Katalog

Cumhuriyet İmtîvaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlerı Mudurlerı IbrahimYüdız, Dinç Tayanç (Sonımlu) 0 Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberkr Şinasi Danışoğlu 9 tstıhbarat CengizYıldının 0 Kültür. Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme \bdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç YayınKurulu. Üh»nSetçuk(Başkan), Orhan Erinç, OkUy Kutböke. HikmetÇetinkaya.Şüknn Soner, ErguoBala,DinçTaysnç, Ibrahim V ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay 0 Haber Mudürir Doğan 4kın Ataturk Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 0 İzmır Temsılcısı SerdarKıak,H ZıyaBlv 1352 S 23Tel 4411220, Faks 4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlo, Inönü Cd. 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Koordınatör AhmetKonüsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 ldare HüseyinGürer01şletme: Önder Çelik 0 Bılgı-lşlem. Nail lnal 0 Bılgısayar Sistem: Mürüvet Çiler MEDYA C: • YöDetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gülbia Erduran 9 Koordınatör Reha Işıtman # Genel Mudür Yardımcısr Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-513 84 6(^61, Faks:513&463 \ a v l a t ı v a n \e Basan: ^enı Gun Haber Ajansı. Basıtl ve Yayincihk A *j T u r k ı ^ ı Cad 19 41 Casloglu 34334 Ist PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 120 hat) Faks (0212)51185 95 29TEMMUZ1997 İmsak: 4.03 Güneş: 5.50 Öğle: 13.18 tkindi: 17.11 Akşam: 20.31 Yatsr22 10 Birokrat bınalımı • A>KARA(Cıunhuriyet Bürosu) - Orman Bakanı Ersaı Taranoğlu, yangın me^sıınının bırçol bölgede ağrr faturalara necfen oldugu dönemde, sazı konularda anlaşarnadığı Orman Genel Mûdürü'nü izne gönderdi Onnan Genel Müdürü Abdurrahman Sagkaya'mn, yangınlann en fazla görüldüğû temmuz aymda izne aynlrrası ve geçen hafta meydana gelen Antalya Kepez Beldesi Düzlerçamı Mevkıı'nde çıkan orman yangınında da görevıne dönmemesı bakanlıkta şaşkmlık yarattı. • ANKARA(AA)- Devlet Bakanı Işılay Saygın, Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü'nün (KSS), Kadın Haklan Genel Müdürlüğü'ne; Aıle Araştırma Kurumu BaşkanlığVnın da Aile Araştırma Genel Müdürlüğü'ne dönüştürüleceğinı açıkladı. Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun da (SHÇEK)bakanlığına bağlanması gerektığinı belırten Saygın, "Bu üçünün bir arada olması şart" dıye konuştu. Pierre Candin defilesi • tstanbul Haber Servtt- Moda dünyasının ünlü isimlerinden Pierre Cardin'in Türkiye Genel Temsilcisı Taycan Dış Tıcaret, 97-98 yaz ve kış koleksiyonunu tanıttı. Gecede, Oktay Omurtak Deri Işletmeleri'nin hazırladığı 97-98 yaz ve kış koleksiyonundan Pierre Cardin deri mont, kaban ve kürk montlar sergilendi. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Bektrik kesintisi • lstanbul Haber Servisi - Bogazıçi Elektnk ve Dağıtım AŞ Genel Müdürlüğü, bugün 08.00- 18.00 saatleri arasında Çağlayan'daki tzzetpaşa Fınnaralığı Sokağı'nın bır bölümü, lzzetpaşa Caddesi. Zenbil Sokak, Çamaltı Sokak ve Hudut Sokak'ın bir bölümüne elektrik verilemeyeceğini bıldirdi. Tokap'ın durumu • İstanbul Haber Servisi - Beyin zannın altındakı pıhtılaşmanın vakum yöntemiyle giderilmesi amacıyla amelıyat olan işadamı Feyyaz Tokar'ın sağlık durumunun kritik oldugu belırtildi. Hastane yetkilılen. ailesi istemedıği için Tokar'ın sağlık durumu hakkında bilgi \eremediklerim bildirdiler. Sokak çocuklan • İZMİR(AA)- Türkiye'de sokak çocuğu olarak nitelendirilen çocuklann tamamının erkek çocuğu olduğuna ışaret eden Dr. Behçet Uz Hastanesi Pedıatn Uzmanı Dr Hakan Ağın, "Bunun nedenı geleneksel Türk aile yapısı ve kız çocuklannın evı terk edınce fuhuş sektörüne itılmesidır" dedı. WH0 ve UNICEF, bebeğin doğumdan sonraki ilk altı aymda hazır mamayla beslenmemesini öneriyor Anne sütü doğaL antibiyotikÇeviri Servisi - Sağhklı bireyle- nn yetişmesınde doğumdan sonraki beslenmenın önemine işaret eden beslenme uzmanlan, özellikle gelış- memiş ve gelişmekte olan ülkelerde anne sütünün yararlannın tartışma- sız kabul edilmesı gerektığini belir- tiyorlar. Bifteşmiş MületierÇocuklara Yar- dnnFoounun (UNICEF) 1997 Ulus- lann Gefişmesi raporunun beslenme bölümünde. anne sütünün önemine değinilerek, ürettikleri hazır mama- lan bu ülkelerde pazarlayan şirketle- rin faaliyetlerinın zaman geçirilme- den kısıtlanması gerektiğıne dikkat çekiliyor. Anne sütünün mucıze yaratan bir besin kaynağı oldugu konusunda bir- leşen bılim adamlan. bugüne dek bu- nun yerinı tutabilecek herhangi bir gı- danın henüz yapay olarak üretilme- diğini belirtiyorlar. Entemiz besin "Yaşayan" ve son derece karma- şık bir madde olan anne sütü, bebe- ğin gelişmesi içın gerekli olan tüm besinlerin yanı sıra enfeksiyonlara karşı doğal antibiyotik içerir. Her za- man doğru sıcaklıkta olan anne sü- tü, her an kullanılmaya hazırdır, ste- rtlizasyon istemez, doğal kabının içinde saklı olduğundan çevredekı kirden etkilenmez En önemlisi su- yun bulunmadığı ortamlarda bebeğe venlecek en temiz besındir. Annenın hormonal yapısına göre sütünün bı- leşimi ve miktan zaman zaman de- ğişir. Aynca anne-çocuk arasındakı psıkolojık yakınlaşmayı arttınr. Dünya Sağlık Örgütü (WH0) ve UNICEF birlikte hareket ederek be- beğin doğumdan sonraki ılk altı ayın- da yalnızca anne sütü ile beslenmesini öneriyorlar. Son yıllarda hazır mama kullanımının azaltılması ve anne sü- tünün özendirilmesıyle yaklaşık 1.5 milyon çocuğun kur- tanldığı bildınliyor. Araştırmacılar, anne sütünün bütün bu yararlanna kar- şın gelişmekte olan ülkelerdeki bebeklerin yalnızca yüz- de 44'ünün anne sütüyle beslendiğini saptadılar. Kadın- lan emzırmekten vazgeçıren en önemli etmenin hazır mama üreten şırketlenn reklam kampanyalan olduğunu Paraguay Gelişmekte olan ülkelerde Kurumlarda Düşük w yapdan kilolu 98 55 Türkmenistan 90 Kosta Rika 98 Moğolistan 97 BAE. Arjantin Gana Urdün Kuveyt 95 90 42 78 97 S.Arabistan 86 Singapur Bostvvana Malezya Meksika Umman Tunus Türkiye Uruguay Cezayir Çin Küba Honduras Iran K.Kore Fas Panama Venezuela 99 66 90 63 82 86 60 96 76 51 99 • 45 65 99 37 84 97 5 5 5 6 6 6 6 7 7 7 7 7 7 8 8 8 8 8 8 9 9 9 9 9 9 9 9 9 ılen süren uzmanlar, Burundı ve Ru- anda gibı mama üreticılennin çok az reklam yaptığı ülkelerde emzirme düzeyinin yüksekliğine dikkat çeki- yorlar. Hazır mama üretıcilerinın reklam kampanyalannı. 16 yıl önce tüm ül- kelerin imzasından geçen Hazır Ma- ma Pazarlama Yasası'na aykın bir davranış olarak niteleyen yetkililer, bu şirketlerin tümünün yasaya uy- malannm ahlaki bir boyutu olduğu- nu hatırlatıyorlar. Promosyon engellenecekti Söz konusu yasayı 1981 yılında benimseyen WH0, tüm üye ülkele- re bu yasaya uyma konusunda tavsi- ye karan almıştı. Oye ülkeler, kendi ülkelerinde gerekli yasal düzenle- melere giderek, mamaüreticilerinin anne sütünü engelleyicı yönde pro- mosyon yapmalannı engelleyecekti. Bu gelişmeler karşısında mama sanayiinin kendi iç dinamiklerinı ha- rekete geçirerek kendi kendini de- netleyeceğini ileri süren üreticiler. yasaya karşı her zaman saygılı dav- randıklannı iddia ettıler. Ancak bir sivil toplum kuruluşu olan Uluslara- rası Bebek Maması Çabşma Örgütü (IBFAN), üretıcılenn tümünün yasa- yı deldiğını ve bu gıdışatı engellemek içın tüketicilerin hazırmamalan boy- kot etmesi çağnsında bulundu. Bu arada yasadaki "uluskrarası" sözcüğünü "gefişmekte olan ülkder" olarak yorumlayan üreticı şırketler, yalnızca bu ülkelerdeki pazarlama faalıyetlerine sınırlama getirme yo- luna gıttıler. Ingiltere başta olmak üzere pek çok ülkede kurulan gönül- lü örgütler, 32 mama üreticısıni ya- saya yeterince uymamakla suçluyor- lar. Gelişmekte olan ülkelerde yapılan bır araştırma dün- yaya gelen her 5 çocuktan binnin standart kilonun altın- da olduğunu göstenyor. Standart ağırlığın 2.5 kilo oldu- ğunu belırten uzmanlar, başta Bangladeş. Hındistan, Pa- kistan ve Sn Lanka olmak üzere pek çok Güney Asya ül- kesinde normalden küçük doğan çocuklarda duyu bo- zukluğu, menenjıt, zeka genliği ve algılama bozuklukla- n gibi hastalıklann ortaya çıkma riskinın yüksek oldu- ğunu bildiriyor. Her zaman doğru sıcaklıkta olan anne sütü, her an kullanıhnaya hazırdır, sterili- zasyon istemez, doğal kabının içinde saklı olduğundan çevredekikirden etkilenmez. Ülke sorunlannm ele alındığı Gündoğan'daki panelde, çetelerin 'yağmacı ilişkileri' de tartışıldı SIT yağmasında 4 Susurluk r> gölgesi OKTAY EKtNCİ GÜNDOĞAN (BODRUM) - Yıllar önce Gül- lük kıyılanndaki "lagüner"alana yapılmak iste- nen "havaalanı" projesıni eleştinrken, kaygılanmı- zı iki noktada yoğunlaştırmıştık: Birincisi, 1970'lerdeki ilk fizibilitelerde belir- lenen "Ekinamban Düzlüğü", havaalanı için hâlâ en uygun yerdi. tkinci kaygımız ise herkes hava- alanı istiyor, fakat bunun yaratacağı "yenl imar baskılanna karşı" önceden bir şeyler yapmak, yet- kilıleri sanki hiç ilgılendirmiyordu... Sonunda havaalanı, lagüner alana değil, "daha geriye çekflerek" Ekınamban düzlüğüne yapıldı. Böylece aslında bizler değıl, "doğaTcazanmış ol- du. Ne var ki yanmadanın tümünün bu yeni imar baskısına karşı korunabilmesi için gerekli "SÎT karan" ıse hâlâ alınabilmiş değil. Bu nedenle böl- genin elde kalan son "onnanlık kmlarT da tu- rizm yatınmcılanna yıne tahsis ediliyor. Bu projelerden bırinin son zamanlarda baskı al- tına aldığı Gündoğan'da, ilk bakışta "farkhbir ko- nu" olarak görünen "Demokratikteşme ve Susur- luk" tartışmasını ızliyoruz. Bodrum Yanmadası'nın henüz yağmaya tam açılmamış beldelennden Gündoğan'ın CHP'li be- lediyesi, bu yıl 3. kez düzenlediği kültür ve turizm • Bodrum'un Gündoğan beldesindeki Susurluk panelinde, devlet içinde örgütlenen 'çetelerin' milyarlarca dolarlık kara parayı aklamak için öncelikle 'arazi yağmasından' yararlandıklan vurgulandı. şenliğinde yerel sorunlar yerine "genelülkesorun- lannı" ele alıyor. Susurluk paneline de CHP Muğ- la tl Sekreteri Mustafa Üker Gürkan yönetici ola- rak, Av. ErgtaCinmen ile CHP Içel MiUetvekili Flk- ri Sağkr konuşmacı olarak katılıyorlar. Aynı zamanda TBMM Susurluk Komisyonu üyesi olan Fikri Sağlar'ın gerçekten "ürkütücü" aynntılar içercn açıklamalan arasında yaptığı ilk değerlendırmelerden biri şöyle: "Çeteler eliyle uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen milyarlar- ca dolarhk kara paranuı aklandığı yerkrden biri- si de Bodrum. Arazi ve villa fı> atlaıindaki Ameri- ka'jı bile geçenyüksekaruşlar, bunun göstergesL." DYP Genel Başkanı Tansu ÇüTer'ın CIA ajan- lığı ile ilgili olarak, "Nazh Ibcak'myazısıtekzipedffl- medL Yazıda Çiller'in Deniz Kuv^etleri'nden SH- dırdığıbelgenin Amerika'ya ulasurüdığı beiirtiliyor. Belge bir yerden bir yere gitmiş. Başka hangi bel- geleri gönderdiniz? Bunu neyin karşıtağında gön- derdiniz? Vatan hainliği ile eşdeğersiniz, CIA aja- nı ohnanız şart degü" diyen Sağlar. Susurluk ola- yının ardındada CIA'nın olduğunu ima ederek, söz- lennı şöyle sürdürdü: "Dünyamaryası2trilvonJukekonomikgücü ehn- de bulundunıyor. Bunun 500 milyan u>ıısturucu- dan geüyttr. Türkiye'de uyuşturucudan 55 milyar doiar elde edilhor. L yuşrurucunun CIA'nın kont- rolü aranda oldugu söyleniyor. Susurluk'a bakbğı- nızda bunun uluskrarası boyutuna da bakmamz lazım. Çatlı Almanya'ya nasü girip çıktı? Alman- ya'da da Susurluk var." 'Susurluk sorunu çözülmeU' ANASOL-D Hükümetı'nin "28 Şubat Hükü- meti"olduğunu belirten Sağlar, Susurluk sorunu- nu çözmemesi durumunda "12 Mart Hükumeti" olacağını savundu. Sağlar'ın bu saptamasını Ergin Cinmen de des- teklıyor. "SürekB Aydınlıkİçin Bir Dakika Karan- hk" eyleminin "fikir babası" olari Av. Cinmen de diyor kı: "Türkiye'de ekonominin yüzde 6O'ı arok kara paraya dayaıuyor. Bunun aklanması için de ül- kedeki tüm sektörlerde kara paranın etkisi ve yön- lendirmesi var_." Gündoğan'daki Susurluk panelinde bunlan din- lerken, bırkaç hafka önce "baskı aHmdald" bir Ko- ruma Kurulu üyesiyle yaptığım telefon görüşme- sıni anımsıyorum. "ÇetetelefonlandinByor"dıye- rek evinden çıkıp Izmir'dekı bir ankesörlü genel te- lefondan konuşmasını sürdüren Kurul üyesi şunu vurguluyordu: "Ege'dekiStTkararlannınkaldınl- ması için KültürBakanhğTndan Kurul'agelen bas- kılar dayanılmaz düzeyde. Bu işin içinde Susurluk var. Çetelerin arazi yatırunlan var.." Gerçekten de REFAHYOL'un kendisine benzet- tıği Koruma Kurulu, son haftalarda üst üste seri top- lantılar yaparak Çeşme - Kuşadası kıyı kuşagında- ki SİT alanlannı hızla yapılaşmaya açıyor. Yine RE- FAHYOL'un çek sevdiğı bürokratlardan Koruma Genel Müdürü Altan Akat'ın "sıkı takibryle"ger- çekleşen bu "tnzhkarartoplannlan" ise üstelik Is- temihanTalay'ın varlığına rağmen yine devam et- tiriliyor... Konuşmasında "Kuşadası gerceguıe" de işaret eden Sağlar, Susurluk'ta açığa çıkan çetelenn yi- ne kara para aklamak içın "devlet bürokrasisinde de etküı oktuklanna" ınandığını söylüyor. 3 Ka- sım 1996'daki kazada, Mercedes'in içinden çıkan üçlünün aynı kıyı kuşağındaki StT alanlannda bu- lunan bir " arazi ahşverişi" içın dolaştıklan şeklın- deki bilgiler de bütün bu tartışmalann içinde Gün- doğan'da açılan yeni bır Susurluk sayfasının "ilk işaretlerini'' oluşturuyor.. Çevre Bakanı İmren Aykut 'Eurogold'u kapatma yetkimiz bulunmuyor' ANKARA / İZMİR (Cumhuri>'et) - ÇevTe Ba- kanı İmren Aykut, Danış- tay'ın Bergama için verdi- ği karann sıyanürcü şirke- tin çalışmalannı durdurma yetkisi vermediğini öae sür- dü. Aykut, firma yetkilili- lerinden, hukukı süreç ta- mamlanıncaya kadar faalı- yetlenni durdurmalannı ıs- tediklenni belırterek, Euro- gold'un birhafta içinde ya- nıt vereceğinı söyledı. Çev- re Bakanı tmren Aykut, dü- zenlediği bastn toplannsın- da, bakanlığa geldiğı ilk günden beri Bergama'daki maden işletmesıne çözüm genrmeye çalıştığını kayde- derek. "Halk korkutulmuş, tamamen bu konuya kilit- lenmiş durumda" dedı. Danıştay kararının Ba- kanlar Kurulu'nda en uzun tartışılan konu olduğuna dikkat çeken Aykut, "Ora- da pek çok hukukçu var. Onlar, bu karann bize fır- ma\ı kapatma yetkisi ver- mediğini söyledfler. Firma yetkifflerinden bizim dikği- miz, Danıştay karan son şeklini alınca>a kadar fa- aliyetlerini ertelemesidir'' dedı. Bakanlar Kurulu'nda alı- nan karar doğrultusunda Eurogoldyetkilileriyle gö- rüştüğünü söyleyen Aykut, "Finna yetkililerine, çok ciddi sıkıntüar olduğunu. ısrariı davraıuşlaruun ile- ridetdafisiimkânsEsonuc- lar doğurursa. bundan ken- düerinin sonımlu olacağı- nı söyledün'' dıye konuştu. Bergama Beledıye Baş- kanı Sefa Taşkm, Aykut'tan hukukun gereğini yerine getirmesıni isterken lzmir Çevre Hareketi Grubu avu- katlanndan Noyan Ozkan, Eurogold Şirketi'nin faali- yetlennın durdurulmasıyla ilgili Danıştay karannın 24 saat içinde uygulanmasını isteyerek, aksi halde Aykut hakkında suç duyurusun- da bulunacaklannı 156çocuksünnetedildiMuhtaç, özürlü ve sokak çocuklanndan oluşan 156 çocuk, I18-T Lions Yönetim ÇevTcsi Ku lüpteritaranndansünnetetbrfldL Kemal Ozkan Sünnet Sarayi'nda yapılan ve şölen nrteliğinde gerçekleşen törende sünnet olan çocuklara çeşitli hediyeler dağıtılırken ünlü sanatçı Candan Erçetin de bir moral konseri verdL Aynca sünnet şölenine katüan sanatçı Atilla Atasoy da sünnet olan çocuklara kirvelik yapüktan sonra şarküanndan örnekler sundu. Yağışlar Meteoroloji sele karşı uyardı İstanbul Haber Servisi - Orta Avrupa'da binlerce kişınin evsiz kalmasına ve ölümlere neden olan yoğun yağış ve sel felaketlerinden sonra, Istanbul'da da temmuz ayında uzun yıllar yağış ortalamasmın 36.4, kilogram üzerinde yağış gerçekleşti. Meteoroloji lstanbul Bölge Müdürlüğü, lstanbul Valiligi'ni ve Büyükşehir Belediyesi'ni olası sel felaketlerine karşı uyardı. îstanbul Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililennın verdiği bilgiye göre uzun yıllar temmuz ayı yağış ortalaması, metrekareye 21.7 kilogram iken 1997 yılı temmuz ayında 27 temmuza kadar 58.1 kilogram yağış düştü. Yetkililer, geçen yılın temmuz ayında ise metrekareye sadece 0.1 kilogram yağış düştüğünü anımsatarak temmuz ayı bıtinceye kadar yağışlann devam edeceğıni ve sel baskınlanna karşı yetkilileri uyardıklannı kaydettiler. Greenpeace Akdeniz Bürosu Enerji Kampanyası Sorumlusu Melda Keskin. 22 temmuz itibanyla Çek Cumhunyetı'nde 26 kişinin ölümüne, 10 bin kişinm evsiz kalmasına ve 1500evintahrip olmasına neden olan sel felaketlerinin, küresel ısınmayla ilgili olduğunu bildirdı. Bu gelişmelerin, fosil yakıtlan son parçasma kadar kullanmaya nıyeti olanlara bir uyan niteliğı taşıması gerektığini kaydeden Keskin, ancak felaketlerin bedelinin kömür ve petrol tekellen değil, masum insanlann sırtma yüklendiğini söyledi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahminleri Daire Başkanı Nurettin Çam, Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın verilerine göre küresel ısmmaya bağlı olarak kutuplardaki buz kütlelerinin eridiği ve buna bağlı olarak su çevriminin hızlandığı iddiasının abartılı : olduğunu söyledi. Eldeki verilere göre, söz konusu iddiayı destekleyen kanıt bulunmadığını savunan Çam, yine de kutuplarda küresel ısmmaya bağlı bir eritne olabileceğini ifade etti. lstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, meteorolojik bilgileri güncel olarak takip ettiklerini belırterek dün itibanyla risklı bölgeler olarak belirlenen Eminönü, Aksaray, Balat, Yenıkapı, Bakırköy Sahilyolu gibi bölgelerde biriken sulann temızlenmesı çalışması yaptıklannı bildirdiler. Prof. Parlak ve Sansoy 'İzinsiz kornea nakli yasalara uygun' İstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversıtesi tstanbul Tıp Fakültesi'nde kalp yetmezliğınden yaşamını yitiren Ibrahim Tüfenk'in korneasmın izinsiz olarak alınmasının yasalara uygun oldugu belirtildı. Kalp yetmizliğı nedeniyle kaldınldığı lstanbul Tıp Fakültesi'nde yaşamını yitiren Ibrahim Tüfenk'in korneasının alınması ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Kandıra Cumhuriyet Savcılığı'nın "organ hırsEhğı'" gerekçesiyle soruşturma başlattığı olayla ilgili olarak bilgi veren lstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Mesut Parlak, naklın tamamen yasalara uygun olduğunu vurguladı. Türkiye'de komeaya bağlı köriüklere oldukça fazla rastlandığını belirten Parlak. "Yeterli kornea vericisi olmadığı için hastalar aylarca hatta senelerce sıra bekByor. Tüfenk'in kornea dokulan ölümünden 3 saat sonra alınıp iki hastaya nakledUdi" dedı. lstanbul Tıp Fakültesi Göz Hastalıklan Anabılim Dalı'ndan Prof. Dr. Nilüfer Sansoy, Türkıye'deki hastanelerde yılda en az 500 komea naklinın izinsiz yapıldığını belırttı. Komeanm göz küresinin önünde 1.2 santimetre çapmda, 0.5 kalınlığında cam gibi saydam bir doku olduğımu söyleyen Sansoy, "Ahnan ürnak büyüklüğünde bir parça, göz küresinin kendki değü" dedi.