06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUBİYET 17 AĞUSTOS 1997 PAZAR '2 OLAYLAR VE GORUŞLER Heybeliada Lisesi... Prof. Dr. FERYAL ORHON BASIK tU Sıyasal Bılgıler Fakûltesı 1 963 yılının E>lul ayında, henûz 'Hüseyin Rahnıi Gurpmar' adını almamış olan Heybeliada Ljsesi'nın orta kısmına kay- dım y aptınldığında. benım ve arkadaşla- nmın 'güzel insan* olarak yetıştınlmek konusunda ne kadar şanslı olduğumuzun ayırdında değıldım Buvukada'ya karşı bır tepemn yamacına konuş- landınlmış okul bınası, dünyanın en doyulmaz man- zaralanndanbınnesahıptı Çamınyeşılıyledenızın ma\ ısının kucaklaşması, bınanın on yüzundekı bü- tun pencerelenn doğa hankası tablosuydu. Kış gün- lennın gnlığı ıçınden suzulen vapurlar, obur ada- lardan hatta Yalova'dan gelen arkadaşlanmızla, ço- ğunluğu Kadıkoy'de oturan öğretmenlenmızı taşır- dı Ne fırtınalann yarattığı beyaz kopuklu dalgalar, ne ısbizlıklan orten lapa lapa karlar onlann bu yol- culuklannı engellerdı Bahar gelıp de doğa canlandığında renk renk kır çıçeklennın sûsledığı çam altlanna ya>ılır, resım- muzık gibı derslenmızı kanncalann, kelebeklenn tamamladığı dekor ıçınde yapardık Okulumuzun bakımlı bahçesınde açık hava ovunlannın ve spor derslennın tadını çıkanrdık Şımdı geçmışı duşünduğumde gozumun onune ılk gelenler genış ve duzgun merdıvenlı bır yolla ulaşılan okul gınşının kuçuk bahçesındekı renklı guller, begonyalar pınlpınl tertemızçınıdöşelıko- ndorlar. yanya kadar gn yağlıboyayia boyalı, be- yaz badanalı duvarlar, güleryuzlü, sevecen öğret- menlenmız oluyor -\>ncalığımız, sadece okula Benzer bır bınada eğıtım gormemızden ıbaret değıldı Özvenh oğret- menlenmız çok ıyı bırer oğretıcı olduklan kadar, çok ıyı bırer eğıtımcıydıler de Onlann oğrettıklen sağlam Turkçe ıle sosyal bılgıler, fen ve matema- tık bılgılenyle 197O'lı yıllann başlanna kadar, he- men her mezunuiinıversıte sına\ lannda başan gös- terdı Bu lıse, nıce doktorlar, muhendısler, hukuk- çular, eğıtımcıler, bılım adamlan yetıştırdı Ebe- veyn-evlat ılışkısı ıçınde bulunduğumuz oğretmen- lenmızın verdığı kavramlar, gehştırdığı değer yar- gılan ıle ıyıyı, guzelı, doğruyu, sorumluluğu ve go- rev bıhncını ogrendık Onlar sadece duşünceleny- le değıl, davranışlanyla, ozenlı gıyımlenyle taıuk olabıldığımız kadanyla özel yaşamlanyla bızlere bırer ornektıler Bızlere emeğı geçen tüm oğret- menlenmızı ve yonetıcılenmızı mınnet ve şükran- la anıyorum Bu yılın temmuz ayının sıcak gunle- nnden bınnde, lıseden mezunıyetımden yırrm se- kız yıl sonra, okulumun çe\Tesınde dolandım Gör- düklenm ıçımı sızlattı Asfaltla kaplanan spor sa- hasının çe\Tesını, bel hızasına gelen yabanı otlar sarmıştı Tarumar olmuş çıçek bahçesındekı koca kûmeste, bed seslı bır horoz ötmekteydı Yağmurlu havalarda çıktığımız arka avlu, bır kontrplakla ıkıye aynlmıştı Avlununsağtarafinda, sadece sundurması kalmış kantınımızın onune ıp genlmış, çamaşırlar asılmıştı Kalıcı olduğu, ıçıne monte edılrruş kapıdan bellı olan kontrplak separa- torün sol tarafinda kalan alanda da okul bınasına ya- pışık bır gecekondu yapılmıştı Gecekondunun av- lusu durumunda olan bu kısımda, çamaşır leğenle- nyle kapı onûne gehşıguzel atılmış büyuklü küçük- lu ayakkabı ve terlıklerle bır koy yaşamı sergılen- mekteydı Okulun dışındakı bahçe kapısından bı- nanın kapısına kadar olan geçıtte, çurumuş buzdo- laplan, hurda çamaşır makınelen, atılmış eşyalar, bır mezbele göruntusü yaratıyordu Bırkaç basa- makla çıkılan, hemen ana gınşın önûndekı yuksel- tıde bır zamanlar toren bayraklan tutulur, konuşma- lar yapılırdı Ama şımdı bu dağınıklık ıçensıne ver- leştınlmış bır masa ve uzenndekı yansı boş kola şı- şesınden, artık burada 'sefia' yapıldığı anlaşılıyor- du Adada eğıtımın mtelığıyle ılgılı yaptığım ufak sonışturma ıse hjç de olumlu ıpuçlan vermedı Or- ta kısmı da olan bu hsenın pek oğrencısı kalmamış- tı Adada yaşayan pek çok aıle, çocuğunu ada dı- şındakı okullara göndermeyı yeğlıyordu Bır za- manlar adaya oğrencı taşıyan vapurlar, şımdı ada- dan öğrencı goturûyordu He>beKada Liscsi'nin bugünku durumu. Turki- ve'deki vaşamın bir göstergesıdır. Bu eğitim kuru- munun bugun gelmLŞ olduğu nokta. Turta)e'nin ne- reden nereyegeldiğınin somutbir özetidir. Daha ıyı- nın, daha guzelın yol gostencısı olması gereken ku- rum, köyün şehri basması sonucu yozlaşmaya, ge- n gıdışe ayak uydurmuştur Geçmışte başanlanlar, kışılerle bağımlı kalmıştır Bızden öncekı kuşağın etkın görevden çekılme- sıyle, o gune kadar büyuk emek ve fedakârlıklarla ınşa edılen tum guzellıklenn yennı hızla çırkınlık- ler almaya başlamıştır 1960'lardan bu yana yaşa- nan toplumsal olgular, ızlenen yanlış sıyasalar ge- lır adaletsızlığıyle bırleşınce toplumsal bır karma- şa (kaos) yaşanmaya başlanmıştır Pek çok değer yargısı onemını yıtırmış, kımılen de tersıne dön- mûştür Hemen hıçbır emek harcamadan en çok çı- kan sağlama açıkgözlûluğu bır başan olarak sunul- muştur Yetkın olmayan ınsanlar hak etmedıklen yerlere gelınce yoz bır sürece gınlmıştır Hemen her kesımde (sektorde) yetersız,bılgısız yada görev so- rumluluğu olmayan pek çok msan ışbaşına gelmış- tır Bır tersane yangınmda 16camngıtmesı,bırdo- ğalgaz kaçağında ıkı kışının boğulması, adlıye ko- ndorlanndakı. hastanelerdekı sefalet ve daha nıce olumsuzluklar ba^ka nasıl açıklanabılır9 Katıllenn kahraman ılan edılmesı devletm kul- tur bakanınm yağlı güreşlen baleye tercıh etmesı, son derece duzeysız TV programlannın ratıng pat- laması yaprığı ıddıalan, genel kültüryanşmalannın penşanlığı, trafık teroru, ormanlann yakılması ve sayılabüecek nıce olumsuzluk, genye gıdışte alınan mesafeyı gostenr Olayın en acı tarafi, toplumun bu olumsuzluklan olağan karşılamasıdır Estetıkten yoksun bır şehırleşme, doğal ve tanhsel guzellıkle- nn tahnbı toplumun genelı tarafindan değıl, sade- ce küçuk bır zumre tarafindan eleştınlmektedır Bu bılınçlı kesım de azınlıkta kaldığından genel gıdış durdurulamamaktadır Dünyayı güzel kılan, guzel ınsanlardır Güzel ınsanlann yetışmesı ıse eğıtımle olur Türkıye'nın bu noktaya gelmesındekı en onemlı etmenlerden bın, eğıtım sektorunun kısa vadelı çıkarlan gozeten popûlıst polıtıkalarla bal- talanmış olmasıdır Ne yazık kı bugun 8 yıllık ke- sıntısız eğıtım sorunu hâlâ ucuz polıtıkalara alet edıhnekte, ûlkemızı genye göturmek ısteyenler, go- rûlmemış cesaretle saldırganlık sergılemektedır Şu ıyıce bıhnmelıdır Bır ulkeyı çokertmenın en sağ- lam yolu, onun eğıtım sıstemını çokertmektır Eğer uluslararası saygın bır konumda olmak ıs- tıyorsak, bu dünyayı bırbınmız ıçın yaşanmaz bır cehennem olmaktan çıkarmak ıstıyorsak eğıtımde nıtelığe, kesm olarak yaraşır olduğu önemı vermek zorundayız OncelıkJenıtelıklıöğretmenın nasıl ye- hştınleceğı sorununa eğıhnmeh ARADABİR BEHZAT AY Ekonomik Dengesizlik Ulkemızın bugun bır an once ele ahnması gere- ken en buyuk sonjnu ekonomik adaletsızlık, ge- lır dağılımı dengesızlığıdır Yurdumuzda62 mılyon ınsanın 9 5 mılyonu yok- sulluk çızgısının altındayaşamaktadır Açıkçası aç- lıkla pençeleşmektedır Varsıllıklayoksullukuçuru- mu gıttıkçe dennleştırılmıştır Rant ve faızle tatlı yaşamlannı koyutaştıranların karşısında çoğunluk geçım korkusunu yaşamaktadır Oylesıne umarsız (çaresız), penşanlar kı, bebeğını, bobreğını sata- rak yaşamaya çalışanlann, ozkıyıma (ıntıhara) gı- rışenlenn karşısında, çeşıtlı vurgunlaria.yolsuzluk- larla akıl almaz malvariığı edınenlenn sayılan da gıt- tıkçe artmaktadır Ulkemızde ulusal gelınn yuzde 7 5'ını asgan uc- retlıler yuzde 27'sını esnaf ve çıftçı alırken, yuzde 62'sını seımaye, repo, faız, dovız ve kıra gelınyle yaşayanlar yutmaktadırlar Bu adaletsızlık karşı- sında susmak, sessız kalmak aptallıktır Devlet Istatıstık Enstıtusu'nun (DİE) saptalama- larına gore Turkıye'de nufusun yuzde 20'sı ulusal gelırın yuzde 55'ını alırken, yuzde 8O'ı ulusal gelf- rınyalnızcayuzde45'ınıalmaktadır Buutançve- rıcı durum varsıllan elbette duşundurmuyor Sıya- sacıları da ırgalamıyor Ama, devletı yonettığını sa- nanlann uykusunu kaçırmalıdır Emeklılerın, emekçılenn durumlan ıç sızlatıcıdır Turkıye'de bu kesımlenn gıttıkçe yoksulluğa ıtıldık- lennı ışverenler bıle açık açık soylemektedırler Tur- kıye Odalar ve Borsalar Bırlığı'nın (TOBB) hazırla- dığı bır raporda son ıkı yılda ışçılenn yuzde 20, memurların da yuzde 30 dolayında gerçek ucret yıtımıne uğradığı vurgulandı Sağır sultanların bı- le oğrendığı bu gerçegı bızım sultanlar, sıyasacı- lar, devletı yonettığını sananlar duymazlıktan gel- dıler Yalnız haması soylevlerını yıneleyıp durdu- lar Dokuz aylık bebeğını yoksulluk nedenıyle 5 mıl- yon lıraya satan Karabuklu anayı TV kanallarında ızlerken, bızlerın ıçı kan ağlıyor Ama onlar, vur- guncular, koşeyı donuculer, çıkarcı sıyasacılar al- dıımıyorlar Ziya Gökalp'ı ovuyoriar, ama onun yıllarca on- ce soyledığı ders alınacak dızesını ders krtaplan- na almıyorlar Ne demış Zıya Gokalp "Zengınle- nn servetınde yoksullann payı vardır " Doymak bılmeyen zengınlenn durumlarını ıyı an- lıyoruz Yıllarca once duşunur Muhrttin Arabi, şoyle soylemış "Maddı yaşama tapanlar, denız suyu ıçenlere benzerier, ıçtıkçe susuzluklan artar" Ne denlı doğru bır ozdeyış * * * Dort me\ sım boyunca en ı>ı hızmetı ve- ren Myndos Otel'de huzurlu ve sıcak bır ortamda mısafır olabılırsınız. Tesısımızde 2 yuzme havuzu, 4 bar, te- nıs kortu,toplantı salonu. merkezı ısıtma, dort me\sım çıçeklerle bezenmış genış ıç bahçe \e aynca klımalı ve çok ozel 'Vılla Myndos' odalan mevcuttur Mındos Caddesı. No 1 Tel: 0252 316 30 80 (81 48400 BODRUM 0252 316 25 91 Faks 0252 316 52 52 İNTERNET ADRESİ. http //www hotelımndos com.tr. e-MAlL m>ndos(a hotelm\ndos com.tr GAZİOSMANPAŞA ASLİYE BİRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996/403 Da\acı Oktay Alpın Altan Alpın taraflanndan açılan gaıplık davasmda, lstanbul, Beyoğlu Kemankeş mahal- lesı 025/01 cılt, 84 sahıfe, 130kütük sıradanüfusakavıt- lı Sabn Koleoğlu'nun gaıplıgıne karar ıstendığınden Sabn Köleoğlu'ndan ılanın yayunlandığı tanhten ıtıba- ren haberdar olanlann mahkememızın 1996/403 sayılı dosyasına bılgı vermelen aksı takdırde Sabn Koleoğ- lu'nun gaıplıgıne karar venleceğı bıldmr meşruhatlı da- vetıye yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur 14 8 1997 Basın 36679 Şeriatçılar, Bölücüler, Hayınlar... BERİN TAŞAN K utahya'da askerlığını yapan oğ- lumu gormeye gıderken, Kurtu- luş Savaşı şehıtlennın anıtlan onunden geçıyoruz Dumlupı- nar'dakı "Şehit Asker Anıti" onunde heyecanıma yenılıp otur- duğum koltuktan ayağa kalkıyorum k.urtuluş Sa- vaşı'nm bınlerce adsız şehıtlen ıçın dıkılen bu sa- de anıta huzunle bakıyorum Kuçük bır tepe us- tunde, olsa olsa 7-8 metre yukseklığınde sankı Anadolu ınsamnın vakur ve alçakgönüllü bır sım- gesı Sonra gözlenmınonünden"IzmirŞelıiÜiği'' geçıyor Izmır'e ılk gıren uç atlırun, Halkapınar'da bır Ruma aıt un fabnkasından (şımdıkı Devlet Güvenlık Mahkemesı) atılan kurşunlarla şehıt edıldıklen yerde ıkı donumluk bınket duvarlarlâ çevnlı. çıçeklen kurumuş bakımsız bır park ıçın- de kınk bır mermer sutun var On yuzunde "Va- tan ve namus" yazıh, arka yuzunde şehıt uç aske- nn kunyesı "2. Süvari Fıkrası. 4. \lay, 2. Bölük"ten Ahmet oğlu Hakkı Çavuş (Antaha, Kızüsara> Kö- yü'nden). " * Aksehir. Mamuratulhamit Köyu'nden Bekir oğlu Mehmet Çavuş. Nevşehır tğncli Köyu"ndcn Ahmet oğlu nefer Sevit Ahmet" Kurtulu§Savaşı'mn75 yılında, neAfyontepe- lennde ne Izmır ıçınde şehıtlenmızın şanına ya- raşır bır anıtlan var Ama ıktıdarda kalabılmek ıçın Meclıs grubuna "Suistersenizhilafetibilege- tirebflirsmiz" dıyen, Türkıye'nın bolunmezlığıru, cumhunyetın bütünlüğünu "federasyon, ikinci cumhurçet" sözlenyle tartışmaya açan başba- kanlara, yakınlan Ankara'da Devlet Mezarlı- ğı'ndatoprağavenlmelennerazıolmadıklanıçın lstanbul'da devlet kesesınden görkemlı anıtme- zarlar yapıldı Ben cumhunyetı "kanla. irfanla" kuranlan düşunurken, yanımdakı koltukta oturan yol arkadaşım genç bır subay, aklımdan geçenle- n bılıyormuş gıbı söze kanştı - Ben yol üstundekı kasabadanım Kurtuluş Sa- vaşı'nda kasabamıza Yunan askerlen gırerken, onlan Yunan bayraklan ıle karşılayanlara halkı- mız "ciğercfler" demış Yunan subaylan her ku- zu kesışlennde, cığerlennı ayınp bu ışbırlıkçıle- re venrlermış, ondan adlan "ciğerdfcr" olarak kalmış - Bızde onlara "kıhç artoklan" derler - Şımdı onlann çocuklan, torunlan ne yapıyor- lar, nasıl yaşıyorlar dıye soruyorum - Hepsı de mal-mulk sahıbı Beledıye meclısın- de, ıl mechsınde, Büyuk Mıllet Meclısı'nde adam- lan var İLANT.C. MtMAR SÎNAN ÜNİVTRSİTESt REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 1997-1998 ÖĞRETİM YILI YABANCIUYRUKLU ÖĞRENCt ADAYLARIİÇÎN Sayı B 30 2 MSU 0 70 72 00 510' Ön KavıtlaÖfrrenci \lınacak Programlar:Koptenian: Mım Mım Gûz Güz Güz Guz Güz Guz Guz Güz Fak Fak San San San San San San San San End1 Ur Tas Iç Mımarlık Fak Fak Fak Fak Fak Fak Fak Fak Resım He>kel Seramık Grafık Tekstıl Geleneksel Türk El Sanatlan Sahne Dekorlan \e Kostümü Fotoğraf Yabancı uyruklu alınacaktır 24-25-26 1 1 5 1 1 1 1 5 2 1 Eylul 1997 tanhlen saat 10 00-16 00 arasında yapılacak aday kayıtlanna baş\ r urabılmek ıçın a) MSb Rektorluğu'ne yazılmış ve sına\a katıl- mak ıstedıklen bır oğretım programınırı belırtıldı- ğı form dılekçe, b) Turkıye ve Kuzey Kıbns Türk Cumhunyetı dışında T C lıselenne eşdeğer bır okuldan mezun olduklannı göstenr belge, c) YÖS sınav sonuç belgesı (1997 yılına aıt) Yabancı Uyruklu Oğrencılenn Yetenek Sınavla- n ıse 8 Ekım 1997 Çarşamba günu saat 14 OO'te ls- tanbul Fındıklı'dakı Merkez Bınamız'da yapüacak- tır Basın 36291 İLANT.C. ESKİŞEHİR ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ Sayı 1995/180 Esas. 19%/659 Karar Davacı Selamı Vardar vekılı A\ Oğuz Sezer Ars- lan tarafindan açılan çek ıptalı davasının yapılan açık duruşmalan sonucunda, Davanın kabulu ıle, 27 11 1994 tanhh 60 000 000- TUlık 4432630 No'lu, 27 111994 tanhlı 60 000 000- TL'lık 4432631 No'lu, 27 01 1995 tanhlı 60 000 000- TL'lık 4432632 No'lu, 27 02 1995 tanhlı 60 000 000 - TL'hk 4432633 No'lu, 27 03 1995 ta- nhlı 60 000 000- TLTık 4432634 No'lu, 27 04 1995 tanhlı 60 000 000- TL'lık 4432635 No'lu, 27 05 1995 tanhlı 60 000 000 - TL'lık 4432636 No'lu, 27 06 1997 tanhlı 60 000 000 - TL'lık 4432637 No'lu, 27 07 1995 tanhlı 60 000 000- TL'hk 4432638 No'lu, Şekerbank Taşbaşı Şubesı'nın 3200 1363 No'lu hesabma aıt 9 adet çekın ıptalıne, 25 09 1994 tanh ve 50 000 000- TL muhtevah 4432628 No'lu ve 27.10 1994 tanh ve 60 000 000 - TL muhtevah 443629 No'lu Şekerbank Taşbaşı Şubesı'ne aıt çeklerden dolayı fazla odendığı anlaşılan 48 213 957 - lıranın dava tanhı olan 23 02 1995 ta- nhınden ıtıbaren yasal yuzde 30 faızı ıle bırlıkte davahdan alınmasına davacıya venlmesıne, karar venlmıştır, Bu karar özetının ılan tanhmden ıtıbaren geçe- cek 15 gun sonunda teblığ edılmış sayılacağı ıla- nen teblığ olunur Basın 34251 AKDAĞMADENİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo 1996'150-Karar No 1997/159 Hâkım O Şanal Şanda 31916 Kâtıp Cafer Şahıner 812 Davacı Haydar Doğanay-Hüyükalanı köyü, Akdağ- madenı Davalılar 1- Hasan Guneş, 2- Alı Guneş, Hüyükala- nı koyu, Akdağmadenı Dahılı davalılar 1 - Haydar Durak, 2- Yeter Durak 3- Safıye Durak, 4- Halıl Durak, 5- Elıfe Doğanay, 6- ls- maıl Durak, 7- tmmıhan Doğanay 8- Yeter Doğanay 9- Esma Doğanay, 10- Anfe Doğanay, 11- Şazıye Sokul- mez. 12- Ismaıl Doğanay, 13- Elıfe Doğanay. 14- Huse- yın Doğana> 15- Kadır Doğana>, 16- Rasım Doğanav, 17- Eyup Doğanay, 18- Tahsın Doğanay, 19- Döndu Çı- nar, 20- Nergız Aydenız (Doğanay) Dava El atmanın önlenmesı Da\atanhı 06 05 1996 Karar tanhı 21 05 1997 Davacı Haydar Doğanay tarafindan davalılar aleyhı- ne açılan el atmanın önlenmesı davasında mahkeme- mızce yapılan açık yargılama sonunda, Açılan davanın reddı ıle, Akdağmadenı Hüyukalanı koyu Kapu mevkıındekı cılt 14 sahıfe 30 62 sırada ka- yıtlı taşınmazın munsın annesının babası Halıl adına kayıtlı olduğunu. adı geçen taşınmazın muns annesmın ölümü tle kendısme kaldığını, dığer davalılann bu ta- şınmaza mudahale ettığını, bu taşınmaza haksız yere mudahalemn önlenmesı davasuıda kamtlanamadığın- dan davanın reddıne daır hukmû daha önceden adlan- na duruşma gununu bıldınr davetıyemn teblığ edıleme- den ıade edıldığı ve Basın Ilan Kurumu aracılığı ıle ıla- nan teblıgat yapıldığı dahılı davalılardan Akdağmade- nı ılçesı Hüyukalanı koyünden Halıl Durak, Ismaıl Du- rak, Esma Doğanay (Çınar), Dondu Çınar'a (Doğanav) davetıye yenne geçerlı olmak uzere ılanen teblığe ka- rar venlmıştır Mahkememızce venlen yukanda esas \e karar nu- marası yazılı hükmu ıle davacı vekılı tarafindan 7 7 1997 tanhınde temyız edılen aynı karar sayılı mah- kememızın hükmu yukanda ısımlen yazılı dahılı dava- lılara (adreslen meçhul olduğundan) duyuru yolu ıle teblığıne karar venlmıştır Teblığ tanhınden ıtıbaren 15 gun sonra karann ve temyız dılekçesının teblığ edılmış sayılacağı duyurulur Basın 3413i' KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1997/137 Davacı Türkan Kökçen tarafindan davalı Musa Kök- çen aleyhıne açtlan boşanma davasının ara karan gere- ğınce, Davacı Türkan Kokçen davah ıle 27 seneden ben e\ lı olduklannı, müşterek evlılıklennden 4 tane çocukla- nnın bulunduğunu, ev lılıklennm başlangıcında ıyı yûru- mesıne rağmen son 1 5 yıl önce arada hıçbır şey yokken evde kavga \ e gürultu kopararak eve kımı zaman gelıp kımı zaman gelmedığını, şımdı ıse evden aynldığını. ha- len nerede olduğunun bellı olmadığını, duyduğuna göre bır kadınla yaşadığını, ancak nerede yaşadığını bılmedı- ğını, davalının borç bıraktığını, alacaİclıîann evffgeldığı- nı, borçlannı dahı ödemedığını, kendısının bır ışte çalış- madığıııı, evlere temızlık ışlenne gıtoğını, da\alının ken- dılennı yüzustü bırakarak gıttığını, bır araya gelıp kan- koca hayatı yaşamalannın ımkânsız olduğunu belırterek boşanmalanna karar venlmesını talep etmış dava dılek- cesı bütün aramalara rağmen davalıya teblığ edılememış- tır Dava dılekçesının ılanen teblığıne, duruşma gunu olan 09 10 1997 günu saat 09 00 da davalı Musa Kök- çen'ın duruşmada hazır bulunması ve> a kendısını bır ve- kılle temsıl ettırmesı, duruşmaya gelmez ve kendısıra bır vekılle temsıl ettırmez ıse, bundan sonrakı dunışmalann yokluğunda yapılacağı ve karar venleceğı ılanen teblığ olunur Basın 34255 Işgal kuvvetlen ıle ışbırlığı yapanlar, mandacı- lar, Sevryanlılan hılafetçıler, şenatçılar, bolücü- ler, rahmetlı VelidedeoğluHocamızın dılıyle "ha- ym" (haın) döllen, Atatürk duşmanlan, demok- rası adına, ınsan haklan adına cumhunyetı yıkmak ıçın, ulke butünluğunu bozmak ıçm, kardeşı kar- deşe kırdırmak ıçın el ele, omuz omuza guç bır- hğı ıçındeler Ilk yıkmak ıstedıklen değer de Ata- türk Sınsıce, haınce, kalleşçe Bır ozel TV kana- lı Sözde bır tarafsız sunucu Karşısma dışıne uy- gun yaşh bır tanhçı almış, soruyor - Mustafa Kemal lstanbul'dan aynlmadan on- ce Sultan Vahdettm'le uzun bır gorüşme yapmış Yazılı bır kaynak yok, ama sözlu kaynaklara go- re sultanm yamndan çok memnun ve 40 000 Os- manlı altını ıle aynlmış Sonra Samsun'a gıttığı gemı öyle resmı tanh kıtaplannda bıze okullarda okutulduğu gıbı köhne kuçük, batacak cınsten bır gemı de değılmış Neyse kı programı ızleyen bır tanh profesöru, telefonla o tanhte Osmanlı hazınesınde 40 000 alnnın bulunmadığını program yapımcısına anım- satıyor Ama o, venlen yanıttan memnun değıl Tekrar karşısındakı tanhçıye soruyor - Efendım Şevket Sureyya Aydemir "Tek Adam" adlı kıtabında (bakın. solcu bır kaynak göstenyorum) "Bü>ük kumandanlar, tarihın bır anında kcndilerineverilen talih adlı anahtan en iyı kuilanan ınsanlardır" dıyor 1 Ataturk de Samsun a çıkmadan önce boyle bır şansı yakalamış ınsan ola- rak kabul edılemez mı 9 Bu sorunun daha açılmış şeklı ^u - Efendım, Mustafa Ke- mal o gunlerde çok sıkılı- yordu Alman>a gezısın- den tanıdığı, Sultan Vah- detrın e gıdıp bu sıkıntısı- nı anlattı O da, "Sana kırk bın altın vermelen ıçın Ha- zıne'ye talımat vereceğım, sev dığın arkadaşlannı top- la, luks Bandırma gemısı- nı de emnne verecekler, Samsun'a kadar şoyle bır uzanıp gel, guzel bır pıknık olur" demış olamaz mı 7 Bu TV programından bır gün sonra başka bır ozel TV kanalında "Ataturk'le Sultan Vahdettin arasında- ki Uişid^yı ışleyen başka bır programda Atatürk hakkındakı "söztö" ve "ya- zıh" belgenın ne olduğunu ogrendık Programa çıka- nlan kara sakallı bır zıbıdı dı\orkı "\fganıstan"dakı Tale- ban orgutu üe kesekâğıdı yapılmasmı >asakiadı diye alay edı\orsunuz; ışte sıze yazıh bir belge, \taturk'ıin sağbğında çıkmış bir ka- nun. gazete kâğıdından ke- sekâğıdı yapılmasının ya- saklanmasına daır kanun." Erken seçımın gundeme geldığı bu gunlerde "şer cephesi"nın meydanlarda ne soyleyıp ne >apacağı açık seçık bellı olmJştur Imam-hatıp ortaokullan- nm kapatılmasını "caımle- rin kapatdmasr. \ onetım- lennde bulunan "Kuran kurslan"nın Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nca denetım al- tına alınmasım "Kuran'm inkin" bıçımınde anlata- caklardır Babalannın ya- nm bıraktıklannı tamam- lamak ıçın laık \ e demok- ratık curnhunyetı yıkmak ısteyenlere destek vererek "Sizmle pazara kadar de- ğiL mezara kadar beraber olacağu" dı>enler, Ata- turk'e kufiir edenler, Ame- nka'dakı mallannın hesa- bını vermeden "demokra- siiçinşehit olmaktan" dem vuran ucuz kahramanlar, şımdı kol kola dolaşıyor- lar Bu oyunu bozmak ıçın kapı kap", meydan meydan dolaşıp bıkmadan, usan- madan, en az onlar kadar cesur ve bılınçlı olarak bıl- dığmı, görduğunü anlat- mak, yazmak, konuşmak namus borcudur PENCERE Devletin Develeşmesi... Turkçemızde bır suru deyım var, konuşurken dı- lımızın, yazarken kalemımızın ucuna gelıvenr, bun-: lardan bırı de "deve yapmak"X\r Nereden çıkmış "deve yapmak" deyımı? Tıre'den Ne zaman? 19'uncu yuzyılın ılk yarısında yaşanan ılgınç bır olaydan sonra "deve yapmak" deyışı yayılmaya başlıyor Bu olayın oykusunu A. Munis Arma- ğan'ın "Batı Anadolu Tanhınde Ilgınç Olaylar" kı- tabında okudum • Osmanlı donemınde Tıre'de Hınstıyan, Muslu- man, Turk, Rum, Ermenı, Musevı, Bulgar, ıç ıçeya- şıyorlar Ibnı Kayyum Mahallesı'ndekı Şemsı Mes- cıdı'nın alt katı kılısedır, Rumlarla Turkler aynı bı- nada tapınıyorlar sonra bahçede selamlaşıp soy- leşıyorlar Mıllıyetçılık kavgası daha başlamamış 1842 yılında Rum kılısesı Orfenı Panaya'nın ona- nlması tçın saraya başvurulmuş, gelen yanrtta "as- lına uygunluk" koşulu şoyle saptanıyor "Bır karış veya bırparmak eksık veya fazla olmamak kaydıy- /a"tamıredıle Aydın sancağına bağlı Tire'de 19 Eylul 1900 ta- nhınde, Donna adında bır Musevı kızı, Musluman , olmak ıçın kaymakamlığa başvuruyor Tire Kadılı- ğı başvuruyu onaylayıp Haham 'ı olaya tanık olma- sı ıçın çağırıyor Hahambaşı, Donna'yla konuştuk- tan sonra "ınançlı karan"na saygı gostenyor, Don- na, Emine'ye donuşuyor Pekı, bır Muslumanın Musevı ya da Hınstıyan ol- mak ısteğı nasıl karşılanırdı"? O ış başka 1833'te Hafız Mustafa Halıfe Gazazhane Camı- sı muezzınlığını parasız yurutmek ıçın padışahtan "berat" dıleğınde bulunmuş Gelen yanıt olumlu- dur, ama, bır koşulla "Padışahın omrünun uzun olması ıçın dua edılecek " Tıre'de yaşam boyle • Şap tıcaretı 19'uncu yuzyılda Osmanlı devletı- nın onemlı gelır kaynaklanndan bırıdır Şap dencı- lıkte, boyacılıkta, tıpta vb alanlarda kullanılıyor. Uretım merkezı Gedız'de devlet adına "Şaphane Emıriığı" kurulmuş Uretılen şapın Izmır, Kuşada- sı ve Mudanya lımanlanna taşınması ıçın Aydın sancağının Tire, Bayındır Odemış, Bırgı, Keleş ve Balyambolu kazalarından 800 deve sağlanmış İkinci Mahmut donemınde unututmayacak bır'. olay yaşanıyor Gedız Şaphanesı'nden Kuşada- sı'na mal taşıyan deve kervanı, boşaltma ışlemın- den sonra donerken Tıre'de konaklıyor Ancak ko- naklama uzun surunce deve sahıplerı Gedız Şap- hanesı'ne başvuruyorlar Sonuç alınamayınca ko- nu Istanbul'a yansıyor Resmı yazışmalar uzuyor Tıre'de konaklayan develenn ne olduğu bır turiu or- taya çıkmıyor Soylentıye gore develer deve gure- şı yaptırmak ıçın alıkonulmuş ıkıncı Mahmut bıle olayın ustesınden gelemıyon develenn "akıbetı meçhul" kalıyor • Turkçemızde "cfeveyapma/(" deyımı bu olaydan sonra dıllere pelesenk olmuş, ama, gunumuzde "deve yapmak" zanaatı oylesıne gelıştı kı ınsan duyduklanna ınanamayıp "Yok artık, deve' " dt- yor Devlet malını develeştırme çağını yaşıyoruz. DOGHN CRNKU ETÛT MUZIK EĞITIM MERKEZI YONETICI (BAY veya BAYAN) Müzık ıle ılgılı Yüksek Okul mezunu, bılgısayar kullanımında bılgı sahıbı gerektığı zaman müzık eğıtımınde de gorev alabılecek, ınsan ılışkılerınde başanlı ve deneyımlı. BAYAN SEKRETER Telefonda çağrı yonlendırme ve bılgısayarda kelıme ışlem programları kullanımında deneyımlı, sorumluluk üstlenmeye açık, çalışma saatlerı konusunda esnek, genç, dınamık ve prezantabl llgılenen adayların, randevu alarak detaylı ve fotoğraflı ozgeçmışlerıyle aşağıdakı adrese muracaatları gerekmektedır Koşuyolu / Muhıttın Ustundağ Cad Alı Nazıma Sk No 2 Tel 0216 327 59 36-327 59 37 DUYURU Avrupa Kas Hastalıkları Bırlığı'nın (EAMDA) 27 Yıllık Olağan Toplantısı 4-7 Eylul tanhlen arasında Renaıssance Polat lstanbul Hotel'de yapılacaktır Katılım koşullan dernek merkezınden oğrenılebılır. TÜRKİYE KAS HASTALIKLARI DERNEĞI YÖNETİM KURULU GAZETECtLER SOSYAL HİZMETLER V"E EMEKLtLtK VAKFI 1994-1997 GENEL KURUL ÇAGR1SI VakfınGenelK.unılu,3E>lul 199" Çarşamba eunu, saat 10 00 da,Ca eJoğlu Basın Saravı Burhan Feîek Konferans Salonu nda >apılacaktır ve çogunluğu olmazsa 2 toplann 10 Evlul 1997 Çaı^amba gunu aynı yer\esaatte avnı gundemle vapılacaktır Lyelenmızın Genel Kunıl çagnsına ılgı gostereceklennı umuvoruz \ÖNETLMKURIXU GÜNDEM. 1 A.çılış (Başkanınkonuşması) 2 BaşkanlıkÇIVanı seçımı savgı dunışu, 3 Çahşma veftesapraporlanıun okunması 4 Deneüm Kurulu raporunun okunması 5 Raporlar uzennde goruşme 6 Yonetım Denetım Kurullan raporlann kabulu, ıle aklanma, 7 Dılekler 8 Yonetun, Deoeüm Kunılu uyelennın seçımı DÜZELTME ÎLAM Suleman Demırel Unıversıtesı Fen Bılımlen Enstıtusü'ne 1997-1998 Eğıtım Ogretım Yılı guz vanvılında Yuksek Lısans ve Doktora oğrencısı ahnuvla ılgılı 12 Ağustos 199" 7 tanhlı ga- zetemızde yajunlanan (Basın No 35346) ılanın SINAVLAR başlıgı altındakı 2 maddesı aşağıdakı şekılde duzeltılmıştır 2 Muracaatta, adaylann Yuksek Lısans ıçın Lısans not orta- laması en az 60 Dokiorada Lısans not ortalaması en az 60 Yük- sek Lısans not ortalaması en az 75 olacaktır Tashıh
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle