27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TENMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 8 yıl tasarısı koımsyonda • ANkARA (Cumhuriyet Bürosu - Hükümetin gelecekhafta genel kurula indirme/i tasarladığı 8 yıllık kesintisiz temel eğitım \asa tasansı bugün TBMM Milli Eğitim KomisyDnu'nda görüşülmeye başlanacak. DYP'li Başkan Tavyar Altıkulaç'ın çağnsı ûzerine toplanacak olan komisycnda, DTP'nin grup kurmasından sonra yeni üye seçmi yapılamadığı için çoğanluğun hâlâ REFAHYOUda olması sıkıntı yırattı. Bektrik dağıtımı özel sektörde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Enenı ve Tabiı Kaynaklar Bakanlığf nın 4 ay önce 26 elektrik dağıtım şebekesınin özel sektöre devrine ılişkin açtığı ihalenin sonuçlandınldığı bildirildı. Elektrik dağıtımında tüm işletme haklanmn 30 yıllığina özel 'sektöre devrine ilişkin ihalede lstanbul-Avrupa yakası dağıtımını Havaş ve Hopa Limanrnı alan Turgay Güner'e ait Park Holding'in aldıği öğrenildi. Eskişehir'in elektrik dağıtımı Ihlas ve Cıngıllıoğlu ortaklığına ,verildiği. Ankara'nın dağıtım şebekesinin de ..Ekber Holding'e devredildiği öğrenildi. İşçilerden Aktrf Dağıtım'a tepki - • tstanbul Haber Servisi - Nakliyat-lş Sendikası'na bağhAktif Dağıtım AŞ işçileri. işten çıkarma, .sendikasızlaştırma ve sürgünlen protesto ettı. Sendika yöneticileri ve işçiler. dün sabah saatlerinde Perpa önünde toplanarak, alkışlar ve sloganlarla Perpa içindeki işyerine gittiler. Sendika Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu. burada yaptığı açıklamada. Aktif Dağıtım AŞ ışvereninin işçÜe'ri "satın almaya -çalıştığını, tehdit ettiğini, sendıkalı işçileri ışten attığını veya sürdüğünü" ! öne sürdü. Cezaevinde açlık grevi • MLĞLA/ADANA (Cumhuriyet) - Aralannda Manisa liseliler davası ı sanıklanndan Faruk Deniz'in de bulunduğu 10 hükümlü ve tutuklu. Muğla E Tipi Cezaevi'nde açlık grevi başlattı. Bağımsız koğuşta kalan siyasilerin, itirafçılann koğuşuna geçirilmek ıstenmeleri üzerine greve başladıklan ,belirtildi. DGM'nin Adana'ya kurulması , ûzerine Konya E Tipi Cezaevi'nden Ceyhan E Tipi Cezaevi'ne sevk edilen 200 siyasi tutuklunun "cezaevlerinde tek tip uygulamaya" yönelik çalışmalar yapıldığı gerekçesiyle duruşmalara katılmama protestosu sürüyor. TİYAD'ın tepkisi • İstanbul Haber Servisi - Tutuklu Hükümlü Aileleri ve Insan Haklan Için ; Yardımlaşma Derneği (TlYAD). cezaevlerindeki ;hücre tipi uygulamanın ;kaldınlmasını istedi. TtYAD'dan yapılan yazılı açıklamada, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun cezaevlerindeki hücre tipi uygulamayı daha da geliştirdiği savunularak, bu uygulamalann altyapısının da "Koğuşlarda tutuklu sayısını azaltma, tutuklulann rahatını sağlama" gibi söylemlerle doldurulmaya çalışıldığı belirtildi. Öksüz gözaltında • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ülkede Gündem gazetesi Ankara Temsilcisi Meliha Öksüz gözaltına alındı. Ülkede Gündem gazetesinden dün yapılan açıklamada. Ankara bürosuna gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü Basın Bürosu Güvenlik Şubesi'ne bağlı 7 polisin gazetenin Ankara temsilcisi Öksüz'ü gözaltına aldığı bildirildi. Açıklamada, Öksüz'ün Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nuh Mete Yüksel imzalı emirle gözaltına alındığının kaydedildi. MEB yeni öğretim yılmda taşımalı eğitim ve uzaktan eğitim projelerine ağırlık veriyor Eğithıı haıitasılıazu* EBRUTOKTAR ANKARA-Milli Eği- tim Bakanlığı, 8 yıllık kesintisiz eğitime ilişkin olarak başlattığı altyapı çalışmalan çerçevesin- de çok geniş kapsamlı bir eğitim haritası hazır- lıyor. Yeni öğretim yılın- da yurt çapında 8 yıllık kesintisiz eğitime geç- meyi planlayan bakan- lık. taşımalı eğitim \e uzaktan eğitim projele- rine ağırlık veriyor. Bakanlık, 8 yıllık ke- sintisiz eğitim çerçeve- sinde geniş kapsamlı bir eğitim haritası hazırlı- yor. Taşımalı eğitim, ya- tılı ilköğretim bölge okullan. merkez okulla- n, ülke genelindeki öğ- renci, öğretmen ve ders- lik durumlannı içerecek haritanın 20 gün içinde tamamlanacağı be- lirtildi. 8 yıllık kesintisiz eğıtımin tüm böl- gelerde başanlı olarak uygulanmasını he- defleyen bakanlık. örgün eğitim kanalıyla ulaşılamayan bölgelere TV-bilgisayar ağı ile hizmet verecek. Bu amaçla kırsal bölgelerde merkez okullar belirleyecek olan bakanlık, belirli bölgelerde yoğunlaşan öğretmen fazlalığı- nı gidermek için de yeni projeler üretiyor. Milli Eğitim Bakanı Uluğbay tepkilerin siyasi olduğunu söyledi eğitim sadece basamak' ANKARA (CumhurivetBürosu)-Millı Eğitim Baka- nı Hikmet Uluğbay, şeriatçı kesimin engellemeye çalış- tığı 8 yıllık kesintisiz eğitimin gecikmeli bir "bflimsel zorunluluk" ve çağdaş eğitim için "bir basamak oldu- ğunu" söyledi. Uluğbay, dün bakanlıkta gazetecilere yaptığı açıklaj mada, 8 yıllık kesintisiz eğitime ilişkin yasa tasansının imam-hatip ortaokullannın kapanması için hazırlandı- ğını savlayan görüşlerin siyasi olduğunu kaydetti. Uluğ- bay, •'Türkiye, 21. yüzyılda önde gelen bir üike ohnak is- tiyorsa, 8 yılın çokötesini konuşmak durumundadır. Za- ten 8 yühk kesintisiz eğitim, çok daha kapsamlı bir eği- tim reformunun ilk basamağıdır" dedı. 8 > ıllık kesinti- siz eğitime geçildiğinde sadece imam-hatip okullannın değil tüm Hselerin, Anadolu Liselerinin, meslek lisele- rinin, kız ve erkek teknik liselerinin ortaokul bölümü- nün kapanacağını kaydeden Uluğbay, konunun yapay bir şekilde tek taraflı olarak sunulduğunu söyledi. Uluğbay, Türkiye'nin 8 yıla ilişkin tercihini 1973 yılmda yaptığı- nı vurgulayarak, "1971-1972 yıhnda 18 okuJda deneme- lere başlanmıştır. Buradan aldığı sonuçiar üzerine ülke genelinde uygulanması için yasa çıkmıştır. O yasa çıkbk- tan 24 yü sonra, ülkemizin 6 bin 400'e yakm ilköğretim kurumunda esasen uygulanmaktadır" diye konuştu. tmamhatip liselerine ve diğer liselere gerekli görülme- si halinde hazırlık sınıflan açılacağını kaydeden Uluğ- bay, buralarda okutulacak derslerin 3 yıllık ortaokullar- da okutulan meslek derslerinden daha fazla olacağını vurguladı. Uluğbay, eğitim reformunda çarşamba günü okullarda yanm gün tatil yapılarak, din eğitimine ola- nak sağlanmasını öngören bir projelerinin olmadıgmı belirtti. Bakanlıktan biryetkili. sınıf mevcutlannın 30 ya da 35 olması halinde gereken kaynak ihtiyacının ayn ayn hesaplanarak, alterna- tifler halinde Başbakanlığa sunulacağını bildirdi. Okul öncesi öğretimdeki okullaş- ma oranını 2001 yılına kadaryüzde 50'ye çıkarmay ı hedeflediklerini kaydeden yetki- li, "Herokula birbilgisavarvermeyi hedef- liyoruz. Doğuda bu merkez okullarla çözü- lecek. Merkez okullarda oluşturulacak bü- gisavar ağı, taşımalı sistemle diğer bölgeler- deki öğrencilerin hizmetine sunulacak"de- di. Yetkılı, dıl laboratuv arlan oluşturula- rak. yabancı dil eğitiminin yaygınlaştınla- cağını da belirtti. Bu yıl uzaktan eğitim projesıne ağırlık verileceğini belirten yet- kili. "Avrupa ülkelerinde uzaktan eğitim çok vavguı olarak uygulanıyor. Bu sistem ve- rimli hale getirilirse, örgün egidmlt ulaşıla- mayan bölgelerdeki sonınlar halkdilir'" de- di. Bakanlık, bu çalışma- lara paralel olarak 8 yıl- lık kesintisiz eğitim çer- çevesinde müfredat la- boratuvar okullanndaki ortaokullann ilköğretim okullanna dönüştürül- mesini öngören bir ge- nelge yayımladı. 19 il valiliğine göndenlen ge- nelge. Dünya Bankası ile ımzalanan anlaşma çerçevesinde 23 ilde 208 proje okulunda uygula- nan müfredat laboratu- var okullannın yeniden düzenlenmesini öngörü- yor. Genelgede şöyle de- nildi: "Mecburi eğitimin 8 yıla çıkanlması çaüşma- lanna paralel olarak, iU- niz müfredat laboratu- var okulu kapsamında bulunan müstakil ilko- kul ve ortaokullann, alt- yapı sorunlannın çö/üme kavuşrurulma- dan ilköğretim uygulamasına geçirilmesi, bugüne kadar model kapsamında vapılan çauşmalan olumsuz yönde etkileyecektir. Bunıın için, proje okuDannda oluşturulan müfredat laboratuvar okulu standarnann- dan olan sınıf mevcudu. tam gün öğretim, bina, tesis gibi standartlann korunarak, il- köğretim okulu uygulamasına geçilmesi proje hedefleri açLSindan önemlkür." Eğitim ve Doktrin Komutanlığı, yerli ve yabancı gazetecilere brifing verdi Ordu 21. yüzyda hazırlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk Sılahlı Kuv - vetleri'ni (TSK) 2000'li yıllann savaş stratejilerini hazırlamak üzere çalışma- lannı sürdüren Kara Kuv- vetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK), basma tanıtıldı. EDOK, PKK'ye karşı sür- dürülen mücadele çerçeve- sinde teröre ilişkin doktrin de hazırladı. EDOK faaliyetinde 3. yılını doldururken, kurum yerli ve yabancı gazetecile- re verilen brifıngle ilk kez kamuoyuna açıldı. 1995 yı- lına kadar eğitim komutan- lığı olarak faaliyet göste- ren EDOK'un tanıtılması sırasında TSK'nin çalış- malan da sergilendi. TSK'nin yalnızca Gü- neydoğu'da çarpışan bir güç olmadığı vurgulanan brifing sırasında. E- DOK'un bilim ve teknolo- jıyı kullanarak 21. yüzyı- lın savaş stratejilerini sap- tamayaçalışanbiryapılan- ma olduğu kaydedildi. Ka- ra Kuvvetleri Komutanlı- ğı'nın 20001i yıllarda zırh- lı kolordu oluşturma konu- sundaki önerisinin prensip- te olumlu bulunduğu ve Genelkurmay tarafından değerlendirildiği bildirildi. Brifıngın açılışında ko- nuşan EDOK Komutanı Korgeneral tzzettin İyigün, kurumun, bütün çahşmala- nnı bir sistem yaklaşım dü- şüncesiyle ele aldığını söy- ledi. Bu yaklaşımla TSK'nin ihtiyaçlannın 6 ana alanda belirlendiğini kaydeden Brifing sırasında gazetecilere. ma\ ını ctkisi/ kılan botiar. mayınlan imha eden araç- lar ile ma\ın ve bomba tara\an köpekler tanıtıldı. (Fotoğraf: HASAN AYDFN) lyıgün. şöyle devam etti: "TSK'de bu planlara •Stratejik Hedef Planı'de- nilmektedir. Bu planın uy- gulanması sonucu TSK'nin modernizasyonu çahşmala- n, ihby'açlan realize edilmiş olmaktadır. Görüleceği gi- bi bütün bu hususlar gele- ceği düşünerek bugünü ic- ra etmemizi gerektirmek- tedir. Ancak gelecek hep beürstzlikkrle dolu olduğu için ürkürücüdür. O halde planlayıcdar açısından ge- lcceği görünür hale getir- mek bizim en önemli so- rumluluğumuzdur." EDOKunKara Kuvvet- leri Komutanlığı'nın gele- ceğe açılan penceresi, bil- gi üretim ve bilim merkezi olduğunu kaydeden lyi- gün, "En büyük kfealimiz, bu günün hâkimL geleceğin de miman olmakür'* dedi. lyıgün, dünyada EDOK benzeri bir yapılanmanın yalnızca ABD'de "Tra- dock" olarak bulunduğunu belirtirken, bir soru üzeri- ne, kaynaklar konusunda herhangi bir kaygı taşıma- dıklannı. hedef olarak en güçlütehditlerini aldıklan- nı kaydederek, "Sınırsız kaynak varmış gibi düşü- nüyoruz" dedı. Muharebe Geliştirme Doktnn Başkanı Tuğgene- ral Olcay Bütün de E- DOK'un görevlerini şöyle açıkladı: "Geleceğin kara kuvvet- lerini şekillendirmek için bilimsel çalışmalar vap- mak; kara kuvvetlerini harbe hazırlamak için ge- rekli altyapıyı oluşturmak; geleceği şekillendirmede ana faaliyet alanlan olan 'konsept. doktrin, eğitim, lider geliştirme, teşkilat. malzeme, asker geliştirme' konularuıda mükemmeüi- ğe ulaşmakür." EDOK bünyesinde hava savunma okulu ile taktik ıstihbarat okulu kurma ça- lışmalannm sürdüğünü vurgulayan Bütün, özetle şu saptamalan yaptı: - Geleceğin savaşlannda süratli manevra ve uzun menzilli ateşler etkinliğini arttınrken, bunlara ek ola- rak aldatma. psikolojik ha- rekât, sivil ilişkiler, dost ül- ke desteği önem kazana- cak. - Bütün askeri faaliyetler medya tarafından yakın- dan izleneceğinden, her şey halkın gözleri önünde, tabiri caiz ise şeffaf cere- yan edecektir. Halkm tep- kisi, politik ve askeri karar- lan etkileyebilecektir. - Gelecekteki savaşı, uzaktan kumandah. riskli ve çok tahripkâr olabıle- cektir. Geniş alanlara yayı- lan ku\ r vetler dijital olarak kolaylıkla takip edilebile- cek, taktik resim kolaylık- la şekillenecektir. - Geleceği şekillendire- bilmek için, geleceği göre- bilmek, geleceği düşüne- bilmek ve geleceği değer- lendirebilmek gerekir. Bir diğer ifadeyle, global ve bölgesel verileri. milli si- yaset, milli güç unsurlan ve milli askeri strateji dü- şünceleri çerçevesinde ele alarak stratejik konseptler ve teoriler üretmek gerekir. Brifing sırasında aynca. EDOK'ta üretilen projeler, simülasyon cıhazlan ve diğer birimler de gösteril- di. ŞERtATÇILARIN DEVLET ÜRETME ÇİFTLİĞİNDE KAMP KLRDLĞU BELİRLENDİ Hizbullah davasma Diyarbakır'da başlandı Yurt Haberleri Servisi - Kapa- tılan Özgür Gündem ve gazete- miz muhabiri Hüseyin Deniz'in öldürülmesi olayına da katıldıkla- n bildirilen Hizbullah örgütü Vi- ranşehir grubunun yargılanması- na Diyarbakır 2 No'lu Devlet Gü- venlik Mahkemesi'nde (DGM) başlandı. Aralannda RP eski Vi- ranşehir ilçe Başkanı Hasan Te- peü'nin yeğeni, eski RP Yönetim Kurulu üyesi MahmutTepeli'nin de bulunduğu sanıklann Ceylan- pınar'daki Devlet Üretme Çiftli- ği'nde kamp kurarak eğitim yap- tıklan belirlendi. "Müslüman Gençlik" adlı bir oluşuma yönel- dikleri iddiasıyla DGM'de yargı- lanan bir araştırma görevlisi ile üç öğrenci hakkında Çukurova Oniversitesi'nce de soruşturma başlatıldı. Diyarbakır DGM Başsavcılı- ğı'nca hazırlanan Hizbullah Vi- ranşehir grubu iddianamesinde, İsmet Doğnı, Reşat Aslan, Meh- met Akyol, Mehmet Acet, İsmet Altun, Mehmet Durmaz ve Mah- mut Tepeli'nin de aralannda bu- lunduğu 11 Hizbullah örgütü üye- sinin. Şanlıurfa'nın Viransehir ve Ceylanpınar ilçelerinde Kuran kurslanndan adam toplayıp ör- gütlendikleri belirtildi. İddianamede bu kişilerin cami- lerde propaganda yaptıklan, ze- kât ve fitre adı altında halktan zorla para topladıklan ve gazete- ci Hüseyin Deniz'in öldürülmesi olayına kanştıklan öne sürüldü. İddianamede. Hizbullah mi-li- tanlannm Tanm Işletmeleri Ge- Yüreklerden dillere... VEYS FM 87.7 nel Müdürlüğü'ne aıt Ceylanpı- nar Devlet Üretme Çiftliği'ne ait arazilerde kamp kurup eğitim ça- lışmalan yaptıklanna da yer veril- di. 3 yıl ile ömür boyu arasmda değişen hapis cezalanyla yargı- lanmalan istenen sanıklar, sa\iin- malannda suçlamalan kabul et- meyerek tahliyelerini istediler. Tahliye istemleri mahkeme ta- rafından reddedilen sanıklann duruşmalan dosyadaki eksiklik- lerin giderilmesi amacıyla ileri bir tarihe ertelendi. Hizbullah'ın Viranşehir grubu davasında, Hasan Tepeli'nin yeğeni, eski RP Yönetim Kurulu üyesi Mahmut Tepeli de bulunu- yor. Tepeli, Hizbullah ör- gütü üyesi olduğu iddiasıy- la yargılanıyor. Adana'da "Müslüman Gençlik" adıyla şeriatçı oluşuma gittikleri iddiasıy- la gözaltına alınan 9 sanık DGM'ce tutuksuz yargı- lanmak üzere serbest bıra- kıldı. Tutanaklar TSK: Hedefe ulaşıldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 31 mayıs tuta- naklannın açıklanıp açıklanmayacağı tar- tışmalan sürerken, Ge- nelkurmay kaynaklan "Aslında açıklanmast- na gerek kalmadı. Ki- min yalan söylediği or- taya çıkn" görüşünü di- le getirdiler. Genelkurmay yetki- lileri, MGK toplantısı- nın ardından gelişen olaylann ve yapılan açıklamalann eski lçiş- leri Bakanı Meral Ak- şener ile dönemin Baş- bakan Yardımcısı Tan- su Çiller'in istihbarat skandalı sırasında doğ- ru söylemediklerini or- taya koyduğuna dikkat çekerek, şu değerlen- dirmeyi yaptılar: "Bizim amacımız polemiğe girmek değil. Gerçeklerin ortaya çık- masuı sağlamak! TSK, siyasi bir kurum değil, devletin vazgeçilmez bir organıdır. Ancak si- yasi hesaplar uğruna TSK'nin yıpratılması da kabul edflemez. Tu- tanak olayuıda amacı- mız gerçeklerin ortaya çıkmasıydı. Kamu- oyundaki tartışmalar, tedirgin olan çevTeler kimin yalan söylediği ni ortaya koydu." Suçlananlar arasında yer alan RP Genel Baş- kanı Necmettin Erba- kan ise, öncekı günkü grup toplantısında, tu- tanaklann açıklanma olasılığına karşı tehdit içerikli şu konuşmayı yapmıştı: "Biz devletin gizh'li- ğine büyük önem veri- riz. Ama bu görüşü bir kenara bırakırsak top- lantının kelime kelinıe ilanından iftihar duya- nz. Bunlann açıklan- ması bize şeref kazan- dınr. Bizim hangi şart- lar altında olursa olsun doğnılan konuştuğu- muz, gercekleri savun- duğumuz, dışanda başka içeride başka ko- nuşmadığımız ortaya çıkar. Bunu canı gönül- den temenni ederiz. Ancak MGK istişari bir kuruldur. Burada herkes her fikri söyle- miş olabüir. Bunlar giz- lidir. Açıklanırsa dost ülkelerle münasebetle- rimiz bozulabüir. Giz- lilik esası buna dikkat edilerek getirilmiştir. Açıklanması MGK'yi iç poKtikaya aletetmek- tir." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Ateşle Oynayanlar imam-hatip meslek okullannın kapatılmak isten- mesine karşı gösterilen abartılmış tepki, artık iyiden iyiye tadını kaçırdı. Ortamı böylesine germekle ne- lere yol açabileceklerini düşünmeyen sorumsuz ki- mi tipler, kendilerini ateşe attıklan gibi, ülkeyi de için- den çıkılması çok zor sorunlarla karşı karşıya bıra- kabilirler. Salı günü Ankara'da yapılan gösteriler, tam bir şe- riat provası idi. Akıllan sıra Ankara'da yüz binleri top- lamayı umut eden göstericiler, polisin müsamahası ile ulaşamamaları gereken yeriere ulaştılar, geçme- meleri gereken yerlerden geçtiler. Ve bu gösteriler polis içinde kabak tadı vermiş olan çifte standardın yeniden sergilenmesinin vesilesi oldu. Kazara o gösteriyi düzenleyenler solcu ve demok- rat öğrenciler olsaydı ya da sol bir siyasal parti ya da sendika bu gösteriyi düzenlemiş olsaydı yüzler- cesi tutuklanır, tümü coplardan nasiplenni alırdı. A- ma maşallah, bizim şeriatçı tosuncuklarla polisleri- miz neredeyse kol kola. Kucaklaşanlan mı istersiniz, sarılışanlan mı istersiniz, hepsi var... Zaten ne olabilirdi ki? O polislerin önemli bir bö- lümü de imam-hatip mezunu. Akıllan sıra sola karşı önlem alan merkez sağ politikacıların aymazlıklan- nın eseriydi dünkü görüntüler. Eğer devletin kolluk kuvvetleri yasaları herkese karşı aynı biçimde uygu- lasa "tesbih çeken parmakla tetik çeken parmağın " pek de farklı olmadığını net bir biçimde görürdük. "Bana sağcılarsuç işliyordedirtemezsiniz" diyen ki- mileri, sanıyorum şimdi derin bir pişmanlık içinde- dir. Polislerin gazete ve televizyon muhabirienne ve kameramanlanna insafsızca saldınlarının ardında da aynı düşünceler yatıyor. Bugün Refahlılar, "med- ya "yı ne derecede suçluyorlarsa kimi polisler de ay- nı derecede suçluyortar. Birtakım Refahlılar o muha- birlere ne derecede düşmansa birtakım polisler de aynı derecede düşman. Tabii sonunda "istenmeyen görüntüler" (!) ortaya çıkıyor. Bu son gösteride yeşil bayraklar yerine ay-yıldız- lı bayrağımız daha yoğun gibi görünüyordu. Akıllan sıra milleti kandıracaklar. "Ulus" düşüncesine karşı olduklarını ve "ümmet" düşüncesinde olduklannı her vesileyle açıklamaktan büyük mutluluk duyan ki- mi insanların, ulusal bayrağımızı taşımalarına acaba kım aldanır? Zaten bunlann işleri güçleri, yalan dolan. Sanki imamhatip okullan tümüyle kapatılıyormuş gibi, "Imam hatipler kapatılamaz" sloganına sanlmışlar. Yahu, imam-hatıpler zaten kapatılmıyor. Kapatılan, bu okulların orta kısımları. Fakat biliyorlar ki "Ağaç yaşken eğilir" ve daha "bebeierimizi" gözleri açılma- dan ellerine geçirmek istiyorlar. Bilimin yerine kör inancı yerleştirmek için. Düşünmenin yerine, körü körüne ve boş inancı koymak için... Bunlar aslında ufak bir azınlık. Sadece toplum içinde değil, bizim "şeriatçı cephe" olarak isimlen- dirdiğimiz grup içinde de ufak bir azınlık. Fakat müm- kün olduğunca yaygara ve gürültü yaparak kendi- lerini olduğundan daha büyük göstermeye çalışı- yoriar. Acaba Refah Partisi'ne oy veren insanlardan kaçta kaçı dünkü gösterilen tasvip etmiştir? Bilemi- yorum, ama azınlık olduklanndan eminim. REFAHYOL iktidarı bunlann iyice şımarmalan- na yol açtı. Dünya genelinde, SSCB'nin dağılması ve Doğu Bloku'nun çözülmesinin ardından ortaya çı- kan "ideoloji boşluğu"nu Islamiyetin dolduracağını sanan kimi yazarlann gündeme getirdikleri, "Islamın yükselişi" anlayışının da etkisiyle, kendilerini iktidar- da sanan bazı aymazlar, şimdi büyük bir sıkıntı ve iktidan terk etmiş olmanın pişmanlığı içindeler. Onun için sağa sola saldırıp duruyorlar... Refah Partisi, İstanbul sokaklannı "1 milyon"üye- ye sahip olduklarını açıklayan ilan panolarıyla dol- durdu. Akıllan sıra gözdağı veriyorlar. Bu rakamın doğru olduğunu sanmıyorum, ama doğruysa bile önemli değil. Refah'a üye olmayan on milyon var. Ne olmuş yani bir milyon üyeleri olmuşsa? Ama ateşle oynuyorlar. İktidan yitirmenin verdiği hınç ve üzüntüyle (ve biraz yukanda değindiğim piş- manlıkla) asla saldırmamalan gereken yeriere saldı- nyorlar, asla tahrik etmemeleri gereken yerleri tah- rik ediyorlar. Aslında bu tür edepsizlikJerin bir fayda getirmeye- ceğinin de bilincindeler. Fakat onların derdi başka. Bu yasa çıktıktan sonra sonuna kadar istismar ede- bilmek için şimdiden hazırlanıyorlar. Kendilerini "mazlum" göstermek ve "Müslümanlara baskı ya- pıldığı" propagandasının planlarını yapıyorlar. "Ca- mileri ahır yaptılar" gibisinden bayatlamış yalanlan yeniden canlandırmak istemelerinin nedeni bu. Ama ateşle oynuyorlar. Insanlann sabnnı zoriu- yorlar. Ülkemizdeki cepheleşme, kutuplaşmaeğilim- lerini tahrik ediyorlar. Ardından bir çatışma gelece- ğinin farkında değiller. Belki de farkındalar, ama bu- nun acı sonuçlannın ne olabileceğinin bilincinde de- ğiller. Kimileri, "Bu konuyu halka soralım" diyormuş. As- lında çok iyi olur. Asıl tokadı halktan yerler. Ama bu halkoylaması içinde öylesine bir kutuplaşma yaşa- nır ki atlan tokadın getireceği nimetten daha fazla zarar görürüz. Kaldı ki imam-hatip liselerine orta kı- sımları açarken halka mı sordular? Binleri ateşle oynuyor. Yanlış yapıyoriar. Çiller'in söylemi RP'yi solladı 6 8 yıllık eğitim dayatmacıhk' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Kendı hazır- lattığı 8 yıllık kesintisiz eğitim tasansını destek- lemekten çark eden DYP Genel Başkanı Tansu Ç0- ler, RP'nin söylemini kullanarak, "kesintisiz eğitimin da>r atmacıuk ol- duğunu" iddia etti. DYP Genel Başkanı Çiller, RP ile aynı çizgi- yi yansıtan ve partisinde bölünmelere neden olan 8 yıllık kesintisiz zorun- lu eğitim konusundaki söylemini, yayılan irtica gösterilenne karşın dün de sürdürdü. DYP Baş- kanlık Divanı'na ara ve- rerek, partisinin görüşle- nnı aktaran Çû\er, 8 yıl- lık zorunlu eğitime karşı çıkmadıklannı, ancak yönlendirme olmadan yapılacak bir uygulama- ya sıcak bakmadıklannı kaydetti. DYP Başkanlık Divanı'nın basına kapalı bölümünde Genel Baş- kan Yardımcısı Hayri Ko- zakçıoğhı, Çiller'i izledi- ği tavır konusunda uyar- dı. Kozakçıoğlu'nun, "RP ile işbiriiği yapıyor görüntüsüne gerek yok. Bizim görüşümüz RP'den ayndır. Ortak ha- reket ediyor görüntüsü yanhştır. DYT'nin kendi- ne özgü görüşü ounalı" dediği bildirildi. Genel Başkan Yardımcısı Nahit Menteşede, aynı göriişle- re katıldığını betırterek, •'Tasanvı destekleme-.ek bile RP'nin yanında yer alamayız" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle