevı'nde ya-
tan MLKP Marmara Bölge
Sorumlusu olduğu bildinlen
12 yıl 6 ay hükümlü Fehmi
Çapan, TKP ML TlKKO ör-
gütü üyesi olduklan öne sü-
rülen Haydar Sönmez, Mu-
hammet Akyol ve Seyit Ali
Uğur ile TÎKB davasında yar-
gılanan Tameriuncer, önce-
ki gün görüş sırasuıda demir
parmaklıklan keserek fırar
etmişti. Görüşe gelen 5 kişi
de kesilen demir parmaklık-
lardan koğuşlara girerek, ka-
çışı saklamaya çalıştı. Ancak.
görüş sonrası koğuşlara giriş
sırasında yapılan sayımda 5
kişınin kaçtığı ortaya çıktı.
Fırar olayının ortaya çıkü-
ğı sırada halen cezaevinde
bulunan bazı tutuklu ve hü-
kümlü yakınlannın da dışan-
ya çıkmasına izin verilmedi.
Tutuklu yakınlan ifadelen
ahndıktan sonra serbest bıra-
kılırken, fırarilerin kaçışına
yardım ederek onların yerine
koğuşlara giren beş kişinin
ise siyası tutuklular tarafın-
dan cezaevi yönetimine tes-
lim edılmemesı gergınlik ya-
rattı.
Avukatlar ile savcılann di-
yaloglan sonucu içerideki beş
kişi dün sabahakarşı 03.30'da
cezaevı yetkililerine teslim
edildi. Firar eden tutuklu ve
hükümlülerin katıldıklan ey-
lemler şöyle:
Fehmi Çapan: 1962 do-
ğumlu. 12 Eylül öncesinde
TKP/ML davasından 11 yıl
hapiscezası aldı. 1991 yılın-
da şartlı tahlıyeden serbest bı-
rakıldı. PKK'lı bir sanığın
ifadesı üzerine tekrar gözaln-
DGM'de görülen davada ör-
güt üyesi olmak suçundan 12
yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Haydar Sönmez: 1970
Tunceli Pertek doğumlu. Bur-
sa Uludağ Üniversitesi'nden
6 Kasım 1990 yıhnda aynla-
rak Tunceli'de TKP/ML TÎK-
KO örgütüne katıldı. 5 Hazi-
ran 1992 tanhinde jandarma
ile girdiği silah çatışmada ya-
ralandı. 30 Ekim 1992 tari-
hınde Kartal E-5 karayolun-
da Gözde Petrol ile Sheİl ben-
zin istasyonlannın soyulması
eyleminden örgüt üyeliği id-
diasıyla istanbul 3 No'lu
DGM'de yargılanıyor.
Seyit AH Uğur 1969 Sıvas
Divnği doğumlu. 3 Şubat
1993 tarihinde istanbul'da
gözaltına alındı. MustafaKe-
mal Taymaz'ın Erenköy'de,
23 Haziran 1992 tarihinde
Kadıköy'de polis memuru AH
Türed'in,l 8 Mayıs 1992 tari-
hinde Şişli Yapı Kredi Banka-
sı'nın güvenlik görevlisinin
öldürülmesi. 30 Ocak
1992'de Mecidiyeköy Polis
Karakolu üe Ömektepe Polis
Karakolu'nun silahla taran-
ması eylemlerinden tstanbul
3 No'lu DGM'de idam ceza-
sı istemiyle yargılaruyor.
Muhammed Akyol: 1972
Bılecik doğumlu. 4 Şubat
1993 tarihinde İstanbul'da
gözaltına alındı. 5 Kasım
1992 tarihinde Kartal'daki
Bürosan Fabrikasf nın soyul-
ması eylemi nedeniyle örgüt
üyeliği iddiasıyla İstanbul 3
No'lu DGM'de yargılanıyor.
Tamer Tuncer: Kadı-
köy'de bir kuyumcunun so-
yulmasından sonra kaçarken
Beşiktaş Yıldız'da polisle gir-
diği silahlı çatışmada gözal-
tına alındı. Türkiye îhtüalci
Komünistler Birliği davasın-
dan tstanbul DGM'de yargı-
lanıvor.
İZİN ÇIKTIL.
HÖGH-UCHE-JAYJAY ve İLİE'DEN SONRA
5 . miMM©om [5)/s\ ww @DccfDo
RADYO SEKTÖRÜNDE
FENERBAHÇE FM'İN
GÜÇLÜ VE GELİŞEN TEMPOSUNA AYAK
UYDURABİLECEK
"REKLAM SATIŞ
DANIŞMANI"
TRANSFER EDİLECEKTİR.
* TRANSFER BASINDAN GİZLİ
YÜRÜTÜLMEKTEDİR.
SİZ DE "BU TAKIMDA OYNARIM"
KENDİNİZİ ASLA YABANCI
HİSSETMEYECEKSİNİZ.
Irt: (0 216) 330 03 83-(0216) 330 03 84
Kuşdili Cad. Inşaatçılar Han No: 8/6
(Halkbank yanı) Altıyolı'Kadıköy
(Lütfen Semih Ünal'dan randevu alınız)
13 kisi oldu
Sel
Doğu'yu
vurdu
Yurt Haberieri Servisi -
Van'ın Özalp ile Ağn'nın
Diyadin ilçelerine bağlı üç
köyde meydana gelen su
baskınlannda 13 kişi yaşa-
mını yitirdi. Sel nedeniyle
15 ev de yıkıldı. Bölgede
yüzlerce dekar ekili alan za-
rar görürken, 300 hayvan da
telef oldu. Erzurum'da dün
sabah meydana gelen 4 şid-
detindeki yer sarsıntısında
ise Köprüköy ilçesine bağlı
3 köyde 7 ev yıkıldı.
Ağn 'da önceki gece yaşa-
nan sağanak yağış nedeniy-
le Diyadin ilçesine bağlı Ya-
nıkçukur ve Gedik köyleri-
ni su bastı. Yanıkçukur kö-
yünde Hamh San. Ali Saru
ile Gedik köyünde Bilal Yıl-
dız sel sulanna kapılarak ya-
şamlannı yitirdiler. Su bas-
kını sırasında Gedik köyün-
de 3 ev yıkılırken, iki köyde
300 büyük ve küçükbaş hay-
\'an da telef oldu.
Doğubeyazıt ilçesine
bağlı Yılanlı ve Sağdıç köy-
lennde de sel sulanna kapı-
lan 7 kışı öldü. Yaşamını yi-
tirenlerin isimlerinın Ayşe
Ozcan. Zülfîi Ozcan. Yusuf
DUler, Mehmet Ali Diller.
Makbule Diller, Cemik Dil-
ler, Melek Diller v e Hanım
Dillerolduğu belırlendı. De-
mirtepe Köyü'nde de sel su-
lanna kapılarak ölen ve he-
nüz kimliği tespit edileme-
yen bir kişinin cesedinin bu-
lunduğubildirildi.
Köylerde incelemelerde
bulunan Ağn Vali Vekili
MehmetAydın, subaskınla-
nndan zarar gören yurttaş-
lara Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfi 'ndan yar-
dım yapıldığını söyledi.
Van'm Ozalp ilçesine bağlı
Aşağı Tulgah köyünde ön-
ceki akşam saatlennde aşın
yağışlar sonucu meydana
gelen selde, Lütfü Yünsüz
(25) ile Necmettin Yünsüz
(35) adlı kardeşler. sel sula-
nna kapıldı. Özalp Ka>Tna-
kamı Adnan Çakıroğlu, iki
kardeşin cesedinin dün sa-
bah köylüler tarafından köy
yakınlannda çamura saplan-
mış durumda bulunduğunu
belirtti. Erzurum'da dün sa-
bah meydana gelen 4 şidde-
tindeki yer sarsıntısında,
Köprüköy ilçesine bağlı
Söylemez, Duatepe ve
EyüpleF köylerinde toplam
7 ev yıkıldı. llk tespitlere gö-
re depremde can kaybı yok.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Okur Mektupları ve
BirNot
Siz değerli okurtanmdan her gün faks ve mektup-
lar gelir. Kimi gün birkaç mektup bulurum masamın
üzerinde, kimi gün on beş yirmi mesaj ve mektup
yatıyordur. Özellikle bayram vb. günlerinin öncesin-
de ve sonrasında masamın üzeri dolar.
Bazen "aşka gelir" ayrı ayrı yanıtlamaya çalışırım.
ama çoğu zaman bunu beceremem. Fakat gelen
mektuptardan hiçbirini atmam. Birkısmını "birbiçim-
de" yanrtlamak üzere ayn bir dosyaya koyarım. Ge-
ri kalanlannı da, dosyalar ve saklanm.
Haftada üç gün yazan bir insan olarak; okuyucu-
lanmın mektuplanna köşemde fazla yer vermemin
pek doğru bir tutum olmayacağını düşünürüm. Fa-
kat "ö/rb/'ç/mde"yanrtlamak üzere sakladığım mek-
tuplar öyiesine çoğaldı ki; artık bunlara da zaman ve
yer ayırmamı gerektiğini düşünüyoaım.
•••
Okurianmdan gelen kimi mektuplara da zaman ve
yer ayırmam gerektiğini düşünüyorum. Zira bu mek-
tuplardan bazılarının ilettiği "mesajlar", kimi zaman
"yanlış anlaşıldığımın" işaretlerini veriyor. Bunlan dü-
zeltmek, herhalde "özel" bir iş olarak düşünülme-
meli.
Geçenlerde Istanbul'dan bir okurum bir faks me-
sajı göndermiş ve sosyal demokratları eleştirdiğim
bir yazımdaki "Solculanmız eşcinsellerin haklannı
tartışarak zaman öldürüyorlar..." cümleme takılmış.
Kendisinin de eşcinsel olduğunu ifade eden bu
okurum, eğer fırsat bulabilirsem bu konularda be-
nimle tartışmaya hazır olduğunu dile getirmiş. Keş-
ke fırsat ve zaman bulabilsem. Ama nerede?..
Insanlann, başkalannı rahatsızetmeden, "hertür-
Kı haklannı sonuna kadar kullanmalanndan" yana-
yım. Ve bütün ömrümü, insanlann "gaspedilmiş hak-
lannın" mücadelesine adamış bir öğretmenim. Bu-
nun içine eşcinsellerin hakları da girer, kadınların
hakları da girer, emeğin hakkı da girer, hatta hayvan-
lann haklan da girer. Bu konuda kimse kuşku duy-
masın.
Fakat eskilerin deyimiyle "ehem, mühim"ö\ye bir
kavram vardır. Yani önem derecelerine göre sırala-
mak. Ve kimi konulardaki "pozitif ayrımcılığı", doğ-
rusu içime sindiremiyorum. Memleket'mizde geniş
kitlelerin öylesine temel bazı haklan ve özgürlükleri
gaspedilmiş durumda ki; bu dağ gibi sorunlar du-
rurken, örneğin eşcinsellerin haklannı ön plana çı-.
kartmak, bana biraz "lüks" geliyor. Bızim mücade-
lemiz zaten her türlü insan haklan için olduğundan,
insanlann özel yaşam haklan da, yani "cinsel özgür-
lükleri" de bu kapsam içine giriyor.
• • •
Bundan bir süre önce Silifke'den yazan bir oku-
rum, bir yazımdaki "Bir sürü öğretmen..." sözcük-
leriyie başlayan cümledeki, "sürü" sözcüğünetakıl-
mış. Kendisini çok etkilemiş olduğu anlaşılan bir öğ-
retmeninin, "Insanlar söz konusu olduğu zaman sü-
rü sözcüğü kullanılmaz" öğüdünü anımsatıyor.
Doğrusunu isterseniz, sürü sözcüğü insandan çok
hayvanlar için kullanılan bir sözcük. Fakat anlamı,
kullanım yerine göre değişir. Örneğin "öğretmen sü-
rüsü" dersem, anlam hemen değişir. Burada aşağı-
layıcı bır içerik kazanır. Fakat "Bir sürü öğretmen"
dersem, hiçbir aşağılama söz konusu olmaz. "Sü-
rü " yerine, "Pek çok öğretmen", ya da "Çok sayıda
öğretmen" vb. gibisinden bir ifade de kullanabilir-
dim. Ancak "sürü" sözcüğünün burada pek de yan-
lış kullanıldığını düşünmüyorum.
Silifkeli okuruma duyarlılığı ve ilgisinden ötürü te-
şekkür ederim.
• • •
Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nden yazan
DHKP-C'li birgrup, Türkiye'nin güncel sorunlannı sı-
raladıktan sonra, "Halklanmızın yaşadığı tüm sorun-
lara karşı daha duyarlı olmaya, kurtuluş ve özgürlük
mücadelesi veren tüm halkların yanında ve emper-
yalizme ve onun işbirlikçisi faşist devlete karşı tavır
almanız düşüncesiyle çalışmalannızda başanlar di-
leriz" diyor.
Benim anlayışıma göre, bugün "ulus devlet" ve
"devlet ulus" için mücadele etmek, emperyalizmle
mücadele etmektir. Zira bugün emperyalizmin önün-
deki en önemli engel, "ulus devlet" ve emperyaliz-
min en etkili silahı, "devlet ulus" içindeki etnik kim-
likleri ön plana çıkarmaktır. Bu konulan DHKP-C'li
gençlerle özgürlük içinde tartışmak isterdim.
•••
Okuıianmdan gelen kimi mektuplann değerlendir-
mesine ilerde devam edeceğim.
Not Bizim gazetede de yazan çok yönlü ve çok
renkli bir arkadaş, 27 Mayısta CHP'nin de payı ol-
duğunu düşündüğümü ve 1961 Kurucu Meclis'in-
de CHP temsilcilerinin sosyal devleti engelleme ça-
balannı söz konusu etmemi, kalemine dolamış ve
haftalık bir dergide "Toktamış Ateş'e Yanıt" diye iki
yazı yayımladı.
Cumhuriyet yazarlan, "Misak-ı Milli sınırlannın bö-
lünmezliği ve laik, çağdaş devlet" konulannda gö-
rüşbiriiği içindediıier ve bunun dışındaki "farklılıklar"
konusunda da birbiriyle polemiğe girişmezler. Baş-
ka gazeteleri kullanmak ya da başkalarını "kışkırt-
mak", dürüst olmayan bir tutumdur.
Kaldı kı; bu arkadaş, ilk yazısında beni başlık al-
masına karşın ve "belaltına" birkaç yumruk vurma-
sına rağmen, benden çok başkalanyla "uğraşıyor".
Bu "başkalan" zaten hak ettiği yanrtı verdi. Benım
ekleyecek bir şeyim yok.
Duruşma 23 eylülde Strasbourg'da
TBKP dosyası AIHM'de
NECATİAYGES
İZMİR- Admda 'komünist' sözcüğü geç-
tiği için Anayasa Mahkemesi'nce kapanlan
Türkiye Birleşik Komünist Partisi'yle
(TBKP) ilgili başvuruyu yerinde gören Av-
rupa tnsan Haklan Komisyonu, dosyayı Av-
rupa tnsan Haklan Mahkemesi'ne gönderdi.
Yargılama 23 eylülde Strasbourg'da vapıla-
cak.
Türkiye'nin siyasal yaşamını çok yakın-
dan ilgılendiren ve 1992 yılından beri Avru-
pa tnsan Haklan Komisyonu'nun gündemin-
de olan TBKP'nin kapatıhnasına ilişkin baş-
vunıda yenı bır aşamaya gelindi. TBKP, ku-
ruluş dilekçesinin tçişleri BakanlığVna veril-
mesinden birkaç gün sonra başlayan soruş-
turmayla birlikte 28 Ocak 1992 günkü Res-
mi Gazete'de yayımlanan kararla Anayasa
Mahkemesi'nce kapatılmıştı. Kapatma ka-
rannda, partinin adında 'komûnist'sözcüğü-
nün geçmesı ve programında yer alan Güney-
doğu sorununa ilişkin görüşler gerekçe gös-
terilmışti.
Anayasa Mahkemesi'nin karanyla Türki-
ye'de iç hukuk yollan tükendiğinden TBKP
yöneticıleri Nihat Sargın ve Nabi Yağa adı-
na Izmir Barosu avukatlanndan Güney Dinç
ile Ankara Barosu avukatlanndan Ersen Şan-
saL bu karara karşı Avrupa tnsan Haklan Ko-
misyonu'na başvurdular. Dınç ve Şansal'ın
dilekçelerinde, Anayasa Mahkemesi'nin
kendi karannda 'TBKP'nin çoğulcu, kaülım-
CL çok partili ve halkoyuna dayanan demok-
ratik siyasal kurumlan benimsediği. prog-
ram ve tüzüğünde herhangi birdiktatöriüğün
savunulmadığı ve amaçlanmadığı' behrtıldi-
ği halde, sadece parti adında 'komünist' söz-
cüğünün geçmesi ve Güneydoğu sorununa
ilişkin görüşlerin yer alması nedeniyle kapat-
ma karan verdiği belirtıldi.
Çeşitli aşamalardan geçen komisyondaki
çalışmalar sonuçlandı. A1H Komisyonu 42
sayfadan oluşan gerekçeli sonuç raporunu
taraflara gönderdi. Aralannda Türk hukuk-
çunundabulunduğu çeşitli Avrupa ülkelerin-
den 17 yargıcın oybirliği ile aldıklan karar-
da, TBKP'nin kapatılması, örgütlenme öz-
gürlüğünün çiğnenmesi olarak değerlendi-
rildi.