27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 1997 PAZARTESİ HABERLER RffAHYOta tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakanlık.RP Gene' Başkanı Necmettin Erbakan'ın müşavir ve başmüşavirlere iktidarda tanıdıSı özel yetkileri iptal ederken RER-VHYOL hükümetine sert eleştiriler yöneltti. Başbakanlık'tan yapılan açıklamada, "54. hükümet döneminde paralel devlet oluşturulduğu ve devletin çıkan çivisinin yenne oturtulacağı" kaydedildi MGK öncesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. 25 temmuz cuma günü İstanbul'da yapılacak olan Milli Güvenhk Kurulu (MGK) toplantısı öncesinde, Başbakan Mesut Yılmaz, Genelkunnay Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Karadayı ile görüştü. Çankaya Köşkü'nde saat 18.00'de başlayan görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Başbakan Yılmaz, görüşmeden aynlrrken herhangi bir açıkJamada bulunmazken görüşmede, Bakanlar Kurulu'nda bugün ele alınması beklenen 8 >illık kesintisiz zorunlu eğitim ile iç ve dış gelişmelerin değerlendinldiği öğrenildi. Topçu: 8 yıl kesintisiz • TRABZON (AA) - Bayındırlık ve tskân Bakanı Yaşar Topçu, hükümetin halka verdiği sözleri teker teker yerine getireceğini ifade ederek "8 yıllık kesintisiz eğitim de uygulanacaktır" dedi. Bakan Topçu, Trabzon'da yerel yayın yapan Gökkuşağı televizyonunda katıldığı programda, ANAP olarak 8 yıllık eğitimin kesintisiz uygulanması için her türlü desteği vereceklerini ve 8 yıllık kesintisiz eğitimi, 'ımamhatiplerin kapatılması" olarak göstermek isteyenlerin, ıstismar içinde olduklannı söyledi. Silah deposu patladı • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) -Şımak'ın Uludere ilçesinde, tlçe Jandarma Komutanlığı'na ait silah ve muhimmat deposunda dün gece henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı. Yangın sırasında silah ve muhimmat deposu infilak etti. Olay sırasında 3 jandarma eri yaralanırken can kaybı olmadı. llçeye bir kilometre uzaklıkta bulunan Jandarma Komutanlığı'ndaki bu patlama, ilçe merkezinde büyük bir korku ve panik yarattı. Uludereliler geceyi heyecan ve gerginlik içerisinde geçirdiler. 63 PKK'Iİ •••••• •••••• olduruldu • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi Ikiyaka Köyü bölgesınde süren operasyonlarda öldürülen PKK'li sayısı 63'e yükseldi. Çatışmalarda bir güvenlik görevlisi de öldü. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre bölgede 17 Temmuz 1997 tarihinde başlatılan operasyonlarda öncekıgünBPKK'lı öldürüldü. Hava destekli süren operasyonlann dünkü bölümünde ise 50 PKK'linin daha öldürüldüğû açıklandı. Korucuların nöbet kavgası • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Siirt'in Baykan ilçesi Ziraat beldesinde korucu Gülmez ve Akgül aileleri arasında nöbet yüzünden çıkan silahlı çatışmada Rıdvan Gülmez (35) adlı geçici köy korucusu olay yerinde öldü. Şeref. Abdülkadir, Rafet, Servet. Kadir ve Abdülselam Gülmez ile korucubaşı Mehmet. İzzettın, Rasim ve Ahmet Akgün de yaralandılar. Yaralılar Siirt Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken 6'sının durumunun ağır olduğu bildirildi. Yetkihler, beldede ikinci bir silahlı çatışma yaşanmaması için genış güvenlik önlemleri alındığını söyledi ler. Genelkurmay, CIA casusluğu suçlaması için Çiller'den önce Perinçek'in ifadesini alacak Çaüerler'e üçlü loskaçSahtecilik: ABD'den orijinal belge istenecek. Marsan'ın hesaplan Özel bir ekip inceliyor: Genelkurmay'ı açıkça hedef alan incelenecek. Yargmın sahtekârhk karanna varması durumunda Çiller'in, konuşmalarında suç unsuru bulunup bulunmadığını Tansu Çiller'i Yüce Divan'dan kurtaran komisyon raporu hukuken saptamak için özel bir ekip oluşturuldu. Ankara Cumhuriyet düşecek. Örtülü ödenek: Parsadan'ın cezası Yargıtay'da onaylanırsa Çiller hakkında fezleke düzenlenebilecek. Savcılığrnm da Meral Akşener hakkında kovuşturma yapmak için bu hafta Adalet Bakanlığı'ndan izin isteyeceği belirtildi. EVİNGÖKTAŞ ANKARA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller hakkında Genelkurmay Askeri Sav- cılığı'nca başlatılan -casusluksoruşturma- sı", her gün yeni bir boyut kazanıyor. Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın, so- ruşturmayı eksiksiz sonuçlandırmak için bu konuda elinde bulunan belgeleri yargıya ileten tşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek'in de ifadesini alacağı öğrenildi. Genelkunnay Askeri Savcılıgı'ndan bir yetkili, DYP lıderi Tansu Çiller'in ifadesi- nin de alınacağı soruşturmanın derinleşti- rilerek sürdürüldüğünü belirtti. Çiller ve Pe- rinçek'e gelecek günlerde talimat yazılaca- ğını bildiren aynı yetkili, büyük olasılıkla önce suç duyurusunda bulunan Perinçek'in. sonra Çiller'in dinleneceğinı, daha sonra da iddialarla ilgili ABD'den bilgi isteneceğini kayderti. Çiller'in bu soruşturmanedeniyle "mag- dur rolü" oynamaya başladığını belirten savcılık yetkilisı. "Genelkurmay Başka- ru'run sorusturma başlablması için askeri savcılığa onay vermesi. Çiller'in mahkûm olacağı anlamına gelmez. Karadayı, eğerso- ruşturma emri %ermesevdi. görev ini kötüye kullanmış olurdu. O zaman insanlann ak- lına herşe> gelebilirdi" dedı. Genelkurmaş'ın. "CIA adına casusluk yaptığı"' gerekçesıyle hakkında sorusturma "başlattığı Çiller'in açıklamalannı yakın ta- kibe aldığı öğrenildi. Alınan bilgiye göre Genelkurmay'da as- keri yargıç ve savcılardan oluşturulan özel bir ekip. Çıller'in yapacağı tüm konuşma- lan. Türk Silahlı Ku\\etleri. Genelkunnay Başkanlığı ve kuvvet komutanlanna haka- ret unsuru taşıyıp taşımadığı yönünde ince- leyecek. Suç unsuru taşıdığı görüşüne va- nlan konuşmalarla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunulacak. Çiller'in. 16 temmuz çarşamba günü yap- tığı konuşmadaki. "Türk Silahlı Kuvvetie- ANAP 'Zamların nedeni hayali bütçe' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı EdipSafder Gaydan, 55. hükümetin zam yağmurunu "REFAHYOL'un hayali bütçesinin ürünü" olarak de- ğerlendirdi. Gaydalı, dün düzenlediği basın toplantısmda. iktidarlan dönemin- de hıç kımsenın devleti zan altında bırakamayacağını kaydederek. ge- rekli soruşturmalann mutlaka yapı- lacağını söyledi. "Bir yandan de- mokran'k rejimin yaralannı sarar- ken. diğer taraftanda 1991'devannı kalanreformlaradevam etme karar- hhğı içindeviz"dıyen Gaydalı, Tur- gut Özal'ın öncülüğünde başlatılan misyonu günümüzün koşullannda tamamlamaya çalışacaklannı söyle- di. Gaydalı. akaryakıta ve diğer ürünlere gelen zamların REFAH- YOL hükümetinin ekonomı polıti- kalannın sonucu olduğunu kayde- derek "Şimdi bu zamlar yapüma- saydı. önümüzdeki yıl enflasyonun yüzde 140'laraçıkmasını göze almak gerekecekti T 'diye konuşru. Kamu bankalannı en kısa sürede özelleştireceklerini belirten Gayda- lı, Katma Değer Vergisı'nde (KDV) tek orana geçilmesıne ve özel tüke- tim vergisi (ÖTV) yasasının çıkarıl- masına çalıştıklannı bildirdı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerin- de asgari ücrette vergı muafıyeti ge- tirmeyi planladıklannı belirten Gay- dalı, esnaf, tüccar ve sanayıcinin vergı yükünün hafifletılmesi için o- ran farkhlaştınlmasını getirmek a- macında olduklannı sövledi. Olüm orucunda ölenler Sangazi'de atuldı Cezaevlerindegeçenyıl gerçekleştirilen ölüm onıçlannda hayatını kaybedenler Sangazi'de anıldı. Sangazi Cemevi önünde dün saat 13.00 sıraiarında toplanan yaklaşık 300 kişilik grup "Devrim şehhleri ölümsüzdür", "Analann öfkesi katilleri yenecek" sloganlan atarak Sangazi MezarlığTna kadar yüriiyüşe geçti. Mezarlığa giren grup. burada yaşamını yitirenler için bir dakikalık savgı duruşunda bulundu. Demokratik Haklar Platformu adına vapılan basın açıklamasında. olünı onıçlannda ölenlerin eylemlerinin "Onlar ölme/Jer; kantindeki yiyecekleri stok yapnıış. gizli gizli yiyorlar" diye konuşan dönemin Adalet Bakanı Şe\ ket Kazan'ın yüzünde şamar gibi patladığı dile getirildi. Göstericiler, Grup Munzur'un dinletisinin ardından ola>sız bir şekilde dağüdj. (Fotoğraf: KEREM 1LGÂZ) Adalet Bakanlığı, cezaevlerindeki ayaklanmalann nedenlerini rapora döktü 'îsyanın nedeni kötü yönetim'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı. cezaevlenndeki ayaklanma ve isyanlann daha çok "beeeriksizfik ve kötü yönetimden" kaynaklandığını saptadı. Adalet Bakanlığı Adlı Sicil ve tstatistik Genel Müdürü Dr. Mustafa Tören Yücel, "cezaevlerinde kontrol ve güvenlik" konusunda yaptığı araştırmada, cezaevlerinde doğal olmayan ortamlar nedeniyle hükümlü ve turuklulann sürekli olarak duygusal stres altında yaşadıklannı vurguladı. Yücel. "Cezaevlerinde ldşisel hürriyetin sınırb olmasu disiplin rejinıL monotonluk. can sıkınüsı. adaletsizlik duygusu. umutsuzluk. düş kırıklığı ve benzeri birçok duv gusal stres kaynağma bir de kötü beslenme. işkence ve kötü muamele eklenince nıahpuslar patiama noktasına geliyorlar" dedi. Yücel. yaptığı araştırmada. şu saptamalarda bulundu: "Kunımlardaki ayaklanma ve isyan gibi toplu harekeüerin altında yatan nedenlerin çoğu, kurum yöneriminin kontrolü dışındaki dunımlarda saklı ise de toplu harekete sevk eden önemli sa\ ıdaki koşul ve uygulamanın, kötü \e beceriksiz yönetimden kaynaklandığını söylemek mümkündür. Kriz yönerimindcki anahtar ka\ram. yönetimdir. Bu yönetim emir-komuta dtzininde belirginliğin olmamasu tüzük ve yönernıeliktcki kurallara uyumsuzlugun olağan, iletişimin zayıf olması ile haklı istemler karşısında kararsızlık göstermesi hallerinde krize ve toplu hareketlere davetiye çıkarüabilmektedir. Kurumda gerilim arttığında duygusal sirayet olgusuna da tanık olunmakta, söylenti ve valan haberler artış gösterdiğinde kalabaltğın gözü dönmüş bir kitieve dönüştüğü görübnektedir. Barutfiçısıteorishle hükümlü ve tutuklular tahrik edildiğinde bilgi ve ev lemde aklın payı azalmakta. telkinin gücü arrnıaktadır. İşte toplu hareket ortamı bu şekilde geüşmektedirr İsyan 5 aşamada Yücel, araştırmasında. cezaevlerindeki ayaklanma ve isyanlarda 5 aşamalı bir olgular serisinın görüldüğünü kaydetti. Bunlan. "Olayın parJak vermesi, organize olunması. yönetimle karşı karşıya gelinmesi, sonlandırma. tepki ve açıklamalar" diye sıralayan Yücel, toplu hareket için tetik çekildığinde. hükümlü ve tutuklulann başlangıçta kısa bir süre organize olamadıklannı bildirdi. ri içinde yasadışı grubun halkı fişlediğın ne ilişkin sözlenyle ilgili olarak Genelkurmay tarafından hazırlanan suç duyunısu dilek- çesinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bu hafta içinde verilebileceği bildirildi. Suç duyunısu dılekçesinde, Türk Ceza Yasa- sı'nm 159/1. maddesindeki, "TSK'yitab- kirve tezyiP suçlamasıyla Çiller hakkında dava açılması ısteniyor. TCY'nin 159'1. maddesi, 1 yıldan 6 yıla kadar ağır hapsi ön- görüyor. Aynı gerekçeyle Genelkurmay, eski Içiş- leri Bakanı Meral Akşener hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Akşener, TSK bünyesinde oluşturulan Batı Çalışma Gru- bu'nu "yasadışı" ilan ederek darbe hazırlığı içinde ol- makla suçlamıştı. Genelkurmay'm suç du- yurusu üzerine Akşener hakkında başlatılan incele- menın devam ettiğini belir- ten Ankara Cumhunyet Başsavcılığı yetkilileri, TCY'nin 159. maddesinde düzenlenen, devletin askeri kuvvetlerini aşağılama ve küçük düşürme suçunun kovuşturulmasının ızne bağh olduğunu anımsattılar. Bu nedenle Akşener hak- kında sorusturma yapabil- mek için Adalet Bakanlı- ğı'ndan bu hafta içinde izin isteyeceklerinı belirten yet- kililer, henüz bakanlığa baş- vurmadıklannı, şimdilık ön hazırlık yaptıklannı söyle- diler.^ Fezleke gündemde Başbakanlığı döneminde, lstanbul'daki seçmen taba- nını tutmak amacıyla Baş- bakanlık örtülü ödeneğin- den dolandıncı Celakddin Selçuk Parsadan'a 5.5 nııl- yar lira ödediği mahkeme kararıyla kanıtlanan Çiller hakkında yeni bir soruştur- ma daha açılacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay'ın, sanıklan 6 yıl 3'erayağırhapısve 13mil- yar 750'şer milyon lira ağır para cezasına çarptıran "6r- tülü ödenek davası" ile ilgi- li temyiz karanndaft sonra, Çiller hakkında "görevi ih- mal ve görevi kötüye kullan- ma" suçlanndan sorustur- ma başlatılabılmesi için TBMM'ye fezleke gönde- recek. TBMM Tansu Çiller'in Malvarlığını Sorusturma Komisyonu'nu. "evrakta sahtekârhk*' yaparak yanılt- makla suçlanan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in eşi Özer l'çuran Çüler hakkın- da sorusturma başlatan An- kara Cumhuriyet Başsavcı- lığı, ABD'den belgelerin gelmesini bekliyor. ABD'den, TBMM komıs- yonundan edinilen belgele- rin orijinalini isteyen baş- savcılık, aynca ABD'deki G.C.D. şirketinin ne kadan- nın Çillerler'in sahibi oldu- ğu Marsan Holding'e ait ol- duğunu araştınyor. Bunun için Marsan Hol- ding'in, 1993,94ve95yıl- lanna ait gelir-gider hesap- lannın incelendiğini kayde- den başsavcılık yetkilileri, TBMM komisyonundan al- dıklan belgenin kendilerinı tatmin etmedığini söyledi- ler. Belgelerde sahtekârhk yapıldığının kanıtlanması durumunda Özer Çiller hakkında "evrakta sahte- kârhk' 1 suçundan adli mah- kemede dava açılabileceği- ni kaydeden yetkililer. bu durumda komisyonun 15 o- cak tarihinde verdiği "Tan- su Çiller'in Yüce Divan'a sevkine gerek yoktur'" şek- lindeki karannın da huku- ken sakat hale geleceğini anımsattılar. Susıırluk için DGM'ye yardım yok HULYATOPCU "Cüriim işlemek için çete kur- maya teşebbüs etmek" suçundan haklannda dava açılan ve arala- nnda eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile özel timcilerin de bulunduğu 11 sanığın yargılandığı davada mahkemeye kimse yardımcı ol- muyor. Istanbul 6 No'lu DGM heye- tinin tanık olarak dinlenmesıni kararlaştırdığı astsubay Ahmet Altıntaş. can güvenliği olmadığı için duruşmaya katılmak isteme- diğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı Genel Sek- reterliği ise eski Istanbul Emni- yet Müdürü Kemal Yazıcıofju ile Cumhurbaşkanı Sülejman De- • îstanbul DGM'de yann ikinci duruşması yapılacak Susurluk davasmda ilerleme beklenmiyor. Cumhurbaşkanlığı, Demirel-Yazıcıoğlu görüşmesinin zabıtlannı mahkemeye vermedi. Tanık olarak dinlenmesine karar verilen astsubay Ahmet Altıntaş da 'can güvenliği olmadığı' gerekçesiyle mahkemeye çıkmayı reddetti. mirerin Topal cinayetiyle ilgili olarak yaptığı görüşmenin zabıt- lannı isteyen Îstanbul DGM'ye Cumhurbaşkanı'nın sanık sıfatı bulunmadığını gerekçe göstere- rek tutanaklan gönderemeyece- ğini bildirdi. Özel Harekât Dairesi Başkan- vekili tbrahim Şahin ile özel tim- ciler Ercan Ersoy, Oğuz Yorul- maz. Ayhan Çarkın, Mustafa Al- rınok. Enver Liu, Ziya Bandır- malıoğlu ile Sedat Bucak'ın şo- forü Abdüigani Kızılkava ile uyuşturucu kaçakçısı olduğu öne sürülen Yaşar Öz'ün >argılandı- ğı davanın görülmesine yann Îs- tanbul 6 No'lu DGM'de devam edilecek. Kamuoyunun günde- minden aylardır düşmeyen dava- da, mahkemeye yardımcı olun- maması nedeniyle ilerleme sağ- lanamıyor. îstanbul 6 No'lu DGM heyeti 2 haziranda yapılan ilk oturum- da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Topal cinayetini özel timcilerin ışlediğini savunan Is- tanbul'un eski Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu arasında ge- çen görüşmenin tutanaklannın anavasa ve vasalanmıza uygun olarak Cumhurbaşkanlıği Genel Sekreterliği'nden istenmesini kararlaştırmıştı. Mahkeme heye- ti yine karannda eski MİT ele- manı TankÜmit'in ortadan kay- bolması olayını soruşturan astsu- bay Ahmet Altıntaş ile MİT KontT-Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, eski Emniyet Istıhbarat Dairesi Başkan Yar- dımcısı Hanefi Avcı, Tank Ümıtin amcası Cemalettin Ümit ile Kemal Yazıcıoğlu'nun tanık olarak dinlemesine karar ver- miştı Astsubay Ahmet Altıntaş, Îstanbul DGM'ye gönderdiği di- lekçede can güvenliği olmadığı gerekçesiyle duruşmaya katıl- mak istemediğini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı Genel Sek- reterliği de mahkemeye gönder- diği yazıda, Cumhurbaşkanının bu davada "sanık" sıfatı bulun- madığını belirterek, tutanaklann gönderilemeyeceğini belirtti. Ta- nık oiarak dinlenmesı istenen Kemal Yazıcıoğlu ile ilgili olarak ise Içişleri Bakanlığı'ndan gön- derilen yazıda Yazıcıoğlu'nun artık Emniyet Genel Müdürlüğü Araştırma Planlama Koordinas- yon Dairesi'nde görevli olduğu ifade edildi. Hukukçular, tstan- bul DGM'ye yardımcı olunma- masının, Susurluk davasının ağır aksak ilerlemesine neden olaca- ğını vurguladılar. BİZBÎZE ERDAL ATABEK Kayıp Kuşak(Generation X)... Pepsı-Kola, reklamını yapan 'Baharat Kızlar-Spi- ce Girts' üzerinden yeni bir kuşağa seslenıyor: Son- raki Kuşak. Reklamın anateması 'Koka-Kola'içen-* lerin artık 'eski kuşak' sayıldığı, 'yeni kuşak'\ann bu eskimiş kola çeşidi yerine yeni bir içecek aradıkla- n. Reklam başanya ulaşıp da Koka-Kola içenleri.. Pepsi-Kola tutkunu yapıyor mu. belli değil ama 'X Kuşağı' konusu sanıldığından çok daha önemli. 4 Avrupa ülkeleri, yeni gençlik kuşakları üzerinde' yapılan çok sayıda araştırmayla 'gençliğin nereye g/rf/ğ/n/'anlamaya çalışıyor. Bu çalışmalann işaret ettiği önemli bir gerçek, 'Generation X - Bilinmeyen (ya da Kayıp) Kuşak' özelliklerınin giderek daha çok gençte görüldüğüdür. Kayıp Kuşak özelliklenne gelınce: - Hiçbir değer yargısına sahip olmamak. Her şe- ye 'olabilir' ya da 'olamaz' diyebilmek. 'Farketmez' sözcüğünün anahtar olması. - Hiçbir kuruma. kişıye, kavrama, ideye karşı so- rumluluk duymamak. Kendini hiçbir şeyle yükümlü saymamak. Sorumluluk ve yükümlülük duygusuy- la alay etmek. - Her şeye sahip olma hakkını kendinde gormek. 'Buna hakkım var mû' gibi bir soruyu hiçbir zaman ve hiçbir şey için sormamak. - Hiçbir şeye gerçekte sahip olmadığı için her şe- yi bir anda kaybetmeye hazır olmak. Böyle olduğu için de sahip olduğu şeylerin değerini bilmemek ve umursamamak. - Ne istediğini, ne istemediğini, neden isteyip is- temediğini bilmemek, düşünmemek, umursama- mak. - Güdüleriyle ve dürtüleriyle yaşamak. Bunlan kontrol etmeye çalışmayı küçümsemek ve alaycı- lıkla karşılamak. - Uyuşturucuyavebağımlılığayatkın olmak. Bun- ları meşru ve doğru bulmaya da yatkın olmak. - Sınırsız bir tüketıci ve kullanıcı özelliği sergile- mek. Avrupa'da yapılan çalışmalar, genç kuşakla- nn 'beslenme (fast-food), müzik, eğlence vegüzel- leşme' harcamalanna yapılan tüketimin, ekonomi- nin önemli bir bölümü oiduğunu ortaya koyuyor. Buna araba ve motosıkletle ilgili harcamaları da ek- lemek gerekir. - Biriikteyaşadıklannı kendine 'mecbur' saymak,. kendini ise kimseye karşı 'mecbur' saymamak. - Hayatı intihar ve intikam çizgisinde yaşamak. Bu da üzerinde çok durulması gereken sağlam temel- lerden yoksun bir dengesizliğin inış çıkışlarını yan- sıtmaktadır. - Günlük ve anlık yaşamak. Hiçbir hedefe yöne- lik plan yapmamak ve bunu bir yaşama biçimi ha- line getirmek. • • • Bu özellıklerde 'sosyal sorumsuzluk' niteliğınin çok belirgin olduğunu görüyoruz. Kendine karşı, yakınlarına karşı, topluma karşı, dünyaya karşı hiç- bir sorumluluk duymamak, tersine, onlan kendine karşı sorumlu saymak önemli bir özellik. Hiçbir şeyi bılmeye meraklı olmamak, bilenleri önemsememek, bilgiye sadece kendi çıkan için il- gi duymak da başka bir özellik oluyor. Burada 'ben- cil ve çıkarcı ilgi ekseni' yaşamın temel belirleyıci çizgisi olmaktadm Elde etmek istedıkleriyle haklı olmak arasında U\ç- r bir ilişki kurmamak, elde etmek ıstedıklerinde ken- dinî haklı saymak da başka bir özellik olarak orta-- ya çıkıyor. Bu tanımlamadakı 'sorumsuz, bencıl, çıkarcı, haksız da olsa elde etmeyı doğoı görme', Türki- ye'de 1980 sonrasında Turgut Özal'ın onerdıği 'genç insanmodeh 'dır. 12 Eylül'ün 'depolitize genç- lik yaratmak' hedefiyle çakışan 'kendi çıkanndan başka hiçbir şeye aldırmayan, köşedönücü, değer yargılan yoksunu gençler' Avrupa'nın ne yapacağı- nı acı acı düşündüğü 'Kayıp Kuşak'\a ilginç birya-- kınlık taşıyor. Bilınçlerini boşaltıp ortaya çıkan boşluğu tarikat inancıyla doldurarak kendi ideolojılerine göre kulla- nabilecekleri gençler yaratmak projesi 12 Eylül'den sonra bir ölçüde uygulanmıştır. Bu uygulamayla or- taya çıkan bir gençlik bölümünün günümüzde so- rumsuz, açıkgöz, bencıl ve çıkarcı bir hayat yaşa- dıkları, böyle yaşamak ıstedikleri bilınmektedır. Sa- dece iyi futbol oynadığı için yüzlerce milyar lira alan gençler, televizyonlarda sulu eğlence programlan yaptıklan için milyarlar kazanan gençler, 'Kayıp Ku- şak' için önemli idoller olmaktadır. Bir toplum için en önemli hedeflerden birisi de, gençlerinin bütün bunlan aşarak geleceğin temel taşlan olabilmesidir. Toplum kendi gerçeğini göre- rek, kendi geleceğine güven duymak istiyorsa bü- tün gençlik politikalannı gözden geçirmek zorunda-' dır. Yoksa, Kayıp Kuşak'lar sonunda Kayıp Ülke'ler olurlar. 4 Gazi davası yeni başhyor' • Gazi Mahallesi Halk Meclısi üyeleri, Gazi olaylanna kanşan Susurluk çetesınin yargılanmasını \e gerçek provokatörlerin ortaya çıkanlmasını istedi. tstanbul Haber Servisi - Gazi katliamına adı ka- nşan Susurluk çetesınin yargılanmasını isteyen Gazi Mahallesi Halk Meclisi üyeleri. "Gazi davası yeni başuyor. Çete sadece Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'dan oluşmuyor. Gerçek pro- vokatöıier ortava çıkan- lıncava kadar mücadele- mizi sürdüreceğiz" dedi- ler. 12 Temmuz 1995 günü silahlı saldınya uğrayan Doğu Kıraathanesf nin önünde toplanan Gazi Halk Meclisi. Okmeyda- nı Halk Meclisi. Alibev köy Halk Meclisi Girişi- mi, Nurtepe-Güzeltepe Halk Meclisi Girişimı. Armutlu Halk Meclisi Girişimi. Gülsuyu Halk Meclisi Girişimı ve "Ga- zi Şehit ve Tutsak Ailele- ri" üyesi yaklaşık 500 kı- şi. Gazi katliamına yol açan Susurluk çetesınin hesap vermesini istedi. Halk meclisleri adına ya- pılan açıklamada. "Gazi davası yeni başlıyor. Biz- lere haksızlık edenlerin, zulmedenk'rin. katleden- lerin, gerçek provokatör- lerin tümü ortaya çıkın- cava kadar mücadelemiz sürecektir" denıldi. Gazi katliamında ha- yatını kaybeden 17 ya- şındaki lise öğrencisi Sezgin Engin'in resmine sanlan anne Sabahat En- gin, "Gazi'deki poüs terö- rii sona ermedi. Sezgini- mi katleden polis. diğer 2 oğlumun da peşinde. Devlet evlatlanmın üze- rindeki kirli elini çeksin" dedi. "Yeşü'ler, Bozo'lar, Eken'ler halka hesap ve- recek", "Gazi'nin katih' Susurluk devleti" ve "Halkız,haklıyızkazana- cağız" sloganlan atan grup. daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle