25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 AĞUSTOS1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER latnegird • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TB\M. I ekım fcarşamba güni} enıderı loplanmak üzene utilegırdi. 8 yıllık kesintisu etitım pngören tasanun yasalasmasındır sonra TBMM Başkaıve,dlı Lluç (jürkan, 25 daLka süreyle feırleşimi kapao Saat 33.15'teTBMMBaşkaıvekili Hasan Korkmazcar. Jrönetiminde yraiden açılan genel kurulda. ıra sırastnda toplanan danışına kurulunda anlaşma sağlaramaması nedeniyle ANAP. DSPve DTP'nin MecİBİn tatix gırmesine ılişkjıönensi ele âlındı. RP'nin Larşı çıknğı onen. genel kuiılda bylanarak kabul ecıldi. Talay hastaneye kaldırıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültij Bakanı Istemihan Tala\ J-ahatsızlanarak hastaneye Jcaldınldı. Kültür pakanlığı'ndan japılan yazılı acıklamada. Ankara Anadolu Medenı>etleri Müzesi'nde gerçekleştınlecek ödül töreninin, Kültür Bakanı Talay "ın rahatsızlanarak hastaneye kaldınlması nedeniyle ileri bır tarihe ertelendiğı kaydedıldi. Kültür-Sen'den Kuruç'a tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Emekçileri Sendikası (Kültür-Sen). Devlet Tıyatrolan Genel Müdürü Bozkurt Kuruç'un 30"u aşkın Kültür-Sen üyesi sanatçıya verdiği cezaya tepki göstererek "Kuruç'un verdiği haksız cezalar çalışanlarda huzursuzluk yaratmaktadır" açıklamasını yaptı. Kültür- Sen Genel Merkezf nden dün yapılan yazılı acıklamada. Kuruç'un eski Kültür Bakanı RP'lı lsmaıl Kahraman'la uyum içinde çalıştığı anımsatıldı. Atamalap hrz kazandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarlığı'na Doç. Dr. Halıl Yurdakul Yiğitgüden. Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü'ne Dursun Cengiz Atak, Türkiye Gübre Sanayi AŞ Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Oktay Vural getırildi. Yüksek Askeri Şûra'nın ağustos toplantısında emekliye ayrılan Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Ekmel Totrakan da Etibank Yönetim Kurulu üyelığıne atandı. Emniyette 500 terfi • ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çeşitli illerde görev yapan müdürlerin tayin ve terfileri belli oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden alınan bılgıye göre bu yıl 138 şube müdürü emniyet müdür yardımcılığına terfi ederken, amır sınıfından ve şube müdür yardımcılanndan 500e yakın görevlı de bir üst rütbeye terfi ettı. Emruyet müdür yardımcılan ile 4. sınıf ve 3. sınıf şube müdürlerinin iller arası tayınlen de yapıldı, 400 müdürün görev yerlen değişti. Kamu-Sen hükümeti uyardı • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonu (Kamu-Sen) İstanbul Bölge Başkanı Hanefi Bostan. memur sendikalan yasası konusunda 55. hükümeti uyardı v e yasanın yürürlüğe gırmesi konusunda CHP'ye büyük görev düştüğünü belirtti. Bostan. "ILO sözleşmelen, anayasanın 55. maddesı orta yerde dururken hükümette yaprak kımıldamıyor" dedi. İstanbul'da su kesintisi • İstanbul Haber Senisi - Buyükçekmece Terfi ve Tasfıye Tesıslen'nde dün sabah başlayan elektrik kesıntilen nedeniyle bazı semtlere düzenlı olarak su verilemediğı bıldirildi. İSKİ tarafından yapılan açıklamaya göre su alamayan semtler şunlar: "'Bahçelievler, Şinnevler. Bağcılar, Avcılar. Mahmutbey, Güngören. Esenler. Küçükçekmece, Buyükçekmece. Yenibosna ve Sefaköy." Ecevit, ekonomik önlemler ve bölge halkının sorunlarma eğileceklerini söyledi 4 Sırada Güneydoğu var'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Yardım- cısı Bülent Ecevit, 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasa- sının ardından, ekonomik darboğaza karşı önlemler ile Güneydoğu sorununu gündeme aldıklannı bildirdi. Başbakan Yardımcısı Ecevit, Cumhu- riyet e yaptığı acıklamada, 8 yıllık kesin- tisiz temel eğitimin yasalaşmasıyla bir- likte hükümetin gündemıne ekonominin gırdiğini belirtti. Ecevit, şu bilgileri ver- dı: "Ekonomiyi borçlanmaya ağıriık ver- meksizin rayına oturtabilmemiz önemli. Bunu da Ekonomik ve Sosyal Konseyi de devreye sokarak onla da istişare ederek konuşarak vapacağız. Epey ciddi hazuiı- ğı var arkadaşlanmızın. Nitekinı. 8 yıllık kesüıtisiz eğitim konusunda bir hayli cid- di kaynak bulunmuş oldu. Tabii bizun he- defûniz sadece, 8 yılhk kesüıtisiz temel eği- tim değiL Ekonominin bütününde ciddi reform paketimiz var. Onu devreye soka* cağız. Beni en çok sevindiren halkm eğiti- me verdiği değeri görmek oldu. O katkı- lardan sağlam biçimde yararianalım diye Milli Eğitim Vakff nda da gerekli düzen- lemeler yapıüyor. Kaynaklar çok saydam biçimde kuüanılacak ve sırf eğhime kulla- nılacak." Güneydoğu'daki Olağanüstü Hal (O- HAL) uygulamasının yıl sonuna kadar kaldınlacagını yineleyen Ecevit, "Güney- doğu'daki halkın ekonomik-sosyal ve egit- sel gereksinimkri çok önemli ve oraya ön- ceük veriyoruz" dedi. DemokratikJeşme paketi ve insan haklan ihlallerine değinen Ecevit. "Önemli olan sorgulamada ileri sürülen iddialan önlemek. O da hüküme- tin etkinliğine bağlı. Zaman içinde o etki saglanacaktır. İnsan haklanm ihlal eden- ler, arkalannda hükümeti bulamayacak- ûr" uyansında bulundu. Ecevit, Ûzel Tim ve koruculuk sistemıne yeni bir düzen ge- tireceklerini söyledi. DSP lideri. tasandan çıkanlan 4. mad- denin anayasanın izin verdiği isteğe bağ- lı din eğitimini düzenlediğini, bu neden- le reddedilmesini üzüntüyle karşıladığını belirtti. Din eğitimiyle ilgili düzenleme- lerin yönetmelik değişiklikleriyle sağla- nacağını vurgulayan Bülent Ecevit. "Ka- hcı bir önlcmin. bir düzenlemenin yasada yer alması gerekirdi" dedi. Ecevit. para- sal kaynaklara değinirken "Bunlar, yasa- nın lafta kalmayacağuun güvencesi. Saıu- nm pek de kimseyi rahatsız etmeyecek yöntemlerie kaynaklar sağlandı" açıkla- masını yaptı. Diyanet'te dûzenleme UBA'nın haberine göre koalisyonun DSP kanadı, Diyanet lşleri Başkanlı- ğı'ndayeniden yapılanmayagidecek. Di- yanetten sorumlu DSP'li Devlet Bakanı HüsamettinOzkan'ın, Diyanet'eyönelik geniş kapsamh bir çahşma başlattığı be- lirtildi. Ozkan'ın, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yümaz'ı görevden alacağı ileri sürülürken "dinin siyasal amaçlı kul- lanımını engeUemeye dönük girişimler, din ve mezhep aynmcıüğuıa son verilmesi, Aleviler'in da kurumda temsilinin sağlan- ması" gibi düzenlemelerin gündeme ge- tinleceği savlandı. Kesintisiz 8 yıilık eğitim tasansının Meclis görüşmelerinde. ağır maratona day anamayan miUetvekilleri uykuya yenik düştü. (AA) Maliye Bakanı, yasanın ülkeye büyük bir canlılık kazandıracağını söyledi Temizel: 8 yıl ülke ekonomisini büyütecek ANKARA (uba) - Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, 8 yıllık kesintisiz eğitim yasa tasansının yalnızca eğitim değil, ekonomi sektörüne de büyük bir canlılık getireceğıni savunarak "Üç yılın sonunda Türkiye ekonomisinde vüzde 12"ye varan bir büyünıe telaffuz edûirse hiç kimse şaşırmasın" dedi. Temizel, Türkiye'nin dörtbir yanına hizmet ve yatınm götürecek olan projenin, yalnızca eğitim sektörünü değil, inşaat sektöründen, istihdam yaratmaya kadar ekonominin bütün alanlanna yansıması olacağinı söyledi. 'Bazı sıkmülar yaşanacak' Eğitim alanında, önümüzdeki yıla kadar projenın önemli oranda tamamlanacağını anlatan Temizel, şöyle konuştu: "Bu yıl uygulamada bazı sıkınblar yaşanacak. Ancak. önümüzdeki 8 ay içinde 52 bin derslik hazır hale getirilecek. Önümü/deki yıl bu sistenı oturmuş olacak. 3 yılın sonunda eğitimin çehresinin değişeceği garantisini verebilirim. Proje hiç aksatmadan devam ederse, hiçbir sınıfta, 30 öğrenciden fazla öğrenci bulunmayacak. Eğitimde bilgisayar altyapısı sağlanacak. Çağm gereklerine ayak uyduran bir eğitinı altyapısı oluşturulacak.^ MÜSİAD'ın haftalık toplantısına katılan Çiller, 8 yıllık eğitim yasasını yine saptırdı 'Cenazeye iınaııı bulamayacağız' İstanbul Haber Senisi - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, yan- daşı RP gibı 8 yıllık kesintisiz te- mel eğitim yasasını saptırmayı sürdürüyor. Kapatılmasıru bekle- dıği RP'nin oylannınbırbölümü- nü kapmayı da amaçlayan Çiller, Türkiye'nin çağdaş meslek okul- lan ve öğretım kurumlarının ka- patılmak istendiğını ileri sürerek "Böylece vann öbürgün cenaze kaldıracak imamı bile bulamazsı- nız" dedi. MÜSİAD'ın haftalık cuma top- Iantısına katılan Çiller. Türki- ye'nin dünyanın birçok ülkesmde olduğu gibı birçok sorunu bulun- duğunu, iktisadi liberasyonu sağ- lama yolunda önemli adımlar atıl- dığını, siyası liberasyonun ise sağ- lanamadığını ifade etti. Çiller. "Türkiye'nin meselesi sorunlara çözüm getirecek devlet anlayısın- dan yoksun olmasıdır. Bunun için de devletin resmi ideolojiye değU. sorunlan çözecek bir fonksiyonei- liğe ka\Tisturulması lazun" dedi. Konuşmasında 8 yıllık kesinti- siz eğitim yasasına da değinen Çiller. bunun "çağdaşhk" adına yapılan "çağdışı" bir uygulama ol- duğunu savundu. 8 yıl aynı eğiti- min herkese verilmesi durumun- da tek tip insan yetiştırileceğini, böylece çağa ayak uydurmanın mümkün olmadığını ileri sürdü. Çiller, Türkiye'nin çağdışı eği- time yönlendırildiğini, mesleki eğitimin tamamen gözardı edildi- ğini. çağdaş meslek okullan ve öğretim kurumlannın kapatılmak istendiğini belirterek "Böyieceya- nn öbürgün cenaze kaldıracak imamı bile bulamazsınız'" dedi. Çiller, 8 yıllık temel eğitimle gerçekleştırilmek istenen asıl amacın imam-hatip okullannın kapatılması olduğunu ileri süre- rek bunun mertçe söylenemediği- ni savundu. DYP lideri, eğitime destek ıçin hükümetin hazırladığı yasa tasan- sında 1.3 katrilyon lira para top- lanmasının hedeflendiğini. bu kaynağın nereye gıdeceğinin bel- li olmadığını da öne sürdü. Çiller, imam-hatip okullannın 12 Eylül'den sonra en fazla 7. Cumhurbaşkaru Kenan E\Ten ta- rafından açıldığını, ancak bu okul- lann en fazla bır parti tarafından istismar edildiği konusunda ka- muoyıında bir düşünce bulundu- ğunu kaydetti. Çiller. 1995 "te Tak- sim'e cami için gerekli ızni ve ye- ri kendilerinin aldığını, ancak bu- nu hiç kimseye söylemediklerini belirterek "Bunu Allah nzası için yapük. Ama bazılan Taksim'e ça- dır kurup İstanbul'un ildnci fethi gibi göstermeye kalkısü. Bunu ya- parsanız, başkalannı da karşuuza ahrsuıız' 1 dıve konuştu. Konuşmasının sonunda MÜSl- AD üyelerinin sorulannı da yanıt- layan Çiller, siyasetçi - asker iliş- kisi konusundakı bir soru üzenne, demokrasi geleneğınde siyasi ira- denin askeri iradenın üzerine otur- tulması gerektiğini. üstünlüğün sı- yasi iradede olması gerektiğini be- lirtirken Türkiye'de siyasi irade- nin askeri iradeyi denetleyemedi- ğini kaydetti. Deniz Baykal 'Oğretmende eğitUmeli' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, 8 yıl tasansının ya- salaşmasının siyasal ve kültürel gelişmede belirleyici olacağını belirterek, öğretmenlenn eğıtı- mi konusunda gerekli çalışma- lann başlatılması gerektiğini vurguladı. CHP lideri Baykal, 8 yıllık kesintisiz eğitim tasansının dün TBMM Genel Kurulu'nda ka- bul edilerek yasalaşmasını ve yeni süreci Cumhuriyet'e de- ğerlendirdı. Baykal, tasanyla eğitim alanında önemli bir adım atıldığını vurgulayarak "Kültü- reL siyasal gelişme açısından be- lirieyici olacak. Gerisini getir- mek gerekivor. Şimdi sıra öğret- men konusunda. Çağdaş bir eği- tim programı getirilmelL Ilkcid- di adım aOldı" dedi. Tasanda yer alan 4. maddenin reddedılmesinın büyük önem taşıdığını kaydeden Baykal. "Bizi bu noktaya getiren vanlış- hklar serisinin bir başkasını yap- ma durumunda kalmaktan kurtulduk. Llkevi bu noktaya getiren adımlardan biri. İyi ni- yetie aülacakü. ama büyük sı- kınO yaratacakü. Bbim bu ko- nudaki anlaytşumz, çizgimiz ba- şuıdan beri net biçimde ortaya kondu" diye konuştu. Baykal, 4. maddeye ilişkin düzenlemenin RP'yi tatmin edecek doyurucu bir değişiklik olmadığını kaydederek şunlan söyledi: "Bizi rahatsız ederu onu tat- min etmeyen taraf. RP, ANAP'ı 'Kuran kurslannı okullara taşı- dık' diye bir haktan yoksun bı- rakmak istedL Aynca ANAP'h muhafazakârlann çözühneleri- ni de sağlamaya çalışıv or." Baykal, Başbakan Mesut Yıl- maz'ın 4. maddeyle partisinin ıçindeki muhafazakârmilletve- kıllerine "Çaba harcadım" me- sajı vermeyi hedeflediğini öne sürdü. Din eğitiminin genel eğitimin parçası gibi değerlendirilmesi- nin doğru olmadığını vurgula- yan Baykal, şöyle devam etti: "Din eğitimi zaten okullarda veriliyor. Getirilmek istenen normal din eğitimi değil, hafiz- lık. ileri din eğitimi. Bunu fiilen herkesin sosyal baskılaria izle- mek zonında olacağı bir eğitim sistemine nasd oturturuz? Tür- kiye'yi bu noktaya iki büyük ha- ta getirdi. Biri 1974'te imam-ha- tiplerin ortaokul bölümlerinin açüması, diğeri de 1983 yılında bu okullardan mezun olanlara bütün üniversitelere girme ola- nağı sağlanmasıv dL~ IRMIKI AYDIN ENGİN Bizım manav Sabri kopuğu dalgasını geçiyor. Patlıcan iste- yen teyzeye sordu: - Patlıcan? Çok taze hanım yenge. Kaç kilo olsun? - Ne bileyim evladım. Yedi, sekiz... Sekiz tane olsun işte... Sabri içeriye gürledi: - Sekiz kesintisizpatlıcan çe- eeeekl. Sonra karpuz için sıra bekle- yen bize döndü. En iri karpuzu eliyle tartıp bıyık altından güldü: - Sen beni dinle gazeteci abim. Al bu karpuzu. Şeker gi- bi şeker. - Çok büyük? - Yokabi. En çok sekiz kilo... Kesintisiz... Sabri haklı. Içimizdışımız/ce- sintisiz sekiz yıl oldu. Alışkan- lıkla, "Yahu şu Ağar-Bucak fezlekeleri... Anayasa ve Ada- let Komisyonu..." diyecek ol- sak, göz döndürenler var: - Bırak şimdi fezlekeyi, doku- nulmazlığı, Jitem'i, mitemi... Hele şu sekiz yıl bir çıksın... ister istemez bir soru gelip kendinı dayatıyor: Zorunlu te- mel eğitim beş yıldan kesintı- II. Ramses'in Kansınm Adı? siz sekizyıla çıkınca ne olacak? Mesut Yılmaz televizyonda bunu, Türkiye'yi 2000'li yıllara taşıyacak bır eğitim reformu olarak sundu, tanımladı ve öv- dü. Dişimizi sıkıp (çok sıktık an- laşılan çenem ağnyor) son üç gündüren çokTRT-3'ü izledik. Her boydan ve soydan ve renk- ten ve meşrepten milletvekili- nin sekiz yıllık temel eğitimin aynntılan üstüneyüksekgörüş- lerini dinledik. Kavgaları izle- dik. Sataşmaları gözledik, Türkçenin ve demokrasi kültü- rünün ırzına geçen siyasal çı- kışlara tanıklık ettik. Valla, görüp gözlediklerimiz, izleyip tanıklık ettiklerimiz Me- sut Yılmaz'ı doğrulamıyor. Sekiz yıllık kesintisiz eğitime karşı çıkanlar, çocuklann i- mam-hatıp okullanna başlama yaşının 12'den 16'ya yükseltil- mesınden paniklemişler, "Oya- şa varmış delikanlı ve genç kız- lan, babazorv, çevre baskısıy- la biz biraz zor ortaçağ karan- lığına açılan kapılardan içeri iten'z" telaşı ile yasa tasansının önünü kesmeye çabalıyorlar. Sekiz yılı savunanlar ise i- mam-hatiplerin köktendincili- ğe militan yetiştiren kadro fab- rikası niteliklerini vurgulayıp sergileyerek yasa tasansının gerekliliğini, ertelenmezliğini kanrtlamaya çabalıyorlar. Bu durumdaeğeryasatasa- nsı Meclis'ten geçerse -ki öyle görünüyor- 2000'li yıllardaTür- kiye'de genç bir kitle olacak. Bu gençlerin, "Havva anamız, Adem babamızın kaburga ke- miğinden yaratıldı... Yedi kat gökte melekler vardır..." gibi safsatalaria beyinleri doldurul- muşolmayacak(inşallah); "Er- keklerin dört karı almalan caiz- dir... Kadın bedeni erkeği tah- rik edip cinsel istekterini kabar- tacağından kadın örtünmeli- dir..." gibisinden, kadınlar ka- dar erkekleri de aşağılayan u- tanç verici ahlak öğütleriyle ze- hirienmemiş olacaklar. Bu elbette iyidir. Ama aynı çocuklar, sekiz yı- lın sonunda evdeki sigortayı değiştirmekten, zili onarmak- tan aciz, elektrik bilgilerini orta- ya döküp, "R eşittir U bölü I" gibi formülleri takır takır yinele- yecekler. Hatta "R nedir" soru- suna, "YaniROhm, Uvolt, Ida Amper" bile diyecekler. Sonra? Sonrası yok. Bunlan bildik- leri için ÖSYS'yi fi'an kazana- caklar. Okullannı bitirip bir dev- let dairesinde memur bile ola- bilecekler. Ondan sonra da, "Beşin üçüncü kademesinde- yim, gelecekyıl kademe ilerie- mesi alırsam elime net geçe- cek olan..." gibisinden daha çapraşık fonmüllerie uğraşma- ya başlayacaklar. Aynı çocuklar Toroslar'ı gör- meden en yüksek tepesinin yüksekliğini, Mississippi ırma- ğının uzunluğunu bilecekler. Yakup Kadri'nin Yaban roma- nını elbette okumamış olacak- lar. Ama Yaban'ın edebiyatta "güdümlü realizm" dalına gir- diğini bilecekler; hatta güdüm- lü realizmle, natüralizm arasın- daki farklan madde madde ve çatır çatır da sıralayabilecekler. Sekiz yıllık temel eğitim ve büyük olasılıkla onu izleyen or- ta ve yüksek eğitimlerinin so- nunda, "Mısırfiravunu 2. Ram- ses'/n kansınm adı neydi" so- rusunu, "Elinin körüydü" diye yanrtlamayı hiçbir zaman öğre- nemeyeceklerinden, firavunun kansınm adım bilecekler; ancak o dönemde Mısırlılar ne yerier, ne giyerier, buğdayı nasıl öğü- türler, Nil'de yakalanan balık, Nil kıyısındaki hasattan elde edilen buğday, kimlerarasında ve nasıl bölüştürülürdü gibi so- ruların yanıtlannı hiç bilemeye- cekler. Dahası merak da et- meyecekler. O sırada takvimler Tür- kiye'de de 2000'li yıllardan biri- ni gösterecek... POLTltKA GÜINLIJĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İçimde Çalan Saat Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu... Pencerenin önünde durdum... Yıldızların arasında bir yıldız aradım.. hem de en ufacıklanndan. Mavi kadifede bir yıldız zerresiyle koskocaman dünyamızda iyilikler yakalamaya ça- lıştım... Ne diyordu Nâzım Hikmet: "Diyelim ki hapisteyiz yaşımız elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demirka- pının..." Cadde bomboştu, evlerin ışıklan yanmıştı... Bir fotoğrafa baktım uzun uzun... Oktay Rifat'ı düşündüm... Dedim ki: "Gözlerin varya çekik kara kara önce gözlerindi en güzel ışık..." Birsesle irkildim... O güzel kadının bakışlannda kayboldum... Hani kızlar vardır kıvırcık salata gibi; ağızlan bu- runlan kıvırkıvır... Sen onlara benziyordun... Kara dutlar güneşinde sen yanm kalmış bir sev- daydın; sen bir içim su, sen vazgeçılmez bir rüzgâr- dın... Balıklar hep düdük çala çala geçerdi... Bense sana bakar, gözlerinin büyüsünde aşkı- mın şarkısını söylemeye çalışırdım... Gözlerimi açar, senin sadece bakışlannda sevi- şirdim... Papatyalann renkli camlannda seslenirdim sana: "Ge/ bulutsuz masallara yaslan Elimi tut büyüsün Yüzüme bak çalsın Içımde çalar saat Dönüş yollannda sarmaş dolaş Vapurlar geçsin aramızdan" Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu... Bilir misinız ben yıldızlaria konuşurum geceler bo- yu; zindanlann demir kafeslerini açar, özgüriuğe sa- lanm tüm güvercinleri... Annelerle konuşurum... 15'inde işkenceden geçmiş çocuklarla buluşu- rum kırlarda; yargısız infazlarda delik deşik edilmiş genç bedenleri çiçeklerle donatınm; güneş gibi gü- zel insanlara sevda şiirleri okurum... Çayıriarda bıldırcın sürülerini gördünüz mü; bir genç kızın saçlannı okşadınız mı; umudun bahçe- sinde suların şarkı söylediğine tanık oldunuz mu hiç? Varlığın yetışemeyeceğı gelecek zamanlarda koş- maktan yoruldum... Akşam yıldızını anyorum, ölümsüzlüğe sırtımı dö- nerek, sana koşuyorum farkında olmayarak... Kapın her zamanki gibi yine kapalı mı? • • • Bir fotoğrafa baktım uzun uzun... Umutların bıttiği, anıların yıkıldığı bir ormanda, karanlık geçlere kalındığı saatler içinde kahrolmuş yüzler aradığım günlere döndüm... Biraz Behçet Necatigil okudum karartılı birhüz- nün bahçesinde... Bir şiırin dizelerinde aradım seni, içerde fırtınala- ra tutuldum bir intihar gibi... Dedim ki: "Çocukluk, gene ancak çocukluk ' ' Gerçi o da acı Ama iyi ki var Yenne hangi mutlu yaşantı..." Geceydi ve ben uşüyordum... Içimdeki kıpırtı yüreğimin derinliğine bir sızı geti- riyondu... A. Kadir'in şiiri senin kaçışını anımsattı bana o an- da: "Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular / rüzgârlara, kuşlara, bulutlara yakın, I senin etin- den, tırnağından ayrı, I senin kokundan uzak." Yağmur camlara vuruyordu... Bense kara düşler ülkesinde aşkı, özgürlüğü an- yordum... • * • Gözlerinden ırmaklar akıyor, karlarsa donmuş ot- lann ortasında... Cahit Külebi'nın içı korku dolu kış gecelerini anımsıyor musun? Yıldızlann küfür gibi, yüzümüze tükürür gibi şafak sancılannı görebiliyor musun At- tilâ llhan'ın. Alsancak Garı'nda sabahlıyor musun.. Haliç'te bir vapuru vuranları tanıyor musun? Yitirilmiş tılsımı ilk sevmelerin, yıtirilmiş öpücük- leri yaşayabiliyor musun Ahmed Arif'i anımsaya- rak!.. Bak yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor, bak kaçan sevdalar benim hüzün çiçeklerimi büyü- tüyor... Yokluğun, cehennemin öbür adıdır; sen söyle- miştin bunu bana; sen anlatmıştın o büyücü kadını taş duvarlann arkasında... Seni, masallann, öykülerin, şiirlerin içinden çıka- np buldum; seni o düş ormanında yağmurlu bir ak- şamdayitirdim... Artık payı yok apansız inen akşamdan; anladım bu şehir başkadır; bir kadeh, bir cıgara dalıp gide- ne... Unutmak, unutmak, unutmak... Saçlarımı kesip rüzgâra atacağım, sana haber getirsin diye... Yokluğun içimde buruk bir acı Yokluğun benim çözemediğim bilmecelerde sak- h..._ Üşüyorum.. kapama gözlerini!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Refah, Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor ANIC\R\ (Cumhuri- yet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan. uzun süren görüşme- ler sonunda kabul edilen 8 yıllık kesintisiz eğitim ya- sasının iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklannı bildirdi. ANAP'a yüklenen Erba- kan. çok yakında yeniden iktidara geleceklerini sa- vunurken, "Onlar bu yıl i- mam-harjp okullanna ta- lebe almazlarsa biz seneye 2 mislini alacağız" dedi. Erbakan, 8 yılı destekle- yenlerin de "psikolojik hasta" olduklannı ileri sürdü. Erbakan, 8 yıllık kesin- tisiz eğitim yasa tasansı- nın TBMM Genel Kuru- lu'nda kabul edilmesinin ardından partisinin grubu- nu topladı. Toplantının açılışında konuşan Erba- kan. tasannın TBMM'de yasalaşmasının başta ANAP olmak üzere bazı partilerin tarihine, "i- mam-hatip okullannı ve Kuran kurslannı kapat- ma günü" olarak geçece- ğini savundu. RP grubu- na, yasayı engellemek için yaptığı mücadele nede- niyle "Gazanız mübarek olsun" diye seslenen Er- bakan. yasanın eğitim re- formuyla ılgisinin bulun- madığını öne sürerek, "Vah vah... Gören de bir şey zanneder. Siz kim, eği- tim reformu yapmak kim?" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle