Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 TEMMUZ 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Fotoğrafçı, ressam, Picasso'nun 'Baudelaire'imsi efsanesi' Dora Maar 89 yaşındaydı
Picasso'nıın
4
Aglayan Kacbıri öldüKûltûrSenisi- Fotoğrafçı, ressam ve
1930 ile 40"lı yıllarda Picasso'nun uzat-
malı sevgilisı olan Dora Maar 16 tem-
muz çarşamba günü Paris'te öldü.
Dora Maar. Picasso'nun "Baudela-
-ire'imsi efsanesi"ydi; Fransızca, İspan-
yolca ve Sırpça konuşan, profesyonel
fotoğrafçılık yapan, önemli akademiler-
de resim egitimi görmüş olan bu ente-
lektüel kadın. Pablo Picasso'nun yaşa-
mında önemli değişikliklere yol açtı.
Dünyada olup bitenleri yakından izle-
yen Dora Maar ile birlikte, Picasso'nun
sanatında yenı bir sayfa açıldı. Picasso
artık politikayla ilgilenmeye başladı. Bu
açıdan Dora Maar, Picasso'nun Ispan-
ya Iç Savaşı'nı konu alan efsanevi res-
mi "Guernka"nın gerçekleştirilmesin-
deki başlıca etken olarak tanınır.
8 yıl sürenfirtınalıberaberük
Fransız bir anne ile Slovak bir baba-
nın çocuğu olarak dünyaya gelen Dora
Maar, çocukluğunun büyük bir bölümü-
nü babasının işleri nedeniyle Fransa ve
Arjantirfde geçirdı. Önce Andre Lhote
Atölyesi"nde, ardından Paris Belediye-
si Fotoğrafçılık Okulu'nda güzel sanat-
lar ve fotoğrafçılık eğitimi aldı.
1920'nin sonlannda ünlü fotoğraf sa-
natçısı Henry Cartier-Bresson ve Pier-
reKeferiletanıştı Bu üçlünün ortak ça-
lışmalan. Maar 1935 yılında Picasso ile
tanışıncaya dek sürdü. Ressamın yaşa-
mına bir anda giriveren Dora Maar, Pi-
casso'nun aşklan Marie- Therese ile
Françoise Gilot arasında yaşadığı çeliş-
kili bir dönemde, onun sanat yaşamına
yeni bir boyut kattı. Aralanndaki ilişki,
1943 yılında sona erdi. Sekiz yıl süren
bu fırtınalı beraberlik boyunca, Maar-
Picasso ikilisi pek çok ortak sanatsal et-
kinlikte bulundular.
16 temmuzda, 89 yaşında yaşama
gözlerini yuman Dora Maar ile Picasso
Dora Maar'ın portresi, 1937.
bir zekânın birleşimı bır kadın olarak
göze çarpıyor. Dora Maar, işte bu fark-
h görüntüsünün yanı sıra sahip olduğu
kültürel birikimi ve zekâsıyla Picas-
so'nun başını döndürmüştür. O sıralar,
Georges Bataille ile sık sık görüşen ve
Paul Eluard'a yakınlığı ile tanınan Ma-
ar, fotoğrafçılara poz verdiği bir döne-
min ardından, onlann önerisine uyarak
kendi kişisel fotoğraf stüdyosunu açma-
ya karar verdi.
Dora Maar, Picasso'nun ünlü yapıtı
"Guernka"nın gerçekleştirilmesinin
tüm evTelerinın fotoğraflannı çekti. Pi-
casso'nun bu ayncalığı tanıdığı tek fo-
toğrafçı Maar'dı. Dora Maar, Picas-
so'nun etkisiyle zaman içinde fotoğraf-
tan uzaklaşarak resim sanatına yöneldı.
Hatta bu nedenle, 1936 yılında Bresson.
Capa ve Namuth ile birlikte, iç savaşı
görüntülemek için Ispanya'ya gitmek-
ten vazgeçti. 1937 yılından itibaren re-
simlerinde tamamen Picasso'nun etkisi-
ni taşıyan Maar, ünlü ressamın da bir
portresini yaptı.
1943'te Picasso'dan aynlan Dora Maar, 19501i yıllarda kendi portresinin önünde. Ölümüne dek valnizdl
icasso'nun yaşamında önemli değişikliklere yol açan Dora Maar, ünlü ressamın
İspanya İç Savaşı'nı konu alan 'Guernica'nın gerçekleştirilmesinde başlıca etken olarak
tanınır. Picasso, Dora'yı pek çok kez resmetti ve onu betimleyen en ünlü tablosunu 1937
yılında yaptı. Paris'teki Picasso Müzesi'nde bulunan portrede, kültürel birikimi ve
zekâsıyla Picasso'nun başını döndüren Dora Maar, kırmızı ojeli parmaklanyla sofistike
bir inceliğin ve keskin bir zekânın bileşimi bir kadın olarak göze çarpıyor.
arasındaki 26 yıllık yaş farkı, zaman za-
man bazı sorunlara neden oldu. Sevgi-
lilerin arasındaki bu yaş fariu, kimi za-
man ressamın tablolanna da yansıdı.
1 Ağustos 1936 tarihli bir tablosunda,
arkada, yaşlı bir adamın, dizlerinde ya-
tan bir köpeğe kapanmış bir halde dur-
duğu bir kapının önünde, yolculuğa çık-
maya hazır genç bir kadın, Dora Maar
göze çarpar. İşte bu resminde Picasso.
Dora'nın gençliğiyle kıyaslandığında
kendisinin hissettiği yaşlılık duygusu-
nun bir tür dışa vurumunu yansıtıyordu.
Bu tabloda görünen köpek de büyük an-
lam taşır. Çünkü ünlü ressamın 2. Dün-
ya Savaşı öncesi ve savaş döneminde
vazgeçemediği iki modelden bin Dora
Maar, diğeriyse Afgan köpeği Kas-
bek'tir. Picasso, Dora'yı pek çok kez
resmetti ve onu betimleyen en ünlü tab-
losunu 1937 yılında yaptı. Paris'teki Pi-
casso Müzesi'nde muhafaza edilen bu
portrede. genç kadın hem çok renkli
hem de çok çarpıcı renklerle belirir. Tab-
lonun tamammı kapsayan portresinde
Dora Maar, kırmızı ojeli uzun parmak-
lanyla sofistike bir inceliğin ve keskin
Picasso'nun en ünlü resimlerinden
"Ağlayan KaduTa gelince: Picasso, Do-
ra'yı aslında ağlarken hiç görmedığini,
bunu yalnızca hayal ettiğini söylemişti.
1937 yılmın Ekim ayında tamamladığı
"Ağlayan Kadın"ın, Dora Maar' ın port-
resi olduğu şüphe götürmez ama, resim-
deki temel içerik iç savaş tehlikesine
maruz kalmış olan Ispanya'nın acısıdır.
1943 yılında, Picasso'dan aynldıktan
sonra yaşama küsen ve kendini evine
kapatan Maar, kübist gelenekte resim-
ler yapmayı sürdürdü ve ölümüne dek
yalnızlık içinde yaşadı. Sanatçının yakın
dostlanndan James Lord. "Picasso 51-
dükten sonra Maar için Tann'nın ya-
nından başka gidecek yer kalmamıştı"
dedı.
'Therapy?' ülkemizdeKültür Servisi - 1990'lann
başanlı gruplanndan
'Therapy?',
organizasyonunu Major
Müzik'in üstlendiği iki
konserle Türk izleyicisinin
karşısına çıkmaya
hazırlanıyor.
1991 yılında Wiijaplak
şirketinden çıkan "Bom in
a Crash" isimli ilk
albümleriyle müzık
dünyası için "yaratıcılık"
anlamında yeni bir dönem
başlatan grup, daha sonra
A&M plak şirketine
transfer oldu. Bu şirketın
yapımcılığını üstlendiği
ikinci çalışmalan "Nurse"
yılm en iyi otuz
albümünden biri seçildi ve
'Therapy?'nın müzik
dünyasındaki yerinin
netleşmesini sağladı. Üstün
konser performanslan ve
ılgınç sahne şovlan ile
hayranlannı görsel açıdan
da tatmin eden grubun
1994 yılında çıkardığı
"Troublegum" isimli
albiim bır yıl içerisinde
tam yanm milyonluk bir
satış rekoruna ulaştı ve
Mercurv Music ödülüne
aday gösterildi. Daily
Telegraph'tan Castle
Donnington'a değin bırçok
gazetenin hakkmda
oldukça olumlu eleştiriler
yaptığı 'Therapy?'nin son
albümü "Inferaal Low"
Türkiye'de de yoğun bir
dınleyıcı kıtlesınin
beğenisıni kazandı. Dört
haftada tamamlanan bu
albümle grubun müzikalite
anlamında en olgun
dönemine ulaştığını
söylemek mümkün.
Şu günlerde hazırlıklannı
sürdürdükleri son
çalışmalannı eylül ayında
piyasaya çıkardıktan sonra
geniş kapsamlı bir turne
programına başlayacak
olan grubun ilk durağı
Türkiye. Bugün dünyanın
en önemli rock ve ındie
gruplanndan birisi olarak
kabul edilen 'Therapy?'
ülkemizdekı ilk konserinı 3
ekımde Ankara
Saklıkent'de
gerçekleştırecek. Grubun
Istanbullu dinleyicilerle
olan randevusu ise 4 ekim
cumartesi günü Bostancı
Gösten Merkezi'nde.
Türkiye'ye sinemayı tanıtan ldm?
BEHZATÜSDİKEN
Sinemanın dünyada başlangı-
cı bilindiği gibi, Auguste ve Lo-
uis Lumiere kardeşlerin icat et-
r
tikleri 'Cinematographe' ile. ilk
'kez Paris'te yaptıklan ilk göste-
rimle gerçekleşmişti.
Her ne kadar. Thomas Alva
Edison'un (1847-1931) ilk gös-
terimini bu tarihten çok önce 14
Nisan 1894'te kendi yapımı
olan "Kinetoscope" ile Nevv Y-
ork'ta (1155 Broadvvay) gerçek-
leştirmişse de, gerçek ilgi, Lu-
miere kardeşlerin gösterimin-
den sonra başlamıştır.
Ülkemizde ise "Cinematog-
raphe", "Cinevitagraphe" ve
bunlann benzeri bir sürü sinema
gösterim aracının Türkiye'ye
girdiği kesin, bunlann çeşitli ki-
şilerce de süreç içinde kullanıl-
dığı belirgindi.
Ancak bu öğeler hakkında ge-
niş bir kaynak veya yeterli bilgi
bulunamıyordu.
Örneğin: Galatasaray'da bu-
lunan Sponeck Birahanesi'nde
16 Ocak 1897 tarihinde yapılan
ilk gösterimin Sigmund VVein-
bergtarafından geTçekleştırildi-
ği, daha sonra Odeon Tiyatro-
su'nda bu gösterilere devam
edildiği, arkasından Pera'da
başlayan bu gösterimlerin İstan-
bul tarafına geçerek Fevziye Kı-
raathanesi'nde de süregeldiği
biliniyordu.
Ülkemizde. ilk gösterimi (a-
ma yalnız gösterimi) gerçekleş-
tiren Sigmund Weinberg'in ya-
şamı hakkında bazı bilgilerin
aktanlması zorunluluğu vardır.
Yaşamı hakkında pek fazla bil-
ginin olmadığı Weinberg'in
özellikle doğumu ile ilgili bir
kaynak bulunamıyordu. Aynca
1. Dünya Savaşı içinde ülkeyi
terk ettiği söyleniyor ve bir da-
ha da geri dönmediği kabul edi-
liyordu.
Uzun araştırmalardan sonra.
bütün bu suallere yanıt verebi-
lecek bir kaynağa eriştim. Hem
de resmi ve tasdikli bir kayna-
ğa. Bu kaynağa göre, Sigmund
Sigmund \Veinberg
VVeinberg 1868 yılında Roman-
ya'nm, Galicia yöresinde doğ-
muştu. Babasının adı ise İsrail
Weinberg idi. Ticari hayatına,
1889 yılında. yani 21 yaşında
iken, özellikle; fotoğraf maki-
neleri ve bunlann malzeme ve
aksesuvarlannın satımı ile baş-
lamıştı. İlk ışyeri: Yüksek Kal-
dınm 28 numara ıdı. Burası Ga-
lata smırlan içinde olduğu için,
Pera'ya değil Galata'ya bağlı i-
di.
Weinberg'in sinemacılığı
Süreç içinde, VVeinberg işye-
rini, yukanya Teke Yolu üzeri-
ne ve Kule Kapısı sokağının he-
men köşesine taşıdı. İlk film
gösterimi Sponeck salonunda
gerçekleştiği dönemde, VVein-
berg hâlâ burada çalışmalannı
sürdürüyordu.
Ancak, 'Pathe Film" temsilci-
liğini aldığında, bu kez işyenni,
Grand Rue'de Pera üzerindeki
467 numaraya taşıdı. Bu yer, ön-
celeri 'Levant Herald' gazete-
sinin. hem irtibat bürosu hem de
redaksiyon ofisi idi.
VVeinberg buradan aynldıktan
sonra da. buraya önce 'Mondi-
al', daha sonra da, bugüne kadar
yaşayan 'Hachette' kitabevleri
yerleşti. Yalnız, VVeinberg. 'Pat-
he Film' temsilciliğini almadan
önce, 'Pathe' Phonographe ve
Vibraphone'lannın temsilciliği-
ni almıştı.
Bunun için de, 467 numara-
nın dışında, Grand Rue de Pera
üzerinde bulunan ve çok eski-
den beri, şarap ve likör ıthalatı
ile satımını yapan Jerome Auzi-
ere'in, yerini de devir almış ve
özellikle "Phonographe ve Vîb-
raphone" ile aksesuvarlannın
satışını buradan yapmayabaşla-
mıştı. Bu yer de, gene
Grand'Rue de Pera üzerinde ve
hemen gözlükçü Verdoux'ya bi-
tişikti.
Weinberg, Pathe sinemasını
açmış (Amphi Tiyatrosu- Asri
Sineması-Modern Sinema-Ses
Sineması ve en son Komedi Ti-
yatrosu olan, Meşrutiyet Cad-
desi üzerindeki bina-1958'de
yıktınldı) ve buraya, Pathe Kar-
deşler firması ile yapılan anlaş-
ma gereği, yalnız 'Pathe Film'
temsilciliğini taşımıştı.
Bu sinemanın el değiştirme-
sinden sonra Weinberg bu kez
Cine- Palace'ı açmış ve çahştır-
maya başlamıştı.
Ancak 1. Dünya Savaşı'mn
başlaması ve Polonya uyruklu-
lann ülke dışına çıkanlması ne-
deniyle buradan aynlmış ve bir
süre ortada görünmemişti. (Ro-
manyalı olmasına karşın Polon-
ya uyruklu olduğundan.)
1925 yılında, VVeinberg, ye-
niden ortalarda görünmeye baş-
ladı. Herhalde "sinemacdık"
tutkusunu içinden atamadığın-
dan, gene bir sinemanın işlet-
mesini yüklendi.
Bu sinema Grand Rue de Pe-
ra üzerinde ve 162 numarada-
ki Orientaıu Sineması idi.
Bu sinemayla ilgilenen Sig-
mund VVeinberg. ön cephesi ahır
olan binayı Orientaux Sinema-
sı 'na dönüştürdü. İşte bu iki ye-
ri de birden devralan VVeinberg,
'Şark Sineması ve mağazasını'
1925 yılının başlannda açtı. O
dönem telgraf adresi: VVeinberg
Film. Telefon numarası da: Pe-
ra 2010 idi. VVeinberg Türki-
ye'ye döndükten sonra ilk işye-
rini burada açmıştı.
Aynca, Andriemenos fotoğ-
rafçı, yerini devir alan VVein-
berg, o da 1889 yıhndan bu ya-
na, her zaman ve her işyerinde,
fotoğraf ve film makineleri ile
malzemeleri ithalini ve satımı-
nı yapan biri. Aynca 1924 yılı-
nın sonlannda yayımlanan, si-
nema ile ilgili bir raporda Sig-
mund VVeinberg'in adı, sinema
filmleri ithalatçısı ve satıcısı
olarak listede görülmekte.
Vafiadis'in sorusu
Gelelim Vafıadis olayına:
NijatOzön. eserinde şöyle ya-
zar: 1895-96 (1895 Ekim-18'96
Şubat arası) Istanbul'un ünlü fo-
toğrafçılanndan Vafiadis. Lu-
miere kardeşlerden "Cinema-
tographe" konusunda bılgı iste-
di. Bu açıklama George Sado-
ul'un yapıtma dayanır. Altı cilt-
lik 'Histoire Generale du Cine-
ma' yapıtının 1. cildi olan "L'In-
vention du Cinema -1832-
1897"nin, ekler bölümünde ve
bu ekin notunda bulunmaktadır:
"Ekim 1895 ile 17 Şubat 1896
tarihleri arasında birkaç kişi, CH
nematographe almak için veya
bu aletle ilgili bilgi almak için
müracaat ettiler."
Burada dikkat edilecek husus
özellikle "Vafîadisr>
in ne sordu-
ğudur. Bu bilinmemektedir.
Çünkü müracaatın şekli belli
değildir. Bu bakımdan, Vafi-
adis'in adının geçmesinin, gös-
terimle ne ilgisi var?
Vafiadis, bir mektup yazmış
olabilir. Ancak. Jacques Ritta-
ud-Hutinet adlı yazar tarafından
derlenmiş: "Auguste et Louis
Lumiere" Correspondances
1890-1953 adh yapıtta. maale-
sef Vafıadis'in adı ve mektubu
yok. Bunakarşılık, Türkiye'den.
Lumiere kardeşlere mektup ya-
zan, hem de iki kez yazan ve
kardeşlerden de cevap alan 'Di-
radour' adlı kişi ve onun firma-
sı vardır. Diradour ilk mektubu-
nu 30 Eylül 1895 tarihinde yaz-
mış, yanı ilk gösterimden (Pa-
ris'teki) tam tamına üç ay ön-
ce...
Gerçek isim: Diradour
Aynca, Türkiye'deki bir der-
gide de Cinematographe ile il-
gili bir makale yazmış.
Louis Lumiere 7 Ekim 1895
tarihinde verdiği cevapta hem
bu hususu belirtiyor ve hem de
bu makaleyi yazdığı için kendi-
sine teşekkür ediyor.
tkinci mektuba verilen yanıt
ise, 23 Kasım 1896 tarihinde ve
yanıtı veren Auguste Lumiere,
1 numaralı not içinde ise, aynen
şu ibare var: "Türkiye'ye Cine-
matographe'ı tanıtan adam, Di-
radour".
Bu durumda. sinemayı "Tür-
ldye"de tanıtan ne "VVeinberg"
ne de "Vafiadis". "VVeinberg"
ilk gösterimi yapmış, ama "Va-
fiadis" kim?
Gelelim Diradour'a. "Dira-
dour" sinemayı Türkiye'de tanı-
tan gerçek isim. Bahçekapı 8
numarada fotoğraf makineleri,
fotoğraf malzeme ve aksesuvar-
lannı satan bir ticari mümessil
ve toptancı. A>Tica Arabacılar
sokakta bir de atölyesi var.
Kendisi gerçekten fotoğrafçı-
lık da yapıyor. Bunu belgeleyen
husus da Lumıere'lere yazdığı
mektuplarda var.
Bugüne kadar, bilinen peşin
bir yargıyı bu mektuplar yıkı-
yor. VVeinberg ilk gösterimi ya-
pıyor, yapıyor da, sinemayı Tür-
kiye'de tanıtan kişi Diradour
olarak değişiyor. Artık ve bu ka-
mtlardan sonra VVeinberg yalnız
gösterimlere soyunmuş oluyor.
Sinemayı tanıtmaya değil.
Saraydan
Kız Kaçırma
Internet'te
SALZBURG (AA) -
Dünyanın en büyük mü-
zik dehalanndan biri
olan Avusturyalı besteci
Ublfgang Amadeus Mo-
zart'ın (1756-1791 r Sa-
raydan Kız Kaçırma'
operası.dijital seslendir-
me yöntemiyle Inter-
net'te. Salzburg doğum-
lu ünlübestecinin opera-
sının dünya bilgisayar
ağındaki prömıyen.
'Salzburg Yaz Festivali'
kapsamında gerçekleşti.
Geleneksel festivalin
muhafazakâr yapısını ta-
mamıyla dünyaya açan
ve Internet yeniliğinde
emeği geçen en önemli
isimîerden biri olan
Avusturyalı genç besteci
Peter Valentin, 'Saray-
dan Kız Kaçırma' opera-
sını bilgisayar için yenı-
den yarattı. Operanın
partisyonunun her nota-
sı. seslerden klasik alet-
lere kadar analog tonlara
dayalı olarak elektronik
şekilde üretildi.
K.lasik müzik çalgıla-
nnın sesleri modülasyo-
na sokularak sunulan ün-
lü eserin yapımcılan,
Mozart'ın yapaylaştın-
lıp yapıtına zarar veril-
mış olabileceği kuşkula-
nnı kesin bıçimde gıder-
mek için kısa birer ko-
nuşma gerçekleştirdiler.
İlk kez 16 Temmuz
1782'de üstün bir başa-
nyla sahnelenen 'Saray-
dan Kız Kaçırma' opera-
sına, geleneksel olarak
her yıl yer veren Salz-
burg Festivali'nin yönet-
meni 'Gerard Mortier'
de Internet projesine des-
tek verenler arasında.
Salzburg 'daki sahnede
televizyon ve bilgisayar
ekranlanyla yapay gö-
rüntülerle sahneye geti-
rilen opera sanatçılan,
korsanlar tarafından ka-
çınlan ve Topkapı Sara-
yı'nda tutulan üç kız ar-
kadaşın öyküsünü can-
landınrken, dijital çağ
ekranında onlar birden-
bıre ortadan yok olup
karmaşık bir ağın içinde
insan vücudundan çıkıp
bilgisayar sayılanna dö-
nüşme tehdidi altmda
saklanıyorlar. Bir elekt-
ronik posta notu ise In-
ternet izleyicisine, onla-
nn nerede olabilecekleri-
ne dair ipucu veriyor.
Öykünün kahramanı
Belmonte, Mozart'ın
gerçek hayattaki kansı-
nın adaşı olan Konstan-
ze'yi kurtarmak için yo-
la çıkıyor.
Placido Domingo Hırvatistan'da
• Kühür Servisi -
Dünyanın en
önemli üç
tenorundan bin
olan Placido
Domingo.
Hırvatista'nın 700.
kuruluş yılı
kutlamalanna
katılarak 12
ağustos tarihinde
bir gala konseri
verecek. Eski
Yugoslavya
topraklannda bir
konser verecek
olan Domingo
böylelikle Slovenya'da bir konser veren Pavarottı ile
Bosna'yı ziyaret eden Jose Carreras'ın izinden
ilerlemiş olacak.
Ali Toy'un hat sergisi sürüyor
• Kültür Servisi - Selçuklularla başlayıp Osmanlılarda
gelışerek devam eden hat sanatı usta-çırak ilişkileriyle
günümüze kadar ulaşmıştı. Geçmışte hatlanyla ünlü
olan tstanbul bu özelliğıni sürdürme çabası içinde. Hat
sanatçılanmızdan Ali Toy ise Elif Sergi Sarayf nda
düzenledıği hat sergısınde klasik eserlerinin yanında
yeni tarz modem hatlanna da yer venyor. 1960 yılında
Kütahya'da dünyaya gelen sanatçı İTU Mimarlık
Fakültesi'nı bıtirdikten sonra restorasyon eğitimi aldı.
Daha sonra hat dersleri alan sanatçı yurtiçi ve
yurtdışında birçok sergıye katıldı, 9 şahsi sergi açtı.
Sanatçı aynca uluslararası 3 yanşmada 5 ödül kazandı.
Toy'un sergisi 12 ağustos tanhine dek görülebilir.(212-
236 15 74)
Michael Jackson'ın
Kuzey Afrika konserleri
• Kültür Servisi
-Michael
Jackson'ın 6,12
ve 15 ekim
tarihlen arasında
Kuzey Afrika'da
üç konser vermesi
bekleniyor. Bütün
dünya çapında
121 mılyonalböm
satan Jackson,
geçen yıl haziran
ayında
gerçekleştirdiği
kısa bir Kuzey Afrika ziyaretinın ardından bu ülkede
konser düzenlemeye karar vermişti. Sanatçı 1993
yılında da 'Dangerous' albümünü çıkardıktan sonra da
bu ülkede iki konser programı yapmış ancak konserler
son dakikada iptal edilmişti. Jackson geçen yılki
ziyareti sırasında ise havaalanmda "Evime geldim"
diye bır açıklama yaparak Nelson Mandela'nın
doğumgününe katıldı.
11. Dünya Ormancılık
Kongresi Antalya'da
• Kültür Servisi - Çevre ve orman sevgisinin
yaygınlaştınlması, doğayı tehdit eden tehlikelere
dikkat çekilmesi düşüncesiyle. Dünya Ormancılık
Kongresi sosyal etkinlikleri çerçevesinde 14-21
günleri arasında video fılın gösterimleri
düzenlenecek. Video fılmler. kongre sitesi içerisinde
ve Antalya'nm merkezi yerlerindeki salonlarda kongre
katılımcılanna ve halka açık olarak sergilenecek.
Kongreye katılacak yapıtlann konusu 'Ormancılık ve
Çevre" olarak sınırlı. 30 dakikayı geçmeyen yapıtlann
01-01 1993 tarihinden sonra çekilmiş olması
gerekiyor. Belgesel nitelikteki yapıtlar VHS bantlara
Pal Secam sitem olarak kaydedilirken en geç 31
ağustos tanhine dek XI. Dünya Ormancılık Kongresi
Sekretaryası, OGM Gazi Tesisleri No 1 Ankara
adresine gönderilmesi istendi. (0-312-212 49 65)
Al-Yavahiri öldü
• Kültür Servisi - Iraklı şair Muhammed Mahdi Al-
Yavahiri geçen pazar günü 94 yaşındayken öldü.
1907'de Irak'ın güneyınde dünyaya gelen şair, 1960
yılında Damaskus'a yerleşene dek Prag'da yaşamını
sürdürdü. Hayattayken gazetecilik ve öğretim üyeliği
de yapan Al-Yavahiri, en önemli klasik Arap
şairlerinden biri sayılıyor.