06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 1997 PAZAR 8 DIŞ HABERLER Eski bir uşağın önemli ifşaatlanDost saymadığınız birinin, dost saymadığınız bır başkasına yönelik haklı eleştirisini dinlerken içinizde çelişki kıvılcımlannın yanıp söndüğünü mutlaka hissetmişsinizdir. Bir yandan eleştirinin haklılığı. eleştinyi dile getireni desteklemeye iter. Öte yandan. onun da ötekinden kalır yam olmadığını aklınızdan çıkaramazsınız. Bazen ahlak anlayışınız sanki şaşmaz bir barometreye bağlıymış gibı "Orada o haksızdı, şurada da öteki; bakın ben her zaman objckttfirrT türünden örnek bir tutum almayı denersıniz. Bazen eleştiriyı getiren temize çıkmış görünmesin diye o an suskun kalmayı yeğlersiniz. Bazen de ıçinizdeki kıpır kıpır bir oyunculuk duygusu ve kimı zaaflannız. sizi eleştiriye destek verirken eleştirenle yalancı bir dostluğa iter. Buna siyasette de sık sık rastlanıyor. Hele hele Türkiye'nin. keyfıyet ve ilkesizlıklerle dolu yaşamında. Rusya"da da az değil bu türden örnekler. Birkaç gün önce bu örneklere bir yenisi eklendi. Aleksandr Korjakov adlı bir general eskisinin "önemli ifşaatlan" gündemi işgal etti. Bu adam Boris Yeltsin'in koruma müdürüydü. Yani Başkan'ın can güvenhğini sağlamakla yükümlüydü. Ama 11 yıl içinde samimiyetleri haddinden fazla ilerledi. Birlikte yiyip içıp birlikte cevizler kırdılar. Siyaseti birlikte yapmaya başladılar. Koruma müdürü şımardı. "Şıınlar Kremlin'den aölacak! Rusya'nın petrol politikası şöyle olacak" gibi emırler MOSKOVA HAKAN AKSAY yayımlamaya başladı. Yeltsin nedense susuyordu. Ona, "Senin işin bu değü. Senin işin. bana suikast yapılmasına karşı önlem almak, Çorbama ve içlarne zehir anJmamasına dikkat etmek. Ben sağa sola gittiğimde kalabahktan biri çıkıp da bana saMırmasın diye hu/ursuz taviriarla çevreyi koiaçan etmek. Ayağıın kayıp da düşersem kendini bana minder yaparak bir yerimin kınlmasını engeUemek. Anladın mı" diye azarlamadı. Ve şaşılacak bir şey oldu: Yerli ve yabancı rating kuruluşlan, bir dönem Rusya'nın en etkili liderleri listesinde Yeltsin 'den sonra ikinci sırayı Korjakov'a verdiler. Yeftsin'in ağır hasta olduğu dönemde, Korjakov'un başa gelmesi ihtimali komışuldu. Oysa o bir koruma görevlisiydi. Başkan'a çok yakın da olsa, alt tarafı bir polisti. Sonra aralan bozuldu. Belki de Yeltsin, korumasının bu kadar gûç kazanmasmdan ürktü. Ve bir gün 11 yıllık arkadaşını kovdu. Öteki bu duruma fena halde bozuldu. Nasıl becerdiyse, milletvekilliğine seçildi. Ve bildıği sırlan yabancı gazetecilere satmaya başladı. Geçenlerde "Yeltsin zaten sarhoşun tekiydL Şu tarihte şu rezfliiği yapnuşü" gibı zaten üç aşağı beş yukan bildiğimiz gerçekleri. süslü püslü aynntılarla anlattığı bir kitap çıkardı. Ben Kjemlin'in geleneklerini yeterince biliyorum. Onun için bütün bu işfaatlar benim pek ılgimi çekmedi. Onlarda beni şaşırtacak bir şeyler aramadım. Bir fahişenin kaç kişiyle yattığını, bir hırsızın kaç kişiyi soyduğunu ve kullandıklan yöntemleri de merak etmem. Yalnızca kıtapta yer aldığı yazılan bir cümle hoşuma gitti. Korjakov 'un kendi aklıyla düşünüp kendi kalemiyle yazmadığından emin olduğum, ona çok büyük gelecek bir cümle: "Eğer halklar. kendilerini yöneten kişflerin. ashnda son derece büyük zaaflan olan basit insanlar olduğunu anlasalardı, dünya yerinden oynardL" Olur olmaz sorular geliyor insanm aklma bazen STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN Ashnda bugün Stockholm'de sürmekte olan Su Festivali'nden söz edecektim; Opera-Saray- Dışışlen Bakanlığı ve parlamento dörtgenınin içine kurulan çadır restoranlardan Macar langosu'ndan Arjantin chorizosu'ndan, Türk dönerinden, Ren geyiği dönerinden (!), açıkhavada karton bardaklardan bira içilmesınden, müzik ve tıyatro gösterilerinden kesitler iletecektım. Olmadı ama. Çünkü kafam bazı sorulara takıldı. Deniz Som'a daha önce yazmıştım: "Bari şunu 11 yapın da aralannda oynasınlar. biz de bakalım" diye. Kullanmadı Deniz. Ardmdan son yıllann en berbat kışilerinden biri olarak dolaşan Ali Şen'in "Lefter, Can, Rtdvaıu Aykut da Idm?" sözü kulağıma geldi. "Sen kimsin lan?" diye bir tepkı bekledım bu konulara benden daha yakın olanlardan, gelmedi. O zaman aklıma bir soru takıldı: Isveç'in en iyi futbol takımı ve uluslararası alanda en başanlı olan IFK Göteborg, geçen hafta lig ikincisine tarihinde az görülmüş bir hezimetle 6-0 yenilmişti. Ne antrenörü ipe çektıler ne milli kalecisi Raveili'yı kovaladılar ne de kulüp lokalini bastılar. Aynı takım; öğretmen, postacı, borucu, elektrikçi gibi mesleklere sahip kadrosuyla çarşamba gecesi Şampıyonlar Ligi'nde, yıldızlarla dolu Glasgow Rangers'ı 3-0 yendı. Acaba Isveçli sporseverlerin garip bir yanı mı vardı. Bu satırlan yazmadan önce komşu evin orta katından dumanlar yükseldı. Itafaiye. polıs ambulansı anmda geldi. Kımsenin telaşı yoktu. Kimse ortalıkta koşuşup bağnşmadı. Derhal işbirliğı yapıldı, polis evin önünü kapattı ve balkondan içeri gırerek yanan çamaşır makinesmi söndürdüler. Her şey, 15-20 dakika içinde olup bıttı. Ne gereksiz konuşmalar ne de koşuşmalar. Ganp değil mi. Bır ıki yıl önce, şehir merkezindeki Saray'a, ehnde boş bır şarap şişesi olan ve nöbetçilere şışeyi tehdıtkâr bir şekilde sallayan bır berduş girdı. Eli tüfekli nöbetçiler. ne yaptılar biliyor musunuz? Polise telefon edip adamı gelip götürmelerini söyledıler! Ne uyan ateşi -ki dendiğine göre tüfeklerinde dolu mermi yokmuş- ne bir şey. Polis geldi ve adamı -dövmeden- götürdü. Böyle asker mi olur diye diışündü bazılan. Sız ne dersinız? Şükrii Erbaş'm deyışiyle "insan kardeşleriırT, bır garipleşiyor ülkemizde. Belkı de herkes haklı. "Kendi doğrultusunda ama" akıl almaz boyutlan buluyor gariphkler. Bir Isveçli'ye bir dönem sırasında yüz yetmiş küsur parlamenterin parti değıştirdiğını söylerseniz, küçük dilini yutar. Burada partisiyle yolu ayn düşen parlamenter yok mu, var. Ama ne yapıyorlar, dönem sonunu bagımsız olarak getınyorlar ve daha sonra politıkadan aynlıyorlar. Birkaç istisna olabılır. Acaba bu insanlar politikayı da mı bilmiyorlar? Sorular çok yani. Belki de oturup. başka hiçbır şey yapmadan düşünmeye biraz zaman ayırsak iyi olacak. Bana, hayatta sanki çok acelemız var gibı geliyor. T a > v a n h m a s k sanatçısı Wu Çi-Çang, Taipei'de her biri birbirinden güzel masklannı sergüedi. Sanatçı 10 vılda yapüğı 1250 hayalet maskım sergUemek için bir müze kurdu. Tayvan'da her yıl 17 eylül günü geleneksel hayalet masklan festivali kudanıyor.(Foto*ğraf: REUTERS) Anı defterindeki gizli itiraflar TORONTO ENGİN AŞKES Yeni taşındığım dairenin yatak odasında bulunan çamaşır dolaplannın birinde. önceki Türk kiracısının ilginç gızlerini ıçeren, kırmızı kaplı bir anı defter elime geçti. Taşınma telaşı içinde unutulduğunu sandığım deri kaplı anı defteri. Niyazı adlı bir mühendise aitti. Her bölümü itiraflarla dolu olan defter, günah çıkartmaya karar veren "bir karakter şaheserinin" gizem dolu evrenini muştuluyordu. Yayımlansa, kuşkusuz bir "Türk Klasiğr olabilecek bu eklektik defterin son sayfasında, mühendıs Niyazi şunlan yazmıştı: "Herkese övünmek gibi gelecek, ama yağcıkkta ve düzevsi/likte tüm evrende benimle yanşacak bir başka birey olduğunu sanmam. Bu alanda eşim Raziye'nin de dışlanmayacak bir yetenek olduğunu hemen noktalamalryım. Bu olgulara karşın eşeğin kuyruğu gibi ne uzayıp ne kısaldığımdan. bir yöntem bunalımı yaşamaya başladım Türkiye'de. Giriştigim tüm dalkavukluk gösterüeri, bu alanı eie geçirmtş olan uzman benzerlerim nedeniyle etkisiz kaldığı için kapağı Kanada'ya atmayı zonınlu gördüm. Eşim de durmadan "Bıkbm Merzifon'dan'" deyıp duruyordu. Toronto'ya ayak basar basmaz, göçmen Türkler arasında etkin bir kişilik yaratma amacıyla kollan sıvayıp özel ilişkiler kurmaya başladım. Gösterişe adeta tapan saygın yurttaşlanmı daha önceden duyduğum gibi buldum. Kjsacası, görünüm, mikrokozmık tüm aynntılarla bir mini Türkıye'ydı. Övülmeye bayılan. özeleştiriden nefret eden saygın yurttaşlanmm, Hanyasmı Konyasını çok iyi bildiğimden kimi zaman Osmanlıca'ya ağırlık tanıyan müthiş bır iltifat saldınsına geçiverdim. Herkesin gözünü kaşım. giysi beğenisini ve evdeki mobilyalannı. göklere çıkaran sözler söylüyor ve her tümceyi şair Nesimi'den aşırdığım uyduruk Osmanlıca'yla bağlıyordum. "Günün Adamı" olmayı bir görkem gösterisine dönüştürüp "Anglo kökenli" Kanadalı dostlan da alıştırdım yağcılığa. Neme lazımcılar, solcular, bekçiler, emekçiler, tutucular, sahteciler. yarattığım yakınlık çemberimde, yadsınmaz bir birlik duygusuyla kaynaştılar. Sivri akıllının binsi, sosyal bir toplantıda "gizli gündeminde ne var göreüm" diye bır şeyler zırvaladı, ama "Toz ol" diye çıkışıverdim ve adam toz oldu. Kimi zaman koyu Atatürkçüydüm, kimi zaman da yobazlık sımgesiydim adeta. Takiyecilikte çok kişiye taş çıkarttığım için fınldakçıhk gırişimlerim. uyurgezer toplumda büyük bir beğeni yarattı. Şiirin Ş"si, resimin R'si, Edebiyatın E'si ve Bılginin Bsı bıle umurumda . olmadığı halde benı "bilge" ılan etti ve saygın yurttaşlanmız. Barron ve VVall Street gibı "Türklerin kaşuıa hayran olan" anamalcı borazanlardan örnekler verdim hep. Laik rejimi salladığı söylenen saygın Rasputin'lere de usulca yanaştım. Hatta Fatih'te amcamın tanışı olan Abdülrezzak hocaya fax yollayıp "Allah-u taab stri mesnır eyleyıe" mesajını çektiğım için itıbanma diyecek yoktu. Sık sık ihbar mektuplan yazmaya başladım tesbihli büyükelçiye. Uyduruk ithamlarla gencecık bireyleri gammazlayıp, derlediğim raporlan Türkıye'deki yetkililere ılettım. Ankara'dan telefon eden bacanak, yurtseverlik çabalanmın büyük onay gördüğünü bıldirdikten sonra şu muştuyu verdi bana: "Bugün- yann senin başına büyük bir devlet kuşu konacak." Insan hakları savunucusunu dostlar alışverişte görsünDemokrasi şemsiyesi altında henüz üç yıl geçiren ıktidar partisi Afrika Milli Cephesi, dış politikasını "müşteri ülkeler" ve "müşteri olmayan ülkeler" arasında ikiye bölmüş. çifte standart uyguluyor. Ambargo yıllannı kendıne tam teşekküllü, yüksek teknolojili bir savaş endüstrisi kurmakla geçiren Güney Afrika. şımdi elindeki silahlan gümüş tepsi içinde sunuyor müstakbel müşterilerine. "Müşteri ülke" olmak kolay değil. Şehrin en popüler gece kulübünün in yan kapıcısı gibi tek tek elleriyle seçıyor müşterilerini Güney Afrika. Parayı veren düdüğü çalar kuralı pek bozulmuyor. Afhka Mıllı Cephesi, ılk bakışta, ulusal çıkarlar ve ahlaki ve ilkesel yaptınmlar arasında bocalayan, dış politika acemisi bır portre çizıyor. Bir yanda. insan haklanm her şeyin üstünde tutan ve insanoğlunun problemlerinin bütün dünyanın demokrasiyı benimsemesıyle son bulacağına ınanan bir ideale dayandınlan ve en önemli görevi insan haklan ihlallerine dur diyerek demokrasiyi bütün dünyaya yaymak olan bir dış politika; diğer yanda ülkeyi zenginleştirecek, iş olanaklan yaratacak, müşterisi hazır altın değerinde bir silah endüstrisi. Silaha gereksinimi olan ülkeler, genelde insan haklan konusunda sınavı geçememiş olanlar. Üstüne üstlük, bu ülkelenn sılahlahması. ne ınsan haklan ne demokrasi adına ıyı haber değil. Güney Afrika ne yapsın? Güney Afrika. sadece insan haklanna uyan ülkelerle ilişkı kuracağını dünyaya ilan eder. Eder ama dostlar alışv erişte görsün. tnsan haklan ışığında uzun uzun düşünülür ve Ortadoğu terör örgütlenne yataklık yaptığı bilınen Sunye ve Suudi Arabistan'a, Israil-Filıstin banş görüşmelerini tehlikeye sokma pahasına Israıl'e, Orta Afhka karmaşasının anahtar ülkesi Ruanda'ya, iç savaş sırasmda Cezayir'e silah ve savaşın kapı komşusu olan ülkelere silah satmayı uygun bulur. Müşteri olamayan ülkelerse, insan haklan ıhlali konusunda karşılannda Güney Afrika'yı bulurlur. Geçen nisan ayında, Beijing'in, Birleşmiş Milletler İnsan Haklan Komisyonu'na Çin'e uygulanan JOHANNESBURC r AYSU ÖNEN sansürün kalkması için sunduğu teklıfı reddeden Güney Afhka. 14 Afrika ülkesine sırt çevirerek Batı ülkeleriyle bir olur ve Nijerya"run insan haklan ihlali yüzünden Birleşmiş Milletler'in özel gözetimi altına alınması lehinde oy kullanır. Günev Afrika hükümetinin 12 adet Rooıvalk savaş helikoptennı Türkiye'ye satmaktan, Türkıye'deki insan haklan ihlallerini gerekçe göstererek son anda vazgeçmesi, çifte standartlı Güney Afhka dış politikasının yeni bır numarası olmaktan öteye gitmiyor. Parlamento. helikopter satışını iptal etmeden önce gelişen olaylara bir göz atalım. - Güney Afrika, 15 nisanda Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosunu kaldınr. Bu karar, oldukça yüksek bir oy çoğuluğunu elinde tutan Yunan ve Kıbns asıllı Güney Afhka vatandaşlannı sinirlendirir. - Güney Afrika, Suudi Arabistan'la 7 milyar randlık bir silah satışımn (G6 toplan) eşiğindedir. Bu satış, Güney Afrika tarihinin en büyük satışı olacak, 3000 ış olanağı yaratacaktır. Bu karşılık, Türkiye'yle yapılan helikopter anlaşması eğer gerçekleşseydi, Güney Afhka hazinesıne sadece 1.2 milyarlık bir katkıda bulunacaktı. Yine de 1.2 milyan geri çevırmek, hükümete puan kazandıracak kadar büyük bir fedakârlıktır. - Uzun süredir Afhka Milli Cephesi'nin dış politikasını eleştıren The Sunday Independent gazetesi, gizli tutulan Suudi Arabistan silah anlaşmasını baş sayfadan ilan eder. - Hükümet. satışı ulusal güvenlik açısından gizli tuttuğunu iddia eder ve anlaşmayı tehlikeve soktuğu için The Sunday Independent ve bağlı basın organlannı kapattırmakla tehdit eder. - Parlamento, Türkiye'ye olan helikopter satışını durdurma karan alır. - The Sunday Independent başyazısında, bu karardan dolayı "Hükümetimizi alkışlıyonız" başlığını kullanır ve Suudi Arabistan silah satış anlaşmasını tehlikeye soktuğu için özür diler. - The Sunday Independent, bir haberinde Suudi Arabistan'ı şöyle tanımlamaktadır: "_Kabul etmek gereldr ki, Suudi rejiminin insan haklan kayitlan savunulur cinsten dcğildir. Bu durum, Uluslararası Af Örgtü raporlaruıda belgelenmiştir. Suudi rejimi, özelükle politik ve adi mahkOumlara düzenli olarak işkence uygulamakla suçlanmaktadır. Ancak Suudi Arabistan hükümetinin insan haklan kayıtian Cezayir, Surrye ve Irak'la karşılaştınldığında o kadar da kötü değildir. Suudi Arabistan, hem rurucu hem de radikal Islam örgütlerinin sponsoıiuğunu yapmışûr. Bu örgütlerin arasmda HAMAS. AÛ-I-Hadh ve Hizbi tslam Örgütü yer alır. Ancak farkma vanlması gereken konu, Suudi Arabistan'ın desteğmin politik güvence sağlamaktan öteye gitmediği ve Iran'm destekiediği benzer gruplar sayesinde nüfuz kazanmasuun engeUemek için olduğudur." Şu anda. Güney Afrika cephesinde herkes mutlu. Afrika Milli Cephesi, Türkiye'ye savaş helikopterleri satışı iptal ederek hem Yunan ve Kıbns asıllı grubun oyunu garantiledi hem de insan haklarmın savunucusu olduğunu dünyaya ömekle kanıtlamış oldu. The Sunda> Independent, kendıni hükümete affettırdi ve Suudi Arabistan'a silah satışımn ülke için ne kadar hayırlı olacağını okurlanna anlattı. Olan, Türkiye'ye oldu. Bir kez daha Ermeni soykınmı, Kürt katliamı, Geceyansı Ekspresi filmindeki işkenceler ve Kıbns'ın yasadışı ışgaliyle suçlandı, köşede tek ayak üstünde durmaya göndenldi. Aklı kurcalayan soru, Türkiye'nin ne zaman oîaylan kendi tarafindan anlatacağı? Dünya IRA'yı tngiltere'nin gözlerinden görüyor. PKK'yi ne zaman kendi gözlerimizden dünyaya göstereceğiz? 1. Baskı 1 9 8 8 İSTANBUL GÜMRÜKLERİ BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLANEN TEBLİGAT (Abbas ve Gülizar oğlu 1950 doğumlu, Adana ili, Yüreğir ilçesi, Kıremithane mah.'köyü, sayfa no: 789, kütük sıra no 2 nufusuna kayıtlı olup, halen Adana ıli, Yüreğir il- çesı Kıremithane mah/lcöyü. 1227 sokak. no: 81 de orurur.) Kaçakçılık suçundan sanık Ra- mazan Kılıç hakkında lstanbul 1 Asliye Ceza Mahkemesi'nin E: 1995/357. K: 1996'765 sa- yılı 10.9.1996 tarihli kesınleşmış karan gereği mahkûm olduğu 123.317.700. TL ağır para cezasına ait ödeme emri tüm aramalara rağmen adı geçene teblığ ettirilememiştir. llanen teblığ olunur. Basuı: 35612 MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK HAKİMLİGİ'NDEN DosyaNo: 1996 450 Karar: 1997 104 Mahkememızden verilen 8.4.1997 tanh ve 1996 450esas ve 1997/104 karar sayılı karar- da Manavgat. Değirmenli kö>ü cilt: 32'2. S: 31. sıra no: 343'te nüfusa kayıtlı Ali Rıza oğlu Gülsüm'den olma Latıf ve Kâzım'ın nüfiısta Bula olarak yazılı soyısimlerinın Yüksel ola- rak düzeltilmesme karar verildiğı ve aynı yer nufusuna kayıtlı Salıh Bula'nın da davasından vazgeçtiğinden bunun hakkındaki davanın da reddine karar verildiği ilan olunur. 27.5.1997 Basın: 26978 TÜRK DENİZ EĞİTİM VAKFI (TÜDEV) EĞİTİM MERKEZİ "Uluslararası Standartlarda Güverte / Makine Zabrti" Yetiştirilmek üzere düzenlenen kurslara sınavla öğrenci alınacaktır. 25 Ağustos -12 Eylül 1997 tarihleri arasında yapılacak ön kayıt için; lise diploması, nüfus kâğıdı, 2 adet resim, ön kayıt ve sınav harcı (1 milyon TL.) ile şahsen başvuru gerekmektedir. Tel: (0.212) 233 19 00 Adres: Halaskârgazi Cad. No: 212 / Kat 6 Osmanbey - lstanbul ELBİSTAN ASLİYE 1. HUKUK HAKİMLİGİ'NDEN Sayı: 1970 395 E. 1987/267 Davacılar Kazım Depdep ve arkadaşlan tarafindan davahlar Hazıne ve arkadaşlan aleyhıne mahkemenııze açılan tescıl davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davacılar Durdu Mehmet Depdep ile Kemal Özpolat mirasçılan vekili tarafindan açılan tescil davasının reddine, Müdahil davacı Yusuf Gökçecık tarafindan açılan müdahale davasının reddine, Davacı H. Mustafa Depdep mirasçılan ile müdahıller, Azmı Eser. Haynye Güneş, Ahmet Öz- kara. A.R. Uzman mirasçılan Mustafa Görür mirasçılan ve arkadaşlan tarafindan açılan dava usu- len takıp edilmediğınden ve bu davacılar yönünden kök muris Hacı Abdullah oğlu. Hacı Mehmet Efendı'nin ölüm tanhıne göre terekesı müşterek mülkiyet hükümlenne tabıi olup, müdahil davacı Yusuf Gökçecik sırf kendi payı hakkında dava açtığını bıldırdığinden usulen davayı takıp etmeyen davacı ve müdahıller tarafindan açılan davalann HMUK'mn 409 maddesı gereğince ışlemden kal- dınlmasına, Dava konusu Kızılcaoba Mahallesı 494 ada 1 parsel tle 494 ada 1 parsel sa>ılı taşın- mazlann 2613 SK"nın 16 maddesi gereğince Mera olarak smırlandınlmasına karar verilmış olup. verilen karar, bir kısım müdahıller ve mırasçılanna tebliğ edilemediği, adresleri de tespıt edıleme- diğinden, karann ılanen teblığıne karar verilmiş olmakla, müdahil davacılar ve mirasçılan olan Nazıye Doğru, Hüseyin Doğru, Habıbe Kılıç, Halim Gökçecik, Erol Uzman. Mustafa Göriiı. Ha- cı Uzman. Osman Uzman, Remziye Gökçecik, Elif Kabak, Hatice Uzman, Mevlüt Ahmet Gökçe- cik. Hunye Gökçecik. Gülkız Bıldincı, Fatma Gökçecik. Ayşe Kaplan, Şefika Yüce, Ûmer Gök- çecik. Kafiye Leventoğlu, H.AJı Gökçecik, Ha>Tİ>e Güneş, Mediha Gökçecik. Fadime Kurtdede, Bedıha Uzman. Mehmet Uzman. Nunye Gövcecık, Meziyet Gövcecik, Hamiyet Gövcecık. Meli- hat Gövcecik, Hacı Ali Gövcecik. Serpıl Gövcecık. Cengiz Gövcecık. Fatma Gövcecık, Meyse Gövcecik, Cuma Gövcecık. Fatma Gövcecık, Şükrü Govcecik, Fatma Gövcecik, Fethiye Gövce- cık. Osman Gövcecik, Nenman Gövcecik, Saniye Gövcecık. Nedim Övcecik. Samı Gövcecik ve Çetın Gövcecik'e ilanen tebliğine. ilanınneşir tanhinden ıtıbaren 15 gun içerisinde temyiz edilme- diği takdırde karann 15 gün sonra kesınleşeceğı karann teblığı yenne kaim olmak üzere ilan olu- nur. Basın. 34068 BILKENT UNIVERSITESI HAZIRLIK OKULU ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Bilkent Ünıversitesi Hazırlık Okulu, üniversite kampusu içinde yer alan ve ortaöğretim derslerinin yanında müzık ve sanat alanlanna ağırlık veren bir ortaöğretim kurumudur. Yükseköğretım Kurulu karan ile ünıversiteye bağlı olarak kurulan okulun eğitim programlan Milli Eğıtim Bakanlığı tarafindan kabul edilmiştır. 1997-1998 öğretim yılı için Orta Hazırlık, Orta 1, Ota 2, Orta 3 ve Lıse 1 sınıflanna öğrencı alınacaktır. Öğrenci seçme sınavı 23-24 Ağustos 1997 günlerinde yapılacaktır. llgılenenlerin 4 Ağustos 1997 Pazartesi gunünden itibaren Kayıt Kabul Işleri Müdürlüğü'ne başvurarak ilgili formlan doldurmalan ve sınav ücretı ile birlikte 21 Ağustos 1997 Perşembe günü mesaı saati bitimıne kadar teslım etmelerı gereği duyurulur. Kayıt Kabul işlen Müdürlüğü, Bilkent Ünıversitesi Hazırlık Okulu Doğu Kampusu. Bilkent 06533 Ankara Telefon: (312)266 49 61 Faks:(312)266 49 63 (312) 266 49 62 e-mail: [email protected] ILANT.Ç. ŞANLIURFA 2 ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas : 1994/606 Davacı Zeliha Özbay vekili Av. Halil Akyüz tarafindan daavlı Feysullah Özbay aleyhine açılan boşanma davasmın yapılan yargılamasında Davalımn birçok aramalara rağmen bulunamadığından dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, Bu davaya esas olmak üzere, Davalı Feyzullah Özbay'ın dunışma günü olan 1.10.1997 günü saat 9'da Şanlıur- fa 2. As. Hukuk mahkemesinde bizzat bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi aksi takdirde gıyabında karar verileceği gıyabında yargılama yapılacağı dava dilekçe yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.7.1997 Basın: 33866 2. Levent'te işyerine bilgisayar bilen, prezantabl yönetici sekreteri aranıyor. (0.212) 281 49 51 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. KORHAN ERZURUML U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle