Katalog

3 AĞUSTOS 1997 PAZAR •••• CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 'Tstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizlı Y Y Y PB Y PB A 27 28 27 31 32 33 32 Sinop Samsun Trabzon PB 27 Dıyarbakır Gıresun PB 27 Şanlıurfa Ankara Eskişehir Konya Sıvas ^Zonguldak Y 26 Antalya Yurdun kuzeybatı ke- sımlen parçalı çok bu- lutlu, Marmara, Kuzey Ege, Batı ve Orta Ka- radenız ıle iç Anado- Helsınkı lu'nun kuzeyi sağanak S l o c k h o | m ve gokguruftulu sağa- PB 21 Berlın PB 27 PB 23 Budapeşte Y 24 PB 24 Madrıd PB 36 nak yağışfı, ötekı yer- L o n d r a 32 Van 31 Kars ler az bulutlu ve açık Amsterdam geçecek. Hava sıcak- Brükiel lığı yağış alan yerlerde 57^ azalacak, ötekı yerler- "a r l s deönemlı birdeğışık- Bonn lık olmayacak. 22 Viyana PB 25 Belgrad Y 20 _Y 20 Sofya Y 20 Y 27 Roma A 29 Y 26 Atına PB 30 Münıh Y 29 Milano A 29 Taşkefit Kahıre» ASYA Moskova Y 24 Aşkabat AJmatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A Y Y PB Y Y A 35 30 32 32 32 32 34 Şam 33 OA ı ?ı k Parçalı bulutlu &siı h Çok buiuilu ı Yağjrurtu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK *H Baştarafı 1. Sayfada ses. birlik günü cumayı kansız, kavgasız atlatma- mızı sağlıyor. Demek ki, Türkıye'nin artık polis dahil güvenlik ^üçlerine gereksınimi kalmıyor. Bu mantığa göre ^pzellikle mürtecı kıpırdanmalannın belasız geçmesi "için "mübarek cumaya rasgelmesi" yetıyor. - Takkeli ve çağdaş Türkıye'ye uygun bır çözüm! •• Şu habere bakarak dünyanın neresınde Türkıye'ye benzer bır ülke bulabilirsiniz: Diyor ki haber: "Gazeteciyi, polıse karşı polis ko- ruyacak!" - Gazeteciyi döven polisleri bu eyleme iten neden- leri araştırmak, dinsel dürtülerle mi, kin duygulany- la mı, hangi inançlarla bu noktaya geldiklerinı sap- tayarak gerekli önlemleri almak yerine... Gazetecileri polis dayağından korumak ya da po- fis dayağından kurtarmak için özel polis timleri oluş- turuluyor. ' Güler misiniz, ağlar mısınız? Cumhurbaşkanı Demirel, yazlık evinde gazeteci- leri başınatoplamış, kimi açıklamalaryaparken "Türk polisi, görevini gayet dikkatle yapmaktadır" diyor. Elhak doğru: Polis erien Kızılay'da gazeteciyi ko- valarken nerede yere yatıracaklannı, vücuttaki vu- Vulacak duyarlı bolgeleri doğrusu öylesine biliyorlar "ki ellerindeki coplarla "görevlerini gayet dikkatle ya- pıyorlar". - Tok açın halinden anlamadığı gibi. polis dayağı ye- meyen, elbette polis dayağının ne acısını, ne de ger- çek nedenlerini biliyor. Çare kolay Zaten büyük Türkiye'yi mşa ederken, gazetecile- rin coplanması gibi "ahval-i âdiyeden hadiseleri" iazla büyütmemek gerekmiyor mu? Bir hoşgörü dünyası yaratmalıyız. Gazeteci dövül- melı. "Ülke polisinin"bütünüyle kötüolamayacağın- dan hareketle dayakçı polisleri dörtte üç maaşını vererek açığa almalıyız. Olaylann sıcağı geçtikten sonra... Copu eline, tabancayı beline ve her birinı "dayakçı tim" olarak yeniden görev başına çağırma- Iıyız. Polislerimizi "beraat ettirecek" nedenler de bul- malıyız: "Gazeteciye cop vunılmadı, gazeteci copun üze- rine kendini attı" gibi. Moda söylemlere yargı organlanmız da uymalı: . Hâkimlerın arkasında duvara çakıh "Adalet mül- kün temelidir" indirilmeli. Yerine "Dayak cennetten çıkmadır" sloganı asıl- malı! Son haberiere göre, RP, kapatma davasına ver- mek üzere 100 sayfalık bir savunu hazıriamış. Doğru yanlış bilemem. Köktenci basındaki savun- ««TnetntficJe RP; "uluslararası antlaşmalara göre parti kapatmanın demokrasiyle bağdaşmadığına dikkat çekiyor" ve anayasada yer aldığı gibi "Türki- ye'nin bir siyasi partiyi kapatmakla uluslararası an- pşmalan çiğneyeceği" vurgulanıyor. Köktenci basın savunmaya genişçe yer veriyor. - Yazilanların sağına baktım, soluna göz attım. Her Şey var içeriğinde. Çağdaşlık, "faşist ve müdahale- 'ci denemelerin insanlığa saadet getirmeyeceği" ve hatta "demokrasi ile parti kapatmanın bağdaşma- yacağı" ifadeleri yer alıyor. Fakattt. Hani kimi savlar var. Kimilerinin belgelen- diğini öne süren savlar. RP'nin dış kaynaklı parala- n, irticayı destekleyenlerle ıçli dışlı yaşamı vb... Sorması ayıp olacak ama... Bu cıddi savlan çürütecek karşı belgeler, bilgiler, tanık ifadeleri falan... Savunmada neden yok! Karlı Sulu kar k Gök gürûltûlu Şeriatçı• Baştarafı 1. Sayfada 161 olmak üzere toplam 232 şenat- çı subay ve astsubayı ordudan at- mıştı. Erbakan, ihraçlara ilişkin ka- rarlan imzaladıktan sonra kapsam- h dosyalan ve hassasiyetleri nede- niyle komuta kademesine teşekkür- lerini iletmişti. TSK'nin irticai faali- yetlere açık tavır aldığı son bir yıl- da ordudan ihraç edilen şenatçı su- bay ve astsubay sayısı 305'e yûk- seldi. Alınan bilgiye göre toplantıda Milli Güvenlik Kunılu (MGK) Ge- nel Sekreter Yardımcısı Korgeneral Necdet Tünur, 15. Kolordu Komu- tanı Korgeneral Nahit Şenoğul ıle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kur- may Başkanı Korgeneral Ergin Ce- lasinorgeneralliğe, Deniz Kuvvetle- ri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral İlhami Erdil de oramiralliğe terfi ettiler. MGK Genel Sekreteri Orgeneral tlhan Kıhç'ın, Orgeneral AhmetÇö- rekçi'nın emekliye aynlmasıyla bo- şalacak Hava Kuvvetleri Komutan- lığı'na atanacağı bildirildi. Kılıç'tan boşalan MGK Genel Sekreterli- ği'ne de Necdet Timur'un atanaca- ğı öğrenıldi. Emekliye aynlacağı belirtilen Oramiral Güven Erkaya'dan boşala- cak Deniz Kuvvetleri Komutanlı- ğı'na, Donanma Komutanı Orami- ral SalimDervişoğhı'nun: Dervişoğ- lu'ndan boşalacak Donanma Komu- tanlığı'na da oramiralliğe terfi eden tlhamı Erdil'in getirileceği kayde- dildi. Nato Güneydoğu Avrupa Mütte- fık Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanacağı dile getirilen Genelkur- may tkinci Başkanı Orgeneral Çe- vik Bir'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmaiJ Hakkı Karada- yı'mn isteği üzerine 1 yıl daha gö- revinde kalacağı belirtildi. Toplan- tıda, bu yıl görev süreleri dolan Ka- ra Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orge- neral Ahmet Çörekçi ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman'm durumlan da değerlen- dınldi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hüse- yin Kıvnkoğlu, Deniz Kuvvetlen Komutanlığı'na Oramiral Salim Dervişoğlu, Hava Kuvvetleri Ko- mutanlığı'na MGK Genel Sekrete- ' ri Orgeneral llhan Kılıç. Jandarma Genel Komutanlığı'na Ege Ordu Komutanı Orgeneral Fîkret Özden Boztepe'nin atanması kararlaştınl- dı. Jandarma Genel Komutanlığı için adı geçen Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığı Kurmay Başkanı Orgene- ral Doğu Aktulga'nın Ege ya da Üçüncü Ordu Komutanlığı'na atan- masının benimsendiği kaydedildi. Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Atilla Ateş'ın de. Bırinci Ordu Ko- mutanlığı'nagetirilebileceğine işa- ret edildi. Toplantının dünkü bölümünde, general ve amirallerin terfi durum- lan görüşüldü. YAŞ'ın bugün gene- ral ve amıralliğe terfi edecek albay- lann durumunu görüşeceğı bildiril- di. Başbakan Mesut Yılmazbugün saat 12.30'daYAŞüyelerineBaşba- kanlık Konutu'nda yemek verecek. Yemeğin ardından çalışmalannı sür- dürecek olan YAŞ üyeleri Başbakan Yılmaz başkanlığında saat 19.00'da Cumhurbaşkanı Demirel'ı ziyaret edecekler. Kararlar, Cumhurbaşkanı Demirel'in onayının ardından yann kamuoyuna açıklanacak. Gerici toplanbda Türk subayı ALPER BALLI ANKARA -Yüksek Askeri Şûra'da (YAŞ), Türk Sılahh Kuwetleri'nden (TSK) "irtfcai faaliyetlere kanşnğı" gerekçesiyle ihraç edilen Tabip Albay Mustafa KahramanyoTun bir dönem Başbakanlık Balkan Işleri Koordinasyon Müşavıri olarak görev yaptığı öğrenildi. Kahramanyoi'un 30 Mart 1995'te Sudan'da yapılan ve şeriatçı terör örgütle- ri Hamas. Filistin Direniş Orgütü, Cemaati İslami- ye, Müslüman Kardeşler ve Hizbullah'ın da bulun- duğu toplantıya katıldığı bildirildi. Ulusal Basın Ajansı (UBA) önceki akşam saat- lerinde geçtiği haberde. TSK'den atılacaklannı tah- min eden bazı subay ve astsubaylann milletvekil- lerine bir mektup göndererek, işlemlerin durdurul- ması isteminde bulunduklannı bildirdi. Haberde adı geçen Tabıp Albay Kahraman- yoi'un da dosyasının YAŞ gündemine geldıği be- lirtildi. Alınan bilgiye göre Kahramanyol, Cumhur- başkanı Sülevman Demirel'in başbakanlığı döne- minde Alparslan Türkeş ile Ayvaz Gökdemir'in girişimiyle Başbakanlık bünyesinde kurulan Bal- kan Işleri Koordinasyon Müşavirliği'ne getirildi. Bu göreve getırilmesınin ardından Tabip Albay Kahramanyol, 1 ay süren Balkan gezisı düzenledi. Gezıden Dışişleri Bakanlığı'nın haberdar olmadı- ğı kaydedılirken. Yunanistan basınında yer alan "Türk Başbakaıu, temsilcisi aracıbğıyla Yunanis- tan'ın içişlerinc kanştyor" yolundaki haberler Dı- şişleri'ni zor durumda bıraktı. Dışişlen Bakanlığı'nın bu dönemde, rahatsızlı- ğını Milli Güvenlik KuruluGenel Sekreterliğı, Mil- li İstihbarat Teşkılatı ve Genelkurmay Başkanlı- gı'na ilettiği öne sürüldü. Kahramanyol, Sudan Hartum'da 30 Mart 1995 'te yapılan "3. Pan Arap-İslam Konferansı*'na RP'li TBMM Başkanvekili Yasüı Hatipoğlu ve ba- zı işadamlan ile birlikte katıldı. Toplantıya, şen- atçı terör örgütleri Hamas, Filistin Direniş Örgütü, Cemaati Islamiye (Pakistan), Müslüman Kardeş- ler (Mısır) ve Hizbullah (Iran) da katıldı. Konferansa "Kara Ses" olarak bilinen \e geçen yıl ölen Cemalettin Kaplan da mesaj göndererek kendini "Hafife" ilan etmişti. STK'lerden8 yıliçinbüyük çağn • Baştarafı 1. Sayfada kadar katkıda bulunmasını isterken Işçi Partisi de 8 yıllık eğitime des- tek için imza kampanyası başlattı. Istanbul Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği, 8 yıllık kesintisiz eğitime destek vermeyen DYP millet- vekillerini ilkeli ve onurlu olmaya çağırdı. Çağnda, DYP'nin RP ile aynı doğnıltuda hareket etmesinin par- tiyi tükenişe götürdüğü vurgulan- dı. Eğitim Hakkını Savunma Ko- mitesi de Milli Eğitim Bakanı Hik- met Uluğba>'ı ziyaret ederek eği- tim sorunlannın çözülmesini iste- di. DYP'nin 8 yıllık kesintisiz eği- time destek vermemesi sivil top- lum kuruluşlannın tepkisine neden oluyor. 199 sivil toplum kuruluşu adına açıklama yapan Prof. Dr. Türkân Savlan, DYP'yi eleştirdi. Saylan, dün yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: "REFAHYOL döneminde orta- ya kovduğunuz 8 yıllık ilköğretim- de şimdi sırf muhalefete düştüğü- nüz için RP ile aynı doğruttuda ha- reket etmeniz, partinizi. seçmenle- riniz ve halk önünde tükenmeye gö- türmektedir. Sizleri 199 shil top- lum kuruluşu olarak bir kez daha ilkeli ve onurlu olmaya cağınyonız. Verdiğiniz sözlerden dönmemenizi istiyonız." Istanbul Üniversitesi Rektörlü- ğü'nce yapılan yazılı açıklamada da bütün kurumlanyla 2000'lere hazırlanan Türkiye'nin, 8 yıllık tek diplomalı ilköğretime geçerek de- mokratik koşullar içinde üretken. çağdaş, bilim ve teknoloji rekabe- tine dayalı dünyadaki diğer uluslar- la yanşabilecek duruma gelebıle- ceği belirtildi. Celal Korkut Yıldınm, diş he- kimlerine bir mesaj göndererek "Kendimizin, ülkemizin geleceği; özgür, demokratik, biümsel ve laik bir eğitim sistemi için 'birdişçekim ücretı' kadar katkıda bulun" çağ- nsında bulundu. İP. dün Kadıköy Iskele Meyda- nı'nda 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim konusunda kitlesel bir top- lantı yaptı. Toplantıda konuşan Ka- dıköy İlçe Başkanı Hfiseyin Karan- lık. şeriatçılann kaybettiğini, hır- çınlıklannın nedeninin bu olduğu- nu söyledi. Türkiye'nin ne Cezayir ne de Iran olmayacağını voırgulayan Ka- ranlık. polisteki şeriatçı örgütlen- menm de bir an önce dağıtılması- nı istedi. İP aynca, Beşiktaş Mey- danı'nda da 8 yıllık kesintisiz eği- time destek amacıyla imza standı açtı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Kişi, devleti soymuş, soğana çevirmiş... Acıklı bir yüz ifadesiyle sesleniyor "Ben ettim siz etmeyin. Vicdan azabı çekiyo- rum..." Halkımız azapta: "Zavallı adam, bir deri birkemik kalmış..." Hâkim durumu geçiriyor zapta: "Duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesi..." Kişi dışan çıkmış durur mu? Vınn Miami... Oradan pişmiş kelle gibi sırrtıp demeç veriyor. "Memleketimi çok özledim..." En çok neresini özledin? Hazinesini mi? Kişi, siyaset alanını arenaya çevirmiş. Önüne ge- lenle kavgalı, gelmeyene randevu veriyor... Sahne- nin gerisinde kalmaya başlayınca... Masum bir yüz ifadesi, sanki merhamet heykelinin kaidesi: "Beni zamanla anlayacaklar. Her şeyi vatan için yaptım..." Ardından aynı yüz ifadesiyle vahşi bir tanımlama: "Benim ipim cebinde..." Sanki, ipli mi ipsiz mi diye soran var. Bakıyor ki ipi ipleyen yok. Bir daha: "Ben hep yanımda iple gezerim..." Dokunsan ağlayacak. Insanın yüreğini dağlaya- cak. Tüm acılan yüreğine gömmüş. O yürek ki kal- dırmaz greyder küreği... Acıma duygumuza bir de unutma alışkanlığımız eklenince, gel rialkım gel... Ashnda halkımız şu atasözüyle bu acıma işinin ne- reye varacağını gomnüş: "Acındınrsan arsız, acıktınrsan hırsız olur..." Buna yaşadıklanmıza bakarak söyle bir ek de ya- pılabilir: ''Arsızolan hırsız da olur, yüzsüzde..." Türk toplumu narindir... Ikinci plana ittiğımiz adalet duygumuz ise gerçe- ği şöylemek gerekirse biraz dengesiz... Ömeğin, bir suçlu mu yakalandı, şöyle duyuruyo- ruz: "Adaletin pençesine teslim edildi..." Bu adalet vahşi bir şey mi ki pençesi olsun? Bizde adalet bazen aslanın pençesidir, bazen güç- lü olanın kemençesi... Acıma duygumuz ne kadar ileri gidiyorsa, bazen adalet duygumuzun da dengesi olmuyor. "Adalet istiyoruz" derken iş hakarete kadar vanyor. Geçenlerde bir hâkimle sohbet ediyoruz. Tanınmış bir kişiyi yargılıyor. Hakkında kamuoyunda onlarca iddia yer almış. Dosyaya bakmış, bunlann çoğu asıl- sız. Tutuklanalı da aylar olmuş. Serbest bırakmanın sağlıklı karar olduğunu düşünmüş. "Yapamadım" deyip devam etti: "Herkesüstümegelecek. 'Böyle bir adarrn serbest bırakan hâkimler olduktan sonra bu memleket adam olmaz' diyecek.Tahliyeetmedim..." Adalet isterken de aklımızla degil, kalbimizle ha- reket ediyoruz. Oysa içinde aklı banndıımayan ada- letin adı alet olur... Adaletin içine acıma duygusunu katınca; bazen, hatta çogunlukla acımasız olabiliyoruz. Victor Hugo, "lyi olmak kolaydır, zor olan adil ol- mak" diyor. Adil olmayı bayrak yapmaya kalkanlar da sonun- daki T'yi düşürüyor... Bir toplumda acıma duygusu adaletin önüne ge- çerse ne olur? O toplum sık sık acınacak duruma düşer... Adaleti pençeleştirmeden, acımayı yüceleştirme- den yaşamın yolu da ryi bir eğitimden geçiyor... Sözü tekerlememizle bağlayalım: Türk toplumu narindir, ağır sözü kaldırmaz... Aptal diyene kızar, soyana aldırmaz... Demirci: Gösteriyi RP düzenlemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkan Yardımcısı Musa DemircL hükümetin 8 yıl kesintisiz eğitim dayatmasıyla halkı sokağa döİctüğünü öne süre- rek. "Şimdi RP'yi suçluyor- lar. Bunu halka nasıl izah edecekler. Millet bunun he- nbını soracakür" dedi. I- Hükümetin 8 yıllık eğitim konusundakı tutumuyla "halkı sokağa döktüğünü" sayunan Musa Demirci. "Ülkemizin pınl pınl evlat- lannLvatandaşlannı 're- jım düşmanı" diyesıfatlandı- nyorlar. Okulda okuyan milliyetçi evlatlanmıza 'Arap milliyetçisi, Vahabi' deniliyor. Bunlar haksız suç- bmalardır" dıye konuştu. 8 yıl tasansını aceleyle "TBMM'den geçırmeye çalı- 'şan hükümetin Milli Eğitim Komisyonu'nca oluşturulan alt komisyonun raporunu beklemeden TBMM Plan ve Bütçe Komis)onu' nda yann görüşmeye hazırlandığma dikkat çeken Demırci, "Ki- min önünden kütüğü kap- înayaçahşıyorsunuz?" dedi. 8 yıl mitingine izin UBA'nuı haberine göre i- mam-hatıp liselen kapatıla- cak gerekçesiyle ülke gene- lînde başlatılan 8 yıllık ke- sintisiz eğitim karşıtı eylem- )er gösterilere dönüşürken Rize Valiliğı. yapılması planlanan mmnge izin ver- di. Mıting için civar ilçe ve illerden katılımın sağlanma- sı için çalışmalar yapıldığı öğrenıldi. Mitinge Istanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Recep Tayjip Erdoğan ve Refah Partisi'nin önde gelen isimlennin de katıla- rak konuşma yapacaklan öğrenıldi. Yayın Frekmıslarımız: İstMıhul 102.8 1 »fiursa 97.4 Urfa 89.1 nesi imMayımgösterılerı. Yüzümüz BatıVa Bakıyor.İ s t e k l e r i n i z i ç i n T e l : ( 0 2 1 2 ) 2 8 8 3 9 3 9 • F a x : ( 0 2 1 2 ) * 2 6 7 3 4 1 1 • e - m a i l . r a d y o p o p @ n t v . c o m . t r RP'K başkan • Baştarafı 1. Sayfada Batman'da belediye baş- kanınm uyguladığı sansür, halkın tepkisine neden ol- du. Batman'da kurulu bulu- nan iki büyük çanak anten aracılığıyla TV yaymlannı izleyebilen vatandaşlar, yakiaşık 10 gündür RP'ye yakın olarak bilinen 3 ulu- sal kanal ve bir yerel kana- h izlemeye mahkûm edil- diler. RP'li belediye başkanı Salih Gök'ün; TGRT, Sa- manyolu ve Kanal 7 dışın- da kalan özel televizyonlar ile TRT'yi de izleyemeyen vatandaşlann şikâyetleri- ne, "Yüksek gerilim nede- niyle hatlar arızalandL Ta- mir edilince yayınlar yeni- den başlayacak" yanıtını verdiği öğrenildi. Konuyla ilgili sorulan- mızı iletmek üzere aradığı- mız Salih Gök'e ulaşama- yınca, özel kalem müdür- lüğünde de "Yayını devam eden üç kanahn hattmdald anza fazla büyük değfldi, o nedenle hcmen giderildi. Ancak diğer hatlardaki an- za çözümlenemediği için yay ınlan izlenilemiyor. İa- mamen rastlanü, kasıt yok" gerekçesi dile getiril- di. Salih Gök'ten önce iki dönem art arda Batman'da belediye başkanlığı yapan Ataullah Hamidi, RP'li başkanın özellikle son gün- lerdeki 8 yıl eylemleri ve tartışmalannın ardından kasıtlı olarak kendilerine yakın televizyon kanallan dışmdakilerin yayınım en- gellediğini savundu.