Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE 8 DIŞ HABERLER ABD,Lübnan yasağmı kahhrdı • Dış Habeıier Servisi - ABD'nin, 10 yıldırdevam eden vatandaşlannın Lübnan'a gitme yasağını, Lübnan' ın terorizmle mücadelede daha aktif olacağı taahhüdûnde bulunması üzerine kaldırdığı belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, söz konusu karara ragmen, vatandaşlanna güvenlik nedeniyle bu ülkeye gitmemeleri tavsiyesinde bulundu. ABD'nin yasağı kaldırmasını memnuniyetle karşılayan Lübnan Başbakanı Refik el-Hariri, bunun Lübnan'daki güvenlik ortamına gü\enoyu vermek anlamına geldiğini belirtti. hternet yoluyla hırsızlık • LEFKOŞA(AA)- Kıbns Rum kesiminde Denis Tsiganov (27) isimli bilgisayar mühendisi bir Rus,Jnternet aracılığıyla, birçok banka kredi kartının hesabına girerek, 3 bin Kıbns Lirası (yaklaşık 900 milyon TL) değennde alışverişyaptı. Hesaplara Internet yoluyla giren Rus, mal siparişi vererek paralannı kredi kartıyla ödüyordu. Bir kredi kartı sahibinin. hesabından para çalındığını şikâyet etmesi üzerine harekete geçen Rum polisi, sipariş ettiğı mallan teslim almak amacıyla Limasol postanesine gelen Rusu, suçüstüyakaladı. AypılıkçıJapdan Jospm'e tehdit • PARİS(AA)- Fransa'nın Korsika Adası'ndaki aynlık yanlısi grup. Sosyalist Başbakan Lionel Jospin'i, talep ettikleri özerkliğin kendilerine verilmemesi halinde, kanlı eylemlerini devam ettirmekle tehdit ettiler. Fransa'dan aynlma yanlısı, Korsika Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNC) tetnsilcilefi önceki âkşam A'da'nın kuzey daglannda düzenledikleri basın toplantısmda, Jospen'den yeni hükümetin Korsika politikasına açıklık getirmesini istediler. lapishaneden kurtardı • PALERMO(AA)- ltalya'nın Sıcilya adasındaki Siracusa hapishanesinde 266 kilo olan bir tutuklu, kilolan nedeniyle serbest bırakıldı Adli makamlar, hâkim Stefania Scarlata'nın 21 temmuzda yakalanan uyuşturucu kaçakçısı 31 yaşmdaki Mario Liotta'nın ev hapsinde tutulmasına karar verdiğini belirttiler. Castro'dan Vietnam'a hediye timsatı • HANOİ(AA)-Küba liden Fidel Castro'nun iki sosyaüst ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek amacıyla yolladığı 150 timsah yavrusundan oluşan özel hediyesi Vietnam'a ulaşü. Vietnam Tannı Bakanhğı yetkılileri. hediye edilen timsahlann sağlıklı olarak Hanoi'ye geldiğini ve bunlann damızlık olarak kullanılacağıru söyledi. liran'da hükümet güvenoyu aldı • TİRAN(AA)- Amavutluk'u içinde bulunduğu krizden çıkarmak için acil önlemleri içeren programını parlamentoya sunan Fatoş Nano Hükimeti'nin güvenoyu aldıö bildirildi. Arnavutluk Parlamentosu'nda yapılan oylanada. 114 milletvekili programı onaylarken, 3 milletvekili çekimser oy kuihndı. Nano koniı$masında. hükümetin amaının Arnavutluk'u mcKtrn bir ülke yapmak oldûunu ifade ederek, Am-vutluk halkının geydşe değil, geleceğe yöne.mesi gerektiğini belinti. Türkiye'nin Avrupa'daki büyükelçileri, AB'ye üyelikten ümitsiz olduklannı Ankara'ya bildirdiler Büyiikelçîlerden AB uyarısıliyari: Büyükelçiler Ankara'ya yolladıklan kriptolarda, "AB'nin genişleme stratejisi artık belli olmuştur. Türkiye'ye tam üyelik yolunu açmak niyetinde değiller. Bu perspektifın verilmesi için Almanya'nın inadının kınlması şarttır' görüşünü kaydettiler. derdiler. Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre büyü- kelçiler, bu uyan mektuplannda AB'deki mev- cut tabloyu ortaya koyup şu görüşlere yer ver- LALE SARÜBRAHİMOĞLU ANKARA - Avrupa Birliği (AB) ile ilişki- lerde dönüm noktasına giren Türkiye'nin Av- rupa'daki büyükelçileri, Ankara'ya gönder- dikleri kriptolarda, tam üyelikten ümitsiz ol- duklannı belirterek, alternatifler düşünülme- sini istediler. Koalisyon hükümeti, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Rum yöne- tımi lideri Glafkos Klerkles ile baş başa görüş- melerin ikinci turu için lsviçre'nin Montrö kenrine gidip gitmemesi konusunda ikiye bö- lûndü. Rum tarafi ile 1998 yılı başından itibaren tam üyelik müzakerelerine gitmeyi kararlaştıran AB'nin, 33 yıllık ortaklık ilişkisi bulunduğu Türkiye'ye tam üyelik yolunu açmaması Tür- kiye'nin yurtdışındaki büyükelçilerini hare- kete geçirdi. AB Konseyi'nin aldığı bu kara- nn, birliğin bakanlan tarafindan aralıkta ya- pılacak toplantıda resmileşmesi bekleniyor. AB iilkelerindeki çok sayıdaki büyükelci, An- kara'ya aralıkta değişiklik beklemedikleri ko- nusunda uyan mektuplan ve kriptolar gön- S-3OO'ler 1998de Kıbrısta dilen - AB Türkiye'yi tamamiyle "uyutma" stra- tejisi izliyor. - Türkiye, AB'nin. tam üye yapmadan güm- riik birliği anlaşması yaptığı tek ülke. - Eğer AB Türkiye'yi tam üyeliğe aday ül- keler sıralamasma almayacaksa ve buna rağ- men GB sürecekse başka alternatifler düşün- mek zorundayız. Birlik bizi AB 'ye tam üye ola- cak ilk dalga ülkeleri arasında yer alan Eston- ya'dan bile geride görüyor. 'Almanya'nın inadı lanlmalT - AB'nin artık stratejisi bellı olmuştur. Tür- kiye'yi tam üye yapma yolunda bir açılım içi- ne girmeyecektir. Aralık ayına ümit bağlama- yın. Ancak Almanya'nın Türkiye'nin üyeliği- ne karşı olan inadı kınlırsa Türkiye'ye tam üyelik yolu açılabilir. - AB'nin Dış tlişkiler sorumlusu Hans Van Montrö krİZİ: Ankara; KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, Rum lideri Klerides ile Montrö'de yapılması planlanan görûşmelere gidip gitmemesi konusunda ikiye bölündü. Yılmaz ve İsmail Cem'in, "masadan kaçan taraf olmamak için" Montrö'ye gidilmesini istedikleri belirtildi. • DenBroekda geçen haftasalıgünüBrüksel'de görüşünde olduklan belirtildi. görüştüğü Dışişleri Bakanı İsmailCem'e açtk- ça söyledi. Broek, Cem'e şu mesajı açıkça verdi: "İşüıizzor. EğerBaşbakan Mesut Yılmaz ey- liil sonunda Almanya'ya yapacağı ziyaret sıra- sında Almanya Başbakanı Helmut Kohl ileva- kın ilişkisini kuUanabüirse ve Almanya'nın ina- dını kırabilirse Türkiye'ye tam üyelik perspek- tifi açılabitir." Ankara'nın Montrö ikilemi Başbakan Yılmaz ve DSP'li Dışişleri Baka- nı İsmail Cem'in, KJCTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın Kıbns sorununun çözümü yolun- daki ikinci tur görüşmelerin yapılacağı Mont- rö ye "masadan kaçan tarafolmamak" için git- mesinden yana olduklan öğrenildi. DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı Büknt Ecevit ile yine DSP'li Kıbns ve AB ile ilışkılerden sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürei'ın ise, AB'nin Rum tarafi ile müzakerelere başlama karan ile yaptığı ha- tayı düzeltene kadar Montrö'ye gidilmemesi Bu durumda KKTC lideri Denktaş'ın zor du- rumda kaldığına dikkat çekildi. "23 yıldır Türkiye Lstedi diye Rum tarafi üe masayaoturdum, ama hep kötü tarafbiz okhık" diyen Denktaş, AB'nin tavnna misilleme ola- rak Montrö'ye gitme yanlısı olmadığını bası- na açıkça söyledi. Denktaş'a, görûşmelere katılması yolunda baskı yapan Ankara'daki Montrö yanlısı gru- bun ise. biryandan karan Denktaş'a bırakrnış görünürken diğer yandan KKTC liderine git- mesi için el altından baskı yaptıklan gözleni- yor. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Büyükelci Omer Akbel dün düzenledıği haftalık basın toplan- tısında bir soru üzerine "Montrö'ye gidip gh- memek Denktaş ve Kıbns Türk hükümeti ve mecfeinin alacağı karankr" diyerek topu Denk- taş'a attı. Kıbns Rum kesimi ise, AB'nin kendisi ile tam üyelik muzakerelerine başlama karanndan vazgecmesi durumunda Montrö'ye gitmeme tehdidinde bulunuyor. Yuııaıı savııııması Türk tehdidi üzerine kııruklu LEFKOŞA/ ATlNA (AA) - Yunanistan Sa\iınma Bakanı Akis Çuhacopulos. Kıbns Rum kesiminin Rus- ya'dan almayı planladığı S- 300 füzelerinin, 1998'in Ağustos ayında adaya yer- leştirileceğıni söyledi. Rum radyosunun haberine göre, parlamento Savuruna Komi- tesi'nde silahlanma progra- mıyla ilgili bilgi veren Çuha- copulos, Baf'ta inşa edilen askeri havaalanının da bu yı- lın sonuna kadar hazır olaca- ğını belirtti. Yunan savumna doktirini Yunanistanıın, silahlı kuv- vetlerini yeniden yapılan- dınnayı ve güçlendirmeyi hedefleyen yeni savunma doktrinıni, "Türk tehdidi" üzerine kurduğu açıklandı. Yunan Hükümet Sözcüsü Dimitri Reppas, dün Başba- kan Kostas Simitis Başkan- lığında gerçekleştirilen Sa- vunma ve Dış tlişkiler Kon- seyi toplantısı sonrası yaptı- ğı basın toplantısmda, hükü- metin, "doğudan gelen teh- dit" temel alınarak oluşturu- lan yeni savunma doktrini- ni onayladığını belirtti. Rep- pas, Türkiyeınin Silahlı Kuv- vetlerinin gücünü sürekli art- tırarak Ege'deki statükoyu bu yolla değiştirmek amacı- nı taşıdığını öne sürdü. İlk darbeye hazırhk Hükümet Sözcüsü, "Yu- nan Silahlı Kuvvetkri Türk tehdidini bertarafedecek güçte olmalıdır. Bir savaş halinde Yunan ordusunun amacı çatışmanın rakibin topraklarında gerçekleş- mesini sağlamak olacaktır. İlk darbeler çok önemlidir. Çünkü çatışmadan sonra müzakereler gündeme ge- lir ve bu süreçte çatışma sı- rasında elde edilenler bü- yükönemtaşır."dedi. Rep- pas, Yunanistan-Kıbns Rum Kesimi ortak savunma dokt- rininin, Yunan savunma po- litikasmın temel taşı oldu- gunu da vurguladı. Hükümet Sözcüsü, Yunan ordusunun 2010 yılına ka- dar modernize edilmesıni hedefleyen doktnn çerçeve- sınde. yaklaşık 15 milyar do- lar tutannda harcama yapı- lacağını da açıkladı. Rep- pas'ın verdiği bilgiye göre, programın 1998 yılı sonuna kadar tamamlanması öngö- rülen bölümünde Kara Kuv - vetleri. çevik birlikler ha- linde yeniden yapılandınla- cak. Kara ordusunun vurucu gücünü ve esnekliğini arttır- ma amaçlı bu yeniden yapı- landırma programı çerçeve- sınde tümenleryerine tugay- lar oluşturulacak. tkinci kolordu çevik birlikler ha- linde yeniden örgütlenırken, bir savaş halinde doğrudan Genelkurmay Başkanlığıına bağlı olarak görev yapacak. Deniz Kuvvetleri ise vurucu güçlerinm arttınlması çaba- sı çerçevesinde yeni fırka- teynlerve denizaltılar ile des- teklenırken, korvetlervedev- riye gemılerinin sayısı da art- tınlacak. Yeni program çer- çevesinde Deniz Kuvvetleri- ınin hava gücü alınacak ye- ni tip uçaklarla güçlendirile- cek. U f (İU HOlİslpA" CUtlStl B rez fl>a'da polislerin 12 eyalcttc sürdürdükleri grev kapsamında düzen- * * * kdikJeri bir protestoyürüyüşündegrevci polislerlegü\çnlikgüçleri ara- sında çıkan çaüşmada § kişi yaralandı. Brezüya'nın kuzey doğusundaki Fortaleza'da maaşlannın arttınlması için yûrii- yen 500 poüs, kendilerini engellemekJe görevli askeri polislerle çaüşırken, hükümet sözcüsü önceki günkü çaüşmayı başlat- üğı saptanan polislerin görevden ahnacağını belirtti. (Fotoğraf: REUTERS) Akil Adamlar'ın görüşmesi eylülde MLTUTtLEM ATİNA - Türkiye ile Yunanistan arasında AB'nin girişımleri ile oluşturulan Akil Adamlar Komitesi'nin ilk olarak eylül ayında bir araya gelecekleri belirtildi. Türkiye'nin henüz cevap vermediği, ancak Yunanistan hükümet yetkilileri tarafindan önceki gün ya- pılan toplantıdan sonra alınan kararda Dışişlen Bakanı İsmail Cem'in son açıklamalannın etkılı olduğu sanılıyor. Cem. önceki gün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin eylül ayın- da Avrupa genelinde yeni bir diplomatik atılıma geçeceğini söy- lemişti. İsmail Cem'in bu açıklamasının Atina'ya ulaşmasından hemen sonra acil olarak bir araya gelen Yunanistan Başbakanı Kos- tas Simitis. Dışişleri Bakanı Teodoros Pangakos ve Dışişleri Ba- kanı YorgoPapandreuıle Yanniskranidiotis, Akil Adamlar'ın ey- lül ayındabir araya gelebilecekleri dogrultusunda karar aldılar. Yu- nanlı yetkililerin Türk Akil Adamlar ile bir araya gelmesi duru- munda bilinen tezlerini tekrar gündeme getireceklenne dikkat çe- ken diplomatik çevreler. bu konunun Yunanistan - AB ilişkileri çerçevesinde inceleneceğini vurguladılar. Türkiye ile Yunanistan arasında mevcut olan sorunlann çözü- mü konusunda sadece karşılıklı görüş alışverisinde bulunmak amacı ile kurulan Akil Adamlar Komitesi halen Türkiye ve Yu- nanistan'ın tezlerini AB kanalı ile birbirlerine ileterek konularda ilerleme sağlamaya çalışıyorlar. Diğer taraftan Türkiye ile Yunanistan arasında ABD'nin giri- şimleri ile Madrid'de imzalanan iyi niyet anlaşması, Yunanistan tarafindan fiili gırişimler doğrultusunda kullanılmak isteniyor. Yunanistan, Türkiye'nin Ege ve Kıbns'ta çeşitli şekillerde ihlal girişimlerinde bulunduğunu iddia ederek bu konuda ABD yetki- lilerine şikâyette bulundu. ikinci kez bilinç yitimi yaşadım Bir varmış bir yokmuş diyerek ameliyat olmaya karar verdiğimde kendimi Validebağ Öğretmenler Hastanesi Ortopedi Uzmanı Dr. Murat Doğan'ın bıçağı altında buldum. Hastane olarak yeterli teknik donanımda ve harika personelinin bakımı altında başanlı bir ameliyat ve sonrasını yaşadım. Hayatımda ilk kez 'kapris yapma' olanağı tanıyan ve çeken sevgili doktorum ve hemşirelere teşekkür ederim. Başhekim Dr. Ahmet Peker, Op. Dr. Murat Doğan, Anestezi Uzmanı Dr. Deniz Tiniç, Başhemşire Zeynep Sağlam, hemşireler Fatma Pancar, Neriman Kara, Özlem Sankaş, Aysel Saraçoğlu, Cezminur Şahin ve diğer personeli ile Dostlanm Dr. Şengül Akgün ve Validebağ Eczanesi'nden Ecz. Erol Balkan'ı unutmuyorum ve hepsini seviyorum. NtLGÜN tRMİKÇt BAŞBAK\NLIK GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI GÜMRÜKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GÜMRÜKLER BAŞMÜDÜRLÜĞÜ İLANENDUYURU Sa>ı. B.02.1.GÜM.4.06. 1D.OO(04GİŞ-1518 GK. Y)2734 Müsteşarlığımız Personel Dairesı Başkanlığı'nın 10083 sa- y\\\ 06.5.1997 günlü yazılan konusu. Gümrûk Müfettışı Zafer Yıldınmlı tarafindan düzenlenen 11.4.1997 günlü 9/69 sayılı soruşturma raponı ile 14.4.1997 günlü 8 sayılı teklif raporun- da; Erenköy ve Halkah Ginş Gümrük Müdürlükleri'nden Çiza Mobilya San. ve Tıc. A.Ş. adına tescıl edilen 20533 ' 21 5.1993 ve 57973/25.6.1993 sayı ve günlü gınş beyannameleriyle ithal edilen mobilya cinsındeki eşyalann gerçek kjymeüennı >ansıt- mayan ve sahte evraklann gümrüğe ibraz edılmesı sonucunda daha az vergi ödenmek suretiyle iAal ışlemleri gerçekleştirilen olayda, beyannamelenn kıvmet beyan tablolannın başmüdür- luğümüze kayıth 1518 kame no'lu Gümrük Kom. Yardımcısı Murat Bıçak tarafindan ımzalanarak ışlenen suça ıştirak ettiği belirlendiğinden kamesinin 1615 sayılı G.K.'nun 173. madde- si uyannca daimi olarak gen alınması önenlmekte. bu hususta 15 günlük süre tanınarak sa\unmasının alınması istenilmış ve bılınen adresıne (Fevzı Çakmak Cad 2 Sok. Doğankent lş Ha- nı K: 3 Şirinevler - Istanbul) adresıne yapılan 2714'16.5.1997 sayı ve günlü teblıgatımız adresınden adres bırakmadan aynl- dığı gerekçesı ile gen gelmiştır. Belirtılen olayın adı geçene 7201 sayılı yasanın 28-29. maddesı uyannca yazının ilanen tebliğinden ıtibaren 15 gün içinde savunmasını başraüdürlüğü- müze venlmesi hususu ilanen tebliğ olunur GÜMRÜKLER BAŞMÜDÜRÜ VEDAT GÜR GÜMRÜK MÜDÜRÜ Basın: 33714 KJÖR ÜŞ / ADRIAN ZIELCKE Dışişleri Bakanı İsmail Cem Türkiye adaylık için bastınyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışiş- leri Bakanı İsmail Cem. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Ankara'daki temsilcilerine Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili bir brifing ver- di. Cem, AB ile 1963 yılında Ankara Ant- laşması'nı imzalayan Türkiye'ye henüz tam üyelik perspektifinin çizilmemesinden du- yulan rahatsızlığı ileterek, birliğin aralık ayında Lüksemburg'da yapacağı zirvede •'Türkiye'nin adaylığuun tescil edilmesi ge- rektiği mesajını" verdi. Dışişlen Bakanı Cem, göreve geldiğin- den bu yana ilk kez AB üyesi ülkelerin An- kara'daki büyükelçilerine dün Dışişleri Ko- nutu'nda brifing verdi. Görüşmeden önce basına kısa bir açıklamada bulunan Cem, görüşmede genel olarak Türkiye-AB iliş- kilerinin ele ahnacağını kaydetti. Cem. iliş- kiler konusunda görüş alışverişinin yapıla- cağını ve sorunlara ortak çözüm bulunma- sı içinçalışacaklannı bildirdi. Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Büyükelci ÖmerAkbeJga- zetecilere yaptığı açıklamada, göriişmenin çok yapıcı ve faydalı geçtiğini belirterek, Cem'in bnfingde. Türkiye'nin AB ile iliş- kilerinde beklentilerini, bakış açısını ve ak- sayan noktalan dile getirdiğinı kaydetti. Cem'in, Türkiye-AB ilişkilerinin gelişme- sinin birliğe de katkıda bulunacağını iletti- ğıni belirterek, "Görüşmede genel anlam- da Türkiye-AB ilişkileri ele alındı. Spesifik bir konu yoktu. Genel ilişkiler kapsamında- ki konularda görüş ahşverişi yapddı 7 ' diye konuştu. Kıbnsla görüşmelere tepki Edinilen bilgılere göre. Cem, birliğin Türkiye'ye henüz tam üyelik perspektifi vermemesinden duyulan rahatsızlığı dile getirdi. 1963 Ankara Antlaşması ve 1964 Ortaklık Antlaşması ile Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin bir hak olarak tescil edildi- ğinin altım çizen Cem, AB Komisyonu'nun Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Es- tonya ve Slovenya'nın yamsıra Kıbns ile de tam üyelik görüşmelerinin başlatılması öne- risine tepki gösterdi. Cem, Kıbns'ın Tür- kiye ile Yunanistan'ın birlikte üye olmadık- lan uluslararası örgütlere giremeyeceğine ilişkin 1959 Zürih ve Londra anlaşmalan- nı anımsatarak. AB'nin bu tutumuyla ada- da kalıcı çözüm bulma çabalannı baltala- dığını kaydetti. Cem. 55. hükümetin ekonomi, ınsan hak- lan ve demokrasi alanlannda standartlann AB düzeyine çıkartılması çalışmalannı sür- dürdüğünü belirterek, birliğin aralık ayın- da Lüksemburg'ta yapacağı zirvede Türki- ye'ye tam üyelik perspektifinin verilmesi gerektiğinin altım çizdi. Türkiye'nin gümrük birliğini yeniden gözden geçirme ile ilgili kozu konusunda Cem. u Türkiye''nin gümrük birliğinden çık- masının söz konusu olmadığını, taraflar ara- sındaki anlaşmanın u> gulanacağınu ancak uygulamadaki aksaklıkların düzeltilmesi gerektiğini" söyledi. Stuttgarter Zeitung Dış Haberler Şefi Alman Gazeteci Gözüyle Türkiye Türk musikisine atdan imza; VEYS FM 87.7 Almanya'ya demokrasi zoria gelmtş- tir. Hitler diktatörlüğünün sonu ve müttefikJerin Almanya'yı toptan yenil- giye uğratması, ülkeye demokrasi- nin gelmesini sağlamıştır. Aradan ge- çen yıllarda demokrasi batısıyla, do- ğusuyla tüm Almanya'da kök tutmuş, geçmişiyle, nasyonal-sosyalist dü- şünce ile bağlannı koparmanın da hemen hemen üstesinden gelmiştir. Ancak şu sıralar, Orta Avrupa'nın alı- şılmış kalıplannı terk edene, kendini yargıç sanan Alman insanı, her zaman anlayış göstermiyor. Ne gelecek yüz- yıla damgasını vurmaya hazırlanan dev Çin'e ne de dost Türkiye'ye. De- mokrasi sınırlannın dışına çıkan her- kes Almanya mızrağının sivrisini sır- tında hissediyor. Ancak böylesine bir "öğreti" ile ne dost edinilebilir ne de etkili değişikliklerde başanlı olunabi- lir. Gelecek, açık. Bu tüm toplumlar için geçerli. Yakın gelecek hertürlü deği- şikliğe açık... Yepyeni bir dönemin başlangıcındayız. Şu anda yeryüzün- desüregelen savaşa "küreselleşme" adını verdiler. Ve henüz başlangıç yıl- lanndayız. Günümüzde Çin'inen bü- yük dışsatımı plastik çocuk oyuncak- lan... Bu dev ülkenin, kaliteli ve ucuz sanayi ürünleri ile dünya pazarlannı istila edeceği günleri bir düşünelim... 20. yüzyılın endüstri devteri ağlayıp SE- lamaya başlayacak. Asya ülkelerinin tanmdan modern endüstriye geçişi tüm dünyada hissedilecek. Türki- ye'de de. Ülke bu değişimin getire- ceği sonuçlann altından kalkabile- cek, acımasız uluslararası savaşa da- yanabilecek mi? Verilecek olan bir yaşam savaşı. Yann savaşı kazanmışlann mı, yitirmiş- lerin mi arasında otacağız? Almanya'ya uyum sağlama çabasındaki Türkle- rin aşması gereken engellerden en büyüğü işsizlik. Meslek öğrenecek işyeri bulamayan ortaokul mezunla- nnın geleceği karanlık. Aile içi ve top- lum yaşamlan sorun dolu, iyi bir mes- lek sahibi olamamış. çoğu işsiz, her- kesi kendine karşıt sanan gençler arasında düşmanlık ve değişik dü- şüncedekileri kabullenmeme eğilimi yaygınlaşmakta. Içlerinden bazıları bu ortamda Islamcı köktendincilere yönelmekte. Türkiye'ye ani gelen demokrasi kök tutup, gelişebilmiş midir? Adalet, hür basın, tarafsız idare ve mahkeme gi- bi demokrasinin ana öğeleri sağlam bir temele oturtulmuş mudur? Gü- nümüzde demokrasiyi koruma göre- vini gerektiğinde hâlâ ordu üstlen- mekte. Bu rahatlatıcı ve güven veri- ci bir şey mı, yoksa çok tehlikeli bir durum mu? Ordu gibi emirterin ve katı kurallann yönlendirdiği bir kuru- luş, hürriyet temeline dayanan de- mokrasiyi nasıl koruyabilir? Son aylann kaosu yeni bir hüküme- ti başa getirdi. Islamcılar muhalefete geri döndü. Mesut Yılmaz, Avru- pa'ya yaklaşan bir politika güdece- ğine, Atatürk'ün mirasını koruyaca- ğına, ülkeye huzur getireceğirte söz verdi. Başbakan Meclıs'teki ilk ko- nuşmasında bunlan söylerken, kür- sünün önünde mi|letvekillen birbirini yumrukluyordu. Ülkenin, bölünmek istemiyorsa katlanmak, üstesinden gelmek zorunda olduğu gerilimler Meclis'e taşınmıştı. Türkiye'de Batı ile Doğu arasında- ki uçurum derin. Ülkede büyük bir iç göç yaşanıyor. Doğg'dan Batı'ya, Is- tanbul'un, Izmir'in endüstri merkez- lerine milyonlarca insan geliyor. Bu- gün Istanbul'da gerçekten kaç insan yaşadığını kim biliyor? Nerede, ne kadar insanın yaşadığını bilmeyen devlet nasıl bir devlettir? Bu karma- şa sadece sağlıksız seçim sonuçla- rını getirmez. Hepsinden önemlisi, doğusunda yaşamaktansa, Istan- bul'un gecekondularında yan aç ya- şamaya razı olan insanların ülkesin- de birlik ve beraberlik ayakta duramaz. istanbul'un gecekondulannda gücü- nü gösteremeyen devlet, otoritesinin gücünü ispatlamak için doğuda sa- vaş halinde. Dış ülkelerce desteklen- diği bilinen, kötünün kötüsü terörist- ler hapse atılırken, yazdıklanndan do- layı gazeteciler de içeri gıriyor. Neden? Toplum, sorunlarını niçin açık açık tartışamıyor? Tutuklanmaktan kor- kan aydın, düşüncesini özgürce ne- den söyleyemiyor? SÜRECEK