Katalog

29 TEMMUZ 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Edirne 30 Samsun B 25 Kocaeli B 27 Trabzon 23 Çanakkale B 29 Giresun Y 23 Izmir  32 Ankara B 28 Manisa A 33 Eskişehır B 24 B 31Aydın A 34 Konya Denizli 33 Sıvas B 27 Zonguldak B 25 Antalya A 30 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A B B 34 31 38 39 35 36 33 28 27 Yurdun kuzeydoğu kesımleri parçalı yer yer çokbuiutlu, Doğu Karadeniz ile Doğu Os10 AVRUPA PB 25 Bertin B 27 Anadolu'nun kuzeyi Helsınki sağanak ve gök gü- stockholm rultulu sağanak ya- _Y 20 Budapeşte B 25 Y 24 Madrid B 34 fl^ diflS^riVâ Londra PB 25 Vjyana. bulutlu ve açık geçe- Amsterdam PB 19 Belgrad cek Hava sıcaklığı Brüksel PB 22 Sofya yurdun kuzeydoğu 5—j- — - kesımlerinde biraz r a n s azalacak, diğer yer- Bonn lerde değişmeyecek. B 25 Y 18 PB 27 Roma B 32 PB 24 Atina B 33 Y 27 Milano B 28 Moskova Y 27 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire B B B B Y Y PB 37 33 37 32 38 30 37 Şam PB 37 f**% Parçalı bututkj Sıslı C_22> Buıuttu k Çok bulutlu . Yağmurtu Katiı Sulu kar k Gök gurultûlü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Büyüğümüzdür, başüstüne! Üstelik 2-2.5 yıl nedir ki? Göz açıp kapayınca- ya kadar geçer. Oysa kimi konularda onca yıl beklememize ge- rek yok. Örneğin, DTP Genel Başkanı Cindo- ruk'un son demeçlerindeki bir irdeleme; bir soru- ya, o soru da birçok soruya yol açıyor. Cindoruk, "Demokrasigemimizkaraya oturmak üzereyken, elimizden gelen gayreti gösterdik ve bu hükümeti ortaya çıkardık" diyor. Amma velakin, Cindoruk'un da Cumhurbaşka- nımız gibi ağzı mühürlü. "Demokrasi gemisi han- gi nedenlerie karaya oturmak üzereydi?" Tabii Cindoruk bu soruyu yanıtlamıyor. Yanrtsız kalan sorulardan başlıcası hemen arka- dan geliyor: Erbakan'ı istifaya zortayan - gerçekler - neler- di? Istifa süreci TSK ile hükümet arasında 28 Şu- bat 1997'de başlamış, aşama aşama büyüyerek rejimsel bir kavgaya, darbeye dayanmış mıydı? Erbakan her zamanki vurdumduymazlığı ile is- tifasını vermeseydi rejimsel bunalımdan nasıl çı- kacaktık? Üstelik adam 11 ayda 12 gensoruyu reddettir- miş, sayısal bakımdan güçfü durumdayken bir- denbire neden istifaya karar vermişti? Dogrusu öne sürülen gerekçelerden doyurucu bir sonuç çıkarmak zorlaşıyor. Üstüne üstlük Erbakan istifa etmeseydi Cum- hurbaşkanı ne yapacak, nasıl davranacaktı? Erbakan'ın istifa günü 18 Haziran 1997'den be- ri devletin başından hükümete kadar her kademe- de "demokrasiyikurtaran kaplan" rolü kesenlerin sayısı giderek çoğalıyor. Oysa, Erbakan'ın istifa gününe dek Köşk'ten, muhalefet partilennden, "rejimin kalbi" TBMM'den somut hiçbir hareket görülmedi. Ne zaman ki, adam istifasını verdi, demokrasi- yi kurtarmak için büyük küçük bütün kaplanlar ha- rekete geçti. 18 hazirana kadar demokrasimiz büyüklerimi- zin gözlemi altında oksijen çadınnda. Belleklerde kalan Nedense Erbakan'ın istifasına kadarki gelişme- ler isa'dan önceki günler. Üstü örtülü değinmeler- le geçiştiriliyor. Ne var ki, istifa günü ve daha sonraki günlerde- ki süreç, aman efendim aman.. tutmayın baştan sona siyasetçilerimizi, ballandıra ballandıra anla- tılıyor. fstifadan sonraki demokratik yaşamımız o ka- dar şeffaf ki; laik cumhuriyeti, çağdaş Türkiye'yi din sömürücülerinin elinden kurtanşının öyküstK, nü Cumhurbaşkanımız miting meydanlarında uzun uzadıya anlatıyor. Ama, Erbakan istifa etmeseydi neler olacaktı? "Demokrasi mücahidi kaplanlar" ne yapacaktı? Başbakan Yılmaz'ın "badire" sözcüğü ile üstünü örttüğü "darbeyi" nasıl atlatacaktık? Yanıt yok! Ama kimı olasılıklar var; ömrü boyunca darbe- lere karşı çıkan bir siyasetçi olarak Demirel, her- halde istifa edecekti. Çankaya'dan "aşağı inip" darbeye ve darbecilere karşı mücadele bayrağı açacaktı! Birkaç yıl sonra 28 Şubat rejim bunalımı yeni- den tartışma piyasasına düşünce, kimileri bugün- lerden demokrasiyi kurtardığını kanıtlayacak bel- ge, bilgi depoluyordu. Bu da bir olasılık. Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın açıkla- masına göre istatistikler imam-hatiplere büyük ay- rıcalık tanındığını ortaya koyuyor. Bakan diyor ki: Son 37 yılda imam-hatip lisele- rinde okuyanların sayısı 511 bine ulaşarak 115 kat arttı. Şimdi şu sorulann yanıtlannı bulabilir misiniz: Bugün Tevhid-i Tedrisat'ı savunanlann dün aynı konudaki tersine irdelemeleri kitap sayfalannda, değil mi? Bugün Harp Okulları'na IHL mezunlan- nın alınmamasını ses çıkarmayarak onaylayanla- nn bu konuda geçen yıllardaki tam karşı görüşle- ri belleklerden silinebilir mi? Irticanın bugünlere gelmesinde payı olanların 37 yıllık geçmişin sorumluluğundan kurtulmak için önesürdükleri "Imam-hatipleri ben açtım, amasi- yasete girsinler demedim "gibi yüzeysel gerekçe- ler, yeterti mazeret olamaz. Bu irdelemeler uzak bir tarihte değil. Üstelik 1990'larda. Yadsıyan beri gelsin. Filııı gibi kaçış hazırlığı • Baştarafi 1. Sayfada Bilgin'in kaçınlması ama- cıyla kazıldığı öğrenildi. 198PKK'lı, 6DHKP-CI1 olmak üzere 204 terör suç- lusunun kaldıği Yozgat E Tipi Cezaevi'nde son 4 ay- dakı üçüncü tünel tesadü- fen ortaya çıkanldı. Yozgat Valisi Nafiz Ka- yalı. daha önce ortaya çıka- nlan 2 tünelden sonra ceza- evinde inceleme yaptığını ve bınanın batı kısmındaki toprak dokusunun yumu- şak olduğunu tespit ettikle- rini söyledı. Güvenliğı teh- dit eden bu sorunun gide- rilmesi için Yozgat ll Jan- darma Alay Komutanı Al- bay Engin Hoş'un öneri- siyle cezaevı avlusuna iha- ta duvan çekmek istedik- lerini belirten Kayalı, bu- Umutlannızı Fidan Dikerek Yeşertin ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ nun için Adalet Bakanlı- ğı'ndan ödenek talebinde bulunduklannı. ancak olumsuz yanıt aldıklannı bıldirdi. Vali Kayalı, "Ba- kanlık. talebin mahalli im- kânlaria karşılanmasını is- tedi. Biz de Köy Hizmetle- ri'nden sağiadığıınız gray- derierle cumartesi günü hafriyat çalışmalannı baş- latük. Böigede kazı yapıhr- ken iki ayn tünel çıkışı bu- lundu ve soruşturma derin- leştirüdi" dedi. Vali Kayah 10 PKK'li- nin kaldıği 8. koğuş, 8 P- KK'linin kaldıği 9. koğuş ve yemekhane duvannın kesiştiği noktarun deline- rek birinci kattan zemin ka- ta inildiğini anJattı. Yozgat E Tipi Cezaevi'nde çıkışa bir metre kala ortaya çıka- nlan 35 metre uzunluğun- daki tünelle ilgıli olarak 39 PKK'li hakkında adli so- ruşturma açıldı. Sorgula- malan süren PKK'lilerin, lider konumundaki Ferhat Gümüşboğa ve Hanifi Bil- gin'i kaçırmayı amaçladık- lan bildirildi. Komuta kademesi belirlenecek ALPERBALLI ANKARA - Yüksek Askeri Şû- ra 1 ağustosta Başbakan Mesut Yıl- maz'ın başkanlığmda Genelkur- may Karargâhı'nda toplanacak. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terfi ve emeklilik durumunun ele alınaca- ğı toplanöda. emeklilik süreleri do- lan Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlan ile Jandarma Genel Komutanı'nın durumlan da görü- şüle'cek. Irticai faaliyetlerle müca- dele konusunda kesin tavır sergile- yen ve Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 şubat kararlanyla^jsk alan kuv- vet komutanlanndan en az ikisinin görev süresinin birer yıl uzatılma- sının kararlaştınlabileceğine dik- kat çekildi. Bu çerçevede emekli olmalan beklenen Jandarma Genel Komu- taru Orgeneral Teoman Koman ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora- miral Güven Erkaya'nın görev sü- relerinin birer yıl uzatılabileceği bildirildi. Bu yıl emekliye aynla- cak olan Kara Kuvvetleri Komuta- nı Orgeneral Hikmet Köksal'ın ye- rine 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu'nun getirilme- sine kesin gözüyle bakılırken, Ha- va Kuvvetleri Komutanı Orgene- ral Ahmet Çörekçi'nin yerine MGK Genel Sekreteri Orgeneral llhan Kıhç'ın atanacağı kaydedil- di. Orgeneral Koman'ın görev sü- resi uzatılmayarak emekliye aynl- ması durumunda Jandarma Genel Komutanlığı'na Harp Akademile- ri Komutanı Orgeneral Necati Öz- gen'in getihlmesinin planlandığı kaydedildi. Askeri kaynaklar. zayıf bir ola- sılık da olsa Jandarma Genel Ko- mutanı Orgeneral Koman'ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atana- bileceğini belirttiler. Bu atamanın gerçekleştirilmesi i durumunda Koman, 1998 yılında görev süresi sona erecek olan Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral ts- mail Hakkı KaradayTnın yerine Genelkurmay Başkanlığı'na atana- bilecek. Şûrada, karargâh görevinde 2 yı- lını tamamlayan Genelkurmay 2. Başkanı Oıgeneral Çevik Bir'in or- du komutanlıklanndan birine geti- rileceği kaydedildi. Şûra'da 12 k'orgeneral, 3 kora- miral, 26 tümgeneral, 2 tümami- ral, 65 tuğgeneral, 11 tuğamiral ile general ve amiralliğe terfi edecek albaylann da durumu görüşülecek. Şûra'da Kara Kuvvetleri Komu- tanlığı'nda 8 korgeneralden ikisi- nin orgeneralliğe terfi edeceği bil- dirilirken, toplantıda 3 korgenera- lin bekleme süresinin 1 yıl uzatıl- ması bekleniyor. Adaylar şöyle: "MGKGenel Sekreteri BaşYar- dımcısı Korgeneral Necdet Timur, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lo- jistik Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, EDOK Komutanı Kor- general tzzettin lyıgün, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Teoman Er- kan, Milli Güvenlik Akademisi Ko- mutanı Korgeneral Metin Sağlam, 15. Kolordu Komutanı Nahit Şe- noğul, Kara Kuvvetleri Komutan- lığı Denetteme ve Değerlendirme Başkanı Ramazan Özşahin, 2. Ko- ktrdu Komutanı Korgeneral Hasan Muratlı." Necdet Timur, Hasan Kundakçı ve Izzettin tyigün'ün korgeneral- likte bekleme süreleri geçen şûra- da birer yıl uzatılmıştı. Deniz Kuvvetleri Komutanh- ğı'nda Oramiral Güven Erkaya'nın emekliye aynlması durumunda ye- rine Donanma Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu'nun getirileceği bildirildi. Deniz Kuvvetleri 'nde üç kora- miralden birinin oramiralliğe terfi ettirilmesi bekleniyor. Deniz Kuv- vetleri'nde oramiralliğe terfi etti- rilmeyi bekleyenler şöyle: "Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral İlnami Erdil, Deniz Kuvvetleri Kıırmay Başkanı Kora- miral Aydan Erol,Güne> Deniz Sa- ha Komutanı Koramiral Ekmel Totrakan." Hava Kuvvetleri Komu- tanlığı 'nda, bekleyen 4 korgeneral- den 1 'i orgeneralliğe terfi ertirele- cek. Adaylar şöyle: "Hava Kuvvet- leri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Ergin Celasin, Glenel- kurmay Plan ve Prensipler Daire Başkanı Korgeneral Vural Avar, Iz- mir Hava Eğitim Komutanı Kor- general Cumhur Asparuk, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Komutanı Korgeneral Sabahattin Catırel." Zirvede rapor savaşı p« M f^• Baştarafi 1. Sayfada en azından bellı bir süre geçınceye kadar gizli kalmasında yarar olduğunu vurgula- dı. Hayri Kozakçıoğlu, "Eğer devlet yetki- lileri gizli olarak yapıldığı bilinen ve gizli kalması düşünülen toplantılardaki tuta- naklann kısa bir süre içinde açıklanacağı kanaati taşniarsa bu toplantılann gizli ya- pılmasımn anlamı kalmaz" dedi. Birçok yetkilinin aynca açıklanacak dü- şüncesiyle öneri ve düşüncelerini de bu zeminde dile getirmeyeceğini söyleyen Kozakçıoğlu. "Açıklanır düşüncesiyle hiç kimse net tavruu ortaya koy maz. Bunun da deviete yaran olmaz" diye konuştu. Kozakçıoğlu, MGK'nin tutanaklan par- ça parça yayımlamasını da anlamlı buldu- ğunu belirterek, "Ben, hiçbir bölümünün vayunlanmasını doğru bulmuyorum. Bu- rada devletin ne yaran vardır. Yoktur da" görüşünü dile getirdi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, Amasya Milletvekili Ahmet tyimaya, MGK kararlannın yayımlanabileceğini, ancak tutanaklann deşifre edilemeyeceği- ni söyledi. "Ben siyasetçi olarak değil hu- kukçu gözüyle bakıyorum. Bunlar yay ım- layamaz" diyen lyimaya, MGK'nin bağlı olduğu yasanın boyle bir yetki vermediği- ni bıldirdi. "Şimdi, kendi yasasım mı yok sayacak. 1983 yıluıda çıkanlan yasamn 10. maddesi çokaçık. Birinci kural 'Görüşme- lerle ilgıli tutanaklar saklıdır'İkinci kural 'Görüşmeler ve tutanaklar açıklanamaz' diyor. Bunu yok sayması mümkün değil, başka gerekçe mi olacak yoksa" diye ko- nuştu. I Baştarafi 1. Sayfada ni bildirdi. Içişlen Bakanı Murat Başesgioğlu, geçen cuma günü Afyon'da yapılan du- ruşmanın ardından yaptığı açıklamada sanık polislerin salı gününe kadar teslim olacağını söylemişti. Baş- bakan Mesut Yıhnaz da sa- nık polislerin yakalanması için talimat vermişti. Insan Hakları Derneği Başkanı Akuı Birdal, sanık- Iann teslim olmasının önemli birgelişme olduğu- nu belirterek "Demek ki bunlann nerede olduğu bi- iiniyordu. Bugüne kadar korunup koUanmışlar" de- di. Birdal UBA'ya yaptığı açıklamada, davanın bir an önce sonuçlandınlması ge- rektiğini vurgulayarak di- ğer güvenlik görevlileri ve işkenceci polislere örnek olabilmesi için davanın hız- landınlmasının gerektiğini söyledi. Bu gelişmelerin, Başbakan Yılmaz'ın konu- nun üstünde durmasının so- nucu olduğunu belirten Bir- dal. "Olumlu bir gelişme- dir. Diğer katil zanîılaruun da derhal haklannda tunık- lama karan çıkanhnası \e adalete teslim olması gerek- mektedir. Yargınuı bağun- sız işletilmesi vazgeçilmez koşuldur" diye konuştu. CINE5 DOSTLUK ELINI UZATIYOR CINE5 Futbolda kargaşaya ve haber kavgasına son noktayı koyuyor. İşte tüm kanallara haber alma özgürlüğü. 1997-98 Futbol sezonunun 1. Lig maçlarına ait üç dakikalık haber görüntüleri, isteyen tüm kanallara geçen yıl da olduğu gibi noter huzurunda aynı anda teslim edilecektir. Futbol Federasyonu'yla CINE5 arasındaki sözleşmeye uygun şartlarda olmak üzere, maçlara ait daha uzun ve özel görüntüler de isteyen tüm televizyon kanallarına verilecektir. CINE5, Türk futbolunda haber alma özgürlüğünün güvencesi olmaya devam edecektir. DÜNYANIZI DEĞIŞTIRIR BİLGİ İÇİN: BARBAROS TALI Tel: (0212) 286 35 35 Dahili: 2217 * • G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada o dönemin prenslerinden birine gelelim... Güneş Taner... Siyasete Anadolu yollannda toz yutarak değil de, genel başkanın kollarında amuda kalkarak girenle- rin kaderi değişiktir. Kimi üç günde kepaze... Kimi herdemtaze... Güneş Taner ikinci gruba girdiğini kanıtladı. Gü- neş Bey siyasi tarihimizde ekonomiden çok Türk- çemize yaptığı katkılarla tanınıyor. Siyasi yasakla- nn kalkması için düzenlenen referandumda Özal'ın mitinglerde iri cüsseli, tişörtlü bir büyük devlet bü- yüğü vardı. Güneş Bey'in üzerindeki ttşörtte kocaman harf- lerle şu yazılıydı: "Nono..." Nasıl ki, eski DYP Kilis Milletvekili Doğan Güreş, Tansu Çiller için, "Tak diye emrediyor, biz de şak diye yapıyoruz" dedikten sonra adı, Tak-Şak Pa- şa'ya çıkmışsa, Güneş Bey'i de bu "no no" etkile- di... Kimileri "no no"nun sonuna olmadık harfler ge- tirdiler... Özal döneminde Güneş Bey'in bir özelliğinin de, "maymun beyni yemek" olduğunu öğrenmiştik. Belki de, beyefendinin konuşma "iştahı" buradan geliyor... Güneş Bey'in enflasyonla arasında özel bir ilişki vardır. Zira eski bakanlığı döneminde bu soru ken- disine sorulduğunda, "O benim şahsi meselem" demişti... Aslında bu çok tehlikeli bir sözcüktü ama, halkı- mız kendisini anlayışla karşıladı. Eğer enflasyona yönelik kızgınlıklannı Güneş Bey'e şahsi olarak ilet- selerdi, sonucu siz düşünün... Bugüne gelelim... Baktık ki hükümetin ANAP'lılanndaki ağıriık par- tinin Özal kanadı... Gerçeği söylemek gerekirse yüreğimiz kanadı... Acaba dedik, bir filmin kimi bölümleri yeniden gösterimde mi? Derken Güneş Bey ilk demeci patlattı: "KDV'leri yükselteceğiz. Vergiye yeni şekil vere- ceğiz..." Ardından akaryakıt zamlanna beklediğimiz tep- kiyi gösterdi: "Bu, araç sahipleriyle ilgıli, halkı niye ilgilendiri- yor..." Hızını alamadı, enflasyona bodoslama girdi: "Yıl sonunda yüzde 100 olur..." Piyasalar kanştı. Hesaplar att-üst. Güneş Bey bi- raz pişkin biraz şişkin: "Beni gereğinden fazla önemsemişler..." ^J3üneş Bey'in döktürdüğü bu incileri ihraç etsek, btitçe açığı kapanır... Demeçleri piyasayı kanştırdığı için, Güneş Bey bunlann boşa gitmesini istemiyor. O yüzden her demeç için beş bin dolar isteyeceğini duyurdu. Beş bin dolar önce Taner'in cebine.. sonra Şır- nak... Nedir bu? Güneydoğu'nun gereksinimleri arasın- da bir tırnak... Ama olsun, üç bin dolar beş bin dolar, ayda üç- beş korucunun kesesi dolar... Hasta ziyareti bedava mı? Mesut Yılmaz'ın annesi de trafik teröründen et- kitendi. Güzide Yılmaz'a geçmiş olsuna gelenler tabii ki pek çoktu. Güzide Hanım'a geçmiş olsun... Mesut Bey bizi görmüş olsun... Ziyarete gelenler arasında Güneş Taner'i de gö- rünce, acaba bedava mı gitti diye düşündüm. Ha- ni olur ya, Tiırgut Yılmaz'a eğilip, "Benim hasta zı- yaretim 20 bin dolar" da diyebilir. Sözün kısası Güneş Bey elindeki sopayı nereye sokacağı belirsiz bir kâhya edasıyla yine sahnede... Dün Ecevit'le konuyu konuşuyoruz. "Kişisel tav- n. Sanınm Mesut Bey de gereken uyanyı yapmış" dedi. Gidişten, Maliye Bakanı Zekerrya Temizel'in de rahatsız olduğunu biliyoruz. O zaman akla ister istemez şu soru geliyon Özal'dan sonra Taner'i yeniden ekonomiden so- rumlu bakan yapan güç ne? "C/'ialı görünümü mü? "77"tiz çalışıyormuş gibi yapması mı? "Bank"a zor sığacak cüssesi mi? Tokat'ta eylem timi • Baştarafi 1. Sayfada venlik görevlisi ile bir koru- cu şehit oldu. Divriği'de de- miryolu işçilerinin barındı- ğı iki lojman teröristlerce yakılırken, Batman'da SSK binasına atılan molotof kokteyli maddi hasara yol açtı. Son aylarda TİKKO. DHKP-C ve PKK'nin or- tak eylemlere giriştiği To- kat'ta düzenlenen operas- yonlarda, söz konusu örgüt- lerin eylem birlikleri tara- fından oluşturulan Karade- niz Komünistler Birliği üyesi iki terörist ile bunla- ra yataklık ettikleri öne sü- rülen iki köy muhtan yaka- landı. Terör timinin Reşadiye ılçesine bağlı Çakırlı Kö- yü'ne eylem için gittikleri öne sürüldü. Söz konusu köyde halen Susıırluk olayı nedenıyle Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Emniyet Özel Harekât Daire Başkanveki- li tbrahimŞahin'in anne ve babası ile yakuılannın da oturduğuna dikkat çekildi. Kanşmış olabilecekleri eylemlernedeniyle sırasıy- la Tokat, Ordu ve Sıvas em- niyet müdürlüklerinde sor- gulanan terönstlerin 12 ar- kadaşlannın daha kırsal alanda bulunduğu öne sü- rüldü. Tokat'ın Almus ilçesine bağlı Cihet beldesi kırsal kesiminde operasyondan dönen askeri bir araç önce- ki gece terönstlerin saldın- sına uğradı. Saldında terö- ristlerle çatışmaya giren astsubay Beldr Sezer ile uz- man çavuş Abdullah Coşar yaralandı. Yaralı güvenlik görevlileri Tokat Devlet Hastanesi"nde tedavi altına alınırken, böigede kapsam- lı operasyonlar yapılıyor. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açık- lamaya göre Güneydoğu'da son bir haftadır sürdürülen operasyonlarda, Siirt'in Eruh ilçesi Dağdöşü ve Cintepe bölgelerinde 7, Hakkâri'nin Geçitli Köyü yakınlannda 6, Şırnak'ın Güçlükonak ilçesi Akçaku- şak Köyü ile Şenoba bölge- si Hilal vadisinde 10, Tun- celi'nin Yolkonak Kö- yü'nde 3, Diya^bakır'ın Dicle ilçesi Göreses Da- ğı 'nda 2 ve Bingöl 'ün Genç ilçesi Dereköy yakınlann- da da 1 olmak üzere toplam 29 PKK'li öldürüldü.