23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Curnhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordmatörü. Hikmet Çetinkaya # Yaznşlerı Mudurlerı IbrahimYıldız (Sorumlu), DinçTayanç # Haber Merkezı Müdüriı. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğiu # tstıhbarar Cengiz Yddmm 9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor: Abdûlkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç YaymKuruhi. İlhanSelçuklBaşkanl. Orhan Erinç. Oktay Kıırtböke. Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, Ergun Bala. Dinç Tayanç, tbrahim Yıidız, Orhan Bursalı. Mustaft Balbay, Hakan Kara. ArıkaraTemsılcısı Mustafa BalbayGHaberMudüni Doğan Akın Atatıirk Bul\an No: 125, Kat:4, Bakaıüıklar-Ankaıa Te! 4195020 (7 hat), Faks. 4195027 9 Izmır Temsılcısı: Serd»rKıak,H.ZıyaBlv. 1352 S.2<3Td: 4411220, Faks: 4419117 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoglu, tnomiCd. 119 S N o l Kat'l.Tel 363 12 11,Faks 363 12 15 Koordınatör Ahraet Korulsan 0 Muhasebe' Bülent Yener 0 tdare Hüse>TnGürer9Işletme' ÖnderÇeKk9B!İgı-lşlem Nail Inal 9 Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kuralu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran # Koordınatör' Reha Ifitman • Genel Müdür Yardımcısı Mine Akdağ Td 514 07 53 - 5139580-5l384«^61,Faks 5138463 Vavunlavan \e Bıs&n: ^en Gun Haber Ajansı, Basın \e Yaymcıhk A Ş Türkocağı Cad 3941 Caıalcğlu W34 Ist PK 246 Istanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks (»212)513 85 95 1AĞUSTOS1997 Imsak: 4.07 Güneş: 5.53 Öğle: 13.18 Ikindi: 17.10 Akşam: 20.28 Yatsı: 22.07 Çatal-bıçaklarla caz konseri • Haber Merkezi - Beymen Casa Club, önceki akşam ve dün akşam, ParkOrman'da düzenlenen "Barbeceue party"lerde clubseverleri ağırladı. Gecelerde, fırmanın tencere takımlan ve çatal- bıçaklannı müzik aleti olarak kullanan Hi-Jazz grubu ile solıst Meltem Kaymak, kotıuklara bir konser verdiler. Tiyatro oyununa yasaklama • İZMİR (Cumhurryet Ege Bürosu) - Ege Sanat Tiyatrosu tarafından ilk kez Izmir'de sahnelenecek olan Sıvas katliamını anlatan "Otel Madımak" adlı oyun tzmir Emniyet Müdürlüğü'nce hiçbir gerekçe gösterHmeden yasaklandı Oyunu sahneleyen Serdar Aygün, yetkililenn hiçbir gerekçe göstermeden oyunu yasaklamasını "anlaşılmaz" buldugunu söyledı. İstanbul'da elektrik kesintisi • İstanbul Haber Servisi - Çağlayan bölgesindekı trafo merkezlerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle bazı bölgelere bugûn 10 saat süreyle elektrik verilemeyeceği bildirildi. Bugün 08.00- 18.00 saatleri arasında elektrik verilemeyecek yerler şunlar: Şişli, Yıidız Teknık Üniversitesi. Vefa Poyraz Caddesı, Gürûn Caddesi, Çam Sokak ıle Izzetpaşa, Yeniyol Caddesi, Gürûn Caddesi ve Ayazma Sokak'ın bir bölümü. Fotoğraf yarışması • İstanbul Haber Servisi - Şalom gazetesi, "Çağdaş Türk Yahudilerinin Kültür Değerleri" konulu fotoğraf yanşması düzenledi. Dini tören, çeşitli dinsel ve toplumsal objeler, meslekler, portre ve sosyal yaşam konulanndan oluşan yanşmanın son katılım tarihinin 15 Ekim 1997 olduğu kaydedildi. TRT'ye atama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT Yönetim Kurulu üyelığine. DYP lideri ÇiUer hakkmdakı TEDAŞ ve TOFAŞ sorusturmasında savunmasını hazırlayan Prof. Dr. Zeki Haflzoğullan atandı. Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından önenlen 2 aday arasından seçilen Prof. Dr. Zeki Hafızoğullan'nın atanması Bakanlar Kurulu'nca kabul edildi. Türkiye'de GSYlH'ye göre sosyal güvenlikten yararlanma oranı yüzde 4.9 Sosyal güvenlikten kalchk• Türkiye'de çalışanlann gelirlerine göre sosyal güvenlik ödemeleri yüzde 11.7 olarak hesaplamrken. bu oran Hollanda'da 29.3, Yunanistan'da 15.8'lerde seyrediyor. Avrupa Birliği ortalaması ise yüzde 11.9 olarak vurgulanıyor. İstanbul Haber Servisi- Avrupa Birliği'ne gırmek için tüm imkânlannı se- ferber eden Türkiye, sos- yal güvenlik notu snalama- sında son sırada yer alı- yor. OECD kaynaklanna gö- re, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerde Gaynsafı Yurt Içi Hasıla'ya (GSYÎH) gö- re sosyal güvenlikten ya- rarlanma oranı ortalama yüzde 23.7 olarak hesap- lamrken, ülkemizde bu oran yüzde 4.9 gibi hiç de iç açıcı olmayan bir sevi- yede. Tüm dünya ülkelerinde devletin sosyal devlet ol- ma özelligini ön plana çı- karma yolunda en önem- li özelliklerin başında ge- len sosyal güvenliğin sağ- lanması unsunı Türkiye'de SOS veriyor. Petrol-Iş Sendikası'96 raporu verilerine göre, sosyal güven- liğin bir ülkede sağlanmasının başlıca yolu elde- ki kurumlan koruyup kollayıp desteklemesinden geçiyor. Fon amaç dışı kullanılmamalı Yine sosyal güvenlik finansmanına devletin mutlaka katkıda bulunması istenirken, fonlann başka kanallara aktanlıp amaç dışı kullanılma- ması da temel bir ilke olarak kabul görüyor. OECD kaynaklanna göre, Türkiye'de sosyal güvenlik, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerle karşılaştınldığın- da çok yetersiz kalıyor. Örneğin Türkiye'de GSYlHye göre sosyal güvenlikten yararlanma TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE GSYİH'YE GÖRE SOSYAL GÜVENLİĞEİŞVERENLER VE DEVLETİN KATKILARI (%) Danimarka irianda ingiltere Isveç Finlandiya lşveren(1) Devlet 0.3 88.2(1992) Belçika (2) 3.0 59.8(1992) HoHanda 4.0 57.2(1991) Almanya 13.0 54.2(1992) Yunanistan (2) 11.0 51.4(1992) Avusturya Lüksemburg (2) 7.0 372(1990) Fransa Italya Ispanya 9.0 32.7(1990) Portekiz (2) 9.0 29.4 (1991) AB Ortalaması Türkiye (1)1993(2)1992 Not: GSYlH'nin açılışı "Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'dır. Kaynak: OECD,The Tax/Benefit Position ofProduction Workers, ILO Labour Report 1994, 1995 Eurostat. Tabto 23. TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE GSYİH'YE GÖRE SOSYAL GÜVENLİKTEN YARARLANMA ORANLARI (%) 0/. Isveç Finlandiya Danimarka Hollanda Fransa Almanya Avuâturya Italya Ispanya Ingittere Yunanistan Portekiz 38.3(1992) 30.5(1992) 29.5(1992) 28.4 (1991) 26.1 (1990) 24.7 (1992) 24.5 (1992) 21.6(1990) 19.4(1991) 18.3(1991) 14.2(1991) 9.0(1992) AB Ortalaması 23.7 Türkiye Not: GSYlH'nin 4.9(1992) açılışı "Gayri Safi Yurtiçi Hasıla"dır. Kaynak: ILO, Labour Report 1994, 1995. Tablo 22. TÜRKİYE lşveren{1) Devlet 10.0 27.5(1990) 3.0 27.3(1991) 8.0 26.6(1992) 5.0 242(1991) 7.0 21.0(1992) 12.0 18.3(1990) 5.0 8.5(1992) 7.1 37.4 2.0 0.6 (1992) Annual Report 1990-1993, VE AVRUPA BİRÜĞI ÜLKELERİNDE ÇAUŞANLARIN GELİRLERİNE GÖRE SOSYAL GÜVENLİK ÖDEMELERİ (% 1993} Hollanda Fransa Almanya Avusturya Yunanistan Belçika Lüksemburg Portekiz AB Ortalaması Türkiye Kaynak: OECD, 29.3(talya 10.0 18.4 irianda 8.8 18.3 İngiltere 7.6 17.5Finiandiya 7.1 15.8 Ispanya 6.1 13.1 Danimarka 2.5 12.5 Isveç 1.0 11.0 11.9 11.7 The Tax/Benefft Position of Production Workers Annual Report 1990- 1993 Tablo 24 oranı sadece yüzde 4.9 olarak gerçekleşırken, bu oran Isveç'te yüzde 38.3, Danimarka'da 29.5, Al- manya'da 24.7, Italya'da 21.6 olarak gerçekleşi- yor. Yine aynı araştırmaya göre, Türkiye'de çalışan- lann gelirlerine göre sosyal güvenlik ödemeleri yüz- de 11.7 olarak hesaplamrken, bu oran Hollanda'da 29.3, Yunanistan'da 15.8'lerde seyrediyor. Avru- pa Birliği ortalaması ise yüzde 11.9 olarak vurgu- lanıyor. Uzmanlar, çalışanlann gelirlerine göre sosyal güvenlik ödemelerinin karşılaştınlması yapıldığın- da Avrupa Birliği'ne üye ülkelerle hemen hemen yaklaşık değere sahip Türkiye'de devletin katkı- sının uçurum denecek kadar aleyhımize olduğu- na dikkat çekiyorlar. Uzmanlar devletin sos- yal devlet olma özelliğinin ön plana çıkması için ya- pılması gerekenleri şöyle özetliyor: - SSK ve diğer hiçbir sosyal güvenlik kurumu özelleştirihnemelidir. - SSK'nin özelleşmesi değil. tam anlamı ile özerk- leşmesi gereklidir. - Emekliliğe hak kazan- ma koşullannda örneğın emeklilik yaşını yükseltme gibi yapılmak ıstenen de- ğişiklikler gündemden çı- kanlmalıdır. - Imtiyazlı ve özel emek- lilik olanaklanna son ve- rilmelidir. - Emekli aylıklarının alım gücü yeterli bir stan- darda bağlanmalıdır. - Sigorta primleri içinde- ki işveren payı yükseltilme- lidir. - Beyan edilmiş prim alacaklan etkin bir şekil- de tahsil edilmelidir. Af çı- kanlmamalıdır. Kaçakişçi çalıştirma önlenmeü - Kaçak işçi çalıştirma, bordroda düşük ücret gös- terme ve az süre çalışma göstermeleri önlenmelidir. - Kısmi süreli çalışma, eve iş verme gibi tipik ça- lışma biçimleri sigorta kap- samına alınmalıdır. - tşşızlık sigortası ger- çekleştiribnelidir. - Keyfı ışten çıkarmalan önleyecek güvenceler getirilmelidir. - Pnm karşılığı olmayan yükümlülüklerin kül- feti, genel bütçeden karşılanmahdır. - Sağlık hizmetlerinin, altyapı yatınmlan ile ka- litesi ve standardı arttınlmalıdır. - SSK hekımlerine tam gün çalışma uygulama- sı getirilmelidir. - Çevre sağlığı ve sağlık eğitimi de sosyal gü- venlik kapsamına alınmalıdır. - Uzun vadede. zorunlu ihtiyaç kalemlerinden olan konut-beslenme-ulaşım gibi gereksinimler de sosyal güvenlik kapsamına alınarak tüm in- sanlar için sorunsuz ve huzurlu yaşam olanaklan saglanmalıdır. Nes^kampanyalansayesindeüikeınizdekısasün^ebeğe- nikazananDotefınnası,çocuklanngönlünükazanrn^ade- vam ediyor. Dünyanuı en büyük muz üreticisi ve meyve-sebze satıcdanndan biri olan Dole firması son kampama- sı çerçevesinde iîd çocuğa rüya gibi bir tatil olanağı sundu. Türkiye çapında gerçekleştirilen kampanva sonunda Ankara'dan Seray Aksaray ve İzmir'den Mefis Akatlar Paris Eğlence Parkında unutulmayacak anlar yaşadılar. Eurogold'a bir darbe de Cümüşhane'den Orman Bakanbğı ÇED raporuna onay vermedi HAKAN DİRİK e-posta : tan (" vol. com. tr İZMİR- Bergama'da Danıştay karanna uymamakta direnen Eurgold, bir darbe de Gümüşhane'denyedi. Çevre Bakanlıgı'nın isteği doğrultusunda Eurogold'un Gümüş- hane'deki altın madenine yönelik ÇED Ra- poru'nu inceleyen Orman Bakanlığı. olum- suz görüş bildirdi. Bu arada Danıştay ka- rannın uygulanmaması nedeniyle Berga- ma'da bir araya gelen Çevre Yürütme Ku- rulu üyeleri, köylü önderleri ve avukatlar, ÇevTe Bakanı İmren Aykut hakkında ıtıa- nevı tazminat davası açma karan aldı. Sıyanürle altın aramak için ülkemize ge- len Eurogold'a yol göründü. Orman Bakan- lığı, Eurogold'un Gümüşhane'deki altın madenı için hazırlanan ÇED raporuna onay vermedi. Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yavuz Yüksel imzalı Çevre Bakanlığı'na gondenlen 10 Temmuz 1997 tarihli yazı- da şöyle deniyor- "Gümüşhane'nin Mastra Köyii yakınla- nnda işletümesi planlanan altın madeniy- le ilgili olarak hazırlanan ÇED raporu in- celcnmiştir. Söz konusu faaliyet alanınm Kelkit Ça\ ı havzasındave Godil Dercsi'nin hemen \akininda bulunması,ağaçiandmna alanını olumsuz etldleyeceği ve siyanür me- todu knllanılafağınrian. yöre halkının sağ- hğuu,tanm, ha> vanalık veekolojikdenge- yi olumsuz etküeyecektir. Bu nedenle baş- ka bir metot kullanılmaması durumunda yöre halkının da eğilimleri doğrultusunda bakanlığımızca söz konusu faaliyetin ger- çekleştirilmesinin uygun ohnayacağı kana- atine varılınıştır." Öte yandan Eurgold'a karşı en ateşli mü- cadelenin yürütüldüğü Bergama'da Danış- tay karannın uygulanmamasımn ardından Çevre Yürütme Kurulu üyelen, köylü ön- derleri ve avukatlar toplandı. Çevre Baka- nı'nın son açıklamalannın değerlendinldi- ği toplantının sonuç bildirgesinde İmren Aykut'un verdiği demeçlerle mahkeme ka- rannı "sulandırdığı*' belirtıldi. Bildıride, hu_- kunun üstünluğünü paspas yapan sıyasiler ve bürokratlara karşı hukuk savaşı açılaca- ğı dile getirildı. i Dünyaya ters bakış Avustrarya milli takımı, önceki gün Serbest Adama Dünya Kupası karşdaşmalan çerçevesinde son ısuuna hareketierini tamamladı. Bugün resmi olarak başlayan yanşmada AvustraJya takımından Jonathan Sweet, üstün perfbrmansı ile göz doMurdu. Güney Yanmküre'de gerçekfcştirüen bu kaı-şılaşma ile hava oyunlan sezonu açıldı. Hava Oümpiyatları bu yıl Türk Hava Kurumu'nun düzenienıeayle eyül aymda ülkemizde yapılacak. (Fotoğraf: REUTERS) SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Bu 'Sorunlar' Tartışılmalı!.. Yanlış hatırlamıyorsam, birajans bütteninin 'ec- nebibasın özeften'nde okumuştum; epeyce otu- yor, o sıralar, Yunanistan'la aramız yine gergin, bi- linmez hangi NATO toplantısından sonra, galiba Brüksel'de Yunanlı gazeteciler, bir Amerika'lı ge- nerale soruyorlar: "-...Türkiye ile Yunanistan 'sı- cak' savaşa girerse, sizce netice ne olur?", Amenkalı generalin cevabı aynen şuydu: "-Türk Si- lahlı Kuvvetleri, Yunanistan'ı kahvattda yer, üs- telik geğirmez bile!" Le Figaro, Fransız basınının 'muhafazakâr de- mokrat' kesiminden eski ve ünlü bir gazete; RE- FAHYOL bunalımı sırasında, Türkiye -bu vesiley- le Türk Silahlı Kuvvetleri- Avrupa'nın gündemine girmişti ya; bu gazetede bir 'değerlendirme' yazı- sı çıktı, yukardaki 'gözlemi', bana hatırlatan, orada karşılaştığım, benzer bir 'değerlendirme'; Claude Lorieux diyor ki: "...Türk Şilahlı Kuvvetleri 600 bin kişilik mü- kemmel düzene sahip bir ordu. Batılı bir aske- ri uzmana göre, eğer Suriye, bu güce sataşır- sa, ağzı bumu dağılır; Yunanlılar sataşırsa, du- rumlan daha da kötü olur; hele Bulgarlar sata- şırsa, tamamen perişan olurlar. Istanbul'daki 'As- keri Muze'nin 'Hataralar 1 duvanna, Attilâ'nın adı beyhude yazılmadı'..." (Le Figaro, 2 Temmuz 1997) Ülkemizde halkın silahlı kuvvetlere olan güven ve sevgisini, elbette 'ecnebi'öen öğrenecek değiliz; yıl- lardır, yaptırılan bütün kamuoyu araştırmalan, aynı sonucu verirler, Le Figaro da, bunun altını çizmiş; aynca, bir süre önce ucundan kıyısından iliştiğim bir başka 'gerçeği' de 'atlamıyor': "...subay olmak, hele hele paşa olmak, pek çok Türk gencinin ortak rüyası. Aristokrat sını- fın otmadığı bu ülkede, askerlik mesleği bir sos- yal yükselme yolu. Örneğin Genelkurmay Baş- kanı Karadayı, bir çcftçi çocuğu..." (Le Figaro, 2 Temmuz 1997) Işaret etmeye çahştığım da bu değil miydi? Türk ordusu bir Halk Ordusu'dur, çünkü bir kere Kuva- yı Milliye kökenlidir, ikincisi, Tanzimat'tan bu ya- na, Türk burjuvazisi - 'kompradorluğu' yani 'koz- mopolitliği'ağır bastığından, askerlik mesleğine iti- bar etmemiş, bu yüzden de, Silahlı Kuvvetler'in yüksek kumanda kademesinde, daima 'halkçocuk- lan' bulunmuştur. Belki Gâzi Mustafa Kemal'e, do- layısıyla, 'laik ve demokratik' Türkiye'ye bağlılık, bundan ileri geliyor. lyi de, insana sormazlar mı? Türk demokrasisin- de 'laikliği savunmak', 'seçkin bir mutlu azınlığın' temsilcisi 'siyasiparf/7er'in, 'iktidar olmasını' yada 'iktidarda kalmasını' sağlamak mıdır? Türkiye, hiç değitee, 'SovyetTehdidi'nden kurtulduktan son- ra; Cumhuriyet'i korumanın, kafa başına yıllık geliri beş bin dolarla yirmi beşbin dolar arasın- da olan -üstelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 'za- bit olmayı', ne dün, ne de bugün düşünen-, o yüzde 20'lik 'mutlu azınlığın'; iktidannı koru- mak demek olmadığını düşünmemeli midir? Kim çıkıp da Mustafa Kemal'in 'savunma anla- yışı' buydu diyebilir? GâzTıHn 'dış polltlkası' neydi?.. I nanılmaz şeyler söylüyorlar, kulaklarınızla duyu- I yorsunuz. Bir ay oldu mu? 'Yetkili' bir ağız, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin, kurulduğundan beri, 'Av- rupa'ya katlmayı amaç edindiğini' söyledi. Lüt- fen, peçetelerle havlulan, birbırine karıştırmaya- lım! Türkiye Cumhuriyeti'nin amaç edindiği 'çağ- daş uygartık düzeyine ulaşmaktır'; eğer, bu düzey Avrupa'daysa, elbette Avrupa'nın 'düzeyiniyaka- lamaya' çabalayacağız; başka yerdeyse, -ki hani- dir öyledir- bu takdirde, Türkiye'nin amacı, o yer- deki 'düzeyi ya/ca/ama/c' olacaktır. Bu bir! Diyelim ki o 'zat-ı muhteremin' dili sürçtü, aslın- da, Türkiye'nin 'dış politikasının amacı' diyecek- ti de, yanlışlıkla Türkiye Cumhuriyeti'nin amacı dedi; 'beyanat'yine doğru olmaz ki! Yaşayanlar he- nüz ölmedi, tanıklık edebilir: Gâzi'nın Cumhuriye- ti döneminde, Türkiye'nin 'dışpolitikası' Batı ek- seninde bir 'dış politika' sayılamazdı; o ölünceye kadar, Türkiye'nin Bab'lı hiçbir ülkeyle 'ittifakbağ- lantısı' yoktu; Türk dış politikası, şu üç eksen üze- rine bina edilmişti: 1/Balkan Antantı (Türkiye, böylece Balkanlar'daki eski Osmanlı toprakla- nnı kontrol ediyordu.); 2/Saadâbâd Paktı (Tür- kiye, böylece Irak, Iran ve çevresindeki, sö- mürge, yan sömürge, gizli sömürge ülkeleri kontrol ediyordu); 3/SSCB dostluğu ve işbirli- ği (Türkiye, böylece Bat'nın iki yüzyıldır kışkırt- tığı Türk/Rus düşmanlığını, yok ediyordu). Avrupa ile 'bütünleşmek' amacındaki 'dış poli- tika',böy\e mi olur? Tam tersine: Gâzi Mustafa Kemal, 'Sistem'e karşı, Türkiye'yı 'yukardan ve cenahlardan emniyetealacak', net bir 'Avrasya Po- litikası' tasaıiamış ve uygulamıştı; o dönemde An- kara, bu sayede, ona hiç de iyi gözle bakmayan Batı Avrupa ülkeleriyle, -Musul, Hatay ve Oniki Ada yüzünden-, rahatlıkla uyuşmazlığa girebilmiş; 'ültimatomlannı' gözünü kırpmadan reddetmiş, 'tam bağımsızlığın' gücünü kullanarak, İngiltere Kralı'nı 'ayağına getirebilmiş't\r\ Yeni bir 'durum muhakemesi'.. Bu bakımdan, 'Bati'nın Deli Gömleği'nı giydik- ten sonra, Ankara'ya, son derece çıkannay- mış gibi, 'kabul ettirilen' iç ve dış politika 'amaç- lan'; gerçekteTürkiye'nin değil, 'Sistem'in 'savun- ma anlayışına' göre şekilleniyordu; o sebeptendir ki, çeyrek yüzyıl içinde, Türkiye, bütün komşula- nyla uyuşmazlık halinde olan, bir ülkeye dönüşmüş- tür. Peki, Mustafa Kemal'in 'Ulusal Savunma An- layışı' neydi? Meraklısı bilecektir. 7O'lı yıllann dağ- dağalı günlerinde, sorunu enine boyuna tartışmış- tım (Bkz. 'HangiAtatürk', 3. basım. s. 183/233. Bil- gı'Yayınevi). Artık 'SovyetFaktörü'etkısmi kaybet- ti, Kafkasya, Balkanlar, Ortaasya çokfarklı 'stra- tejik değerler' taşıyor; 'Sistem' kendi içinde çeli- şiktir. Avrupa, Uzakdoğu, ABD çelişkisi, çok açık; bu yüzden, Türkiye'nin 'savunma anlayışı'nda da, Müdafaa-i Hukuk Doktrini'ne dönmesinde, gü- nümüzün şartlanna göre, 'yeni bir durum muha- kemesi' yapmasında, 'esaslı' fayda vardır. Kimbilir? Belki 'yapmıştır' bile! http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.fr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle