Katalog

CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 1997 PAZAR HABERLER lÜPk-İş IUPUIU • ANKARA (Cunhuriyet Bürcsu) - Tûrt Harb-lş Sendikası, Tiirl-tş Başkanlar fcunlu'nun olağanüstü tcplaımasını istedi. Harb- I: Sendikası Genel Başkanı fcze Çetin ve Genel Sekrîter Nuri Ağçiçek ta"atndan Ttirk-1ş Genel Başlanlığı'na gönderilen rrekrupta, 15 gün sonra tcplaıacak Ekonomik ve S:>syal Konsey öncesi Tirk-lş Başkanlar Kurüu'nun olağanüstü tcplaıtıya çağınlması talep edilci. 6 PKK'li olduruldu • ŞEMDİNLİ (Cumhuriyet) - Haklâri'nın Şemdınli ilvesmde. 6 PKK'li öldürüldü. Terönstlere aûlrrak istenen el bombasının patlaması sonucu. iki korucu şehıt o!du. 3 korucu yaralandı. tlçeye bağlı Lğuraçan. Yeşilbayır ve Aktütün köylenne taciz ateşi açan terönstler ile köy koruculan arasında çatışma çıktı Çatışmada 6 terörist öldürûlürken atılmak istenen el bombasının patlaması sonucu, korucular Mirza Mehmet Tekin ile Esat Gezer şehit oldu. Hacı Sevik. Sait Yılmaz ve tsmaıl Giindoğan yaralandı. Yerel yönetimlep yasası • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, TBMM'nin açıhşından sonra hükümetın Yerel Yönetimler Reformu Yasası'nı çıkaracağını söyledi. Keçeciler, "tstanbul'a özel ve müstakil bir idan sistem getinlecek" dedı. Keçeciler. dün düzenlediği basın toplantısında, OHAL'in de aşamalan olarak kaldınlacağını açıkladı. l Özal ruhu dinittiliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Özgürlük \e Dayanışma Partısi (ÖDP) Genel Başkanı L'fuk L'ras. halkın temel gereksınimleri karşısında sermayenın isteklenni göz önüne alan hükümetin. Özal ruhunu dıriltmeye çalıştığını söyledi. ÖDP Çaîışanlar Forumu'nun açılışında konuşan Uras. Devlet Bakanı Güneş Taner'in gazetecilere demeç \ermek için 5 bin dolar istediğini anımsatırken "Bız konuşmaması ve sesini kısması için 2 katını vermeye hazınz" dedi. RP-2 gündemde değil' İstanbul Haber Servisi - RP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadır Aksu. yeni birparti kurmanın kendileri için çok kolay olduğunu. ancak bu konunun şimdilik gündemlerinde bulunmadıgını söyledi. Libya'mn kayıp parasıyla ilgilennın olmadığını yineleyen Aksu, gözaltındakilerle yüzleştirilmek üzere yeni gözaltılann olabileceğini belirtti. Beyoğlu'nda yangın • İstanbul Haber Servisi - Be\oğlu'nda 4 katlı ahşap bir bınanın dördüncü katı kısmen yandı. Yangında ölen veya yaralanan olmadı. Tomtom Mahallesi Tercüman Çıkmazı 6 numarada bulunan 4 katlı ahşap bir bınanın en üst katında. dün saat 13.15 sıralannda henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Binanın ahşap oluşu ve rüzgâr nedeniyle yangın, dığer katlara da kısmen sıçradı. Beyoğlu ve Beşiktaş ltfaiye gruplan tarafından yangın kısa sürede kontrol altına alınarak söndürûldü. Ancak ıtfaıye ekipleri, sokaklann dar oluşu nedeniyle olay yerine ulaşmakta güçlük çekti. Dışişleri devrede... Dubai ayağmda 'Masrique Bank' bağlantısı MİKRO Para trafiği çöziiKiyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Çeçenıstan skandilı soruş- turmasında: Dubai "de kurulduğu öne sürülen "Masrique Bank" ile RP'den Kayseri milletvekıli aday adayı olan. gözaltındakı Mehmet Tank Çetin arasındaki bağlantı araştınlıyor. Bankanm ortak ya- pısının ve ilışkilerinın aydınlatıl- ması durumunda. RP Genel Baş- kanı Necmettin Erbakan'ın ser- vet transferine ilişkin savlann da açıklığa kavuşabileceğine dikkat çekildi. Tank Çetin'in, iki yaban- cıyla birlıkte ortağı olduğu "Gulf İmport Export Dış Tıcaret Limi- ted Şirkeu""nin Dubai bağlantısı- nı açığa çıkarmak için Dışişlen Bakanlığı da devreye gırdı. Ankara DGM Başsavcıhğrnın Libya-Çeçenistan hattında kay- bolduğu belirtilen 10 milyon do- lara ilişkin soruşturması dennleş- tirilerek sürdürülüvor. Soruştur- mayı y ürüten Ankara DGM Sa\ - cısı Nuh Mete \ ükseL emnıyette gözaltmda tutulan 5 kişinın "şifa- hi~ olarak ifadelerini aldı. RP Ge- Calatasaray'da geleneksel olarak toplanan Cumartesi Annelerinin 120. eylemi H A L E A N T E R ' D E N D E S T E K - M u s a Anter Banş Treni yol- culannın da destek verdiği eyleme AnterMn eşi Hale, kızı Rahşan ile oğ- lu Dicle de katıldı. Evlemde konuşan, ka>ıplardan Hüseyin Morsüm- bül. Savaş Buldan, Rıdvan Karakoç \e Düzgün Tekin'in aileleri. gözal- tında kayıplann son bulması için banş istediler. Gözaltında kayıplann ve faili meçhul cinayetlerin en çok Olağanüstü Hal Bölgesi'nde meyda- na geldiğini vurgulayan İHD yöneticilerinden \imet Tannkulu, Yük- seko\ a"da kaybolan Şemsettin Yurtseven, Mühir Santaş ve Muhdat Oze- ken ile Şırnak'ta Tugay çöplüğünde cesedi bulunan Ahmet Ürün'ü anımsatarak şöyle konuştu: "Bi/i orada bir kö\ var masallan ile bü- yüttüler. Evet orada bir diyar \ar. Ö> le bir diyar ki havasında barut ko- kusu ve duman. toprağında mavın \ar. Orada insanlar birer ikişer de- ğil, beşer onar, köy halkının gözü önünde gözaltına alınıvor, teker teker cesetieribulunuyor.Tekçaremizbanş.''' (Fotoğraf: ALPERTURGUT) Kadıköy'den güvercinlerle yola çıkılacak. Diyarbakır Valiliği gösterileri yasakladı Banşa doğru uzunyolculuk nel Başkanı Erbakan'ın başbakan- lığı döneminde danışmanı Cela- lettin Döver. "Benfima" şırketi- nin ortaklan Mehmet Tank Çetin. Cihat Akalın ile AIi Fuat Alnndal \e Selamettin Gül'ün dün emni- yette yüzleştırildıkleri öğrenıldi. Lib>a"dan 10 milyon do- lan getirdıği belirtilen A- mar Abdulselam Hare- ba'nın Türkıve'dekı bütün mali işlemlennı yürütmesi için vekâletname verdiği. para trafığmde kılit rol oy- nadığı savlanan Benfima şirketinın ortaklanndan Cı- hat Akalın ile Mehmet Ta- nk Çetin'in ifadelerinin ma- lı trafiği aydınlatmadakı önemine dikkat çekildi. Ci- hat Akalın'ın RP'den Kay- sen Milletvekili aday adayı olduğu. aynı zamanda Mıl- lı Gazete'nin kuruculan ara- sında yer aldığı ıddialan da soruşturma sırasında gün- deme geldi. Dışişlen Bakanlığfnın Dubai sermayeli olduğu be- lirtilen ve 2 yabancı ortağı olan "Gulf İmport Export Ehş Ticaret Limited Şirke- tT'nin yurtdışı bağlantılan- nı incelemeye aldığı öğre- nildı. Gulf İmport Ex- port'un Mehmet Tank Çetin dışındaki ortaklanndan Es- sa Al Ghurair ile Gulf İm- port Export Co.'nun kimlik- lerinin aydınlatılmasının so- ruşturmada önemli aşama kaydedeceği bildirildi. Soruşturma surerken Du- bai'de kurulduğu öne sürü- len ".\lasrique Bank" adlı bir bankanın adı da günde- me geldi. Mehmet Tank Çe- tin ile banka arasında yoğun baglantılann bulunduğu kuşkusu üzerine. soruştur- mayı yürüten bırimler ınce- lemeyı bu yöne de kaydırdı- lar. Sabah eazetesınde dün İSTANBUL / DİYARBAK1R (Cumhuriyet) - Musa Anter Banş Trenı projesi kapsamında Türkı- >e\e gelen ve aralannda değişık ülkelerden politıkacı. yazar. sanat- çı ve bılim adamlan ile Türkıye'den aydın \e sanatçılann bulunduğu grup, bugün Kadıköy'den otobüs- lerle Diyarbakır'a gıdiyor. Diyar- bakır Emniyet Müdürlüğü ise4 dil- de bastınp kentin merkezı \erleri- ne astırdığı bıldirilerde "gösteriye katılanlar hakkında > asal tşlem ya- pılacagını" açıkladı. DlSK, KESK. İHD. ÇHD üyele- ri ile HADEP, ÖDP, EMEP ve DBP gibı siyası partilerden temsılciler. sanatçılar ile ltalya, Almanya, ts- panya gıbi ülkelerden gelen yaban- cı heyet. bugün saat 10.00'dan iti- baren Kadıköv Salıpazan'ndan toplanmaya başlavacak. Banş gü- vencinleri eşliğınde saat 12.00'de otobüslerle yola çıkması beklenen Musa Anter Banş Treni katılımcı- lan, Dünya Banş Günü'nü Diyar- bakırlılarla kutlavacak. Banş Treni yolculan. dün 'Cu- martesi Anneleri'nin oturma eyle- mıne katılarak destek \erdi. İHD Genel Başkanı Akın Birdal Banş Treni \olculannın Cumarte- si Anneleri'nin eylemine katılma- sının kayıplann durdurulması. çe- telerin cinayetlerinin son bulması açısından önemli olduğuna dikkat çekti. EMEP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Kıhnçaslan. Banş Treni'ne yönelık engellemeleri eleştirerek tüm işçılen ve emekçi- leri bugün Kadıköy'e çağırdı. Pirsultan Abdal Kültür Dernek- leri Genel Başkanı Murtaza Demir ise basın açıklamasında Banş Tre- ni girişimine koyduğu imzayı geri çektiğinı açıkladı. Demir. Barış Treni girişimine banş sözcüğünün anlamı doğruU tusunda imza koyduğunu belirte- rek şöyle devam ettı: "Ancak son- raki tartışmalar SevT benzetmele- ri, ulusal birtiğimizi \c cumhuri\e- timizi borçlu olduğumuz Lozan'ın tarüşmaya açılmasını doğru bul- mu\orum_ Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreterı Faysal Ozçift Eğitim-Sen ve Sağ- lık Emekçileri Sendikası Diyarba- kır şubelerinın 29 ağustos günü po- lıs tarafından basılarak SES'e bağ- lı arşive el konulmasını kınadı. Diyarbakır Emniyet Müdürlü- ğü'nce 4 dilde bastınlarak şehnn merkezi yerlerine asılan bıldiriler- de. "yurtiçinden ve yurtdışından gelecek gruplarca gösteri \ apılaca- ğı" hatırlatılarak gösterinin ardın- da PKKnın bulunduğu ilen sürül- dü. Bıldınde -\aliliğimizte.>apıla- cak hiçbir gösteriye izin verilme- miştir." denıldı. yayımlanan habere göre. so- ruşturmayı yürüten Savcı Nuh Mete Yüksel. "Önem- li ipuçlanna rastiadık. RP baglanüsının kesin. Hiçbir soruştuıma>ı şimdiye kadar boşa açmadığımı kamuoyu biür" dedı • •>—Dışışiert Bakanlığına Mşvurarak parânm ortadan kaybolduğu ihbannda bu- lunduğu belirtilen \e soruş- turmanın kilıt ısımleri ara- sında yer alan "Medetul- lah" olarak bılınen Medet Ünlü'nün emniyet \e Millı lstihbarat Teşk'ılatı (MİT) elemanlannca arandıgı bıl- dirildı. İHD'de özgürlük eyleıni İHD İstanbul Şubesi'nin dernek üzerindeki baskılan protesto etmek için her cumartesi düzenlediği eyleme Banş Treni yolculan da destek verdi. Dernek binası önünde yapılan oturma e\lenıinde konuşan İstanbul Şube Başkanı a\ukat Ercan Kanar. hâlâ \lardin, Şanlıurfa, Balıkesir ve Diyarbakır şubelerinin kapalı olduğunu anımsatarak. insan haklan ihlallerini izleyen dernek üzerindeki baskılann da sürdüğünü \ urguladı. Yurtdışından gelen Musa Anter Banş Treni \olculan. İHD üzerindeki baskının son bulması gerektiğini ifade ettiler. DEVLET BAKANI HİKMET SAMİ TURK ceynsı kııldmlnuılı' TUREV KOSE ANKARA - Insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk. " l zun vadeli bir çalışmada yasalannıızdaki düşünce özgürlüğü ile bağdaşmayan hükümlcra>ıklanmair dedı. Türk. Cumhumet'ın sorulannı vanıtladı. - İnsan Haklan Koordinatör l st Kurulu. başkanbğınızda çalışmalannı yüriitü>or. Arahk ayında yapılacak \\ rupa Birliği zirvesi öncesinde bir paket ortaya konacak mı? - AB'ye gırelım veya gırmeyelim ortaya konan çağdaş ölçüleri benımsemek zorundayız. Kurulun aldığı kararlar tavsiye kararlan. Orada gelıştırdığimiz kararlann bazılan ıdan, bazılan yasal düzenlemeler gerektinyor. Sadece resmı olarak değıl. si\ıl toplum örgütlennin gözüyle de olaylara bakabilmek için son toplantıya adlannda 'insan haklan' olan başlıca dernekleri ve komısyonlan da çağırdık. Çalışmalar sonunda tek bir paket orta\ a konmayacak. alınan kararlar doğrultusunda neler gerçekleştirilirse onlar zaman ıçensınde gerçekleştırilerek ilerlenecek. TBMM açıldığında bazı hazırlıklanmız. önenlenmiz hızla gündeme gelecek - Dışişleri Bakanhğı tarafından size gönderilen raporda, Genelkurmay'ın TMY'nin 8. maddesinin kaldınlması için zamanı uygun görmediği belirtiliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? - Basın yoluyla işlenebılen suçlann tipik ömekleri bunlar. Ceza indirimi modeli uygulandığı takdirde. 8. maddedeki hürnyeti kısıtlayıcı ceza yenne, para cezalan konabilir. - Ölüm cezalannın kaldınlması gündeminizde mi? - Bu konuda bıze ıntıkal eden bir önerı >ok. Ancak biz elbette ölüm cezasının kaldınlmasından vanavız. NOKTASIIORÂL ÇALIŞLAR Bekir Coşkun Hürriyet'te geçen günlerde önemli bir çe- lişmeye dikkat çekiyordu. Laik cumhuriyet ile demokrasiyi bir araya getiremediğımizden ya- kınıyordu. Esprili bir dille, as- keri ara rejimlerde laik rejimin güçlendığini, demokrasınin ise gittiğini söylüyordu. Demokra- si geldiğinde bu kez de rejimin tehlikeye girdiğini anlatıyordu. REFAHYOL hükümetinin yı- kılmasından bu yana. askerle- rin hâlâ tetikte olduğuna ilişkin uyanlar, devletin en üst düzey yöneticilerinden gelıyor. Mesırt Yılmaz'ın deyişiyle "Askerler gözetleme kulesine çekilmiş- ler, her şeyi takip ediyoriar"d\. Cumhurbaşkanı Demirel de benzer saptamalarda bulunu- yordu. Demokrasi ve laik rejim ara- sında bir çelişme olduğu ne za- mandır kafaları meşgul ediyor. Eğer Türkiye'ye demokrasi bir gün kalkıp da geliverirse, laik cumhuriyet elden gidecek öcü- Laik Cumhuriyet ve Demokratik Cumhuriyet sü, bazı çevreler tarafından bi- linçli olarak öne sürülüyor. Gerçekleştirılen askeri dar- belerde bu temalar kamuoyu- na hep etkili tezler olarak açık- landı. Yurrtaş bu propaganda- ların etkisiyle. "Madem rejim elden gidiyor, o zaman asker- ler gelsın" diyerek darbelere destek verir durumuna geldi- ler. REFAHYOL deneyi. demok- rasinin zararlı olduğunu söyle- yenlerin sayısı giderek arttır- makta. Hatta bu düşüncelerşu formüllerle açık şekilde dile ge- tirilmeye başlandı: "Eğer de- mokrasi nedeniyle laikliği yiti- receksek asker gelsin daha iyi." Bu sözleri duyunca eski askeri darbelen asımsadım. O zaman da, "Komunizm gele- cek, bu nedenle demokrasi- den vazgeçıyoruz" diyorlardı. Demokrasi ve laiklik ikilemi üzerinde daha derinlemesine kafa yoımamız şart. Demokra- si gibi özgürlükleri ve birey gi- hşimini gelıştiren bir sistem ne- den laiklığe ve cumhuriyete za- rarlı olsun? Acaba bir yanıltma- cayla karşı karşıya olamaz mı- yız? Türkiye'de ne kadar de- mokrasiden söz edilebilir? Par- tilerin varlığı tek başına demok- rasiyi açıklamaya yeter mı? Öncelikle, çok demokratik olduğu söylenen 1950-1960 Demokrat Parti dönemini bu açıdan incelersek, demokratik birdönem olmadığını görürüz. Bayar ve Menderes'lerin DP'si ABD'de McCarthycilik döneminde ıktidaroldu. Dünya çapında komünist avının üst düzeyde olduğu bir dönemdi bu. Sırf komünist ve solcu oldu- ğu için ABD'nin etkisı altındaki ülkelerde ve ABD'de aydınlara büyük acılar çektirildi. Türki- ye'de DP dönemi bu açıdan yüz karasıdır. Bırakın komünist olmayı, solcu olmak, sendika kurmaya kalkmak bile büyük suçtu. En büyük solcu tutukla- malan DP döneminde yapıldı. Zaten 27 Mayıs'ın temel slo- ganlarından birisi. "Kahrolası diktatöıier bu dünya sıze kalır mı" idi. Bir yanılsama ile sırf se- çimler yapılıyor dıye DP ıktida- rıyla demokrasi özdeşleştırilı- yor. Yanlış bir değerlendirme. Süleyman Demirel'in AP'si dönemi de aynı özellikleri taşır. Yoğun bir anti-komünizm, so- lu ezmek, kontrgerillalar kur- mak bu dönemin asıl özelliğidir. Anti-komünizm ve solu ezmek noktasında darbecilerte, "de- mokratlar" arasında hiç çeliş- me olmadı. Deniz'leri asan 12 Mart cuntacılarının baş deste- ğı Demirel'in liderliğindeki AP'lilerdi. Askeri darbelerin, demokrasinin yarattığı sorun- lar nedeniyle geldiği tam bir yutturmaca. Ne darbeciler de- mokrattı, ne de darbelerin mu- hatabı siyasetçiler. Türkiye'de şeriatın gehşmesinin sebebi de demokrasi değil, tam tersine demokrasi duşmanlığı. Sırf so- lun önünü kessin dıye ımam- hatipleri üniversiteye alan 12 Eylül cuntacıları değil mıydi? Darbenin de, şerıatçıların da tek panzehıri demokrasi ve öz- gürlükler. Darbeciler, yıllardır gençlenn kafasını kınyor ve ay- dınlan cezaevine tıkıyor. Onla- rın ezildiği koşullarda şerıat ve ırkçılık gelişmez mi? Demokrasinin laiklıkle çeliş- mesi de söz konusu olamaz. Türkiye ne zaman özgur bir ül- ke oldu ki, demokrasinin zara- nnı görsün. Erbakan da, aske- ri darbeciler de aynı hamurdan. Onların her ikisinin de ittifak et- tiği tek nokta demokrasiden korkmak. DİNÇ TAYANÇ Zamane Zenneleri Karayobaz sürusünun karalayıcılanna göre kadı- nın toplumda yeri yok! Evden çıkmaları da, koca da- yağına başkaldıımaları da, toplumsal etkinlıklerde yer almalan da bağışlanası değılü Hele sanat ate- nında boy göstermelerı öylesine büyük suç ki ce- hennemde yanacak ateşleri olmayacakü! Kara cahil karayobazlar ağız birtiği etmişler, sâ- natçı kadınlanmızın daha bu dunyadayken neateş- lere yandıklannı ballandırıp duruyorlar. Bunlara ba- kacak olsak, sahnelerden beyazperdeye kadına hiç gerek yok; zenneler ne güne duruyor! Hani heriflp- rin erkekliklerinden kuşkulansak "Yahu bunlann ruhlarının derinliklennde mi desek, beyin yerine kul- landıklan örümceklerinde mi gızli arzular yatıyör. Kadın olamamışlar, kadın kılığına girip kadınlaşma özlemiyle yanıyorlar" dıyeceğız... Oysa iş, kadınları alaniara surüp de "imam-hatip- ler" diye bağırtmaya gelince sapıtıveriyorlar. Ne i- mam ne de hatıp olamayacak kadınların, hangi ak- la hizmet sokaklara doluştuğunu anlayabilmek akıl- lara sığmıyor. Ta kı, şeytan dürtup de "Yahu bu ör- tülüler kadın mı, yoksa zenneliğe sıvanmış uyarvk yobazlar mı" diye sormaya görün. Şeytan bir kez da- ha dürterse "Acaba karayobaz erkekler, kadınlan kalkan hatta zula olarak mı kullanıyoriar" sorusu ta- kılmaz mı beyinlere? Yok yok böyle şeytanlıklar karayobazlann erkek- liklenne sığmaz! Olsa olsa takıyye ile zenneliği ka- rıştırıyordurlar. Öyle ya, alışmışlar bir kez demokrat kılığında murtecılik, hoşgorülü kılığında şeriatçılıK, politıkacı kılığında hocalık, hacı kılığında zındıklık oynamaya... Ama bir kez kendileri kadın kılığına girip alaniara doluşurlar ise erkekliklerine halel geleceğıni düşü- nüyor olabılirler. Bu yuzden de kadın kılığına gırmek yerine, aşa- ğılayıp yoksadıkları kadınların eteklerinin altına giz- lenmeyi yeğliyor olsalar gerek. Ne de olsa, yakın bir geçmişte, ekrek kılığına gırıp rol kesmeye soyunan kadın sayesınde ıktidar olmamışlar mıydı? Yoksa. zenneliğe böylesi düşkünlükleri, yakın bir gelecekte kadın kılığında tüymeleri gerektiğine inan- malanndan mıdır dersinız? '' Oynamaya kalkıştıklan oyunun eskiliğî, kafa^o- bazlann geçmişe duyduklan hasretle birleşince, es- ki oyun turleri ve tiplerine sarılıyor da olabılirler Bu durumda Beberuhı'den ibiş'e. Pişekâr'dan köçeğe dek nice kılıklarda ve nice rollerde ızleye- ceğiz bunlan demektir. Kuşkusuz giremeyecekleri kılıklar da yok değtl. Örneğin bir türlü asker kılığına gıremiyorlar; tıpkı adam kılığına giremedikleri gıbi... Doğrusu yobazlan okuyup ızlerken bunları düşü- nüp gülüyorum ama. hemen sonra düşünmeye gi- rişiyorum. Acaba 75. yıldönümünü "başka türlü" bir "an- lam" ve "önemle" kutladığımız Büyük Zafer kaza- nılmasaydı da ışgal altında yaşasaydık: bu zamane zenneleri Müslüman olmayacaklan kesin olan işgal- cilerin karşısında kilıse zangoçluğuna soyunmakta sakınca görurler mıydı! Neyse kı takke duşunce kel, peçe düşünce sakal gözüküyor olmalı kı ne zenneliklerini yutan çıkıyor ne de oynamaya kalkıştıklan oyunu alkışlayan. AJkışlamak bir yana, oyundan sıkılan ve de oyun- culann kendilerini göz göre göre kazıkladıklanna inanan izleyicılerin yerlerinden kalkıp bu hokkabaz- lan bir temız sopalaması yakın gözüküyor. Tabıı, birileri çoktan çekeceğı sopayı çekmiş de- ğilse! Ana fikir: imam kılığına sokmakla ölü diriltılemez. Ana fikrin ana fikri: Geçmişi yeniden canlandır- maya kalkışmak. geçmişte başa gelenleri yeniden ve bir kez daha yaşamayı göze almak demektir! Üretenler diyaloğu kurumlaştı Diyalog kurumsal boyutta sürüyor : ALİ ER REFAHYOL"a karşı sergıledikleri ortak nıu- halefetle hükümetin ısti- fa etmesinde önemli rol oynayan Türk-lş. DlSK. TOBB, TtSK \e TESK diyaloğu, Ekonomik Sosyal Konsey" in (ESK) de\reye girmesiyle ku- rumsal bo\uta taşındı ESK toplantısında. işve- ren ve işçi kesimı. ülke- nin temel sorunlarına benzer çözümler önerdi. DlSK. divaloğun sürme- si ıçın TOBB'ye sendika- sızlaştırmaya karşı ortak mücadele çağnsı yapar- ken. TOBB. üretim \e is- tihdam artışı hedefleyen politikalann esas alınma- sını istedi. TİSK Başka- nı Refik Baydur ise taşe- ronlaştırmanın mafyalaş- maya yol açtığından söz etti. Konsevin hafta başın- da yapılan ılk toplantısın- da çalışma \aşamının ta- raflan ekonomınin \e sbsval yaşamın temel so- runlanna benzer çözüm önerileri getirmekle dik- kat çekti. Sınıfsal çıkarla- n ayn olmasına karşın ta- raflann bu noktaya gel- mesinde. kronik hale ge- len yüksek enflasyonun üikenin tüm değerlerinde yarattığı erozyonla bir- likte. kara para, kayıtdışı \e rant ekonomisi ile de\let bağlantılı çeteler gibı üretimi doğrudan tehdit eden faktörler rol oynadı. ' DlSK Genel Başkajıı Rıd>an Budak ve Genel Sekreter Kemal Daysal ımzasıyla TOBB Başka- nı FuatMiras'a gönderi- len 15 Ağustos 1997 ta- rihli mektupta. işveren ve ışçı kesımi arasında kiı- rulan diyaloğun önerhi vıırgulandı. Ancak. mektupta. tiu diyaloğun sürmesinin iş- ten atmalann \ e sendikal baskıların devamı halin- de mümkün olmayacağı- na dikkat çekılerek so- rumsuz ve çağdışı yöfı- temler kullanan işvereh- lere karşı ortak mücade- le çağnsı yapıldı.