14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 1997 PAZARTESİ^ OLAYLAR VE GORUŞLER Kültür Bakanlığı METİN ERKSAN C M M M M urkive Cumhuri- > I ı yetiDevletfninte- • meli kDHürdur." I Turkıye Cumhu- • nyetı Devletı nın _^L- kurucusu Ata- rürk. 1936 y ılı guzunde. Çankay a'da bu tumceyı soylemiştır Turkı>e Cumhu- nyetı Devletfnın temelını beltrten bu saptama, bır "antlaşma"nın (akıt» bır "bağıtlaşma"nın (ahıt). bır "bağlan- ma"nın(amentu) bır"bildiri"nın(ma- nıfesto) çok duyarlı bır gostergesıdır Ataturk'un bu tumcesı Turkıye Cum- hunyetı Devletı nınkuruluşbıldırgeM- nın kesın, oziu(vecız) \eozetbıranla- tımıdır Çok çarpıcı bır "özdeyiş" (ve- cıze) konumunda olan bu tumce. şim- dıye dek "anıt-vazıt** (abıde-kıtabe) oluşumundave konumunda Turkıye'de hıçbır alana ya da yapı ıçıne dıkılme- mıştır "KuKür" sozcuğu "Kültür Bakanlı- ğı" de>ımı ıçınde Arapça "Maarif Ye- kâleti", Turkçe "Milli Eğitim Bakanlı- ğı*" dey ımlennın karşılığı olarak ılk kez 28 Aralık 1935'ten21 E>lul 1941 tan- hıne değın Ataturk donemınde kullanıl- mıştır Bu bakanlığın değışen adlan TurkıyeCumhunyetıDevletı'ndekıdu- şunsel değışımlen açıkça belırler 29 Ekım 1923"ten27 Aralık 1935'edeğın "Maarif Vekâleti", 28 Aralık 1935'ten 21 Eylul 194 ledeğın "Kültür Bakan- bğı", 22 Eylul 1941'den 9 Ekım 1946'ya değın "Maarif Yekâleti". 10 Ekım 1946'dan bugune değın "Milli Eğitim Bakanlığı." Bu bakanlık adında "öğretim"sozcuğunun kullanılmayıp, "eğhim" sozcuğunun kullanılması açık bır "kavram karmaşasrdır "Oğre- tim"ve "eğitim" sozcuklen arasında aynm vardır Oğretım "tedris" karşılı- ğı bır sozcuk eğıtım "terbiye" "uygu- lama" karşıhğı bır sozcuktur "Maarif Vekâleti" \e "Milli Eğitim Bakanlığı" olmayan "Kültür Bakanlı- ğı". Başbakanhğın 13 Temmuz 1971 jdph vcM/553 sayılı onayı ıle kurul- 4noştur 7 Hazıran 1972 tanhınde "Kül- tür Bakanlığı" kaldınlmış "Kültür MusteşarhğT adıyla Başbakanlığa bağ- lanmış. aynı yıl "Kültür Bakanlığı'" adıylayenıdenkurulmuşfur 26Hazıran 1977 tanhınde "Kültür Bakanlığı", "Milli Eğitim Bakanbğı" ıle bırleştın- hp "Mılb Eğitim >e Kultur Bakanlığı'* adıyla yenı bır bakanlık olu^turulmuş- rur 5 Öcak 1978 tanhınde "Kültür Ba- kanlığı", "Milli Eğitim BakanhğTndan ayrılmış ve yenıden bağımsız bır ba- kanlık olmuştur 27 Eylul 1980tanhın- de oluşan sıyasal yetke. 1981 yılında "Kültür ve Turizm Bakanlığı" adıyla yenı bır bakanlık kurmuş "Kültür Ba- kanhğı" \e "Turizm Bakanbğı" ıkı ay- rı musteşarlık konumunda bu bakanlı- ğabağlanmıştır 2 Mart 1989 tanhınde "Kültür Bakanlığı" yenıden kurulmuş- tur Bu sıraduzen (kronolojık) çızelge- nın doğru adı ">azboz tahtası" \a da "külrürsuzlük"tur "Kültür Bakanlığı" kurulduğundan bu yana değışken, donemsel. gecıcı sı- yasal yetkelenn ve değışmeyen devle- tınönemsemedığıtekbakanlıktır Türk sıyaset yaşamında kendılennı değış- mez, süreklı Tannsal. kutsal yetkeler sanan, fakat değışken, donemsel, geçı- cı olan Myasal yetkeler Kultur Bakan- lığı'nı sureklı olarak sıyasal partıler ıçınde o gune değın one çıkmamış. kı- zağa ahnmış sıyasılere venrler "Kül- tür Bakanbğı" dışında hıçbır bakanlık Turkıye Cumhunyetı Devletı'nın teme- lını yıkamaz Fakat Kultur Bakanlığı butemelıyıkabılır1 Oburbakanlıklann onemı.değen anlamı saklı kalmak ko- şuluylaaçık doğru vekesın soylemek gerekırse "Kültür Bakanbğı" en onem- lı bakanlıktır Kultur Bakanlığı'nı 1971 yılından 1997 yılına değın yırmı altı yıl boyun- ca ele geçıren sıyasal partıler bu bakan- lığa yandaşlannı, duşündaşlannı. yan- daşlan \ e duşundaşlan gorunumunde- kı gudumlu (angaje) kı^ılerı doldur- muşlardır Sıyasal yetkeyı ele geçıren solcu gorunumundekı ve sağcı gorunu- mundekı sıy asal partıler kendı kapıkul- larını "KüfturBakanhğTnayığmışlar- dır Obur bakanlıklann yapısını oluştu- ran kışılenn oğretım \e uzmanlık nıte- lığı bakanlığın adıyla az çok belırlıdır Pekı "Kültür Bakanbğı"nın yapısinı oluşturan kışılenn oğretım ve uzman- lık nıtelığı nedır. kultur oğretımı adıy- la bır oğretım v e kultur uzmanı adıy la bır uzmanlık var mıdır7 Bovle bır oğ- retım ve uzmanlık yoktur "Kültür Ba- kanbğTnın asıl çelışıklığı (paradoksu) buradadır Kültür okunan. oğrenılen araştınlan duşunulen. bılmek ıstenı- len. bır yaşam suresi ıçınde edınılen bı- lımsel bılgılenn, yontembılımsel du- şunce dızgesı kapsamında ırdelenmesı sonucu oluşan bır varoluştur Kültür Bakanlığı \ apısında şu "genel müdurlükler" \ardır 1 Guzel Sanat- lar. 2 Anıtlarve Muzeler. 3 Kutupha- neler. 4 Kultur ve Tabıat Narlıklannı Koruma. 5 Halk Kulturunu Araştırma ve Gelıştırme. 6 Devlet Tıyatrolan. 7 Devlet Opera ve Bale, 8 Telıf Haklan ve Sınema, 9 Dış llışkıler ve Avrupa Topluluğu Koordınasyon Genel Mu- durluklen Bu genel mudurlukler ulu- sal ve ev rensel kultur alanında nelerya- par, bu genel mudurluklerde kımler ça- İişir. bu genel mudurlukler yapısında çalışan kışılenn kulturel kımlıklen ne nıtelıklen nedır Ozellıkle"Dıştlişkiler ve \vnıpa Topluluğu Koordinasyon Ge- nel Mudurluğu"nun odevı gorevı \e nıtelığı nedır Bu genel müdurlukte kımler ne ıçın ve ne gorevlerde çalışır9 "Kidtur Bakanbğı'*; Sav unma Bakan- lığı, Mıllı Eğitim Bakanlığı, Radyo ve Televızy on Ust Kurulu (RTUK). Turkı- ye Radyo ve Televızyon Kurumu (TRT)- Turk Tanh Kurumu. Turk Dıl Kurumu gıbı kurumlarla ve bu bakan- lığın ılgı ve sorumluluk alanındakı mesleksel kuruluşlarla sureklı y a da ara sira ışbırlığı y apar mı7 Tum bunlar "ka- palı kapılar arduida" kalan bılınme- yenlerdır "Kültür"un anlamına ılışkın çeşıtlı tanımlamalar vardır "Kultur, doğanın yarattıklarının dışında, insan aklının, düşüncesinin. yeteneğinin. becerisinin yarattığı tum olgulanbr." "Kültür, top- lumsal ve bire> sel insanın yarattığı mad- desel ve ruhsal değerlerdir.*" "Kultur, geçmişin varatıcılığının toplamıdır." "Kuhür, duşuncelerin, bilgilerin, du\- gulann, inançlann maddesel ve ruhsal yaratılann. fenomenlenn (gorungule- nn-duyularla algılanabılen her şeyın). nesneterin(araç ve gereçlerle yaratılan urunler) tümüdür." "Kültür, toplumun \e insanın edindiği bilgi, vetenek, bece- ri sanat, etik (ahlak), tore, gelenek gibi olguların karmaşık bir butunudür." "Kultur, tarihsel. siyasal, toplumsaL. ekonomik, teknolojik, duşunseL, vaan- saL sanatsal, hukuksaL yonetimseL tö- rescl. geleneksel, etik (ahlaksal) olgula- nn kanşımıdır." Kultur Bakanlığı bu tanımlardan hangisinın kapsamı ıçınde- dır1 Turk külturunun oluşumunun tanh- sel donemlen şunlardır 1- Orta Asya. 2- Guney Batı Asya, 3- Kuzey Rusya, 4- Guney Rusya. 5- Hındıstan (Hun. Avar. Gokturk. Kırgız. Kazan, Hazar. Volga Bulgarlan. Tuna Bulgarlan, Pe- çenek. Macar. Kıpçak, Mtay Karluk, Oğuz. Uy gur, Kazak. Ozbek. Turkmen. Tacık, Başkın. Fın Turklen) 6- lran. Horasan, lran Selçuklu Turk Kulturu. 7- Sunye ve Fılıstın Selçuklu Turk Kul- ruru 8- <\nadolu Selçuklu Turk Kultu- ru, 9- Anadolu Beylıklen Türk Kultu- ru. 10- Osmanlı Turk Kulturu "A\rupa Asya, Afrika anakaralan (kıtalan) ay- nmında. 11- Turkıye Cumhunyetı "Türk Kultürü" bu kultur donemlen ıçınde oluşum. gelışım, dönuşum aşa- malan kapsamında dev ıngen, ozgun ve tekıl (mufret) bır kultur oluşumu nıte- lığınde var olmuştur Turk külturunun oluştuğu bu coğrafya sınırlan ıçınde durağan kultur oluşumlan nıtelığınde Sasanı. Mezopotamya, Hıtıt, Roma, Troya. lyonya kulturlen vardır Kültür Bakanhğı'nın bu coğrafya sınırlan ıçınde Turk külturunun oluşumuna ılış- kın ne gıbı bır çalışması ve yapıtı ya- yımlanmıştır0 Kultur Bakanlığı, yaban- cı dıllerde yazılmış Turk kulturune ılış- kın ya da obur uluslann kulturlenne ılışkın yazılmış kaç onemlı kıtabı Türk dılıne çevırtmıştır9 Kultur Bakanlığı, Turk kulturune ılışkın kaç kıtabı ya- bancı dıllere çev ırtmıştır9 Orneğın E>- li>aÇelebi*nın "Gezi Kitabı" hangı ya- bancı dıllere çevnlmış. yayımlanmış ve dunya kutuphanelenne dağıtılmiştır0 Kultur Bakanlığı. Turklenn ılk yazılı anay asası olan "Goktürk Anıt-Yantla- n" ıle ne denlı ılgılenmıştır1 Buyuk Turk bılgını İbni Sina'nın (980-1037) 16 yuzyılda Latınceye çevrılmış ve 1510 yılında Italya'da Pavıa"da yayım- lanmış "Tıp Yasası"adlı yapıtının Turk dılıne çevınMnı yapmak ve yayımla- mak "Kültur Bakanlığı"nın gorev sı- nırlan ıçınde değıl mıdır1 İbni Sına"nın bın yıl once yazdığı "Tıp Yasası"adlı kıtabının bın y ıl sonra Turk dılıne çe- v ınsının yokluğu bır kultur ay ıbı değıl mıdır9 Turkıye'dekı ozel TV kanalla- nnda 'kültür' yayını yoktur TRT kuru- mu kanallannda 'kültür' y ayını yoktur Kultur Bakanlığı TRT kanallanndan bı- nnı bakanlık yapısına alıp sureklı akla, bılıme dayalı 'aydınlanma ve uyanış'ı sağlayacak kultur yayını yapmalıdır Kultur Bakanlığı'nın gorevlen, odevlen, sorumluluklan, yapması ge- reken çalışmalan ıçın yazılacaklar ka- lınbırkıtabınboyutlannıaşar "Türki- ye Cumhuriyeti Devleti'nin temeii kül- türdür" dıyen Ataturk'un kurduğu la- ık Turkıye Cumhunyetı Devletı'ndekı tum yurttaşlann, sıyasal yetkenın ve devletın, Kultur Bakanlığı ustundedu- şunmesı ve duşunceler uretmesı ya- şamsal bır zorunluluktur ARADA BtR SERHAT KESTEL Tersine Değil, Mersin'e! Tum masallarda kahramanlar, ınsanoğlunun ya- pamayacaklannı yapan, yaşantıları gerçeğe uy- mayan, olağanustu ve ılgınç kışılerdır Bugun ço- cuk edebıyatının gereğı masallar duzenlenıyorsa da masal yaratma ve masal kahramanlarına ınan- ma çağı, bılımın ve gerçekçı akımların doğduğu XIX yuzyıldan değıl, daha yuzlerce yıl oncesınden kapanmıştır Çunku insanın yaşantısı, sureklı ola- rak "uyanış"a yonelıktır Kaldı kı XIX yuzyıldan sonra butun dunyada tanıtlı duşunuş ve gerçekçı davranış gehşebılmenın kaçınılmaz oğesı olmuş- tur Elın ermedığı gozun gormedığı, mantığın ka- bul etmedığı şeylerle uğraşa ayıracak zaman yok- tur Yanı Ziya Paşa'nın, "Yıldız arayıp gokte nıce turfa muneccım I Gaflet ıle gormez kuyuyu reh- guzennde" dedığı gıbılerı çoktan yıtırmışlerdır ken- dılerını Yaşamak en azından 'ayağı yere öasan'la- rın hakkı olmuştur Bu hele ulusun sorumluluğu- nu yuklenme durumunda bulunanlar ıçın busbu- tun boyle Tarıh, gerıcı hukumetlere ustun yaşam hakkı tanınmadığının orneklerıyle doludur Oku- yan, anlayan ve duşunen ınsan ıçtn tarıh en kanıt- lı yoj gosterıcıdır "Âlem gıder Mersın 'e, bız gıdenz tersine" deyı- şımıze dıkkat etmenın tam zamanı Çunku bu soz, çağımızın gerısıne duşuş nedenme kesın ışık tutu- yor Şoyle kı bız bır masal devn yaratma çabasın- da bulunuyoruz Bunun kahramanları ıse masalı bı- le aşan bır olağandışılık ıçınde hayallere kapılıp, yalnızca kendılenne ve yandaşlarına çıkar kapısı sağlamak amacı ıçınde bırtakım zekâ cambazlık- ları yarışındalar Tıpkı masal kahramanlan gıbı ak- la gelmeyen-uymayan şeylerı yapabılme eylemı- ne yonelıkler Orneğın, tum harcamalarında halk- tan tek kuruş fazla odemeyen mılletvekıllerımız, devletın kasasından sulalesı ve suruyle koruma- larına kadar turlu yararlanmalarına ve dolgun ay- lıklarına karşın geçım sıkıntısından soz edebılmek- te ne kerte hayale dalmış ıseler, gelırlerını her fır- satta yukselten zam yasalarını uç-beş dakıka gı- bı belkı yuzlerce yıl sonrasının bır hız alanı ıçınde oluşturuvermekle o kerte bır cambazlık hunerı gos- termekteler 1 Uzulerek goruyoruz kı bazı ıktıdarlar, Turk halkı- nın sabrına ve devletıne yuzyıllar boyu alışık oldu- ğu saygısına yaslanmış, sorumsuzluğun vurdum- duymaz rahatlığı ıçınde yarınsız gunlerle yaşama- yı yeğlemektedırler Yenı hukumetın de aynı tu- tumda olmayacağı umudundayız Çağımız, uzay okulları, laboratuvarları kurabı- lenlerın yarınlan olabıleceğını vurgulamışken, bız neden çağdışına yonelelım1 ? Orneğın, koylere okul, okullara oğretmen bulamazken ve de oğret- mene orta karar bıle bır geçım sağlayamazken na- sıl olur da bır devlet adamı, "2000 camı proje ve parasını devletın karşılayacağı" haberını bır muş- tu gıbı verır? 1997-98 yılı ıçın sessız sedasız bır çırpıda 32 yenı 'Anadolu ımam-hatıp lısesı' açar"? Geçen yıl da 23 ımam-hatıp lısesı açılmış! (Mıllı- yet G 12 Aralık 1996) "Manevı kalkınmaya madı kalkınmadan çok onem verıyoruz" demek ıse ha- yalınenbuyuğunekapılmaktır Çunku 'dın'neker- te avutucu yucelık getırır olsa da aç ınsan yıyecek çıplak ınsan gıyecek ısteyecektır oncelıkle Olum- suzluk vaatlerının en guzelı bıle şu dunyada guzel- ce bıryaşama gerçekte ustun tutulmayacaktır Oy- le dıyenler, dını çıkarlarına alet etmek gıbı en bu- yuk gunahı ışlemekteler Butun bu sorunların çozumunu yenı hukumetten beklıyoruz umutla TARTIŞMA Hükümet Programmda Vakıflar • I I I ukumet programının vakıflarla bolumunde "Ulkemizde zamanla vakıf muessesesi ciddi şekilde istismar edilerek vakıflar mevzuatına uymayan bir uygulama içüıe giribniştir" denıyor Bunun ardından da, "kamu erkini vakıf çıkanna kullanma"\ı da onlemek uzere bu konunun gozden geçınlerek, yenı bır düzenlemeye kavuşturulacağı soylenıyor Once, bu açıklamadakı "vakıflar mevzuatına uymayan uygulama" saptamasının doğru sayılamayacağını belırtelım Çunku. her şeyden once. "Türk Medeni Kanunu'na Gore Kurulacak Vakıflar"la ılgılı yeterli mevzuat zaten yoktur Bakonuda y asal diızeydeki mev zuat, Medeni Kanun'un (bazı kışısel gınşımlerle ve ozel amaçlarla 1967 yılında alelacele çıkanlan 903 sayılı yasa ıle getınlen değışıklıklerle oluşmuş) on üç maddesinden ıbarettır Buna davanarak hazırlanmış bır de tüzük vardır Sayılan on bınlen bulan vakıf kuruluşlannın bu "kısır mevzuatla" duzenlenmesı ve denetlenmesı hemen N ıtekırn, hukum^L programında sozû edılen "vakıf müessesesinin ciddi şekilde istismar edilebibnesi"nın nedenı, aslında. bu vetersızlıktır Vakıflarla ılgılı mevzuatın yetersızlığı denetımın ışlememesı. bu kurumlann somuru aracı olarak kullanılmasının onlenememesı gıbı konularda soy lenecek pek çok şey vardır \ma bunların hepsının kaynağı ıle ılgılı olarak belırtılmesı gereken onemlı nokta şudur Kurulan vakıflann onemlı bır bolumu "hayır amacıvla" ya da "ulkusel (ideal) amaçlarla" değıl. sıyasal ekonomik veya tıcan amaçlarla ya da dın somurusu yoluy la çıkar sağlamak maksadıyla kurulmaktadır Bu durum, vakfın, kurum olarak başlıca "j'ozlaşma" nedenıdır Boyle bır yozlaşmayı onleyecek kapsamlı bır yasal duzenleme olmadığı gıbı. mevcut mevzuatın ıçerdıği yaptınmlan uygulayabılecek bır "siyasal ü^de" de yoktur Uç beş lıse oğrencısının bır araya gelerek toplanmasını "Devleti vıianaya hazırlanıyordu" dıyerek basan v e gencecık çocuklara yaşamlannı karartacak cezalar bıçen devlet, vakıflar aracılığıyla oluşan ortamlarda. amaçlannın cumhunyetı yıkmak olduğunu bas bas dıle getırenlen sey retmekle yetınmektedtr Ote yandan devlet, (vakıflann çeşıtlı tıcaret alanlanna doğrudan va da dolaylı olarak el atmalanna engel bır duzenleme de olmadığı ıçın) ekonomik etkınlık boyutu amaçla sınırlanmış vakıt tuzelkı^ılığı boyutunu binlerce kat aşan vakıflann oluşmasına da seyırcı kalmaktadır Kamu kurumlan ıçınde. kamu kay naklannı ve desteklerini sömürerek bugun dev tıcan kuruluşlar halıne gelmış vakıflar vardır Vergı bağışıklığından yararlanma olanağı (kı bu olanak da sozunu ertığımız 903 sayılı "Kedi" yasa ıle getrnlmıştır) bu kuruluşlann sayılannın pıtrak gıbı artışında onemlı bır etken olmuştur Orneğın, bır unıversıtenın kamusal kaynaklannı kullanarak kurduğu vakfa vergı bağışıklığı karan alan bır unıversıte rektoru, kısa bır surede. yaşam boyu başkanı olduğu bu vakfın başlıca ortağı olmakta ve bugun tnlyonlara varan cırolan olan bırçok anonım şırketı kontrol etmektedır Buna benzer çok say ıda başka ornek de vardır Bu konuda soy lenecek daha pek çok şey olduğu kuşkusuzdur Hukümet programında vaat edılen "yeni duzenleme" yapılmadan once. vakıf kurumunun "vozlaşhnlmasına" ve "mes.ru ve ahlaki olmayan amaçlara alet edilmesüıe" yol açan nedeler uzennde tıtızlıkle ve aynntılı olarak durulmalıdır Ozellıkle sadece hoMingterebağlı vakıflann yonetıcılen ve onlann destekçılenne danışılarak yapılmaya kalkışılacak aceleye getınlmış bır duzenlemenın konuyu busbütun ıçınden çıkılmaz hale getıreceğı bılınmelıdır Bu arada ıvedı olarak yapılması gereken bır ış de vardır Bu ış, getınlmesı ongorulen kapsaml^jasal duzenleme ıle ılgıli sağlıklı bılgılenn edınılmesı \e derlenmesı ıçın. dev letın bır temsilcisinin. gereklı gorulen hallerde vakıf yonetım kurullannda gorev lendınlmesıdır Bundan on yıl once (Milh>et,2l'Şubat 1987) ortaya atılmış bu yoldakı onen o zaman kabul edılmış olsa ıdı. çok buyuk bır olasılıkla, \ akıf kurumu ıle ılgılı bugunku yozlaşmanın onune de geçılmış olurdu Kanımızca. ozellıkle sağlıklı bılgı toplanması ve bunlann değerlendırılmesı bakımından. bugun de boyle bırtemsılcılık uvgulaması bu konuda alınması gereken onlemlenn belırlenmesınde onemlı ve yararlı bır gınşım olacaktır AVDINAY^AY ZEYTINBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas\o 199^579 Karar No 1997 781 Hakım Kemal Guzel 20998 Kâtıp Nuran Ta^kıran Zeytınbumu Sulh Hukuk Mahkemesi'ne venlen 25 6 199 7 tarıhh 1997 579 esas 1997 7 81 karar sayılı ılam ıle Kerım Kuzu hacır altına alınarak Kerım Kuzu'ya oğlu MuzatTer Kuzu vası tayın edılmıştır Bu husus ılan olunur 25 6 1997 Basm 11710 İLAN T.C. BE\OĞLU 4.ASLİ\EHLTKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1997 151 Beyoğlu, Kuloglu mahallesı Kocaağa so- kak, 25 pafta, 476 ada. '23 parsel sayılı gayn- menkulun tapuda sahıbı 1905 doğumlu Dımıtn Naka'nın gaıplığme ka- rar venlebılmeM ıçın mahkememızde açılan gaıplık davasında 1 7 1997 duruşmasında venlen ara karan gere- ğınce. Istanbul. Beyoğlu, Kuloğlu mahallesı Ko- caağa bokak 25 pafta 47 6 ada. 23 parsel sav ılı gaynmenkulun tapuda !,ahıbı 1905 doğumlu. Dımıtrı \aka hakkmda bılgısı olanlann ılan ta- nhınden ıtıbaren 1 yıl ıçerısınde bılgı vermele- n veya bu sure ıçensın- de gaıpın mahkememı- ze muracaat etmesı ılan olunur 11 7 1997 Basın 31874 Sendıkal Hareketm Bu>ııkOnden, DISKve T MADEN-IŞ Genel Başkânı KEMAL TÜRKLER'i Demokıası Duşmanlarınca Oldıııuluşunun 17. yılında sa\gı ve sevgıyle anıyoruz BIRLEŞ1K METAL-IŞ SENDIKASI 22 Tcnıımi7 1997 Salı gıııııı 11 OOıl.ı ıiKvarı haşında aııılacaktıı Demokrası. sosyalızm savaşçısı somurûsuz banş dolu dunya ıdealının savunucusu sınıfve kıtle sendıkal anlayışm bayragı DtSKveM\DEN-tŞ Sendıkası'nın Genel Başkanı KEMAL TÜRKLER Susurluk çetelen \e azmettırenlerce katledılışının 17 yılında 22 Temmuz Salı gunu saat 10 30'da MERTER'DEKİ KATLEDİLDİĞ1 EVtNtN ONL^DE K.J1RANFİLLERLE ve saat 11 00 de TOPKAPI DAKİ MEZA.R1 BAŞ1\D\ \LK1ŞL\RLA AMLACAk, ARAM1ZDA DOLAŞAN \e ÇETELER tÇİNDE GOREV 'ı APAN KATİLLERİMN \ \KALANMASIİÇIN BİR KEZ DAH A ÇAĞRI "V APACAĞIZ TbM DOSTLARA DIA URULUR KEMAL TÜRKLER EĞİTİM VE KLLTÜR VAKFI (KETEV) Romanlannız ve ansıklopedılennız yennızden alınır Tel: 554 08 04 YOMRA KADASTRO R\KİMLİĞrNDEN Sayı 1991 13 E^as Davacı Bekır Korkmaz'ın davalılar Omer Arslan. Refık Arslan. Halıl <\rslan ve paydaşlan aleyhıne mahkememızde açılan vemahkememızın 27 11 1995 tarıh 1991 13-1995 42 E-K sav ılı karan ıle davanınreddedıldığı da\acı Bekır Kork- maz süresı ıçensınde davayı 15 03 1996 tanhınde temyız etmıştır Mahkememızın ışbu davasının devamı sırasında \e sonrasmda karar \e temyız dılekçesı dahılı davalılardan Yomra ıl- çesı Çukur koyünden Mehmet oğlu Hu'ieyın Tarı (Çakaloğlu) Mehmet oğlu Omer Tan (Çakaloğlu) Mehmet oğlu Halıl Tarı (Çakaloğlu) ve yıne Sancak mahalleMnden Rıza Tarı ya butun aramalara rağmen teblığ olunamamıştır Adı geçenlerın mahkeme karanna \e temy ız dılekçesıne karşı mahkememıze muracaat etmelerı veya kendılennı bır ve- kılle temsıl ettırmelerı karar ıçın ıtıraz suresının 15 gun temvız dılekçesı ıçın 10 gunluk sure ıçensınde ıtırazlarını bıl- dırmelen. aksı halde davava gıyaplannda devam olunacagı ılanen teblığ olunur 09 07 1997 Basm 31919 CUMHURIYETTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Gazeteciler İçin İyimserlik Umudu ANASOL-D koalısyonunun hapıstekı gazetecı- lerın salıvenlmesını sağlamak amacıyla başlattığı yasa değışıklığı gırışımı, verılen sozler doğru ıse, bugun Bakanlar Kurulu'nda ımzaya açılacak Bay Sungurlu, değışıklık ıçın ıkı ayrı çalışma yapıldığını belırtıyor Kapsamı ve ıçerığı konusun- da bu satırtarın yazıldığı ana kadar behrgın bıraçık- lama yapılmadı Ancak değışıklığın tasarı bıçımıne donuşturul- mesı, yasalaşabıleceğı konusundakı kuşkuları gı- dermeye yetmıyor Çunku DTP henuz 20 uyeye ulaşıp grup korumadığı ıçın tasarının goruşulece- ğı komısyonların çoğunluğu ve dolayısıyla gun- dem belırleme yetkısı RP ıle DYP ortaklığının elın- de. Her ıkı partının de basına bakış açıları ve geç- mışte sergıledıklen duşmanca tavır, ınsanı ıster ıs- temez karamsar yapıyor Yılmaz koalısyonunun yasa değışıklığı çalışma- ları sırasında Turkıye nın hapıstekı gazetecı sayı- sı yonunden kırdığı ama gerçeklerı yansıtmaktan uzak rekor sayılarını goz onune alarak gerçek ga- zetecılerle, yasa gereğı ve yanlış olarak gazetecı sayılanlar arasındakı kavram kargaşasını gıder- mesı de beklentılerden bırını oluşturuyor 5680 Sayılı Basın Yasası'nın ılk uç maddesını yı- nelemekte yarar var Madde 1 - Basın serbesttır Basılmış eserlerle bunlann neşn bu kanunda yazılı hukumlere tabııdır Madde 2- Bu kanun hukumlenne gore basılmış eserlerden maksat neşredılmek uzere tabı alet- lerıyle basılan veya saır her turlu vasıtalarta ço- ğaltılan yazriar ve resımler gıbı eseherdır. Madde 3- Basılmış eserlerın herkesın gorebıleceğı veya gırebıleceğı yerlerde gosterılmesı veya asılması veya dağıtılması veya dınletılmesı veya satılması veya satışa arzı 'neşır' sayılır 24 Temmuz 1950 gunu yayımlanarak yururluğe gıren ve 10 kez değışıklığe uğrayarak yururtukte kalan yasa, yukandakı hukumler nedenıyle afışle- rı, el ılanlarını, sırkulerlerı bıle kapsamına alıyor Bu yolla ışlendığı ıddıa edılen suçları basın savcı- ları kovuşturuyor, açılan davalarda uygulanan ya- salardan bın olarak "5680 Sayılı Basın Yasası" gostenlıyor ve suç da "basın suçu" olarak kayıt- lara geçıyor Yurtdışında Turkıye'dekı gıbı bır garıplık olma- dığı ıçın "Basın Yasası'na gore mahkûmıyet" ıba- resını gorenler de bu yolla hukum gıymış herkesr "gazetecı" yapıp onumuze getınyor Hukumet duşunce suçu gıbı çağın gerısınde kalmış hukuk dışı yasa maddelerını ayıklarken,, gazetecriık mesleğını gerçek tanımına oturtacak gınşımlerde bulunmayı da duşunmelıdır ı Onumuzdekı perşembe gunu sansurun gazete- ciler tarafından kaldırılışının 89'uncu yılını "Gele- neksel Gazeteciler Gunu" olarak anacağız. 47 yıl sonra Basın Yasası'nda 11 'ıncı değışıklık gerçekleşecekse, oncekıler gıbı sansure olanak veren hukumler yerıne çağdaş anlayış paralelın- de davranılması ve herkesın gazetecı sayılması- nın onlenmesı, meslek etığı yonunden de onem taşımaktadır • Turkıye'nın, Avrupa'nın tavrına karşılık KKTC ıle entegrasyon konusunda ılk somut adımı atarak "çıfte yurttaşlık" uygulamasını gundemıne aldığı- nı Lale Sarıibrahımoğlu haberleştırdı Sarııbrahı- moğlu, KKTC'nın Turkıye'ye entegrasyonu konu- sunun, Mıllı Guvenlık Kurulu'nun (MGK) 25 tem- muzda Istanbul'da yapacağı toplantısının gun- dem maddelerı arasında yer aldığını da yazdı • Denız Kuvvetlen Savcılığı'nın, ıstıhbarat skanda- lı soruşturmasını, donemın Içışlerı Bakanı Meral Akşener'e de uzanabılecek bıçımde, suç sayılan fiıl ıle atama ışlemı arasındakı nedensellık bağı bo- yutunda da yuruttuğunu Alper Ballı okurlarımıza aktardı • Avrupa Bırlığı Komısyonu'nun tam uyelık aday- ları arasına almadığı Turkıye ıle "gumruk bırlı- ğ/"modelının uygulanması ıçın Bakanlar Kurulu na ılettığı onenlen Serkan Demirtaş haberleştırdı. • Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, devletın ceza- evlerıne hâkım olamadığını belırterek bakanlıkta- kı projelennı Dürdane Kocaoğlu'na anlattı • REFAHYOL hukumetının Mıllı Eğıtım Bakanı Mehmet Sağlam tarafından hazırlanan ve 8 yıllık kesıntısız eğıtım ıçın 286 trılyon lıra gerektığı go- ruşu savunulan raporu Ebru Toktar haberleştır- dı. Son 16 yılda yaşanan seçımlenn ekonomıyı na- sıl etkıleyıp çokerttığıyle ılgılı araştırmayı Merih Ak hazırladı • Tutuklanan eskı Istıhbarat Daıre Başkanvekılı Bülent Orakoğlu'nun Hatay Emnıyet Mudurluğu donemınde tarıkatlarla ıçe ıçe olduğuyla ılgı|* po- lıs meslektaşının goruşlerını Celal Yılmaz aktar- dı • istanbul'da ıkı IGDAŞ çalışanının olumune ne- den olan doğalgaz facıasına RP'lı Buyukşehır Beledıyesı'nın IGDAŞ'takı ehhyetsız sıyası kad- rolaşmasının yol açtığını Istanbul Haber Servısı araştırarak gundeme getırdı. • Avrupa Çevre Eğıtım Vakfı tarafından temız plaj ve mannalara venlen "Mavı Bayrak" odulu sırala- masında tum Akdenız ulkelerının gensınde kal- dığımızı Cem Ulutaş haberieştırdı. Kamuoyunda 2 Manısa davası olarak bılınen TKEP/L davasında yargılanan ve ışkence gorduk- lerı belırtılen sanıkların aılelennın bır araya gelış oy- kusunu Kerem llgaz yazdı • Onumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılarımızla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle