25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 1997 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER TRT ve RTUK METIN ERKSAN T ürk sınema tarihi içinde gerçekleştınlen ilk konu- lu fılmin (1917, "Pen- çe") senaryo yazan ve rejisörû Sedat Simavi'dir (1896-1953). Hümyet gazetesi kurucusu. yazar, gazeteci Se- dat Simavi 13 Temmuz 1949 tarihinde gazetesinde "Televizyon" başlıklı bir başyazı yazar. Sedat Simavi bu başya- zısında Türkıye'de bir telev izyon kuru- mu oluşturulması ve televizyon yayını- nın başlaması içın devletı ve sıyasal yet- keyı uyanr. Dünyada televizyon yayın- lannın yaygın bıçımde başlama tarihi 1946'dır. Konulu ilk Türk filmıni ya- pan, Türkiye'de ilk gazetecilik öğretimi- ni başlatan Sedat Simavi, televizyonun dünya ölçüsûnde kullanılmasından üç yıl sonra Türkiye'de televizyonu günde- me getirir. Bu uyan olağanüstü bir ön- görüştür. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) bu öngörüşten on beş yıl sonra 1 Mayıs 1964tanhindekurulmuş- tur Bu geç kalış bir "yurt ihaneti" su- çunun göstergesidir. CHP ve DP yöne- timlen "televizyon" olgusunu algılaya- mamıştır. "EKkensizgülbahcesTisteyen DP yönetimı belkı de televizyonun si- yasal etkisınden korkmuştur. 27 Mayıs 1960 Devrimi sonrası oluşan devlet yö- netimı ve siyasal yetke televizyon yayı- nını başlatmıştır. Televizyon yayınlan- nın seyredılir bir konuma gelmesi 1970'lerden sonra gerçekJeşmiştir. 11 Kasun 1983 tanh ve 2954 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Yasası "Radyo ve Televizyon Yüksek Kuru- lu'nun ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu'nun (TRT)" kuruluş. görev, yetkı ve sorumluluklanna ilişkin yön- temleri belirler. Bu yasada 12 Ocak 1989 tarih 3517 sayılı yasayla değışik- likler yapılmıştır. Türkiye'de resrni ve özel radyo ve televizyon yayınlannı dü- zenleyen ve denetleyen "Radyo ve Te- levizyon Üst Kıınılu (RTÜK)""l 3 Nisan 1994" tarih ve 3984 sayılı yasayla kurul- muştur. 3984 sayılı yasa. 2954 ve 3517 sayılı yasalarla yönetılen "RadyoveTe- levizyon Yüksek Kunılu'nun ve TRT Kurumu'nun" yapısal konumunu ve te- levizyon yaymlanna ilişkin temel işlev- lerini ortadan kaldırmıştır. TRT'nin RTÜK'e bağımlılığına ilişkin küçük bir örnek olarak 3984 sayılı yasanın geçi- ci 8. maddesinin son paragrafi şöyledır: "TRT Kurumu'nda çalışürüan perso- nelin kadro unvanlan, sa\ısı. ücretieri, kadrolara uygulanacak ek göstergeler, personele sağlanacak sosyal vardımlar TRT Genel MödünVnün tekÛfi üzerine RadyoveTele\izvon Üst Kuruhı tarafin- danbelirienir." ' lşte bu aşamada Türkıye'de, RTÜK ve TRT bağlamında Jean Cocteau'nun (1889-1963) "tld Başlı Kartal" dramı ya da Carto Gokloni'nin (1707-1793) "tki Efendinin Uşağı" komedisi günde- me gelmıştir. Dünya tıyatro yazının bu iki ünlü yapıtının adlan, konulannın içeriğinı yetkin bir tanımlamayla açık- lar. RTÜK ve TRT, hem birbirini bü- tünleyen hem de birbirini aynlayan (nakzeden) ıki kurul ve kurumdur. RTÜK ve TRT yasalannın bir kez daha bilimsel ve hukuksal bir algılama için- de ırdelenmeye, kesin gereksinimleri vardır. Türkıye'de resmi ve özel radyo ve televizyon kurum, kurul ve kuruluş- lannın yasal. hukuksal. yönetimsel (ida- ri) konumlanna, televizyon yayınlan- nın içerik ve bıçimme ilişkin, 1990'dan 1997'ye dek çeşıtli tarihlerde Cumhu- riyet gazetesinde yayımlanan pek çok yazı yazdım. Bu duyarh konuda yöne- timsel (idari) hukuk bilginlen (İcımse bu bilginler), ıletişim bilginleri (nerede bu bilginler), mega-süper-ultra-çağüstü düşünürler; yasal, hukuksal, kültürel hiçbir düşünce oluşturmadılar, hiçbir yazı yazmadılar. Bir iletişım aracı olan televizyonun üç işlevı, televizyon yayınlannın üç tü- rü vardır: Haber, kültür, eğlence. Işlevi- nı ve türünü tekdüze bir yayınla suıırla- mamış olan resmi ve özel televizyonlar doğal ve yasal olarak bu üç işlevi ya da bu üç tür yayını yapmak zorundadır. Bu üç işlev ya da bu üç tür yayın ayn da ya- pılabilir. Doğrusu, bu üç işlevi ayn yap- maktır. Bu üç işlev ve bu üç tür yayın yetkin bir bırleştırme kapsammda iç içe yapılırsa, bu konumda yayın türünün temel amacı belirgin olmalıdır. Bir dev- let kurumu olan TRT tecımsel (ticari) bir kurum değildir. TRT Kurumu dev- letin radyo ve televizyon yayınlan kap- samında "fletişim" görevini, ödevini ve sorumluluğunu gerçekleştiren bir ku- rumdur. TRT Kurumu yayınlannda "kamu yaran ilkesinin", "kamu yayın- cıbğı ilkesinin" baş koşul olmak yasal- hğı ve zorunluğu vardır. Kamu yaran ve kamu yayıncılığı niteliğinde yapılacak yayınlar öncelikli olarak "haber" ve "kültür" türü yayınlardır. TRT Kuru- mu, "Bu yayınlar içine ilan alamryoruz, yayınlar içine ilan almak ve Türk ulusu- nun eğlence gereksinimini karşılamak için eğlencetürü yayın yapmak ya da eğ- lence nitelikli yayın düzenlemek zorun- dayız" gibi kamu yaran ve kamu yayın- cılığı karşıtı gerekçelerle yalnız "eğten- ce" amaçlı ya da eğlence nitelikli yayın- lar yapamaz. TRT üst düzey yönetimi böyle bir düşünceyı aklından bıle geçı- remez. TRT Kurumu eğlence türü ya- yınlan "haber" ve "kültür" kavramı ve düşüncesı kapsamında yapmak yasal zorunluluğu içmdedir. Üstelik son dö- nem TRT üst düzey yönetimi, "kamu yaran" ve "kamu yayıncıhğı" ilkele- ri gibi yasal ve bilimsel zorunluluklan, salt (sade) boş laf olarak kullanıp yöne- tim boşluğunu bu savlann ardına gizle- meye çalışmıştır. Ozel televizyonlar tecımsel kuruluş- lardır. Özel televizyonlar "haber" ve "kültür'' türü yayınlan "eğlence" türü yayın kapsamında ve güdümlü (angaje) olduklan siyasal. toplumsal, ekonomik düşünceler doğrultusunda yaparlar. Özel televizyonlar. 3984 sayılı RTÜK Yasası'na TRT Kurumu gibi yönetim- sel (idari) bır konumda değil. yasal bir konumdabağhdırlar. RTÜK Yasası'nın 31. maddesi şöyle buyurur: "ÖzeFrad- yo ve televizyon kuruluşlaru yayınlann- da belli oranlarda eğftün, kültür, Türk halk ve Türk sanat müziği programlan koymak zorundadırlar. Bu programla- nn tür veoranlam la ilgiliesaslar RTÜK tarafından saptanır." Ozel radyo ve te- levızyonlann bu yasa maddesine ne öl- çüde uyduklannı, daha doğrusu "uy- madüdannı" yayınlann türü açıkça göstermektedir. RTÜK'ün bu yasa maddesine uymayan özel radyo ve te- levizyon kuruluşlanna uyguladığı ya- sal yaptmmlann ne olduğu bilinmezlik içindedir. Üstelik bu 31. madde hukuk- sal bir tanım olan "lafzryla (biçimiyk?)ve ruhuyla (içeriğiyle)" ve ılkel yazılış bı- çimiyle yanlış, eksik, saptıncı ve açık olmayan bir yasa maddesıdır. "Oğre- tim" sözcüğünün unutulduğu, "eğhim ve kültür" sözcüklennın bulunduğu bu maddeye "Türk halk müziği" ve "Türk sanat müziği" programlannı katmak, "öğretim,eğitim ve kültür" işlevi yapa- cak "tür" yayınlann nitelik ve içerik ta- nımlannı bozmuştur. RTÜK Yasası'nın 1. maddesi şöyle başlar: "Bu yasanın amacu radyo ve te- levizyon yayınlannın düzenlenmesi- ne__". RTÜK bu düzenlemeyı RTÜK Yasası'nın 4. maddesını oluşturan 20 "yaym ilkesi" kapsamında yapar. Türki- ye Cumhunyeti Devleti ulusal sınırlan içindeki resmi ve özel radyo ve televiz- yon yayınlannın düzenlen- mesı bu yasayla RTÜK'ün yetki alanı içine girmiştir. Süreldı "eğlence" türü ya- yın yapan özel radyo ve te- levizyon yayınlannı, bıra- kalım RTÜK düzenlesin. Biz gelelım "kamu yara- nna kamu yayincıhğr ya- pan TRT Kunımu yayınla- nna. TRT Kurumu yönetı- minin buynığunda 5 kanal vardır. TRT Kurumu, ya- pısında çalışan beş binı aş- km çalışanıyla "dev" bir devlet kuruluşudur. Birin- cı Kanal'ın kamu yaranna, kamu yayıncıhğı kapsa- mında yapıldığı savıyla üretılen bazı yayınlannın dışında, Birincı Kanal'ın ve öbür kanallann "ha- ber". "kültür", "eğlence" türü yayınlannın, bır "ye- niden yapüanma",bir *ye- niden düzenlenme", bır "yeniden oluşum" düsün- cesi içinde kesin ve sert bir düzekime (reforrri) gerek- sinimi vardır. On yıldır tüm yazılanmda vurgula- dığım gıbı "TürkryeCum- huriyeti Devleti" büyük bır dünya devletidir. TRT Ku- rumu'nun tüm kanallann- daki üç tür yayınla büyük bir dünya devletine yaraşır bir yayın siyasası içinde ol- ması zorunludur. Asya Türk devletleri bölgesi, Hazar Denizı bölgesi, Ka- radeniz bölgesi, Yakındo- ğu, Ortadoğu, Ege Denızi bölgesi, Doğu Akderuz, Balkanlar, Türkiye'nin si- yasal, toplumsal, kültürel etkinlik ve sorumluluk alanlan içindedir. TRT Ku- rumu üst düzey yönetimi- nin bu büyük ve çok du- yarh sorumlulugu bilmesi ve algılaması. ulus, ülke ve devletin yaşamsal çıkarla- n için kesin bir koşuldur. "TRT Kurumu bir radyo ve tetevizyon okuludur,özel radyo ve televizyon kunı- luşlannda çalışan tüm kişi- ler bu okuktan yetişmiştir" gıbı sözlerle TRT gemısi yürümez. Bu sözlerle an- cak "amentü gemisi" yü- rür. "Aynası iştir kişinin. la- fa bakümaz" özdeyişı, ya- pılacak olanlan yetkin ve düşündürücü bır kapsam içinde tanımlar. TRT Ku- rumu'nun "kamu yaran- na kamu yaymcılığı" ilke- sine uyarak "haber, kültür, eğlence" türü yayınlarda yapması gereken yaratıla- nn yazılacağı; devingen, özgün, sıradışı, yetkin dü- şüncelerle dolu kitabın sayfalan bitmez. tüken- mez. TRT Kurumu üst yö- netimi "ateşten göm- lek"tir. Bu gömlek kolay giyilir; ama, kolay kulla- mknaz ve kolay çıkanl- maz. BU YIL PENCERE 'Teknip' Lisenin ılksınıfında okuduğumuz edebiyat kita-^ bının 'Manaya Ait Bazı Sanatlar' bölümünde 'Tek-'. rir' de vardı. Bu sanata örnek diye verilen şiirin adı 'Şarkın Ufuklan'... Nasılmış Şarkın Ufuklan: :• Hâlâ mınarelerde 'tevekkül' diyen bır ah, Hâlâ saçaklannda güler baykuş evlerin, Hâlâ köpek eninleri (iniltileri) serper sokakta kin,'- Hâlâ hurafeler yaşatır her çürük kafes, Hâlâ beşik gıcırtısı, hâlâ o tuzlu ses... "Ey şark uyan yeter, yeter ey şark, uyan yeterl.." Ne var ki Şark (Doğu) şiırte miırie uyanacak gibi değil, kalk borusu çalsan nafıle!.. 20'nci yüzyılın başında, yobaz, Istanbul'a 31 Mart'ı yaşattı; 20'nci yüzyılın bitimine 2.5 yıl kala, molla, Ankara'da 31 Mart provası yapıyor. • 'Tekrir' yineleme demek... Ali Canip 'teknr sanatı'n şöyle açıklıyor: "Yu- kardaki manzumede birtakım kelimelerin tekrar" edildiğini görüyonjz. Buna 'tekrir' namı verilir. Tek- rir'den maksat, ifadeye şiddet vermektir. Muhar- rirler, şairler heyecanlannı daha kuvvetle ifade ve karilerine (okurtarına) telkin etmekıçın tekrirsana-, tını kullanırlar." , Köşe yazılarında tekrir yöntemi, bir başka bi-; çimde de kullanılır; bu, bır konuyu çoğu kez yine-; lemekle sağlanıyor; kulaklara küpe olması içın ger-- çeğin bir değil, on değil, yüz kez yazılması bile az • geliyor. Manzume'nin üç dizesıni anımsayalım: Hâlâ mınarelerde 'tevekkül' diyen birah, Hâlâ hurafeler yaşatır her çürük kafes, '; Hâlâ beşik gıcırtısı, hâlâ o tozlu ses... Artık hiçbiri kalmadı; minarelere yükseltici takıl-, dı, ezan saldırı buyruğu gibi okunuyor. Çürük ka-, fesler nerede?.. Gökdelenlerin çelik kafesleri ku-, ruldu. Beşik meşik tarihe karıştı. Ama irtica sürü-" yor; demokrasi adına başkentin sokaklarındafink' atıyor; Kadınlanmız tesettüre uygun adımlarla gos- 1 teriye katıhyorlar; kara kalabalık arasında Derviş' Vahdeti'nin ve Said-i Nursi'nin gölgelerı bir gö- rünüp bir kayboluyorlar. - İrtica ile demokrasi, birbirine taban tabana zıt ol- • duklarından, birinin var olduğu yerde ötekinin yok' olması doğal sonuçtur. • Iki tarihsel olgu demokrasiyi doğurdu: Aydınlanma.. Sanayıleşme... Ikisi de Türkiye'de yarım yamalak uç verdiğin-. den önümüzdeki yol ince ve uzun... Aydınlanma Devrimi'nin içeriğinde Rönesans, var/ Hümanızma var, Reform var... Sanayileşme Devrimi'nin içeriğinde alınteri var,. sol var, burjuvazi var, proletarya var... Tarikatla. cemaatle, medreseyle, tekkeyle, ca- miyle, ımamla, müezzinle, şeyhle, ılahiyatla, yo-, bazla, mollayla demokrasi olsa, Osmanh'da çok-- tan olurdu... Müslümanlık dünyasında bunların tümü doksan dokuzluk tesbih gibi şıkırşıkır... '• • *N Ama oralarda demokrasi yok!.. ' * Not: Ben 'düzeltme' yapmam, yanlışlan okururv bilgisi ve bilinci çözer diye düşünürüm. Dünkü ya-. zıda 'alıntı' sözcüğü 'anlatı' olmuş. Düzeltmeye gerekvarmıydı?.. ; Açık Sistem Kullanıcıları Derneği Demefimızın Şışlı'de bulunan merkezi, Mecıdiyeköy'de kı- ralanan yenı yenne taşınmıştır. Lütfen yenı adres ve telefonlan not edınız. Eskiıdres: Halaskârgan Cad. Feza Apt No.341K 6D 1 Şışldstanbul Vönetim Kunılu Ymi ıdrn: Kervangeçmez Sk. Keskm lş Hanı No 4 K.. 3 Mecıdıyeköy/tst. Tel 0216-2880890 ' Faks 0212-2880893 NİĞDE ÜNİVERSİTESt REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz birimıne 2547 Sayılı Kanunun ilgili maddelenne göre akademik personel alınacaktır. Yardımcı doçentlık kadrosuna başvuracak adayla- nn başvurduklan anabilim dalı ile yabancı dılini be- lirten dilekçesine kısa özgeçmiş, 2 adet fotoğraf, dok- tora belgesı ile bırlikte bilimsel çahşma veya yayınla- nnı kapsayan 4 nüsha dosyayı ekleyerek, ilan tarihınden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde Üniversitemiz Personel Dairesi Başkanlığı'na şahsen müracaat ermelen gerekmektedir. Yardımcı doçentliğe müracaat edenlerin yabancı dil (Merkezi Yabancı Dil Belgesi Olmayanlann) sınav ta- rihleri aynca adaylara bildirilecek olup, posta ile ya- pılacak müracaatlar kabul edilmeyecektir. Binmı Bor Meslek Yüksekokulu Kimya Hayvan Sağlığı Unvanı Yrd.Doç.Dr. Yrd.Doç.Dr. Derece , 5 4 Adj 1* 1* * Müracaat olmadığı takdırde öğretim görevlisi alı- nacaktır. Öğretim görevlisi olarak müracaat edebil- mek için ilgili bölüm mezunu olmak gereklıdir ve doktora öğrencısi ya da yüksek lisans yaprruş veya öğrencisı olmak tercih sebebidir. Basm: 33761 ailece Foca'da tatilYAPACAKSINIZ..: Çünku Foça cennet gıbı.çünkü kıralama fıyatları uygun Çünkü yalnızca bır ev degil, Clup Mavi Foça Devre-Tatil Koyü hızmetınizde olacak Çocuk Klübu.Yat gezılerı.çeşitli günlük turlar, animasyonlar vb . Gunlük, haftalık, aylık, sezontuk fıyatlarımızı bır telefonl; öğrenebılırsınız HEMEN ARAVIN TATİLİNİZİ ŞİMDİDEN OARANTİYE AUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle