23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orban Erinç 9 Ge- nel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkava • Yazıışlen Müdûrlen tbrahim Yıldız. Dinç Tayanç • Sorumlu Müdûr: Fikret Ilkiz • Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara # Görsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • tsühbarat: Cengiz Yüdının 9 Kultür Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören • Duzeltme Abdullah Yaacı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç YaymKunıhı. OhanSdçak(Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, ErgunBala,Diııç Tayınç, tbrahim V ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı:MustafaBalba> • Haber Mûdiını Doğan Akın Atatürk Bulvan N<v 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsılcisı SeniarKızık,H.ZıyaBl\ 1352 S.MTel. 4411220. Faks. 4419117 • Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, tnömi Cd 119S.No! Kat.l.Tel 363 12 11.Faks: 363 12 15 Müessese Mûdürü: Ustün Akmen 0 Koordmatör Ahmet Korukan 9 Muhasebe Bülent Yener#tdare Hüseyin Gürer • İşletme Önder Çelik • Bılgı-lşlem Nail tnsd • Bdgjsayar Sıstem. Mürüvet Çiler Başkanı - Genel Mıidür Gülbin Erduran • Koordınatör Reha Işıtman 9 Genel Mûdür Yarduncısı: Mine Akdag Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 \ avımlayaB \t Basan: Yem Gün Haber Ajansı. Basın ve Yaymcılık A Ş Tuioca^ Cad 39'41 Cagaloğlu 34334 Isl PK 246 Istanbul Td (0 212) 512 05 05 [20 hat) Faks (0 212> S13 85 95 17AGUSTOS1997 îmsak:4.31 Güneş: 6.09 Öğle: 13.15 Ikindi: 17.02 Akşam: 20.08 Yatsı: 21.39 3. Erciyes Atiı Yayla Şenliği • KAYSERİ (AA>- Kayseri II Turizm Müdürlüğü ve Hacılar Belediyesi'nce ortaklaşa düzenlenen "3. Erciyes Atlı Yayla Turizm Şenliği" bııgün yapılacak. Erciyes'teki Serçel Yaylası'nda düzenlenecek şenlığe katılacak İconuklara. atlarla çevre gezisi düzenlenecek ve at yanşi yapılacak. Yüzyılm güneş tutulması • BATMAN(AA)- Kanadalı uzmanlar. 11 Ağustos 1999'daki yüzyılın son tam güneş tutulmasının iyi izlenebileceği yerlerden bin olan Batman'da ınceleme yaptı. Ekibin başkanı Prof. Dr. Don Koliholm. özellikle Batı Raman ve Hasankeyf in güneş tutulmasının en iyi gözlemlenebileceği yerler olduğunu belirtti. K.oliholm, "Güneş tutulması yaklaşık 2.5 dakıka sürecek. Bu süre yaklaşık 1 milyon yılda gerçekleşiyor" dedi. Karamürsel sepeti • KARAMÜRSEL (Cumhuriyet) - Küçük görünüşüne karşın, hacminin büyüklüğünden dolayı esprili benzetme yapılan ünlü "Karamürsel Sepeti", üniversite öğrencilerine bitirme tezi konusu oldu. Mesleki Yaygın Eğitim ve El Sanatlan Mesleki Eğitim Fakültelerinde eğitim gören çok sayıda öğrenci, tez konusu olarak, Karamürsel Sepeti'ni seçiyor. Kestane çubuğundan örülen ve tabanı 20-25. ağız genişliği 40-45, boyu ise 60-65 santimetre olan Karamürsel Sepeti'nin en önemli özelliği. ağaçtan toplanan yaş meyvelerin zedelenmesini önlemesi.. Bebeğe nasıl okuma ögretileceğini anlatan ilk kitap ve okuma kartlan eylülde piyasada Haydi bebelder ders başuıa FİGENATALAY Eğitime doğar doğmaz başlamayı öngö- ren Better Baby (Daha İyi Bebek) adlı eği- tim sisteminin Türkiye'deki uygulaması, eylül ayında başlıyor. Bebeğe nasıl oku- ma ögretileceğini konu alan ilk kitap ve okuma kartlan. önümüzdeki ay piyasaya çıkacak. Bu eğitim sistemini bebeklerine uygulamak ısteyen anne babalarla ilk top- lantı Istanbul'da yapılacak. Dünyada 22 ülkede 30 yıldır uygula- nan ve çok olumlu sonuçlar alınan Better Baby sisteminin Türkiye'deki temcilcisi, Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesı Jale Sözer'in verdiği bilgilere göre, eylül ayın- da piyasaya çıkacak eğitim kartlannda, Türkçeye adapte edilmiş, her yaş çocuğa göre farklı uygulamalan anlatan bölüm- ler bulunuyor. Kartlarda aynca Türkçede çok kullanılan sözcüklerin yeraldığı oku- ma bölümleri var. Anne babalann çocuk- lannın ilgi alanlanna göre istedikleri söz- cükleri yazabilmeleri için boş kartlar da verilecek. Öncelikle büyük kentlerden başlayarak • 22 ülkede 30 yıldır uygulanan ve çok olumlu sonuçlar alınan Better Baby sisteminin eğitim kartlannda, Türkçeye adapte edilmiş, her yaştaki çocuğa göre farklı uygulamalan anlatan bölümler bulunuyor. takip sistemi kurulacak. Anne-babalar kartlarla beraber alacaklan formlan dol- durduktan sonra merkeze gönderecekler. Böylece anne babalarla doğrudan bağlan- tı kurulabilecek. Kitap Istanbul 'da piyasaya çıkacak, ama isteyen herkese gönderilecek. Kitabın çık- masından 10-15 gün sonra da büyük ola- sılıkla Istek Vakfi'nın okullanndan birin- de anne babalarla ilk bilgilendirme toplan- tısı yapılacak. On toplanfalar Sistemin yaygınlaşması Türkıye'nin her yerinde. bu eğitim sisteminin gereklilıği- ne inanan gönüllü anne babalarla gerçek- leştirilecek. Gönüllü olmak için başvuran anne babalann, yakın çevTelerinde bu hız- mete ihtiyacı olan herkesı bilgilendirebil- meleri için ön toplantılar düzenlenecek. Özel sorular için de bir danışmamerkezi oluşturulacak, faks ile sorular yarutlana- cak. Anne baba ile etkin bir ilenşim ağı oluş- turularak uygulamaya yönelik sorun ve sıkıntılann anında giderilmesine çalışıla- cak.Olanaksızlıklar nedeniyle danışma toplantılannı öncelikle büyük kentlerde düzenlemek zorunda kaldıklanna dikkat çeken Sözer, bu sistemi uygulamak iste- yen bir kişinin Türkiye'nin neresinde ya- şarsa yaşasın bilgiden mahrum bırakılrna- yacağını vurguladı. Jale Sözer, bu sistemi bebeklerine uy- gulamak isteyen anne babalara bazı uya- nlarda da bulundu: "Çocuğa baskıyla,zor- lamayla hiçbir şey öğretiJemez. Çocuğun öğrenmeyi istemesi ve oyun çerçevesinden asla çıkılmaması gerekryor. Anne baba ve çocuk arasında oyun arkadaşlığı ile başla- yan bu güzel iletişim, ileriki yıllarda da de- vam ediyor. Bu sistem, çocukla yakın bir Uişld kurmaya da araç oluyor." Jale Sözer, çocuğun okula gitmeden okuma yazma öğrenmesinin sakıncah ol- duğunu, standart okul sistemiyle çakıştı- ğını düşünen anne babalara ise kendi kı- zından örnek verdı: "Halen Robert Koleji'nde öğrenim gö- ren kızıma. yaşı geçtiğj için bu sistemi uy- gulayamadını; ama her sorusuna yamt ver- dim, her türlü eğitim aracını ona sundum. Kram, okuma yazma bilerek başladıgı il- kokuJda müthiş eğlendi. hiçbir uyumsuz- luk yaşamadL 'Okul ne güzel bir yer' di- yerek giderdi. Tabn bu konuda öğretmen- le çok iyi işbüiiği içinde olmanız gerekiyor. Çocuğa sürekli yeni malzeme vermezse- niz elbette sılahr. Ama öğretmen, 'Benim asistanım ol, şunlan öğren. arkadaşlanna anlat* derse çocuk sıkılmadığı gibi çok da mutiu olur." Bu eğitimi uygulayamak isteyen anne ba- balar, daha çok bilgi için 0216-346 87 77 numaralı faks ile Jale Sözer'e ulaşabilir- ler. IstanbuVda Hint ezgtteri Hindistan'ın tstanbul Başkonsolosluğu, Hindistan'uı bağımsızuk günü nedeniy- le önceki gün Cemal Reşit Rey Konser salonunda bir gece düzenledi. Yeni ku- rulan İstanbul Hint-Türk Dostluk ve Küttür Derneği'nin de katkılanvla dü- zenJenen gecede "5000 yıllık medeniye- te bir bakış" gösterisinde Indus Vadi- si'nden günümüzün Bağunsız Hindis- tan'ma kadar gelen bütün medenivetler geleneksel kostümlerle, danslarla can- landınldı. Geceye kablan konuklar Hint mutfagından örnekier tatma firsaö da buldular. Başkonsolos Hansh K. Dogra, bu yıhn aynı zamanda Türkiye ve Hin- distan arasmdaki diplomatik münase- bctlerin 50. yildönümü oiduğunu haür- latb. Bugünden başlamak üzere. yıl bo- yunca sürecek olan kutlamalann çeşirü etkinliklerle devam edeceğini belirten Dogra bundan sonraki ilk etkinliğin 27 Agustos'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde sunulacak olan KJasik Hint Danslan gösterisi oiduğunu bildirdi. Yamyam olduğu kesinlesti Insanoğlu yüzyıllardır birbirini yiyor • Mexico City civannda yapılan kazılarda, Azteklerin savaş tutsaklannı yedikleri kesinlik kazandı. Çeviri Servisi - Insa- deki kesik Lderinden etie- noğlunun yamyam olduğu rin srjTilarak çıkanldığuu kesinJeşti. ABD'de, Ispan- anladık" dedi. ya'da ve Meksika'da yapı- Arkeologlar Aztek uy- lan arkeolojik kazılarda ba- garlığında da benzeri bir zı toplumlann insan eti ye- vahşetin yaşandığını ileri diği konusunda kuşkuya sürüyor. Mexico City ci- yer bırakmayacak bulgu- vannda yapılan kazılarda lar elde edildi. Azteklerin savaş tutsakla- ABD'ningüneybatı kı- nnı yedikleri kesinlik ka- yılanndaki Four Corners zandı. Yeni Dünya'nın keş- isimli 800 yıllık yerleşim fı sırasında yerli halkı acı- merkezinde çalışmalannı masızca ortadan kaldıran sürdüren arkeologlar, par- Ispanyol istilacılar, vicdan- çalanarak iliği çıkanlmış lannı temizlemek ve kıyı- binlerce insan kemiği bul- mı haklı göstermek için dular. "İnsanlar sistema- Azteklerin yamyam oldu- tik olarakkaçuıunı^öklü- ğunu iddia etmişlerdi. rülmüş ve etieri yenmiş'1 Diğer bir görüşe göre in- diye konuşan Berkeley sanoğlu yamyam yönünü Üniversitesi araştırma ekı- gunümüzde de sergiliyor. bi başkanı antropolog Dr. Çin'de Kültür Devrimi sı- Tım White, kol ve bacak rasında tutsaklan yedikle- kemıklerinin iliğini çıkar- ri gerekçesiyle Batılılann makiçinkınlarakaçıldığı- saldınlanna hedefolan Kı- na ve bazı kemiklerin ise z l ] Muhafizlar, muhalifle- kaynatılmışolduğunailiş- rini pişinp akşam yeme- kin somut deliller elde et- ğj^de yediği ileri sürülen tiklerini açıkladı. _ Orta Afrika Cumhuriyeti Diktatörü Imparator Jean- Bedel Bokassa, dini tören- lerde saygm akrabalannın Four Corners'da sürdü- beyinlerini yiyen Yeni Gi- rülen kazılarda bölgedeya- ne kabıleleri yamyamlığı şayanAnasazihalkınm(Pu- günümüze taşıyan barbar- eblo yerlilerinin atalan) lardan yalnızca bazılan. 400 yıllık uygarlıklan sü- Londra Doğa Müzesi resince muhaliflerini ve sorumlusuProfesörChris düşmanlannı yiyerek or- Stringer^Şimdiyanıvaın- tadan kaldırdıklan ılen sü- hğa ne>in sebep oiduğunu rülüyor. Aynca lspanya'run araşünyoruz.YeniGineör- Atapuerca bölgesinde ya- neğjnde olduğu gibi tören- pılan benzer bir araştırma, sel bir uygulama mı? Aço- 800 bin yıl önce bolgeye ğa yenik düşenlerin baş- gelen yerleşimcilenn yam- vurduğu son çare mi? Vok- yam olduklannı gösteri- sa hiçbir somut nedeneda- yor. "Bulgularçokkuvvet- yaunayanbarbarcabiriç- li" diye konuşan kazı eki- güdü mü?" diyor. Stringer, bi başkanı Dr. Yotanda Fer- son alternatifin geçerli ol- nandez, "Atapuerca'daki ma olasılığının yüksek ol- insan kemiklerinin üzerin- duğunu belirtiyor. Düşmanlannı yecfiler SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Portre: Asaf Çiyiltepe Pazarın fıkrası Temel büyük sanayici olmuş. Genel müdür adayını çekmiş karşısına: - Seni bu fabrikaya önce gece bekçisi yaptım. Yükseldin personel şefi oldun, müdür oldun, şimdi de seni genel müdür yapıyorum Oğlum, demiş. - Sağ ol babacığım, diye yanıtlamış genel müdür. Çiller Asaf Çiyiltepe adı belki genç kuşaklar için çok şey anlatmıyordur. Ama tiyatro sanatına meraklı bizim kuşak onu hep güzel duygularla ve sevgiyle anacak... Onu ilk kez 1960yılındal.B.Şehir Tiyatrolan'ndaki ilk oyunumda tanıdım. Onun da ilk rejisiydi. Lope de Vega'nın 'Çılgın Dünya' adlı oyununu oynuyorduk ve benim ilk figüranlığımdı. Oyunun yönetmeni Asaf Çiyiltepe Paris'ten dönmüş genç bir tiyatro adamı idi. Oyun oynandı bitti. Benim de işim bitti. Figüranlık öyle idi. Oyun bitti mi para da biter. Bir gün tiyatroya uğradım. Bir baktım ki yeni bir rol dağrtımı listesi asılmış ve yonetmen Asaf Çiyiltepe. Oyun, Henrik Ibsen'in 'BirHalk Düşmanı'. Benim de rolüm var ve halk düşmanının oğlunu oynuyorum... Sevincimden uçuyordum. Asaf beni ilk keşfeden yönetmendi artık. Bana rol vermişti ve daha küçük bir çocuktum. Sonra Arena Tiyatro'yu ardından AST'ı kurdu. Tiyatro adına hep iyi, doğru ve güzel şeyler yaptı. Sonra Anadolu yollannda iken bir kaza haberi duyduk. AST sanatçılarını taşıyan turne otobüsü devrilmişti. Asaf ağır yaralılar arasındaydı. Yenemedi... Genç yaşta aramızdan aynldı gitti... O kadar iyi insandı ki... İyi insan olunca belki iyi sanatçı olmak kolaylaşıyor. Onu anarken içimde sürekli bir buruklukla övünç bir aradadır. O beni ilk keşfedendi diye gururlanırken neden bu denli erken gitti diye hayrflanınm. Tansu Çiller'in insanlan aptal yerine koymasına son derece içeriiyorum... 8 yıllık eğitimi ilk isteyenlerden olan Çiller, şimdi düşük olduğu için, bunun karşısına geçti. Bu olabilir. Ama söyledikleri ya kendini ya bizi aptal durumuna sokacak nitelikte. "Komünist rejimlerde olduğu gibi tek tip asker yetiştirecekler" diyor. Adama sorarlar: "Hangi komünist rejimde?" Sonra gene sorarlar: "12 yaşında asker olur mu?" Sonra hızlarını alamayıp gene sorabilirler: "Sen mi aptalsın, biz mi?" Sayın Hanımefendi... Insanlara salak muamelesi yapmayı bırakın, sonra aynını onlar da size yaparlar ve bir bakarsınız haklı çıkarlar... Bana gelenler Hakan Katyon genç bir şair. 'En Uzak Yıldız' adlı şiir kitabı çıktı. Ismet Kemal Karadayi 50. Sanat Yılı'nda 'Düşün Sanat Dostlarım' adlı kitabını çıkardı. - Burdur'dan emekli öğretmen Azime Korkmazgil'in duygulu mektubuna özel bir teşekkür ediyorum. "Seni Hasan Hüseyin de çok severdi" demiş. Soyadı benim için çok saygm olan, bu büyük şairimin eh yakını Azime Korkmazgil'e beni yüreklendirdiği için "Sağ ol" diyorum. "Sen sağ ol." - Serik'ten Mustafa Demirok ve Ayvalık'tan Dr. N. Er bana sitem etmişler. "Neden Baykal'a yüklendin?" diye... Baykal benim dostumdur. Hem de iyi dostumdur. Birbirimizi severiz. Böyle dönemlerde desteklemek de boyun borcudur. Ama salt iyi şeylerini yazarsak, bize göre yanlış gördüklerimizi söylemezsek, olmaz. Pazarlık ve duvarlık sözler Yobazlar ancak aptalları kandırabilir. Erbakan Parti grubunda konuşurken bir ara kendini tırtamadı: - Memleketin birçok yerinde sel felaketleri falan oluyor, yani... Yani imam-hatiplerin orta kısmını kapatmaya kalkarsan felaketler başlar, demeye getiriyor hoca... Oysa ki o felaket otuz yıldır var. Hatta bir ara Başbakan bile oldu. Komisyonlar Özellikle Milli Eğitim Yasası ile ilgıli 8 yıllık komisyonunu hiç kaçırmadım. Orada hepsi birbirierini yediler. Fakat birden bir şey oldu. O koca koca adamlar, televizyon haberlerinde kendilerini izlerken yüzleri çok tatlıydı. Burada insan yönlerini açığa vuruyorlardı. Hepsi son derece içten, samimi, tatlıydılar. Ben en çok bu yanlannı sevdim. Tartışmalardaki çirkin suratlar gitmiş, yerine insanca gülümseyen, kahkaha atan yüzler gelmişti. Keşke Meclis'te de böyle olabilseler. Biryazyağmuru... Bir alaturka şarkı böyle der: Bir yaz yağmuru gibi geçiverdi aşkımız. Yani bunu derken, aşkının çok kısa sürdüğünü vurgulamak ister. Neden? Çünkü yaz yağmurlan kısa sürer efendim... O eskidendi. Şimdiki yaz yağmurlan başladı mı bttmek bilmiyor... Insanoğlunun yapamayacağı yoktur lafı durup dururken söylenmemiş. Sonunda havalan da bozduk. Egzoz gazı, fabrika bacasından çıkan dumanlar, kalorifer isleri derken havalar değişti, buzullar erimeye, yaz yağmurlan uzamaya başladı. Bu da yobazlann işine yanyor. Hemen, "Daha bu bir şey değil, başımıza taş yağacak" diye başlıyorlar. Sanki kendileri bu değişime neden olanlardan değillermiş gibi... Olabilir. Çünkü onlar, bu dünyada yaşamıyor ki. Baykal , Baykal için, "Çavuş" deyince, Baykal Erbakan'a yanrt verdi: "Kaddafi'n/n ordusunda kumandan yardımcısı olmaktansa Türk ordusunda çavuş olmayı tercih edehm." Bunu çok sevdim. Ancak bir de Erbakan'ı "gazı kaçmış gazoz"a benzetti. Bunu anlayamadım doğrusu. Erbakan gaz mı kaçınyor anlamında kullandı yoksa, gazı kaçan gazoz lezzetsiz tatsız bir hal alır, onu mu kasdetti?.. Necmettin Efendi... Yaşlandın, zırvaladıkça zırvalıyorsun. Ne uğraşıyorsun genç, zeki insanlarla? Bak seni nelere benzetiyorlar?.. Ama bunlar bir şey değil. Halk benzetirse işte ondan kork... Atatürk diyor ki Atatürk artık bir şey demiyor. O diyeceğini dedi, biz anlamamakta ısrar ediyorsak suç onun değil, bizim. OKUYUN: Uzun Lafın Kısası / Hakan-Utku. İZLEYİN: Meclis komısyonlarını. SEVİN: Gülmece yazaıiannı. Müjdat Gezen'e açık mektup 12 Ocak 1997 ve 2 Mart 1997 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki "Sak Üstünde" adlı köşenizde, Atatürkçü Düşünce Derneği'ne ve şubemiz Yönetim Kurulu üyelenne hakaret etmenizi büyük bir üzüntü içerisinde okumuştuk. Her iki yazınıza Istanbul 18. Noteri kanalıyla gönderdiğimiz tekzip metnini yayımlamadığınız gibi, ADD Istanbul Şubesı'ni ve yöneticilerini eleştiren yayınlannızı sürdürme amacında olduğunuzu üzülerek anlamış bulunuyoruz. Sağlık sorunlannı bahane ederek Amerika'ya giden ve Türkiye'ye dönmek noktasında tereddütleri olan bir "Hoca Efendi" adlı şahıstan almış olduğunuz ve nedense 14 ay sonra iade ettiğinizi söylediğiniz 'Hoşgörü Ödülü' dolayısıyla aramızda başlayan ideolojiktartışmanın, ülkemizin içerisinde bulunduğu öncelikli somnlar nedeniyle bittiğini sanmıştık. Ama yanılmışız. 10 Ağustos 1997 tarihli köşenizde ADD başlığı altındaki yazınız ve yayımlamış olduğunuz bir mektup nedeniyle aşağıdaki açıklamayı zorunlu buluyoruz. Sayın Gezen, yazınızda yukanda bahsi geçen tartışma nedeniyle size gelen olumsuz okur fakslarından bahsediyor, hoş bulmadığınız üslup nedeniyle aynı tarzda yanıt vermeyeceğinizi ve Sakarya ADD üyesi Deniz Sanoğlu'nun mektubunu yayımlayarak yanıt vereceğinizi söylüyorsunuz. Ve ekliyorsunuz: "Ne sizleri ne Deniz Sanoğlu'nu tanımam... Sayın Sanoğlu'nun belki de sizinle özel sorvnu vardır, onu da bilmem... Böyle kritik dönemlerde birbirinizle çabşmak yerine birieşip, bir bütün olup sorunlann üstesinden gelmek daha iyi değil mi?.." diye bir temennide bulunuyorsunuz. Bu dileğinize biz de katılıyoruz. Ancak üzerinden aylar geçmiş bir konuyu durup dururken köşenizde dile getirmek, üstelik hiç tanımadığınızı iddia ettiğiniz Deniz Sanoğlu'nun asılsız iddialaıia dolu mektubunu yayımlamak, bizce bütünleştirici değil, tamamen kışkırtıcı bir davranıştır. Sayın Gezen, gelelim Deniz Sanoğlu'nun istanbul Şubesi'ni ve yöneticilerini eleştiren mektubuna... Deniz Sanoğlu, Sakaryalı bir Cumhuriyet okuru ve ADD üyesi oiduğunu söylüyor. ADD Sakarya Şubesi sekretaryasını yürüten Sayın Sevil Yeşilsancak Hanım, dernek kayrtlanna dayanarak yaptığı araştırmada Deniz Sanoğlu isimli bir üye kaydının olmadığını tespit etmiş bulunuyor. Bu durumdan da anlaşılacağı gibi, bu mektubu size gönderen şahıs gerçek kimliğini gizlemek ihtiyacı duymuş, sahte isimle ve yalan yanlış bilgilerle hem bizleri karalamış hem de sizi kandırmış bulunuyor. Sahte isimli bu şahıs, mektubunda Yönetim Kurulu Başkanımızı ve üyelerini kastederek, Atatürk devrimlerine sahip çıkan kişilere karşı olduklannı ve kimsenin ; onlar kadar iyi Atatürkçü olamayacağını sandıklannı belirtiyor. Sayın Gezen, Atatürkçülük kimsenin tekelinde değildır. Atatürkçü düşüncenin, yani Kemalist ideolojinin ilkeleri bellidir. Özünde, antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı anlayış vardır. Bu anlayış çerçevesinde de 'çağdaşlaşma erki' taşır. Bu öze sahip bizler, ne şeriatçılardan ödül alınz ne de şenatçılardan ödül alanları Atatürkçü kâbul ederiz. Üstelik Kemalistler korkakça bir tavırla sahte isim kullanmazlar. Sahte isimli mektupta; 1996 Genel Merkez Kongresi'nde Genel Başkan'ı ve Genel Merkez'i insafsızca eleştirdiğimiz, şube önerilerine karşı çıktığımız, hizip oluşturduğumuz şeklindeki ifadeler tamamen gerçek dışıdır. Kongreter tüm üyelerin katıldığı demokratık ortamlardır. Demokratik kurallar ve kongre divanının yönetimi ve denetimi çerçevesinde Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü olan derneğimizin gelişimine dönük eleştiriler ve öneriler elbette olacaktır. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Kişilikli davranmak, dedıkodu üretmek değil, en büyük organ olan Genel Kurul'da düşüncelerı açık ve net biçimde ortaya koymaktır. Kaldı ki 1996 Genel Merkez Genel Kurulu'nda yaptığımız tüm konuşmalar Kongre Dıvan tutanaklannda ve video kayrtlannda mevcuttur. Genel Kurul'un kapanmasını beklemeden salondan ayrıldığımız da doğru değildir. Yönetim Kurulu Başkanımız Bilge Bilgiç, Genel Kurul kapanış bildirgesını hazırlayan komisyonda görev almış ve sonuç bildirgesini tüm delegelerin önünde okumuştur. Aynca bizlerin bulunduğu makama layık olup olmadığımızın karannı sahte isimli şahıs değil. istanbul Şubesi'nin saygın üyeleri belirler. Sayın Gezen, sahte isimli şahıs, size eleştiri gönderen isimleri tanıdığını ve bu kişilerin Yönetim Kurulu Başkanımıza vefa borçlannı ödediğinı söylüyor. Nasıl bir çıkar ilişkisi tespit etmiş ki böyle bir değerlendirme yapıyor? Bu kişilerin 1995 genel seçimlerinde ADD kimliklerini kullanarak Cumhuriyet gazetesine ilan vermek yoluyla partilerine oy kazandırmaya çalıştıklannı yazıyor. Bu olay nedeniyle Genel Merkez Dısiplin Kurulu'nun (Onur Kurulu) bu kişiler için ihraç karan aldığını, ancak şubemizin Onur Kurulu'ndaki bir üyeyi ekleyerek karann onaylanmasını engellediğimiz şeklindeki iddia da tamamen gerçek dışıdır. Genel Merkez Onur Kurulu 5 asıl üyeden oluşur. Bu gerçek dışı iddia Onur Kurulumuzda görev yapan 5 saygm üyemizi de suçlayıcı nitelik taşımaktadır. ADD Istanbul Merkez Şubesi adına Başkan Bilge Bilgiç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle