28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 1997 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 TURKİYE Istanbul Edırne _A 29 Sinop 25 A 33 Samsun 25 Kocaeli 29 Trabzon Y 24 Çanakkale A 32 Giresun Izmir Y 25 36 Ankara B 27 Manisa A 36 Eskişehir B 27 B 28"Aydın Denizli A 40 Konya 34 Sıvas Zonguldak A 24 Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van A A A A A A Y Y 34 21 34 37 34 32 27 2'22 37 Kars Y 19 Yurdun kuzeydoğu kesimlerı parçalı bu- lutlu, Orta ve Doğu Karadeniz, Iç Anado- lu'nun kuzeydoğusu Helsinki ile Doğu Anadolu'nun gtockholm kuzey ve dogusu sa- AVRUPA Y 21 Berlın _Y 26 Budapeşte PB 30 Y 26 Madrid PB 25 kuzey ve dogusu sa : j ğanakveyeryergök- Lonora ü l ü l ü k A t d Vıyana 29ğ y y g gurültülüsağanakya- Amstefdam ğışlı, oteki yerler az Brüksel bulutlu ve açık geçe- 5—^- cek. Hava sıcaklığın- ^ a n s daonemlibirdeğişik- Bonn lık olmayacak _Y 20 Belgrad Y 20 Sofya A 34 A 32 _Y 20 Roma Y 21 Atına Y 31 A 35 Münıo Y 22 Milano PB 26 Tahran Taşkent O ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A PB PB PB Y PB Y A 2/ 36 36 34 28 36 26 37 Şam 38 Açik Parçalı bulutlu ~. 3 . .- „ k Çok bulutlu 1 Yağrrurlu K a f h Sulukar 1 Gok guruftulü GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada liği ortadan kaldırmak ve uzlaşmayı güçlendirmek, ahlaki yozlaşmayı durdurmak, kamu yönetimin- deki yıpranmaya son vermek, temiz toplum özle- mini gerçekleştirmek, ülke ekonomisini yeniden üretken niteliğe kavuşturmak." Kuşkusuz, oncayüklü sorunları kısa vadeli bir "se- çim hükümeti" üstlenemeyeceği için... Yılmaz Me- sut Bey, tövbeler olsun diyor, seçim sözcüğünü ağ- zına almıyor. 55. hükümetin uzun vadeli bir "çözüm hükümeti" olacağını vurguluyor. ' Zaten görünen köy kılavuz ister mi? Başta Çan- _ kaya, RP ile DYP geçen ay sürekli yineledikleri ve kur- . tancı nitelikte gördükleri "şipşak seçim" tezinden u- ,fak ufak geri duruyorlar. Cumhurbaşkanı, artık "seçim için 'altyapı'n/n" ha- . zırlanmasından dem vuruyor. RP ile DYP. bir zaman , içinde şöyle güzel güzel önce muhalefet yapmayı, hükümetin kimi beceriksizliklerini halkımıza anlat- mayı erken seçime yeğler görünüyor. Işte halkımıza yeni hükümetten Cumhurbaşkanı'nı • ve bütün partileri içine alan "seçimden geçime doğ- ru" olumlu, yeni, gıcır gıctr bir icraat! ;Geliyorum demez "' Bu fıükümeti sadece "çözüm hükümeti" diye an- -mak ya da adlandınmak yanlış. 55. hükümet aynı za- - manda geçmişte kalan hükümetler gibi "kurtancı". Nelerden? Öncelik ve ivedilikle Takkelişaibe'den miras, içine düştüğümüz "rejim ve devlet bunalımın- \ dan ülkemizi kurtaracak!" Oysa; ülke, rejim bunalımından "şimdilik" kurtul- muş görünüyor. Devlette bunalım var mı yani? Dev- ; let demek, Cumhurbaşkanı demek. Hakkını yeme- mek gerekiyor. Devlet bunalımı yok. Zira, Çankaya . hemen her gün sağa sola, Başbakan'a, bakanlara birkaç mektup göndererek anayasal görevi olan "devlet kunımları arasında düzeni de uyumu da pe- kâlâ sağhyor". 1 ' Bunalım munalım kalmıyor ortalıkta. 1 Ne var ki, bir olasılığı gözardı edemeyiz: "• Çözüm hükümetinin karşısına yeni yeni sorunlar, '.olaylar çıkmaz ve tabii, taze hükümetimizin dizleri- nin bağı çözülmezse... , Böylesi bir kaygı, kuşkuya kapılmamak elden gel- . miyor. Hükümetin daha kurulduğu saatlerde Bülent Orakoğlu diye adını sanını bilmediğimiz bir istihba- ratçı bürokratın Genelkurmay'dan hafıf hafrf gizli bel- geler sızdırdığı, kapı kapı dolaşarak darbenin günü- • nü saatini öğrenmeye çalıştığı biliniyor muydu? Amma, pat diye Orakoğlu olayı patladı. Mesut Bey bile bilmiyordu. Öyle ki, Şaibe Hanım da bilmiyor(muş). Çankaya'ya yeni sorunu yazılı bir metinle ihbar eden Takkelime bugün sorsanız, aaa, bakarsınız o da bilmiyor. •niı-İrlŞ^'M Ç^kpğlUj darbe yapılacak rp olmayacak . mtaiye sorup soruşturacak kadnplar kuracagı yefSfe gizli belgelerte konuşmalan yayımtâyan medyayı dik- katle izleyecek yetenekte üç beş kişi bulsa, neyin (hatta darbenin) ne zaman yapılacağını kestirip Ak- şener'e rapor etmesi çok daha kolay ve devlete ucu- za mal olmaz mıydı? Orakoğlu. New York'taki dinlencesini -yazık- yan- da keserek geldi, geliyor. Ne ki, hadi suçlama deme- yelim, ama göreviyle ilgili türlü çeşit "laf" kulislerde dolaşırken Meral Akşener ortalıkta, sahi niçin gö- rünmüyor? "Türkiye büyük birdevletin adıdır" savına sığınan- lar yüzlerine uyancı birtokat gibi çarpan gerçek kar- şısında acaba şimdi ne düşünüyorlar? Mars'a gidenlerden geri kaldığımızı içermiyor bu gerçek. Basit! Kınkkale'de büyük birfacianın eşiğinden döndük. ' AJmanya'dan ABD'den bu tür yangınlan söndürmek- te kullanılan uçaklar istedik. Gelmedi. 60 milyonluk "böyyük Türkiye'de 4-5 milyonluk Is- rail'in gönderdiği iki özel yapımlı helikopter yangının .sönmesinde önemli rol oynadı. Ah, unuttuk ama anımsayalım, anımsatalım: Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız yangın yerine Sikorsky helikopterteriyle geldiler ve döndüler. Türk; öğün. çalış ve.. büyüklerine... Mevsim şaşırdı Yurt Haberteri Servisi- Hakkâri'nin Şemdinli ve ' Yüksekova ilçelerinde ön- eeki gün başlayan ve yük- . sek kesimlerde kar şeklin- de gerçekleşen yağışlar can aldı. Şemdinli'de beş. Yüksekova'da bir kişi öl- dü. Bölgede bin dolaymda küçükbaş hayvan telef olurken. binlerce dönüm .ekili arazi sular altmda kaldı. Giresun'un Espiye ilçe- sinde heyelanda ölenlerin sayısı 5'e yükseldi. Yağış- lar Iran'da da 11 kişinin ölümüne neden oldu. Is- tanbul. Ege ve Akdeniz sahillerinde sıcaktan bu- nalanlar denizlerde serin- İemeye çalışırken. Kara- deniz ve Doğu Anadolu -bölgelerinde kar. yağmur Ve dolu can ve mal kaybı- na yolaçıyor. Şemdinli ve yöresinde önceki akşam saatlerinde başlayan ve arahklarla de- vameden yağmur. Altınsu ve Bağlarköylerindeki de- relerin taşmasına neden oldu. Altınsu köyünde, de- re kenannda halı yıkayan Pakize Sevik (22) ve H.S. (12) ile Bağlar köyünde, Hürmet (18) ve Habibe Oguz(20)ileB.O.(12)sel sularına kapılarak kaybol- du. A.O. (17) ise köylüler tarafından yaralı olarak kurtanldı. Yüksekova'nuı Ortaç köyünde de sel sula- nna kapılan ZakirSungur kayboldu. Yörede sel sonucu, bin dolaymda küçükbaş hay- van telef oldu. binlerce dö- nüm ekili arazi de sular al- tmda kaldı. Birçok köyle ulaşım sağlanamazken, belediye ekipleri de yol açma çahşmalannı sürdü- rüyor. Batman'da saljjm kapıda SvRİFASLAN BATMAN-Batman'da son 6 ay içerisinde muayene edi- len 25 bin kişiden 6 bin 500'üne sıtma tanısı konuldu. Bi- ne yakın ishalli hastanın da bulunduğu kentte son olarak devlet hastanesine kaldınlan Meral Ak (2) ile ElifAkde- mir (3) adlı çocuklar su kaybından öldüler. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en sağlıksız illerin- den biri olan Batman'da 60 sağlık ocağından 45"inde dok- tor ve hemşire bulunmaması, 20 sağlık evinden de 5'inin kapalı olması, bulaşıcı hastahklan büyük boyutlara ulaş- tırdı. Uzmanlar. Batman'da bebek ve çocuk ölümlerinin >üzde 50'sinin ıshal ve zatürreeden kaynaklandığına dik- kat çektiler. Işte 'Çifler Özel Örgütii'ANKARA(LBA) - DYP'de genel sekreterliğe kadar yükseldikten son- ra Genel Başkan Tansu Çiller ile ters düştüğü için ANAP'a geçen asker kökenli Manisa Milletv ekili Tevfik Diker. UBA'ya yaptığı şoke edici açıklamalarla. son günlerin tartışma konusu olan "Telekulak Operasyo- nu" ile ortaya çıkan çeteye bir yeni- sini daha ekledi. Dıker, UBA'ya yaptığı açıklama- da. Özer Lçuran Çiller'ın siyasi yönlendirme amacı ile "Özel Çalış- ma Grubu" oluşturduğunu öne sü- rerek. "Bu grubun içinde Öncü ve BTV*'nin sahiplerinden Bekır Altı- nok, eski İçişleri Bakanı Meral Ak- şener, Sevgi Hastanesi sahibi Orhan Özcanlı. eski Sağlık Bakanı Ismail Karakuyu, eski Türizm Bakanı Ba- hattin Yücel ve eski \IİT mensubu Tolga Atik vardt Bahattin \'ücel işi erken anlayıp a> nldu Tolga Atik de bu örgütle ters düştü. askere gidhor" dedi. Bu grubun Özer Çiller başkanlı- ğında toplantılar yaptığını öne sü- ren Diker, bu toplantılann Çiller'in başbakanhğı döneminde Başbakan- lıkKonutu'nda. Özer Çiller'in çalış- ma odasında, başbakan yardımcılı- ğı döneminde de Bılkent'te Özer Çiller'in çalışma odasında yapıldı- ğını, zaman zaman da Genç Demok- ratlar Vakffnın Kızıhrmak So- kak'taki çalışma bürosunda haftada en az bir kez yapıldığını kayderti. Diker. Tolga Atik hariç gTubun üye- lerinin hepsinin maddi ya da mane- vi olarak önemli yerlere geldiğıni belirtirken. üyeler hakkında ayn ay- n şunlan söyledi: TOLGA ATİK: "Başbakanlık'ta müşavir. Grubun sekretaryasını ilk olarak yürüten isim. Genç ve dina- mik. Ancak bir süre sonra Özer Çil- ler ile ters düştü. Bunun üzerine, bir süre Özer Çiller'in MlT'e getirdiğı bilinen Kontr-Terör Daire Başkanı Mehmet Ejmür'ün yanında çalıştı. Ancak burada da barınamadı. Bir sonraki celpte askere gitmek için başvTiruda bulundu." Özer Çil- kurmay'ı dinleyen Orakoğlu'nu da göre\e getiren o oldu. Bakan olduk- tan sonra yerini Bekir Altınok'a bı- raktı." BEKİRALTINOK: 'Öncü gaze- tesınin sahibi. BTV'nin (Buys) or- taklanndan. Halen DYP-MKK üye- si. 15 milyon kiracının temsil edil- diğı Kiracılar Derneği Başkanı ıdi. Kendisi de kiracı idi. Ama Çiller Özel Çalışma Grubu'na girdikten sonra. bir gazete \ e bir TV kanalı sa- hibi oldu. Halen Özer Uçuran Çiller ile birlikte çalışıyor." BAHATTİN Vt'CEL: "Önce Öz- er Çiller"in yanında yer aldı. Bu gru- bun birkaç çalışmasına katıldı. An- cak daha sonra işin vahametini an- lar anlamaz gruptan a>nldı. Fakat Çillerler'e yakınlığı sayesinde ba- kan oldu." ORHAN ÖZCANLI: Sevgi Hastanesi'nın sahibi. Orhan Özcan- lı ile Genelkurmay'ın dinlenmesi skandalına adı kanşan Emniyet Is- tihbarat Daire Başkan \'ekili Bülent Orakoğlu'nun tanışması 1980'li yıl- lann başında Diyarbakır'a kadar da- yanıyor. Orakoğlu. Diyarbakır Em- niyeti'nde polis olarak görev yapar- ken. Orhan Özcanlı Diyarbakır Ce- zaevi'nde askerlik görevini doktor olarak yapıyordu. Özcanlfnın adı daha önce basında. "işkencej'e olur veren doktorolarak'anılmıştı. Şim- di Çiller Özel Çalışma Grubu için- de yer alıvor." ISMAİL KARAKUYU: "Her za- man Tansu ve Özer Çiller'e yakın bir isim oldu. Genel Başkan Yardım- cısı olarak Tansu Çiller'in yanında yer alırken, diğer taraftan da Özer Çiller'in Özel Çalışma Grubu'nda yer aldı. Bu nedenle de kısa süre de olsa Bakan yapılarak ödüllendiril- dı." Diker, proje esasına dayanarak ça- lışma yürüten bu gruba kendısinin de bir proje sunduğunu açıkladı. DYP içerisinde genel sekreterlik gö- revine kadar getırildigini vurgula- yan Diker. "Ben Tansu Çiller'e Baş- bakanlık bünyesinde Sos\al İstihba- rat Teşkilatı Organizasvonu (SİT) projesini sundum. Ancak bu proje benim sunduğum şekli ile oluşturul- madı. SİT projesi daha sonra şekil değiştirerelt. özel bir amaca hizmet eden Çiller İstihbarat Teşkilatı'na (ÇİT) dönüştürüldü" dedi. Grubun, Kıyı Kanunu, kumarha- neler, Hazine arazileri gibi Türkiye gündemini belirleyen pek çok konu- da proje hazırladığını anlatan Diker, **Ben çok yakından biliyorum. O za- man hazııianan bu projeler Tansu Çiller'in nüruzu kuUanüarak yaşa- ma geç.irildi" dive konuştu. Dıker, bu grubun yürüttüğü önemli projelerden birisinin de ANAYOL hükümetinin dağılması- nın ardından süren ANAREFAH gö- rüşmelerinin önünü kesmek olduğu- nu öne sürerek "Hatta bu alanda "üst düzev bir askeri yetkili' imzası atı- larak. sahte bir faks metni de vazıla- rak Anadolu Ajansı (A,\) bültenin- deh bu haberin geçmesi sağlandı" iddiasında bulundu. Diker. bu iddı- asını şöyle anlattı: "O dönem ANAREFAK hükü- metinin kunılmaması için Türkiye çapında kampanya başlattılar. Çe- şitîi illerde .\NAP'h okluğunu söyle- yen insanlar e\lemler yaparak Yıl- maz'ın hükümeti kurmasının önüne geçmevi hedeflediler. Bunlann yanı sıra AA bülteninden "üst düzey bir askeri yetkili' adı ile ANAREFAH'ın kurulmasını istemeven vönde bir açıklama yapıldı. Fdindiğim istihba- rata göre, bu faks metni öyle askeri yetkililer tarafından falan dcğiL Çil- ler'in 0 dönemdeki basın müşaviri Mehmet Bican ve Öneü gazetesinin sahibi Bekir Altınok tarafından ka- leme alındı. Zaten, o güne kadar im- zasız hiçbir metni servise kovmayan AA'nın bövle bir haber geçmesi mümkün göriinmüyor. Bu açıklama rüm kamuov unu sarsmıştı. Sonra da zaten ANAREFAH kurulmadı." ler'eyakınlığısayesindemillerveki- li ve parti yöneticisi oldu. Atik ay- rıldıktan sonra. Çiller'in Çalışma Grubu'nun sekretaryasını yürüttü. Bakanlık görevi sırasında da lçışle- ri Bakanlığı bünyesinde Çiller aile- si için çalışmaya devam ettı. Genel- RP'nin emekli asker kadrolan Haber Merkea-Türk Silahlı Kuvvetleri'mn (TSK) üst kademelerinde görev yapmış emekli ve müstafi bazı generallerin; RP Gençl Başkanı Necmettiıı Erba- kan ile bazı tarikatlarca kullamldıği beliriendi. Edinilen bilgiye göre. faaliyeti belirienen üç emek- li general ve amiralden birinin danışman olarak hazır- ladığı metin, geçen mart aymda MGK'nin toplantısın- da Erbakan tarafından aynen okununca komutanlar '"alarma" geçti. Yapılan araştırmanın izi emekli Tü- mamiral GA'ya dek uzandı. Genelkurmay Başkanlı- ğı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda yarbaylık rüt- besindan başlayarak 12 yıl üst düzey istihbarat göre- vind^bulunan G.A'nm. 1995 yılında istifa ettikten sonra Necmettin Erbakan'a danişmanhlc yaptığı ve özellikle TSK ile yapılan görüşmeler öncesi Erbakan'a çeşitli raporlar hazırladığı öğrenildi. G.K'nin 1995 seçimleri öncesi RP'nin îstanbul'da milletvekili adayı olduğu, ancak eşini tesettüre sokma- yı başaramadığı için adayhğından vazgeçildiği belir- tildi. Eşini tesettüre sokmayı başaramadığı için eşin- den de boşanan G.K'nin Halveti tarikatının Fatih Ka- ragümrük'te bulunan Cerrahiler'den Şeyh Şabani Vfe- li'nin müritlerinden olduğu öne sürülüyor. Erbakan'ın okuduğu merinde yer alan ve genellik- le askerlcrin kullandığı "durumdan vazife istihrac et- mek" (çıkarmak) sözcüğünün yer alması ve aynı ko- nuşmadaki bazı bilgiler askerlerin dikkaüni çekti. Bil- gilerin "içeriden smmş" olabilecegi kuşkusu üzerine harekete geçen Genelkurmay'a bağlı istihbarat birim- leri, Erbakan'a danışmanlık yapan GA'nın Izmir'de danışmanlık şirketi bulunduğunu ve amiralin Batıh tarzda bir yaşam sürdüğünü belirlediler. TSK içinde, dinçi kesimle ilişki içinde olduğufsarjtanan KKK Şa- v^ınma ve Araştırma Daire Başkanıığı gorevinde bu- J lunan ve 1996'da emekli olan K.T. adlı tuğgeneralin de dinci kesimin yararlandığı emekli generaller arasın- da olduğu saptandı. K.T'nin FethuflahGülencemaati- nin yurtiçi ve yurtdışmdaki eğitim kurumlannm koor- dinasyon görevini yürüttüğü ve Gülen'e danışmanlık yaptığı beliriendi. besuderneklenneyonelıkbaskıve kapatmalan protesto etmek amacıvla diin dördüncü kez orurma eyle- mi düzenledi. L yelerin ağızlannı siyah bantlaıia kapatarak dernek bi- nası önünde yaptığı. -siyah sessiz oturma" ey leminde konuşan İHD ts- tanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi avukat Eren Keskin, baskılar ve kapatmalar nedeniy le uluslararası insan haklan sav unuculany la day a- nışma içerisine girerek mücadele ettiklerini beürtti. Eyleme, Mazlum- Deryöneticileridedestek verdi. (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLL) Köşk'ü de dinlediler • Baştarafi 1. Sayfada yansı oparasyonu ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nden uzaklaş- tınlan Alaaddin Yüksel'in de ta- nık olarak dinleyebileceğine dik- kat çekildı. Savcılığın. TSK'de istihbarat fa- aliyetleri yürüten kişiler hakkında. Askeri Ceza Yasası'nın 'devletin şahsiyetine karşı cürümler'i düzen- leyen 132. maddesi çerçevesinde soruşturma yürüttüğü öğrenildi. Söz konusu madde şöyle: "Devle- tin emniyetine veya dahili, yahut bevnelmilel siyasi çıkarlanna taal- luk eden evrak veya vesikalan ta- mamen veyakısmenyok eden,tah- rip eden veya üzerinde sahtelik ya- pan veyahut muvakkaten de olsa bunlan tahsis olunduklan yerden başka bir yerde kullanan. hile ile alan veyaçalan kimse 8 yıldan azol- mamak üzere hapis cezası ile ceza- landınür." Orakoğlu hakkında dava açılma- Bombayla oyun iki can aldı KIRIKK4LE (Cumhuriyet)- Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Mühimmat Fabrika- sı'ndaki patlamalann ardından uy- gulanan su ve elektrik kesintisi ne- deniyle kentte gıda sıkıntısı sürü- yor. Halk, halen çalışan birkaç ek- mek fabrikası önünde uzun kuyruk- lar oluştururken, belediye. emniyet ve valilik ekipleri elektrik kesintisi nedeniyle bozulan etleri, zararlann karşılanacağı vaadiyle kasaplardan topluyor. Fabrikadaki patlamalar sırasında sokağa saçılan patlamarnış bom- bayla o>nayan Gökhan Öztem adlı çocuk bombanın infilak etmesi so- nucu yaşamını yitirdi. Olay sırasın- da Gökhan Öztem'in babası Siyami Öztem, ağabeyi Ali Öztem ve kar- deşi Şengül Öztem ile 60 yaşlann- da olduğu belirtilen Fadime Boztaş yaralandı. Ali Öztem hastaneye kaldınlrken yaşamını yitirdi. Kentte çalışan birkaç ekmek fab- rikası önünde halk uzun kuyruklar oluşturdu. Gıda ve giysi mağazala- rtnın patlama nedeniyle camlan kı- nlarak korunmasız ve boş kalması- na karşın talana uğramadığı öğre- nildi. Onanm çalışmalan başlayan Kınkkale Belediyesi Imar Müdür- lüğü binasının. ytong (gaz beton) ikinci katı da patlamalarda tama- men çöktü. Patlamalarda çıkan yan- gının söndürülmesinden sonra de- vam eden soğutma çalışmalan da dün sona erdi. Kentte meydana ge- len hasann giderilmesi için TC Zi- raat Bankası Başkent-Ankara Şu- besi'nde ve Türkiye Vakıflar Ban- kası Merkez Şubesi'nde yardım he- saplan açıldı. Hesap numaralan Yurtiçinden yardım yapmak iste- yenler Ziraat Bankası'nın 30440- 506884 no'lu Türk Lirası hesabına, yurtdışından yardımda bulunmak isteyenlerse Alman Markı (DEM) hesabı 30103-506872 veya Hollan- da Florini (NLG) hesabı olan 30103-506896 no'lu hesaplara ha- vale yapabilecekler. Zarara uğrayanlara yardım ama- cıyla Kınkkale Valiliği emrine tah- sis edilmek üzere dün kampanya başlatan ve Merkez Şube'de TL için 2.000.080, mark için 4.021.111, do- lar için de 4.021.112 no'lu hesabı açan Vakıfbank. toplam 30 milyar lira da banka olarak yardımda bu- lundu. Bankadan yapılan açıklama- da. olay yerine giden vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı Metin Giir- dere'nin incelemelerinden sonra kampanyaya karar verildiği belir- tıldı. Dışişleri Bakanlığf ndan yapılan açıklamaya göre. Müsteşar Büyü- kelçi OnurOymen. Israil Büyükel- çiliği Maslahatgüzan'nı bakanlığa davet ederek tsrail hükümetinin yangının söndürülmesindeki deste- ğinin Türk hükümetince takdirle karşılandığını iletti. Patlamalar sırasında zarar gören Kınkkale Devlet Hastanesi'nin bir bölümünde dün hizmet verilmeye başlandığı bildirildi. Kentteki suke- sintisinin ardından olası su kirlen- mesine karşı halka klor tableti da- ğıtıldtğı, tüm sulann ve gıdalann gönderilen uzman heyet tarafından denetlendiği belirtildi. Bakanlar Kurulu toplantısı sonra- sında bir açıklama yapan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Şük- rii Sina Gürel, Kınkkale Valili- ği'nin hasar belirleme çalışmalan- na göre yurttaşlann zararlarının devlet tarafından giderilmesinin ka- rarlaştınldığını söyledi. sı durumunda. 'Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Baş- kan Yekilliği' görevini yürüten bir bürokratın devlet aleyhine eylem nedeniyle yargılanacağına dikkat çekildi. Topçu. gazetecilerin TSK'nin telefonlannın dinlenmesine ilişkin sorulannı yanıtladı. Topçu. iddi- alarla ilgili olarak adı geçenlerin devlet memuru olduklannı kayde- derek. açılan soruşturma sonucun- da gereken işlemin yapılacağını anlattı. Orakoğlu'nun. 'mafyanın orduya kadar sızdığı' yönündekı sözlerinin anımsatılması üzerine Topçu. "Her olaya kendi ölçûleri içinde y aklaşmak lazım. İşin maf- ya ölçüsüne kadar vardığuıı sanmı- yorum. Ama belli ki Genelkur- may'm telefonlan dinlenmiş. Hat- ta bana sorarsanız Cumhurbaşka- nı'nın da telefonlan dinknmiş" de- di. Topçu. bu konuda somut bir bil- gi olup olmadığının sorulması üze- rine,u Yetkililerin bana söyledikle- rini söylüyonım. İstihbarat araşbr- ması yapılmış. İçişleri bakanımız gerekli talimatlan verdi. Soruştur- ma sürüyor" diye konuştu. Sezgın de, konunun yargıya in- tikal ettirildığini belırterek. "Ko- nu nereye kadar giderse oraya ka- dar gJdiUr" dedi. Mafyanın ordu- ya sızamavacağını kaydeden Sez- gin, ''Nereye sızdığı belli oluyor de- ğil mi?'"dedi. tçişlen Bakanı Mu- rat Basesgioğlu da. konuyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Menzir ise, Çumhurbaşkanrnm telefonlannın dinlenip dinlenme- diğine ilişkin soruya. Telekom AŞ'nin, kendisine "yasadışı bir şey olmadığını' bildirdiğinı söyledi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, Emniyet Genel Mü- dürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanvekili BülentOrakoğiu'nun kendi başma görevlendirme yaptı- ğını savunarak. "Meral.\kşener'in haberi olduğunu da zannetmiyo- nım" dedi. DYP Başkanlık Divanı 'Yeni YüzyıT gazetesinde yer alan Tan- su Çiller'in. Orakoğlu'nun faali- yetlerinin Akşener'ın bilgisi dahi- linde olduğu yolundaki haberin 'gerçek dışı' olduğunu savundu. DYP'den dün yapılan açıklamada. "Önemli olan, faaliyetin yasalar çerçevesinde olmasıdır" ifadesine yer verilmesı dikkat çekti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Yolculuğumuz DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak, Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen CHP Milletvekilleri Nihad Matkap, Atilla Sav ve Fuat Çay'laydı. Hatay-Serinyol Belediyesi'nin davetlisiydik. S'e- rinyol İkinci Kültür Sanat Şenliği'nin açılışına katı- lıp panelinde konuştuk. REFAHYOL'u, Serinyol'da göndermenin keyfini de şenliğe ekleyip güncel gelişmeler üzerine dü- şüncelerimizi aktardık. Çay'ın yönettiği panelde, Budak ve Taşdelen'le birlikte konuştuktan sonra, kimi Hataylılar sordu: - Sayın Balbay, siz bakanlığı döneminde Çay'ı eleştirdiniz. Şimdi birlikte panelde konuşuyorsu- nuz. Hangisi doğru? "Ikisi de" dedim. Sosyal demokratlar, hem bir- birlerini eleştirip hem deyan yana olabildikleri gün, hem sosyal hem demokrat olacaklar... Hatay'da Nihad Matkap'la Fuat Çay arasında dozunda bir siyasi çekişme var. Bu daha ikinci ne- feste hissediliyor. Nihat Bey, siyasette soyadının hakkını veren bir kişi. Çay için ise olumlu-olumsuz duygulann ortası yok... Hatay'da, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) çalışanı sürgünlere de rastla- dım. REFAHYOL sayesinde Anadolu'nun pek çok yerinde tanıdığımız kişiler olmuştu. Ankara'dan sü- rülenlerle Hatay'da karşılaşınca, "Şükür görüştü- rene" deyip kucaklaştık... Çok sevdiğim bir sözdür: "İnsan görmeden bilebilir ama, görmeden se- vemez." Hatay'a çok gidip-geldim. Fazla gezemedim. Bildiğim ama ilk kez gördüğüm Mozaik Müzesi'ni hakkıyla dolaşmaya saatler yetecek gibi değil... Mücevherlerin olduğu bölüme girerken takıldık: "Burayı Enişte görmesin..." Bir görevli karşılık verdi: "Görse boşalırdı abi..." Samandağ'da, kayalara oyulmuş tünelde uzun yürüyüşün ucundan yine kayalara oyulmuş mağa- ralara çıktık. Rıdvan Budak'la kaya mezarlarının arasından ayrılırken az ötemizde 8-10 kadar Samandağlı gencin sesi geliyordu: "Günlerin bugün getirdiği..." 'Barışın dedim, o kadar...' Adana'ya dönüşte, uçağın kalkış zamanından i- ki saat önce gelip Adana Tuncelililer Derneği'nin gecesine katıldık. Selamlaşmanın, gecenin anlam ve önemini be- lirten konuşmaların ardından, "açık arttırma" bö- lümü geldi. Tunceli yöresinde güzel bir coğrafya- nın üzerine, her^örenin alkışladığı bir kişinin res- mi oturtulmuş. Dernek Başkanı Yılmaz Zeroğlu mikrofonu eli- ne aldı: "Tuncelimizin saygıdeğer delisinin resmini su- nuyoruz..." Yanımdakilere sordum: "Ne dedi?" "Deli, dedi", "saygıdeğer delimiz." Seyhuşe, tüm Tuncelililerin sevdiği, saydığı bir deli. Başkandan Seyhuşe'yi biraz anlatmasını rica ettim. 1950'li yıllar. Seyhuşe evlenip askere gider. Bir yıl sonra haber gelir: - Seyhuşe öldü... Aile, "dulkalan"eşi, Seyhuşe'nin kardeşine ver- me kararı alır. Ama ulaşan bilgi yanlıştır. Seyhuşe ölmemiştir. Askerliği biter, çıkar gelir. Eşinin kardeşiyle evlen- diğini öğrendiği an garip hareketler yapmaya baş- lar. Akli dengesini yitiren Seyhuşe artık Tuncelilile- rindir. Yeme-içme, yıllık giyim... Seyhuşe en çok küs olanlara bozulur. Birinin ötekine dargın olduğunu öğrenince başlar bağır- maya: - Banşın, beddua ederim, barışın dedim, o ka- dar... Seyhuşe ne demek istiyor dersiniz? Tunceli'de banş.. delilik mi? Erol Bilbilik'in iddiası Haber Merkezi - Emekli Deniz Binbaşı Erol Bilbi- ük. Kınkkale'deki MKE fabrikasında meydana ge- len patlamadan ABD'nin sorumlu olduğunu öne sür- dü. Bilbilik, ABD'nin Kı- nkkale'deki yangınla. ordu ve devlet içindeki C1A eki- bine karşı operasyon dü- zenleyen Genelkurmay "a "darbe vurmayı" hedefle- diğini iddia etti. Haftalık Aydınlık gaze- tesinde yer alan habere gö- re, ABD-Türkiye ilişkileri konusunda uzman olduğu belirtilen Erol Bilbilik, Ge- nelkurmay'daki casusluk olayı ile Kmkkale'deki yangının birlikte değerlen- dirilmesı gerektiğini söy- ledi. Ordunun devlef için- deki CIA'lı ekibe operas- yon yaptığını. bunun da '•ABD'yi vurduğunu" be- lirten Bilbilik. iddialannı şöyle sürdürdü: "Bunaya- nıt olarakKınkkale'de ger- çek bomba patladı. Yangın, Genelkurmay'adarbe vur- mak için. TürkSilahh Kuv- vetleri'nin savaş giicü azal- tüıyor. Kınkkale Mühim- mat Fabrikası'ndaki yan- gınla imha edilen, Türk Si- lahlı Kuv"vetleri'nin Kuzey Irak Harekâtı'nda kullan- dığı bombalar. Cephaneli- ğe saldın gibi, 1 triryon lira- lık hasar var. Fabrika yerle bir edilmiş. Bu patlama, ABD'nin silah ambargosu- nun bir devamıdır. Parası- nın ödenmesine karşın fir- kateynleri vermivor. Türki- ye'nin savunma ihriyaçla- nnı karşılamaması için İs- rail'e baskı yapıyor. Kınk- kale'yi berhava ettirerek "Can damannı keseriz' me- sajı verfliyor.'' ABD'nin. Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine karşı üç noktada direndiği için böyle bir cevaba başvurdu- ğunu ileri süren Bilbilik, bu üç noktayı ise şöyle sı- raladı: "Yem hükümet ABD'yi çok rahatsız ediyor. Yıl- maz-Ecevit hükümetinin 'Atatürk dönemindeki böl- ge merkezli dış politika'yı izleyeceğini söy lemesi bü- yük reaksiyona neden oldu. Kuzey Irak'taki Çelik Ha- rekâtu Türkiye'nin Penta- gon'un Kürt senaryosuna direnmesidir. KeşifGüç ko- nusunda ABD ile TSK ara- sında büyük çatışma yaşa- myor. ABD, Kıbns'ı çöze- ceghn diye Türkiye'ye aba- nıyor. Türkiye, Kıbns'ta ABD çöziimüne karşı dire- niyor." Bilbilik, ABD'nin, yeni hükümetin güvenoyu al- maması için yoğun bir ça- ba içinde olduğunu da sa- vundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle