Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyef
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıışlerı Mudürlerı
IbrahimVıldız, Dinç Tayanç (Sonımlu)
0 Haber Merkezı Müduru. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat
Cengiz Yıldınm • ICultur Handan Şenköken
0Spor Abdülkadir V ücclman 0 Makaleler
Sami Karaörcn 0 Duzeltme' Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç
Yayın Kunılvı İlhan Sdçnk (Başkan).
Orhan Erinç, Oktty Kurtböke.
HikmetÇetinka}a,Şükran Soner,
Krçun BafcL Dint; Tayanç, İbrahim
Yıldız, Orhan BursaİL, Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balba> 0 Haber Müdüru. Dogan
Aiuo Ataturk Bulvan No 125. Kat4. Bakanhklar-Ankara
Tel 4195020 C hat). Faks 4195027 0 tzmır Temsılcısı
SerdarKızık,RZıyaBK 1352S 23Tel 4411220. Faks
4419117 0Adana Temsılcısı Çetin Yigenoğlu, lnönuCd.
U9S No 1 Kat 1,Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15
Koordınator Ahmet Konıisan 0
Muhasebe Bülent Yener 0
Idare Hüs«yinGürer0Işletme
ÖnderÇeUk0Bılgı-İşlem \aü
Inal 0 Bılgısayar Sıstem
Mürirvet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mûdür Gülbin
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı.
Mine AJulağ Tel 514 07 53 -
51395SO-513846(W1.Faks 5138463
Yı>ımla\an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm *e Ya>ıncılık A Ş
TuÂocaiı Cad 39 41 Cagaloğhı 34334 IsL PK 246 lstanbu) Tel (0 212) 512 05 05 (20 ha!) Faks (0 212)513 85 95 30TEMMUZ1997 lmsak: 4.04 Güneş' 5.51 Öğle: 13.18 Ikindı: 17.11 Akşam: 20 30 Yatsı:22.10
Bitti tekrar
Türkiye'de
• Haber Merkezi - Nelson
mayolannm 1993 ve 1994
kataloğunda bo> gösteren
dünyaca ünlü manken
Brezılyalı Melanıe Bitti,
aynı fîrmanın 1998
kataloğuna poz vermek
üzere Türkıyes
ye gelecek.
Bıttı, uzun yıllar Milano'da
yaşadıktan sonra modanın
merkezı kabul edilen Paris'e
taşındı.
Bakırköy'tfe
elektrik kesintisi
I İstanbul Haber Servisi -
Bakırkö\ 'de, trafo
merkezlennde yapılacak
çalışmalar nedenıyle bugün
\e 1 ağustos tarihlerinde
bazı semtlere elektnk
verilemeyecek Bugün saat
07.00-13.00 arasmda
elektrik alamayacak yerler
şöyle: Kartaltepe Mahallesi
Yunus Nadı Sokak, Incırlı
Caddesı. Faık Köksal Sokak,
Rıfat Danışman Sokak ve
cı\an. 1 ağustos cuma günü
de 06.00-21.00 saatleri
arasında Kartaltepe
Mahallesi Pembe Ay Sokak.
Başan Sokak ve civanna
elektnk \enlemeyecek.
Boğazıçi Elektnk Dağıtım
AŞ'den yapılan açıklamada,
çalışmalann belirtilen
saatten önce bıtinlmesi
halınde erken elektrik
verilebıleceğı belırtilerek
abonelenn tedbırl: olması
ıstendı.
Ögretmenlere
destek
• İstanbul Haber Servisi -
Yurdun çeşıtlı bölgelenndeki
tarih oğretmenlennın Tanh
Vakfrnın yayınlanndan
faydalanması amacıyla
başlatılan "Tanh
Öğretmenlenne Destek
Projesi" hayata geçinliyor.
Tanh Vakfı'ndan yapılan
yazılı açıklamada, projede
Eylül 97'den başlayarak bır
sene boyunca her ay 500
tanh öğretmemne ücretsiz
olarak 500 adet vakıf
yayınlanndan bır kitap ve
Toplumsal Tanh dergisi
göndenlmesı planlandığı
belirtıldı.
yeniden başladı
• İstanbul Haber Servisi -
Nurettın Sözen'ın İstanbul
Büyükşehır Beledıye
Başkanı olduğu dönemde
yıkılarak Alman
Konsolosluğu seviyesine
indınlen Taksım'dekı Park
Oteli inşaatında çalışmalara,
4 yıl aradan sonra yeniden
başlandı. îstanbul
Büyükşehır Belediyesi ve
Beyoğlu Belediyesi
yetkililen Park Otelı
inşaatıyla ılgıli kendilerine
yapılan bir başvurunun
bulunmadığını belirterek.
çalışmalara başlandığına
ilişkın bilgıleri de
olmadığını söyledi.
Bakanlığm
açıklaması
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - Kültür
Bakanlığı'ndan, gazetemizin
öncekı günkü sayısında
yayımlanan "Tanh rant
uğruna yok edilıyor" başlıklı
haber ûzerine yapılan
açıklamada, Nızip'tekı tarihı
bedestenin yıkılmamış
bölümlennm yeniden
canlandırmaya olanak
sağlayacakvenleri
oluşturmadığı için tescilıne
gerek duyulmadığı, bu
nedenle İcüçük dükkânlann
da korunmasının uygun
bulunmadığı karan
anımsatıldı.
Mimarlar Odası, Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Genel Müdürü için hükümeti göreve çağırdı
'Akat'm tahribatma dur deyin'• Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Sekreteri
Şener Özler, kültür ve doğa varlıklannın korunması
konusunda alınmış birçok ilke karannı uygulamadan
kaldıran, koruma kurullannı dağıtan Altan Akat'ın halen
görevden alınmamasını eleştirerek Devlet Denetleme
Kurulu'nun harekete geçmesini istedi.
İstanbul Haber Servisi - Mimarlar
Odası îstanbul Büyükkent Şubesi Ya-
yın Sekreteri Şener Özler, Kültür ve
Tabiat Varlıklannı Koruma Genel
Müdürü Altan Akat'ın "halen gö-
revden alınmamasının. ANASOL-D
hükümetinin geleceğinitehlikeye sok-
tuğunu" öne sürdü. Akat'ı kültür ve
doğa varlıklannın korunması konu-
sunda alınmış birçok ılke karannı uy-
gulamadan kaldırmak ve koruma ku-
rullannı dağıtmakla suçlayan Özler,
"Sankidokunulmazlığı var gibiAltan
Akat'ın tahribatlarına hükümetler
engel olamıyor" dedi
Mimarlar Odası fstanbul Büyükkent
Şubesi; Kültür ve Tabiat Varlıldannı
Koruma Genel Müdürü Altan Akat
dosyasını kamuoyuna açıkladı. Oda
şube sekreten Şener Özler. Kültür
BakanlığVnda birçok bürokratın gö-
revden ahnmasına karşın, Altan
Akat'ın hâlâ görevine devam ettiği-
ni belirterek Akat gibi kültür ve do-
ğa varlıklannın tahribıne neden olan
bır bürokratın ğörevde kalmasını an-
layamadıklannı söyledi. Altan Akat
hakkında birçok suçlamanm bulun-
duğunu ancak buna karşın her hükü-
met döneminde görevinde kaldığını
belirten Özler. "HakkındaaraşOrma
yapılarak soruşturma açtlsın. Devlet
Denetleme Kurulu harekete geçsin.
.Altan Akat hakkında doğrudan suç-
lamalar var" dedi.
Altan Akat'ın görevde kalmasının
hükümetin geleceğini de tehlikeye
sokacaâını ıddia eden Özler. Kültür
Bakanlığı'nın hem hükümetin hem de
ülkenin aynası olduğunu savundu.
Kültür Bakanlığf nda yapılan en kü-
çük bir yanlışlığın ülkeye ve hüküme-
te mal olduğunu, bunun REFAHYOL
ve öncekı hükümetler döneminde gö-
rüldüğünü vurgulayan Özler, "Altan
Akat'ın sanki dokunulmazlığı var. Ve
hiç kimse Altan Akat'ın vaptığı tah-
ribatiara engel olamıyor" dedi.
'Yasa tanımıyor'
Akat'm, kültür ve doğa mırasının
elden çıkanlmasına neden olduğunu
öne süren Özler, şöyje devam etti.
"Kûltür ve Tabiat Vaıiıklan Yük-
sek Kurulu'nun kültür ve doğa var-
lıklannın konınmasuıa ilişkin almış
olduğu ilke kararlannı, Altan .Akat,
göreve gelir gelmez iptal ettirdi Ve
bunlann yerlerine çok daha geri ka-
rarlar getirtti. Biz Mimarlar Odası
olarak bunlan da\a ettik. İzmir'den
' Izmır ÇevTe Hareketi A\ukatlan' da
dava ettilcr. Bunun üzerine Danıştay,
Altan Akat'ın getirdiği kararlann çok
önemli bir bölümünü iade etti ve da-
ha önceki kararlar tekrar yürürlüğe
kondu. Ancak Akat bununla yetin-
medi. Damstav 'ın iptal ettiği kararla-
n, Yüksek Kurul karan haüne goti-
rip yeniden uygulamaya soktu. Böy-
lelikle yargıyı yanıltmaya çalışıyor.
Bunlann iptali için de yeniden yargı-
ya gidilebflirama aradan geçenzaman
içinde olan oluyor."
Işbaşına gelen kültür bakanlannın
uygulamayı bılmedıkleri için Altan
Akat gibi bürokratlara ihtiyaç duyduk-
lannı ve bir açmaz içinde olduklan-
nı ifade eden oda sekreteri Özler. "Bu
nedenle Kültür Bakanlığı'mn yeni-
den yapüanması gerektiğini diişünü-
yoruz"dedı.
Altan Akat'ın uygulamalanna iliş-
kin rapor hazırladıklannı ve bu rapo-
run tamamen belgesel olduğunu an-
latan Özler, Mimarlar Odası'nın Yıl-
dız Sarayı Dış Karakol bınasından
çıkanlmasında Akat'ın önemli birro-
lü olmasına karşın kışısel bır hınç
gütmediklerini, bunun dığer kişi ve
kuruluşlannın şıkâyetleriyle de orta-
da olduğunu söyledi.
Koşıkçıktrgünah çıkardıDünyanın sayılı silah tüccarianndan Adnan
Kaşıkçı savaşlan dolaylı olarak teşvik eder-
ken cşi Şahpari Kaşıkçı günah çıkanrcası-
na savaş mağduru çocuklara vardım gece-
leri düzenliyor. Bey lerbeyi Sarayi'nda önce-
ki gece Çeçenistan'da savaştan etkilenen ço-
cuklar için düzenlenen gecede konuklar ya-
pılan yardımdan çok Kaşıkçı çiftinin çeliş-
kili yaşamlannı konuştu. Son derece bozuk
birorganizasyonlagerçekleşengeceye Ame-
rikalı sinema sanatçısı Elizabeth Ta> lor ve İs-
pamollann dünyaca ünlü şarkıcısı Julio Ig-
lesias da kaöldı. Bir süre önce beyin ameli-
yaü geçiren ve saçlannı beyaza boyatan Tay-
lor, deniz motoruv la geldiği Bey lerbeyi Sa-
rayi'nda yapbğı konuşmada, Çeçenistan'da-
ki çocuklara yardun etmek isteyenlerin ken-
dilerine yardinıcı olmasını istedL Iglesias'ın
şarküany la renklenen gecede, Zuhal Yor-
gancıoğlu'nun defılesinin ardından yapılan
açık artürmada saüşa sunulan 6 tablodan el-
de edilen toplam 60 bin dolaıiık gelir, Çeçen
çocuklar yerine Fatih Sokak Çocukları Eği-
tim Merkezi Derneği'ne bağışlandı.
(Fotoğraflar RELTERS-ÖZKAN GÜVEN)
Hekimlerden acıklama
'Organ nakli
konusunda
bilgi eksik'
İstanbul Haber Servisi - istanbul Onıver-
sıtesı İstanbul Tıp Fakültesı'nde ikı gün ön-
ce kalp yetmezliğınden ölen İbrahim Tü-
fenk'in kornea dokusunun alınarak başka bır
kişiye nakledilmesı, organ bulmada yaşa-
nan sıkıntı ıle bilgı eksikliğini tüm yönleriy-
le göz önüne serdi. Kandıra Cumhuriyet Sav-
cılığı, Organ Nakli Yasası'ndan habersız bır
şekilde yasal doku alımı ile ılgilı soruştur-
ma başlatıp otopsi karan alırken, medyanın
büyükbirbölümünün haberi "gözhırsıznğı''
olarak değerlendirmesi tıp camiasında üzün-
tü yarattı.
İstanbul Tabip Odası ile Türk Oftalmolo-
ji Derneği üyeleri dün düzenledikleri toplan-
tıda, Türk kamuoyunda organ nakli konusun-
da yaşanan bılgı eksikliğini değerlendirdiler.
Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türki-
ye'de de organ bulmada yaşanan zorluğa kar-
şın son derece yasal bir organ naklınin med-
yada "organ hırsızlığr olarak değerlendiril-
mesınden tıp camiası olarak büyük üzüntü
duyduklannı belirten Türk Oftalmoloji Der-
neği Komea Anabilım Dalı Başkanı Prof. Dr.
Koray Akarçay şunlan söyledi:
"Son operasyon söz konusu 2238sayıh'Or-
gan ve Doku Alınması, Saklanması ve Nak-
li Hakkında Kanun'a uygun olarak gerçek-
leştirilmiştir. İşin en önemli yam isc\efat eden
İbrahim Tüfenk'ten ahnan kornea dokusu sa-
yesindc bir başka insanın görme şansına ka-
vuşmuş olmasıdır. Tüfenk'ten alınan gözün
ön kısmındaki 42 derecelik kınlma ortamı-
na sahip savdam bir tabakadır. Yapılan ope-
rasyonda göz küresinin alınması söz konusu
değildir. Bu tabaka çocukluktan başlayarak
iieriyaşlara kadarçeşitB nedenlerle saydam-
lığını kaybedebilir. O zamanyapılacaktek şey
öiüm sonrası 6 saat içinde alınacak olan kor-
nea tabakasuun naklinden geçmektedir. Rah-
metli İbrahim Tüfenk'e de ölünıünden son-
ra bu işlem uygulanmışor."
Ay nasıl oluştu?
4.5 milyar yıl önce Marstan 3
kez daha büyük birgezegen
Dünya'ya çarpar
DUNYA
Bu çarpışmada
ortaya çıkan /
parçalar, Satüm'ûn ,
yörvngesindekirie
benzer bir gaz
diski oluştuniR
DUNYA
Gaz diski
birteşerek katı
"aycıklar"
oluşturur.
DÜNYA
Bunlar giderek tek vücut haline
gelip yörüngeye s-
oturur. ~^s AY
Dünyanın
uydusu
Ay
t
DÜNYA
muştur.
AFP grafık
Yeni kuram
'Ay'ı
doğuran
çarpışma
Çeviri Servisi - Amerikan
Astronomi Birliği'nin
yayımladığı bir rapora göre
Ay, Dünya ıle Mars'ın üç
katı büyüklüğünde dev bir
gezegenin çarpışması
sonucu oluştu.
Çalışmalannı Apollo uzay
aracının Ay 'dan getirdıği
kaya parçalan üzerinde
sürdüren Colorado
Üniversitesi araştırmacılan,
Ay'ın. yerkabuğunun üst
tabakalanndan kopmalara
yol açan bu çarpışmanın
sonucunda oluştuğunu ileri
sürdüler. Çarpışma teorisi
pek çok bilim adamı
tarafından kabul edilmekle
birlikte, bu yeni teori
çarpışmanın düşünülenden
çok daha şiddetli olduğunu
göstenyor. Colorado
ekibinin çalışmalanna göre
4.5 milyar yıl önce henüz
katılaşma sürecini
tamamlamamış Dünya'ya
yandan çarpan gezegen,
yerkabuğunun üst
tabakalanndan kopmalara
yol açtı ve yörüngeye oturan
bu parçalar zamanla
katılaşıp birleşerek Ay'ı
oluşturdular. Buna benzer
şiddetli çarpışmalann
Güneş sistemmin
oluşumunda önemli bir rol
oynadığını belirten bilim
adamlan, gezegenlerin
oluşumuna ilişkin
bilinmeyen noktalann bu
son teori ile aydınlandığını
kaydediyor.
SÖYLEŞİ .ATTİLA İLHAN
ÇEVRE BAKANI İMREN AYKLT UN TAVRINA TEPKİ
Bergama'da hukuk çiğneniyor
• lzmir Barosu Başkanı Çetin Turan, Çevre Bakanı Imren
Aykut'un, madenin kapatılması için Eurogold'a ricacı olmak
yerine mahkeme kararlannı uygulamasını istedi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Hukukçular. Bergama'da sıyanürle
altm aranmasına ilişkin Danıştay ka-
rannı "Madeni kapatmayı gerektir-
miyor. Kapatmaya yetkim yok" dıye
değerlendıren Çevre Bakanı İmren
Aykut'u "hukuka saygısızuk" yap-
makla suçladılar. lzmir Barosu Baş-
kanı Çetin Turan. Aykut'un mademn
kapatılması için Eurogold'a ncacı
olmak yerine, mahkeme kararlannı
uygulamasını istedi.
Turan, Bakan Aykut'un Berga-
ma'ya gidıp köylülerle görüşmeme-
sini, ardından da konunun "kabak
tadı verdigi'' açıklaması yapmasım bır
hukukçu olarak yadırgadıklannı vur-
gulayarak tepkisinı şöyle dile getir-
dı• "\argı karan ile tesciledilmiş,ya-
şama hakkını savunan insanlann bu
uygarca ısranndan kabak tadı al-
mak, yedi yıldır süren bu mücadele-
nin hiçbir aşamasında davanuı hak-
ülığına inanmamakla mümkündür.
Danıştay 'ın kendisine kaparnıa yet-
kisi vermediğiyolundaki sav unma da
haksızdır. Danıştay. karannı anaya-
sanın 17. maddesinde ifadesini bulan;
'Herkes yaşama, maddı ve manevı
varlığını koruma, gelıştirme hakkj-
na sahiptır' ve 56. maddesinde belir-
tilen; 'Herkes sağlıklı ve dengelı bir
çevrede yaşama hakkına sahiptır.
Çevreyı gelıştirmek ve sağlığını ko-
rumak. çevre kirlenmesıni önlemek
devletın ve vatandaşlann ödevidır'
yolundaki hükümlere dayandırmış-
ür. Danıştay karannda; kullanılan si-
yanür ve ortaya çıkacak diğer ağır
metallerin çevre ve insan sağüğı için
olunısu/etldleryaratacağuu,siyanü-
rün toprağa, suya ve havaya kanştı-
ğında her türlü canlı açısından za-
rarlı olduğunu hükme bağlıyor.*'
lzmir ÇevTe Hareketi Grubu avu-
katlanndan Noyan Ozkan da anaya-
sa ve yasalann çiğnendiğine dikkat
çekerek Aykut'un son açıklamalan-
nın aşağılayıcı ifadelerle dolu oldu-
ğunu kaydettı.
Baslon davasında tahliye
Eurogold şırketının tesıslerinı ba-
sıp. araç ve gereçlen tahrip, jandar-
malara da hakaret ettiklen gerekçe-
siyle yaklaşık bir aydır tutuklu bulu-
nan 2 kışi tahliye edildı. Bergama
Aslıye Ceza Mahkemesi 'nde görülen
davanın dünkü duruşmasında mah-
keme. sanıklann iyı hallennı ve sa-
bit adresleri bulunmasını göz önüne
alarak tahlıyelenne karar verdi. Ad-
lıye önünde toplanan Bergamalılar
duruşma sonrasında sanıklan alkış-
layarak "Yaşama hakkımızı istiyo-
ruz. Bergama insanıyla oynamasın-
lar" sloganlan attılar.
'Müdafaa-i Hukuk', Kaldığı Yerden!..
Sahi yahu!.. Ülkemizde, bir büyük kulüp 'îarafta-
n'ile, bir büyük parti 'taraftan' arasında, ne fark
vardır?
Ikısi de ateşlı, ikisi de 'takımına/partisine' lâf söy-
letmez; ikisi de 'yıldızlanna/liderierine' körü körüne
bağlı; gerekirse onun için elini ateşe sokabilir. Ben-
zerliko mertebededir ki, nasıl 'hasta' bir 'Beşiktaş-
//'takımını ezbere bilir, ama hangi tüzükle, nelere da-
yanılarak, nasıl yönetildiğini bilmezse; çokluk, biz-
deki 'hızlı' partili de, partisınin önde gelen liderlen-
ni bilir, ama siyasi platformunu, hangi siyası ilkele-
re bağlı olduğunu, öteki partiterden neden dolayı 'fark-
//' olduğunu bilmez; ikisi de, 'gönül adamı'dır bun-
lann, 'bağlılıklan'-belki 'bağımlılıklan'öemek\âzim-
duygusaldır; o çok sevdiğim tâbirie söylersek, ikisi
de 'inanç'a dayanırlar, 'bilinç'e değil!
O zâlim oyunu hâlâ oynanm: höt höt öten, fazla
'fanatik' bir partili yakaladınız mı; damdan düşerce-
sine soracaksınız:"- ...tam olarakpartinizin ekono-
mik düzeyde, filan partiden farkı nedir?"; ya da, "-
... Atatürk llkeleri dilinizden düşmûyor, partinizin şu
ya da bu politikasını, o ilkelerle nasıl bağdaştırabi-
liyorsunuz?"; alacağınız cevap, ya bir 'lâf salatası'
olacaktır; ya da ham hum şaralop!
50'li yıllar olabilir mi? Bir tarihte, partilerimizden
birinin genel sekreteri Ege gezisine çıkmıştı; Izmir'e
uğradı; ayaküstü cevap versin diye, beş soru hazır-
layıp 'görevli' 'mL/^ab/r'legöndermiştim; (sıcakmüt-
hiş, güneş ışığı, erimiş cam gibi asfaltlann üzerine
ytğılıyor, ışımadan gözlerimiz kararmş) o, sorulan okur
okumaz, bunlara 'ayaküstü cevap verilemeyeceği-
ni' söylemiş; cevaplan, ancak ertesi gün gazeteye
iletebilmişti; çunkü sorun gündelık politika düzeyin-
de konmamış, 'ilkeler' tartışmaya alınmıştı; yaptığı
işi o kadar önemsedi ki, 'Demokrat Izmir'de çıkma-
sryla yetinemedi, aynı cevaplan parti organında da
yayımlattı.
Alt tarafı, 'inancı' değil, 'bilinci' zorlayan sorular-
dı bunlar!
Farkiarı nedir. kim biliyor?
Acaba 'çetelesini' tutan olmuş mudur? 'Vatana
ihanet', 'rejimiyıkmak', 'düzenibozmak'gibitüy-
ler ürpertici suçlardan, ülkemizde kaç siyasi parti ka-
patıldı? Eminim, iki elin parmaklannı aşacaktır; ken-
di hesabıma, bir çırpıda dört beş 'sosyalist' parti sa-
yabilirim. Demokrasinin istediğimiz kıvama geleme-
yişinde, bunun hiç mi dahli yok? Ya da bütün siya-
si partilerin, iki damla su gibi birbırine benzer olma-
sında! Allah aşkına, elinizi kalbinize koyunuz; söy-
leyiniz: Biri sözde 'sağcı' öteki 'sözde' solcudur ya,
Ecevit'in Demokratik Sol Partisi'yle, Mesut Yıl-
maz'ın Anavatan Partisi arasında, ne gibi 'çarpı-
cı' bir fark vardır? Ya da CHP ile DYP arasında?
Yahu, bunlann hepsi 'Soğuk Savaş' 'partileri' de-
ğil midir? Hepsi yıllaryılı, Amerika'nın 'davuluna' oy-
namamışlar mıdır? Şimdi de -koşullar ne olursa ol-
sun- Yeni Dünya Düzeni'nin birer parçası, 'küre-
selteşme'nin ve 'Özelleştirme'nin uygulama ara-
cı olarak 'işlemiyoharmı?' Daha da ilginci, bu 'or-
taklaşa' niteliklerini reddeden bir siyasi parti or-
taya çıkacak olursa; hepsinin 'görüsü', o parti-
nin 'düzene aykın' dolayısıyla 'tehlikeli' oldu-
ğunda birleşmez mi? Yok canım, Refah Parti-
si'nden söz etmiyorum; benim 'hicranım', hâlâ bi-
rer 'öcü', vatan için birer 'tehlike' gibi gösterilmek
istedikleri, sosyalist ve komünist partileridir. Peki, ne-
den böyle oluyor?
Sanınm bu 'muammanın' ipucu, Türkiye'nin 'sı-
nrfsal' tablosurtda yatryor; iktidar, tek parti cum-
huriyeti'nden bu yana, yönetimde hangi parti
olursa olsun, 'bürokrasi-burjuvazi' için işlemiş-
tir; o kadar böyledir ki bu, media, sendikalar,
meslek kuruluşlan ve benzeri demokratik ör-
gütter bile -gerçekte o sınıfsal yapının, 'siyasi top-
lum'u tarafından gerçekleştirildikleri için- bu iş-
leyişe itiraz etmez; ya da itirazlannı 'havanda su
dövmekten' asla ileri götürmezler.
Bır başka İzmir hatırası; yıne o kırpiklerinizi ter-
den birbirine yapıştıran sıcak, avuçlanmızın izi, ya-
zı masalannın kristallerinde kalıyor: Efes Oteli'nin
lobisi görgüsüzturistler, 'hatırlı'İstanbul 'müşterile-
ri'!.. 12 Mart Muhtirası'ndan sonra, ülkenin ümit bağ-
ladığı bir parti lideriyle, başbaşa konuşuyoruz: Ona,
'demokratik' itiraz ve muhalefetin, rakibi saydı-
ğı öteki partinin lideriyle bir 'demokrasi cephe-
si' kurmak; ona paralel, yurt çapında 'süresiz' ge-
nel grev uygulamakla gerçekleştirilebileceğini
söylüyorum. Yüzündeki hayreti, hiç unutmam!
Hem şaşırmış, hem de basbayağı irkilmişti. De-
mokrat bir ülkede 'âdiyattan' sayılması icabeden
bu siyasi eylem programını 'dehşet verici' bulu-
yordu. O, 'bir dergi çıkarmak'tan yanaydı, 'aylık
bir dergü'
Oysaihtiyacımız, bu 'demokrasi anlayışının' -yok-
sa 'anlamayışının' mı demeliydim- değişmesıdir!
Soğuk savaştan 'sâbıkalı'...
Şu anda Türkiye'de kaç sosyalist parti var, kim
biliyor? lyi kötü kendi yağlannda kavruluyor.
Mahkemeler, sorgular, suçlamalar arasında varlık-
lannı sürdürmeye çabalıyorlar? Hepsinin, en azın-
dan çoğunun 'ideolojisi' işçi sınıfının 'ideolojisi'û'vr,
çoğu, gücünü 'emekçiden' aldığını söyler; 40 ka-
ranlığından beri, ciddi bir işçi kuruluşunun sos-
yalist partilere el uzattiğını, onlarla güçbirliği
yaptığını görmedim; öteki partilerle gizli işbirli-
ğine girer, 'askeri müdahaleler'de cuntayı ilk
kutlayan taraf oluıiar. Peki DİSK ve TİP dıyecek-
siniz. Tek sağlıklı gelişme oydu. onun da Genel-iş
'operasyonu' ile nasıl, CHP'ye kaydınldığını, unut-
muş olamazsınız!
Bu bakımdan, Türkiye'de 'sosyal sınıfların
mevcudryeti', bugün eğer Devlet Istatistik Ens-
titüsü'nün verdiği rakamlarla bile kanıtlanabile-
cek bir 'netiiğe' kavuşmuşsa, artık 'siyasi parti-
ler'in 'sosyal ve siyasal' köken ve projeksiyon-
lannın, 'sınıfsal' 'doğrultuda' olması kimseyi şa-
şırtmamalı, bunun 'demokrasinin' olmazsa olmaz
bir koşulu olduğu, herkesin kafasına yatmalıdır.
Türkiye'de ıktidara oynayan partilerin hepsi, 'so-
ğuk savaştan sâbıkalı; DİE'nin saptadığı, -o kafa ba-
şına geliri 5 bin dolarla 25 bin dolar arasında deği-
şen- yüzde yirmilik nüfusun 'temsilcileri'! Türki-
ye'nin geleceği, ancak onların karşısına, geriye
kalan yüzde seksenin çıkarlarını savunabilecek
yeni bir kuruluş çıkarmakla 'demokrasiye' dö-
nüştürülebilir; demek kı iş, işçi konfederasyonlan,
sosyalist partiler, esnaf ve köylü kuruluşlan, kadın
dernekleri, öğrenciler; bir de -halkımızın tarihi refleks
yeteneğinin işareti sayabileceğimiz- ADD gibi, Ku-
va-yı Milliye Kurultayı gibi örgütlerin üzerinde bir-
leşeceği, Müdafaa-i Hukuk platformunda bir 'Halk
Cephesi'ne kalıyor.
Gâzi de böyle düşünmemiş miydi?
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htJm