Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ 12 KULTUR E.Günlüğü 98'deyeni albüm yayımlayacak Eskilere yeni yorum Bızim gruplann en üretkenlerinden Ezginin Günlüğû dokuzuncu albümü- nü Hürriyete Doğru adıyla yayımladı. Hürriyete Doğru, Feyza Erenmemiş (vokal), Hüsnü Arkan (vokal), Fatih Saçü (flüt, saksofon), Nadir Göktürk (klavye, cura), Erkan Gûre (bass), Se- dat Yapıcı (gitar), Giiven Şancı'dan (davul) oluşan kadronun yeni yorum- ladığı önceki albümlerdeki parçalar- dan ve bir yeni besteden oluşuyor. Özellikle Seni Düşûnmek (1985) ve Sabah Türküsü (1986) adlı albümleri piyasada hayli zor bulunan Ezginin Günlüğü'nün bu yeni çalışması önem- li bir boşluğu dolduracak. Daha önce yalnız Nadir Göktürk bestelerinden oluşması planlanan bu toplamada iki Azeri türkü Nazdeme ve Yalgızam, Hüsnü Arkan'dan Sardun- ya ve Gemi Nadir Göktürk'ten Mırthı Ölmak Varken, Sabah Türküsü, Gelen Benim. Mapushane Düşünceleri, Gece İçinde, Seni Düşûnmek Güzel Şey, Ay- rüış, Hürriyete Doğru ve Gelmiyorsun yapıtlan yer alıyor. Ezginin Günlüğü 1998'e yeni bir al- bümle gırmeyı planlıyor. Bulutsuzluk turnede Bulutsuzluk Özlemi ve alt gnıp ola- rak Egoist salı günü Ege ve Akdeniz konserlerine başlıyor. İki grubun uğra- yacağı yerler şöyle sıralanıyor: Çeşroe (Çınar Beach Disco- 19 ağustos), tz- mir (Levent Marina- 20 Ağustos), Ku- şadası (Temple Disco-21 Ağustos), Marmaris (Beach Club- 22 Ağustos), Alanya (Koloni Disco-24 Ağustos), Si- de (Light House Disco- 26 Ağustos). Konserlerin Marmaris ayağı 21.30, di- ğerlerı 23.30'dabaşlayacak. Roll'den yeni sayı 10. sayısına ulaşan müzik dergisi Roll bu ay sayfalannda şu isimlerin ha- ber ve söyleşilerine yer veriyor: Street Preacher, Erdal Erzincan, Kumdan Ka- leler, Yapı Kredi Sanat Festivali, Sinead O'Connor (favori plaklan), VV'iIliam S. Burroughs, Fela Kuti, Prodigy, Erd E, Civran Haco, Cemali, Boğaziçi Üniver- sitesi Folklor Kulübü ve Boğaziçi Gös- teri Sanatian Topluluğu (Kardeş Tür- küler), Uluslararası İstanbul Caz Festi- vali yönetmenı Görgün Taner, Radio Tarifa, Massive Attack, Horace Andy, B-Sharp, cesaria Evora, Goran Brego- vk, Ara Dinkciyan (Night Ark), Soureh Baronian (Transition), Tindersticks, Echo and The Bunnymen, Leonard Co- hen ve Mehmet Teoman. Yalan Dünya Bir önceki albü- mü Deli Sevda'da ağırhklı olarak ken- di bestelerine yer veren Haluk Özkan yeni çalışması Ya- lan Dünya'da halk müziğimizin önem- li yapıtlannı yorum- ladığı repertuvarla ve birkaç bestesiyle müzikseverlerin önûne çıkıyor. Doksanlann ikinci yansında türkü ve bağlama soundunun modern bir ba- kışla metropoldeki insanın kulağına yerleşmesinde önemli bir görev üstle- nen Haluk Özkan, Yalan Dünya'daeki- bini değiştirmeyerek bağlamayı Çetin Akdeniz'e. düzenlemeleri de yine U- luğbey Heldmoğhı'na emanet etmiş. Altyapıda biraz fazla öten gitarlara ve klavyeye rağmen temiz bir iş olan Yalan Dünya'da şuparçalara yervermiş Özkan: Dost Olmayınca, Yalan Dünya, Gekli Geçti Ömrüm Benim. Ben Öle- yim, Süaya Doğru, Kozan Dağı, Nedir Bu Aynliklar, Bugün Yasta Gördüm, Dorukta Özlem Türküsü, Mihriban. Lodos çıktı Ateş Tezer (vurmalılar), Mahmut Yalay (kontrbas), Oğuz Bü>ükberber (klarnet, bass klarnet), Sarp Maden'den (gitar) oluşan Lodos grubu kendi adını verdiği bir caz albümü yayımladı. Yapımcılığını SarpKeskiner'in üstlen- diği Ada Müzik etiketlı albümde Mah- mut Yalay'ın Asıl O, Bizon, Palmiye, Zeytin Ağacı, Sarp Maden'in Elektrik- li Ev Aletleri, Rüya, Klarnetçiyi Bek- lerken, Hiçbir, Çukulata Renkli Parça, Oğuz Küçükberber'in SırÜan! ve Yunus adlı kompozisyonlan yer alıyor. HalukÖzkan Uyansa Âtatürk aglar haümızeEdip Akbayram on parçalık yeni albümü Yıllar'ı biraz gecikmeyle bu hafta başında yayımladı. Düzenlemelerini AhmetKoç'un üstlendiği; usta müzisyenlerin stüdyo çâlış- malanna katıldığı albüm 'Emre Flak' eti- keti taşıyor. llk olarak albümü Bahkesir Güre (24 ağustos), Antakya Tabla (29 ağustos), Lü- ieburgaz(3 eylül), konserleriyle destekle- yecek Akbayram, AşıkMahsuni'nin beste- si Ydlar'a çekilen kliple de TV ekranlann- da gözüküyor. Her yıl bir albüm çıkararak yoluna de- vam eden Edip Akbayram, geçen yılki Gü- zel Günler GÖreceğiz'den sonra yine sert söylemine döndüğü Yülar'da Bu Vatana Nasıl Kıydınız, Meydan Türküsü (Hak Ve- rilmez Alınır). Kotum IVerden Akhn Zind- rigibi yapıtlarla ganp kalan sol müziğe ye- ni bir soluk getiriyor. - Kimlerin besteleri var YıBar'da? Sizin o meşhur beste çantasında biriken kaç par- ça arasından saptadınız repertu\-an? Yaklaşık seksen parça birikmişti çanta- da. Ahmet Koç'la oturduk, on parça seçtik. Âşık Mahsuni'nin Yıllar parçasını albüme isim olarak verdik. Bu parçayı oğlu An Mahsuni eski bir bantta bulmuş, üzerinde birtakım değişiklikler yapmış, bana getir- di. "Edip Ağabey tam senHk parça" dedi, hoşuma gidince İcasete koyduk. Âşık Muh- suni'den bir de Kolum Nerden Aldın Zin- cin var. Yirmi yıl önce yapmıştık. Gençler rock motifli bu parçayı yeniden gündeme getirmemizi istiyorlardı. Deneyelim dedik. Sözleri de Türkiye'nin bugününü yansıtı- yor. "Uyansa Atotürkağiarhafimize''diyor Neşet Ertaş'ın Gönül Dağı'nı da yıllardır yapmak istiyordum. Ertaş'ı çok seviyorum. Ona sevgimi bu parçayla anlatmaya çalış- tım. Metin Özülkü ve Alaaddin Us da sü- rekli birlikte çalışrığım dostlanm. Bu kez onlann Söyle Zalim Dünya ve Gitme Gü- lüm bestelenni yorumladık. Murat Kalay- aoğhı'ndan da dört beste aldık. Murat es- ki arkadaşım, 1980'lerin başında Kibar Ge- lin'i, Darmadağın'ı yapmıştık beraber. Bu kez Bu Gecede Bir Hal Var, Meydan Tür- küsü, Unutamıyorum ve Beyler Bu Vatana Nasıl Kıydımz"ı aldık Murat'tan. Son dönem yetişen önemli bestecilerden Mazlunı Çimen ı de çok seviyorum. Maz- lum'dan Sokağın Tavanı Kadar adlı beste- sini istedik. Parça Aşkolsun Çocuk'u andı- nyor, söylemi de ilginç, esprili bir parça. - Daha önceki söylesimizde kasete koya- cağmızı söylediğiniz Adnan Ergfl'in Susur- luk'la ılgili birbestesini göremedik. Neden böyle bir değişikliğe gerek duydunuz? Hükümetin değişmesi sonucu koyma- dık. Yeni hükümet olayın üzerine gidece- ğini, suçlulan bulacağını garanti edince parça güncelliğini yitirdi. REFAHYOL de- vam etseydi üzerine gidecektim. Parça ben- de duruyor, eğer Susurluk üzerine gidil- mezse hemen kullanacağım. - Yola çıknğınızdan bu yana beş kuşak gei- di geçti ama çizgi değişmedi. Gençler nasıl rdip Akbayram müzik yolculuğunun 27. albümü olan Yıllar'ı geçen hafta yayımladı. Bir önceki albümü Güzel Günler Göreceğiz'de umutlu bir tablo çizen Akbayram, on parçalık Yülar'da söylemini yine sertleştiriyor ve sol müziğe yeni bir soluk getiriyor. değeriendirivor bu çizgiyi? Konserlerimde hep böyle kal Edip Ağa- bey diyorlar. Çok önemli bu, çünkü sanat- çı insanlann umududur, heyecanıdır, hay- kıran sesidir. Sesimiz, soluğumuz dedikle- rinin değişime uğradığını görünce yolun- dan sapmayan birkaç isme yöneltiyorlar umutlannı. - Sol eğilinıb pop müziğin /irvesinde yal- nız kaldınız artak. Bir dönem birlikte yürü- dükleriniz şimdi başka adreslerde. Bir par- ça burukluk var nu kJnizde? Yalnız kalmak beni etkilemiyor. Yaşadı- ğım toplumu yansıtan şarkılar söylüyorum. Tirajım çok yüksek olmasa da bu toplum benı yeterince desteklıyor. Sesim çıktığı kadar devam edeceğim, hiçbir maddi, ma- nevi güç beni bu yoldan koparamaz. - Sol konserterde ne gibi değişikük oldu geçen sürede? Ajitasyonda, tribüne oyna- Cumhur Canbazoğlu ıMUZIK makta bir düşme yaşandı nıı? Konserlerde meydanlan, tribünleri dol- duran insanlar yine çok heyecanh ama da- ha bilinçlı izliyor müziği. Orkestranın ka- litesine, ses düzenine bakıyor. Edip Akbay- ram-Dostlar'ı kasette nasıl dinliyorsa kon- serde de aynı çizgiyi göımek ıstiyor, bunu talep ediyor. Sert tepkiler göstermek yeri- ne şarkıyı bir ağızdan, çakmağını yakarak söylüyor. Özellikle doksanlarda demokrat ınsan tepkisinı nasıl ko>Tnası gerektiğini çok iyi göstenyor. - Akustik aletlerle yapdan Yülar albü- münde tatminkâr sonucu görünce aldunı- za şu anda piyasada bulunan L'nutamadık- larun adta bestof çabşmanızdaki maldneso- undunun parçalan nasıl olumsuz etkikdi- ği geüyor. Bu çalışmayı akustik sazlarla tek- nuiama gibi bir projeniz var nu? Adnan Ergil'le o çalışmayı yaptığımız- da stüdyo imkânlanmız fazla değildi. Fa- kat aşın bir talep vardı eskı parçalanma. Unutamadıklanm adıyla bilgisayara daya- narak yapabildik. Aslında o kaset hayatım- da attığım en yanlış adımlardan biriydi. Ör- neğin Aldırma Gönül tansiyon olarak çok düşük çıktı. Biz Aldırma Gönül'ü sahnede 15 bin kişinin eşlığinde gümbür gümbür söylüyoruz oysa. Bir önceki söyleşide be- lirttiğim gibi iki üç kaseti yaphktan sonra 2000'de allahaısmarladık demeden bir akustik Unutamadıklanm albümü planlı- yorum. - Ya o güne kadar insanlar Edip Akbay- ram'ın hitierini akustik dinlemek isterler- se?_ Müzikseverlerden gelen best of albümü talebi bu süre içinde artarsa tarihi öne de çe- kebılirim. Şu anda aşınya kaçan nostalji kasetlen canımı sıkıyor, moda diye yaptı desinler istemiyorum. Gary Moore Ustayolu şaşuth 1990tarihhStillGot The Blues'dan Blues For The Gream'e (1995) son dört albürn- dür bluesun üzerine gi- den, dinleyenini bluesa alıştıran Gary Moore, son çalışması Dark Days in Paradise'da mü- zikseveleri şaşırtıp bambaşka bir yola saptı. Birçok türün iç ıçe geçtiği, birkaç ako- rt dışında bluesa çok uzak duran, elektrik- li daN-ul ve ses filitrelerini öne süren dark Days in Paradise için bir şeyler söylemek hayli zor. Çiinkü karşınızda Jl- Hooker'ın heavy metal denemesi gibi son derece zor- lama bir albüm var. Gerçı trlandalı gitar us- tası geçmişte de radikal bazı kararlar alrraş, hard rocktan bluesa atlamıştı, ama bunun gibi ikinci sıruf bir filmin müziği olabile- cek ruhsuz bir çalışmaya hiç itibar etme- mişti. Moore'un bu albümde arayışa geçip re- pertuvan geniş tutarken ipin ucunu kaçır- dığını, felsefesı olmayan bir devrıme kal- kıştığını, sonunda bütünlüğü zedelenmiş, I Have Found My Love in Ybu gibi içerik- ten çok esteu'ğe yönelmiş hilkat garibeleri yarattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Albü- mün kötü olduğunu iddia ederken yiğidin de hakkını yememeliyiz. Moore'un sesi yi- ne iyi, deneyimine ve ustalığına diyecek yok; ama içinden geleni yaparken daha gü- zel işler kotardığı. kalıcı işler bıraktığı da madalyonun diğer yüzü. Ustanın en kötü günlerini yaşadıgı Thin Lizzj'dönemini bi- le aratan bu çalışmada eski hitleri anımsa- tan ballad Where Did We Go Wrong? dı- şında parlak bir parçaya rastlayamadık. NataelıaVlaıı ildnci albüm iki yıl önce yaptığı ilk albümü Diaspora'yla büyük ilgi çeken Natacha Atias, ikinci albümü Halim'le listelerde hızla yükseliyor. Batı'da ha- ziranda piyasaya sürülen, bizde de gelecek haf- ta Topkapı etiketiyle yayımlanacak albümü. Üm- mü Gülsüm'den sonra Mısır'ın, Muhammed Abdül Vahap'la birlikte çıkardığı en büyük ses olan Abdül Halim Hafiz'a adamış Natacha At- las. Mısır asıllı Filistinlı bir Yahudi olan, Lond- ra'da büyüyen, doksanlann başında Jak Wobble tarafından keşfedilen, Peter Gabriel ve Apache Indian'dan destek gören Natacha Atlas'ı birçok insan Transglobal Underground grubunun voka- listi olarak tanıyor. Ancak Natacha'nın solo ça- lışmalannda ortaya koyduğu müzik grubuyla ürettiğine benzemiyor. Grupta bir çeşit deneysel etno-dub çizgiyi sür- düren Natacha kendi albümünde iyiden iyiye or- yantala kayıyor ve Doğu'nun egzotizmini yan- sıtıyor. \k\ Kasiek, Mantu ve Count Dubtüah ile Killing Joke'un ön plandakı adamı 'deli dâhi' Jaz Coeman'dan yardım gören Atlas (O da Mı- sırîı) soundu Doğu'dan koparmamaya büyük özen gösteriyor parçalarda. Londra ve Kahire'de doldurulmuş Halim'in (Arapça yumuşak huylu anlamına geliyor) pek parlak olmayan bir kopyasını dinlememize kar- şın ilk albüm Diaspora'yı rahatlıkJa aştığını söy- leyebiliriz. Prodüktörler Jaz Coleman, John Rey- nolds ve Essam Reşat'ın titiz çalışmalanyla Arap ritimleri üzerine bindirilen elektronik tatlar, Or- tadoğu ağıtlanyla gelışen Halım'den raga- muf- Fınle kanşmış Fas müziği Armulet, Coleman'la yapılrruş. AndeeJ, Halim'in çok sevdiği tango tü- ründe Ya Weledi, ağıtlar Gasfa ve Agib parçala- n bizim dinleyicinin de büyük beğenisini topla- yabilir. Faji'nin müzik günleri için geçen yıhn sonun- da grubuyla lstanbul'a gelen Natacha Atlas'ın müziğinin bizde ne kadar kabul göreceğini merakla bekliyoruz. Transglobal Underground'un solisti N. Atlas 2. solo albümünü çıkardı. Lennoncular 'Japon Cadı 'yı affedecek mi\ Ono albümlerinden alalık bir set Kod Müzik'te bulunabiüvor. Rock dünyası daha işin başın- dan ben ona karşıydı. Birçoguna göre, Doğu'dan gelen kimliği be- lirsiz bu 'Japon Cadı' Beatles ma- salmı en güzel yerinde kesmiş, el- lerinden John Lennon'ı alarak kendi yörüngesine sokmuştu. John bu sevimsiz kadını Beatles'a tercih etmişti ve daha kötüsü o- nun gibi önemli bir şair, düşünür cahil birinin kucağına düşmüştü. Uzun yıllar böyle düşünen ge- niş bir kitle Yoko Ono'yu hiç af- fetmedi ve onun John Lennon'ın sırhndan para kazanmasını bir tür- lü hazmedemedi. Yoko ne kadar kötüydü, John'ı nasıl etkiliyordu bilemiyoruz, ama geçen ay Batı 'da yayımlanan 11 albümlük Yoko Ono serisi bu çekişmeyi yeniden gündeme soktu. Rykodisc şirke- tince elden geçirilip gün ışığı gör- memiş yapıtlar da eklenerek ya- yımlanan seri Yoko'nun "kötülü- ğü' kadar müzisyen yanını da ye- niden tartışmaya açtı. John Lennon'ın dediği gibi dünyanın 'en tanınmış tanınma- yan yüdtn' olan Yoko Ono 1933 'te Tokyo'da doğmuş, 14 yaşında New York'a gelmişti. 60'lann ba- şında şiir ve deneysel sinemayla ilgilenerek bu kentteki sanat çev- resine girmiş, 9 Kasım 1966'da • Önce John Lennon'ı Beatles'dan koparmakla. ölümünden sonra da sırtından para kazanmakla suçlanan Yoko Ono'nun gözden geçirilen 11 albümlük serisi Batı'da piyasaya çıktı. Müzisyen Ono'nun nasıl tepki göreceği merak konusu. Lennon'la tanışmıştı. O günden sonra dostluklan ilerlemiş ve 20 Mart 1969"da Lennon'la evlene- rek tarihegeçmişti. Torun yerine albüm Lennonlabirlikteliği önündeki engelleri aşmasına yardımcı ol- muştu. Yazdığı müzikleri 1968'de Two Virgins adlı albümde topla- mıştı. Albümün kapağında John'la ikisinin çıplak fotoğrafı vardı. Sansüre uğrayan albümü Applebasmayı reddedıncebağım- sız şirket Track Records işi üst- lenmiş, bir kesekâğıdının içinde piyasaya sürmüştü albümü Altı ay sonra Zapple etiketiyle bu kez Life With The Lions albümünü çı- karmıştı. Bu albümün bir bölümü canlı kayıt edilmiş, geriye kalan kısmı da Queen Chariotte's Hos- pital'de tedavi gören Yoko Ono'nun odasındabıtirilmişti. 14 Kasım 1969'da Yoko, VVedding adlı bir albüm daha yapmış. dör- düncü albümü Yoko Ono / Plastic Band'da John ve Ringo Starr'dan da yardım görmüştü. tşte Rykodisc ilk etapta bu dö- nemin dört albümünü Yoko Ono'nun gözetiminde yapılan ye- ni remikslerle kotanp yayımladı (kapaklara da teker teker Ono ka- rar vermiş). Ardından Yoko Ono ve Plastic Ono Band imzalı Ftys Approrimateh. Inflnite UnKerse, Fealing The Space, yalnız Yoko Ono"nun A Ston; Sea-Sons of Glass, It's Auight, Starpeace al- bümleri geldi. Bu albümlerden günümüze çeyrek yüzyıl geçti, Yoko yine ayakta ve onu destekleyen sadık kıtlesi yardımıyla albüm yapıyor, listelere giriyor. Son albümü Ri- sing ve mıkslenmiş versiyonu Ri- sing Mixes piyasanın iyi satardan arasında gösteriliyor. Oğlu Sean Ono-Lennon*ın yönettiği Ima grubuyla konserlere çıkıyor ve to- run büyütmek yerine hâlâ farklı olmanın zevkini tadıyor sahnede. Bir not daha: Yoko Ono serisinin altı albümlük bir seti Kod Mü- zik'te bulunabiliyor. SELMI Dış Yarışmalarda Bir Başarı Daha... Sevindirici bir haberi herhalde ço- ğunluğumuz, özellikle müzik çevrele- rimiz, medyamızın bazı yayımlann- dan izlemış, ya da okumuş bulunu- yoruz: Mısır'dadüzenlenen "3. Kahi- re Uluslararası Şarkı Festivali" (3. Ca- iro International Song Festival) Pop Müzik Yarışması'nda değerii ve ta- nınmış yorumcu Coşkun Demir, bestesi Mine Mucur'a sözleri Dr. Selma Çuhacı ya, düzenlemesi Es- er Taşkıran'a ait olan "Hep Bir Yann Var" adlı şarkıyı seslendirerek "Birin- cilik" ödülünü ülkemize kazandırdı... Bu çok başarılı sonuçta payı olan "bestecı, aranjör ve şarkıyı deneyim- li performansı ve etkileyici-duygusal sesiyle yorumlayan Coşkun Demir'i ekip olarak, müzik dünyamız adına kutlamak gerekır. Bu noktada, değer- ii okuyucularımdan izin isteyerek, se- vincimi ve kutlamamı kişisel bir duy- gusallıkla, ayrıcalıklı bir görüşle belir- teyim: Coşkun Demir uzun yıllar ön- cesi (Antalya'daki Akdeniz Yarışma- sı'na katılmak üzere iken) tanıdığım ve bana sesini dinleten, düşüncemi soran ve sonralan birlikte (besteci- yorumcu olarak) çalıştığımız sıcak sesli, nazik ve dost bir insandır. Coş- kun Demir bu ödülü ve bu "patla- ma"yı çoktan haketmişti. Bu neden- le ben, daha fazla etkilendim ve se- vindim... Bu beğenim, besteci olarak Mine Mucur'a, aranjör-besteci ola- rak Eser Taşkıran'a ve söz yazan Sel- ma Çuhacı'ya verdiğim değeri asla gölgelemez... Bir durumu da sessiz geçemem? O da, FIDOF (Uluslarara- sı Festival ler Federasyonu) As Baş- kanı Figen Çakmak'ın üstün çalış- kanlığı ve deneyımli kişiliği, Prof. Ar- mando Moreno (FIDOF Başkanı), Mario Moreno (FIDOF Genel Sek- reteri)'nden ve 56 ülkenin müzik otoritelerinden oluşan ve dünya- daki 360 festivali içeren FIDOF'un büyük desteği ve katkısı ön plan- dadır. "3. Kahire Uluslararası Şarkı Yarış- ması"nöa "Büyük Ödülü" Irlan- da'dan Edvvin VVilliams kazandı. (Ir- landalı yorumcu 1997 Pamukkale Uluslararası Yanşma'da 3.'lük ödülü- nü almıştı). Kahire'de Coşkun De- mir'/'n "Birincilik" ödülünden sonra ikinciliği Arjantin'den Claudia Puyo, üçüncülüğü ise Italya aldı. FIDOF özel ödülü Mısırlı genç şarkıcı Mus- tafa El Şadi'ye verildi... Jüri Başka- nı olarak Mario Moreno'nun yanı sı- ra Türkiye'yi jüride Figen Çakmak temsil etti... Geçen haftalardaki yazılanmda özetle: Dış ülkelerdeki uluslararası müzik yarışmalannda kazanılan önemli başanlann, ülkemizdeki pek azı doğru ve güzel, çoğunluğu ise ka- litesız pop üretimine karşı vurucu bir yanıt olduğunu belirtmiştim. Işte bir süre önce Şebnem Özsaran'ın Ka- zakistan'dakı uluslararası yarışmada kazandığı başarıdan sonra, Coşkun Demir'in Mısır'daki başarısı... Ne olumlu örnekler, değil mi? Yerlı popta Tarkan, yeni çalışması Ölürüm Sana'yla zirvedeki yerini sağ- lamlaştınyor. Çelik büyük ıddıayla çı- karttığı Sevdan Gözümün Bebeği'yle ikinci sıraya yükseldi. Sibel Can ise ye- ni albümü Sibel Can'la Bu Devirde'yle bir sıra aşağıya indi. Türk sanat müziğinde Emel Saym'ın liderliği sürüyor. Sayın, fılm müzikleri- ni bir araya getirdiği albümü Başrolde Emel Sa>in'la bırinci sırada, Bülent Er- soy, MaazallahMa ikinci, Ebru Gündeş, Kurtlar Sofrası'yia üçüncü. Halk müziğinde sıralama yine değiş- medi: Yavıız Bingöl ikinci albümü Ba- harun Sensin'le birinci, AyşegüL,Güzel- leme serisinin üçüncü albümüyle ikin- ci, Ferhat Tunç da Kayıp'la üçüncü sı- radabitırdi haftayı. Yabancı müzikte Prodigy'nin TheFat ofThe Land'la binnciliği sürüyor. Jon Bon Jovi, Destinalion .4nv-wbere ile bir sıra yükseldi. bu yazın en flaş dans al- bümlerinden What's Up 4! üçüncü sı- rada kaldı. yenilerWaterbed Hev - HeavyD Sensational - Michelle Gayle Anime Salve - Fabrizio De Andre Fever Pitch - Various HeUo-Poe Nascimento- Milton Nascimento (CD) Is Love Enough - George Duke (CD) EndofAlDays-Rage The Best of - Ouarter Flash Love Sweat and Tears - Soultains (CD) Tic Tac Toe - Tıc Tac Toe Rahsaan Petterson - Rahsaan Petterson Come in And Burn - Rollins Band Salına Salına - Hakan Peker Mühür - Nükhet Duru Hürrrjete Doğru - Ezginin Günlüğü Lodos - Lodos Kalbimdeki Yangın - Nurettin Rençber Yaşular Dersim Türküleri Söylüyor Red - Ascraeus