Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 TENMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
8 yıl tasarısı
koımsyonda
• ANkARA (Cumhuriyet
Bürosu - Hükümetin
gelecekhafta genel kurula
indirme/i tasarladığı 8
yıllık kesintisiz temel
eğitım \asa tasansı bugün
TBMM Milli Eğitim
KomisyDnu'nda
görüşülmeye başlanacak.
DYP'li Başkan Tavyar
Altıkulaç'ın çağnsı ûzerine
toplanacak olan
komisycnda, DTP'nin grup
kurmasından sonra yeni
üye seçmi yapılamadığı
için çoğanluğun hâlâ
REFAHYOUda olması
sıkıntı yırattı.
Bektrik dağıtımı
özel sektörde
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Enenı ve Tabiı
Kaynaklar Bakanlığf nın 4
ay önce 26 elektrik dağıtım
şebekesınin özel sektöre
devrine ılişkin açtığı
ihalenin sonuçlandınldığı
bildirildı. Elektrik
dağıtımında tüm işletme
haklanmn 30 yıllığina özel
'sektöre devrine ilişkin
ihalede lstanbul-Avrupa
yakası dağıtımını Havaş ve
Hopa Limanrnı alan
Turgay Güner'e ait Park
Holding'in aldıği öğrenildi.
Eskişehir'in elektrik
dağıtımı Ihlas ve
Cıngıllıoğlu ortaklığına
,verildiği. Ankara'nın
dağıtım şebekesinin de
..Ekber Holding'e
devredildiği öğrenildi.
İşçilerden Aktrf
Dağıtım'a tepki
- • tstanbul Haber Servisi -
Nakliyat-lş Sendikası'na
bağhAktif Dağıtım AŞ
işçileri. işten çıkarma,
.sendikasızlaştırma ve
sürgünlen protesto ettı.
Sendika yöneticileri ve
işçiler. dün sabah
saatlerinde Perpa önünde
toplanarak, alkışlar ve
sloganlarla Perpa içindeki
işyerine gittiler. Sendika
Genel Başkanı Ali Rıza
Küçükosmanoğlu. burada
yaptığı açıklamada. Aktif
Dağıtım AŞ ışvereninin
işçÜe'ri "satın almaya
-çalıştığını, tehdit ettiğini,
sendıkalı işçileri ışten
attığını veya sürdüğünü"
! öne sürdü.
Cezaevinde
açlık grevi
• MLĞLA/ADANA
(Cumhuriyet) - Aralannda
Manisa liseliler davası
ı sanıklanndan Faruk
Deniz'in de bulunduğu 10
hükümlü ve tutuklu. Muğla
E Tipi Cezaevi'nde açlık
grevi başlattı. Bağımsız
koğuşta kalan siyasilerin,
itirafçılann koğuşuna
geçirilmek ıstenmeleri
üzerine greve başladıklan
,belirtildi. DGM'nin
Adana'ya kurulması
, ûzerine Konya E Tipi
Cezaevi'nden Ceyhan E
Tipi Cezaevi'ne sevk edilen
200 siyasi tutuklunun
"cezaevlerinde tek tip
uygulamaya" yönelik
çalışmalar yapıldığı
gerekçesiyle duruşmalara
katılmama protestosu
sürüyor.
TİYAD'ın tepkisi
• İstanbul Haber Servisi -
Tutuklu Hükümlü Aileleri
ve Insan Haklan Için
; Yardımlaşma Derneği
(TlYAD). cezaevlerindeki
;hücre tipi uygulamanın
;kaldınlmasını istedi.
TtYAD'dan yapılan yazılı
açıklamada, Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu'nun
cezaevlerindeki hücre tipi
uygulamayı daha da
geliştirdiği savunularak, bu
uygulamalann altyapısının
da "Koğuşlarda tutuklu
sayısını azaltma,
tutuklulann rahatını
sağlama" gibi söylemlerle
doldurulmaya çalışıldığı
belirtildi.
Öksüz gözaltında
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ülkede Gündem
gazetesi Ankara Temsilcisi
Meliha Öksüz gözaltına
alındı. Ülkede Gündem
gazetesinden dün yapılan
açıklamada. Ankara
bürosuna gelen Ankara
Emniyet Müdürlüğü Basın
Bürosu Güvenlik Şubesi'ne
bağlı 7 polisin gazetenin
Ankara temsilcisi Öksüz'ü
gözaltına aldığı bildirildi.
Açıklamada, Öksüz'ün
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi Savcısı Nuh
Mete Yüksel imzalı emirle
gözaltına alındığının
kaydedildi.
MEB yeni öğretim yılmda taşımalı eğitim ve uzaktan eğitim projelerine ağırlık veriyor
Eğithıı haıitasılıazu*
EBRUTOKTAR
ANKARA-Milli Eği-
tim Bakanlığı, 8 yıllık
kesintisiz eğitime ilişkin
olarak başlattığı altyapı
çalışmalan çerçevesin-
de çok geniş kapsamlı
bir eğitim haritası hazır-
lıyor. Yeni öğretim yılın-
da yurt çapında 8 yıllık
kesintisiz eğitime geç-
meyi planlayan bakan-
lık. taşımalı eğitim \e
uzaktan eğitim projele-
rine ağırlık veriyor.
Bakanlık, 8 yıllık ke-
sintisiz eğitim çerçeve-
sinde geniş kapsamlı bir
eğitim haritası hazırlı-
yor. Taşımalı eğitim, ya-
tılı ilköğretim bölge
okullan. merkez okulla-
n, ülke genelindeki öğ-
renci, öğretmen ve ders-
lik durumlannı içerecek
haritanın 20 gün içinde tamamlanacağı be-
lirtildi. 8 yıllık kesintisiz eğıtımin tüm böl-
gelerde başanlı olarak uygulanmasını he-
defleyen bakanlık. örgün eğitim kanalıyla
ulaşılamayan bölgelere TV-bilgisayar ağı
ile hizmet verecek.
Bu amaçla kırsal bölgelerde merkez
okullar belirleyecek olan bakanlık, belirli
bölgelerde yoğunlaşan öğretmen fazlalığı-
nı gidermek için de yeni projeler üretiyor.
Milli Eğitim Bakanı Uluğbay tepkilerin siyasi olduğunu söyledi
eğitim sadece basamak'
ANKARA (CumhurivetBürosu)-Millı Eğitim Baka-
nı Hikmet Uluğbay, şeriatçı kesimin engellemeye çalış-
tığı 8 yıllık kesintisiz eğitimin gecikmeli bir "bflimsel
zorunluluk" ve çağdaş eğitim için "bir basamak oldu-
ğunu" söyledi.
Uluğbay, dün bakanlıkta gazetecilere yaptığı açıklaj
mada, 8 yıllık kesintisiz eğitime ilişkin yasa tasansının
imam-hatip ortaokullannın kapanması için hazırlandı-
ğını savlayan görüşlerin siyasi olduğunu kaydetti. Uluğ-
bay, •'Türkiye, 21. yüzyılda önde gelen bir üike ohnak is-
tiyorsa, 8 yılın çokötesini konuşmak durumundadır. Za-
ten 8 yühk kesintisiz eğitim, çok daha kapsamlı bir eği-
tim reformunun ilk basamağıdır" dedı. 8 > ıllık kesinti-
siz eğitime geçildiğinde sadece imam-hatip okullannın
değil tüm Hselerin, Anadolu Liselerinin, meslek lisele-
rinin, kız ve erkek teknik liselerinin ortaokul bölümü-
nün kapanacağını kaydeden Uluğbay, konunun yapay bir
şekilde tek taraflı olarak sunulduğunu söyledi. Uluğbay,
Türkiye'nin 8 yıla ilişkin tercihini 1973 yılmda yaptığı-
nı vurgulayarak, "1971-1972 yıhnda 18 okuJda deneme-
lere başlanmıştır. Buradan aldığı sonuçiar üzerine ülke
genelinde uygulanması için yasa çıkmıştır. O yasa çıkbk-
tan 24 yü sonra, ülkemizin 6 bin 400'e yakm ilköğretim
kurumunda esasen uygulanmaktadır" diye konuştu.
tmamhatip liselerine ve diğer liselere gerekli görülme-
si halinde hazırlık sınıflan açılacağını kaydeden Uluğ-
bay, buralarda okutulacak derslerin 3 yıllık ortaokullar-
da okutulan meslek derslerinden daha fazla olacağını
vurguladı. Uluğbay, eğitim reformunda çarşamba günü
okullarda yanm gün tatil yapılarak, din eğitimine ola-
nak sağlanmasını öngören bir projelerinin olmadıgmı
belirtti.
Bakanlıktan biryetkili. sınıf mevcutlannın
30 ya da 35 olması halinde gereken kaynak
ihtiyacının ayn ayn hesaplanarak, alterna-
tifler halinde Başbakanlığa sunulacağını
bildirdi. Okul öncesi öğretimdeki okullaş-
ma oranını 2001 yılına kadaryüzde 50'ye
çıkarmay ı hedeflediklerini kaydeden yetki-
li, "Herokula birbilgisavarvermeyi hedef-
liyoruz. Doğuda bu merkez okullarla çözü-
lecek. Merkez okullarda oluşturulacak bü-
gisavar ağı, taşımalı sistemle diğer bölgeler-
deki öğrencilerin hizmetine sunulacak"de-
di. Yetkılı, dıl laboratuv arlan oluşturula-
rak. yabancı dil eğitiminin yaygınlaştınla-
cağını da belirtti. Bu yıl uzaktan eğitim
projesıne ağırlık verileceğini belirten yet-
kili. "Avrupa ülkelerinde uzaktan eğitim
çok vavguı olarak uygulanıyor. Bu sistem ve-
rimli hale getirilirse, örgün egidmlt ulaşıla-
mayan bölgelerdeki sonınlar halkdilir'" de-
di. Bakanlık, bu çalışma-
lara paralel olarak 8 yıl-
lık kesintisiz eğitim çer-
çevesinde müfredat la-
boratuvar okullanndaki
ortaokullann ilköğretim
okullanna dönüştürül-
mesini öngören bir ge-
nelge yayımladı. 19 il
valiliğine göndenlen ge-
nelge. Dünya Bankası
ile ımzalanan anlaşma
çerçevesinde 23 ilde 208
proje okulunda uygula-
nan müfredat laboratu-
var okullannın yeniden
düzenlenmesini öngörü-
yor. Genelgede şöyle de-
nildi:
"Mecburi eğitimin 8
yıla çıkanlması çaüşma-
lanna paralel olarak, iU-
niz müfredat laboratu-
var okulu kapsamında
bulunan müstakil ilko-
kul ve ortaokullann, alt-
yapı sorunlannın çö/üme kavuşrurulma-
dan ilköğretim uygulamasına geçirilmesi,
bugüne kadar model kapsamında vapılan
çauşmalan olumsuz yönde etkileyecektir.
Bunıın için, proje okuDannda oluşturulan
müfredat laboratuvar okulu standarnann-
dan olan sınıf mevcudu. tam gün öğretim,
bina, tesis gibi standartlann korunarak, il-
köğretim okulu uygulamasına geçilmesi
proje hedefleri açLSindan önemlkür."
Eğitim ve Doktrin Komutanlığı, yerli ve yabancı gazetecilere brifing verdi
Ordu 21. yüzyda hazırlanıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türk Sılahlı Kuv -
vetleri'ni (TSK) 2000'li
yıllann savaş stratejilerini
hazırlamak üzere çalışma-
lannı sürdüren Kara Kuv-
vetleri Komutanlığı Eğitim
ve Doktrin Komutanlığı
(EDOK), basma tanıtıldı.
EDOK, PKK'ye karşı sür-
dürülen mücadele çerçeve-
sinde teröre ilişkin doktrin
de hazırladı.
EDOK faaliyetinde 3.
yılını doldururken, kurum
yerli ve yabancı gazetecile-
re verilen brifıngle ilk kez
kamuoyuna açıldı. 1995 yı-
lına kadar eğitim komutan-
lığı olarak faaliyet göste-
ren EDOK'un tanıtılması
sırasında TSK'nin çalış-
malan da sergilendi.
TSK'nin yalnızca Gü-
neydoğu'da çarpışan bir
güç olmadığı vurgulanan
brifing sırasında. E-
DOK'un bilim ve teknolo-
jıyı kullanarak 21. yüzyı-
lın savaş stratejilerini sap-
tamayaçalışanbiryapılan-
ma olduğu kaydedildi. Ka-
ra Kuvvetleri Komutanlı-
ğı'nın 20001i yıllarda zırh-
lı kolordu oluşturma konu-
sundaki önerisinin prensip-
te olumlu bulunduğu ve
Genelkurmay tarafından
değerlendirildiği bildirildi.
Brifıngın açılışında ko-
nuşan EDOK Komutanı
Korgeneral tzzettin İyigün,
kurumun, bütün çahşmala-
nnı bir sistem yaklaşım dü-
şüncesiyle ele aldığını söy-
ledi.
Bu yaklaşımla TSK'nin
ihtiyaçlannın 6 ana alanda
belirlendiğini kaydeden
Brifing sırasında gazetecilere. ma\ ını ctkisi/ kılan botiar. mayınlan imha eden araç-
lar ile ma\ın ve bomba tara\an köpekler tanıtıldı. (Fotoğraf: HASAN AYDFN)
lyıgün. şöyle devam etti:
"TSK'de bu planlara
•Stratejik Hedef Planı'de-
nilmektedir. Bu planın uy-
gulanması sonucu TSK'nin
modernizasyonu çahşmala-
n, ihby'açlan realize edilmiş
olmaktadır. Görüleceği gi-
bi bütün bu hususlar gele-
ceği düşünerek bugünü ic-
ra etmemizi gerektirmek-
tedir. Ancak gelecek hep
beürstzlikkrle dolu olduğu
için ürkürücüdür. O halde
planlayıcdar açısından ge-
lcceği görünür hale getir-
mek bizim en önemli so-
rumluluğumuzdur."
EDOKunKara Kuvvet-
leri Komutanlığı'nın gele-
ceğe açılan penceresi, bil-
gi üretim ve bilim merkezi
olduğunu kaydeden lyi-
gün, "En büyük kfealimiz,
bu günün hâkimL geleceğin
de miman olmakür'* dedi.
lyıgün, dünyada EDOK
benzeri bir yapılanmanın
yalnızca ABD'de "Tra-
dock" olarak bulunduğunu
belirtirken, bir soru üzeri-
ne, kaynaklar konusunda
herhangi bir kaygı taşıma-
dıklannı. hedef olarak en
güçlütehditlerini aldıklan-
nı kaydederek, "Sınırsız
kaynak varmış gibi düşü-
nüyoruz" dedı.
Muharebe Geliştirme
Doktnn Başkanı Tuğgene-
ral Olcay Bütün de E-
DOK'un görevlerini şöyle
açıkladı:
"Geleceğin kara kuvvet-
lerini şekillendirmek için
bilimsel çalışmalar vap-
mak; kara kuvvetlerini
harbe hazırlamak için ge-
rekli altyapıyı oluşturmak;
geleceği şekillendirmede
ana faaliyet alanlan olan
'konsept. doktrin, eğitim,
lider geliştirme, teşkilat.
malzeme, asker geliştirme'
konularuıda mükemmeüi-
ğe ulaşmakür."
EDOK bünyesinde hava
savunma okulu ile taktik
ıstihbarat okulu kurma ça-
lışmalannm sürdüğünü
vurgulayan Bütün, özetle
şu saptamalan yaptı:
- Geleceğin savaşlannda
süratli manevra ve uzun
menzilli ateşler etkinliğini
arttınrken, bunlara ek ola-
rak aldatma. psikolojik ha-
rekât, sivil ilişkiler, dost ül-
ke desteği önem kazana-
cak.
- Bütün askeri faaliyetler
medya tarafından yakın-
dan izleneceğinden, her
şey halkın gözleri önünde,
tabiri caiz ise şeffaf cere-
yan edecektir. Halkm tep-
kisi, politik ve askeri karar-
lan etkileyebilecektir.
- Gelecekteki savaşı,
uzaktan kumandah. riskli
ve çok tahripkâr olabıle-
cektir. Geniş alanlara yayı-
lan ku\
r
vetler dijital olarak
kolaylıkla takip edilebile-
cek, taktik resim kolaylık-
la şekillenecektir.
- Geleceği şekillendire-
bilmek için, geleceği göre-
bilmek, geleceği düşüne-
bilmek ve geleceği değer-
lendirebilmek gerekir. Bir
diğer ifadeyle, global ve
bölgesel verileri. milli si-
yaset, milli güç unsurlan
ve milli askeri strateji dü-
şünceleri çerçevesinde ele
alarak stratejik konseptler
ve teoriler üretmek gerekir.
Brifing sırasında aynca.
EDOK'ta üretilen projeler,
simülasyon cıhazlan ve
diğer birimler de gösteril-
di.
ŞERtATÇILARIN DEVLET ÜRETME ÇİFTLİĞİNDE KAMP KLRDLĞU BELİRLENDİ
Hizbullah davasma Diyarbakır'da başlandı
Yurt Haberleri Servisi - Kapa-
tılan Özgür Gündem ve gazete-
miz muhabiri Hüseyin Deniz'in
öldürülmesi olayına da katıldıkla-
n bildirilen Hizbullah örgütü Vi-
ranşehir grubunun yargılanması-
na Diyarbakır 2 No'lu Devlet Gü-
venlik Mahkemesi'nde (DGM)
başlandı. Aralannda RP eski Vi-
ranşehir ilçe Başkanı Hasan Te-
peü'nin yeğeni, eski RP Yönetim
Kurulu üyesi MahmutTepeli'nin
de bulunduğu sanıklann Ceylan-
pınar'daki Devlet Üretme Çiftli-
ği'nde kamp kurarak eğitim yap-
tıklan belirlendi. "Müslüman
Gençlik" adlı bir oluşuma yönel-
dikleri iddiasıyla DGM'de yargı-
lanan bir araştırma görevlisi ile
üç öğrenci hakkında Çukurova
Oniversitesi'nce de soruşturma
başlatıldı.
Diyarbakır DGM Başsavcılı-
ğı'nca hazırlanan Hizbullah Vi-
ranşehir grubu iddianamesinde,
İsmet Doğnı, Reşat Aslan, Meh-
met Akyol, Mehmet Acet, İsmet
Altun, Mehmet Durmaz ve Mah-
mut Tepeli'nin de aralannda bu-
lunduğu 11 Hizbullah örgütü üye-
sinin. Şanlıurfa'nın Viransehir ve
Ceylanpınar ilçelerinde Kuran
kurslanndan adam toplayıp ör-
gütlendikleri belirtildi.
İddianamede bu kişilerin cami-
lerde propaganda yaptıklan, ze-
kât ve fitre adı altında halktan
zorla para topladıklan ve gazete-
ci Hüseyin Deniz'in öldürülmesi
olayına kanştıklan öne sürüldü.
İddianamede. Hizbullah mi-li-
tanlannm Tanm Işletmeleri Ge-
Yüreklerden dillere...
VEYS FM 87.7
nel Müdürlüğü'ne aıt Ceylanpı-
nar Devlet Üretme Çiftliği'ne ait
arazilerde kamp kurup eğitim ça-
lışmalan yaptıklanna da yer veril-
di. 3 yıl ile ömür boyu arasmda
değişen hapis cezalanyla yargı-
lanmalan istenen sanıklar, sa\iin-
malannda suçlamalan kabul et-
meyerek tahliyelerini istediler.
Tahliye istemleri mahkeme ta-
rafından reddedilen sanıklann
duruşmalan dosyadaki eksiklik-
lerin giderilmesi amacıyla ileri bir
tarihe ertelendi.
Hizbullah'ın Viranşehir
grubu davasında, Hasan
Tepeli'nin yeğeni, eski RP
Yönetim Kurulu üyesi
Mahmut Tepeli de bulunu-
yor. Tepeli, Hizbullah ör-
gütü üyesi olduğu iddiasıy-
la yargılanıyor.
Adana'da "Müslüman
Gençlik" adıyla şeriatçı
oluşuma gittikleri iddiasıy-
la gözaltına alınan 9 sanık
DGM'ce tutuksuz yargı-
lanmak üzere serbest bıra-
kıldı.
Tutanaklar
TSK:
Hedefe
ulaşıldı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Milli
Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) 31 mayıs tuta-
naklannın açıklanıp
açıklanmayacağı tar-
tışmalan sürerken, Ge-
nelkurmay kaynaklan
"Aslında açıklanmast-
na gerek kalmadı. Ki-
min yalan söylediği or-
taya çıkn" görüşünü di-
le getirdiler.
Genelkurmay yetki-
lileri, MGK toplantısı-
nın ardından gelişen
olaylann ve yapılan
açıklamalann eski lçiş-
leri Bakanı Meral Ak-
şener ile dönemin Baş-
bakan Yardımcısı Tan-
su Çiller'in istihbarat
skandalı sırasında doğ-
ru söylemediklerini or-
taya koyduğuna dikkat
çekerek, şu değerlen-
dirmeyi yaptılar:
"Bizim amacımız
polemiğe girmek değil.
Gerçeklerin ortaya çık-
masuı sağlamak! TSK,
siyasi bir kurum değil,
devletin vazgeçilmez
bir organıdır. Ancak si-
yasi hesaplar uğruna
TSK'nin yıpratılması
da kabul edflemez. Tu-
tanak olayuıda amacı-
mız gerçeklerin ortaya
çıkmasıydı. Kamu-
oyundaki tartışmalar,
tedirgin olan çevTeler
kimin yalan söylediği ni
ortaya koydu."
Suçlananlar arasında
yer alan RP Genel Baş-
kanı Necmettin Erba-
kan ise, öncekı günkü
grup toplantısında, tu-
tanaklann açıklanma
olasılığına karşı tehdit
içerikli şu konuşmayı
yapmıştı:
"Biz devletin gizh'li-
ğine büyük önem veri-
riz. Ama bu görüşü bir
kenara bırakırsak top-
lantının kelime kelinıe
ilanından iftihar duya-
nz. Bunlann açıklan-
ması bize şeref kazan-
dınr. Bizim hangi şart-
lar altında olursa olsun
doğnılan konuştuğu-
muz, gercekleri savun-
duğumuz, dışanda
başka içeride başka ko-
nuşmadığımız ortaya
çıkar. Bunu canı gönül-
den temenni ederiz.
Ancak MGK istişari
bir kuruldur. Burada
herkes her fikri söyle-
miş olabüir. Bunlar giz-
lidir. Açıklanırsa dost
ülkelerle münasebetle-
rimiz bozulabüir. Giz-
lilik esası buna dikkat
edilerek getirilmiştir.
Açıklanması MGK'yi
iç poKtikaya aletetmek-
tir."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Ateşle Oynayanlar
imam-hatip meslek okullannın kapatılmak isten-
mesine karşı gösterilen abartılmış tepki, artık iyiden
iyiye tadını kaçırdı. Ortamı böylesine germekle ne-
lere yol açabileceklerini düşünmeyen sorumsuz ki-
mi tipler, kendilerini ateşe attıklan gibi, ülkeyi de için-
den çıkılması çok zor sorunlarla karşı karşıya bıra-
kabilirler.
Salı günü Ankara'da yapılan gösteriler, tam bir şe-
riat provası idi. Akıllan sıra Ankara'da yüz binleri top-
lamayı umut eden göstericiler, polisin müsamahası
ile ulaşamamaları gereken yeriere ulaştılar, geçme-
meleri gereken yerlerden geçtiler. Ve bu gösteriler
polis içinde kabak tadı vermiş olan çifte standardın
yeniden sergilenmesinin vesilesi oldu.
Kazara o gösteriyi düzenleyenler solcu ve demok-
rat öğrenciler olsaydı ya da sol bir siyasal parti ya
da sendika bu gösteriyi düzenlemiş olsaydı yüzler-
cesi tutuklanır, tümü coplardan nasiplenni alırdı. A-
ma maşallah, bizim şeriatçı tosuncuklarla polisleri-
miz neredeyse kol kola. Kucaklaşanlan mı istersiniz,
sarılışanlan mı istersiniz, hepsi var...
Zaten ne olabilirdi ki? O polislerin önemli bir bö-
lümü de imam-hatip mezunu. Akıllan sıra sola karşı
önlem alan merkez sağ politikacıların aymazlıklan-
nın eseriydi dünkü görüntüler. Eğer devletin kolluk
kuvvetleri yasaları herkese karşı aynı biçimde uygu-
lasa "tesbih çeken parmakla tetik çeken parmağın "
pek de farklı olmadığını net bir biçimde görürdük.
"Bana sağcılarsuç işliyordedirtemezsiniz" diyen ki-
mileri, sanıyorum şimdi derin bir pişmanlık içinde-
dir.
Polislerin gazete ve televizyon muhabirienne ve
kameramanlanna insafsızca saldınlarının ardında da
aynı düşünceler yatıyor. Bugün Refahlılar, "med-
ya "yı ne derecede suçluyorlarsa kimi polisler de ay-
nı derecede suçluyortar. Birtakım Refahlılar o muha-
birlere ne derecede düşmansa birtakım polisler de
aynı derecede düşman. Tabii sonunda "istenmeyen
görüntüler" (!) ortaya çıkıyor.
Bu son gösteride yeşil bayraklar yerine ay-yıldız-
lı bayrağımız daha yoğun gibi görünüyordu. Akıllan
sıra milleti kandıracaklar. "Ulus" düşüncesine karşı
olduklarını ve "ümmet" düşüncesinde olduklannı
her vesileyle açıklamaktan büyük mutluluk duyan ki-
mi insanların, ulusal bayrağımızı taşımalarına acaba
kım aldanır?
Zaten bunlann işleri güçleri, yalan dolan. Sanki
imamhatip okullan tümüyle kapatılıyormuş gibi,
"Imam hatipler kapatılamaz" sloganına sanlmışlar.
Yahu, imam-hatıpler zaten kapatılmıyor. Kapatılan,
bu okulların orta kısımları. Fakat biliyorlar ki "Ağaç
yaşken eğilir" ve daha "bebeierimizi" gözleri açılma-
dan ellerine geçirmek istiyorlar. Bilimin yerine kör
inancı yerleştirmek için. Düşünmenin yerine, körü
körüne ve boş inancı koymak için...
Bunlar aslında ufak bir azınlık. Sadece toplum
içinde değil, bizim "şeriatçı cephe" olarak isimlen-
dirdiğimiz grup içinde de ufak bir azınlık. Fakat müm-
kün olduğunca yaygara ve gürültü yaparak kendi-
lerini olduğundan daha büyük göstermeye çalışı-
yoriar. Acaba Refah Partisi'ne oy veren insanlardan
kaçta kaçı dünkü gösterilen tasvip etmiştir? Bilemi-
yorum, ama azınlık olduklanndan eminim.
REFAHYOL iktidarı bunlann iyice şımarmalan-
na yol açtı. Dünya genelinde, SSCB'nin dağılması
ve Doğu Bloku'nun çözülmesinin ardından ortaya çı-
kan "ideoloji boşluğu"nu Islamiyetin dolduracağını
sanan kimi yazarlann gündeme getirdikleri, "Islamın
yükselişi" anlayışının da etkisiyle, kendilerini iktidar-
da sanan bazı aymazlar, şimdi büyük bir sıkıntı ve
iktidan terk etmiş olmanın pişmanlığı içindeler. Onun
için sağa sola saldırıp duruyorlar...
Refah Partisi, İstanbul sokaklannı "1 milyon"üye-
ye sahip olduklarını açıklayan ilan panolarıyla dol-
durdu. Akıllan sıra gözdağı veriyorlar. Bu rakamın
doğru olduğunu sanmıyorum, ama doğruysa bile
önemli değil. Refah'a üye olmayan on milyon var. Ne
olmuş yani bir milyon üyeleri olmuşsa?
Ama ateşle oynuyorlar. İktidan yitirmenin verdiği
hınç ve üzüntüyle (ve biraz yukanda değindiğim piş-
manlıkla) asla saldırmamalan gereken yeriere saldı-
nyorlar, asla tahrik etmemeleri gereken yerleri tah-
rik ediyorlar.
Aslında bu tür edepsizlikJerin bir fayda getirmeye-
ceğinin de bilincindeler. Fakat onların derdi başka.
Bu yasa çıktıktan sonra sonuna kadar istismar ede-
bilmek için şimdiden hazırlanıyorlar. Kendilerini
"mazlum" göstermek ve "Müslümanlara baskı ya-
pıldığı" propagandasının planlarını yapıyorlar. "Ca-
mileri ahır yaptılar" gibisinden bayatlamış yalanlan
yeniden canlandırmak istemelerinin nedeni bu.
Ama ateşle oynuyorlar. Insanlann sabnnı zoriu-
yorlar. Ülkemizdeki cepheleşme, kutuplaşmaeğilim-
lerini tahrik ediyorlar. Ardından bir çatışma gelece-
ğinin farkında değiller. Belki de farkındalar, ama bu-
nun acı sonuçlannın ne olabileceğinin bilincinde de-
ğiller.
Kimileri, "Bu konuyu halka soralım" diyormuş. As-
lında çok iyi olur. Asıl tokadı halktan yerler. Ama bu
halkoylaması içinde öylesine bir kutuplaşma yaşa-
nır ki atlan tokadın getireceği nimetten daha fazla
zarar görürüz. Kaldı ki imam-hatip liselerine orta kı-
sımları açarken halka mı sordular?
Binleri ateşle oynuyor. Yanlış yapıyoriar.
Çiller'in söylemi RP'yi solladı
6
8 yıllık eğitim
dayatmacıhk'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Kendı hazır-
lattığı 8 yıllık kesintisiz
eğitim tasansını destek-
lemekten çark eden DYP
Genel Başkanı Tansu Ç0-
ler, RP'nin söylemini
kullanarak, "kesintisiz
eğitimin da>r
atmacıuk ol-
duğunu" iddia etti.
DYP Genel Başkanı
Çiller, RP ile aynı çizgi-
yi yansıtan ve partisinde
bölünmelere neden olan
8 yıllık kesintisiz zorun-
lu eğitim konusundaki
söylemini, yayılan irtica
gösterilenne karşın dün
de sürdürdü. DYP Baş-
kanlık Divanı'na ara ve-
rerek, partisinin görüşle-
nnı aktaran Çû\er, 8 yıl-
lık zorunlu eğitime karşı
çıkmadıklannı, ancak
yönlendirme olmadan
yapılacak bir uygulama-
ya sıcak bakmadıklannı
kaydetti. DYP Başkanlık
Divanı'nın basına kapalı
bölümünde Genel Baş-
kan Yardımcısı Hayri Ko-
zakçıoğhı, Çiller'i izledi-
ği tavır konusunda uyar-
dı. Kozakçıoğlu'nun,
"RP ile işbiriiği yapıyor
görüntüsüne gerek yok.
Bizim görüşümüz
RP'den ayndır. Ortak ha-
reket ediyor görüntüsü
yanhştır. DYT'nin kendi-
ne özgü görüşü ounalı"
dediği bildirildi. Genel
Başkan Yardımcısı Nahit
Menteşede, aynı göriişle-
re katıldığını betırterek,
•'Tasanvı destekleme-.ek
bile RP'nin yanında yer
alamayız" diye konuştu.