Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 TEMMUZ 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
La Scala Orkestrası'nın bu geceki konseri İKSV'nin kurucusu Nejat Eczacıbaşı'na adandı
Nejat Eczacıbaşı konserle anılacak
EVİN İLYASOĞLU
lstanbul Festivali çerçevesin-
deki Ricardo Muti yönetiminde-
ki La Scala Orkestrası'nın bu ge-
ceki konserı, İstanbul Kültür ve
Sanat Vakfı kurucusu Dr. Nejat
Eczacıbaşı nın anısına adanmış.
Programda renkli bir yelpaze var:
Mendelssohn. Schumann, Elgar
ve De Falla'nın yapıtlan çalına-
cak. Birde Eczacıbaşıtarafından
Ricardo Muti yönetimindeki La
Scala orkestra ve korosunun ses-
lendirdiği V'erdi"nin koro yapıtla-
nndan oluşan CD armağan edil-
mekte. Gerek konser gerekse
CD. tam Nejat Bey'ın görkemli
müzıkzevkine göre.
Nejat Bey'i ılk tanıdığımda li-
seyi yeni bitirmiştim. Istan-
bul'dan Ankara'ya giden F27 ti-
pi. pervanelı bır uçakta onun ya-
nında oturuyordum. Konferans
Heyeti'nin Ankara'da düzenledi-
gi bir semınerde çalışıyordu...
Nejat Bey hemen önündeki ma-
sayı açtı, dosyalannı çıkardı ve
çalışmaya koyuldu. On dakika
sonra yüzüme eğilip. "Sen bem-
beyazsın. uçaktan mı korkuyor-
sun yoksa?" dedi. Başladı uça-
ğın nimetlerini ve aynı zamanda
korkulabilecek yönlerinı anlat-
maya. tşi gücü bırakmış benımle
uğraşıyordu! Sonra kongre bo-
yunca onu daha yakından tanı-
dım.
Tıpkı benimle uğraştığı gıbı
her aynntıyla uğraşıyor, her şeyin
kuralına uygun yapılmasını gö-
zetıyordu. Aradanyıllargeçıpde
müzik dosru olduğumuz zaman
onun çok ilginç bir yönünü daha
keşfettim. Dogrudan kendı ilgi
alanı olmayan konulan soruyor
ve kendine verilen bilgileri din-
leyip değerlendıriyordu. Son gö-
rüştügümüz tarihte. ölümünden
iki ay öncesinde hâlâ bana "Şu
Stravinski'nin tam anlamını an-
latsana" deyıp Bahar Ayini üstü-
ne bılgi istiyordu.
Nejat Bey'i bir bilim adamı.
bir işadamı, bir beyefendi olarak
algılamak bir yana. öte yanda o-
nun bu çocuksu öğrenme isteğı.
hep yeniliklere açık, ileriye dö-
nük projeleri. çevresine yaşam
saçan kişiliğinin bir parçasıydı.
Nejat Eczacıbaşı lstanbul Kül-
tür vcSariat Vakfı'na öncûlük'et-
meseydi, lstanbul Müzik Festi-
vali'ni başlatmasaydı bugün ls-
tanbul böylesibirzenginliğekim
bilir ne zaman kavuşacaktı!
Tıpkı Cemal Reşit Rey'in Is-
tanbul'a ilk orkestrayı kurması
gibi. Elbettoplumdagereksinim-
ler artınca bir orkestra da kurula-
caktı. bır festival de düzenlene-
cekti. Ancak bu tür kültür yatı-
nmlannın babası olan kişiler,
toplumu da ona göre yönlendin-
yorlar. Bir orkestra kurulması. bir
festival başlatılması, toplumun
kültür yaşamına yeni kan dolaşı-
Azra Gün, Aydın Gün, Nejat Eczacıbaşı, Le> ia Gencer, Ayşegül Sanca, Faruk Yeııer ve Yıldız Kenter. (Soldan sağa)
1 Vejat Bey'i bir bilim adamı, bir işadamı, bir beyefendi olarak algılamak bir yana öte yanda onun
çocuksu öğrenme isteği, hep yeniliklere açık, ileriye dönük projeleri, çevresine yaşam saçan
kişiliğinin bir parçasıydı. Nejat Eczacıbaşı İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na öncülük etmeseydi,
lstanbul Müzik Festivali'ni başlatmasaydı, bugün lstanbul böylesi bir zenginliğe
kimbilir ne zaman kavuşacaktı!
Bir kültür adamı olarak ülkemiz tarihine geçen Nejat Eczacıbaşı, oğullan Faruk, Bülent ve eşi Beyhan Eczacıbaşı ile birlikte.
mı getiren olaylar.
Nejat Bey. karizmatik kışiliği
ile önce bir bilim adamı, ardın-
dan bir işadamı ve daha da kalı-
cısı, bir kültür adamı olarak ülke-
miz tarihine geçti.
Müzığe tutkusu ilk gençligin-
de keman çalmasından kaynakla-
nıyoımuş. Belkı de Robert Kole-
ji yıllanndan!
Ölmeden önce en çok kıvanç
duyduğu şeylerden biri İstanbul
Kültür ve Sanat VaktVnm festi-
valin 20. kuruluş yıldönümü ne-
denıyle UNESCO tarafından bü-
yük kültür ödülüyle onurlandınl-
masıydı. Ikinciside lstanbul Kül-
tür ve Kongre Merkezi'nin teme-
linin atılışı ıdi. Artık festival et-
kınliklerimiz bellı bir merkezde
yapılacak. konserlerimız akusti-
gı profesyonelce düzenlenmiş sa-
lonlarda verilecekti. Nejat Bey
bu merkezin açılışını ne yazık ki
göremeden öldü.
Onun anısına en büyük saygı
kuşkusuz Kültür ve Kongre Mer-
kezi'nin açılıp düzenli işletilme-
si olacak. lzmir Kültür ve Sanat
Vakfı'nın onun adına düzenledi-
gi Ulusal Beste Yanşmalan da ni-
ce genç bestecıyı gün yüzüne çı-
karacak.
Öte yandan 25. yılını kutlayan
lstanbul Festivali belli bir çark
içinde, düzeyinden ödün verme-
den, veni festıvaller doğurarak
ilerlemekte.
Nejat Eczacıbaşı *iz!eWmfer,
Umudar'" başlıklı kitabında ls-
tanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nı
şu satırlarla başı dik olmaya ça-
ğırıyordu'
"Devlet >önetimindeiktidarlar
değiştikçe sanat anlayışj da işba-
şındaki parti ya da kişinin görü-
şü doğrultusunda değişecekse o
sanat yozlaşır. İstanbul Kültür ve
Sanat Vakfı. statüsü gereğince,
hiçbirsiyasal gücün sultasına gir-
mevecek ve hiçbir kişinin propa-
ganda aracına dönmevecekti.
Toplumun demokratik özlemi
ayakta durdukça, İstanbul Kül-
tür ve Sanat Vakfi da gerçek sa-
naun saygısı içinde buiunacaknr."
"Izlenimler ve Lmutiar" çok
yönlü bir kıtap. Çağının tarihinı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi-
nı. iş dünyasını. bilim dünyasını
ve sanat dünyasını irdeleyen, bi-
nkimleriyle gençlere yol göste-
ren; deney imlenyle ıleriyi değer-
lendıren bir çalışma. Önsözünü
şöyle tamamlamış: "İş yaşamı-
mın dlinci yılını noktalarken, öm-
rüm süresince edindigim izJenim-
leri \e geleceğe dönük umutlar ile
beklentileri yazıva dökmek iste-
dinı: genç kuşaklar bundan bel-
ki de yararianmak isteyebilirler
dive..."
Hapisteki İranlı
yazarla uluslararası
dayanışma
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Geçen yı-
lın kasım ayından beri İran'da
gözaltında rutulan, işkence edil-
diğinden kaygı duyulan İranlı
yazar v e redaktör Faraj Sarko-
ohi'nın serbest bırakılması için
kurulan uluslararası dayanışma
ağı giderek genişliyor. Alman-
ya'da yaşamakta olan Sarkoohi.
kasım ayında ülkesine bir ziya-
rette bulunduğu sırada resmi
makamlarca "Almanya hesabı-
na casusluk yapmakla" suçla-
narak gözaltına alınmıştı. Bir
süre önce Avrupa Birliği. Tah-
ran yönetimine bir mektup gön-
dererek Faraj Sarkoohi"nin sağ-
hğından duyulan kaygıyı dile
getirmişti.
Cumartesi günü ise Ameri-
kalı ünlü yazar Arthur Miller
ile Iran kökenlı Amerikalı yazar
Edvvard Said, İran Devlet Baş-
kanı Hatemı'ye bır açık mektup
yazarak Sarkoohi"nın serbest
bjrakılmasını istedi. Çeşitli Ba-
t\ ülkelerinin gazetelerinde ya-
yımlanan mektupta şöyle deni-
liyor:
. Dünyanm bütün banşsever
Halklanna yazdığı açık mektup-
ta Faraj Sarkoohi şöy le diyordu:
"Herhangi bir gizli polirik eyle-
me asla katümadım. Adineh
dergisinin redaktörüyüm; be-
nim çalışmalanm kültürel ve
açıktır. Edebivat yazılan yazan
biriyim.. suçsuz olduğumdan
etninim." Faraj Sarkoohi mek-
rubunda, İran Enformasyon Ba-
kanlığı'nca yapılan sorgulama-
s| sırasında nasıl acı çektığıni
de aynntılı olarak anlatıyor.
Sarkoohi'nın Uluslararası
PEN'e gönderdigi mektup At-
lantik'in iki yakasında birçok
gazetede yayımlandı ve Sarko-
ohi'nin çektiği acılara kamu-
nun dikkatinin çekilmesı sag-
landı. Biz onun herhangi bir suç
ışlememiş olduguna inanıyo-
ruz; bunun yenne kendisinin
lran'da görüş belırtme özgürlü-
ğü istemesi. 1994"te 134 İranlı
yazar tarafından yayımlanan
deklarasyonun altına ımza at-
masının onu sizin ülkenızle Al-
manya arasındaki büyük boyut-
lu bir anlaşmazlıgın içine çek-
tigi görüşündeyiz. Bu anlaş-
mazlıkta onun hiçbir pavı yok-
tur. Bizim kanımıza göre yersiz
suçlamalardan ötürü cezalandı-
nlması riski. bizde nefret uyan-
dınyor. Eğer kendisi daha çok
yara alırsa, adaletin temeli de
zedelenmiş olur
'Ağırhğınızı ko>ıın'
Siz bir süre önce özgür bir
tartışma forumu yaratılmasını
istediginizı söylemıştiniz. Sar-
koohi 'nin tek suçu, bu ideale
göre hareket etmış olmasıdır.
Bu yüzden sıze sesleniyoruz.
Sız, İran vatandaşlannın büyük
çogunluğunun değişim istegıni
temsil ettiğiniz için seçıldinız.
Şimdi elinizde. Sarkoohi'nin
yaralannı sarma olanagı var. Si-
ze bu olaya ağırlıgınızı koyma-
nız ricasında bulunuyoruz.
Eğer onun hapishaneden çık-
masını sağlarsanız ve hakkında
açılan davayı düşürürseniz, bu
davTanışınız. Tahran'dan uzun
süredir umut ve insanlık sinya-
li bekleyen dünya kamuoyunun
beklentısı dogrultusunda yo-
rumlanacaktır.
PORTRE
NEJAT ECZACIBAŞI
Dr. Nejat Eczacıbaşı kimdir?
1913 yılında tzmır'de doğmuş;
ilk ve ortaokulu aynı kentte.
liseyi İstanbul'da Robert
Koleji'nde okumuş. 1930"lu
yıllarda Almanya'nın
Heidelberg Üniversitesi'nde
kimya eğitimi görmüş. Chıcago
Universitesi'nden mastır,
Berlin Üniversitesf nden
doktora derecelerini almış.
1937 yılında doktora tezıni
tamamladıktan sonra Kaıser
NVilhelm Enstitüsü'nde Nobel
ödülü sahibi Bulenandt'ın
yanında iki yıl araştııma
vapmış. 1939'da askerliğini
tamamlayan Nejat Bey. 1942'de
ilaç üretimine. ardından da
seramik sağlık gereçleri
üretimine başlamış. 1946'da
Beyhan Hanım ile evlenmiş.
İlk modern Türk ilaç fabrikası
olan Eczacıbaşı tesislerini
1952'de Levent'te kurmuş.
Eczacıbaşı Toplulugu,
1990'larda ilaç. yapı ve
temızlik kâgıtlan üretımi için
birdizi tesisin yanı sıra.
sermaye piyasasından dış
ticaret ve bilgi teknolojisine
kadar uzanan 33 kuruluştan
oluşmaktadır.
Toplulugun kurucusu ve
Onursal Başkanı Nejat
Eczacıbaşı aynı zamanda sanat
ve kültür alanına da geniş
katkılarda bulunmuştur:
TÜSİAD, Türk Egitim Vakfı,
tzmir Kültür ve Sanat Egitim
Vakfı. tstanbul Kültür ve Sanat
Vakfı. Ekonomik ve Sosyal
Etütler Konferans Heyeti ve Dr
Nejat Eczacıbaşı Vakfı'nın
kurucusudur. 1939'da onun
öncülügü ile kurulan
Eczacıbaşı Bilimsel Araştırma
ve Ödül Fonu. tıp, kimya ve
eczacılık dalında yüzden fazla
bilimsel porjeyi desteklemiştir.
ODÜLLERI
Federal Almanya Büyük
Hizmet Nişanı; italyan
Hükümeti Cavalliere OfTıciale
Nişanı; Avusturya Hükümeti
Büyük Gümüş Onur Nişanı;
T.C. Dışişleri Bakanlığı Ustün
Hizmet Ödülü; Kızılay Derneği
Şeref Madalyası: Boğaziçi
Üniversitesı, Ortadoğu Teknik
Üniversitesi, lstanbul
Ünıversitesi ve Hacettepe
Üniversitesi onursal doktorası.
Oğullan Bülent ve Faruk
Eczacıbaşı'dan Emre, Esra,
Sinan ve Mertadlı torunlan
vardır. Nejat Eczacıbaşı 6 Ekim
1993"te Amenka'da yaşamını
yıtirmiştır.
Berlin'de 'Eşcinsel Hareket' sergisi
• Berlin Sanat
Akademisi, 'Eşcinsel
Hareket'inyüzyıllık
geçmişine konu olan
1400 yapıtın yer aldığı
bir sergiye ev sahipliği
yapıyor. Amaç, tüm
eşcinselleri müzede bir
araya getirmek.
Kültür Servisi- Günümüzde
eşcinsellerin sayısı hiç de azım-
sanmayacak sayıda. Bu şekilde
düşünenlerden bıri de Berlin Sa-
nat Akademisi'nınGenel Sekre-
teri Hans Gerhard Hannesen.
"Geçmişleri uzun süreden beri
hicc sayılan bu insanlara bir fir-
sat tanımak gerekir" diye düşü-
nüyor Hannesen. Berlin Sanat
Akademisi'nin gerçekleştırmek
istediği böv le bir şeydi ve Aka-
demi şu anda Almanya'nın baş-
kenti Berlin'de 'Eşcinsel Hare-
ket'in 100 yıllık geçmişini konu
alan bir sergiye ev sahipliği ya-
pıyor. Amaç. tüm eşcinselleri
müzede bir araya getirmek.
Berlın'in zaten 1985 yıhndan
bu yana bu konuda birtakım gi-
rişimleri vardı. Bugün ise şehir,
eşcinseller için özel küçük bir
müze oluşturmuş durumda. Bu
ay. bu müzede 'Deri, Tekbiçim
ve Diger İşkenceler' başlıklı ser-
gi yer alıyor. Bu sergide yer alan
1400 yapıt sayesinde Berlin'de
ve tüm dünyada yer alan 'Eşcin-
sel Hareket'in 100 yıllık geçmi-
şı belgelerle anlatılıyor. İnsanlık
ve Bilim Komitesi bu sayede.
Berlin'de Eşcinsel Haklannı Ko-
ruma Kuruluşu'nun 100. yılını
da kutluyor. Seksbilimci Mag-
nus Hirschfeld tarafından 1897
yılında kurulan bu komite, uzun
bir süre eşcinselliğin ne bir has-
talık ne de bir suç olmadığını ka-
nıtlayabılmek için ugraş veren
tek kuruluş olarak varlığını sür-
dürmek zorunda kaldı. Ayrıca
sergi. 1920'li yıllarda özgürlü-
ğünü elde eden Berlın'in, eşcin-
sellerin başkenti olarak tanınma
özelliğini yıtirdıği düşüncesini
de dürüstçe ortaya koyuyor. Na-
zi ayaklanması, hareketin önünü
kestı. O zamandan bu yana Al-
manya da, diğer tüm Avrupa ül-
keleri gibi Amerika'nın önderli-
ğıyleyetindi. "Buyuzyılıneşcin-
sdlik tarihi. büyük birölçüdegiz-
lenmesi gereken olavlardan bir
taneskMr" dıyor Hans Hannesen.
Bu hareket o tarihlerde bir tabu
olarak görüldüğünden. hiçkimse
o döneme ait bir belge saklama-
yı ve bir koleksıyon oluşturma-
yı düşünemezdı. Var olan belge-
lerin çogu da Nazilerin gelme-
siyle birlikte yok oldu. Kuruluş-
ta eikınlik gö>terenler. attıkları
bu adımın. >enı araşürmalann
başlatılmasında rol oynamasını
umuyorlar. Tarihçiler uzun bir
süre. önemli kişiliklerin hay atla-
nndakı parlak dönemlen incele-
mekten yoksun kaldılar; sırf bu
kişiler eşcinsel olduklan için.
Buna örnek olarak 1922 yılında
Rusya'yla Rapallo Antlaşma-
sı'nı ımzalayan Alman Dışişleri
Bakanı VValter Ratheneau'yu
gösterebıliriz. Onun eşcinsel ol-
dugu gündeme geldiği anda her-
kes ateş püskürmüştü.
Sergide portrelerin yer aldığı
galeriye bakıldığında bu tarzda
bir ışı gerçekleştırmenin ne ka-
dar zor olduğunu anlamak daha
kolay. Böylesine zor bir dönem-
de yer alan birkaç değerli yapıt
bulunuyor: 19. yüzyılın başında
eşcınselliğı yansıtan ilk yapıtlan
Antık Yunan dönemıne geri dö-
nerek va da karikatür tekniuı kul-
lanılarak yaratılıyorlardı.
1900'lü yıllara dogru erkek eş-
cinselligini ortaya koyan yapıtla-
rın oluşturulmasında. amatörler
hayvan çizgilerinden yararlandı-
lar. O sıralarda sayılan 100 binı
bulan eşcinsellerden 50 bin ka-
dan Nazıler tarafından öldürül-
müş; bir kısmı da toplama kamp-
lannda işkenceye maruz kalmış-
tır. Ancak serginin müdürü And-
reasSternweiler'a göre eşcinsel-
ler. Yahudiler kadar çok işkence
görmemişlerdir. Kimisi de aynı.
aktör Gustaf Gründgens'in yap-
tığı gibi. gösterme eviilıkler ya-
parak olayı örtbas ermiş ve ikti-
dardaki yerini almıştır. Bir sergi
haline getirilen eşcinsel hareke-
tin tarihi içinde erkek-erkek, ka-
dın-kadın ilışkilerinin evrımi
yer alıyor. Serginın son salonun-
da ise iki erkeğin birlikteligini
konu eden her türde değişik ça-
lışmalarbulunuyor. Buçalışma-
lann kendi bünyesinde sergilen-
mesine karşı çıkan tek yer. Ber-
lin Metrosu oldu. Keith Ha-
ring'in tablosunun küçük bir ör-
neğinı sergilemeyi reddettı.
Eşcinsellerin tarihınden sonra
günümüzdeki durumlarına bak-
tığımızda ise hâlâ birçok sorun-
la karşı karşıya olduklarını görü-
yoruz. Artık evlenebiliyorlar;
birçok yerde bunun ne bir hasta-
lık ne de bir şuç olmadığı kav-
ranmış durumda. Ancak son
günlerde kımi evli eşcinsellerin
birçocuk sahibi olmak istemele-
ri ortalığı yenıden kanştırdı. Bu
konuyla ilgili hiçbir kanunun bu-
lunmaması olaylan daha da zor
duruma sokuyor. Almanya'dan
sonra Avrupa'da da bu sorunlara
çözüm getirebilmek için kap-
samlı çalışmalar başlatılmış du-
rumda. Bu konuda ilk adımı atan
kuruluşlardan bir tanesi olan
Berlin Sanat Akademisi'ndeki
sergi 1 ağustosa kadar açık kala-
cak.
A R ?
Susan Sarandon'a
• • 1 * * 1 ••
onur odulu
• Susan
Sarandon
smema
sanat ına
katkılan
nedenıyle
Münıh Fılm
Festivalı'nde
onur ödülü
aldı.
• Acapulco Black
FİIm Festivali nde
'SetltOflT başlıklı
fılmın yönetmenı F.
Gary Gra> ile kadın
oyuncusu Oueen Latifah
ödül kazanırken Ossie
Davis, 'Get On The Bus'
adlı fılmleen iyı erkek
oyuncu seçıldi.
Festival'de en iyı film
ödülünü 'Once l pon A
Time When We VVere
Coloured' adlı fılm aldı.
• Forrest
Cumpadh
fılmıyle Oscar
kazanan Robert
ZemeckisLos
Angelestaki Çin
Tiyatrosu'nun
önündeki
çimento
tabakayael ve
ayak izi ışlenen
sanatçılararasına
katılmava hak kazandı.
Kil tabakaya bugüne
kadar Charles Chaplin.
Raquel \Velsh. Cecil B.
De. Mille, George
Stevens, Mervyn Le Rm,
Gene Kelly \ e Steven
Spielberg'ın el ve avak
ızleri ı^lenmışti
• Mark volpe
Boston Senfoni
Orkestrası'na vönetıcı
olarak atandı. Sanatçı
1991 yıhndan beri
Detroıt Senfoni
Orkestrası'nı yöneten
Volpe'un eylül ayına
kadar Detroit'te kalarak
konser sezonunu
tamamlamas] beklenıyor.
• Ünlü
ispanyol
tenor
Carreras
geçen günlerde
Almanya'da bır
kan kanseri
tedavi
merkezının
açılışına katıldı.
Birkaç vıl önce
kendisi dekan
kanseri tedavisi
gören sanatçı,
tedavi
merkezinın kuruluşu için
gönüllü olarak çalışmış,
ve ekonomik yardımda
bulunmuştu. Ancak
sağlık sorunları
Carreras"ı rahat
bırakmıvor. Japonvadakı
konsen sırasında ses
tellerının mikrop
kapması nedenıyle
sanatçı üçüncü kez
Almanya konserini ıptal
edecek. Ünlü tenor.
doktorlann bütün
uyanlarına karşın konseri
gerçekleştirmek
istedığini
bıldirdı.
• Peter Falk
şu sıralar
'Pronto' adlı bır
televızvon
filmınde
Mıamılı bır
suçluyu
canlandınyor.
Yine telev ızyon
ekranlanndan
tanıdığımız.
'Hunter' (Avcı)
dizısmın başrol oyuncusu
Fred Dner ise "11 Davs'
adlı bir fılmle sinemava
geçışyaptı. Şevtana
tapan bir tarıkat
çevresinde
gelışen filmi
'Seven'(Yedi)
ve 'Fargo'nun
bır
kombinasyonu
olarak
tanımlıyor
Drver.
Basrollerinde James
\Voods, Sherly Lee \ e
Daniel Baldwinın
oynadığı 'Hampires'
(Vampırler) filminın
çekımlerine bu hafta
Santa Fe'de başlanıyor.
Fılmın vönetmeni John
Carpenter.
• Alessandro
D'Alatrİ son fılmı 'I
Giardini dell'Eden'de
İsa'nın gençlık dönemini
canlandırması ıçın Kim
Rossi Stuart'ı
seçtı. Aktör şu
an 27 yaşında.
• Bernardo
Bertolucci
fılmlennın
çogunluğunun
vapımcılığını
üstlenen Jeremy
Thomas. şimdi
de rejısörlüğe
soyunuyor. '.\U the Litde
Animals" adlı bu korku
filminın oyunculan John
Hurt. Daniel Benzali ve
Christian Bale.
• Jerry
Openheimer kaieme
aldığı Martha
Stevvart'ınyaşamöyküsü
nedenıyle kendisine
yöneltılen suçlamaları
yanıtlamakla meşgul son
günlerde. Martha
Stevvart'la hiçbir alıp
veremediğının
olmadığını belirten yazar
daha önce de Ethel
Kennedy, Rock Hudson.
Barbara V\alters'ın
yaşamöykülerını yazmış
ve övgüye pek yer
vermeyen •
tarzıyla dikkat
çekmişti.
Oppenheimer.
kitaba
başlamadan
önce Stevvart'a
birlikte
çalışmak
ıstediğinı
belırttıysede
yanıt
alamamış.
"Martha
teklifinıi geri
çev irdiv se de yaklaşık 400
meslektaşı ve tanıdığı.
istediğim bütün bilgileri
verdi bana. Hepsi aynı
şe> leri anlatnğına göre
kitaptakileri ben
uvdurmuş olanıam"
divor vazar.
Oppenheımer aynca
Martha'nın
hayranlanndan
gelebilecek tepkilerden
kaçındıgı için imza günü
düzenlemeyeceğini
bildirdi.
• Bruce
Springsteen
Suçtan \ e
uv uşturucu
bağımlığından
kurtulmayı
deneyen gençler
yararına
kullanılması
amacıyla
İsviçre Güzel
Sanatlar
Enstitüsü'ne
bağışta
bulundu.
Sanatçı. İsviçre"de
düzenlenen 1997Pular
Müzik Ödülleri
kapsamında kazandığı
para ödülünü bağışladı.
DARPR4NEDE BUGUN
• Saat 13.00 ve 15.00'te Denız Magazin dergisinin
hazırladığı 'Derinlik Sarhoşluğu' başlıklı saydam
gösteri. saat 15.30'da Manmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Dısıphnler Arası Gösterim Sanatı
Topluluğu'nun atölye çalışmalan yer alıyor.
25. ULUSLARARASI İSTANBUL MUZİK FESTİVALİ
BUGUN
• Müzik ve Gösteri saat 19.00'da Atatürk Kültür
Merkezı Aziz Nesin Sahnesi'nde ve La Scala
Filarmoni Orkestrası saat 19.00'da Aya İrini
Müzesı'nde izlenebilir.
YARITS
• Christopher Parkening saat 21.30'da Atatürk
Kültür Merkezı Büyük Salon'da, The Sirteen saat
19.00'da Aya İrini Müzesi'nde ve \Vho's Afraid of
Anything saat 19.00'da Atatürk Kültür Merkezi Oda
Tiyatrosu'nda izlenebilir
4. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ
• Legends 97 (tnstrumental Concert) yann saat
21.30'da Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde.
Mahonnv Brass Band saat 23.30'da Ro\v'de izlenebilir.