Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 1997 PAZAR
8 DIŞ HABERLER
Eski bir uşağın önemli ifşaatlanDost saymadığınız birinin, dost
saymadığınız bır başkasına yönelik
haklı eleştirisini dinlerken içinizde
çelişki kıvılcımlannın yanıp
söndüğünü mutlaka hissetmişsinizdir.
Bir yandan eleştirinin haklılığı.
eleştinyi dile getireni desteklemeye
iter. Öte yandan. onun da ötekinden
kalır yam olmadığını aklınızdan
çıkaramazsınız. Bazen ahlak
anlayışınız sanki şaşmaz bir
barometreye bağlıymış gibı "Orada o
haksızdı, şurada da öteki; bakın ben
her zaman objckttfirrT türünden
örnek bir tutum almayı denersıniz.
Bazen eleştiriyı getiren temize çıkmış
görünmesin diye o an suskun kalmayı
yeğlersiniz. Bazen de ıçinizdeki kıpır
kıpır bir oyunculuk duygusu ve kimı
zaaflannız. sizi eleştiriye destek
verirken eleştirenle yalancı bir
dostluğa iter. Buna siyasette de sık
sık rastlanıyor. Hele hele Türkiye'nin.
keyfıyet ve ilkesizlıklerle dolu
yaşamında. Rusya"da da az değil bu
türden örnekler. Birkaç gün önce bu
örneklere bir yenisi eklendi.
Aleksandr Korjakov adlı bir general
eskisinin "önemli ifşaatlan"
gündemi işgal etti. Bu adam Boris
Yeltsin'in koruma müdürüydü. Yani
Başkan'ın can güvenhğini
sağlamakla yükümlüydü. Ama 11 yıl
içinde samimiyetleri haddinden fazla
ilerledi. Birlikte yiyip içıp birlikte
cevizler kırdılar. Siyaseti birlikte
yapmaya başladılar. Koruma müdürü
şımardı. "Şıınlar Kremlin'den
aölacak! Rusya'nın petrol politikası
şöyle olacak" gibi emırler
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
yayımlamaya başladı. Yeltsin nedense
susuyordu. Ona, "Senin işin bu değü.
Senin işin. bana suikast yapılmasına
karşı önlem almak, Çorbama ve
içlarne zehir anJmamasına dikkat
etmek. Ben sağa sola gittiğimde
kalabahktan biri çıkıp da bana
saMırmasın diye hu/ursuz taviriarla
çevreyi koiaçan etmek. Ayağıın kayıp
da düşersem kendini bana minder
yaparak bir yerimin kınlmasını
engeUemek. Anladın mı" diye
azarlamadı. Ve şaşılacak bir şey oldu:
Yerli ve yabancı rating kuruluşlan, bir
dönem Rusya'nın en etkili liderleri
listesinde Yeltsin 'den sonra ikinci
sırayı Korjakov'a verdiler. Yeftsin'in
ağır hasta olduğu dönemde,
Korjakov'un başa gelmesi ihtimali
komışuldu. Oysa o bir koruma
görevlisiydi. Başkan'a çok yakın da
olsa, alt tarafı bir polisti. Sonra
aralan bozuldu. Belki de Yeltsin,
korumasının bu kadar gûç
kazanmasmdan ürktü. Ve bir gün
11 yıllık arkadaşını kovdu. Öteki bu
duruma fena halde bozuldu. Nasıl
becerdiyse, milletvekilliğine seçildi.
Ve bildıği sırlan yabancı gazetecilere
satmaya başladı. Geçenlerde "Yeltsin
zaten sarhoşun tekiydL Şu tarihte şu
rezfliiği yapnuşü" gibı zaten üç aşağı
beş yukan bildiğimiz gerçekleri. süslü
püslü aynntılarla anlattığı bir kitap
çıkardı. Ben Kjemlin'in geleneklerini
yeterince biliyorum. Onun için bütün
bu işfaatlar benim pek ılgimi
çekmedi. Onlarda beni şaşırtacak bir
şeyler aramadım. Bir fahişenin kaç
kişiyle yattığını, bir hırsızın kaç kişiyi
soyduğunu ve kullandıklan
yöntemleri de merak etmem. Yalnızca
kıtapta yer aldığı yazılan bir cümle
hoşuma gitti. Korjakov 'un kendi
aklıyla düşünüp kendi kalemiyle
yazmadığından emin olduğum, ona
çok büyük gelecek bir cümle: "Eğer
halklar. kendilerini yöneten kişflerin.
ashnda son derece büyük zaaflan olan
basit insanlar olduğunu anlasalardı,
dünya yerinden oynardL"
Olur olmaz sorular geliyor
insanm aklma bazen
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
Ashnda bugün Stockholm'de sürmekte olan Su
Festivali'nden söz edecektim; Opera-Saray-
Dışışlen Bakanlığı ve parlamento dörtgenınin
içine kurulan çadır restoranlardan Macar
langosu'ndan Arjantin chorizosu'ndan, Türk
dönerinden, Ren geyiği dönerinden (!),
açıkhavada karton bardaklardan bira
içilmesınden, müzik ve tıyatro gösterilerinden
kesitler iletecektım. Olmadı ama. Çünkü kafam
bazı sorulara takıldı. Deniz Som'a daha önce
yazmıştım: "Bari şunu 11 yapın da aralannda
oynasınlar. biz de bakalım" diye. Kullanmadı
Deniz. Ardmdan son yıllann en berbat
kışilerinden biri olarak dolaşan Ali Şen'in
"Lefter, Can, Rtdvaıu Aykut da Idm?" sözü
kulağıma geldi. "Sen kimsin lan?" diye bir tepkı
bekledım bu konulara benden daha yakın
olanlardan, gelmedi. O zaman aklıma bir soru
takıldı: Isveç'in en iyi futbol takımı ve
uluslararası alanda en başanlı olan IFK
Göteborg, geçen hafta lig ikincisine tarihinde az
görülmüş bir hezimetle 6-0 yenilmişti. Ne
antrenörü ipe çektıler ne milli kalecisi Raveili'yı
kovaladılar ne de kulüp lokalini bastılar. Aynı
takım; öğretmen, postacı, borucu, elektrikçi gibi
mesleklere sahip kadrosuyla çarşamba gecesi
Şampıyonlar Ligi'nde, yıldızlarla dolu Glasgow
Rangers'ı 3-0 yendı. Acaba Isveçli
sporseverlerin garip bir yanı mı vardı. Bu
satırlan yazmadan önce komşu evin orta
katından dumanlar yükseldı. Itafaiye. polıs
ambulansı anmda geldi. Kımsenin telaşı yoktu.
Kimse ortalıkta koşuşup bağnşmadı. Derhal
işbirliğı yapıldı, polis evin önünü kapattı ve
balkondan içeri gırerek yanan çamaşır
makinesmi söndürdüler. Her şey, 15-20 dakika
içinde olup bıttı. Ne gereksiz konuşmalar ne de
koşuşmalar. Ganp değil mi. Bır ıki yıl önce,
şehir merkezindeki Saray'a, ehnde boş bır şarap
şişesi olan ve nöbetçilere şışeyi tehdıtkâr bir
şekilde sallayan bır berduş girdı. Eli tüfekli
nöbetçiler. ne yaptılar biliyor musunuz? Polise
telefon edip adamı gelip götürmelerini
söyledıler! Ne uyan ateşi -ki dendiğine göre
tüfeklerinde dolu mermi yokmuş- ne bir şey.
Polis geldi ve adamı -dövmeden- götürdü. Böyle
asker mi olur diye diışündü bazılan. Sız ne
dersinız?
Şükrii Erbaş'm deyışiyle "insan kardeşleriırT,
bır garipleşiyor ülkemizde. Belkı de herkes
haklı. "Kendi doğrultusunda ama" akıl almaz
boyutlan buluyor gariphkler. Bir Isveçli'ye bir
dönem sırasında yüz yetmiş küsur parlamenterin
parti değıştirdiğını söylerseniz, küçük dilini
yutar. Burada partisiyle yolu ayn düşen
parlamenter yok mu, var. Ama ne yapıyorlar,
dönem sonunu bagımsız olarak getınyorlar ve
daha sonra politıkadan aynlıyorlar. Birkaç
istisna olabılır. Acaba bu insanlar politikayı da
mı bilmiyorlar? Sorular çok yani. Belki de
oturup. başka hiçbır şey yapmadan düşünmeye
biraz zaman ayırsak iyi olacak. Bana, hayatta
sanki çok acelemız var gibı geliyor.
T a
>
v a n h m a s k
sanatçısı Wu Çi-Çang,
Taipei'de her biri birbirinden güzel
masklannı sergüedi. Sanatçı 10 vılda yapüğı 1250 hayalet maskım sergUemek için bir
müze kurdu. Tayvan'da her yıl 17 eylül günü geleneksel hayalet masklan festivali
kudanıyor.(Foto*ğraf: REUTERS)
Anı defterindeki
gizli itiraflar
TORONTO
ENGİN
AŞKES
Yeni taşındığım dairenin
yatak odasında bulunan
çamaşır dolaplannın birinde.
önceki Türk kiracısının ilginç
gızlerini ıçeren, kırmızı kaplı
bir anı defter elime geçti.
Taşınma telaşı içinde
unutulduğunu sandığım deri
kaplı anı defteri. Niyazı adlı
bir mühendise aitti. Her
bölümü itiraflarla dolu olan
defter, günah çıkartmaya karar
veren "bir karakter
şaheserinin" gizem dolu
evrenini muştuluyordu.
Yayımlansa, kuşkusuz bir
"Türk Klasiğr olabilecek bu
eklektik defterin son
sayfasında, mühendıs Niyazi
şunlan yazmıştı: "Herkese
övünmek gibi gelecek, ama
yağcıkkta ve düzevsi/likte tüm
evrende benimle yanşacak bir
başka birey olduğunu
sanmam. Bu alanda eşim
Raziye'nin de dışlanmayacak
bir yetenek olduğunu hemen
noktalamalryım. Bu olgulara
karşın eşeğin kuyruğu gibi ne
uzayıp ne kısaldığımdan. bir
yöntem bunalımı yaşamaya
başladım Türkiye'de.
Giriştigim tüm dalkavukluk
gösterüeri, bu alanı eie
geçirmtş olan uzman
benzerlerim nedeniyle etkisiz
kaldığı için kapağı Kanada'ya
atmayı zonınlu gördüm. Eşim
de durmadan "Bıkbm
Merzifon'dan'" deyıp
duruyordu. Toronto'ya ayak
basar basmaz, göçmen
Türkler arasında etkin bir
kişilik yaratma amacıyla
kollan sıvayıp özel ilişkiler
kurmaya başladım. Gösterişe
adeta tapan saygın
yurttaşlanmı daha önceden
duyduğum gibi buldum.
Kjsacası, görünüm,
mikrokozmık tüm aynntılarla
bir mini Türkıye'ydı.
Övülmeye bayılan.
özeleştiriden nefret eden
saygın yurttaşlanmm,
Hanyasmı Konyasını çok iyi
bildiğimden kimi zaman
Osmanlıca'ya ağırlık tanıyan
müthiş bır iltifat saldınsına
geçiverdim. Herkesin gözünü
kaşım. giysi beğenisini ve
evdeki mobilyalannı. göklere
çıkaran sözler söylüyor ve her
tümceyi şair Nesimi'den
aşırdığım uyduruk
Osmanlıca'yla bağlıyordum.
"Günün Adamı" olmayı bir
görkem gösterisine
dönüştürüp "Anglo kökenli"
Kanadalı dostlan da alıştırdım
yağcılığa. Neme lazımcılar,
solcular, bekçiler, emekçiler,
tutucular, sahteciler.
yarattığım yakınlık
çemberimde, yadsınmaz bir
birlik duygusuyla kaynaştılar.
Sivri akıllının binsi, sosyal
bir toplantıda "gizli
gündeminde ne var göreüm"
diye bır şeyler zırvaladı, ama
"Toz ol" diye çıkışıverdim ve
adam toz oldu. Kimi zaman
koyu Atatürkçüydüm, kimi
zaman da yobazlık
sımgesiydim adeta.
Takiyecilikte çok kişiye taş
çıkarttığım için fınldakçıhk
gırişimlerim. uyurgezer
toplumda büyük bir beğeni
yarattı. Şiirin Ş"si, resimin
R'si, Edebiyatın E'si ve
Bılginin Bsı bıle umurumda .
olmadığı halde benı "bilge"
ılan etti ve saygın
yurttaşlanmız. Barron ve VVall
Street gibı "Türklerin kaşuıa
hayran olan" anamalcı
borazanlardan örnekler
verdim hep. Laik rejimi
salladığı söylenen saygın
Rasputin'lere de usulca
yanaştım. Hatta Fatih'te
amcamın tanışı olan
Abdülrezzak hocaya fax
yollayıp "Allah-u taab stri
mesnır eyleyıe" mesajını
çektiğım için itıbanma
diyecek yoktu. Sık sık ihbar
mektuplan yazmaya başladım
tesbihli büyükelçiye. Uyduruk
ithamlarla gencecık bireyleri
gammazlayıp, derlediğim
raporlan Türkıye'deki
yetkililere ılettım. Ankara'dan
telefon eden bacanak,
yurtseverlik çabalanmın
büyük onay gördüğünü
bıldirdikten sonra şu muştuyu
verdi bana: "Bugün- yann
senin başına büyük bir devlet
kuşu konacak."
Insan hakları savunucusunu dostlar alışverişte görsünDemokrasi şemsiyesi altında henüz üç yıl
geçiren ıktidar partisi Afrika Milli Cephesi,
dış politikasını "müşteri ülkeler" ve
"müşteri olmayan ülkeler" arasında ikiye
bölmüş. çifte standart uyguluyor. Ambargo
yıllannı kendıne tam teşekküllü, yüksek
teknolojili bir savaş endüstrisi kurmakla
geçiren Güney Afrika. şımdi elindeki
silahlan gümüş tepsi içinde sunuyor
müstakbel müşterilerine. "Müşteri ülke"
olmak kolay değil. Şehrin en popüler gece
kulübünün in yan kapıcısı gibi tek tek
elleriyle seçıyor müşterilerini Güney
Afrika. Parayı veren düdüğü çalar kuralı
pek bozulmuyor. Afhka Mıllı Cephesi, ılk
bakışta, ulusal çıkarlar ve ahlaki ve ilkesel
yaptınmlar arasında bocalayan, dış politika
acemisi bır portre çizıyor. Bir yanda. insan
haklanm her şeyin üstünde tutan ve
insanoğlunun problemlerinin bütün
dünyanın demokrasiyı benimsemesıyle son
bulacağına ınanan bir ideale dayandınlan
ve en önemli görevi insan haklan
ihlallerine dur diyerek demokrasiyi bütün
dünyaya yaymak olan bir dış politika; diğer
yanda ülkeyi zenginleştirecek, iş olanaklan
yaratacak, müşterisi hazır altın değerinde
bir silah endüstrisi. Silaha gereksinimi olan
ülkeler, genelde insan haklan konusunda
sınavı geçememiş olanlar. Üstüne üstlük,
bu ülkelenn sılahlahması. ne ınsan haklan
ne demokrasi adına ıyı haber değil. Güney
Afrika ne yapsın?
Güney Afrika. sadece insan haklanna uyan
ülkelerle ilişkı kuracağını dünyaya ilan
eder. Eder ama dostlar alışv erişte görsün.
tnsan haklan ışığında uzun uzun düşünülür
ve Ortadoğu terör örgütlenne yataklık
yaptığı bilınen Sunye ve Suudi
Arabistan'a, Israil-Filıstin banş
görüşmelerini tehlikeye sokma pahasına
Israıl'e, Orta Afhka karmaşasının anahtar
ülkesi Ruanda'ya, iç savaş sırasmda
Cezayir'e silah ve savaşın kapı komşusu
olan ülkelere silah satmayı uygun bulur.
Müşteri olamayan ülkelerse, insan haklan
ıhlali konusunda karşılannda Güney
Afrika'yı bulurlur. Geçen nisan ayında,
Beijing'in, Birleşmiş Milletler İnsan
Haklan Komisyonu'na Çin'e uygulanan
JOHANNESBURC
r AYSU
ÖNEN
sansürün kalkması için sunduğu teklıfı
reddeden Güney Afhka. 14 Afrika ülkesine
sırt çevirerek Batı ülkeleriyle bir olur ve
Nijerya"run insan haklan ihlali yüzünden
Birleşmiş Milletler'in özel gözetimi altına
alınması lehinde oy kullanır. Günev Afrika
hükümetinin 12 adet Rooıvalk savaş
helikoptennı Türkiye'ye satmaktan,
Türkıye'deki insan haklan ihlallerini
gerekçe göstererek son anda vazgeçmesi,
çifte standartlı Güney Afhka dış
politikasının yeni bır numarası olmaktan
öteye gitmiyor. Parlamento. helikopter
satışını iptal etmeden önce gelişen olaylara
bir göz atalım.
- Güney Afrika, 15 nisanda Türkiye'ye
uyguladığı silah ambargosunu kaldınr. Bu
karar, oldukça yüksek bir oy çoğuluğunu
elinde tutan Yunan ve Kıbns asıllı Güney
Afhka vatandaşlannı sinirlendirir.
- Güney Afrika, Suudi Arabistan'la 7
milyar randlık bir silah satışımn (G6
toplan) eşiğindedir. Bu satış, Güney Afrika
tarihinin en büyük satışı olacak, 3000 ış
olanağı yaratacaktır. Bu karşılık,
Türkiye'yle yapılan helikopter anlaşması
eğer gerçekleşseydi, Güney Afhka
hazinesıne sadece 1.2 milyarlık bir katkıda
bulunacaktı. Yine de 1.2 milyan geri
çevırmek, hükümete puan kazandıracak
kadar büyük bir fedakârlıktır.
- Uzun süredir Afhka Milli Cephesi'nin dış
politikasını eleştıren The Sunday
Independent gazetesi, gizli tutulan Suudi
Arabistan silah anlaşmasını baş sayfadan
ilan eder.
- Hükümet. satışı ulusal güvenlik açısından
gizli tuttuğunu iddia eder ve anlaşmayı
tehlikeve soktuğu için The Sunday
Independent ve bağlı basın organlannı
kapattırmakla tehdit eder.
- Parlamento, Türkiye'ye olan helikopter
satışını durdurma karan alır.
- The Sunday Independent başyazısında, bu
karardan dolayı "Hükümetimizi
alkışlıyonız" başlığını kullanır ve Suudi
Arabistan silah satış anlaşmasını tehlikeye
soktuğu için özür diler.
- The Sunday Independent, bir haberinde
Suudi Arabistan'ı şöyle tanımlamaktadır:
"_Kabul etmek gereldr ki, Suudi rejiminin
insan haklan kayitlan savunulur cinsten
dcğildir. Bu durum, Uluslararası Af Örgtü
raporlaruıda belgelenmiştir. Suudi rejimi,
özelükle politik ve adi mahkOumlara
düzenli olarak işkence uygulamakla
suçlanmaktadır. Ancak Suudi Arabistan
hükümetinin insan haklan kayıtian
Cezayir, Surrye ve Irak'la
karşılaştınldığında o kadar da kötü değildir.
Suudi Arabistan, hem rurucu hem de
radikal Islam örgütlerinin sponsoıiuğunu
yapmışûr. Bu örgütlerin arasmda HAMAS.
AÛ-I-Hadh ve Hizbi tslam Örgütü yer alır.
Ancak farkma vanlması gereken konu,
Suudi Arabistan'ın desteğmin politik
güvence sağlamaktan öteye gitmediği ve
Iran'm destekiediği benzer gruplar
sayesinde nüfuz kazanmasuun engeUemek
için olduğudur."
Şu anda. Güney Afrika cephesinde herkes
mutlu. Afrika Milli Cephesi, Türkiye'ye
savaş helikopterleri satışı iptal ederek hem
Yunan ve Kıbns asıllı grubun oyunu
garantiledi hem de insan haklarmın
savunucusu olduğunu dünyaya ömekle
kanıtlamış oldu. The Sunda> Independent,
kendıni hükümete affettırdi ve Suudi
Arabistan'a silah satışımn ülke için ne
kadar hayırlı olacağını okurlanna anlattı.
Olan, Türkiye'ye oldu. Bir kez daha
Ermeni soykınmı, Kürt katliamı,
Geceyansı Ekspresi filmindeki işkenceler
ve Kıbns'ın yasadışı ışgaliyle suçlandı,
köşede tek ayak üstünde durmaya
göndenldi. Aklı kurcalayan soru,
Türkiye'nin ne zaman oîaylan kendi
tarafindan anlatacağı? Dünya IRA'yı
tngiltere'nin gözlerinden görüyor. PKK'yi
ne zaman kendi gözlerimizden dünyaya
göstereceğiz?
1. Baskı 1 9 8 8
İSTANBUL GÜMRÜKLERİ
BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLANEN TEBLİGAT
(Abbas ve Gülizar oğlu 1950 doğumlu, Adana ili, Yüreğir ilçesi, Kıremithane
mah.'köyü, sayfa no: 789, kütük sıra no 2 nufusuna kayıtlı olup, halen Adana ıli, Yüreğir il-
çesı Kıremithane mah/lcöyü. 1227 sokak. no: 81 de orurur.) Kaçakçılık suçundan sanık Ra-
mazan Kılıç hakkında lstanbul 1 Asliye Ceza Mahkemesi'nin E: 1995/357. K: 1996'765 sa-
yılı 10.9.1996 tarihli kesınleşmış karan gereği mahkûm olduğu 123.317.700. TL ağır para
cezasına ait ödeme emri tüm aramalara rağmen adı geçene teblığ ettirilememiştir.
llanen teblığ olunur. Basuı: 35612
MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK HAKİMLİGİ'NDEN
DosyaNo: 1996 450 Karar: 1997 104
Mahkememızden verilen 8.4.1997 tanh ve 1996 450esas ve 1997/104 karar sayılı karar-
da Manavgat. Değirmenli kö>ü cilt: 32'2. S: 31. sıra no: 343'te nüfusa kayıtlı Ali Rıza oğlu
Gülsüm'den olma Latıf ve Kâzım'ın nüfiısta Bula olarak yazılı soyısimlerinın Yüksel ola-
rak düzeltilmesme karar verildiğı ve aynı yer nufusuna kayıtlı Salıh Bula'nın da davasından
vazgeçtiğinden bunun hakkındaki davanın da reddine karar verildiği ilan olunur. 27.5.1997
Basın: 26978
TÜRK DENİZ EĞİTİM VAKFI
(TÜDEV)
EĞİTİM MERKEZİ
"Uluslararası Standartlarda Güverte / Makine Zabrti"
Yetiştirilmek üzere düzenlenen kurslara sınavla öğrenci alınacaktır.
25 Ağustos -12 Eylül 1997 tarihleri arasında yapılacak ön kayıt için;
lise diploması, nüfus kâğıdı, 2 adet resim, ön kayıt ve sınav harcı
(1 milyon TL.) ile şahsen başvuru gerekmektedir.
Tel: (0.212) 233 19 00
Adres: Halaskârgazi Cad. No: 212 / Kat 6 Osmanbey - lstanbul
ELBİSTAN ASLİYE 1. HUKUK HAKİMLİGİ'NDEN
Sayı: 1970 395 E. 1987/267
Davacılar Kazım Depdep ve arkadaşlan tarafindan davahlar Hazıne ve arkadaşlan aleyhıne
mahkemenııze açılan tescıl davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacılar Durdu Mehmet Depdep ile Kemal Özpolat mirasçılan vekili tarafindan açılan tescil
davasının reddine,
Müdahil davacı Yusuf Gökçecık tarafindan açılan müdahale davasının reddine,
Davacı H. Mustafa Depdep mirasçılan ile müdahıller, Azmı Eser. Haynye Güneş, Ahmet Öz-
kara. A.R. Uzman mirasçılan Mustafa Görür mirasçılan ve arkadaşlan tarafindan açılan dava usu-
len takıp edilmediğınden ve bu davacılar yönünden kök muris Hacı Abdullah oğlu. Hacı Mehmet
Efendı'nin ölüm tanhıne göre terekesı müşterek mülkiyet hükümlenne tabıi olup, müdahil davacı
Yusuf Gökçecik sırf kendi payı hakkında dava açtığını bıldırdığinden usulen davayı takıp etmeyen
davacı ve müdahıller tarafindan açılan davalann HMUK'mn 409 maddesı gereğince ışlemden kal-
dınlmasına, Dava konusu Kızılcaoba Mahallesı 494 ada 1 parsel tle 494 ada 1 parsel sa>ılı taşın-
mazlann 2613 SK"nın 16 maddesi gereğince Mera olarak smırlandınlmasına karar verilmış olup.
verilen karar, bir kısım müdahıller ve mırasçılanna tebliğ edilemediği, adresleri de tespıt edıleme-
diğinden, karann ılanen teblığıne karar verilmiş olmakla, müdahil davacılar ve mirasçılan olan
Nazıye Doğru, Hüseyin Doğru, Habıbe Kılıç, Halim Gökçecik, Erol Uzman. Mustafa Göriiı. Ha-
cı Uzman. Osman Uzman, Remziye Gökçecik, Elif Kabak, Hatice Uzman, Mevlüt Ahmet Gökçe-
cik. Hunye Gökçecik. Gülkız Bıldincı, Fatma Gökçecik. Ayşe Kaplan, Şefika Yüce, Ûmer Gök-
çecik. Kafiye Leventoğlu, H.AJı Gökçecik, Ha>Tİ>e Güneş, Mediha Gökçecik. Fadime Kurtdede,
Bedıha Uzman. Mehmet Uzman. Nunye Gövcecık, Meziyet Gövcecik, Hamiyet Gövcecık. Meli-
hat Gövcecik, Hacı Ali Gövcecik. Serpıl Gövcecık. Cengiz Gövcecık. Fatma Gövcecık, Meyse
Gövcecik, Cuma Gövcecık. Fatma Gövcecık, Şükrü Govcecik, Fatma Gövcecik, Fethiye Gövce-
cık. Osman Gövcecik, Nenman Gövcecik, Saniye Gövcecık. Nedim Övcecik. Samı Gövcecik ve
Çetın Gövcecik'e ilanen tebliğine. ilanınneşir tanhinden ıtıbaren 15 gun içerisinde temyiz edilme-
diği takdırde karann 15 gün sonra kesınleşeceğı karann teblığı yenne kaim olmak üzere ilan olu-
nur. Basın. 34068
BILKENT UNIVERSITESI HAZIRLIK OKULU
ÖĞRENCİ ALINACAKTIR
Bilkent Ünıversitesi Hazırlık Okulu, üniversite kampusu içinde yer alan ve
ortaöğretim derslerinin yanında müzık ve sanat alanlanna ağırlık veren bir
ortaöğretim kurumudur. Yükseköğretım Kurulu karan ile ünıversiteye bağlı olarak
kurulan okulun eğitim programlan Milli Eğıtim Bakanlığı tarafindan kabul edilmiştır.
1997-1998 öğretim yılı için Orta Hazırlık, Orta 1, Ota 2, Orta 3 ve Lıse 1 sınıflanna
öğrencı alınacaktır. Öğrenci seçme sınavı 23-24 Ağustos 1997 günlerinde
yapılacaktır.
llgılenenlerin 4 Ağustos 1997 Pazartesi gunünden itibaren Kayıt Kabul Işleri
Müdürlüğü'ne başvurarak ilgili formlan doldurmalan ve sınav ücretı ile birlikte 21
Ağustos 1997 Perşembe günü mesaı saati bitimıne kadar teslım etmelerı gereği
duyurulur.
Kayıt Kabul işlen Müdürlüğü, Bilkent Ünıversitesi Hazırlık Okulu
Doğu Kampusu. Bilkent 06533 Ankara
Telefon: (312)266 49 61 Faks:(312)266 49 63
(312) 266 49 62 e-mail: [email protected]
ILANT.Ç.
ŞANLIURFA 2 ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
Esas : 1994/606
Davacı Zeliha Özbay vekili Av. Halil Akyüz tarafindan daavlı Feysullah Özbay
aleyhine açılan boşanma davasmın yapılan yargılamasında
Davalımn birçok aramalara rağmen bulunamadığından dava dilekçesinin ilanen
tebliğine karar verilmiş olmakla,
Bu davaya esas olmak üzere,
Davalı Feyzullah Özbay'ın dunışma günü olan 1.10.1997 günü saat 9'da Şanlıur-
fa 2. As. Hukuk mahkemesinde bizzat bulunması veya kendisini bir vekille temsil
ettirmesi aksi takdirde gıyabında karar verileceği gıyabında yargılama yapılacağı
dava dilekçe yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.7.1997
Basın: 33866
2. Levent'te işyerine bilgisayar bilen,
prezantabl yönetici sekreteri aranıyor.
(0.212) 281 49 51
Nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
KORHAN ERZURUML U