28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE HABERLER Yurdatapan • İstanbul Haber Servisi - Med TVde yayımlanan "Kurşunkalem" isimli belgeselde PKK'nin propagandasını yaptığı iddiasıyla "örgüte yardım ve yataklık etmek" suçundan hakkında dava açılan sanatçı Şanar Yurdatapan'ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 6 No'lu DGM'de görûlen davanm dûn yapılan oturumunda Yurdatapan, belgeselde yalnızca anlatıcı olduğunu, metni kendisinin hazırlamadığını vurguladı. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için davayı erteledi Tüpk-İş'in kuruluş yıldöniımii • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Işçi Sendikalan Konfederasyonu (Tûrk-lş) bugün 45. kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Türk-lş Yönetim Kurulu adına dün yapılan yazılı açıklamada, konfederasyonun 45 yıllık yaşarrn boyunca, "demokrasiye, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığina, işçi hak ve özgürlüklerine, insan haklanna saygılı laik ve demokratik sosyal hukuk devletini savunmayı" amaç edindiği vurgulandj. Göktepe avukatına saldım • İstanbul Haber Servisi - Metin Göktepe'nin avukatı Kamil Tekin Sürek, gözaltına alınarak Bayrampaşa Emniyet Müdürlüğü'ne götûrülen Emek Gazetesi muhabiri Şahın Bayar'ı görmek istediği sırada polislerce tartaklandı. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şûkrü Taş tarafindan yapılan yazılı açıklamada Bayrampaşa Emniyet Müdürü Kemal Yazıcı'nın Tekin Sürek'i "Vatan haini, devlet düşmanı, bölücü" diye hakaret ederek tartakladığı bildirildi. Yılmaz'ın sağlık durumu iyi • İstanbul Haber Servisi - Florence Nightingale Hastanesi Genel koordinatörü Opr.Dr.Mücahit Atmanoğlu, Başbakan Mesut Yılmaz'ın annesi Güzide Yılmaz'ın sağlığının her gün daha iyiye gittiğini belirterek, "Şu anda endişe edilecek bir şey yok. Bütün nabız, tansiyon, vücut ve solunum fonksiyonlan normal seyrediyor" dedi. Atmanoğlu, Yılmaz'ın bir iki gün daha hastanede kalması gerektiğini bildirdi. Yılmaz'ı dûn Ahmet Özal ve Vehbi Koç"ın kızı Sevgı Gönül de ziyaret etti. Bakanlarn basın toplantısı • KARS (AA) - Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, Türkye'nin 8 yıllık kesintisiz eğitime geçmesinin şart olduğunu belirterek, "Türkiye için yeni baştan senaryolar yazılıyor. Buna izin verilmeyecek" dedi. lleride 11 yıllık zorunlu eğitime geçileceğini kaydeden Necdet Menzir, "Dini politikaya alet etmek yanlıştır. 8 yıllık eğitimi sorun yapmak. Türkiye için en büyük kötülüktür. İmam-hatipler açıktır, Kuran kurslan açıktır" dedi. Demokratik kitle örgütleri, şeriatçılann emniyette örgütlendiğini söylediler PoKse teplri yağıyorHaber Merkezi-Şeriatçı eylemde polisin gazetecılere saldırmasına tepki yağdı. De- mokratik kitle örgütlerinin temsilcileri yap- tıklan açıklamalarda bu tür saldınlann de- mokratik rejimlerde asla kabul edilemez ol- duğuna dikkat çektıler. Saldınnın, 'şeriatçı- lann poliste yuvalandığının1 göstergesi ol- duğunu vurgulayan temsılciler, "Devlet bü- rokraasinin faşist ve şeriatçı kadrolardan anndınlmasını stiyoruz" dedıler. TBMM Başkanî Mustafa KaJemli. Ka- meramanlar Derneği'nin yenı seçilen baş- kan ve yöneticilerinı kabulünde yaptığı ko- nuşmada, gazetecilere yapılan saldınyı kı- nadı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konse- yi'nden yapılan açıklamada, "Poliscoplan- nın indiği yerlere baknğımızda polis örgütü- nün içinde bulunduğu kadrolaşmanın anla- ştlması zor olmayacaknr" denıldı. Ankara Barosu Başkanvekılı avukat YaşarÇatak, saldınnın "insanhk \e uygariık dışı" oldu- ğunu belirtti. Türkiye Barolar Bırliğı Baş- kanlığı'ndan yapılan açıklamada, şeriatçı- lann attığı sloganlann, 8 yıllık temel eğiti- min yalnızca bir bahane olduğu, aslmda bir rejim kavgası yapmak ve şeriat düzenini ge- tirmenin amaçlandığı kaydedildi. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Baş- kani avukat Aydın Erdoğan. gözaltında po- lisler tarafindan öldürülen gazeteci Metin Göktepe'ye yapılanlann önceki gûn yine- lendiğıni vurguladı. Erdoğan saldînnm, po- lisin 8 yıla karşı şeriatçı eylem yapanlarla birlikte olduğunu ortaya çıkarması bakı- mından düşündürücü olduğunu kaydetti. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkani Murtaza Demir. saldınnın bürok- rasinin ırkçı ve şeriatçı kadrolann işgalin- de olduğunu gösterdiğini belirtirken, "Gü- venlik güçleriııin basına yönelik hunharca saldınsı ülkemizin siyasaL yöneteel ve de- mokratik yapısuun ne denli çelişkili olduğu- nun sotnut kanıodır. Siyasi iktidar ve siyasi sorumlulan, ûlkemizi ortaçagın karanhğma götürmek isteyen bu gelişmelerden ders çı- kararak. dev let bürokrasisinin faşist ve şeri- atçı kadrolardan aruıdırmasını istiyoruz" görüşûnü dile getirdi. Demokrasi İçin Kadın Platformu Dönem Sözcüsü avukat Şenal Sanhan, hükümet gö- revlilerinin ve yetkililerin yaptıklan açıkla- malann "şeriatçı yönelişin hafife ahndtgını" gösterdiğini belirtti. İnsan Haklan Derneği Genel Başkani Akın Birdal. devlet içinde "özgürlüklere düşman yuvalanmalann kurumlaştığınr kaydetti. Merkezi Paris'te bulunan Sınır Ta- nımayan Gazeteciler (RSF) dün Içişleri Ba- kanlığı ve Adalet Bakanlığı'na birer mek- tup göndererek, yapılan saldınyı kaygıyla karşıladıklannı ilettiler. Genel SekreterRo- bert Menard ımzalı mektupta gazetecilere şiddet kullanılması protesto edilerek, so- rumlulann derhal cezalandınlması istendi. Konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan DİSK Genel Başkani Rıdvan Budak, basın mensuplannın bir tarafta gerici fanatiklerin, diğer tarafta da aynı zihniyetteki polislerin saldınsına uğradığına dikkati çekerek çete- lerin ve basın emekçüennin katillerinin yar- gılanmasını isteyen basının, önceki gün ce- zalandınlmak istendiğini kaydetti. İstanbul Barosu da yazılı bir açıklama ya- parak, son olayın "hamasi nutuklar ve gös- i o i iet<*rli Başkentte şeriatçı gösteri sırasında polisin basın mensuplanna saldır- ğ l ğ l l ö l C t l i m a s m ı p r o t e s t 0 e d e n ^etea v e televizyoncular, Gazeteciler Cemiyeti önünde bir arava geldiler. TCC Başkani burada yaptığı konusmada, "Polisler sanki bir intikam e\lemi rçindeydi. Militan gibi davra- nıyorlardı" dedi Daha sonra bir grup gazeteci valilik binasına gittL Burada Vali Yardımcısı tarafindan kabul edilen basın mensup- lan, can güvenh'klerinin sağlanmasını, rahat çataşma ortamınm varaülmasını istedüer. (Fotoğraf: KUBİLAY TUNTUL) SİYASİLER, ŞERİATÇI EYLEMt VE BASINA SALDIRILARI KINADI 'Polisırkçı ve dincüerilen tentidenmeli' ANKARA/İSTANBUL (Cum- huriyet) - Ankara'daki irtica göste- risinde şeriatçılara ılımlı davranan polisin basına saldırması, siyasi partılerin de tepkisine neden oldu. CHP Genel Sekreteri Adnan Kes- kin, köktendinci çe\Telenn "siyasi mücahitlerini kaybetme korkusu yaşadıklannı" söyledı. CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, dün düzenledıği basın top- lantısında, gazetecilere saldıran, şe- riat militanlarını cesaretlendiren polisin "irtica karşısında serçe gibi kakhğuu" ve devletin irtica karşı- sında küçük düşûrüldüğünü söyle- di. Kesintisiz eğitimie ilgili uygula- manm çarpıtılmak istendiğini söy- leyen Keskin, "İmam-harip orta- okuuannda fazladan yalnızca Arapça ve Kuran Okuma dersleri var, bu iki dersin imam-hatip lisele- rindeki din eğitiminc hazuiık oldu- ğunu söylemek anlamsız ve 'İmam- hatip ortaokullan dışında ortaöğre- nimde din öğretilmiyor' iddialan da boştur" dedi. Imam-hatiplerin orta bölümleri- nin meslek ortaokulu niteliği taşı- madığını belirten Keskin, "1988 yı- h Diyanet İşleri Başkanhğı'nın semi- nerinde de orta bölümlerin Arapça ve Kuran eğmminin yetersizliği vur- gulanırken. İHUIerin önüne hazır- lık sınıfı konulması önerilhor" de- di. CHP Grup Başkanvekilleri Ön- der Sav, Oya Arash ve Nihat Mat- kap da, göstermelik gerekçelerle Ankara sokaklanna toplananlann din devlet ve yobazhk iktidan pro- denivle tutuklanan polis sanıklann intikamını alırcasına gazetecilere, habercilere saldınnın açıklanabiU- nirüğiyoktur'' dedi. Sav, TBMM'de düzenlenen basın toplantısında, te- mel eğitimi yozlaştınp, çocuklann geleceğini karartmak isteyenlere geçit verilmeyeceklerini belirtti. fşçi Partisi Genel Sekreteri Meh- met Bedri Gühekin, şeriatçı göste- rinin hoşgörüyle karşılanmasını 'FaşİSt YUValar dağltllSin' Şeriatçı eylem ve basma saldınya tepkiler sert oldu. CHP, irticanın Ankara'yı işgal ettiğini, polisin de bu jşgale seyirci kaldığını savunurken, Işçi Partisi ve ÖDP polisin içindeki şeriatçı faşist yuvalanmalann dağıtılmasını istedi. valan yapmalanna karşın, 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin uygulan- masını önleyemeyeceklerini belirt- tiler. Önder Sav, "Cumhuriyet velaik- lik karşıtlaruun Ankara'ya eflerini, kollannı sallayarak girmesine, izin- siz toplantı yapmasına göz yumu- lurken, Metin Göktepe cinayeti ne- eleştirirken. "Özellikk 1980'denbu yana şeriatçı ve gerici odaklar, poBs teşkUatı içinde örgütlendifcr. Gaze- tecilere sakiınlması, şeriatçı yuva- lanmalann derhal dağıülması ge- rektiğini göstermiştir'' dedi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Saruhan CHuç, yaptığı açıklamada, "Güven- lik güçieri, ırkçı, şeriatçı kadrolar- dan ve insanhk düşmanı anlayıştan temizk'nraedikçc, yalnızca haberci- lerin değil halkın güvenliği sağlana- maz" dedi. Oluç, gazetecilere yö- nelik saldınlann anti-demokratik ve sansürcü anlayışın yansıması ol- duğunu belirtti. Sosyalist tktidar Partisi Genel Merkezi tarafindan yapılan açıkla- mada önceki gün yaşanan saldırmın "l lkemizdeki devlet zonınun ham- maddesinin gericilik" olduğunu gösterdiği vurgulandı. Emeğin Par- tisi Genel Başkani Levent Tüzel de haber yapmak üzere olay yerinde bulunan gazetecilerin dövülmesi- nin hiçbir gerekçesinin olamayaca- ğını ifade etti. CHP îstanbul II Başkani Meh- met Ali Ozpolat polisin bu tutumu- na yabancı olmadıklannı belirtti. Özellikle Ankara polisinin daha ön- ce de Aczmendi şeyhlerine sabırlı davrandığını anımsatan Özpolat. "Polisin Cumhuriyetdüşmanlanna gösterdiği sempati ve hoşgörünün sıra masum öğrencilere, memurla- ra ve kayıp annelerine gelince nasıl vahşi bir şiddete dönuştüğünü bü- miyor değüiz" dedi. termeKkaf tasanlan"nın düşünce özgürlü- ğünü sağlamaya yetmediğini gösterdiğini kaydetti. KESK Genel Başkani Siyaıni Er- dem de basının haber alma hakkmın engel- lenmesinin aslında halkın haber alma hak- kının engellenmesi anlamma geldiğini be- lirterek, sorumlulann "göstermelik'' değil gerçek anlamda soruşturulmasını istedi. Çağdaş Hukukçular Demeği tstanbul Şu- besı, polis içindeki genci-faşist kadrolaş- manın bir an önce düzeltilmesi gerektiğini bildirdi. Türkiye Yazarlar Sendikası Başka- ni Ataol Behramoğlu, medya mensuplanna yönelik saldınlann düşünce özgürlüğüne ve çağdaşlığa yönelik olduğunu vurgulaya- rak. saldırganlann karşılannda mutlaka Türkiye'nin aydın halk kitlelerini bulacak- lannı söyledi. PEN Yazarlar Demeği Baş- kani Alpay Kabacab da. olayı demokrasiye yapılmış bır saldın olarak nitelendirdi. Pet- rol-lş Sendikası Genel Başkani Bayram Yıl- dırun. polisin önceki günkü olaylarda açık- ça suç işlediğini belirterek, polisin bu tutu- munun şeriatçılara prim verdiğini kaydetti. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇY- DD) Genel Merkezi ve tüm şubeleri adına yapılan açık- lamada da, 8 yıllık egıtımin önüne geçilmesi için cum- huriyet kazanım ve değer- lerine yapılan saldınlann şiddetle kinandığı belirtile- rek. bu konuda kararlılıkla hareket eden 55. hükümetin yanında olunduğu ifade edildi. Prof. Dr. Türkân Saylan da, 199 sivil toplum kunıluşu adına yaptığı açıklamada, "Bir hukuk devleti olan ülkemizde, 55. hükümetin, cocuklarunızuı kimsenin arka bahçesi ol- mayacağı bireğhim sistenû- ni kararhhkla getirmesini istiyoruz ve destekliyoruz" dedi. Atatürkçü Düşünce Demeği İstanbul Merkez Şube Başkani Büge Bflgiç, saldınlar karşısında hükü- meti göreve çağırarak, bir an önce bağımsız yargının ön plana çıkanlmasını iste- di. Türk Basın Birliği İstan- bul Şubesi de polisin tutu- munu "Sistemh' ve insanhk dışı" olarak nitelendirdi. Türk Mühendisleri Birli- ği Demeği Genel Başkani Şevket Çorbaoogfu. 17-18 yaşındakı görev sorumlulu- ğu alabilecek durumda ol- mayan insanlann ciddi eği- timden geçirilmeden polis yapıldığına dikkat çekerek, " Polis örgütünün vüzde 65'i RP veMHP kökenlidir" de- di. Ankara Dişhekimleri Odası Başkani Nezih Ya- vuztan, Ankara Ekin Tiyat- rosu Genel Koordinatörü Faruk Güvenc, Lastik-lş Genel Sekreteri Halil Ataı- na>-, Bursa Dişhekimleri Odası Başkani Metin Boz- kurt, Radyo Televizyon Ya- yıncılan Demeği Başkani HasanÇakır. Yeni Emek-tş Genel Başkani Muzaffer Ünlü, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfi is- tanbul Şube Başkani tsma- il Saçh, Güvenlik ve Hukuk Muhabirleri Derneği Baş- kan Yardımcısı Burak Er- semiz, Türk Harb-Iş Sendi- kası Başkani İzzet Çetin. Petkim-lş Genel Başkani MustafaKarada>ı. Üniver- site Öğretim Üyeleri Der- neği, Eğitim-Sen istanbul 4 ve 8 No'lu şube yönetim kurullan, Enerji-Yapı Yol Sen, İstanbul Anadolu Ya- kası Demokrasi Platformu, Ekonomi Muhabirleri Der- neği, Tekstil Işçileri Sendi- kası, Emekli-Sen, Banş Partisi Ankara İI Başkanlı- ğı, Çorum-Der tarafindan yapılan açıklamalarda da saldın kınandı. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Ege sahillerinde. çevresi si- telerle büyüyen şirin bir sahil kasabasındayım. Eski taş ev- lerle, yeni evler iç içe. Bu evle- rin bir kısmının Rumlardan kal- dığı anlaşılıyor. Yunan alfabe- siyie yazılmış yazılar ve Romen rakamlan: 1888,1910. Bazı ev- lerde ise eski Türkçe rakamlar- latarihleryeralıyor 1280,1290 gibi. Istanbul'dan Ege'ye, Akde- niz'e her çıkışımda hüzünlere dalryorum. Yüzyıllar, binyıllar öncesinden insan izleriyle yüz yüze gelmek, insanın bu dün- yaya kazık çakmayacağını tek- rar tekrar anımsatıyor. Efes'in her biri farklı yüzyıllara ait kat kat şehir kalıntılan. insanla do- ğa arasındaki ilişkiyi garip bir hüzne dönüştürüyor. Ege gezileri sırasında, en ta- ze izler Rumlara ait. En son on- lardan kopmuşuz. Kurtuluş Sa- Ege'nin Eski Rum Evleri... vaşı'nın başında Anadolu'da 1.5 milyon civannda Rum ya- şıyormuş. O dönemde Anado- lu'da nüfus 12-13 milyon. Yani yüzde 10'dan fazlası Rum. Er- menileri, Süryanileri, Yahudile- ri ve diğer dini azınlıklan da ek- lersek Anadolu 70 yıl önce bi- le bir dinler mozaiği imiş. • • • Şimdi Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman deniyor ya, bu manzarayı düşününce ilginç bir gelişme ortaya çıkıyor. O yıllara yeniden dönersek, soruna Anadolu'da yaşayan farklı milliyetler açısından ba- karsak daha ilginç bir mozaik- le karşılaşınz. Ermeniler, Yahu- diler, Rumlar, Kürtler, Araplar nüfus içinde önemli bir oran oluşturuyorlardı. Türkiye bir milletler mozaiği halindeydi. Oturduğum ve bu yazıyı ka- leme aldığım köy kahvesinde elinde tespihi, başında kaske- ti yorgun yorgun çevreyi gözle- yen köylünün atalan kim bilir nerelerden geldi? Girit'ten, Mi- dilli'den, Sisam'dan, kim bilir nereden? Hangi acımasızlıklar, onlan yerlerinden yurtlanndan etmiş, buralara savurmuş kim bilir? ••• Karşımdaki köylüye bakınca aklıma Ahmet Yorulmaz ın "Savaşın Çocuklan" isimli hü- zünlü göç öyküsü geliyor. Ha- sanaki, Girit'ten karşılıklı bağ- nazhğın ite rle Ayvalık'a sürük- lediği bir Türk. Ailesi birer birer yok oluyor, hepsini Girit'in me- zarlıklannda bırakarak yaşadı- ğı topraklan terk ediyor. Aynı öykünün Rum tarafını da Dido Sotiriu, "Benden Se- lam Söyle Anadolu'ya" krta- bında acıyla anlatır. Ege sahil- lerinde radyoyu açtığınızda Türkçe şarkılarla Rumca şarkı- lar birbirine kanşır. Rumca şar- kılann içinden Türkçe sözcük- ler kulakta akrabalık çağnşım- lanna neden olur. Ege'nin sahil kasabalannın eski Rum evleri, bizim yakın ta- rihimizin en yakın tanıklan. On- lar ayakta kaldıkça hâlâ umut- lanacak bir şeyler olduğunu anımsatır. Yıkıldıkça da bir şey- ler yıkılıp gider. Tıpkı Midilli'nin merkezindeki Yeni Cami'nin yı- kılmaya terk edilmesi gibi. Tarihin tekerleği geri çevrile- mez, bunu biliyorum. Uluslaş- masüreci, milli bağnazlıklan da beraberinde getirir, bir arada yaşamayı olanaksız kılar, bunu da biliyorum. Ama elimizdeki- ni korumak yine de mümkün. Hâlâ bu ülkede sayılan az da kalmış olsa Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Araplar yaşıyor. On- lar eksildikçe bizim içimizden de bir şeyler eksiliyor. En önemlisi de Güneydoğu'daki savaşla yitirdiklerimiz. Mar- din'de, Nusaybin'de, Kızılte- pe'de, Şımak'ta, Hakkâri'de bir tarih yok oluyor. Yann çok geç olabilir. Yann da bugün olanla- n hüzünle anabiliriz. Ege'nin eski Rum evlerine gösterilecek özen, bize belki başka duyarlıklan da anımsa- tabilir. Ne dersiniz? PERŞEMBE i ORHAJV BURSALI Hükümete Yeni ı 'AUIım Projelerr \ Umanz yeni hükümet 8 yıllık eğitim yasasını ar- tık yıldınm hızıyla Meclis'ten geçirir ve Türkiye'nin daha başka temel ve yapısal sorunlanna kısa za- man içinde el atar. Örneğin bu temel sorunlardan biri, Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında bilim kurumlanmızca saptanmış Atılım Projeleri'ne canlılık kazandır- maktır. Bilim ve Teknoloii Yüksek Kurulu'nun sekre- terliğini yapan TÜBITAK'ın geniş bir çevreyle iş- birliği, tartışma ve araştırma çalışması sonucu hazıriadığı Atılım Projeleri hakkında, siyasetçileri- mizin, parti stratejilerini çizenlerin ve yannın Tür- kiye'sini kunmaya soyunanlann ne kadar bilgileri var? Bu konuda hazırianan belgeler, epeyce fazla. Biliyoruz, Başbakan'ın, bakanlann, diğer siya- setçiler ve ilgili kişilerin bu belgelerin hepsini tek tek incelemeye zamanlan yok! Ama TÜBİTAK, Türkiye için önerilen Atılım Pro- jeleri'ni ve Türkiye için sanayi ve ekonomi ağırlıklı bilim ve teknoloji politikalannı, yarım saat gibi kı- sa bir süre içinde kolayca okunan ve kavranan bir kitapçıkta topladı: "Türkiye'nin Bilim ve Tek- noloji Politikası ve TÜBİTAK'ın Misyonu". Atılım Projeleri, Türkiye'nin hem sanayi ve eko- nomisine nefes aldıracak ve dünyayı yakalama- sını sağlayacak, hem de bilim ve teknoloji yete- neğini yükseltecek 7 alanı kapsayan bir altyapı atılımı öneriyor. Bu 7 alan özetle şöyle: * Türkiye'yi geleceğin enformatik toplumuna taşıyacak Ulusal Enformasyon Şebekesi ile bu şebeke üzerinden sunulabilecek Telematik Hiz- metler Ağı kurulması; * Uluslararası rekabet edebilmenin en temel koşulu olan esnek üretim ve esnek otomasyon teknolojilerine, ülke sanayiinin uyartanması; * Uzay, havacılık, savunma sanayilerinde bir yatınm ve geliştirme stratejisinin saptanıp hayata geçirilmesi; * Gen mühendisliği ve biyoteknolojide araştır- ma-geliştirmeye ağırlık verilmesi ve GAP'a yöne- lik projeler; * Çevre dostu, enerji tasarrufu sağlayan tekno- lojiler üzerine yatırım; * Iteri malzeme teknolojilerinde yatırımlar; * Demiryolu teknolojilerinin hızlı tren bazında yenilenmesı ve şehiriçi ulaşımda raylı sistemlerin geliştirilmesi. • • • Kitapçıkta, bu Atılım Projeleri'nin, dünyadaki uygulamalan ve ekonomilere verdiği güçlü itme- ler gözönüne alınarak, ama öncelikle Türkiye'nin kendi somut koşullan, bilgi ve deneyim birikimi, gelişme dinamikleri ve somut ihtiyaçlan"na göre saptandığı belirtilıyor. Türkiye'nin üretim temelinde yeniden ve tepe- den tımağa yapısal yenilenmeye ihtiyacı olduğu- nu biliyoruz. Enflasyonu da, pahalılığı da, Türkiye ekono- misi ve bilim ve teknoloji kaynaklarına büyük bir ivme kazandıracak bu bu yapısal alanlara büyûk yatınmlar yaparak yaşayalım. Hiç olmazsa yaşadığımız pahalılık gözümüzde anlam kazanır. Türkiye yeniden kuruluyor, bunun bedelini ödüyoruz, deriz. Rapor Başbakanlığa iletildi Hükümetten acil demokrasi adımı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'deki insan haklan durumu ile ilgili hazırladığı raporu Başbakan Mesut Yılmaz ve insan haklanndan so- rumlu Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk e iletti. Hükümet, Avrupa Bir- liği'nin aralık ayındaki zirve toplantısından önce başlatmayı düşündüğü demokratikleşme adım- lannı, Dışişleri raporunu inceledikten sonra ka- muoyuna açıklayacak. Dışişleri Bakanlığı Söz- cüsü Büyükelçi Ömer Akbel, dün düzenlediği basın toplantısında, bir soru üzerine, Dışışle- ri'nin insan haklan ile il- gili raporu tamamlayıp hükümete sunduğunu kaydetti. Akbel, raporun Türki- ye'deki insan haklan ile ilgili genel konulan kap- sadığını belirterek aynn- tı vermekten kaçındı. Dı- şişleri'nin insan haklan ile ilgili görüş ve düşün- celerini de yansıttığını belirten Akbel, bir soru üzerine, "Düşünceterden öneri olarak bahsedebi- lirsiniz" diye konuştu. Akbel, Avrupa Birli- ği'nin (AB) Türkiye'de- ki devlet güvenlik mah- kemelerinin kapatılması- na ilişkin istemiyle ilgili bir soru üzerine. "Bana bu konuda bir bilgi inti- kal etmedi. AB'nin insan haklan ve demokrarik- leşme ile ilgili olarak çe- şitii belgeleriyle bize ula- şan görüşleri var" yanıtı- nı verdi. Türk demokra- sinin daha da iyileşmesi için çeşitli çabalann sür- dürüldüğünü belirten Akbel, "Ancak bu çaba- lar AB'den gelen baskı- lar nedenryle değü, Türk halkı istediği için gerçek- leştirilmektedir'' diye konuştu. AB, Türkiye'nin insan haklan karnesinin çok kötü olduğu ve şimdiye kadar iktidara gelen Türk hükümetlerinin verdiği sözlerin hemen hemen hiçbirinin gerçekleştiril- mediği eleştirisinde bu- Iunuyor. Ecevit 'Tasan kesin; geri adım yok' ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Imam-Hatipliler Vak- fi yöneticileri, dün TBMM'de görüştük- leri Başbakan Yar- dımcısı Bülent Ece- viften 8 yıllık kesinti- siz temel eğitim tasa- nsının gözden geçiril- mesini istediler. Ece- vit ise, kendilerine "Tasan değişmez. Ge- ri adım atmamız söz konusu değU" karşılı- ğını verdi. tmam-Hatipliler Vakfı Başkani Meh- met Emin ile vakıfyö- neticileri dün Ecevit ile görüştüler. Bu gö- rüşmede 8 yıllık eği- tim tasansınm "Tür- krv"e gerçeklerine uy- madığı, eğitimde çağ- daşlaşma hedefîne ters düştüğü" savunu- larak gözden geçiril- mesi istendi. Alınan bilgiye göre Ecevit, "Tasan kesindir, de- ğjşmesi, geri adım anf- mas söz konusu değü- dn-"dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle