Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 1997 PAZARTESJ
HABERLER
Özden'den
Akşam'a
tazminat davası
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden, hakkında asılsız
haberler üreten ve bazı
basın organlannın
yöneticileriyle bir araya
geldigini öne süren Akşam
gazetesi hakkmda
tazminat davasi açıyor.
Akşam gazetesi, 22-25
temmuz tarihleri arasında
yayımlanan sayılannda yer
alan haberlerde, Hiirriyet
Gazetesi Genel Yayin
Yönetmenı Ertuğrul
Özkök, Sabah Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni
Zafer Mutlu ile Yekta
Güngör Özden'in
promosyon yasası
konusunda sık sık
Ankara'da bir araya
geldikleri öne sürüldü.
Zafer Mutlu'yla hiç
görüşmediğini, Ertuğrul
Ozkök'le de TBMM'de 1
Ekim 1994'te
merhabalaştığını, başka bir
temasının bulunmadığını
yakın çevresine anlatan
Özden'in, Akşam gazetesi
ve şeriatçı Cuma dergısi
hakkında ayn ayn
tazminat davası açacağı
öğrenildı.
AA yönetimi
değişti
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Anadolu Ajansı (AA)
yönetimi değiştirildi.
AA'nın dün yapılan
Olağanüstü Genel
Kurulu'nda Yönetim
Kurulu Başkanlığı ve
Genel Müdürlüğe Mehmet
Güler getirildi. AA Genel
Kurulu'nda yapılan seçim
sonucunda yönetim kurulu
üyeliklerine Hiirriyet
gazetesinden emekli olan
gazeteci Mehmet Güler,
gazeteci Turan Yavuz,
Cumhuriyet Gazetesi
Ankara Haber Müdürü
Doğan Akın, Başbakan
Mesut Yılmaz'ın
danışmanı Sevgi Ulusay
ve ANAP Gençlik Kollan
Başkanı Salih Uzun
seçildi.
Şevki Yrtmaz yine
medyaya çattı
• ADAR4ZARI
(Curahuriyet) - Rize
Bağımsız Milletvekili Şevki
Yılmaz Adapazan'nda yine
medyaya çattı. RP merkez
başkanı Ekrem Yüce'nin
oğlunun sünnet düğününe
katılan Yılmaz. Ankara
Kızılay'da yapılan şeriatçı
gösteri sırasında
gazetecilerin dövülmesı
olayına ilişkin olarak, "Bir
kısım alçak medyayı da
dövdük" dedi.
Kamu-Sen'den
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Kamu
Çahşanlan Sendikalan
Konfederasyonu (Türk
Kamu-Sen) Genel Başkanı
Resul Akay, Ekonomik ve
Sosyal Konsey'e (ESK)
kamu çalışanlan
sendikalannın
temsilcilerinin
alınmamasının "memur
sendikalannın önünde yasal
engeller olmasından
kaynaklandığını" söyleyen
Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit'e tepki gösterdi.
RP savunmasında davanm hukuki dayanağının bulunmadığını öne sürdü
'Refah'ı kapatamazLar'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-u
La-
iklik karşrtı eylemlerin odağı okluğu suç-
lamasıyla" hakkında kapatma davası açı-
lan RP'nin bugün savunmasını Anayasa
Mahkemesi'ne vereceği bildirildi. RP'li-
lerin. şeriatçı basının aleyhine yoğun
kampanya başlattığı ve asılsız suçlamalar
yönelttiği Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden hakkında "reddi hâ-
kün" talebinde bulunacaklan belirtildi.
Yargıta> Cumhunyet Başsavcılığı'nın
"temelli kapatılması istemiyle" RP hak-
kında Anayasa Mahkemesı'ne açtığı da-
vada savunma için tanınan 3 aylık yasal
süreç bugün doluyor. RP yönetiminin,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın id-
dianamesıne karşı savunması ve itirazla-
nnı içeren yaklaşık 100 sayfalık dosyayı
bugün Anayasa Mahkemesi'ne ıleteceği
öğrenildi RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan ile partinin hukuk kökenli yöne-
• Hakkında kapatma davası açılan RP, savunmasını
bugün Anayasa Mahkemesi'ne verecek. RP'lilerin
asılsız suçlamalar yönelttikleri Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör Özden'i reddedeceği belirtildi.
ticileri Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan,
Süleyman Arif Emre, Mustafa Kamalak,
Mehmet Ali Şahin ve Şeref Malkoç tara-
fından hazırlanan sav-unmada, davanın
"Siyasi Partiler Yasası uyannca açılması
gerektiği halde yapılmadtğı savıyla" usul:
"söz ve davTanışlan iddianameye kanıt
olarak gösterilen partililer hakkmda kesin
mahkûmiyet bulunmadığı savıyla" da
esastan reddedilmesi isteniyor.
'Kanlı nıı kansız mı' tartışması
Dosyanın esasına ilişkin itirazlar sıra-
lanan savunmada, Erbakan'ın RP grubun-
da söylediği "İktidara geleceğiz ama, bu
acı mı olacak tatlı mı, kanlı mı olacak kan-
sız mı?" sözleriyle ilgili savunma yapılır-
ken bir yandan konuşmanın çarpıtıldığı.
öte yandan da milletvekillerinin "TBMM
çatısı altında vaptığı konuşmalann sorum-
suzluğa tabi olduğu"görüşü öne sürülü-
yor.
Dönemin TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'un DGM Savcılığı'nın Erba-
kan'ın bu konuşması nedeniyle dokunul-
mazlığının kaldınlması ıçin gönderdiğı
yazıyı "kürsü sorumsuzluğu"nu gerekçe
göstererek ıade ettıgı savunmada kayde-
diliyor. Savunmada. Erbakan'ın Sıvas
Çermik'te vaptığı konuşma ıse bütünüy-
le reddedilıyor.
Iddianamede suçlanan milletvekilleny-
le ilgili aynntıya gınlmeyen savunmada.
Rize Milletvekili Şevki Yılmazın söz ko-
nusu konuşmayı yaptığı tarihte parti üye-
si olmadığı iddia ediliyor.
Savunmada, Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın iddianamesinde yer alan ka-
nıtlardan "Tarikat üderlerine veriien iftar
yemeğTnin de laikliğe aykın olmadığı
öne sürülüyor ve Başbakanlık Konu-
tu'nun resmi bir sıfatı olmadığı. Erba-
kan'ın "özelhayabvekonutdokunulmaz-
uğı" çerçevesinde değerlendirilmesi ge-
rektiği savlanıyor.
UBA'ya vaptığı açıklamada, davanın
hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ile-
ri süren RP'nin hukuk heyeti üyelerinden
Kahramanmaraş Milletvekili Mustafa
Kamalak. "Bize göre keyfi bir davadır.
Belli çevTelerin tahriki ile açılmıştır. Hu-
kuk çıldırmamışsa bu davadan bir şey çık-
maz^dedı.
Gazeteci Işık Yurtçu IA
özgürlüğüne kavuşuyor
Basına af
tasansı
yasalaşıyor
• TBMM Adalet Komisyonu'ndan jet
hızıyla geçen Basına Af Yasa Tasansı 'nın
bu hafta Genel Kurul'da yasalaşması ile
gazeteci Işık Yurtçu ve onun konumundaki
meslektaşlan özgürlüğüne kavuşacak.
• Hükümetin "basın affi" girişimini
yeterli bulmayan ünlü yazar Yaşar Kemal,
"4-5 kişiyi affetmekle ülkemize basın
özgürlüğü getirilmez. Bu yapılan oyundur,
aldatmacadır, ayıptır" dedi.
İstanbul'un yeni valisi Kutlu Aktaş'ın öncelikleri laik eğitim ve güvenlik
'KaçakKumn kurskmhemen kapanacak'
• Kamu görevlilerinin
vatandaşın hizmetinde
olduğu, halkın emrinde
olduğu bilincinin, kamu
görevlilerine tamamıyla
yerleşmesi lazım. Bunu
yaptıktan sonra, vatandaşın
şikâyetleri de birtakım gayri
meşru ilişkiler de azalacaktır.
lazun. Bunu yaptıktan sonra,
vatandaşın şikâyetleri de birtakım
ga>ri meşru ilişkiler de azalacaktır
Kimseyi görmeden itham etmek
istemhorum. Ama nerede bir
sıkıntı varsa, nerede bir zorluk
varsa yalnış gayri meşru Uişkileri de
beraberinde getiriyor, onlan bir
rahatJatmak lazım. Niifus
cüzdamnı degiştirecek vatandaşın, 3
dakikada işinin halledilmesi lazun."
İstanbul'da her yıl 2 bin ile 2 bin
500 sınıf vapmamız lazım. Bu
konuda söz veriyorum. En iyi
şekilde organi/e ederek. eğitimin iki
yıl içerisinde sınıflardaki çocuk
sayısuu, 100'lerden 40'lara kadar
düşürûriim" diye konuştu.
Kaçak olarak faaliyet gösteren
Kuran kurslannın önemli bir
bölümünün tstanbul'da olduğunun
anımsatılması üzerine Aktaş,
geçer" diyen Aktaş, sözlerini söyle
sürdürdü:
"Herkes bildiği gibi hareket ederse,
o zaman bize ne lüzum var burada.
Görevini yapmayan, görevinde
ihmali olan, görevini kötüye
kullanan, görevinden menfaat
temin eden, özeüikle en başta
görevinden menfaat temin edene
hiç acımam, habeıieri olsun."
Istanbul'da basın mensuplannın
Kimsemiz yok asunda.
Tırnağuıuzla kazrya kazıya bura>r
a
gekiik. Bulunmaz Hint kumaşı
degilim. Çok zeki olmayan, çahşan,
ülkesine faydalı olmak isteyen
biriyim. Hiçbir ihtirasım. hevesim
de yok. Siyasete gümem. Bir
memur, iki şeyi yapamaz diye bende
yerleşmiş bir düşünce var.
Memurlar, buna askerler de dahil;
siyaset de ticaret de yapamıyorlar.
CEM ULUTAŞ
İzmir'de yaptığı 7.5
yıllık hizmetten sonra
tstanbul Valiliği
makamma oturalı henüz
bir hafta olan Vali
Kutlu Aktaş. göreve
hızlı başladı. lstanbul
ile ilgili önceliklerinin
güvenlik ve eğitim
olduğunu belirten Vali
Aktaş, "kaçak ve izinsiz
faaliyet gösteren rüm
Kuran kurslaruu
hemen kapatacağını"
söyledi. Kamu
görevlileri hakkında
çok sayıda ihbar
mektubu aldığını
belirten Aktaş,,
"ÖzeUikle en başta
görevinden menfaat
temin edenlere hiç
acımam, haberleri
obun"dedi.
Sorulanmızı yanıtlayan
Kutlu Aktaş, Istanbul'la
ilgili önceliklerinin
güvenlik ve eğitim
olduğunu belirterek
kentte yaşayan
insanlann psıkolojik
olarak kendilerini
güvende hissetmeleri
gerektiğıni söyledi.
Polisiye önlemlerin
yanı sıra. yurttaşlann günlük yaşam
itibanyla kamu idareleri ile olan
işlerinin, yasalar ve hukuk devleti
ilkeleri içerisinde halledileceğinın
iç huzur ve güvenini duyması
gerektiğı anlayışında olduğunu
belirten Aktaş. şöyle devam etti:
"Vatandaşlann bir merci bulması
lazını. Başı sıkışan vatandaş bir
defa boşlukta kaunamau, aracı
kurumlara gitmemeli. Kamu
kurumlannda bir defa etkin bir
çalışma düzeni sağlanması lazun.
Tapu daireleri, nüfus dairelerinde,
sağlık kuruluşlannda, okullarda
kayit yaptınrken... Yani prensip,
kamu görevlilerinin vatandaşın
hizmetinde olduğu, halkın emrinde
olduğu bilincinin, kamu
görevlilerine tamamıyla yerleşmesi
Ikinci önemli önceliginin eğitim
olduğunu kaydeden Vali Aktaş,
Istanbul'da önemli ölçüde tesis
eksikliği bulunduğunu, bundan
dolayı da sınıflarda ortalama 90-
100 öğrencinın zor koşullarda
eğitim almaya çalıştığını bildirdi.
Okuüara bağtş
İzmir'de bu sorunu mahalli
idarelerin olanaklan ve
hayırseverlerin katkılannı koordine
ederek sınıflann 35-40 kişiye kadar
indirerek çözümlediğini anımsatan
Aktaş. "Burada da çok hayırsever
var. Ben burada bir hafta içinde 4-5
tane hayırseverden okul bağışı
aldun. Eksik olan, tesislerin düzenli
bir biçünde yerlerinin tespiti
yapüarak hızlandınlması lazım.
"Kuran kurslannın kaçak
olanlannın hepsini hemen
kapatacağım. Gider izin alır, ondan
sonra faaliyetine devam eder" dedi.
Aktaş, Istanbul'a atanmasını bir
terfi olarak değıl. ama başta
Cumhurbaşkanı, Başbakan,
Bakanlar Kurulu ve ters bir tepki
gelmediğine göre de kamuoyunun
duyduğu güvenin bir göstergesi
olduğuna inandığını söyledi.
Kendisine devlet memurlan ile
ilgili çok ihbar geldiğine dikkat
çeken Vali Aktaş, hepsinin üzenne
kararlılık ve hassasiyetle gideceğini
bildirdi.
"Devlet gemisini sarsıntısız ve
anzasız götürmek lazım. Sarsıntısız
ve anzasız götürmek de bunlann
üzerine kararhlıkla gitmekten
korunması için önlemler
alınacağını vurgulayan Aktaş,
toplumsal olaylarda gazetecileri
korumak için polis memurlan
görevlendireceğini söyledi. Aktaş,
bunun için Emniyet Müdürlüğü'ne
sözlü olarak talimat verdiğini. bunu
yazılı hale de getireceğini kaydetti.
Aktaş. basınla ilişkilerini iyi
tutmaya devam edeceğini ve ayda
bir basın toplantısı düzenleyeceğini
söyledi.
'İzin kullanmadım'
Kamu görevine başladığı 1962
yılından beri hiç izin
kullanmadığını ve tatil yapmadığını
belirten Aktaş, kendisiyle ilgili şu
bilgileri verdi:
"Ben memur çocuğuyum.
Hedefî
rüşvetçiler
Göreve hızlı
başlayan Vali Aktaş
gayri meşru
ilişkileri bitireceği
sözünü verdi.
"Kamu görevlileri
hakkında çok
sayıda ihbar
mektubu aldığını
belirten Aktaş,
"Özellikleenbaşta
görevinden
menfaat temin
edenlere hiç
acımam. haberleri
olsun" dedi.
ı Fotoğraf: KADER
TUĞLA)
Çeşitli olaylarda bu görüldü. Devlet
memuru, kamu görevlileri tkarette
ve siyasette başanlı olamıyor. Bakm
inceleyin, çok az kişi başanlı oluyor,
onlar da istisnadır. Bunu
göriiyorum."
Seçilmiş vali sısteminin Türkiye
için bugünlerde erken olduğunu
ifade eden Aktaş, şöyle devam etti:
"Ben güçlü bir valilik sistemini
savunuyorum. Şündi de
güçlü. fakat imkânlarla ve yetldlerie
donatılmış. merkezi idarenin
yetkilerinin birçoğunun
de\raündığı bir valiliği tercih
ediyorum. Ama böyle bir şey
gündeme gelirse ben yine de
seçimlere girmem. Valilik değil, ne
olursa olsun benim o işlerle
ilgim yok."
(jÖR ÜŞI Av. FtKRET İLKİZ
Haber Merkezi - TBMM Ada-
let Komisyonu'ndan jet hızıyla
geçen Basına Af Yasa fasansı'nın
bu hafta Genel Kurul'da yasalaş-
ması ile gazeteci Işık YurtçH ve
aynı konumdaki yazıişlen müdür-
len bu hafta özgürlüğe adım ata-
caklar. Hükümetin u
basmam"yla
ilgili girişimini yeterli bulmayan
ünlü yazar Yaşar Kemal, "4-5 ki-
şiyi afTetmekle ülkemize basın üz-
güriügü getirilmez. Bu yapılan
oyundur. aldatmacadır. ayıptır"
dedi.
Adalet Komisyonu'nda ele
alınmasının ardmdan bu hafta
TBMM Genel Kurulu'nda yasa-
laşması beklenen tasarının 1.
Maddesi ile 12 Temmuz 1997 ta-
rihine kadar işlenmiş suçlar nede-
niyle 5680 sayılı Basın Yasasrnın
16. maddesi veya diğer kanun hü-
kümlenne göre sorumlu müdür
sıfatıyla mahkûm edilmiş bulu-
nan gazetecilenn cezalan ertele-
niyor. Tasannın 2. maddesi ile de
cezalan ertelenmiş bulunan so-
rumlu müdürlerin erteleme tari-
hinden itibaren üç yıl içinde işle-
nen kasıtlı bir suçtan dolayı "so-
rumlu müdür" sıfatı ile mahkûm
edılmeleri halinde. "ertetenence-
zalann aynen çektirilmesi" hük-
mü düzenleniyor. tkinci madde de
aynca, davanın açılması veya
hükme bağlanmasının ertelenmiş
bulunduğu hallerde, bu tarihten
itibaren 3 yıl içinde kasıtlı bir şuç
işlenmesi ve sorumlu müdür sııa-
tıyla mahkûm olunması duru-
munda, "ertelenen suçtan dolayı
dava açılmasıveyaertelenmiş olan
davaya devam edilmesi" öngörü-
lüyor. Söz konusu 3 yıllık sürenin,
sorumlu müdür sıfatı ile suç işle-
meden geçirilmesi halinde ise so-
rumlu müdür hakkındaki mahkû-
miyet karan kaldınlıyor.
4
Bu bir ayıpür
Ünlü yazar Yaşar Kemal'e gö-
re, ANASOL-D hükümetinin ba-
sın affina ilişkin girişimleri bir al-
datmaca. Yaşar Kemal, UBA'ya
yaptığı açıklamada, gelişmiş bir
demokrasi için hükümetin daha
ciddi davranması gerektığini vur-
guladı. Kemal, "4,5,10 kişiyi af-
fetmekle Türkiye'ye basm özgür-
lüğü geünez. Demokrasi ya vsurdır
ya da yoktur. Hükümetin bu yap-
nğı biroyundur, üstefikde ayıptır''
dedi. Demokasi için hükümetin
üzerine düşen göre\i yerine getir-
mesi isteyen Kemal. şunlan söy-
ledi:
"Erbakan ve Çiller, demokrat-
mış gibi görünüp demokrasi diis-
manıçıkülar. Kimse Erbakan'dan
sonsuz bir basın özgüriüğü bekle-
yemezdL Ancak, şimdi Yılmaz gi-
bi gayet yakından tamdığan, çok
iyi niyetii demokrat bir insan baş-
bakan. Türkiye 50senedirdemok-
rasi için can atryor. Hükümet ve
Yılmaz isterse basın özgürlüğü ve
demokrasiji Türkiye'ye getire-
bilir.'"
Gazeteciyi serbest bırakırsanız,
Işık Yurtçu'ya özgürlük verirseniz
"demokratikleşme" yönünde adım
Eitmış olur musunuz?
"12.07.1997 Tarihine Kadar So-
rumlu Müdür Sıfatı ile Işlenen Suçla-
ra İlişkin Dava ve Cezalann Ertelen-
mesine Dair Kanun Tasansı" Mec-
lis'in gündemine alındı. Millervekilleri
bu tasanyı görüşecek. Tasan yasala-
şırsa hapishanelerde bulunan sade-
ce sorumlu yazı işleri müdürleri ser-
best kalacak. Infaz edilmekte bulu-
nan hapis cezalan 3 yıl süreyle erte-
lenecek. Daha sonra eğer sorumlu
müdür sıfatıyla haklannda dava açı-
lırsa ve mahkûm olurlarsa, bu defa
önceki "ertelenmiş" hapis cezaları-
nın çektirilmelerine de karar verilebi-
lecek. Halen sorumlu müdürle ilgili
suçlar nedeniy'le savcılık aşamasında
olan soruşturmalar ertelenecek. Da-
va varsa ve hüküm kurulmamış ise
veya hüküm kesinleşmemişse; kesin
hükme bağlanması yine "ertelene-
cek."
55. hükümet "iyiniyet"\\. "Hapiste-
ki gazeteciler" için bir yasal "formül"
bularak konumu Yurtçu gibi olan "ga-
zeteci sorumlu müdürleri" cezaevin-
Sorumlu Milletvekili veya Sorumlu Müdür Olmak
den çıkanmak istiyor. Anayasa'nın 14.
ve 87. maddesindeki yasağa karşı
bulunan formül ise veriien bu cezala-
nn "ertelenmesi." Tasan sadece so-
rumlu müdürleri kapsamaktadır. De-
mokratikleşme yolunda atılmış bir
adım değildir. Demokrasi adına sa-
vunulamaz. Geçici çözüm getirmek-
tedir. Sorumlu müdürlerin cezaevin-
de bulunması ayıbını ortadan kaldır-
mak için başvurulan bir yoldur. Tasa-
n bu haliyle bile olsa. mutlaka yasa-
laşmalıdır. Asıl olan "demokratikleş-
me" ise, gazetecilerin, aydınların, ya-
zarların, karikatüristlerin ve eli kalem
tutan okumuş yazmışlann özgürlük-
leri iseyazmayı, çizmeyi, konuşmayı,
düşündüklerini ifade etmeyi engelle-
yen yasal düzenlemelerin ortadan
kaldırılmasıdır.
Geçen cuma günü Kanal E televiz-
yonunda deneyimli gazeteci Nahrt
Duru, "7. Kulvar" programında ilkde-
fa konuyu tartışmaya açtı. Yılların ga-
zeteçisi, CHP lstanbul Milletvekili Al-
tan Öymen, izmir DSP Milletvekili
gazeteci Hakan Tartan ve gazeteci
Nahit Duru ile beraber tasanyı ko-
nuştuk.
Gazeteci Öymen, iyi yüreği ve ak-
lının emrettiği mantığı ile şu soruyu
sordu: "Yazı yazan yazarlan, gazete-
cileri, muhabirleri, düşündüğünü ifa-
de eden aydınlaha veya karikatürü çi-
zenlehe radyo ve televizyonlarda ör-
neğin program hazırlamış, konuşma
yapmış ve yasalaria başı derde girmiş
olanları da bu tasanya dahil ederek
onlann da sorumlu müdüher gibi bu
tasandan yarahanmalannı sağlasak
kime ne zaran olur?"
DSP Milletvekili gazeteci Hakan
Tartan, bu tasanyı demokrasi konu-
sunda atılmış olumlu bir adım olarak
değeriendirdi ve yararlanacak kimse-
ler açısından genişletmenin yararlı
olacağını savundu. Her iki gazeteci
milletvekili bu yönde çalışma karan
aldılar. Hemen orada, program de-
vam ederken veriien aralarda, tasan-
ya nasıl bir cümte veya kelime eklen-
mesi gerekiyorsa yazmaya ve not al-
maya başladılar. Bu iki milletvekili,
önümüzdeki günlerde arkadaşlannı
nasıl "ikna" edeceklerse edecekler.
Etmek zorundalar. Destekliyorum.
Yasa üretmekte çalışan milletvekille-
ri, Öymen veTartan'ı desteklemeliler.
Yoksaaydınlann veyazariann hapse-
dilmesini isteyenler Meclis aritmeti-
ğinde "çoğunlukta" mı? Göreceğiz.
Bizlerin yapacağı bir görev varsa,
"demokratikleşme" için biz hazınz.
Gazeteci Öymen'in sözlerine katı-
lıyorum. "Tasan"aydınlara, muhabir-
lere, yazariara, yazı sahiplerine de öz-
gürlük verse, davalannı ertelese kime
ne zaran olur? Kimden ve neden kor-
kuluyor? Örneğin Ismail Beşikçi bir
bilim adamı. Yazdıkları ile yaşayan bir
aydın... Serbest kahrsa Türkiye "bö-
lünür" mü? Bölünmez bütünlüğün
bölünmesinin sorumlusu aydınlar mı,
gazeteciler mi? Beşikçi sadece bir ör-
nek, bir isim. Hapiste olanlar kimler ve
kaç kişi? Kaç kişi düşüncelerini ifade
ettiği için cezaevıne girme hazıriığı ya-
pıyor? Kaç kişinin ifade özgürlüğünü
engelleyen yasalaria başı dertte... Ar-
tık bu "istatistikler" ve demokrasi, öz-
gürlüğü kuşatan yasaklan düzenle-
yen yasa enflasyonu yüzünden iflas
etti...
Başbakan Yardımcısı ve DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit, Ismail Be-
şikçi'nin yazdıklanndan dolayı yüzler-
ce yıllık cezalarla hapishanede olma-
sınıveaydınlann hapiste ömürtüket-
mesini utanç verici bir durum olarak
değertendiımişti. Söz söyleme vakti
geçti. Utançlanmıza, utanç katmaya-
lım. Türkiye'yi kocaman bir hapisha-
ne olmaktan çıkarmak hepimizın gö-
revidir. Cezaevlerinde bulunan ve gi-
recek olan aydınlar bizden daha "öz-
gür." Hapiste olan bizleriz. Kendi el-
lerimizle yarattığımız cezaevi pence-
resinden bakınca; Işık Yurtçu'dasim-
geleşen "ışığın"gücünü serbestçe ve
zincirsiz ellerimle tutmak istiyorum.
Asıl kendimizi özgür sanıp kocaman
bir cezaevindeömürtüketen bizleriz.
Cezaevindeki "özgür" hükümlüler ve
hapishane yolcusu olanlar, bizım ül-
kemizin aydınları ve gazetecileridir.
Kendi tutsaklığımız bitsin diye salıve-
rilmelerini istiyorum. Düşüncesini ifa-
de edenler cezaevine girmesin ve ar-
tık demokrasi tutuklanmasın istiyo-
rum. Ya siz değerli ve "sayın" millet-
vekilleri; siz ne istiyorsunuz?
Şeriatçı basın kıskırtıyor
7 kentte eylem
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-8 yıllık
kesintisiz eğitimin
TBMM'de
yasalaşmasını önlemek
isteyen şeriatçılar, bu
haftayı eylemle
geçirmeye hazırlanıyor.
Köktendinci basının
çağnsıyla 7 kentte
miting yapmayı
planlayan dinci örgütler,
9 ağustosta Ankara'da
yeniden bir araya
gelmeyi amaçlıyorlar.
Laik aydmlan şeriatçı
terör örgütlerine hedef
göstermesiyle bilinen
şeriatçı Akit gazetesi,
dün "Eylemler yeni
başlıyor" başlığıyla
manşetten yayımladığı
haberde, yann ve
çarşamba günü
Türkiye'nin 7
bölgesindeki 7 kentinde
"izinli" miting
yapılacağını bildirdi.
Eylemlerin yann
Kayseri, tzmit, Kütahya
ve Samsun'da, çarşamba
günü Rize'de, günü
belirlenmemesine karşın
Şanlıurfa,
Kahramanmaraş ve
Erzurum'da
yapılmasının
planlandığı kaydedilen
haberde, eylemlerin
Türkiye Gönüllü Kültür
Teşekkülleri Vakfi j
tarafından organize
cdıldığı kaydedildi.
Haberde, aynca Yozgat,
Malatya, Konya, İzmir;
Adapazan ve
Istanbul'da da basın
açıklaması adı altında
izinsiz eylem
düzenleneceği bildirildi.
Haberde. en büyük
katıhmlı eylemin
"Büyük Buluşma"adı '
altında yine Ankara'da
gerçekleştirileceği
savunuldu.