27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Edırne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizlı PB Y PB A A A A 28 27 29 31 33 33 34 Ankara Eskişehır Konya Sıvas Zonguldak Y 25 Antalya 36 Kars Yurdun kuzey kesim- lerı parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Karadenız. Iç Anadolu'nun kuzeyı sağanak ve yer yer gökgurültülü sağanak yağışlı öteki yerier az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcakiığ yurdun kuzey kesım- lerınde bıraz azala- cak, öteki yerlerde değişmeyecek. Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn HB PB PB PB PB PB PB PB 2b 25 26 25 25 25 27 27 Münıh PB 25 Mılano Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB Y Y Y A Y 26 26 31 26 26 27 28 32 A 28 AâMM Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahıre A A A A A A Y A 24 38 32 37 28 33 27 33 Şam 35 0Açık / v > ^ Parçalı bulutkj B u | u t L k Çok bulutİL ı Yağmurlu Karlı Sulu *âı ı Gök gürültûtj G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada biyesizliği" temsil ediyorlar. Takkelilenn okumuşu ileokumamışı arasında kıl payı fark yok. Islam aydını ile Islam cahilini irtica hareketlerinde, şeriat ısteyen davranışlarda ayırt etmek olanaksızlaşıyor. Aynı tehdidi, aynı korkutmaya dayalı eylemleri üslup farkı ile yineliyoriar. • Örneğin, yıllarca Türk ekonomisinin belkemiği olankurumlarındagörevyapan(ANAP'h)AliCoş- kun'u elealalım. 8 yıla karşı çıkarken öne sürdüğü görüş şu: "Biz koalisyonun büyük partisiyiz. Ancak küçük parti- nin (DSP 'nin) bize empoze ettiği modele sahip çı- kıyoruz." Bu mantığa uyarak geciken bir reformu "Küçük partiden geldi" diye geri mi çevireceğiz? Partinin yukarı kademelerinden aşağıya doğru bir tehdit dalgası yayıhyor. Erbakan, dolaylı kış- kırtmalarda. Eski yeni müritleri 8 yıl kızgınlığı içinde, ama bi- linçli olarak kan dökmeyi akla getiren kışkırtıcı söy- lemlerle halkı sokağa dökmeye çabalıyoriar. Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın Erba- kan'ın tetikçısi diye tanımladığı; hıncını, kinini sa- ğa sola, üstelik kadın gazetecilere küfrederek ya- tıştırmaya çalışan ibrahim Halil Çelik namındaki siyaset kabadayısı komisyonda ne diyor: "Imam-hatipleri kapatırsanız sizi gömmeye do- zerbile bulamazsınız" Olumlu sonuç RP'den bir başka kışkırtıcı Memduh Büyükkı- lıç, "Imam-hatip ortaokullannın kapatılmasına yol açacak kanun çıkarsa" diyor ve sonra bir dü- zeltmeyle örtmeye çalıştığı skandalı şu cümle ile tamamlıyor: "Toplumda ayaklanma olur". Eski Adalet Bakanı Kazan Şevket Bey ise, cum- huriyet savcısına yüklenirken "pişman" olacağını söylüyor ve.. açıkça tehdit kokan bir bağlantı ya- parak "Milletizorlamayın" diyor. RP'ninadlarınısaklıtutan "ilerigidenlerinin"ba- sında çıkan kısa demeçleri daha açık. Kimileri "Hoca, göz kırpsa yüzbinlerin yürüyü- şe geçeceğini" veya "Biz olmasak sokaklan kan götürür" gibi söylemleri içeriyor. Bu söylemleri, sözleri ve saldırgan eylemleri alt alta koyduğumuzda çıkan sonuç ne kadar net: 'Va dediklerimizi yaparsınız ya da kanlı canlı olaylara razı olursunuz!" Bu sözleri, söylemleri -âdetleridir- yalanlayabi- lirler. Yazılanlaryalan! Pekâ- lâ. Ama RPgöhel merke- zinde hazırlanan rapor- daki kimi ifadelere ne demeli? Rapordaki "Zorunlu eğitimin kesintisiz olma- sı, iç ve dış hukûk bakı- mından insan haklannın, sosyal haklann ve ödev- lerin ihlaline, 'içhuzurve banşın bozulmasına' se- bep olacaktır" cümlesi, açık seçik bir tehdidi ve olası sonuçlan akla getir- mıyor mu? Tartışmalar bir nokta- ya geliyor; kesintisiz zo- runlu eğitimi RR "islam karşıtı bir hareket" gibı görecek mi, görmeye- cek mi? Şimdi bu sonjya yanıt bekleniyor. Bu tehditler, saldırılar ancak RP ile gönül bağı kuran marjinal bir kesimi etkileyebilir. RP tehditleri ne yaşa- ma gecebilir, ne yaşama geçme olanağı bulabilir, ne de bu tehdıtlerin ba- şarıya ulaşma şansı ola- bilir. •8 yıl sorunu, aslında çok yararlı bir hizmet da- ha görüyor: Maske düşüyor; RP'nin, irtica kışkırtıcı- larının, şeriatçıların kara gözü veyüzü. ne ki, ger- çek çehresi tüm çıplak- lığıyla ortaya çıkıyor. RP kışkırtıcılığı birata- sözüyle özetlenebilir: "Birmusibet, bin nasi- hattan yeğdir." Başsavcıdan Refah'a sert tepld • Baştarafı 1. Sayfada ze bırakıyorum" dedi. Sürekli yinelenen ikinci suçla- manın da Basın Yasası'nin 30. maddesinde yer alan, "Ceza dava- lannda iddianame duruşmada okunmadan açıklanamaz" düzen- lemesı olduğunu ammsatan Savaş şu bilgileri verdi: "'Başsavcı, basın toplantisıyla Anayasa Mahkemesı'nde duruş- mada iddianame okunmadan açık- ladı. Yasalan ihlal etti. suç işledf deniliyor. Parti kapatma davası bir ceza davası değildir. Nev-i şahsına münhasır. kendi özellikleri olan bir tedbir davasıdır. Belli bir usule ta- bidir. Anayasa Mahkemesi'nde hiç- bir zaman iddianame okunmadı. 21 mayısta dava açtım. iddianame Anayasa Mahkemesi'nde okun- muş değiL Btd bir defa sözlii açık- lamaya çağıracaklar. İddianame hiçbirzaman okunmayacak. Açık- lanamayacak olduğuna göre, ka- muoyu ve basın bu kadar önemli bir davanın neden açıldığını hiçbir zaman öğrenemeyecek mi? Parti kapatma davalannda. iddianame, .Anayasa Mahkemesi'ne ulaştığı anda aleniyet kazanır." Savaş, davanın açıldığı 21 ma- yısta saat 09.15'te iddianamenin Anayasa Mahkemesi'ne ulaştığını. kendisinin de 10.00'da basın top- lantısını yaptığını kaydederek, şimdiye kadar parti kapatma dava- lannın bir basın bülteniyle duyu- rulduğunu, ancak konunun önemi- ni göz önünde bulundurarak dava- nın açıldığını basın toplantisıyla açıklamayı uygun gördûğünü be- lirtti. Diğer bir suçlamanın da. "Baş- savcı. savunmayı okumadan esas hakkındaki göriişünü hazuiadı" olduğunu anlatan Savaş. davayı aç- tıktan sonra RP'nin savunmalan- nın içeriğını öğrenmek ve "tarihi bir görüş" hazırlamak istediğini kaydettı.» Esas hakkındaki görüşü hazırlamaya davayı açtıktan hemen sonra başladığını belırten Savaş şunlan anlattı: "Sağ olsun RP sözcüleri, bana çok yardımcı oldular. Dava açıldı- ğının ertesi gününden itibaren iddi- anameye yönclik görüşlerini dilc getirmeye başladılar. Ben de bun- lardan sav unmalanna esas alabile- cekleri aynntılı olarak tespit ettim ve gece gündüz çahşarak. bu iddi- alardan haksız gördüklerimi karşı- lavan çok geniş kapsamlı bir metin haarladım. Tamamladığım kısım- lan bilgisayara geçirdim. Düzelt- meleri de yaptun. 'RP'nin savun- ması geldikten sonra bakanm. Ha- zırladığım metne göre çıkanlması gereken hususlar varsa çıkannm, eksik kalmış hususlan tamamla- nra' diye düşündüm." RP'nin savunmasında açıkotu- rumlarda, basında ve toplantılarda söylenenlenn dışında farklı bir şey bulamadığına işaret eden Savaş. hazırladığı esas hakkındaki görü- şüne ekleyeceği hiçbir şeyin RP'- nin savunmasında olmadığını söy- ledı. Esas hakkındaki görüşünde, "di- ni söylemi taşıvan ve şeriat devleti kurmak isteyen partilerin demok- rat olup olamayacağı" olgusunu tartıştığına işaret eden Savaş, ana- yasanın "Başlangıç" bölümünde bulunan ilkeler ve Atatürk milli- yetçıliğini de irdeledığını kaydetti. Savaş. RP'den gelecek görüş ne olursa olsun bu bölümleri esas hak- kındaki görüşüne koymaya karar verdiğinı anlatarak şu görüşleri di- le getirdi: "İstedim ki, RP'nin savunması yayımlandığından itibaren benim görfişlerim de basında yayunlan- sin. Gayet demokratik biçimde bi- lim adamlanmız, halkunız her ild görüşü de öğrensin. Kendi kanaati- ni de buna uygun şekilde oluştur- sun. Cerek iddianamede ileri sür- düğüm, gerek esas hakkında müta- laada ileri sürdüğüm göriişlerin halkunız tarafından bilinmesinden başka çabam olmadı. Çünkü kar- şunda gerçekten çok büyük bir ör- güt var. Televizyonlan var, basını var. Beni de yıpratmaya çahşacak- lannı biliyordum. Hiç ounazsa ka- mumıı benim ne dediğinıi bilsin de- dim." t RP'ye yeni bir bacı' Şevket Kazan'ın kendisini Hel- sinki Izleme Komitesi'ne şıkâyet edeceği yolundaki açıklamasına atıfta bulunan Savaş şöyle devam etti: " Etsinler. Zaman gazetesi başya- zan Fehmi Koru, üçüncü sayfada 'Taha Kı\anç' imzasıyladayazılar yazıyor. Orada 'Helsinki İzleme Komitesi demokratikleşiyor. Şim- diye kadar hep PKK'yi savundu, şimdi ilk defa RP'nin kapatılması ıçin bildiriler, yazılar yayınlamaya basladı. Bu bizi çok memmun edi- yor" dedL" Helsinki İzleme Komitesi'ni RP'yi savunacak çizgiye çektikJe- ri için partiv i kutlayan Savaş, "He- men şunu da söyleyeyim, yakında yeni bir bacılan olacak. Sanıyorum Claudia Roth da gelip RP'nin ka- patılması davası için birtakım giri- şimlerde bulunacak. Bunlar de- mokratik ey lemlerdir. saygıyla kar- şıhyoruz. Ancak, ben bir müstem- leke idaresi altında olan bir devle- tin değiL Türkiye Cumhuriyeti'nin Başsavcısıyım. Hiçbir yabancı bas- kı beni görevimi yapmaktan alıko- yamaz" diye konuştu. Şeriatçılar tahrik ediyorI Baştarafı 1. Sayfada karşı da askeri birlikler ha- zır bekletildi. Ilk kez basın polisınin göre\ yaptığı gös- tenler sırasında Beyazıt Camii önünde toplanarak 8 yıllık kesintisiz eğitim kar- şıtı afış açmav a çalışan tür- banlı ve çarşaflı kadınlara polis müdahale etti. Cami önünden kendilerinı uzak- laştırmaya çalışan kadın polislere direnen yaklaşık 10 şeriatçı kadın gösterici, daha sonra polisler tarafın- dan gözaltına alındı. Şanhurfa'da Bakklı- göl'deki Dergâh Cami- si'nden çıkan 50 kişilik grup. tahrik ettiği cami ce- maati ile birlikte yürüyüşe geçti. Aynı bölgede bulu- nan Hasan Padişah ve Rız- vaniye camilerinden çıkan- lann katılımıyla sayılan bi- ne yaklaşan göstericiler olaysız şekilde dağıldı. Elazığ'da da tsmet Paşa ve Yeni Saray camilerinden cuma namazı sonrası çıkan yaklaşık 700 kişi, imam- hatipler lehine sloganlar atarak Hürriyet Caddesi Orduevi kavşağına dek yü- rüdü. Polisin müdahale et- mediği gösteri olaysız sona erdi. Trabzon'da, lskender- paşa Camii'nde kılınan cu- ma namazı sonrasında gös- teri yapılacağı duyumlan üzerine sıkı güvenlik ön- lemlen alındı. Ancak na- maz çıkışında herhangi bir gösten mevdana gelmedi. Adapazan'nda Orhan Camıı'ndeki cuma nama- zından çıkan 250 kışi, cami avlusundan tekbir seslen ile belediye binasının önüne doğru yürüyüşe geçti. Cinayet gibi • Baştarafı 1. Sayfada met Ali Akar, Cemil Atilla, Nurmehmet Mızrak, Dur- sun Tura, Fettah Deniz, Mehmet Çakar, Kadri>e AJoas, Mehmet Hanefî \el- salih, Özcan Kaçmaz, Os- man Şakar, Muhittin Ka- rakoç, Adem Çiftçi, Yavuz Başboğa, Fettah Deniz." Viranşehir ilçesinden Şanlıurfa'ya giden Doğan Özçelik yönetımindekı 63 H 237 Dİakalı minibüs, dün sabah Şahvelat Köprüsü yakınknnda hatalı solla- ma scnucu karşı yönden gelen Beşir Onur'un kul- landı£34LKN61pIakah kamycnla çarpıştı. Kazıda, minibüs yolcu- lanndın Emin Turgut, Şemscttin Özçelik, Fatma Özçelk,Abdullah Aktürk. Erkan Gündüz ve Fahri Güze^öldü. IKI YILDA OKULDAN PROFESYONEL YAŞAMA! Üretime yönelik mesleki eğitim. Donanımlı, başarılı, kazanan bireyler... Gazetecilik Böliimü Araştırmacı gazetecilik, haber toplama ve yazma teknikleri, fotoğrafçılık, iletişim kuramları, medya hukuku, iletişim teknolojisi, dergicilik. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 50 kişi. İsletme İletisimi/PR PR (halkla ilişkiler), iş idaresi, pazarlama teknikleri, insan kaynakları, işletme, ekonomi. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 50 kişi. Radyo/Televizyon Program yapımı - yönetimi, TV teknikleri, iletişim kuramları, iletişim yönetimi, sinema sanatı, metin yazarlığı, reklam prodüksiyonu, drama. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 75 kişi. Reklamcılık Reklam ve pazarlama, reklam ve yaratıcılık, reklam yazarlığı, müşteri ilişkileri, medya planlama ve satınalma, reklam teknolojisi. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 75 kişi. • Tüm bölümlerde Kültür - Sanat, Bilgisayar, İngilizce, İşletme temel derslerdir. • Tüm bölümlere mülâkat / yetenek sınavıyla öğrenci kabul edilir. • İngilizce seviye tespit sınavı her gün 11.00 - 17.00 arasında yapılır. Crafik Temel grafik, desen, görsel anlaöm, reklamcılık, grafik uygulama ve bilgisayar atölyesi. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 20 kişi. International Business Studies Yoğun ticari İngilizce, büro yönetimi, muhasebe, pazarlama. 1 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 66 kişi. Dil Okulu Tümüyle Amerikalı ve İngiliz eğitmenlerden oluşan eğitim kadrosu. Yoğun İngilizce programı. Hazırlık sınıfı, hatta sonu - akşam dil kursları. Kontenjan: 120 kişi. Animasyon Radyo - TV ve turizm endüstrilerinde eğlence teknikleri, ritmik, modem dans, şan, dans, animasyonda yaratıcılık, kültür - sanat, mim, 2 yabancı dil. 2 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 50 kişi. Plastik Sanatlar Resim, seramik, heykel atölyeleri, sanat kuramları, desen, stil ve teknik, bilgisayar destekli uygulama çalışmalan. 2 + 1 yıl, tam zamanlı. Kontenjan: 20 kişi. Bale ve Dans Klasik bale, modern bale, salon dansları, caz dans, tap dance. 5 yıl, tam zamanlı ve yarı zamanlı programlar. Müzik Rock, caz, pop, blues, klasik... Citar, piyano, davul, şan, klavyeli çalgılar, nefesli çalgılar, yaylı çalgılar, solfej, armoni, ensemble, müzik kültürü, müzik kayıt teknolojisi. Tam ve yarı zamanlı kredili sistem. Kontenjan: 50 kişi. Tiyatro Oyunculuk sanatı, atölye sistemi, kuramsal eğitim. 3 yıl, tam zamanlı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada tanımlannın son dereceyetersiz olduğunu gördük. Biz daha çok beyin ve cüzdan gücüne göre ta- nimlamalar yapmıştık. Ancak görüyoruz ki demok- ratın'küfür ve pazu gücüne göre olanları da var. Nasıl bir yaşam anlayışları varsa, kadın deyince RP'lilerin aklına küfürden başka bir şey gelmiyor. Öteki partilerin milletvekilleri de onlar kadar çir- kinleşemeyince, ortaya ucube bir şey çıkıyor. Kavga desen kavga değil... Muhalefet biçimi desen. öyle değil... Kâğıt üzerinde RP'den istifa eden Şanlıurfa Mil- letvekili İbrahim Halil Çelik'in hâlâ "RP'nin nefe- ri" olduğu dün bir kez dâha ortaya çıktı. RP'liler Çe- lik'i savunmak için adeta sıraya girdiler. Çelik, önceki gün gazetecilere yönelik söyledik- lerine dün "açıklama" getirdi. Öyle bir açıklama ki adeta, "Gerekirse daha beterini de söylerim" di- yor. Gazetecilere sadece, "ajan provokatör ve terbi- yesiz" demiş. Sanki bunlar hakaret değil. Çelik'in açıklamasının ikinci paragrafı şöyle: "Gazetelerde yer alan söylemediğim sözlerle bu bayan gazeteciler hem kendilerine hem de ba- na yalan ve iftira etmektedir. Bu bayan gazeteci- lehn kendilerine uygun gördüğü sıfatı ben kendi- lerine uygun gönmüyorum. Buna terbiyem müsa- ade etmez. Bu hareketlenni şiddetle kınıyorum." Terbıyesi müdaade etmezmiş... Insanda olmayan bir şey zaten müsaade de et- memiş olur... RP'liler her zaman yaptıklan gibi, dün faturayı yi- ne medyaya kestiler. Komisyonun dünkü çalışma- sında son derece çarpık bir durum vardı. Gazeteciler salonda görevini yapmaya çalışıyor. Söz alan her RP'Iİ basına çatıyor. Ama orada ga- zecilerin konuşma hakkı yok. Komisyon Başkanı Biltekin Özdemir de sağ olsun, hertürlü hakare- te, "Konuşma hakkınızı kötüye kullanıyorsunuz yö- nündebirizlenimedinmeküzereyim. Lütfen... Lüt- fen" türünden "uyanlarda" bulunuyor... Yeni demokrat türieri... Yazının basında demokrat türieri konusundaki "yetersizliği" vurgulamıştık. Son komisyon çalış- malarından sonra buna eklenebilecek çok madde var. Tümüne satır yetmez. Kimilerini aktaralım a- ma aktarmadan önce uyaralım. Bu tanımlamala- ra girdiğini düşünenler bundan alınabilir, düşünme- yenlerin zaten kaygılanmalan gereksiz... Azıh demokrat: Bunların ağzına demokrat söz- cüğü bile yakışmaz ama bugünlerde bunu oyna- mak zorunda oldukları için, "Bizden daha demok- rat olanı var mıulan?" di- ye sorariar. Çıkanı etkistz 1 hale getirip yine en de- mokrat onlar olurlar. Pazulu demokrat: Da- ha çok azıh demokratlar- la birlikte gezerler. Azıh olanları, pazu gücüyle desteklerler. Bu türlere en çok başkentte rastla- nır. Temel besin kaynak- lan durgun demokratlar- dır. Hitapsız demokrat: Bunlann ilk özelliği ko- nuşma özürlü olmalandır. 150-200 kadar sözcük hazineleri vardır. Kullan- dıklan her üç sözcükten biri, "demokrasi" olduğu için bu adı almışlardır. Azıh ve pazulu demok- ratları harekete geçirmek için kullanıhrlar. Önce, hi- tapsız demokrat ortamı ateşler. Kullandığı teker- lemelerle tarafları kızıştı- rırlar. Ardından azıh de- mokratlar devreye girip, el kol hareketleriyle at- mosferi değiştirirler. Son olarak pazulu demokrat- lar devreye girer. Hare- ketler daha çok içgüdü- sel olduğu için dış güdü- ler onları bağlamaz. Neee? Bunlar daha çok hay- vanlar âlemine mi uyu- yor? Bilmem, belki de ora- dadır. Bunlar, sadece ulan ve hötçe komisyonunda iz- lediklerimizin bende çağ- rıştırdıkları... Bu türieri belki de ko- ruma altına almak gere- kir. Sadece Anadolu'da görülen özel türler... Üstlerine yok bunla- nn... Hit parçalar... Bunlar demokrasinin 'H(tT)'LER'i... t AKADEMİ İ S T A N B U L O s m a n h S o k a k N o : 1 9 T a k s i m 8 0 0 9 0 i s t a n b u l T e l : ( 0 2 1 2 ) 2 5 1 7 4 8 4 ( 1 0 H a t ) F a k s : ( 0 2 1 2 ) 2 5 1 7 4 8 4 Tapumatik kolaylığı • İstanbul Haber Servisi - Eminönü Tapu Sicil Müdürlüğü'nce yürütülen ve Türkiye'de bu alanda ilk proje olan "tapumatik" uygulaması, 11 ağustos pazartesi günü saat 11.00'deDevlet Bakanı Işılay Saygın'ın katılımıyla başlıyor. tlk etapta 1250 adet tapumatik kartının tapu sahiplerine dağıtımı yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle